Kasır sözcük
anlamı olarak köşk demektir. Kasırlar, gösterişli bir nevi küçük saray
konumunda ve genellikle hükümdarlar için yapılan yapılardır. Bugünkü yazımda
İstanbul’da tarihi mekanlardan biri olan Ihlamur Kasrı’ndan bahsedeceğim.
Beşiktaş’ta
bulunan Ihlamur Kasrı, Osmanlı Devleti 31. Padişahı Sultan Abdülmecid
tarafından yaptırılmış. Padişah burada yabancı devlet adamlarını, çeşitli
sanatkarları ağırlamış.
Sultan
Abdülmecid, 1846 yılında Fransız Şair Lamartine’i Ihlamur Kasrı’nda ağırlamış.
Şair Lamartine Ihlamur Kasrı’ndan söz ederken “Binanın karşısındaki bahçede
güzel yemiş ağaçları ile bu vadiye ismini veren ıhlamurlar vardı. Köşke çıkan
üç basamaklı merdivenin önünde, yasemin dallarını aşamayan küçük bir fiskiye,
tatlı bir şırıltı ile mermer havuza dökülüyordu. Ihlamur padişahın en sevdiği
köşktür, burada dinlenir ve mütalaa eder” diye bahsetmektedir.
Buram buram
tarih kokan Ihlamur Kasrı, dış görünümüyle dahi beni büyüledi. Yüksek duvarlı,
demir kapılı bahçede rengarenk çiçekler, yemyeşil çimler arasında geziyorum. Özellikle
Kasır içinde yer alan Maiyet köşkü şimdi kafeterya olarak kullanılıyor. Kocaman
manolya ağaçları arasında yorgunluk kahvesini içerek güzelim bahçeyi seyretmek,
harikaydı.
Ihlamur Kasrı’nın
tarihi 1830’lu yıllara kadar gitmektedir.
Merasim ve Maiyet köşkü ismiyle anılan iki yapıdan oluşuyor. Havuzlu Ihlamur Mahalli, Muhabbet
Bahçesi ve Hacı Hüseyin Bağı adlı üç kısımdan oluşan dinlenme alanlarının
içinde yer alan Kasır, Sultan üçüncü Ahmet döneminde has bahçeye
dönüştürülmüş.
Ana yapıt
olan merasim köşkü’nün ön cephesinde Barok çizgiler taşıyan merdiven ve ilginç
kabartmalarıyla güzel bir mimariye sahip. 19. Yüzyıl mimarisinin gözde
eserlerinden olan Ihlamur Kasrı, bir mücevher inceliğinde inşa edilmiş,
sanatsal bir yapı.
Ihlamur
Kasrı pazartesi günleri ziyarete kapalı. Diğer günler 09.00-17.00 saatleri
arasında gezilebilir. Girişler ücretli.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT