25 Ocak 2018

İzmir Kırım Türkleri Korosu konser için hazırlanıyor

T.C. Kültür Bakanlığı İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu ile İzmir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin birlikte düzenlediği “Kırım Tatar Halk Müziği” konseri 21 Şubat 2018 tarihinde gerçekleşecek.
İzmir Kırım Türkleri dernek korosunu çalıştıran Cengiz Biner, “Her Salı ve Perşembe günü dernek binasında koro çalışmalarımız oluyor. Daha önceki yıllar da verdiğimiz konserlerimiz çok beğenilmişti. 21 Şubat’ta Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde vereceğimiz konserimize tüm İzmir’lileri bekliyoruz. Konser için hazırlık çalışmalarımız sürüyor. Koromuz bu sene yine "Kırım Tatar Türküleri" seslendirecek. Halk müziğine gönül veren herkesi bize katılmaya davet ediyorum.” dedi.
İzmir Kırım Türkleri koro hocası Cengiz Biner gençlik dönemlerimde gitar çaldığını, daha sonra kabak kemane çalmaya başladığını söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti;
TEKEL’de çalışıyordum. O yıllar TEKEL’in halk müziği koro çalışmalarına katılmıştım. Kabak kemane çalmaya o dönem başladım. İzmir Kırım Türkleri Derneği'mizde yapılan etkinlikler de istek üzerine kabak kemane eşliğinde Kırım Türkülerini üyelerimizle birlikte seslendiriyoruz. Etkinliklerimiz herkese açıktır. Yaptığımız etkinlikler sosyal medya üzerinden takip edilebilir. Kapımız herkese açıktır.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

22 Ocak 2018

Beş yüz fidana can verdi !

Gaziemir Sarnıç'ta faaliyet gösteren Konfor Mobilya, Ege Orman Vakfı ile işbirliği yaparak Tire-Yeğenli ağaçlandırma sahasında beş yüz fidanlık koru oluşturdu. Korularını ziyaret eden Konfor Mobilya çalışanları ağaçlandırma alanında fidan dikti.

Ege Orman Vakfı Genel Müdürü Metin Gençol, Tire-Yeğenli ağaçlandırma sahasında İzmir Orman Bölge Müdürlüğü işbirliği ile yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Gençol, ''Burada toplam 1700 dekarlık bir ağaçlandırma çalışması yapılıyor. Bu bölgede yapılan toprak etütleri sonucu buraya fıstık çamı dikilmesi kararlaştırıldı. Fıstık çamı dikileceği için köylülere gelir kapısı aralanacak, dolayısıyla köylülerimize kırsal kalkınma konusunda da destek verdiniz o bakımdan da sizlere teşekkür ediyoruz.'' diye konuştu.

Konfor Mobilya Kalite Güvence Müdürü Fatih Çetin ise: "Uzun süredir düşündüğümüz bir proje idi. Sadece bir tane koru ile kalmak istemiyoruz. Farklı bölgelerdeki kampanyalarla farklı tür fidanların dikilmesine vesile olacağımıza inanıyorum sizlere teşekkür ediyorum" dedi.

Konuşmaların ardından Ege Orman Vakfı Genel Müdürü Metin Gençol, Konfor Mobilya Kalite Güvence Müdürü Fatih Çetin'e günün anısına plaket takdim etti ve fidanlar toprakla buluştu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


21 Ocak 2018

İzmir gelinleri nelerden hoşlanıyor?

Tekstilci bir ailenin kızı olan İpek EMRE, uzun yıllar dünyadaki moda trendlerini yakından izleyerek İzmir’de kendi markasıyla "gelinlik sektörü"nde varlığını başarıyla sürdürüyor. İpek EMRE, Türkiye’de gelinlik ve abiye ürünlerde standartların dışına çıkarak başarılı bir gelinlik markası olarak yurt dışında da daha çok kitleye ulaşmayı hedefliyor. Marka yöneticisi İpek EMRE ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
15 Ağustos 1989 doğumluyum. Sabancı Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. London School of Business and Finance’da lüks marka yönetimi konusunda master eğitimi aldım. İstanbul’da iki sene çok büyük firmalarla çalıştım. İzmir’e dönünce kendi markamı yaratmak istedim.

Knight&Bride fikri nereden çıktı?
15 sene önce annemin kurucusu olduğu “Trendworld” firması dünyanın en büyük firmalarıyla çalışmakta olan profesyonel bir firma. Firmamız olarak yurt dışındaki hedef kitleyi çok iyi tanıma imkanı bulduk. Hedef kitle bizden nasıl gelinlik bekliyor, tarzları nelerdir. Bunları gözlemledik. Niye biz batılı anlamda gelinlikler üretip kendi markamızla bu işe girişmiyoruz, dedik. Knight&Bride fikri böyle doğdu ve hayata geçirdik. Yurt dışı çalışmalarımız mağaza zincirlerine toptan olarak ihraç ettiğimiz ürünlerle sürüyor. Şu anda Almanya’da iki firmayla çalışıyoruz. Yurt içi çalışmalarımız devam ediyor. Genç ve dinamik bir firmayız. Gelinliğin tek tip kabarık beyaz bir elbise olmadığını göstermek istiyoruz.

Knight&Bride markanızı kısaca anlatır mısınız?
Knight&Bride yüksek prestijli Türkiye ve İtalya’da faaliyet gösteren, hedefi; genç, modayı takip eden alternatif gelin adaylarına hizmet vermek olan bir gelinlik markasıdır. Geniş ürün yelpazesiyle Knight&Bride doğal güzelliği, abartısız çekiciliği arayan ve sıkı bir moda anlayışı olan gelin adaylarının ilgisini çekmeyi amaçlamaktadır. Beyaz bir elbise satmıyoruz. Tüm cool gelinlere muhteşem bir düğün deneyimi sunuyoruz.

Gelinlik modellerinizin özelliği nedir?
Tarzımız çok bohem. Tarihsel bir karakterden veya bir akımdan ilham alarak tasarlanıyor. Gelin adaylarının kendini gelinliğin içinde rahat ve mutlu hissetmesi için çalışıyoruz. Benim kreasyonlarım da hep özgür kadın, mutlu kadın teması vardır. Hayat bir felsefedir. Siz de felsefenize uygun giyinmelisiniz. Kuruluş felsefemiz “doğal, sade ve gösterişten uzak gelinler”…

İzmir gelinleri nelerden hoşlanıyor?
İzmir üretim açısından Türkiye’de gelinliğin başkenti. İzmir’li gelinler çok şanslı. Önlerinde çok fazla seçenek var. İzmir’li hanımlar çok güzel ve bakımlı oldukları için kendilerine yakışan modelleri giyiyorlar. İzmir’li hanımlar modern ve yeniliklere açık oldukları için benim konseptlerimi çok beğeniyorlar.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Gelinler bize geldikleri zaman aile baskısıyla çok kararsız geliyor. Aileler istediği için istemedikleri gelinliklerin içinde mutsuz olan gelinler oluyor. Gelinler kendi istedikleri, kendilerine yakışan gelinlikleri giymelerini tavsiye ediyorum. Başka bir gelinin üzerindeki gelinlik modelini beğenip kendileri için karar vermesinler. Herkesin vücut yapısı ve hayat tarzı farklıdır. Kendi kararlarını verip kendilerine yakışan gelinlik ile mutlu hissedecek modelleri keşfederek doğru tasarımlar konusunda karar versinler.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

20 Ocak 2018

Eskiiz Tasarım Atölyesi’nde Erdem Yalçın Sergisi

İzmir’li ressam Erdem Yalçın’ın kişisel resim sergisi “Eskiiz Tasarım Atölyesi”nde açıldı. Açılışa çok sayıda sanatçı ve sanatsever katıldı.

1987 İzmir doğumlu sanatçı ilk ve orta öğretimini sürdürürken Sevgi Tekçe Akdur sanat atölyesinde sanat eğitimi aldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü “Grafik Anasanat Dalı”ndan mezun oldu.2004 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği “Demokrasi ve İnsan Hakları” konulu yarışmada birincilik aldıktan sonra, ilk kişisel sergisini 2007'de “Alsancak Frida Sanat” evinde açtı.

2012 yılında İş Bankası İzmir Sanat Galerisi'nde kişisel resim sergisi açan sanatçı yurt içi kişisel ve karma sergilere katılarak sergileme ve ödüller aldı. Oyunlar, çocukluk, portreler, anılar, insan-insan ve insan-hayvan ilişkileri konularını işleyen Erdem Yalçın; akrilik, kolaj, dijital baskı ve karma tekniklerini kullanıyor. Günümüzde sanatçı çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürmeye devam ediyor.

Çalışmaları hakkında bilgi veren sanatçı Erdem Yalçın:
“Kişinin kendi arzusunun içinde bulunuşunun yıpratıcılığı, arzunun içe hapsolmuşluğunun, dışa yansıyamamasının kahredici öfkesidir bu! Arzunun nesnesi, ötekinin arzusunun nesnesi değildir.

Arzu, burada, benliğin, iradenin, eylemin ve durumun içinde zehirleşmiştir.

Kendi arzusunda yabancılaşmanın öfkesi, sadistçe kesilmiş bir başın kucakta belirmesiyle karşımıza çıkar.

Durum bildiğimiz freudyen bir huzursuzluk da değildir. Figürler, uygarlığa olduğu kadar dünyaya da yabancı; adeta dünyaya yeni düşmenin anlamsızlığının öfkesiyle çıldırmış gibidirler. Bunun da yanında güçlüdürler ve hatta,"birbirlerinin kurdudurlar". Hak etmedikleri haleyi başlarında taşıyan figürler dünyayı ve hayatı anlamlandırma ayrıcalığını baştan reddetmişlerdir.

Öyle ki, doğada öfkeleri ve güçleriyle yapayalnız kalan ve toplumsallaşamayan bu canavarlar, benliksiz, kimliksiz, cinsiyetsiz bir halin krizi içindedirler. Nesneler bu canavarımsıların işine yaramadığı için canavarımsılar özsüz varoluşun ızdırabını yaşamaktadırlar. İnsanın şeyler-nesneler dünyasından belirgin bir biçimde ayrılışı, gerçekliğin katı yüzü, varoluşun sendromu, nevrotik bir şekilde resmedilir.

Dinginliğe ulaşmanın imkansızlığı, erinç duyduğu karanlık yere, koptuğu anneye geri dönememenin ve "ben" olup,doğum ile ölüm arasında askıda kalmanın,daha farklı bir görüşle;doğum ile milat bulan ölüme yürüyüşün kabullenilmeyişidir bu.

Yaşam ile ölümün metafizik ayrımı ve diyalektik yönünün silinerek aynileşmesi, aynı zamanda, bu süreçte acı ile haz arasındaki ayrımın da kayboluşu ortaya onulmaz bir sancı çıkarır. Yaşam istemi güçlüdür ama bir andan ibaret olan ölümün gölgesi onu kaplamıştır.


Toparlamaya çalışırsam, dışla ilişkilenerek örülen-belirlenen bilincin tekliğinin acısı, yani kendine yansıyan bilincin o anındadır figürler.

Akıl, his,ve bilinç imtiyazına sahip olmayan bu tanımsız varlıklar,tek biçimde,yani kendi durumları içinde tanımlanırlar ancak. Silik-belirsiz mekan (Husserl'in, bilincin temelinde dünyada var olmak bulunur görüşünü doğrularcasına) bir yerde bulunmayısla da yorumlanabilir.
En genel anlamda, bu insan görünümlerinin, dünyayı tüketmiş mi yoksa,dünyaya yabancı mı olduklarını anlayamıyoruz. Ama söylenebilecek en genel ve basit söz, resimlerin, izlendikçe, izleyene kendilerini ilginç bir biçimde kabul ettirmeleridir” dedi.
Çok sayıda sergiye katılan ve çeşitli ödüller alan sanatçının sergisi 3 Şubat 2018 tarihine kadar gezilebilir.


Sanatçının Solo ve grup sergileri;
2007 - Alsancak Frida Sanat Evi Kişisel Resim Sergisi
2007 - Alaçatı Açık Alan Sergisi, İzmirli Sanatçılar Karma Sergisi
2008 - İzmir Resim Heykel Müzesi Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Öğrencileri Yıl Sonu Sergisi
2008 - İzmir Kültürpark Makro Karma Digital Baskı Sergisi
2009 - Alsancak Amerikan Kültür Derneği Kişisel Digital Baskı Sergisi
2011 - 4. EgeArt Sanat Günleri EgeArt Genç Sanat Resim Yarışması
2012 – Forum Bornova ‘Sıkıysa Topuklu Giy’ Fotoğraf Yarışması Sergileme
2012 – Forum Bornova Kask Tasarım Yarışması Sergileme
2012 - Seferihisar Uluslararası Suluboya Festivali Sergileme
2012 – Alaçatı 1.Genç Sanat Günleri, Ulusal Karma Sergisi
2012 - Alaçatı Kırmızı Ardıç Kuşu Sanat Galerisi Kişisel Resim Sergisi
2012 - İş Bankası İzmir Sanat Galerisi Kişisel Resim Sergisi
2013 - Alaçatı 2.Genç Sanat Günleri, Ulusal Karma Sergisi
2013 - Galeri Metazori "büyülü orman" resim Sergisi
2014 - kırmızı Ardıç Kuşu Galeri "Kaos Rezervi" Kişisel Resim Sergisi
2014- Kirli Çıkı Galeri "Kokona Kapılar" Kişisel Resim Sergisi
2014 - İstanbul Yılın Genç Ressamı Yarışma Sergisi BKM
2014 "diyalektik" İstanbul la patisseria lune nişantaşı kişisel resim sergisi
2015. İş bankası sanat galerisi TABU resim sergisi
2015 OT-Art Alaçatı Kirli Çıkı Galeri
2015 ROOTS -Motto Art Movement liveArtPerformance 1881
2016- Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi Genç ressamlar karma resim sergisi
2016- Antidepresanart Sanat galerisi kişisel resim sergisi Alsancak
2016 - Kirli Çıkı Galeri "otArt2 " Resim sergisi
2016 - "nuh'un gemisi" Resim sergisi Alaçatı Kirli Çıkı Sanat Galerisi


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


18 Ocak 2018

Fotoğraf Yolcusu, ilk sergisini İzmir’de açtı.

Fotoğraf Yolcusu: Hollanda, Gürcistan, Romanya 2017’ sergisi, İzmir Mimarlık Merkezi’nde, davetlilerin yoğun katılımıyla açıldı. Bir yıl boyunca üç ülke gezip fotoğraflayan, on altı fotoğrafçının sayısız karesi arasından, titiz bir elemeyle seçilen fotoğraflar, sanatseverlerin beğenisini kazandı.

Fotoğraf sanatçısı Mehmet Yasa ile turizmci İlkay YASA tarafından, geçtiğimiz yıl kurulan "fotoğraf ve seyahat"i bir arada sunan oluşum, kısa sürede pek çok fotoğraf meraklısının tercihi oldu.

Fotoğrafçıların, dünya festivallerinden, Unesco Dünya Mirasına giren bölgelerden, mimari başyapıtlardan, doğal ve bakir coğrafyalardan, etnik ve yerel unsurlardan etkilenerek fotoğraf ürettiği gözlendi.
“Fotoğraf Yolcusu” ekibi ilk gezisini Nisan 2017’de Hollanda’ya düzenledi.

Modern mimarinin başkenti Rotterdam’ı, Keukenhof Lale Bahçelerini ve Amsterdam’daki Çılgın Kral Günü Festivalini fotoğrafladı. Ekip ikinci gezisini Gürcistan’a gerçekleştirdi.
Gezginler, Kafkasların dev kuleleriyle ünlü Svaneti bölgesinde tarihin ve doğanın etkileyici güzelliklerini kadrajlarına aldıktan sonra başkent Tiflis’te ışığın peşine düştü. 

Son gezilerinde Romanya’nın çok da bilinmeyen Maramureş bölgesini keşfeden ekip UNESCO listesine girmiş ahşap kiliseleri, yerel yaşamı ve kültürel dokuyu görüntüledi.
Fotoğraf Yolcusu oluşumunun kurucusu Mehmet Yasa yaptığı açılış konuşmasında, Mimarlar Odası Başkanı Halil İbrahim Alpaslan’a teşekkür ederek, bir mimari fotoğraf hediye etti.

YASA, her seyahatimiz, yeni katılımlarla zenginleşti. Katılımcılar, yeni kültürler, yeni insanlar tanırken, fotoğraf pratiğini arttırdı. Aklına takılan sorulara yanıt buldu. Birlikte çekim yaparken yanındakinin tecrübesini gözlemledi. Birbirinden güç aldı.

Fotoğraf Yolcusu, 2018 yılında, bir sonraki durakta, yeni yolcularını bekliyor!’ diyerek tüm fotoğraf severleri bu yolculuğa davet etti.

Sergi 5 Şubat tarihine kadar gezilebilir.


Sergide Yer Alan Fotoğrafçılar :
Ayrin SEVİN, Ayşegül ÇETİNKALP,
Burcu YÜCEŞEN, Filiz ÜSTEL,
Kemal ŞENDİKİCİ, Liane BENCUYA, Mehmet YASA, Serap TEKELİ ÖZDEN,Serkan GÜMÜŞ, Stella MAKRI, Stratis TSOULELLIS, Suzan ÖZGÜ, Ramazan EMİROĞLU, Rıdvan HOŞGÖR, Umut KANTARCI, Veyis POLAT


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


12 Ocak 2018

Mehmet GÖNEN Yeniden Seçildi...

İzmir Otel, Pansiyon İşçileri Odası Başkanı Mehmet Gönen, yeniden oda başkanı seçildi.

Genel Kurul, Anafartalar Caddesi
“Grand Corner Butik Otel”de yapıldı.

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından oda başkanı
Mehmet Gönen’in faaliyet raporunu okumasıyla başladı.

İzmir Otel, Pansiyon İşçileri Odası Başkanı Mehmet Gönen tarafından okunan faaliyet raporu şöyle:

“Divan kurulunun sayın üyeleri, sayın basın mensupları, sayın oda başkanlarım, kıymetli misafirler, İzmir otel, pansiyon ve işçileri odamızın değerli üyeleri, saygı değer meslektaşlarım sizleri şahsım yönetim ve denetim kurulu adına saygı ile selamlıyor, yapılan olağan genel kurulumuzun hayırlı ve uğurlu olmasının diliyorum.

Toplumun ve kamuoyunun hızlı ve doğru tarafsız haber alma hakkını temin eden medya mensuplarımızın
10 Ocak “çalışan gazeteciler günü”nü kutluyor başarılar diliyorum.

Esnaf ve sanatkara hizmet kutsaldır anlayışıyla bu güne değin büyük bir özveri ile görev yapan asil ve yedek tüm yönetim ve denetim kurulları üyelerimize, değerli çalışma arkadaşlarıma, oda genel sekreterimize huzurlarınızda teşekkürü bir borç bilirim.

Odamız adına 2014-2017 yıllarında yapmış olduğumuz tüm faaliyetlerimiz, önem sıralarına göre gerek duyurular olarak ve de gerekse web sayfamız, elektronik posta ile sizlere intikal ettirilmiş ve siz üyelerimizin menfaatleri her türlü platformlarda korunmaya çalışılmıştır.

Esnafımız, bir taraftan hızını giderek arttıran küreselleşme ve Avrupa Birliği süreçlerinin getirdikleri ve de krizlerin yaşandığı dünyamızda arada kalan esnaf ve sanatkarımız varlıklarını sürdürebilmeleri için süratle kendilerini yenilemeye çalışmaktadır.

Hizmetlerinde asrımızda olduğu gibi bilgisayar ve internet kullanımını giderek ön plana çıkarmış ve web sitesi işletimine önem verilmiştir. Artık yurt dışı rezervasyonları internet yoluyla yapılmaktadır.

Odamıza bağlı otel ve pansiyonlarımızın daha geniş platformlarda tanınabilmesi için oda web sayfası faaliyetlerini sürdürmektedir. Tüm duyurular da artık web sayfamızda yayınlanmaktadır. Yatırımlarını zenginleştirmenin yanı sıra sosyal sorumluluk alanında da kapsamlı çalışmalar yapılmaktadır. Şehir otellerimizde istihdam yaratarak resepsiyon ve kat görevlisi alanı çalışmak isteyenlere iş olanakları sağlamaya uzun yıllardır otellerle işbirliği içinde çalışarak öncelik tanımaktayız.


Turizm fuarı sergi, fuar, festival ve sanat etkinliklerine katılımlar yapılmış projeler gerçekleştirilmiştir. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği için ilgili oda yönetim kurulunun ortak çalışma yaparak gerekli eğitimin alınmasının sağlanması ve yine Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gıda, tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ortaklaşa yayınladığı 28698 sayılı yönetmeliğe göre kapsam içine alınan otel-pansiyon gibi yerlere ilgili hijyen eğitimleri için gerekli girişimler yapıldı. Üyelerimize gerekli kursları açtık.

Aidatlar konusu artık Ankara Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın Esnaf Sanatkarlar Genel Müdürlüğünce ESBİS tarafından kontrol edilip, odamız aidatlarının ödenmesi konusunda uyarı almakta ve bizler yasanın 61. Madde 4. Fıkrası gereği aidatlarını ödemeyen üyelerimize uyarı yazısı, İkaz ve sonuç olarak yasal işlem yapmak zorunda olduğumuzu bu vesilelerle hatırlatmak isterim.

Bu düşüncelerle, ülkemizin kültür-sanat ve turizm alanında gelişmesine katkı sağlayan ve emeği geçen kurumlarımıza, kültür-sanat edebiyat insanlarımıza, turizm sektörüne, sivil toplum örgütlerine bakanlığımız çalışanlarına şükranlarımı sunarım. Çok değerli konuklar gerçekten başarılı ve yenilikçi birçok üyemiz ve genç girişimcilerimiz bulunmaktadır. Yasanın bize verdiği yetkiyle o meslektaşlarımızı eğitim danışmanlık kurulunda görev almalarını sağlayarak fikirlerinden yararlanacağız.


Bacasız sanayi olarak da bilinen turizm başta ekonomi, işletme, sosyoloji, psikoloji, tarih, kültür yönetimi olmak üzere bilimsel uygulamaların birçok değişik dalı ile ilgilidir. Bu sebepten başarılı bir şekilde kurgulanan turizm sektörü bölgeler arası ve bölge içi dengesizlikleri giderici, ülkelerin ödemeler dengesini düzeltici, döviz sağlayıcı, gelir büyütücü, emek yoğun bir sektör olması nedeniyle de ve yerel halkın kültürel değerlere, doğa ve kültür varlıklarına sahip çıkmasını teşvik edici birçok özelliğe sahip olması ulusal ekonomik kalkınma politikamızda, esnaf ve sanatkarın durumu ve ekonomimize etkileri artık bilimsel olarak da gayet iyi bilinmektedir.

KOSGEB ve KOBİ’lerin kaliteli ve verimli hizmet ürünlerinin sağlanması, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek amacıyla genel işletme geliştirme faaliyetlerinin teşvik edilmesi, yurt içi ve yurt dışı pazar paylarını artırmak ve tanıtım, pazarlama faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla işletmelere;

Fuar desteği, yurt dışı iş gezisi desteği, tanıtım desteği, nitelikli eleman istihdam desteği, enerji verimliliği desteği, bu bağlamda sıfır faizli KOSGEB kredileri esnafımız için önemli bir beklenti olmaktadır. Bunlara ek olarak çalışma içerisinde yatırım yapılması durumunda devlet tarafından sağlanan destekler sınırlı olup her esnafımız maalesef faydalanamamaktadır.

Değerli hazirun yeni yapılanı beğenmek kadar bizce muhafaza etmek çok daha önemlidir. Türkiye tarih, kültür, sanat, doğal güzellikler, gastronomi, folklor ve insanları söz konusu olduğunda, aynı coğrafyada eşsiz bir üstünlüğe sahiptir. Sahip olduğu üstünlükler ve gelişim potansiyeli, turizm sektörünün gelecekte daha önemli bir konuma ulaşabileceğini ortaya koymaktadır. Bu destinasyon odaklı tanıtımlara ilişkin seyahat motivasyonlarına odaklanma, sosyal ve dijital medya basın ve kamuoyu kullanımı gibi faaliyetlere ağırlık verilmiştir. Küresel terör karşısında kırılgan olan turizm; insanlığı hedef alan terör karşısında turizm sektöründe yaşanan gelişmelere en az düzeyde etkilemesi için otelciler esnafımız olarak ayakta durmaya çalışılmıştır.

Haksız rekabet ortamı yaratan günlük kiralık evlerle ilgili yasanın çıkmasında odamız en büyük gayreti göstermiş ve bu konuda önderlik yaparak sonuçta başarıya ulaşılmıştır. 22 Kasım 2016 tarihli Resmi Gazete, 678 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) kapsamında, günübirlik ev kiralayanlara da kimlik bildirimi zorunlu hale getirildi. 26.06.1973 tarihli 1774 sayılı kimlik bildirme kanununun ikinci maddesinin birinci fıkrasına, “bekar odaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “günü birlik kiralanan evler” ibaresi eklendi. Yapılan düzenleme uyarınca ilgili kanunun ikinci maddesinde yer verilen özel veya resmi her türlü konaklama tesisine, tüm kayıtlarını genel kolluk kuvvetlerine anlık olarak bildirme zorunluluğu getirilerek haksız rekabet, vergi kaçırma işleri bir nebzede olsa durduruldu.

Bu kuralları yerine getirmeyen işletmelere de büyük yükümlülükler getirildi. 5-10 bin liraya varan cezalar verilmektedir. Bu kuruluşların yasaya uyum sağlayanların oda kayıtları yapılmaktadır. Amacımız onlarında bizimle aynı şartlarda vergisini veren kimlik bildirme yapmaları ortadaki haksız rekabetin kalkmasıdır. Bilindiği gibi otellerimizin bir kısmı tarihi yapılarda ve konaklarda ticari çalışmalarını sürdürmektedir. Tarihi binaların herhangi bir tadilatında anıtlar kurulunda işlem yapılmakta ve bu da uzunca bir süreyi kapsamaktadır. Düzenlediğimiz Basmane ve çevresi tarih, kültür ve arkeoloji günlerinde yapılmış olan panellerde bu konu otelciler odamızca dile getirilmiştir. Sayın Orhan Beşikçi’ye
“5. Basmane Günleri”n de verdiği desteki için teşekkür ediyorum. Genel anlamda bu tarihi nitelikli ve sanatsal binaları incelendiğinde bunların çökmesi ve zamanla kayboluşu çatıların ahşap olmalarından kaynaklanmaktadır. Bunlarla ilgili birçok örnek göstermek mümkündür. Emniyet oteli, İstiklal oteli ve Uşakizade Köşkü gibi. Esnaf olarak konuya sahip çıkıp binaların onarımı ve daha hızlı çözüm yolu bulmak amacıyla; Sayın Cumhurbaşkanımız nezdinde girişimde bulunulmuştur. Konu Kültür ve Turizm Bakanlığına iletildiği tarafımıza bildirilmiştir.


Bu güne kadar odamızca, toplumsal bütünleşme ve dayanışmanın artırılması amacıyla; hoşgörü ortamını, toplumsal diyaloğu ve ortak kültürümüzü güçlendirici politika ve uygulamalara öncelik verilerek, kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılımın bir yaşam alışkanlığı olarak gelişmesi için gerekli adımlar atılmıştır. İlimizi tarihimize sahip çıkmak ve tanıtmak amacıyla
5. Basmane Günleri, Turizm Haftası,
Travel Turkey Fuarı’na katıldık.

Değerli hazirun bu vesilelerle kongremizin camiamıza ve sizlere sağlık ve mutluluk temennilerimi sunarım.

Konuşmaların ardından oylamaya geçildi. Tek liste ile seçime giren Mehmet Gönen güven tazeledi.




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

10 Ocak 2018

21. Yüzyılda Mustafa Kemal !

Emekli Hava Pilot Albay Zübeyir Batur, TESUD Karşıyaka Şubesi’nde “21. Yüzyılda Mustafa Kemal” temalı bir söyleşi gerçekleştirdi. 9 Ocak 2017 Salı günü 16.00-17.30 saatleri arasında düzenlenen söyleşiye çok sayıda TESUD üyesi ile birlikte vatandaşlar da katıldı.

Emekli Hava Pilot Albay Zübeyir Batur konuşmasına, TESUD bizim yuvamız, buradan gelecek her talebi kutsal sayarım ifadeleriyle başladı.

ATATÜRK’ü anlamadığımız ve anlamadığımız için de anlatamadığımızı, 57 yıllık kısacık hayatının 18 yılı cephelerde geçtiğini belirten Zübeyir Batur; Çocukluk ve tahsil hayatını bu kısacık yaşamından çıkarırsak 40 yılını mücadele olarak geçiren bir liderdir.

Yıllarca, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün çocukluk anılarını, devlet adamı ve asker Atatürk’ü dinledik. Fakat ATATÜRK’ün dört binden fazla kitap okuduğunu, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra hasar görmüş camileri onartığını, TBMM kurulduğunda meclisten geçen ilk yasanın kadın hakları günü yasası olduğunu söylemedik. Biz hala 21. Yüzyılda kadına şiddeti tartışıyoruz” dedi.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün askerlik hayatını da değerlendiren Zübeyir Batur, ATATÜRK’ün gerçek kurtuluş savaşının muharebe meydanlarında düşmanı yenerek kazanılamayacağını iyi bildiğini, milletin varlığını tehdit eden olgularla savaştığını söyledi.

Dünya ATATÜRK için ne diyor?
Konusun da şu ifadelere yer verdi; Ölümünden sonra bu kadar uzun bir süre canlı kalabilen tek liderdir. Geçmiş yüzyıllarda diğer liderler kendi halkları tarafından yok edilmenin acısını yaşamışlardır.

Atatürk hala halkının ve dünyanın sevgisiyle ve saygısıyla yaşayabilen bir liderdir.

“Visionary” sıfatıyla 20. Yüzyılın gelmiş geçmiş en büyük devlet adamı/lideri ünvanı’na layık görüldüğünü söyleyen Zübeyir Batur sözlerine şöyle devam etti;

“ABD’deki Kentucky Üniversitesi Prof. Arnold M. Ludwig’in “King of the Mountain; The Nature of Leadership” adlı bir kitapta 11 kriter’e göre 20.yüzyılın en büyük liderlerini belirledi.

Çok uzun, ciddi inceleme ve araştırmalara dayalı bir puanlama ve sıralamadan sonra 20. yüzyılda 1900 civarında Devlet Başkanlığı yapmış liderler arasından insanlık tarihinde iz bırakmış lider olarak ATATÜRK seçildi.

Tüm ülkeler 20. Yüzyılın liderinin Atatürk olduğunu kabul etti.”
Zübeyir Batur sözlerini şöyle tamamladı;
ATATÜRK’e çok şey borçluyuz. Eğer bugün cennet yurdumuzda günde 5 vakit okunan ezanlarımızla özgürce ibadetimizi yapabiliyorsak, özgürce yaşıyorsak bunu Mustafa Kemal Atatürk ve hala akmakta olan şehitlerimizin kanına borçluyuz. Sorgulanmasına asla izin vermeyeceğimiz Türklüğümüz gururumuzdur.




İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

8 Ocak 2018

Tepeköy Pazarına İlgi Arttı...

İZBAN’ın Tepeköy seferlerinin başlamasından sonra, Perşembe günleri kurulan
Tepeköy Pazar’ına ilgi arttı.

Tepeköy Pazarı’nda özellikle küçük ölçekli üreticilerin kendi bahçelerinde yetiştirip doğrudan tüketiciye aracısız sattıkları ürün çeşitleri var.

Pazar esnaflarından Süleyman Benekli,

“Ben ürünlerimi Bayındır’dan getiriyorum. Pazarımız İzmir’e göre ucuz. Ürünlerimizi genelde kendimiz yetiştiriyoruz. 

İzmir’den İZBAN ile Tepeköy Pazarı'na ulaşım çok kolay oldu. Pazarımızı gezmeyen İzmirlileri bekliyoruz.” dedi.


Dağdan topladığı zeytinleri sattığını söyleyen Huriye Gürler,

“Dağdan topladığım zeytinimizi kendim toplayıp getiriyorum. Benim müşterilerimin çoğu İzmir’den geliyor.


Beni biliyorlar ve ürünümü çok beğeniyorlar. Ürünümü alan memnun kaldığı için yakınlarına söylüyorlar, onlar gelip beni burada buluyorlar” diye konuştu.
Emine Ceylan ise,

“Ürünlerimiz kendi tarlamızdan olduğu için ilgi görüyor. İzmir’den müşterimiz var. İZBAN’la ulaşım çok kolay.


Fiyatlarımız çok uygun. Köylü pazarı olduğumuz için aracısız satıyoruz. İzmir’den gelip bizden alışveriş etsinler. Memnun kalacaklardır” dedi.
İZBAN Tepeköy durağında inenler “Tepeköy Pazarına" çok rahat ulaşabilirler.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


7 Ocak 2018

Doğaya 540 fidan

Japonya merkezli ünlü bisiklet ve olta malzemeleri firması Shimano, Ege Orman Vakfı ile işbirliği yaparak Seferihisar-Ürkmez ağaçlandırma sahasında 540 fidanlık koru oluşturdu. 

Ağaçlandırma sahasında Shimano Türkiye Ortağı ve Genel Müdürü Metin Cengiz ve şirket çalışanlarının katılımı ile fidan dikim töreni düzenlendi.

Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Perihan Öztürk, Seferihisar-Ürkmez ağaçlandırma sahasında İzmir Orman Bölge Müdürlüğü işbirliği ile yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Öztürk, doğaya katkılarından dolayı teşekkür ederek Shimano Türkiye Ortağı ve Genel Müdürü Metin Cengiz'e plaket takdim etti.

Shimano Türkiye Ortağı ve Genel Müdürü Metin Cengiz ise; çok mutlu olduklarını ve doğaya katkıda bulunmaya devam edeceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından fidanlar toprakla buluşturuldu.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

6 Ocak 2018

Anasınıfı Öğrencilerine Oyuncak Yardımı

İzmir Bornova Doğanlar Hüsnü Bornovalı Ortaokulu Anasınıfı’nda eğitim gören öğrencilere oyuncak yardımı yapıldı.

Oyuncaklarına kavuşan çocukların mutlulukları yüzlerine yansırken konuyla ilgili açıklama yapan Elvan Şamlı Arslanbuğa;

“Sosyal Medya üzerinden başlattığımız oyuncak kampanyasına duyarlı vatandaşlarımız yardım ve desteklerini esirgemediler. Teslim aldığımız oyuncakların gerekli tasnifleri yapıldıktan sonra okullarımıza ulaştırmaya devam ediyoruz. Bornova ilçemizin “Doğanlar Hüsnü Bornovalı Ortaokulu Anasınıfı”nda oyuncak ihtiyacı olduğunu öğrendik. Elimizdeki oyuncakların bir miktarını okulumuza hediye ettik. Bu tür kampanyalarımız devam edecek. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

5 Ocak 2018

Örgü ile lösemili çocuklara destek...

İzmir’li örgü örmeyi seven hanımlar lösemili çocuklar için örgü ördü. “İlmek ilmek sevgiyle Örgü” öncülüğünde el ele veren kadınların ördükleri ürünler daha sonra İstanbul’da düzenlenecek kermeste satışa sunulacak. Elde edilen gelir lösemili çocuklara bağışlanacak.


5 Ocak Cuma günü Gaziemir’de buluşan hanımlar adına konuşan Fadime Türkeli,“İzmir’li 10 kişilik arkadaş grubumuz var. Her hafta Cuma günü bir araya gelerek örgü örüyoruz.

Daha sonra ürettiğimiz örgülerimizi yardım kampanyalarına bağışlama kararı verdik. İlk kampanyamız Karabağlar’da huzurevine diz battaniyesi hediyelerimiz oldu. İkinci kampanyamız ise, Manisa’da lösemili çocuklar için ördüklerimiz atkı ve berelerimizi kargo ile gönderdik. Bize çok olumlu dönüşler olmaya başladı.


Örgü ören hanımlarımız bizlere katılmak istediler. Gelen istekler üzerine bugün bize katılmak isteyen herkese sosyal medya üzerinden çağrı yaptık. Aramızda Aydın ve Kuşadası’ndan gelen hanımlarımız var. Örgü ile lösemili çocuklara destek vermek için bize katıldılar. Çok mutlu olduk.

20 Ocak’ta İstanbul’da “Gülümseyen Maskeler”in düzenleyeceği kermese katkı sunmak istedik. Bugün burada örülen her şey İstanbul’daki kermes için kargo ile gönderilecek.
Biz örgü seven kadınlar olarak üretmeye
devam edeceğiz.

İzmir-Gürçeşme Huzurevi sakinleri için yine diz battaniyesi öreceğiz. Battaniyelerimiz örülmeye başlandı. Biz her yerde örgü örüyoruz. Otobüsler de, kafeler de örgü örüyoruz. Bazen insanlar bize olumsuz tepki verebiliyor. Oysa biz örgü örmekten çok mutlu oluyoruz. Üretiyoruz ve yardım ediyoruz. Kendimiz için örüp para kazanıyoruz. Bize gelen örgü yardımları için istekleri değerlendirmeye devam edeceğiz. ”orguvefattos” sosyal medya adresim. Hanımlarımız sayfamızdan bize ulaşabilir. ” dedi.

Göz nurum atölyemiz olarak gruba destek veren Gizem Kıymaz; “Fadime arkadaşımız sosyal medyada “Gülümseyen Maskeler”in lösemili çocuklar için “Carosel AVM”de kermes düzenlediğinden bahsetti. İzmir’li örgü sevenler olarak destek vermek istedik. Sosyal medyada çağrı yaptık. Bir araya gelip bu etkinliği düzenledik. Ortak amacımız ve hobimiz örmek. Örgü ve yardımlaşmak için bir araya gelen bir örgü grubuyuz. Yeni fikirlere her zaman açığız. Daha kalabalık olalım, fikirleri dinleyelim. Daha çok destek verelim istiyoruz. Öncelikle İzmir’de yeni projeler üretelim istiyoruz.

Herkes bize katılabilir. Katılamayan kişiler fikirlerini sosyal medya’dan bize yazabilir. Lösemili çocuklar, okullardaki çocuklar, ihtiyaç sahibi kişiler bize ulaşsın. Bugün burada bulunarak bize destek veren şefkatli, merhametli tüm hanımlarımıza teşekkür ediyoruz”
diye konuştu.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

4 Ocak 2018

Gizli Himalaya Humla, Fotoğraf Sergisi açıldı...

Kaybolan kültürlerin izlerini süren Hacer Aydın’ın Nepal’in en uzak bölgelerinden olan Humla’ya yaptığı gezide insanların günlük yaşamlarını ve kültürlerini fotoğrafladı.


Gezinin fotoğrafları’ndan oluşan “Gizli Himalaya Humla” fotoğraf sergisi Abacığlu Hanı Yolo Art&Lounge’da 3 Ocak Çarşamba günü ziyarete açıldı. Serginin açılışına, CHP İzmir milletvekili Atila Sertel, fotoğraf sanatçıları ve sanat severler katıldı.

Açılışa katılan CHP İzmir milletvekili Atila Sertel, “İzmir kültür ve sanatla yoğunlaşan daha ileri gitmesini istediğimiz bir kent. İnsanların birbiri ile barış ve kardeşlik içinde yaşadığı bir kent olan İzmir’de böyle güzel etkinliklere önayak olduğu için Yolo Art&Lounge çok teşekkür etmek istiyorum.


Hacer Aydın bizim aile dostumuz. Daha önce de bir fotoğraf sunumu ve sergisinin açılışını yapmıştım.

O sergiden bir fotoğrafı Hacer Aydın benim evime armağan etmişti. Çok değerli bir armağan olan Nepal’in güzel fotoğrafı için Hacer Aydın’a tekrar teşekkür ediyorum” dedi.

“Gizli Himalaya Humla” fotoğraf sergisi’nin açılışın da konuşan Hacer Aydın;
"Biz modern insan paranın insanı mutlu ettiğini, ya da paralı insanın hep mutlu olduğunu düşünürüz.

Hayatımızı kolaylaştıran son model teknolojik ürünlere sahip olan biz yine doymayız ve bir üst model isteriz. Alırız da, ama onu ödeyene kadar mutsuz oluruz. Tam öderiz doyumsuz ruhumuz bu sefer başka bir şey ister.

İnternetimizle dünyayı fethederiz. Gerçek olanı unutur, sanalda yaşarız. Sonunda kalabalıklar içinde yapayalnız kalırız. Sonuç koca bir mutsuzluktur.
Nepal'in en uzak ve en yoksul bölgelerinden olan Humla, aynı zamanda Tibet'e yapılan eski tuz ticaret yoludur. Şamanistik geleneklerle iç içe geçmiş, otantik Tibet 

Budist kültürünün tadını çıkarırken, acaba geçmişe mi ışınlandım diye düşünmeden edemedim.

Antropologlara göre, Humla kültürel açıdan Nepalin en büyüleyici yerlerinden biriymiş. Bu sergimde Nyinba insanlarının günlük yaşamlarını, inanılmaz kültürlerini fotoğraflarımla anlatmaya çalıştım” dedi.
Sergi 15 Ocak 2018’e kadar açık kalacak.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT