“Sergül Okay Koleksiyonundan Seçkiler” sergisi

Pergamon Lions Kulübü Rahmetli Ln. Nilay Konaklıoğlu eğitim bursu yararına açılan “Sergül Okay Koleksiyonundan Seçkiler” sergisi “Galeri Fa”da açıldı. 

 Ankara’da Galeri İlayda Sanat Galerisinin kurucusu olan Sergül Okay serginin tüm gelirinin eğitim bursu için kullanılacağını ifade ederek, izmirdehaber.com için şu açıklamalarda bulundu.

“30 yıllık bir koleksiyon birikimimden seçkilerin bulunduğu sergide Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan 14 öğrenci için satışlardan elde edilen gelirin tümü burs için kullanılacak.   

Koleksiyonumu böyle hayırlı bir işe bağışladığım için çok mutluyum. Bugünkü sergi’de Dali’nin, gravürleri de var. Gravür olan eserler Fransız Demiryollarının yüzüncü yılı sebebiyle yapılmış altılı bir setin 4 tanesi bulunuyor. Dünyada 1700 adet basılan gravür eserlerin sergilenen bizdeki numaraları 1200. Ayrıca akademisyenlerin ve benim çalıştığım ressamların Ankara’lı sanatçıların ağırlıklı olduğu bir sergi. Bu beşinci sergimiz. Hepsini öğrenci bursu için açtık. Önümüzdeki günlerde eğitim bursu için desteklerime devam edeceğim.

Geliri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin eğitim bursu için kullanılacak sergi 02 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Yörük Ali Efe Müzesi

Yörük Ali Efe, başta Aydın olmak üzere Batı Anadolu’da Milli Mücadele’nin önemli kahramanlarından biridir.

Aydın’da doğan Yörük Ali Efe 23 yaşında Milli Mücadeleye katılarak zaman zaman Yunanlılara baskınlar yapmıştır. Savaş sona erince Yenipazar’a yerleşerek Yörük soyadını almıştır. Kurtuluş Savaşında gösterdiği yaralılıklardan dolayı istiklal madalyası ile ödüllendirilmiştir.

Kurtuluş savaşından sonra izmir’e taşınan Yörük Ali Efe, daha sonra bugünkü müzenin bulunduğu Yenipazar’daki eve taşınmıştır. Sağlığı boyunca yaşadığı bu ev ölümünden sonra 1980’li yıllarda yanmış, 1995 yılında Kültür Bakanlığı tarafından aslına sadık kalınarak restore edilmiş ve müze olarak halkın ziyaretine açılmıştır.

Yörük Ali Efe evi iki bölümden oluşuyor. Zemin katta evin yaşam alanı bulunuyor. Giriş bölümü ve iki yanında odalar bulunuyor. Üst kata çıkınca ortada salon ve bu salona açılan dört oda sizi karşılıyor. İkinci bölümde ise önde bir sundurma ve bu sundurmaya açılan mutfak, kiler, banyo ve tuvalet yer alıyor. 

Müze’de Yörük Ali Efe’ye ait olan eşyalar da bulunuyor. Nüfus cüzdanı, kama, istiklal madalyası, kıyafetleri, dürbününü görebilirsiniz.

Yolunuz bir gün Aydın’a düşerse Yörük Ali Efe Müzesi’ni gezmeyi ihmal etmeyin. Müze’ye giriş ücretsiz. Yaz sezonu 09:00-19:00, kış sezonun da ise 08:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Vasiyetinde Yenipazar’a gömülmek isteyen Yörük Ali Efe’nin mezarı daha önce Yenipazar mezarlığındaydı. Evi müze olarak kültür bakanlığına devredilince mezarı müze bahçesine taşınmıştır. Ayrıca bahçede Yörük Ali Efe’nin heykeli, bekçi odası, gişe ve tuvaletler bulunmaktadır.

Bu arada Yeni Pazar’a gelmişken meşhur pidesini yemeden ayrılmayın. Ben tahinli pidesini çok beğendim.

Yörük Ali Efe adına yakılan ve çok sevilen “Şu Dalma’dan Geçtin Mi” türküsü;

Şu Dalma’dan geçtin mi

Soğuk sular içtin mi

Efelerin içinden

Yörük Ali’yi seçtin mi

Hey gidinin efesi efesi

Efelerin efesi

Şu Dalma’nın çeşmesi

Ne hoş olur içmesi

Yörük de Ali’yi sorarsan

Efelerin seçmesi

Hey gidinin efesi efesi

Efelerin efesi

Cepkenimin kolları

Parıldıyor pulları

Yörük de Ali geliyor

Açıl Aydın yolları

Hey gidinin efesi efesi

Efelerin efesi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Nazım Hikmet Moskova’da karikatürlerle anıldı..

Nâzım Hikmet, ölümünün 56. yıl dönümünde her yıl olduğu gibi yine 3 Haziran’da Moskova’da anıldı.

Karikatürcüler Derneği, ulusal ve uluslararası karikatür sanatçılarının eserlerinden oluşan  ‘Nâzım Hikmet Portre Karikatürleri’ Sergisini 2 Haziran 2019 Pazar akşamı Russkaya Pesnya Tiyatrosu fuayesinde Rus karikatür ve mizah sevenlerle buluştu.

Sergide  Moskova’da yaşayan Rus karikatürcüler, Alexander Umyarov, Sergei  Tunin, Valentin Druzhinin, Mikhail Zlatkovsky, Igor Simirnov, Peshkov Roman, Vladimir Soldatov, Alexsander Shmidt, Ryzhov Andrey, Anatoly Radin ve Alexandr Kshchenko’nun eserleri de yer aldı.  

Büyük ilgi gören sergi önümüzdeki Kasım ayında Rus Parlementosu’nda (Duma), tekrar açılacak.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Merhamete Dayalı Bir Bakış ile Hayvan Hakları

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay ÜSTÜN, hayvan hakları hakkındaki felsefi ve etik görüşlerini bir yazıyla dile getirdi.

Prof. Dr. Çağatay ÜSTÜN’ün” Merhamete Dayalı Bir Bakış ile Hayvan Hakları” görüşleri şöyle;

Günümüzde hayvan hakları denildiği zaman bu konunun çok abartıldığına atıfta bulunanların sayısı az değildir. Sadece düz bir mantıkla hayvanların hakları olduğunu değerlendirmek yerine farklı bakış açılarından yaklaşmanın daha doğru olacağına inanıyorum.

İnsana özgü merhamet duygusu ile hareket edildiği zaman insanın insana ve diğer canlılara karşı gösterebileceği tolerans payının da önemi artıyor. Felsefi ve etik yaklaşım ile merhamet duygusunun zor ve kötü durumdaki kişi ya da guruba veya bir canlıya karşı hissedildiğini biliyoruz. İnsanda olması gereken bu duygusal yönelme sonucu belli eylemlerin ve düşüncelerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Sadece benim olan için mantığının yerini bütün canlılar ile birlikte deyişinin alması gerekmektedir. Dünyada ve evrende yalnız değiliz ve kendimizi tek bir varlıkmış gibi odaklamak yanlışların yapılmasını kolaylaştırmaktadır. Zaten bunun aksi olan durumlarda hastalıklı bir tablonun olduğunu unutmamalı, etik ve ahlaki sağaltımın uygulanmasına özen göstermeliyiz. Hayatın değeri tartışıladursun, insan başıboş olmadığını ve belli duyguların tesiri altında olduğunu bilmelidir. İyi ahlaklı bir yapıya sahip olmanın ardında merhametin varlığı çok önemlidir. Yemek ve faydalanmak için bir şeyleri doğruymuş gibi kabullenmek, içimizdeki merhamet duygusunu giderek köreltir. Bu durum o kadar tesirlidir ki, bir süre sonra merhamet sadece insana özgüymüş gibi algılanır.

Eşitlik anlamında elbette ki diğer canlılardan üstün yönlerimiz vardır. Ama kimi yönlerden onların bizleri aşan özellikleri olduğunu da unutmamak gerekiyor. Menfaat duygusu aidiyet ve paylaşıma kapalı bir ortam yaratacaktır. Canlılar ile olan temasımızda onlara belli menfaat pencerelerinden yaklaşmamak, onların varlığı ile uyumlu olmayı denemek, sadece besin veya sevgi paylaşımı açısından hayvanları bir obje haline getirmemek önemlidir.

İnsan olmaya çalışırken, akıl ve vicdanın ötesinde merhamet ile hareket etmek, merhameti bir tür hak etme meselesinden çıkarmak ve sadece bir tür hak gibi görmek hayvan haklarının zihnimizdeki ve ruhumuzdaki başlangıç noktası olacaktır. Merhamet duygusal eylemlerin en adil olanını sağlamaya yöneliktir. Harcanmış ve fabrikasyona çevrilmiş canlıların olduğu bir yaşamda bireylerin acımasız bir varlık gibi davranması, çocuklarına da bu duyguyu aşılamaya kalkışması büyük bir felakettir. Bir canlının yaşamının bir başka canlının eziyet çekmesi ve ölümü ile bağdaştırılması duygusal açıdan sağlıksız bir durumdur. Bundan vazgeçmenin yeni yollarını aramak, bulmak ve uygulamaya almak durumundayız. Hem de hemen! Gecikmeden! İsteyerek ve gönüllü olarak yapmalıyız bunu! Bu bizlerin yaşam ödevidir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Mikrop’tan 5. Hoşgörü İftar Sofrası

İzmir’in tanınan ve sevilen yüzlerinden Mikrop Hikmet 31 Mayıs Cuma akşamı Alsancak vapur iskelesi önünden gündoğdu meydanına doğru kurulan “Hoşgörü İftar Sofrası” etkinliği düzenleyerek İzmir halkıyla iftar yemeği yedi.

İzmir’de imza attığı birçok sosyal sorumluluk projesiyle tanınan Mikrop lakaplı sanatçı Hikmet Durmuş Kadir Gecesi dolayısıyla hayırsever işadamlarının, Konak Belediyesi ve İzmir Kızılay’ının da destek verdiği “Biz Bize Yeteriz Hoşgörü İftar Sofras” bu yıl beşinci kez düzenlendi. Mikrop Hikmet iftar sofrasının asıl amacının İzmir’den tüm dünyaya hoşgörü mesajı vermek olduğunu belirterek, şunları söyledi;

Kim olduğumuz, ne iş yaptığımız, hangi makamda olduğumuz hiç ama hiç önemli değil bu nedenle “kimliğini bırak da gel” diyoruz. Bu sofrada sadece sevgi ve hoşgörü var. Suriyeli çocuklara kış demek yok. Sokak hayvanlarına hoşt demek yok. Hiç kimseyi ötekileştirmeden aynı sofrada iftar açtık. İster oruçlu olsunlar, ister oruçsuz, bu iftarımıza saygı duyan herkesi başımızın tacıdır. Hoşgörü iftar soframıza üç bine yakın İzmir’li katıldı. İzmir, İzmirliliğini gösterdi, dedi. 

Her Türlü Çocuk İstismarına Hayır

5. Kadir Gecesi Hoşgörü İftar Sofrası’nda çocuk istismarına da dikkat çekildiğini söyleyen Mikrop Hikmet, her sene farklı bir konsept ile taçlandırdığımız iftar soframızın bu yıl işlediğimiz ana teması “Her Türlü Çocuk İstismarına Hayır” oldu ifadelerine yer verdi.  

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT