29 Aralık 2017

Hasan Rastgeldi Kişisel Resim Sergisi Açıldı

Ressam Hasan Rastgeldi’nin 36 tablodan oluşan kişisel resim sergisi Türk-Amerikan Derneği sergi salonunda açıldı. Sergi açılışına çok sayıda sanatçı ve sanatsever katıldı.

Sergi hakkında bilgi veren Hasan Rastgeldi “Anadolu her türlü zenginliği sanatçılara sunar, çok cömerttir. Ben bu sergimde güzel yurdumun antik, pitoresk ve folklorik değerlerini tuvallerime aktararak, görsel bir şölen sundum. Farklı iklimlerden peyzajlar, köy düğünleri, çiçek açan ağaçlar, takılar ve çiçeklerle süslü gelin ve kız portreleri, mitolojik kompozisyonları yağlı boya, akrilik boya ve karışık teknik yöntemi ile boyadım. Somuttan soyuta bir anlatımla, özgün bir dil kullanarak renk, leke ve ışığı ön plana çıkardım” dedi.

Sergi 3 Ocak 2018 tarihine kadar İzmir Türk-Amerikan Derneği sergi salonu’nda ziyaret edilebilir.

Hasan Rastgeldi kimdir?
1945 Yılında Urfa’da doğdu. 1970 Yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nü bitirdi. 1982 yılına kadar Siirt ve Urfa Öğretmen Liseleri’nde resim öğretmeni olarak çalıştı.
Bu yıllarda Anadolu Folklör’üne de yönelen sanatçı Halk Bilimleri dalında (halk oyunları, müzik, gelenek, görenek, giyim, kuşam) araştırma ve derlemeleri, televizyon programları oldu. 1982 Yılında Buca Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’ne öğretim görevlisi olarak atandı. 1987’de lisans eğitimini tamamlayarak sanatta yeterlilik aldı. 1989’da Salzburg Yaz Akademisi’nde resim ve desen çalışmalarına katıldı.

Bugüne kadar 50 kişisel sergi açan sanatçı, yarışmalı ve karma resim sergilerine katıldı. 12 değişik ödül aldı.
Ankara ve İzmir Resim Heykel Müzeleri, Devlet Kurumları ile özel koleksiyonlarda eserleri bulunan sanatçı İzmir Türk Koleji’nde sanat danışmanlığı yapmakta, kolej ve İzmir / Köprüdeki atölyelerinde çalışmalarını sürdürmektedir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

28 Aralık 2017

Ahşap Oymacılığı Standı İlgi Görüyor


Yılbaşı öncesi çok sayıda hediye seçeneği sunan “SOUVENİR Hediyelik Eşya Günleri” Tepekule Kongre merkezinde ilgi ile izlenmeye devam ediyor.
28. kez Gençiz Fuarcılık tarafından düzenlenen “Hediyelik Eşya Günleri”nde gıda, gümüş aksesuarlar, çiçek elektronik eşyalar, kitap, oyuncak, ahşap aksesuarlar, saat, yılbaşı süs eşyaları gibi birçok ürün sergileniyor.

“SOUVENİR Hediyelik Eşya Günleri”nde sanatını sergileme fırsatı yakalayan katılımcılardan “Orhangazi Ahşap Ürünleri” standı, sanat eseri niteliğindeki hediyelik Ceviz oyma dekoratif ürünler, hediyelik eşyalar, çeyiz sandıkları, oymalı koltuklar, bilmeceli mücevher kutuları ziyaretçiler tarafından beğeni topluyor.
Okul yılları döneminde babasına ve atölyede çalışan ustalara çıraklık ederek bu işi öğrendiğini söyleyen Orhan Karpuz;
“Kahramanmaraş’tan geliyorum. Yarım asırlık deneyimle üç kuşaktır bu işi yapıyoruz. Dedemizden ve babamızdan aldığımız tecrübe ile yolumuza devam ediyoruz. Ürünlerimizde daha çok ceviz ağacını tercih ediyoruz. Sehpa tipi sandık, sandık, ceviz oyma zigon sehpa ürünlerimiz gibi birçok ürünlerimizi sipariş üzerine de çalışıyoruz. Türkiye’nin her yerinden sipariş alıp gönderme imkanımız var. “Orhangazi Ahşap Ürünleri” Kahramanmaraş firmasıdır. Bazen Bursa ile karıştırılıyor. Bizlere ulaşmak isteyenler www.orhangazi.com.tr web sitemizden ulaşabilirler.
Biz firma olarak 3. Kez katıldık. Hediyelik eşya günlerinin yine eskisi gibi Kültürpark’ta olmasını istiyorum. İzmir halkı ürünlerimize çok ilgi gösteriyor. Geçen senelerden bizi bilen müşterilerimiz bu sene “Hediyelik Eşya Günleri”ne gelecek misiniz diye bizi aradılar. İzmir halkı bizi sevdi. Biz de İzmir’i sevdik. Bu sene yine katılma kararı aldık. 15 gün kendimizi daha iyi tanıtmak için iyi bir zaman dilimi. Bugünlere gelmemizin sebebi yerine getirdiğimiz sözlerdir. Bu ilkelerle yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Hediyelik eşya günleri 31 Aralık tarihine kadar açık kalacak.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

24 Aralık 2017

“Gezdim İzmir’in Sokaklarını 1895-1910 Sergisi “ açıldı


Koleksiyoner Ercüment Tahtakıran’ın 2017 Spring Stampex Milli Pul Sergisi’nde Büyük Venye Ödülü’ne layık görülen “Gezdim İzmir’in Sokaklarını 1895-1910 Sergisi “ açıldı.

Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda gerçekleşen sergi açılış öncesi Koleksiyoner Ercüment Tahtakıran “Bir Koleksiyoncu ile Söyleşi” isimli bir sunum ve söyleşi yaptı. Koleksiyonunu nasıl oluşturmaya başladığını Koleksiyoner Ercüment Tahtakıran soru-cevap şeklinde gerçekleştirdi.

Bir birey neden böyle bir ihtiyaç duyar?
Ercüment Tahtakıran; Galiba gündelik hayatımızın ritün işlerinden çıkarak herkesin kendine göre rüyalarına dalmak diyebilirim. İnanıyorum çoğumuzda çocukken çikolata kartları, sakızlardan çıkan futbolcu kartları, peçete, gazoz kapakları toplamadık mı? İşte benim çocukluğumda bunları toplamakla başladı , bu toplama alışkanlığı bu günlere değişerek beni getirdi. İzmir ile ilgilenmem de. 1. Beyler Sokağında ki çocukluk yaşlarından beri büyüklerimin konuşmaları, hikayeleri ile büyümenin önemli bir etkisi olmuş ki ortaokul çağlarına geldiğimde bu şehrin kültürü gizemi beni araştırmaya zorladı. Okul çağları bitmiş iş hayatına girdiğimde imkanım çerçevesinde ufak ufak doğduğum yaşadığım şehrimin değişimlerini kartpostallardan 1980-1990 yıllarında net bir şekilde farketmeye başladım . Bu fark beni zaten gizem içindeki bu şehri daha eskiye götürmeye cezbetti . Son 20 yıldır % 75 ini yurt dışından olmak kaydı ile geniş bir İzmir arşivine sahip oldum. Çocuk yaşlarında girmiş olduğum bu dipsiz kuyuda hala debelenip duruyorum, aramızda kalsın hiçte buradan da çıkasım yok. Sonuç olarak şunu diyebilirim, Monoton günlük hayattan bir nebze kurtularak kendi dünyamda oyuncaklarımla yaşamak diyebilirim. Her yaşta oyuncaklar şekil değişir, ama oyuncakların gizemi hep farklıdır.

Bir koleksiyon nasıl yapılır?
Ercüment Tahtakıran; Toplayıcılık denen bilinmezlikle başlanır. Yanlışlıklar yapılır, alımlarda toplamalarda yapılan yanlışlıklarla da tecrübe kazanılır. Her şeyin Koleksiyonu yapılır. Mühim olan seçtiğiniz konuda odaklana bilmek. Bu konuda titizlikle yapılacak seçimlerle hem o konunun uzmanı hem de iyi bir koleksiyona sahip olduğunuzdan iyide bir koleksiyoncu olursunuz. Mesela her evde muhakkak pul koleksiyonu vardır, ya dedesinden kalmış ya da babasından kalmış ama bir nesil devam etmiş sonra yarım bırakılmış çok koleksiyon vardır. Bunlardan biri de benim mesela. Ama pul koleksiyonu beni o kadar çekmedi ama İzmir ile ilgili topladığım ürünlerde tabi ki posta tarihide oluştu. Pul ve damga konusunda da çalışmam öğrenmem gerekti. Pul Koleksiyoncusu tanıdığım bir arkadaşım bundan 20 sene önce yalnızca İsviçre pulu koleksiyonu yapıyordu. Bu Koleksiyonunu canlı yaşayanlardan biriyim. Koleksiyonunda 1 adet pul eksikti ve bu puldan da dünyada 2 tane vardı. Sonuçta senelerdir verdiği bu emek ve tek konuya odaklanmanın ödülü de ona sattığı bu Koleksiyon sayesinde Karşıyaka- Girne’den bir daire sahibi oldu. . Demek istediğim konuya odaklanmak dağılmamak çok önemli.

Tabi ki her Koleksiyoncu satmak için toplamaz, en değerlisine de sahip olmak ister.
Sonuç olarak; Bir koleksiyona başlamak istiyorsanız yapacağınız ilk şey neden hoşlandığınıza, nelere merak duyduğunuzu öne çıkarmak, ve de en önemlisi ona sahip olmanın size vereceği hazzı düşünerek konunuzu net ortaya koyarak toplamaya başlamanız. Seçtiğiniz konu ile ilgili Koleksiyoncuları tanımak, onlarla iletişime geçmek, bu da bir yoldur. Ama dikkat edilmesi Koleksiyoncular affetmez, malları her zaman kıymetlidir.

Malzeme-kaynak-seçim satın alma?

Ercüment Tahtakıran; Benim konumda İzmir zor bir konudur. Malzeme vardır ama çok da yoktur. Çünkü meraklısı çoktur. Şehrin tarihi ve geçmişi buna çok etkendir. Şehrimizde o kadar farklı etnik grupların yaşaması, buna değer verişleri de etkilemiştir.
1890 yılları’nda Ticaretin merkezi İzmir den dünyanın en ücra köşelerine kadar yollanmış kartpostallar, mektuplar, yazışmalar tabi ki malzeme konusunda zenginlik getirmiştir.
Dünyanın çeşitli müzayede’lerinde muhakkak “Smyrne” ile ilgili her türlü malzemeyi bulma şansı var, tabi ki alma şansınız olursa. İşte bu konuda İyi kaynaklara ulaşmak, konuyu iyi çalışmışsanız, doğru malzemeyi aldığınızda o size bir değer getirir. Seçeceğiniz ürün bu zaman dilimi içinde temiz kalması yıpranmamış olması, posta damgalı malzemelerin posta damgalarının net okunması, yazılı olup bilgi açısından zengin olması, orijinal resimlerin netliği imzalı olması yani günümüze gelen tarih konan bu değerlere bu güne kadar bize ulaşmasını sağlayan titiz ve değer veren bu insanlara saygıdır. Devraldığınız o malzemede artık sizin sorumluluğunuzdadır. Sizin de en zor göreviniz aynı şekilde devretmektir. Kartpostallardan örnek vermem gerekirse Editörler çok önemlidir. Smyrne yazan her kart İzmir kartpostalı değildir mesela. İnsan tipleri diye geçen renkli bir seri vardır. Bu kartlar İstanbul da çekilmiş ama kartlara Smyrne yazılmıştır ve editörde belli değildir. Onun için araştırma yapmak kaynakları iyi araştırmak çok önemlidir. Alımlar da maalesef bu konuda kazıklanmayan hiç bir koleksiyoncu yoktur. Bazen bile bile bazen de farkında olmadan yaşarsınız, zaman içinde bu iş değişir. Konuya ne kadar hakim olmaya başlarsanız bu iş sizin lehinize dönmeye başlar. Kartlarda çok nadir, nadir, az nadir, olağan diye sıralayabiliriz. Bu durumda işte nelerin çok nadir olduğunu nelerin az veya olağan olduğunu da zaman içinde yaşayarak anlaya bilirsiniz. İzmir kartları için şunu söyleyebilirim, Hiç bir İzmir koleksiyoncusu benim koleksiyonum tamdır diyemez. Çünkü sayısı bilinmemekle beraber Editör sayısı da çok olduğu için de bu sayıyı kestirmekte zordur.

Aynı tema’da başka koleksiyonlar, koleksiyoncular?
Ercüment Tahtakıran; Daha öncede bahsettiğim gibi İzmir’in tarihi geçmişi popüler bir şehir olması ticaret açısından zenginliği ve diyebilirim ki o zamanın küçük bir Amerika’sı gibi çok karışık etnik grupların olması bu şehre karşı her zaman fazlası ile ilgi olmuştur. Koleksiyoncular içinde bulunmaz bir malzeme olanağı, görsellik, ticaret açısından şirketlerin güçlü olması dolayısı ile yazışma, antetli mektup ve zarflar, gezginlerin şehri İzmir gravürleri ile anlatımları ve kitapları, ve de tabi ki eğlence ve sosyal yaşam. Böyle olunca malzeme çeşidi, nadirliği koleksiyoncular yüzünden artmış, şimdi dahi Türkiye’deki koleksiyonculardan çok yurtdışında yaşayan Ermeni, Fransız, İngiliz, Rum, Musevi çok çeşitli Koleksiyoncuları da peşinden getirmiş. Bende bunun içinde debelenip duruyorum, ama çok da kolay değil.

Bir koleksiyonun paylaşılması-izleyicisi ile buluşması?
Ercüment Tahtakıran; Bu bence çok önemli, hem koleksiyon açısından , hem izleyiciler açısından .Ama maalesef çok paylaşım yok. Çünkü yaptığı bu değeri paylaşması demek , böylece hiç bu konuda bilgisi , veya görmediği bu değerleri gördüğünde bir farklılık yaşayacaktır. Bence her koleksiyoncu kendi koleksiyonunu paylaşmalı. Bu konuda koleksiyonların izleyiciler ile buluşması içinde koleksiyon sahiplerinden beklenmemeli zaten kişi bence en önemli bir birey olarak özverili bir çaba harcamış eserleri toplamış ve değerlendirmiş. Bu konuda sponsorlara çok iş düşüyor. Onların da bu taşın altına ellerini sokmaları gerekir. Belediyeler, odalar, büyük şirketler bu konuda her koleksiyoncuya destek ve yardımda bulunmalılar. Sergi, kitap basımı, seminerler düzenleyerek bu konuda desteklerini vermemeliler. İşte bu verilen destekler sayesinde özellikle gençlere özendirmek, öğretmek ve de görecekleri bu özel parçalar sayesinde benim koleksiyonum için söyleye bileceğim şey yaşadıkları şehrin neydi ne olduğunun özetini anlatmak adına bence çok önemli. Şahsi yapabileceğim şey kısa döngü olur ama geniş bir kitleye bu kültürü anlatmakta işte, bu sponsorlar sayesinde ulaşacaktır.

Müsabakaların önemi nedir?
Ercüment Tahtakıran; Bu konu koleksiyoncu için çok önemlidir. Koleksiyonunun eksiklerini görebilmesi yanlışlarını yaptığı koleksiyonunu izleyicilere doğru ulaştırıp ulaştıramadığının bir testi diyebilirim ya da tam tersi yanlış yol’damı yoksa tam tersi doğru bir çizgide mi gittiğinin göstergesidir bence bu müsabakaların faydası.
Müsabakaya katılımcı diğer koleksiyonları görme şansı, kendi eksiklerini, fazlalıklarını yaşaması, jüri üyelerinin olumlu olumsuz eleştiri ve tenkitleri koleksiyoncuya büyük fayda sağlamaktadır. İşte benimde ilk tecrübem 2016 Kasım ayında İzmir’de yapılan “Milli Pul Sergisi “ idi. Bu sergide " GEZDİM İZMİRİN SOKAKLARINI " başlığı altında Kartpostal koleksiyonumla katıldım. Altın Madalya ile ödüllendirildim. Bu benim ilk tecrübemdi ve ilk ödülümdü. Müsabaka tecrübem yoktu. Ama bu konuda tecrübesi olan Ankaralı kardeşim Koray benim koleksiyonumu sergiye hazırladı. Yavuz kardeşim de metinlerde yardımcı oldu. Sonuç ekip çalışması ve ödülü ben değil bizim kazanmamız . Müsabakalarda işte böyle güzellikleri yaşatıyor koleksiyoncuya. Bu kadarlamı orda yeni dostlar edinmek koleksiyoncular ile sohbet ve yorumlar size başka zenginliklerde kazandırıyor.

İyi koleksiyoncu-kötü koleksiyoncu
İyi izleyici-kötü izleyici
Ercüment Tahtakıran; Her şeyde olduğu gibi rekabetinde iyisi kötüsü olduğu gibi iyi veya kötü koleksiyoncu da vardır. Çünkü insanız. Bence iyi koleksiyoncu paylaşımcı olmalı, birbirlerine destek olduğu gibi yardımcı olmalı bilgi ve tecrübelerini yeni meraklı kişilere aktarmalı ekip çalışmaları yaparak koleksiyonları başka bir boyutlara taşımalı. iyi bir koleksiyoner biraz önce bahsettiğim Koray Özalp kardeşim. Bu kardeşim izmir’de yapılacak olan Milli pul sergisi için kartpostallarını hazırla bir tema ile sergiye katılacaksın, bu değeri herkesin görmesi ve yaşaması lazım dediğinde benim hiç aklımda olmadığı gibi ben kim müsabakaya katılmak kim en büyük hayalim kitaplaştırmak düşüncesinde olan ben.
Derken biz bir yola girdik, önümde 6 aylık bir zaman vardı ama su gibi akmış, hala ne yapacağımı nasıl yapacağımı bilmeyen ben. Dostum Koray aradı hazır mı hadi zaman kalmadı dediğinde benden şu cevap " Hocam uçak biletini alıyorum sen Cumartesi gelirsin bütün gün çalışır akşam bende kalır Pazar günü çalışıp akşam seni yollarım bir kadeh rakı ile" diyerek Cumartesi gelen dostum metinler içinde Yavuz kardeşimde bize katılarak başlayan bu çalışma ilk aşaması kartların seçimi, hikaye anlatımı ile başlayan o serüven, isim babası Yavuz kardeşimin titizlikle evde oturup metin çalışmaları, tüm bunların Frame hale getirilmesi 1 ay gibi sıkı çalışma sonucunda bitti. İşte iyi koleksiyoncu, iyi araştırmacı, grup çalışması sonucu İzmir e bu ödül geldi.
Ben bunun sarhoşluğunu üzerimden atmadan bir ay sonra Koray’dan yeni bir telefon “artık bu koleksiyon Uluslararası arenaya gidiyor dedi” yok artık dedim. Şubat ayı’nda İngiltere’deki sergi için bir anda sevgili eşim bu sefer metinleri İngilizceye çevirmiş, yine Frameler hazırlanmış Ve İngiltere’ye gitmişti koleksiyon. Benim katılamadığım bu koleksiyonumu götüren Koray’dan müjdeli haber geldi, “Büyük Venye” ödülünü kazandın bu işi noktaladın dedi. Biz yapmıştık, biz başarmıştık, bu da bir başka keyif benim için. Artık siz çıkarın kötü koleksiyoncu nasıl olur. İzleyici konusunda ne diyebilirim ki. Bu birazda kültür eksikliğimiz, eğitimsizliğimiz, önemsememek diyebilirim. Sergi nasıl gezilir, serginin amacı ve anlatılması, gezerken neleri incelemek veya anlamak içinde tanıtımı olabilir mi?
Mesela İzmir gibi bir şehirde “PTT Milli Pul” sergisi yapılıyor. Bu serginin amacı ne olmalı sizce. Kimse görmesin diye ulaşımı zor olan bir yer mi seçilmeli yoksa herkesin gezebilmesini sağlamak amaçlı merkezde bir yerde mi yapılmalı? Koleksiyonculara destek vermek yoksa köstek olmak mı amaç, yapılan bu sergi içinde bir sürü masraf.
İşte bu sergi maalesef Narlıdere’deki huzur evi içinde yapıldı. Bu İlk olarak açıklandığında Atatürk Kültür Merkezin de idi. Ama sonra değiştirilerek burada yapılması tabi ki hem koleksiyoncuların katılımını azalttı hem de en önemlisi izleyici kitlesini çok ciddi engelledi. Bence iyi izleyici oluşturmak bunu başarmak için kuruluşlara görev düşüyor. Gençlerin bu konuda bilgi sahibi olabilmesini sağlamak, gezerken rehberler nezdinde, koleksiyonerler rehberliğinde gezdirildiğinde her halde bu kültürü de vermiş oluruz diye düşünüyorum.
Son alınan ödülün uyandırdığı duygular neler?
Ercüment Tahtakıran; İlk defa izleyiciler ile çıkardığım bu koleksiyonum Türkiye’de altın Uluslar arenada ise İngiltere’de “Büyük Venye” alarak tabi ki beni çok mutlu etti. İngiltere’nin önemi ben sadece tek bir şehir sevdası ile katılmıştım. İZMİR sevdası ile tüm ülkemizin şehir kartpostalları ile değil. Ben bir İzmir’li olarak İzmir’i dünyaya anlatmıştım. Bu sergide ve uluslararasında ilk defa İzmir konusu işlenmiş ve de ilk defa ödül almıştı. İzmir şehrim ilklerin şehri olarak gene yerini almıştı. İngiltere’deki sergi kayıtlarınada İzmir’imin görüntülerini, hikayesini kazımıştım. İzmir ile ilgili değerli parçaları sevdalı bir izmir’li olarak toplamaya çalışmış yüzyıllar sonra yurtdışından kendi evine getirmiş onlarla yarışmaya katılarak hak ettikleri madalyayı da İzmir’e getirdik, yüzyıllar sonra o kartlarla.Herhalde bir koleksiyoncu olarak bundan daha keyifli bir ödül olamaz , ben kendi adıma İzmir’e vazifemi yaptığıma inanarak yola devam ediyoruz. Çünkü sırada bekleyenler var onlarda sabırsızlanıyorlar. Belki kitaplar da , belki sergiler de, belki seminerler de sıralarını heyecanla bekliyorlar.Koleksiyonlar canlıdır, gelişir, büyür. Artık daha bilinçli zenginleşerek yola devam ederken koleksiyonumu tüm İzmir’lilerle paylaşmak eski günleri yaşatmak bilinmesini sağlamak benim kendime sözüm.
Sergi açılışın da konuşan EBSO Başkanı Ender Yorgancılar “İzmir’in tarihini ve sokaklarını gösteren bu eserleri her bir taraftan toplayarak, sergiyi burada açmış olması büyük bir mutluluktur. EBSO olarak sadece sanayicilerin sorunlarına eğilmekten ziyade ilimizle ilgili yapılacak kültür ve sanat çalışmalarına elimizden gelen desteği vermeyi sürdürürüz” diye konuştu.

Sergi açılışında İzmir’de doğdum, İzmir’le büyüdüm, ben bir İzmir’liyim diye sözlerine başlayan Koleksiyoner Ercüment Tahtakıran; “ İzmir ile ilgili tüm tarih, detaylar, yaşanmışlıklar, insanı, doğası, havası benim ruhumu canlandıran unsurlar. Onlarsız hayat benim için yok gibi bir şey. Dolayısıyla evimde, işimde, duvarımda, rafımda hep İzmir ile ilgili objeler olmalı. Bana can veren, beni tarihte zaman yolculuğuna çıkaran objeler. Hele bir de bunlar fotoğraflar, mektuplar, zarflar, arkası yazılı kartpostallar, gezginlerin resmettiği gravürler olunca. Haliyle topluyor, alıyor insan. İşte yavaş yavaş belki fark etmeden önce toplayıcı diyelim sonra koleksiyoner oluveriyorsunuz. Oluyorsunuz ama bu değerleri, başka İzmir’liler de görmeli, bilmeli, yaşamalı. Nebze dokunmalıyım insanıma.

Bu farkındalık aşaması beni önce yarışmalara yönlendirdi sonra da sergiye ve kitaba. İki defa yurtiçinde, bir dfa yurtdışında altın madalya ile ödüllendirilince evet dedim yolum doğru. En büyük hayalim, İzmir’imi izmir’lilerle paylaşmak, bakın ben bunları buldum, siz de görün diyebilirim artık. Bakın tarihimize, gurur duyun, benim gibi… ve bu bilinçle sahip çıkalım güzel şehrimize..
Koleksiyonerlik değer vermektir, sahip çıkmaktır, korumaktır. Büyük paralar harcayarak satın almalar değildir, o bir ruh halidir. Öyle de olmalıdır” diye konuştu.
EBSO ile İzmir Kültür Tarih Araştırmaları Derneği işbirliği’nde gerçekleşen ve 200 civarında orijinal eserin yer aldığı sergi 3 Ocak 2018’e kadar gezilebilecek

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

23 Aralık 2017

İzmir Parkta Yeni Yıl Coşkusu


İzmir Park Alışveriş Merkezi, yeni yıl heyecanının sardığı şu günlerde ziyaretçileri için eğlenceli etkinlikler hazırlarken onlara kazançlı alışverişin de kapılarını açıyor.
İzmir Park, 2018’i renkli etkinliklerle karşılıyor. 23 Aralık’tan itibaren alışveriş merkezi girişinde Noel Baba ile fotoğraf çektirme şansı yakalayacak olan ziyaretçiler aynı alanda yer alan Dilek Ağacı’na yeni yıl dileklerini asabilecekler. Minik ziyaretçileri için de keyifli atölyeler hazırlayan İzmir Park, onları her Cumartesi günü yeni yıl temalı etkinliklerde buluşturacak. 23 Aralık’ta Noel Baba Kızağı yapacak olan çocuklar, 30 Aralık’ta ise 2018 takvimlerini tasarlayacaklar. Yeni yıl etkinlikleri kapsamında eğlenceli şovlara da ev sahipliği yapacak olan İzmir Park’ta, 30 Aralık’ta Porselen Noel Anne ve Noel Baba Gösterisi izleyenleri büyüleyecek.

Yeni Yıl Hediyeniz İzmir Park’tan
İzmir Park Alışveriş Merkezi yeni yıl alışverişlerini hediyelerle ödüllendirecek. Aynı gün içinde 125 TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçilerine sürpriz hediyeler dağıtacak olan İzmir Park kazançlı alışverişin kapılarını açacak. Alışveriş fiş ya da faturalarını danışmaya ibraz edecek olan misafirler anında kazanacakları hediyelerle İzmir Park’tan mutlu ayrılacaklar.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

22 Aralık 2017

İlmek İlmek Sevgiyle Diz Battaniyesi Ördüler


“İzmir Örgü Sevenler Grubu” gönüllüleri “Türkiye Yardımsevenler Derneği Dr. Kemal Tarım Dinlenme Evi”ni ziyaret ederek ördükleri diz battaniyelerini hediye edip huzurevi sakinleri ile sohbet etti. Ziyaret huzurevi sakinlerinin seslendirdiği şarkılar eşliğinde gerçekleşti. Müzik eşliğinde kahveler içildi, 21 Aralık doğum günü olan Muzaffer teyze için “İzmir Örgü Sevenler Grubu” gönüllülerinin aldığı pasta kesildi.

“İzmir Örgü Sevenler Grubu” adına konuşan Elvan Şamlı Arslanbuğa;
“El sanatları hocamız Keriman Büyüten Şengüler’in önderliğinde sosyal medya da açılan yardımsever ve gönüllü kadınlarımızdan oluşan gün geçtikçe üye sayısı çığ gibi çoğalan marifetli hanımlar “İzmir Örgü Sevenler Grubu” olarak ilmek ilmek sevgi’yle ördüğümüz diz battaniyelerimizi huzurevi’nde yaşayan yaşlılarımıza hediye ettik. Sağlıkla iyi günlerde kullanmaları dileğinde bulunduk. Amacımız Türkiye’deki huzurevlerinde yaşayan tüm yaşlılarımızı ve ihtiyaç sahibi çocuklarımızı sevindirmek ve yüreklerini sevgi ile ördüğümüz örgülerimizle ısıtmak. Emeği geçen bütün gönüllülerimize teşekkür ederiz” dedi.

“Türkiye Yardımsevenler Derneği Dr. Kemal Tarım Dinlenme Evi” Sorumlu Müdürü Hülya Bilgin ziyaretleri nedeniyle memnuniyetlerini dile getirerek şu ifadeler de bulundu.
“İzmir Örgü Sevenler Grubu” dediler ki, biz bir grup gönüllüyüz. Gönüllüler olarak sizi ziyaret etmek istiyoruz. Yeni yılınızı kutlamak istiyoruz. Bizde başımızın üstünde yeriniz var. Buyurun gelin birlikte eğlenelim, doğum günü pastamızı keselim, dedik. İzmir Örgü Sevenler Grubu gönüllüleri hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” dedi.

Huzurevi sakinleri ziyaretlerinden dolayı “Örgü Sevenler Grubu”na teşekkür etti.




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

21 Aralık 2017

"Trendworld" Yıl Sonu Etkinliği Düzenledi..


Tekstil meslek grubu firması olan “Trendworld” Güzelbahçe’deki ofislerinde geleneksel yılsonu etkinliği düzenledi. 20 Aralık Cuma günü saat 17.00-19.00 arası sıcak şarap ve noel kurabiyeleri ikramları eşliğinde gerçekleşen etkinlikte “Trendworld” sahibi Filiz Erel Tegge’yi yakın dost ve arkadaşları yalnız bırakmadı. 15 yıl Almanya’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye geldiğini eğitimine Türkiye’de devam ettiğini ifade eden Filiz Erel Tegge;

“1992 yılından Tekstil sektörüne girdim. Bu işi ilk basamağından başlayarak öğrendim. Önce kumaş, planlama, üretim pazarlama bütün aşamalarında çalıştım. 15 yıl önce “Filiz Erel Mümessillik Tekstil San. Ve Dış Tic. Ltdi. Şti.” kurdum. Bayan, erkek ve çocuk giyimi üzerine dış ticaret yapıyorum. Almanya, Hollanda, İsveç çalıştığımız ülkeler arasında.”

Yılsonu etkinliğimizi Showroom’da ikinci kez düzenliyoruz.
“Bugün geleneksel yılsonu kutlamamız için buradayız. Geçmiş yıllarda yılsonu etkinliğimizi farklı yerlerde yemek organizasyonu ile gerçekleştiriyorduk. Üç yıl önce Showroom açılışımızı yaptık. Showroom iç tasarımlarımızı kendimiz titiz çalışmalar sonucu yaptırdık. Kullanılan ürünler farklı mekan konseptleriyle hayat buldu. Showroom bizim için çok özel bir mekan oldu. Showroom’a gelen müşterilerimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız burada kendini evinde gibi hissediyor. Geçen sene yılsonu etkinliğimizi showroom’da gerçekleştirdik. Misafirlerimiz çok memnun ayrıldılar. Yılsonu etkinliğimizi artık burada yapma kararı aldık. Bugün küçük bir anket yapacağız. Misafirlerimiz den gelecekten beklentilerini ve önerilerini yazmalarını isteyeceğiz. Bu fikirler bizim için çok önemli.
Birlikte bereketi çağırmak için bugün burada toplandık. Misafirlerimiz evlerinde hazırladıkları pasta, börek, kurabiye gibi yiyecekleri bugün için hazırladılar, birlikte paylaşıyoruz. Dışarıdan gelen herkese soframız açık. Davetli olmayan ziyaretçilerimiz de bizimle vakit geçirebilir.”

Tw indirimli ürünler satışa sunuluyor.
“Birbirinden şık, rahat ürünlerimiz var. Elimizde tek alan bu ürünlerin satışı gerçekleşiyor. Bugün buraya katılan misafirlerimiz arasında bizi tanımayanlar showroom’da bizi tanıyor. Sıcak şarap ikram ediyoruz. Trendworld indirimli ürünler’den beğendiklerini satın alabiliyorlar. Bu ürünlerimiz çok kaliteli. Çok özel koleksiyon’lardan kalan tek parça ürünler. Sevdiklerimiz bu ürünlerden yararlansın istiyoruz. Elde edeceğimiz gelir can dostlarımıza mama olarak ulaşsın istiyoruz.

Yeni yıldan neler bekliyorsunuz?
“2018-2019 yıllarının zor geçeceği söyleniyor. Ben bu kaderi kabul etmiyorum. Bugün katılan tüm misafirlerimize de bu mesajı veriyoruz. Bu kaderi kabul etmemeliyiz. Trendworld olarak biz her sene daha çok büyüyen bir firmayız. Önümüzdeki yıllarda bu büyümemiz devam edecek.
Ülkemizin 2018 yılında huzura ihtiyacı var. Huzur olursa insanlar geleceğe daha güvenle bakar. Fikirler artar, yaratıcılık artar. Özellikle gençlerin geleceğe ümitle bakmaları çok önemli. Sürekli negatif haberler üretilmesin. Özellikle ekonomik negatif haberler insanları çok etkiliyor. Elele vererek ümit dolu, pozitif düşünceler üretelim. Ülkem için bunu diliyorum. Sonra dünya için, daha sonra kendim için aynı dilekleri istiyorum.”



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

18 Aralık 2017

SMALL ART VII Sergisi Açıldı


Ege Bölgesi Görsel ve Plastik Sanatlar Derneği'nce, küratörlüğünü Serdar Yörük'ün üstlendiği 'SMALL ART VII Sergisi', 15 Aralık Cuma günü İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde açıldı.

Sergi’nin küratörü Serdar Yörük, ulaşılabilinir sanat fikri ile yedincisinin düzenlendiği 'Smallart Sergileri'nde, sanat eseri alımını teşvik etmeyi, eser alma bilincini geliştirmeyi ve sanatçı ile sanatseverleri doğru ortamda, güvenilir koşullarda bir araya getirmeyi amaçladıklarını belirtiyor.
Birçok sanat disiplininden 51 sanatçının eser niteliği taşıyan 25X25 cm boyutlarındaki 200'den fazla eserini izleyebileceğiniz 'Smallart VII' küçük işler sergisi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde 15 Ocak 2018 tarihine kadar ücretsiz ziyarete açık kalacak.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

17 Aralık 2017

Mutlu günlerinde beşyüz fidana can verdiler…


Geçtiğimiz Temmuz ayında evlenen Ege-Eren Alptekin çifti mutlu günleri anısına ailelerinin katkılarıyla Ege Orman Vakfı ile birlikte 500 fidanlık koru oluşturdu.
Doğasever çift İstanbul’da yaşadıkları için, Seferihisar-Ürkmez ağaçlandırma sahasında oluşturulan korularını anne ve babaları Serpil Alptekin, Köksal Alptekin, Cenap Adaş ve aile bireyleri ziyaret ederek çift adına sembolik fidan dikti.

Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Perihan Öztürk, ağaçlandırma sahasında İzmir Orman Bölge Müdürlüğü işbirliği ile yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Öztürk, mutlu günlerinde doğayı unutmayan Ege ve Eren Alptekin çifti ile ailelerine teşekkür ederek plaket takdim etti.
Anne Serpil Alptekin: “Fidanlar nasıl dünyaya yarar sağlıyorsa, iki insanın sevgisi de aynı şeyi sağlıyor soluk aldırıyor. Çocuklarımız adına beş yüz fidan yeşereceği için çok mutluyuz.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından fidanlar toprakla buluştu.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

16 Aralık 2017

Kırım Kadınları Yemek Kültürünü Unutturmuyor


İzmir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği geçmişten günümüze kadar gelen yemek kültürünü yitirmemek için her ay bir etkinlik düzenliyor. 16 Aralık Cumartesi günü dernek binasında düzenlenen etkinlikte Kırım yemekleri konuklara sunuldu.

Dernek yönetim kurulu, çok sayıda üye ve davetlinin katıldığı etkinlikte, Lakşa Çorbası (kemik suyu, erişte, kıyma ile yapılıyor), Göbete (kıyma, pirinç, soğan ile yapılan börek) ve Hoşaf ikram edildi.
Konukları kapıda karşılayarak yakından ilgilenen, Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Çağatay “Bu yemek toplantımıza vesile olan derneğimizden Allah razı olsun. Yarabbim bize verdiğin bütün nimetlerden dolayı sana şükrediyoruz. Bizi şükredenlerden eyle, nankörler den eylem. Fayda vermeyen ilimden, korkmayan kalpten, doymayan gözden, kabul olmayan duadan sana sığınırız. Senden sıhhat, afiyet ve ahlakın en güzelini dileriz. İşlerimize kolaylık, kalplerimize genişlik, sofralarımıza bereket ver. Kırımda zor durumda bulunan bütün soydaşlarımızı koru, özgürlüklerinin geri gelmesini nasip eyle yarabbi” diyerek sofra duasını okudu.


İzmir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nuran Çağatay etkinlik sonrası yaptığı açıklamada; 2003 yılından beri dernek üyesiyim. Dernek başkanlığın da dördüncü yılım. Daha önceki yıllarda başkan yardımcılığı görevini yürütüyordum. Derneğimizde Kırım yemek kültürünü yitirmemek için her ayın üçüncü Cumartesi günü yemek etkinliği yapıyoruz. Mutfağımız üyemiz olsun olmasın herkese açık. Derneğimize yapılan bağışlarla Kırım yemekleri yapılıyor. Herkese ikram ediyoruz.


Ayrıca derneğimiz de haftanın belirli günleri kurslar oluyor. Kırım oyunlarının öğretildiği folklör, Kırım türkülerinin söylendiği koro çalışmalarımız var. Hanımlara yönelik dikiş kurslarımız devam ediyor. Dernek olarak faaliyetlerimiz devam ediyor. İzmir’de yaşayan Kırım Türklerini derneğimiz çatısı altında buluşmaya bekliyoruz, dedi.
















İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

15 Aralık 2017

Pergamon Lions Vefa Gecesi


İzmir Pergamon Lions Kulübü Aralık ayı 1. Genel Kurul Toplantısı ve Kurucu Başkan Lion Ömer Yöntem onuruna vefa gecesi düzenledi. İzmir Double Tree by Hilton İzmir’de düzenlenen geceye, Ömer Yöntem’in eşi Begüm Ergun Yöntem ve kızı Alara ile çok sayıda davetli katıldı.

Vefa Gecesinde konuşan Ömer Yöntem, “Öncelikle bu güzel geceyi yaşayabilmeyi ve gözlerindeki ışığı görebildiğim, kalplerindeki sevgiyi hissedebildiğim dostlarımın olmasını nasip eden yüce yaradana çok teşekkür ederim. Beni bugüne getiren, bana can veren anneme ve aileme çok teşekkür ederim.

Evliliğimizin ilk gününden beri bana en büyük desteği veren sevgili eşim Begüm ve güzel kızım Alara’ya çok teşekkür ederim. Bu gecenin mimarı değerli başkanım Dilek Soylu’ya kulüp kardeşlerime, töreni sevgisi ve bilgisi ile muhteşem kılan tören yönetmeni Sayın Ln. Zeynep Kocasinan’a teşekkür ederim. Hayatımın en büyük şansı Pergamon Lions Kulübü’nü kurmaktı. İyi ki kurmuşuz. Çok büyük hizmetler yaptık ve Türkiye’nin başarılı kulüplerinden biri olduk. Ne mutlu bana ki hayatımda güzel dostlar, güzel insanlar biriktirmişim. Bu gece buradayız, birlikteyiz” dedi.
Gecede sahne alan Farklı Band orkestrası davetlilere keyifli dakikalar yaşattı.




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

14 Aralık 2017

Yılbaşı Süslerini Kendin Yap

Yeni yıl yaklaşırken İzmir Park AVM Kadın Kulübü üyeleri yılbaşı süslerini kendileri yapıyor. 
Kadın kulübü üyeleri Aralık ayı boyunca her Salı ve Çarşamba günü Arzu ŞİMŞEK eğitmenliğinde "yeni yıla özel sofra sunumları" atölye çalışması gerçekleştiriyor.
Tasarımcı Arzu ŞİMŞEK, yeni yılın yaklaşması sebebiyle, yeni yıl süslemeleri atölye çalışmaları planladıklarını belirterek, yeni yılı simgeleyen kırmızı ve yeşil renklere ağırlık verdiklerini söyledi.
Arzu ŞİMŞEK, “Kadın kulübü üyelerimiz kendi becerilerini kullanarak çalışmalar yapıyor. Hem keyif alıyorlar hem de ekonomik çalışmalar üretiyorlar. Ücretsiz olan etkinliklerimize katılmak isteyen herkes İzmir Park Kadın Kulübü’ne üye olup çalışmalarımıza katılabilirler” dedi.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

12 Aralık 2017

Mimari Fotoğraflar Sunumu

Mimari Fotoğraflar konulu sunum ve söyleşi 11 Aralık 2017 Pazartesi günü DEÜİİBMF Mezunları Dernek Merkezi’nde gerçekleşti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğrafçılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işık SEZER, Mimari Fotoğraf Sanatı’nın tarihçesi, gelişimi, Türkiye’deki boyutu hakkında bilgi verdi.
Doç. Dr. Işık SEZER, sunum öncesi İzmir Modern'e şu açıklamalarda bulundu:
“Mimari Fotoğraf Sanatı Türkiye’de çok bilinen bir anlatım dili değil. Son dönemlerde güncel sanat çerçevesinde yeni anlatım dilleri, mimari fotoğraf sanatı farklı boyutlara nasıl taşındı. Bugün bunlardan örnekler vereceğim. Türk fotoğrafında çok az örnek var. Onları hatırlatacağım. Yoğun bir sunum olacak.”
İZİMDER'in 9.Sergisi’nde 10 fotoğrafı bulunan Fotoğraf Sanatçısı Osman CENGİZ:
"Eşimle gezmeyi çok seviyoruz. Gezerken fotoğraf çekiyorum. Doğa fotoğrafları çekmeyi seviyorum. Bu gün açılan sergide on fotoğrafım var. Karadeniz Pokud yaylası, Mavişehir’de gün batımı, havacılık fuarında çektiğim bir fotoğraf, İstanbul Galata Kulesi, Kuşadası gün batımı fotoğraflarım sergileniyor."

İZİMDER Fotoğraf Sergisi ve Mimari Fotoğraflar sunumu hakkında açıklama yapan DEÜİİBMF Mezunları Derneği Başkanı Yaşar Erkan ÖZDEMİR:
"DEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Mezunları Derneği’nin fotoğraf grubu olarak yılda bir kez Aralık ayında üyelerimiz, mezunlarımız, fakültemiz öğretim üyeleri ve katılmak isteyen öğrencilerin çekmiş oldukları fotoğrafları sergiliyoruz. Sergi açılış gününde mutlaka bir konuğumuz oluyor. Fotoğraf konuların da her ayın ilk Pazartesi günü değişik konuklarımız oluyor. Bugünkü sergimiz de altmışa yakın fotoğraf sergileniyor. Sergimiz 17 Aralık 2017 tarihine kadar ziyarete açık kalacak."
Etkinlik sonunda söyleşiye katılan Doç. Dr. Işık SEZER’e teşekkür plaketi verildi.




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT