30 Eylül 2019

Ihlamur Kasrı


Kasır sözcük anlamı olarak köşk demektir. Kasırlar, gösterişli bir nevi küçük saray konumunda ve genellikle hükümdarlar için yapılan yapılardır. Bugünkü yazımda İstanbul’da tarihi mekanlardan biri olan Ihlamur Kasrı’ndan bahsedeceğim.  

Beşiktaş’ta bulunan Ihlamur Kasrı, Osmanlı Devleti 31. Padişahı Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmış. Padişah burada yabancı devlet adamlarını, çeşitli sanatkarları ağırlamış.
Sultan Abdülmecid, 1846 yılında Fransız Şair Lamartine’i Ihlamur Kasrı’nda ağırlamış. Şair Lamartine Ihlamur Kasrı’ndan söz ederken “Binanın karşısındaki bahçede güzel yemiş ağaçları ile bu vadiye ismini veren ıhlamurlar vardı. Köşke çıkan üç basamaklı merdivenin önünde, yasemin dallarını aşamayan küçük bir fiskiye, tatlı bir şırıltı ile mermer havuza dökülüyordu. Ihlamur padişahın en sevdiği köşktür, burada dinlenir ve mütalaa eder” diye bahsetmektedir. 
 
Buram buram tarih kokan Ihlamur Kasrı, dış görünümüyle dahi beni büyüledi. Yüksek duvarlı, demir kapılı bahçede rengarenk çiçekler, yemyeşil çimler arasında geziyorum. Özellikle Kasır içinde yer alan Maiyet köşkü şimdi kafeterya olarak kullanılıyor. Kocaman manolya ağaçları arasında yorgunluk kahvesini içerek güzelim bahçeyi seyretmek, harikaydı.  

Ihlamur Kasrı’nın tarihi 1830’lu yıllara kadar gitmektedir. Merasim ve Maiyet köşkü ismiyle anılan iki yapıdan oluşuyor. Havuzlu Ihlamur Mahalli, Muhabbet Bahçesi ve Hacı Hüseyin Bağı adlı üç kısımdan oluşan dinlenme alanlarının içinde yer alan Kasır, Sultan üçüncü Ahmet döneminde has bahçeye dönüştürülmüş. 

Ana yapıt olan merasim köşkü’nün ön cephesinde Barok çizgiler taşıyan merdiven ve ilginç kabartmalarıyla güzel bir mimariye sahip. 19. Yüzyıl mimarisinin gözde eserlerinden olan Ihlamur Kasrı, bir mücevher inceliğinde inşa edilmiş, sanatsal bir yapı.

Ihlamur Kasrı pazartesi günleri ziyarete kapalı. Diğer günler 09.00-17.00 saatleri arasında gezilebilir. Girişler ücretli.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


29 Eylül 2019

Prof. Dr. Çağatay Üstün yazdı; Ne isem öyle oldum

İstediğiniz gibi olamam ve olmadım.
Politik ve siyasi cümlelerin süsleri arasında gezinmem mümkün değil.
Ne isem öyle olmak en önemli ilkemdir.
Nasıl göründüysem de öyleyimdir.

Farklı yorumlar varsa, göremedikleri, yanlış yakıştırmalarda bulundukları içindir.
Sabahları erkenden kalkıp, yeni bir şeyler öğrenmek, fikir ve duygu dünyamı genişletip çevreme, doğaya ve canlılara daha fazla yardımcı olmak için çabalarım. Bu benim artık elbisem gibi olmuş, ayrılmaz bir bütünümdür.
Doğruyu bilimde, akılda, vicdanda, gönülde aradım.

İnsanı kimi zaman en yakını bile anlamazmış, bunu da yaşadım. Üzüldüm, belli etmedim.
Bazen çabuk kızarım ama çabuk geçer. Öfkenin kalıcılığının getireceği zararı iyi bilenlerdenim.
Çok okumak ve çok düşünmek. Zamanı geldiğinde bir şeyler yazmak ve bir miras gibi kalacak cümleler kurmak… Dünyam bunların üzerinde döndü.

Farklı olduğumu küçük yaşlardan beri biliyordum. Farksızların içinde farklı zordu, bunu kabul ettim.
Ne isem öyle olmalıydım. Başka arayışlara girmeye, yanlışların arasında gezinmeye gerek yoktu.
Yanıma kadar gelenleri, geri çevirmedim. Üç şey istedim onlardan: Sevgi, saygı, içtenlik.
Yapmacık ve sabit duran maskelerden dost olmazdı, iyi bildim bunu.
Hata yapana hemen kızmadım, bekledim, düzeltir mi acaba diye? Devam edilen hatanın artık benimsendiğini anlayarak, bunu yapanları terk ettim. Ama kapıyı kapatmadım, aralık bıraktım, belki son anda, bir kez daha farkına varırlar diye.

Hayal kırıklığına uğratanlara şaşırdım. Çünkü, bunun yapılacağı en insandım.
Öğrendikçe büyüdüm, büyüdükçe öğrenmeye devam ettim. Yolun uzun olduğunu biliyordum. Yorulmayı aklıma bile getirmedim. Bir adım gelene iki adım gittim. Bir adım çekilenden iki adım uzaklaştım.

Yaşamımı temiz ve saf geçirmek için elimden gelen gayreti gösterdim. Bilerek ve isteyerek, hiç kimseye bir yanlışım olmadı. İftira atana ve dedikodu yapana söyleyecek söz bulamadım. Allah çokça akıl ve fikir versin dedim, geçtim. Fakat yaptığının yanlış olduğunu, ahlâki olmadığını ifade etmekten de çekinmedim, yüzüne söyledim. Yönetmek, doğruyu, etik ve ahlâki olanı göstermek istedim. Bekliyorum, olacaktır belki bir gün diye. Makam ve mevkinin getirdiği ışıltı gözlerimi kamaştırmadı.

Şimdi bir kez daha durup geriye bakıyorum da;
Ne isem öyle oldum ve öyle kalmaya devam edeceğim.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


28 Eylül 2019

Islak Burunlar Derneği ““PATİVAL KONAK” festivaline katıldı


Konak Belediyesi, Hayvan Hakları Federasyonu, Lider Pet Food ve Panama Çocuklar Ülkesi ortaklığında Türkiye’nin en kapsamlı ve büyük festivali “PATİVAL KONAK CANDOSTLARIMIZLA BULUŞUYORUZ” İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yapıldı.

Konak Belediye’si öncülüğünde yapılan etkinliğe katılan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, stantları tek tek dolaşarak katılımcılar adına teşekkür belgelerini verdi.

Etkinliğe katılan çocuklar için çeşitli oyun atölyeleri düzenlendi, sürpriz hediyeler verildi. Konak Belediyesi Şopengazi Barınağı’nda yaşamını sürdüren candostlarının fotoğraf ve öyküsünün yer aldığı muhteşem bir katalog hazırladı. Ayrıca Konak Belediye’si festivale gelen tüm misafirlere ücretsiz mama kabı ve dışkı torbası hediye etti.

Islak Burunlar Hayvan Koruma Derneği Festivale katıldı

Birçok Hayvan Hakları savunucusu sivil toplum kuruluşu’nun katıldığı “PATİVAL KONAK CANDOSTLARIMIZLA BULUŞUYORUZ” festivaline destek veren Islak Burunlar Hayvan Koruma Derneği Başkanı Fatma Gülten, Türkiye’nin en büyük festivaline katılarak hayvan sevgisini, hayvan haklarının korunmasını ve candostlarımızın sahiplendirilmesi için bir araya geldik. Burada bulunmamızın amacı kesinlikle ticari değil, buraya eğlenmek için de gelmedik. Herkes hayvansever ve yardım etmek için çabalıyor. Bizi burada destekleyen candostu bir ailemiz de bulunuyor. Stant için bize destek oldular. Biz 220 can’a bakıyoruz. Bugün için hazırlık yapamadık. Selen hanım ve Melih bey aile olarak bize destek verdiler. Stantta satarak can dostlarımıza mama almamız için evlerinde kurabiyeler yapıp getirmişler. Bizlere birçok konuda destek veriyorlar. Hepsine çok teşekkür ediyorum.  

Çok yakında barınağa su geliyor

Kemalpaşa’da bulunan barınağımız Almanya’da yaşayan bir hayırsever tarafından bize oturmak için bağışlandı. 220 can dostumuzla birlikte yaşamımızı sürdürüyoruz. Sadece kiraz ağaçları bulunan bu arazide yardımlarla çok iyi bir duruma geldik. Geçtiğimiz yıllarda Filiz Erel Tegge’nin başkanı olduğu“Mavi Kelebekler Gönüllü Grubu” barınağımıza destek oldular. Mavi Kelebekler bugün de bizlere destek için burada. Şimdi Selen hanım ve eşi Melih bey bayrağı devraldı.  Çok yakında barınağımıza su geliyor. Etrafı tellerle çevrildi, padoklarımız yapıldı. Selen hanım ve eşi Melih bey’in bizleri bundan sonra da yalnız bırakmayacaklarına inanıyoruz. Onların varlığı bize güç veriyor.

Mama desteği bekliyoruz

Günde 7 paket mama veriyoruz. Yetişemez olduk. Mama, veteriner masrafları, barınak elektrik ve su giderleri için destekleri bekliyoruz.

Bağış için; Islak Burunlar Hayvan Koruma Derneği hesap numaraları;
Ziraat Bankası-Denizbostanlı şubesi İzmir
IBAN TR81 0001 0009 3469 1749 8750 02
Telefon ile bize ulaşmak isteyen olursa 0541 465 1213 veya 0 532 770 3738
  

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT 

26 Eylül 2019

16. İzmir Türkçe Günleri başladı...


87. Dil bayramı Dil Derneği ve Konak Belediyesi işbirliğiyle 26 Eylül’de başladı.

Üç gün sürecek etkinliğin açılışı 26 Eylül Perşembe günü Atatürk Kültür Merkez (AKM) yanındaki yeşil alan içinde yer alan Türkçe Taşı önünde yapıldı.

Törene İzmir Dil Derneği Başkanı Gürsel Gezen, şairler, yazarlar, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Gürsel Gezen; Dil Bayramı’nın tarihçesi hakkında hatırlatmalarda bulunarak sözlerine şöyle devam etti.

“İzmir Dil Derneği üyeleri olarak 2001 yılından başlayarak Dil Bayramını İzmir’de kutluyoruz. Konak Belediyesi ile sürdürdüğümüz bayram kutlaması coşkusunu, okullarımızla, öğrenci ve öğretmenlerimizle, yurtsever İzmir halkının katılımıyla çoğaltmak, paylaşmak amacındayız” dedi.

Özel Çakabey Okulları (Ortaokulu) öğrencileri, Özel Çamlaraltı Koleji öğrencileri, Özel Tanı Koleji (Ortaokulu, Anadolu Lisesi) öğrencileri şiirle ve seslenişlerinin ardından Dr. Eftal Sevinçli, Düriye Ayyıldız’ın konuşmaları ile sürdü.  

16. İzmir Türkçe Günleri açılış töreninde bir konuşma yapan Dr. Eftal Sevinçli; Türkçemizin “yabancı dillerin boyunduruğundan kurtuluşu” için savaşan arkadaşlara merhaba!

Büyük önderimiz Mustafa Kemal’in buyruklarıyla, 87 yıl önce kurulan Türk Dil Kurumunun, 12 Eylül 1980 sonrasında gösterdiği değişimi hepimiz biliyoruz. Türkçe konuşan yurttaşlarımıza, dillerini sevip sevmediklerini sorsak, hemen herkes sevdiğini söyleyecektir. Ancak soyut bir dil sevgisi, dilin gelişmesine daha güzel olmasına yetmiyor. Çünkü bizler, birçok dış etmenin etkisiyle, bilerek bilmeyerek dilimizi bozuyoruz. Şimdi sizlere, dilimizde gözlemlediğimiz, hepimizin yakındığı, eleştirdiği kimi olgulardan söz edeceğim. Bizler, bizim kuşaktaki gençler, yıllarımızı Türkçe düşünüp Türkçe yazmanın güzelliğiyle geçirdik. Ancak uzun süredir toplumsal yapımıza egemen olan siyasal erklerin “Yeni Osmanlıcılık” düşüncesiyle Türkçemize bakışlarının etkilerini, sonuçlarını yaşıyoruz.

Ayrıca dikkatinizi çekmek istediğim bir başka konu, iletişim gücü yönüyle gazetelerin, gazetecilerin etkileridir. Örneğin onlarca konuyu, olayı bizlere duyuran muhabirlerimizin, görüşleriyle, yorumlarıyla bizleri bilgilendiren, aydınlatan köşe yazarlarımızın yazılarını, lütfen, bugünden başlayarak daha bir dikkatle inceleyin. Bu incelemelerinizde, dilimizi güzelleştiren, akıcı, söz dağarcığı varsıl anlatımlar yanında sözcük kullanım yanlışlarından anlatım bozuklukları içeren savruk tümcelere, Türkçeleri varken bir bilgiçlik gösterisiyle sürekli yabancı sözcükleri kullanan, yinelemelerle anlatımı boğan nice kötü örneklerle karşılaşacaksınız.




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

25 Eylül 2019

Beydağ Noterinin Kedisi Karamela


İzmir’in Beydağ ilçesinde noterlik yapan Ogün Kayacan yavru kediyi sahiplenerek “Beydağ Noterliğine” işlem için gelenlere hayvan sevgisini aşılayarak örnek oluyor. 

2 yıl önce İzmir Karşıyaka’da bir arkadaşını sokakta bulduğu iki yavru kediden birini sahiplenen Ogün Kayacan karamela ismini verdiği kedisinin noterlik’te özgürce hareket ettiğini söyledi.
Beydağ Noteri Ogün Kayacan “Karamela”nın hikayesini anlattı;

2 yıl kadar önce yavru kedi sahiplenmek istediğimi arkadaşlarıma söyledim. Beydağ’da Van kedisi olan bir arkadaşımın kedisi hamileydi. Yavrulardan birini bana vereceğini söyledi. Onu sahiplenmeye karar vermiştim. Aynı günlerde Karşıyaka’da yaşayan başka bir arkadaşım annesinin terk edip gittiği iki yavru kedi bulmuş. Bana onların fotoğraflarını çekerek sürekli yolluyordu. Onlardan birini sahiplenmemi istiyordu. Ben fotoğraflardan etkilenerek kedileri görmeye gittim. Şimdi benimle yaşayan Karamela yavru iken de çok sevimliydi. Renkleri karamel gibiydi. Adını o gün karamela koyduk. İsmi uzun geldiği için kısaca mela diyoruz. Dişi bir kedi, 8 aylık olunca kısırlaştırdım. Noter’de bütün gün benimle vakit geçiriyor. Yavru iken omzuma çıkıp uyuyordu. İşlem yapmaya gelen kişilerin dikkatini çekiyorduk. Şimdi de canı sevilmek isteyince masama çıkıyor. 

Onu seviyoruz ve gidiyor. Hafta sonları İzmir’deki evime giderken mela’da benimle geliyor. Hafta başı yine birlikte iş hayatımıza başlıyoruz. İzmir’de evden dışarı çıkmazken Beydağ’da daha özgür oluyor. Karamela için facebook sayfası açtım. Karapati mela facebook sayfasında fotoğraflarını paylaşıyorum. Bizi takibe alan hayvanseverler farklı videolar ve fotoğraflar da paylaşabiliyor. Sayfamız herkese açık. Hayvanseverler  sayfamızı ziyaret edebilir” dedi.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

24 Eylül 2019

Muharrem ayı münasebetiyle aşure etkinliği düzenlendi


İzmir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından 24 Eylül Salı günü aşure etkinliği düzenlendi. Etkinliğe dernek başkanı Nuran Çağatay, üyeler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İzmir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nuran Çağatay, aşure etkinliğinin geçtiğimiz yıllarda da yapıldığını söyleyerek şöyle konuştu;

“Bugün aşurelerimizi üyelerimize katılan tüm vatandaşlarımıza dağıttık. Allah kabul etsin. İnşallah önümüzdeki yıl yine böyle bir organizasyon ile toplanmayı Allah bizlere nasip eder. Emeği geçen ve bizleri yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ederim. Bu yıl sezonumuzu açtık. Ekim ayı üçüncü cumartesi günü ilk çi böreğimiz için bir araya geleceğiz. Etkinliğimize herkesi bekliyoruz” dedi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


22 Eylül 2019

Hedef Dağcılık Kahvaltıda Buluştu


Hedef Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği tarafından yeni üyelerle tanışmak, uzun süredir görüşemediği eski dostları ve üyeleri ile bir arada olmak için kahvaltı düzenlendi.


Hedef Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği Başkanı Kerim Coşkun Pier Pasaport Otel’de yapılan kahvaltı etkinliğinde yaptığı konuşmada, “üyelerimiz ve aramıza yeni katılanlar için bugün kahvaltı etkinliği düzenledik. 2019-2020 senesinin yürüyüş sezonuna başlamadan önce moral etkinliğimiz çok güzel geçti. Bugün aramızda Harmandalı’ndan Foça’dan gelen arkadaşlarımız var. 65 kişilik bir katılımla buluşarak birlikte çok keyifli vakit geçirdik. Katılan tüm arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.

29 Eylül 2019 Pazar günü sezonun ilk yürüyüşü Kozbeyli-Foça ile başlayacaktır. Değerli doğa dostlarımızı bekliyoruz” dedi.

Hedef Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği Genel Sekreteri Aydan Zişan Karagöz ise şu ifadelere yer verdi; Hedef Dağcılık olarak bugün kahvaltımıza katılan herkese ve İzmir Modern yöneticisi Nurten hanıma bizleri yalnız bırakmadığı için çok teşekkür ediyorum. Yeni sezon tüm doğaseverlere hayırlı olsun.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

17 Eylül 2019

Bernard Pras’ın sergisi sanatseverlerle buluştu..


Ünlü Fransız sanatçı Bernard Pras’ın günlük hayatta kullanılan, bit Pazarı’ndan aldığı ve geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanarak yaptığı eser, İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Bernard Pras’ın Dora adlı şaşırtıcı bir enstalasyonu sadece belirli bir açıdan bakıldığında tam olarak görülebiliyor.

İlhamını Picasso’nun Dora Maar portresinden alan eser, Anamorfik İllüzyon tekniğiyle oluşturulmuş. Geri dönüştürülmüş ve rastgele yerleştirilmiş izlenimi verilen nesnelerle yaratılmış bir eser. Sergi yıl sonuna kadar gezilebilir.    




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

15 Eylül 2019

Geleneksel Urla Samud Baba anma etkinliği düzenlendi


Urla Belediyesi’nin Alevi Kültür Dernekleri Urla Şubesi ve Alevi Bektaşi Federasyonu İzmir Bileşenleri’nin katkılarıyla düzenlediği 8. Urla Samud Baba Anma Törenleri 14-15 Eylül günlerinde Samud Baba Türbesinde yapıldı. Coşkulu bir ortamda geçen anma törenlerine Urla dışından da çok sayıda misafir ve alevi federasyonu katıldı.

İki gün süren anma törenlerinin ilk günü saat 18.00’de Dertli Divanı ile muhabbet ve Hakka Yürüme Erkanı ile başladı. Aynı gün saat 19.30’da Pir Ali Tekin ile Cem Erkanıyla devam etti. İkinci gün saat 13.00’te saygı duruşu ve Dedenin Gülbengi , Yolcu Bilgiç ile tahtacı Semah ekibi, sanatçılar Öznur Korkmaz, Barış Mansuroğlu, Dertli Divani türküler seslendirdi.

Alevi Kültür Dernekleri Urla Şubesi Sekreteri Ali Rıza Öztoplu, İzmirde Haber’e yaptığı açıklamada; Samud Baba Türbesi, Urla Belediyesi ve Vakıflar Bölge Müdürlüğünün katkılarıyla 2012 yılında hayata kazandırıldı. Her yıl Haziran ayında Samud Baba festivali adı altında şenlikler düzenliyoruz.

Samud Baba’nı Haziran ayında Urla’ya geldiği söyleniyor. Bu yüzden anma törenlerini Haziran ayında yapıyoruz. Bu sene seçimlerden dolayı Eylül ayında yapıldı. Alevi Kültür Dernekleri olarak biz burayı keşfettiğimizde çok bakımsızdı. Alevi Kültür Dernekleri Urla Şubesi olarak önce Urla Belediyesi’ne müracaatımızı yaptık. Urla Belediyesi restorasyon çalışmalarını yaptıktan sonra bahçe duvarlarını, kapılarını, iç düzenlemesini Alevi Kültür Dernekleri Urla şubesi olarak yaptırdık. Alevi Kültür Dernekleri Urla şubesi olarak her yıl Samud Baba Anma Törenleri düzenliyoruz. Bu yıl 8. Kez düzenlediğimiz etkinliklerimiz ilk gün cem ile başlıyor. İkinci gün canlar koromuz türküler seslendirdi. Alevi Bektaşi Federasyonu ve İzmir Bileşenleri Başkanı, Urla Belediye Başkanımız, Kaymakamımız, Alevi Kültür Dernekleri Başkanımız konuşmalar yaptı. Yolcu Bilgiç ve tahtacı Semah ekibi ve sanatçılarımız katıldı. Katılım her yıl artıyor. Önümüzdeki yıl yapılacak etkinliklerimize herkesi bekliyoruz. 

Samud Baba Festivali için Almanya’dan geldiğini söyleyen Emine Özden şöyle konuştu. Samud Baba faklılıkları ve zıtlıkları bir araya getirip, kin ve nefrete karşı sevgi ve hoşgörüyü destur edinerek, her zaman ihtiyacımız olan; barış içinde bir arada yaşamayı benimsemiştir. Alevi yolu’nun taşıyıcılarından, Horasan Erenlerinden birisidir. Ben her sene anma etkinliklerine katılmaya özen gösteriyorum. Bu sene de özel olarak Almanya’dan geldim. Türkülerimiz söyleniyor, Samut Baba Türbesini geziyoruz, geleneksel yemeklerimiz yapılıyor. Doğa içinde anma törenleri oluyor. Burada olduğum için çok huzurluyum.

İkinci gün düzenlenen anma etkinliklerine katılan Nuran Türkmen ise duygularını şu ifadelerle anlattı; Samud baba türbesi inanç ve kültür turizmi açısından önemli bir yer olduğunu düşünüyorum. Almanya’dan gelen arkadaşım ile birlikte anma etkinliklerine ilk kez katıldım. Bu değerlerimizin yaşatılarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini düşünüyorum.

Türbe vatandaşlar tarafından ziyaret edildi. Dilekler dilendi. Etkinliğin sonunda vatandaşlara lokma dağıtıldı.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT



12 Eylül 2019

Belgesel Fotoğrafçı Gözüyle Kemeraltı...

88. kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı TARKEM’in bir projesi olan “Kemeraltı Sokağı” ziyaretçileri ile buluşmaya devam ediyor. 


“Kemeraltı Sokağı’nda Kültür ve Tarih Söyleşileri” çerçevesinde 12 Eylül Perşembe günü konuşmacı olarak katılan Birol Üzmez “Belgesel Fotoğrafçı Gözüyle Kemeraltı” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

“Belgesel Fotoğrafçı Gözüyle Kemeraltı” konulu söyleşinin moderatörlüğünü yapan Okyar Atilla yaptığı açılış konuşmasında; “TARKEM organizasyonluğunda Tarih ve Sanat Müzesi avlusunda birçok söyleşi oldu. Bugün Kemeraltını fotoğrafçı gözüyle konuşacağız. Görsel bir gösteri yapılmayacak. Anlatılan Kemeraltı’nı zihninizde canlandırın” dedi.

Moderatör Okyar Atilla’nın yönelttiği soruları cevaplayan Birol Üzmez  Ege Mahallesi, Aile evleri ve kortejolar, Yusuf Tuvi ile çalıştığı Basmane projelerinin üç dört yılını aldığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti.

Kortejolar, ortak bir avlu ve sokak içinde, emniyet ve kontrol için tek girişi olan, tuvaletler, banyo, mutfak gibi paylaşılan ortak mekanlardır.  İzmir’e özel yaşam biçimi Musevi aile evleri 500 yıldan sonra artık yoksul İzmir’li ailelerin, kimsesizlerin sığınağı oldu. Musevi ailelerin kortejo evleri, şimdilerde hayata tutunmak için yaşadıkları dört duvardan güç alan, kimsesizlerin, yalnızların, yoksul ailelerin yeni mekanı. Kortejo-Aile Evleri konulu fotoğraf sergisi, bu insanların yoksulluk hikayelerini anlatıyor.


Ayrıca Yusuf Tuvi ile birlikte çalıştığımız “Basmane Oteller Sokağı” belgesel fotoğraf projemiz yoluyla İzmir’in unutulmuş ve hafızalardan silinmiş bu tarihi bölgesine, çekmiş olduğumuz fotoğraflarımız yoluyla “yüzünü yeniden aydınlatacak “bir ışık tutmayı amaçladık” diye konuştu. 

İzmir Modern Nurten ÖĞÜT




1 Eylül 2019

Urla İEF’de


Urla Belediyesi, bu yıl 88.kez düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı’ndaki yerini aldı. “Malgaca Pazarı ve Tarihi Arasta Çarşısı”nı simgeleyen Urla standı kültürpark 3 no’lu holde ziyaretçilerini bekliyor.  
   
Fuarın ilk iki gününü değerlendiren Urla Belediyesi standında görevli Kültür Müdürlüğü Basın Yayın görevlisi Melis Başak Bıyık; “Urla Belediyesi olarak İzmir Enternasyonal Fuarı’na her yıl katılıyoruz. Urla doğası, denizi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle çok özel bir ilçemiz. Urla yaşamak için ayrıcalıklı ve keyifli yer” diyerek sözlerine şöyle devam etti.

Urlamızın tanıtımını yapıyoruz

Urla’nın kültürünü tarihi zenginliklerini, doğal güzelliklerini anlatmak amacı ile bu yıl da İzmir Enternasyonal Fuarı’na katıldık. Festivallerimiz çok merak ediliyor. Festivaller hakkında ziyaretçilerimizi bilgilendiriyoruz. Kültürel zenginliklerin yanı sıra masmavi denizi, tertemiz kumsalları ile öne çıkan plajlarını anlatan tanıtım broşürlerini ziyaretçilerimize veriyoruz. Fuarın açıldığı ilk günden itibaren ziyaretçiler Urla Belediye’si standımıza yoğun ilgi gösteriyor. Urla için çok önemli bir tarihi değere sahip olan “Arasta Çarşısını” tanıtıyoruz.  “Malgaca Pazarı ve Tarihi Arasta Çarşısı” Urla için çok önemli bir çarşı. Ziyaretçilerimizin standımızı gezerken kendilerini Malgaca Pazarı’nda hissetmelerini sağladık. Vatandaşlarımız standımızda bol bol fotoğraf çekiliyor.
12 Eylül Urla’nın kurtuluşunu coşkuyla kutlamak için çeşitli etkinliklerimiz olacak. Ayrıca 13 Eylül Tanju Okan Pop Müzik Beste yarışması ile çeşitli etkinliklerimiz olacak. Etkinliklerimize ve 15 Eylül’e kadar açık kalacak Urla Belediyesi standımıza saat 16.00 ile 23.00 arası tüm İzmirlileri bekliyoruz. 




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT