31 Ekim 2020

Yangın Sonrası Yaralarını Sarmaya Çalışıyor


Geçtiğimiz aylarda Gaziemir Kızıldağ mevkiinde evi yanan keçi çobanı Hasan Balduk yaralarını yavaş yavaş sarmaya başladı. Yangında evi kül olan Balduk için hayırsever vatandaşlar 78 yaşındaki keçi çobanına yardım etmeye başladı. 

Yangından sonra kullanılamayacak hale gelen evinden sonra yetkililerin kendisine hiçbir yardım yapmadığını söyleyen Hasan Balduk, yangın nedeniyle evim ve eşyalarım küle döndü. Hayırsever vatandaşlar dışında kimseden destek görmedim diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan sonraki hayatımı konteyner evde geçireceğim. Konteyner evi de yine bir hayırsever gönderdi. İçin de yorgan, yastık, battaniye gibi eşyalarımı da yine yardımseverler verdi. Bugün telefon ettiğim bir tanıdığım Buca'da Baki Kanıcı isimli bir vatandaş ile irtibata geçerek bana çamaşır makinesi göndermiş. Eşyaları yaşadığım yere getirmek çok zor. Gaziemir merkeze uzağım. Benim katırım var. İşlerim olunca Gaziemir'e katırımla gidip gelirim. Yine bir hayırsever Devran Aslanoğlu kendi aracıyla çamaşır makinesini getirdi. Durumumu gördükten sonra elektrik süpürgesi de getireceğini söyledi. Eksiğim çok. 78 yaşındayım. Yıllardır çobanlık yaparak kimseye muhtaç olmadan geçindim. Birine gidip yardım istemek çok ağrıma gidiyor. Yetkililer gelip durumumu görse, bana destek çıksa iyi olur" diye konuştu.  


Hatırlanacağı üzere Hasan Balduk üstündeki giysileri dışında evinden hiç bir eşyasını kurtaramamıştı. Yangında can kaybı yaşanmazken, büyük maddi zarar meydana gelmişti. 



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

30 Ekim 2020

Su Grubu 18. Yıl Resim Sergisi Açıldı

Seba Sanat Galerisi Su Grubu kuruluşunun 18. yılını bir sergi ile kutladı.


Su grubunun 18. yıl resim sergisi "Cumhuriyet'le Varız" 29 Ekim Perşembe günü Seba Sanat Galerisi'nde açıldı. Su grubu'nun kurucularından Ressam Seba Uğurtan grubun 18 yıl önce Cumhuriyet Bayramında kurulduğunu söyledi. Uğurtan sözlerini şöyle sürdürdü:


Seba Sanat Galerisi Su grubu'nun bugün doğum gününü "Cumhuriyet'le Varız" sergisiyle kutluyoruz. Korona virüs tedbirleri kapsamında sergi açılış kokteyli gerçekleştirmedik. Sergi için gelen ziyaretçilerimizin ateş ölçümünü yaparak, maske takmalarını rica ediyoruz. Sosyal mesafe kurallarına uygun olmasına özen gösteriyoruz.  


Su grubu olarak yurt içinde ve yurt dışında 56 sanat etkinliği, yüzlerce sergi açtık. Hastanelere 1650 eser hediye ettik. Su grubu sanatçıları yürekleri zengin, çağdaş, laik Cumhuriyetin bekçileridir. Grubumuzun çoğu kadın sanatçılarımızdan oluşuyor. 4 tane erkek sanatçımız var. Seba Sanat Galerisi yalnızca galeri değil, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir okuldur. Atölyemizde eğitim alarak yetişerek resim öğretmenliği yapan çok sanatçımız var. 

Hastanelere hediye ettiğimiz çok sayıda tablo var   

Alsancak Devlet Hastanesinde Palyatif Bakım Bölümüne 170 tablo gönderdik. Hastanelerin Palyatif Bakım hastaların tedavileri süresince oluşan yan etkileri gidermek, hastayı rahat ettirmek ve gerektiğinde hasta yakınlarını beklenenlere karşı hazırlamak için önemli bir servis. 

Tablolar palyatif bölümündeki hastaların odalarını bulmasını kolaylaştırıyormuş. Sanatın önemini burada bir kez daha anlıyorsunuz. İzmir'de palyatif bölümleri için hastanelerin duvarlarına hediye ettiğimiz çok sayıda tablo var.   

Değer isimli ayakkabı boyacısını resimledim

Evindeki atölyesinde ve Seba Sanat Galerisinde çalışmalarına devam eden Ressam Ayşe Resa Irmak, akrilik boya, karışık teknik , her türlü materyal kullanarak çalıştığını söyleyerek sergilenen eseri hakkında bilgi verdi:


"Alsancak'ta Değer isimli ayakkabı boyacılığı yapan bir kişiyi resimledim. İşini yaptığı köşede Türk Bayrağı hep asılıdır. Bana da özellikle resmettiğim tabloda Türk bayrağının olmasını istediğini söylemişti. Cumhuriyet Bayramımıza özel sergimizde Değer kardeşimizin tablosunu uygun görerek, sergiledik. Akrilik çalıştım, üzeri vernik kaplı bir çalışma" dedi.


Sergi 30 Kasım'a kadar ziyarete açık olacak.

Sergide eserleri bulunan sanatçılar;

A. Tayfur Yağcı, Afet Yayla, Ayla Gedik, Aynur Fidan, Aysu Günay, Ayşe Kement, Ayşe Resa Irmak, Ayşegül Ilgaz, Bilge Korkuter, Canan Yemez, Candeğer Yılmaz, Cangül Kurtulmuş, Celile Karaatlı, Ceyda Kiraz, Dilek Üstündağ, Ebru Yücesoy Bayar, Elvan Dok, Ferda Ardalı, Firdes Arkan, Funda Cumbul, Gülay Alsoy, Hülya Kuloğlu, İlknur Öztürk Belen, İsmail Akınç, Mehmet Ağırbaş, Melis Erdölek, Meltem Özcan, Nalan Gördüren, Nilgün Ermiş, Nuray Özgenoğlu, Rahime Yalnız, Seba Uğurtan, Sena Yılmaz, Sevgi Akpınar, Tülay Moral, Yonca Gültekin.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT









29 Ekim 2020

Cumhuriyet Bayramı "Çelenk Sunma Töreni" Düzenlendi


İzmir'de bulunan Rumeli Balkan Federasyonu Dernekleri 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Atatürk Anıtına çelenk koyarak basın açıklamasında bulundu. Törene İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Konak Belediyesi Meclis Üyesi Birol Özkardeşler, STK Başkanları, Yönetim Kurulu Üyeleri ve vatandaşlar katıldı. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören Tarihçi Doç. Dr. Bilgin Çelik tarafından okunan basın açıklamasıyla devam etti.


Basın açıklaması şöyle;

"Bu Yıl Cumhuriyetimizin 97.yıl dönümünü Millet olarak coşkuyla kutlamanın haklı gurur ve sevincini yaşıyoruz. Milletimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.

19 Mayıs 1919’da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir" diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir. Cumhuriyetimizin en büyük hedefi çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ve onu aşmaktır. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün "Cumhuriyet erdemdir "sözü yeni devletin felsefi yaklaşımını ortaya koymaktadır. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın henüz başında Amasya Genelgesi'nde belirtilen milli iradeye yönelik perspektif Erzurum ve Sivas Kongrelerinde somutlaşmıştır. Ulusal mücadelenin ilk gazetesinin adı İrade-i Milliyedir. Ankara'da 23 Nisan 1920'de kurulan TBMM Hakimiyetin Kayıtsız Şartsız Millette olduğunu ortaya koymuş ve burada çıkarılan gazetenin adı Hakimiyet-i Milliye olmuştur.


Bu dönemde İstanbul'daki Mütareke Basını işgalcilerle işbirliği içinde Ankara'daki Milli Hükümete karşı amansız bir saldırı ve yalan propaganda faaliyeti içine girmiş ve Saltanat egemenliğinin devamını sağlamak uğruna her türlü yalan ve iftira kampanyasını yürütmüştür. Saltanat hükümetinin başındaki Damat Ferit Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını İdama mahkum etmiş, Şeyhülislamdan bu konuda Fetva almış ve bu kararlar Anadolu halkını isyana teşvik etmek için İngiliz ve Yunan uçakları ile dağıtılmıştır. Kurtuluş Savaşı sadece işgalci emperyalistlere karşı verilmemiş onların yerli ve yabancı işbirlikçilerine karşı verilmiş destansı bir mücadeledir.1920'de TBMM kurulduğunda egemenliğin kaynağı değişmiş ve halka geçmiştir. Bu aslında Cumhuriyettir. Ancak koşullar uygun olmadığından bu adın konulması için 29 Ekim 1923'e kadar beklenilmiştir. Ülke işgalden kurtarılmış, Saltanat kaldırılmış, Lozan'da Misak-ı Milli kabul ettirilerek yeni Türkiye'nin bağımsızlığı uluslararası arenada kabul ettirilmiştir. Bugün 100.yılına yaklaştığımız Cumhuriyetin hedeflerinin neresindeyiz? Çağdaş uygarlık seviyesine ne kadar yaklaştık? Erdemli bir toplum muyuz? Soruları düşünülmeye değer sorulardır.  Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türkiye Şeyhler dervişler ve meczuplar ülkesi olamaz "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir" sözleri  ile ortaya koyduğu hedeflerle birlikte düşünüldüğünde anlamlı ve bütüncül bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bizlere düşen en önemli görev; Cumhuriyetimizi, ülkemizi geldiği noktadan daha da ileri seviyelere taşımak hak ve özgürlüklerinin bilincinde nesiller yetiştirmek; Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya sarılmak onu koruyup kollamak ve yaşatmaktır.


Biz Balkan göçmenleri Cumhuriyete ve onun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, onun ilke ve devrimlerine sadakatle bağlı kalmakta kararlıyız. Bize bir Vatan Bırakan ve bağımsız bir ülke  içinde Özgür Birer Birey olarak yaşama onurunu yaşatan Başta Ulu Önderimiz ,Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ve tüm şehitlerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97. yılı kapsamında gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından çelenk sunumu yapıldı ve hatıra fotoğrafı çektirildi.


Etkinliğe katılım sağlayan ve destekleyen kuruluşlar:

Etkinliğimize Katılım Sağlayan Ve Destekleyen Kuruluşlarımız.  Alaçatı,Çeşme Arnavut Kültürü Derneği, Alaşehir Kemaliyeliler Kültür ve Dayanışma Derneği, Asklepios Bilim Eğitim Kültür ve Sanat Derneği, Atamızın İzinde Derneği, Balkan Danışma Kurulu, Balkan Birliği Vakfı Kurucular Kurulu, Balkan Göçmenlerinin Kültürünü Yaşatma Araştırma ve Dayanışma Derneği, Batı Trakya  Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şubesi, Biz Varız Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma ve Hizmet Derneği, Buca Rumeli Balkan Göçmenleri  Kültür ve Dayanışma Derneği, Buca Rumeli Göçmenleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Buca Genç Rumeli Kanatlar ve Civar Köyleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Bornova Arnavutları Kültür ve Dayanışma Derneği, Bornova  Selanikliler Kültür ve Dayanışma Derneği, Cumhuriyetçi  Avukatlar Grubu, CHP İzmir İl Başkanlığı, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanlığı, CHP Karabağlar İlçe Başkanlığı, CHP Konak İlçe Başkanlığı, Çameria Arnavutları Kültür ve Dayanışma Derneği, Ege Balkan Rumeli Dernekleri  Federasyonu, Ege Balkan Türkleri Federasyonu, Ege Sanat ve Sanatçılar Birliği, Ege Kadın Buluşmaları Platformu, Ege Pomakları Kültür ve Dayanışma Derneği, Eşrefpaşa Giritliler Derneği, Eşit Yaşam Derneği, Giritliler Federasyonu, Halilbeyli Bosna Hersek Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği, İzmir Azerbaycan Kültür ve Dayanışma  Derneği, İzmir Balkan Dernekleri Federasyonu, İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, İzmir Balkan Kadınları Kültür ve Dayanışma Derneği, İzmir Bosna Sancak Kültür  ve Yardımlaşma Derneği, İzmir Çağdaş Balkan Kadınları Derneği, İzmir Folklor Eğitim Merkezi Gençlik Spor Kulübü Derneği, İzmir Folklor Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, İzmir Giritliler Derneği, İzmir Girit Mübadilleri Derneği, İzmir Gültepe Makedonya Göçmenleri  Kültür ve Dayanışma Derneği, İzmir Kent Konseyi, İzmir Makedonya Göçmenleri Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği, İzmir Makedonya Sarovalılar Kültür ve Dayanışma Derneği, İzmir Milli Kütüphane Vakfı, İzmir Rumeli Kadınları Derneği, İncirliova Selanik Mübadili Göçmenleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Karşıyaka Balkan Kadınları Derneği, Karşıyaka Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Karayolları Emeklileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilciliği, Makedonya Debre Kültür ve Dayanışma Derneği, Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Makedonya,Köprülü Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Menemen Balkan Rumeli Kültür ve Dayanışma Derneği, Mursallı Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği, Mübadele Kültürel Varlıklarının Yaşatılması ve Korunması Derneği, Pomak Dernekleri  Federasyonu, Rumeli Balkan Göçmenleri Kültürünü Yaşatma Derneği, Rodos İstanköy ve On iki ada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Selçuk Rumeli Göçmenleri  Dayanışma Derneği, Selanik Türkleri Buca Yaylacıklılar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Seydiköylüler Derneği, Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu, Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu, Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı, Torbalı Rumeli Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma  Derneği, Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği, Uluslararası Balkan Yazarları Araştırma ve Kültür Derneği, Urla Kosovalılar Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Vatra Arnavut Kültür Derneği,  İstanbul Yörük Dernekleri Federasyonu, 18 Mart Çanakkaleliler Kültür ve Dayanışma Derneği. 


                                                 

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

       





 

 

 

28 Ekim 2020

Karma Cumhuriyet Sergisi Açıldı

Sevil Bekiş-Meryem İpek

29 sanatçının katıldığı karma “Cumhuriyet Sergisi” 28 Ekim Çarşamba günü Karaca Kültür Merkezi’nde açıldı.

Eserleri ödül almış yedi yetenekli öğrenci grubunun da bulunduğu sergide, Ayşe Resa Irmak, Nadire Ulusal, Emel Ağar, Erkan Ertan, Özgür Şanlı, Gamze Bosnalıer, Ebru Özbenli, Hatice Kılıçaslan, Fikret Dadaloğlu, Yüsra Rastgeldi, Ayça Koncına, Sibel Hepsayar, Ebru Ücel, Seyma Demir, Aygül Küçükçanakçı, Nurgül Erkan, Aybüke Sena Girgin, Hatice Kara, Bengi Gençalp, Cüneyt Gök, Serap Ünveren, Sezgi Orhon, Asya Bahar Cartı, Ecrin Kayar, Ekin Yaldız, Göksu Atalay, Ceren Yılmaz, Sevil Bekiş, Sezin Deniz Başovalı’nın eserlerinden oluşan sergi açılış kokteyline katılan sanatçı ve sanatseverlerin beğenisini kazandı. Konuklara sergi hakkında açıklama yapan Karaca Kültür Merkezi Sanat Sorumlusu Meryem İpek pandemi dolayısıyla tüm önlemleri alarak sanatseverleri bir araya getirdiklerini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Hatice Kılıçaslan

“Sergimizi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım Atatürk’ü anma günü anısına birleştirerek Cumhuriyet Sergisi olarak sanatseverlerin ziyaretine açtık. İzmir ve İzmir dışından katılan sanatçılarımızın ilgisi bizleri mutlu etti. Korona sürecinde güvenilir turizm sertifikası alan Karaca Otelimizin bünyesinde bulunan Karaca Kültür Merkezi’ndeki karma sergimiz 10 Kasım tarihine kadar ziyarete açık kalacak” dedi.

Atatürk’ün bebeklik fotoğrafını çizdim

Sergiye resimleriyle katılan Emel Ağar, sosyal medyada Atatürk’e ait olduğuna dair paylaşımlar gördüğünü ve araştırmaları sonucunda bu fotoğrafın Atatürk’e ait olduğunu düşünerek Atatürk’ün bebeklik fotoğrafını çizdiğini söyledi.

Emel Ağar

Atatürk’e olan sonsuz sevgimi resimlerimde anlattım

Sergiye iki adet resimle katılan Sevil Bekiş, Atatürk’le ilk resim çalışmam “Sonsuz Sevdam Atam” ruhumda, damarlarımda, kanımda yaşadığım ve yaşattığım duygularımı anlatıyor. İkinci çalışmam da Atamızın çok sevdiğim kalpaklı fotoğrafını resmettim” diye konuştu.

Sevil Bekiş

Sergi 10 Kasım tarihine kadar izleyicilere açık olacak.

Ayşe Resa Irmak

 

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

27 Ekim 2020

İzmir'de Gerçek Kafkas Mutfağı


Anadolu mutfağı çok zengin, çok renkli bir mozaiğe sahip. Boşnak, Çerkes, Girit, Gürcü gibi çok çeşitli mutfak var. Bu lezzetlerden Kafkas mutfağı mantı lezzetlerini tadacağınız bir adrese konuk oldum.  

İzmir'de yaşayan Nalan, Nazan ve Suzan kardeşlerin Anadolu Kafkas dünya mutfağından yerel, yöresel, doğal, temiz, geleneksel mantıları Çeşmedenkoli Hamurcu markasıyla Alsancak'ta hizmet vermeye başladı. Kıbrıs Şehitleri'nde açılan "Çeşmedenkoli Hamurcu" mantıları ve çeşitlerini işletmeci kardeşlerden Suzan Elbeyoğlu ile konuştuk:   


"Çeşmedenkoli'nin, Hamurcu mantıları Kuzey Kafkasya'nın kadim Oset halklarından olan ailemizin Anadolu'ya göç etmiş 4. nesil olarak aile tariflerimize uygun, dünya kültürü ve Anadolu lezzetleriyle harmanlanmış mantılardır. Kıbrıs Şehitlerinde açılan yerimiz "Çeşmedenkoli Hamurcu" markasıyla hizmet veren bir kafetarya. Aile geleneklerine göre hazırlanıp, geleneksel yöntemlerle sunulan mantı çeşitlerimiz 3 senedir kapı teslim olarak hizmet veriyordu. Ürünlerimizi beğenen müşterilerimizden pişirilmiş olarak talep gelmeye başlayınca böyle bir yer açma ihtiyacı duyduk. 

Doğal Kahvaltı Seçeneği

Hamur işi ağırlıklı menümüz de müşterilerimize kahvaltı seçeneği de sunduk. Kendi ev yapımımız acuka, anne pişisi, zeytin, reçeller, süzme yoğurt, poğaçalar, çerkes peyniri gibi ürünlerimizin hepsini doğal olarak hazırlıyoruz. Eşsiz lezzetlerle doğal kahvaltımıza da bekleriz.


Mantı çeşitlerimiz Gabın-(Etli Mantı), Hingel-(Cevizli Mantı), Hunk-(Otlu Mantı), Pelmeni-(Otlu ve Peynirli Mantı), Psihaluje-(Peynirli Mantı), Vegan (cevizli, patatesli, otlu) mantı çeşitlerimizi doğru yerde yemek istiyorsanız bizi ziyaret edin derim. Mantının yapılışı, pişirilme yöntemi, servis edilme şekli ülkeden ülkeye değişiyor. Buharda haşlanır, suda haşlanır veya kızartılır. Mantı çeşitlerimizi suda haşlayarak pişirme süresine, püf noktalarına dikkat ederek hazırlıyoruz. Titiz ve özenle hazırlanmış mantı tabağımızın hem lezzetini hem görüntüsünü beğeneceksiniz. 


Sınırlı sayıda ürettiğimiz ürünlerden satın alabilirler

Ayrıca kışlık menemen konservesi, turşular, salçalar, reçeller, kuru domatesler gibi kendi ürünlerimizden de satın alabilirler. Ürünlerimiz de hiç bir koruyucu ve katkı maddesi kullanmıyoruz. Bu yüzden raf ömrü uzun olmuyor. Biz de sınırlı  sayıda yapıyoruz" dedi. 



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT 




26 Ekim 2020

Konak, Cumhuriyet İçin Süslendi


Konak Belediye’si Cumhuriyetimizin 97. kuruluş yıldönümünü çeşitli etkinliklerle kutlamaya hazırlanırken cadde ve sokaklarını Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla donattı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Ulusuna armağan ettiği Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümünü halkıyla paylaşan Konak Belediyesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Dominik Caddesi, Ali Çetinkaya Bulvarı, İnönü Caddesini bayraklarla donattı. Kente ayrı bir heyecan getiren Cumhuriyet Bayramı öncesi Atatürk posterleri ve ay-yıldızlı bayrağımızla süslenen caddeler Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına hazırlanan vatandaşların coşkusunu arttırdı.


 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

 

 

 

 

 

25 Ekim 2020

65 yaşında okuma yazma öğrendi şiir kitabı çıkardı


İzmir'in Menemen İlçesi'nde yaşayan 5 çocuk annesi Leyla Naile Gürbulak hiç okula gitmeden okur yazarlık kurslarına devam ederek okuma-yazma öğrendi. "Okumanın yaşı yok" diyen Gürbulak okul aşkını anlatan şiirlerini "Aşkım Okul" isimli bir kitapta topladı. 

Ardahan'ın Dedegül köyünde dünyaya gelen Leyla Naile Gürbulak çocukluk döneminin imkansızlıkları nedeniyle okula gitmediğini söyleyerek 65 yaşından sonra okuma yazma öğrenmenin çok kolay olmadığını heceleyerek okuduğunu ve ağır yazdığını anlattı. Her şey zamanında öğrenilirse kolay oluyor diyerek sözlerini şöyle sürdürdü.

Okula kaydım yapıldı fakat göndermediler

"Hayalim hep okula gitmekti. Bizim evimize en yakın okul komşu köyde bulunan ilkokuldu. O okul benim gözümde en güzel bilim yeriydi. O okulda okumak en büyük hayalimdi. Yedi yaşıma gelince okula kaydım yapılsa da annem ve babam beni okula göndermediler. Çünkü yedi kardeşimin abimden sonra gelen en büyük çocuğu bendim. Anneme evde yardımcı lazımdı. Beş küçük kardeşim bir abim ve babamın işlerine yetişemeyen anneme yardımcı gerekiyordu. Ben okulda değil evde olmalıydım. Bize çocukluğumuzda anne ve baba ne derse o olur öğretildiği için hiç karşı koymadım. Ama çok üzüldüm. Yine de annemin babamın yattıkları yer nur olsun. Diğer bütün kardeşlerimi okuttular. Onların okuyup bir meslek sahibi olmalarından çok memnunum. 

Beş çocuğumuzu okuttuk

18 yaşında Ardahan'ın Çetinsu köyünden Fahrettin Gürbulak ile evlendim. Eşim devlet memuru olduğu için memleketin çeşitli yerlerinde yaşadık. 1995 yılında emekli olan eşimle İzmir'e yerleşme kararı aldık. Menemen Egekent-2'de ev aldık ve o tarihten beri burada yaşıyorum. Eşimi 2004 yılında kaybettim. En büyük özlemim okumak olduğu için 5 çocuğumun hepsini okuttum. Çocuklarımızı büyütüp meslek sahibi yaptıktan sonra kendim okuma-yazma öğrenmeye karar verdim.


 

Hep yazıyorum

"Semtimizin ilköğretim okulunun okuma-yazma kurslarına katıldım. Kendimi geliştirdim. Okuma ve yazmamı ilerlettim. Sertifikamı aldım. Yıl sonunda okulumuz için bir şiir yazdım öğretmenler çok beğendiler. Ondan sonra kendime güvenim daha çok oldu. Yanımda sürekli kalem ve kağıt var. Gece uyanır yazarım, evde duygusallaşır yazarım. Haberlerde bir olayı izlerim etkilenirim, yazarım. Artık hep yazıyorum. 

"Aşkım Okul" isimli kitabımda kendimi ifade ettim. Okumanın ne kadar güzel olduğunu biliyordum bunu başardığım için kendime olan güvenim arttı. Elime ne geçse okuyorum. Yunus Emre ve Aşık Veysel'in şiirlerini çok seviyorum. Onlar başucu kitabım oldu.  

Eğitim çok önemli

Bu kitabı yazmamdaki amacım, okumanın önemine dikkat çekmek içindi. Aileler ne şartlar içinde olursa olsunlar çocuklarını okula göndersinler. Ailelerin istediği gibi hayatları değil, eğitimlerini alıp kendi istedikleri gibi hayatlarına yön versinler ki mutlu olsunlar. Eğitim insan hayatında çok önemlidir. Bizim ülkemize, biz kadınlara bu hakları veren Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü minnet ve saygıyla anıyorum. Atatürk çocukları da unutmamış dünyada çocuklara bayram armağan eden tek liderdir. Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun.


Şiir kitabımı çıkardığımda özellikle çocuklarımdan çok övgüler aldım. Kitabı yazmamda yardımcı olan kızım Nurten ve basılması için beni destekleyen diğer kızım Ayşe Devrim'e her zaman yanımda olan tüm yakınlarıma teşekkür ediyorum. Yılların acısını çıkarmak ister gibi sürekli yazıyorum. Çok fazla yeni şiirlerim birikti. Onların içinden seçmeler yaparak ikinci kitabımı çıkarmayı düşünüyorum.

Anne babalara buradan seslenmek istiyorum. Çocuklarınızı okutun. Eğitim çok önemli, mutlaka okula gönderin" dedi.  


Leyla Naile Gürbulak kitabının ilk şiirini İzmir Modern okuyucularıyla paylaştı:

Aşkım Okul

Bana çok yakındı cana çok uzak

Arzular ümitler gönlümde tuzak

Kalem defter almak okumak yasak

Yıkıldım temelden yanı başında.

Okumaktı garip canın hevesi

Senin için aldım onca nefesi

Canımda çaldı hep zillerin sesi

Ağladım ben aşkım yanı başımda.

Senden ayrı kaldım canım gülemez

Gitti özel yıllar geri gelemez

Beni anlamayan bunu bilemez

Ağladım ömrümce aşkım be okul

Yolum çile doldu yürürüm bitmez

Her ne kadar olsa o cana yetmez

Yaşıyorum ama beş para etmez

Ağladım be okul ömür boyunca

Bir gün biter elbet ölürüm

Bir mezar değil de bir köy olurum

Bayrakla sancakla seni görürüm

Görürüm vallahi be canım okul

Aşkın yüreğimde derinden derin

Çarem yeryüzünde buz gibi serin

Garip Naile okulda yokmuş yerin

Ağladım ömrümce yolunda okul


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


24 Ekim 2020

Covid-19 Gölgesinde Pazar Alışverişi


Son dönemde corona virüsü vakalarında ve ölü sayısında yaşanan artış ikinci dalga endişelerini artırırken pazarcı esnafı da bu süreçten etkilendi. Menemen Koyundere Pazarcı esnafı bu zor günlerde insanlara hizmet vermek için gayretle çalıştıklarını söylediler. Her pazartesi günü kurulan pazarda bu salgın döneminde pazarcı esnafından meyve ve sebzelerin nereden geldiği ve korona virüsü ikinci dalgadan ne kadar etkilendikleri hakkında bilgi aldık.

Ürünlerimiz taze ve doğal

Menemen ovasında kendi bahçelerinde yetiştirdikleri kereviz, pancar, patlıcan, domates, salatalık brokoli, lahana, karnabahar, havuç, ıspanak gibi çeşitli ürünlerini sattığı tezgahı vatandaşlardan ilgi gören Sümeyye Oğuz anneannesi ve kardeşiyle birlikte açtığı tezgahının vatandaşlar tarafından tercih edildiğini söyledi. 

"İnsanlar virüsten dolayı pazara gelmeye korkuyor. Müşteriler azalsa da biz tezgahımızı açıyoruz. Haftanın 3 günü pazarcılık yapıyoruz. Menemen'de kurulan İsmet İnönü Mahallesi ve Perşembe pazarlarına da katılıyoruz. Ürünlerimiz çok taze. Sebze ve meyvenin en doğal ve kalitelileri bizde" diye konuştu. 

Gaziantep'ten gelen ahşap merdane, oklava, ahşap yemek kepçeleri, yemek kaşıkları, oyun kaşıklarını satarak aile bütçesine katlı sağladığını söyleyen Kemal Seçilmiş, haftanın 3 gününü pazarlarda tezgah açarak değerlendiriyor. 


"Tezgahımda ayrıca Maraş ve Antep yöresinden aldığım, dağ kekiği, nane, pul biber, sumak, susam gibi baharatlar da satıyorum. Emekliyim. Aile bütçeme katkı olsun diye bu işi yapıyorum. Pandemiden dolayı kahveler kapalı. Zaten benim kahve alışkanlığım da yok. Evde oturmaktansa vaktimi çalışarak değerlendiriyorum. İkinci dalga dedikleri Korona Virüsü pazara gelenlerin sayılarını çok azalttı. İnsanlar kalabalığa girmeye korkuyor. Biz pandemi önlemlerine göre tezgahlarımızı açıp müşteri bekliyoruz" şeklinde konuştu.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT 



23 Ekim 2020

Seçici Koleksiyonerler için sıra dışı parçalar

Yıllardır antika denildiğinde ilk akla gelen isimlerden olan "Antik Radyo" seçici koleksiyonerler için sıra dışı ürünlerini toplamaya devam ediyor. 


Her türlü mekanik koleksiyonlara restorasyon hizmeti veren kurumsal antika koleksiyon tedarikçisi Selami Tatlıcıbaşı topladığı antikalar arasında bulunan 2 değerli ürünü bizlere tanıttı. 


Osmanlıya Teknoloji Yardımı Matkap

Bu ürünlerden ilki bir eşi daha olmayan Osmanlıya Teknoloji Yardımı Matkap, 1914 başları Almanya yapımı. Demonte döküm taşıyıcı gövde, ayak pedal, volan tahrikli, üç devir hızlı dişli mekanik. Dönemin ileri teknoloji sanayi matkabı orjinal kondüsyonda bir parça. Hatasız ve tamirsiz seçici koleksiyonerler için eşsiz bir ürün.


1910 yılına ait yağ pompası

Diğer bir ürün Antika Ruston&Hornsby Ltd Lincoln İngiltere üretimi 1910 yılına ait yağ pompası. Tamamen orijinal ve çalışır durumdadır. Pompa Osmanlıda Rum bir aile tarafından işletilen zeytinyağı fabrikası için gönderilmiş. Osmanlıya yapılan nadir mekanik parçalardan biridir. Fabrikada kazana yağ basmakta kullanılmış, Osmanlıca "elen" yazısı pompa gövdesinde kabartmadır. Çalışma videosunda basınç ve vakum sesi duyuluyor. Total 400 kg. ağırlığındadır. Römork üzerine alınıp 1945 lister marka tek silindir motor ile çalışmaktadır.  



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT











22 Ekim 2020

Kedinin ve muhabbet kuşunun dostluğu görenleri şaşırtıyor


İzmir'de Pamuk isimli kedinin paşa isimli muhabbet kuşuyla dostluğu görenleri şaşırtıyor. 

Aydın ailesinin beslediği paşa isimli muhabbet kuşu ile Pamuk isimli Ankara kedisi iki farklı hayvanın nasıl bir arada yaşayacağını iyi bir örnek. Mavi gözleri olan Ankara kedisi Pamuk ve muhabbet kuşu paşa ile tanışmam Aydın ailesine konuk olduğum evlerinde sıcak bir karşılama ile oldu. İkisinin bir arada birbirlerine sevgi öpücükleri vererek anlaşmalarını hayranlıkla izledim.  


Muhabbet kuşunun ve Ankara kedisinin sahibi olan Belgin Aydın pamuk ve paşayı şu sözlerle anlattı; 


"Biz Pamuğu satın almadık, sahiplendik. Kızım sosyal medyada görmüş hemen gidip görmüş ve bana iyi bir arkadaş olabileceğini düşünerek almış. Evimize geldiğinde 2 aylık minik bir bebekti. Çok sosyal bir kedi olduğu için hemen bize alıştı. Biz de onu hemen sevdik. Şimdi altı aylık yaramaz bir çocuk oldu. Bizim bir de paşa isimli muhabbet kuşumuz var. Kızım pamuğu eve getirdiğinde paşayı düşündüm. Evde kedi ve bir muhabbet kuşu nasıl olacaktı. Korktuğum gibi olmadı. O kadar güzel anlaşıyor ve birbirlerine düşkünler ki bu beni çok mutlu ediyor. Pamuk kafese giderek paşanın onu öpmesine izin veriyor. Bir tehlike hissederse kafese sarılıp paşayı korumaya alıyor. Kedinin ve muhabbet kuşunun dostluğunu izlemek çok keyif verici" dedi.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

21 Ekim 2020

Doğadan toplayıp pazarda satıyor


İzmir'in Menemen ilçesinde yaşayan Emine Tiriş doğadan topladığı otları satarak geçimini sağlıyor. Hafta içi belli günlerde topladığı otları her pazartesi günü kurulan Koyundere semt pazarına getirerek tezgah açtığını söyleyen Emine Tiriş 10 senedir sağlığa yararlı otları taze taze müşterilerine sattığını ifade etti.

Pazarda beni bilen bilir

"Uşaklıyım. Yörük bir ailenin çocuğuyum. Ben 1 yaşındayken ailem İzmir'e yerleşmiş. Koyundere pazarında taze ot deyince herkes beni bilir. Başka pazarda tezgah açmam.  Topladığım otları temizler, demet haline getirip Koyundere pazarında satarım. Sağlığım yerinde olduğu sürece burada tezgah açacağım. Kimseye muhtaç olmadan günümü kurtarmaya çalışıyorum. Sigortam yok, çalışmazsam maaşım yok. Geçinmek için bu tezgahı açmak zorundayım. 


Her mevsim farklı ot topluyorum

Bugün ısırgan, turp otu, radika, arapsaçı, bici bici otu, ebegümeci, taze soğan ve yeşillik gibi topladığım otları satıyorum. Ot çeşitlerinin hepsini bilirim. Otların hepsi şifadır. Bugün tezgahımda bulunan otların faydası çok. Vatandaşlar bu otları alıp çeşit çeşit yemekler yapıyor. Kimi de şifalı olduğu için değişik yerlerde kullanır" şeklinde konuştu. 



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT