20 Eylül 2017

Kahve Tadında Sohbet


1936 yılında İstiklal Savaşı gazisi olan Hacı Hüseyin GÖNEN, 1938 yılında İzmir’in tarihi çarşısı Kemeraltı-Hisarönü’nde kuru kahvecilik yapmaya başlar. Kuru kahveciliği daha sonra oğlu Fahrettin GÖNEN’e devreder. Ustalık, bilgi ve tecrübelerini babadan oğla, aktarmaya devam eden Fahrettin GÖNEN oğlu BEKİR GÖNEN ile kuru kahveciliği sürdürmüştür. Ve bugün Kimya Mühendisi olan Mehmet GÖNEN kızı Sinem GÖNEN ile devam eden, dört kuşaklık bir İşletme “Lider Kahve”nin genç işletmecilerinden Sinem GÖNEN ile kahve tadında bir sohbet gerçekleştirdik.

Sinem hanım öncelikle sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
“İzmir doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise tahsilimi İzmir’de yaptım. Üniversite eğitimim için Kıbrıs’a gittim. Doğu Akdeniz Üniversitesi Kamu yönetimi ve İşletme bölümü mezunuyum. Okulum bitince tekrar İzmir’e döndüm. Zaten çocukluğumdan beri kuru kahve işletmemize gidip gelirdim. Bu işi meslek olarak yapmaya başlayınca çok sevdim. İşimizi geliştirmek için yeni projeler üretmeye devam edeceğiz.”

Ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
“14 çeşit aromalı kahve çeşidimiz var. Kafeinsiz Türk kahvemiz çok ilgi görüyor. Kafeinsiz Türk Kahvesi babam Mehmet GÖNEN’in imzasını taşıyor. İlk biz ürettik ve hala üretiyoruz. Damla sakızlı kahve çok talep görüyor. Arap ülkeleri kakuleli kahveye çok ilgi gösteriyor. Diğer kahve çeşitlerimiz; Çikolatalı Türk kahvesi, Kavunlu Türk kahvesi, Kış kahvesi, Çilekli Türk kahvesi, Vanilyalı Türk kahvesi, Yaseminli Türk kahvesi. Kış kahvemiz de ilgi gören çeşitler arasında. Yaz döneminde bile en çok satılan kahve çeşitlerimizden biridir.”

Aromalı kahveler tercih ediliyor mu?
“Bazı tiryaki dediğimiz kahve içiciler aromatik kahveleri pek hoş karşılamıyor. Fakat günümüzde doğal aroma kokusu veren kahveler çok ilgi görüyor.”

Kahve makineleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Makine kahvesi çok kısa sürede pişiyor. Kahve kısık ateşte yavaş pişerse lezzeti daha güzel oluyor. Fakat günümüzde insanlar çok uğraşmak istemiyor sanırım. Makine kahvesini tercih edenler de çok.”
İzmir denilince akla ilk gelen yerlerden biri Kemeraltı. Kemeraltı çarşısının eskisi gibi ilgi görmediği söyleniyor. Sizin düşünceleriniz nelerdir?
“Ben çocukluğumda alışveriş için hep Kemeraltı’na gelirdik. Aile büyüklerimiz de hep anlatır. İzmir’de ticaretin doğduğu yerdir. Benim çocukluğumun Kemeraltı Çarşısı, tüm İzmir’lilerin alışveriş ettiği bayramlık ihtiyaçlarını karşıladığı bir yerdi. İnsanlar bir nakış ipliği için dahi Kemeraltı’na gelirmiş. Günümüzde Kemeraltı’na gelmiyorlar. Sanırım AVM’lerin etkisi var. Kemeraltı’nın sorunları var fakat bunlar çözülemeyecek sorunlar değil. Yetkili kurumların işbirliği yaparak Kemeraltı’nı canlandırmak için yeni projeler üretmeleri gerektiğini düşünüyorum. Biz esnaf olarak her türlü yardıma hazırız.”

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder