“Deniz ve Kadın” adlı sergi açıldı

İzmir’li Ressam Fetiye Eryümlü “Deniz ve Kadın” adlı ikinci kişisel sergisini Konak Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi Sanat Galerisinde açtı. 

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un açılışı yaptığı sergiye çok sayıda sanatsever ve davetli katıldı.

Dokuz yıldır İzmir’in tanınmış ressamlarından Ahmet Rüştü Doğan’ın atölyesinde çalışmalarına devam eden sanatçı ilk kişisel sergisini 2019 yılında İzmir Ticaret Odası Sergi Salonunda açtı.

Vilademir  Velegov ve Vicente Romero Redondo’nun en çok etkilendiğim ressamlar olduğunu söyleyen Eryümlü çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi.

Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Deniz resimlerinde turuncu, mor ve mavinin farklı tonlarını kullanmaktan keyif alıyorum. Genelde günbatımı, yelkenli, kayık ve figür resimleri çalışıyorum. Kadın (figür) resimlerimde de kadınları sırtı dönük çalışmayı daha çok tercih ediyorum. Tablolarım da Deniz Diderol’ün “Kadınlar üzerine resim yaparken kalemi gökkuşağına batırıp mürekkebi kelebek kanatlarının tozu ile kurulayacaksınız” sözü beni çok etkilemiştir” dedi.

Çeşitli karma sergilerde de eserleri yer alan sanatçı On üç yaşında ikiz çocuk annesi.

“Deniz ve Kadın” temalı sergi 9 Haziran 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

 

Hünerli Eller Karma Sergisi

Konak Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’nün yılsonu “Hünerli Eller Karma Sergisi” Tarihi Havagazı Fabrikası” sergi alanında 30 Mayıs Salı günü açıldı.

Sergi İzmir Valiliği Açık Kapı Şube müdürü Elif Demir Kurt ve İlçe Milli Eğitim Şube müdürleri Sait Ürey Özcan Bakır ve Filiz Türkmenoğlu ve halkın yoğun ilgisi ve katılımıyla açıldı.

Birbirinden güzel eserlerin ilgiyle gezildiği stantlardan Türk el sanatları standını ziyaret ederek kısa bir bilgi aldık;

İzmir Konak İlçe Halk Eğitim Merkezi’nde 39 yıldır Nakış Öğretmeni olan Serma Çalış, Türk kültürünün geleneksel el nakışları çalışmalarını sergilediklerini söyledi. Çalış, Ödemiş ve çevresinde ipek çarşaflar, ipek göynekler’den elde edilen kumaşları çalışan kursiyerlerin eski değerleri gün yüzüne çıkararak özellikle gençlerin ilgisine sunduklarını ifade etti.

Sergide Konak Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Ahu Acar’ın kursiyerlerinden Azra Acar ve Ege Nersev Polonya’da yapılan dünya ‘Couple Şampiyonası’nda caribien grup show kategorisinde dünya birinciliği kazandıkları gösterilerini sergilediler.

Kurum Müdürü Hüseyin Akpınar kurumda Eylül ayından bu yana 1778 kurs açıldığını 33.140 vatandaşın kursiyer olarak halk eğitim kurslarından yararlandığını söyledi. Kurum Müdürü ayrıca Açık Öğretim de yaklaşık 25.000 öğrencinin kayıt ve sınav işlerinin yürütüldüğünü sözlerine ekledi.

İzmir Konak İlçe Şube Müdürü Sait Ürey gösteri yapan öğrencileri tebrik ederek hediyelerini verdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

İZTO Mayıs ayı olağan meclis toplantısı yapıldı

İzmir Ticaret Odası (İZTO) mayıs ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde 29 Mayıs Pazartesi günü gerçekleştirildi.

İZTO Çok Amaçlı Salonu'nda yapılan toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Seçim sürecinin sona ermesiyle birlikte artık tüm odağımızı ekonomiye çevirmeli ve ülke olarak sahip olduğumuz bu büyük potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeyi hedeflemeliyiz" dedi.

Özgener, 28 Mayıs'ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı 2'nci tur seçimleri sonrasında yeniden cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik etti. Seçim sonrasında artık yönün ekonomiye çevrilmesi gerektiğini belirten Özgener, yeni dönem ekonomi politikalarının açıklanması gerektiğini ifade etti.

Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemiz jeopolitik konumu, bereketli toprakları, yer altı kaynakları, temiz enerji kapasitesi, kalifiye insan kaynağı, esnek ve güçlü üretim altyapısıyla büyük bir potansiyele sahip. Seçim sürecinin sona ermesiyle birlikte artık tüm odağımızı ekonomiye çevirmeli ve ülke olarak sahip olduğumuz bu büyük potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeyi hedeflemeliyiz. Reel sektörü ve topyekün kalkınmayı desteklemesini umduğumuz yeni dönem ekonomi politikalarının açıklanmasını bekliyoruz. Ülkemizin tüm ekonomik birimlerinin ihtiyaçlarını dikkate alan kapsayıcı, orta ve uzun vadeli perspektifle tasarlanacak yeni politikaların ülkemizin güven ve istikrar ortamına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu temel ve net politika tercihlerinin açıklanması, Türkiye'ye yatırım yapmayı düşünen yabancıların, ihtiyaç duydukları istikrar ve güven ortamını güçlendirecektir. Aynı zamanda, 28'inci dönemde hizmet verecek hükümetin en kısa sürede kurulması, ülkemizin yeniden en önemli gündemi olan ekonomiye yoğunlaşılmasını sağlayacaktır."

Oda olarak projelere devam edildi

Seçime odaklandığı dönemde oda olarak projelerini devam ettiklerini dile getiren Özgener, Bilişim Vadisi İzmir, Bilişim Vadisi İstanbul ve Bilişim Vadisi Bakü'nün açılış törenlerinin İzmir'de yapıldığı belirtti. İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi ile Bilişim Vadisi arasında imzalanan protokol ile Bilişim Vadisi'nin bir iş birliği kuruluşu haline geldiğini ifade eden Özgener, İzQ'da yer alan ve kriterlere uygun girişimcilerin teknopark ve AR-GE faaliyetlerine yönelik tüm vergisel avantaj ve istisnalardan yararlanma hakkına sahip olacağını anlattı. Torbalı Karma ve Mobilya Organize Sanayi Bölgesi'nin büyümesini ve sektöre daha fazla katkıda bulunmasını sağlayacak sürecin resmi olarak tamamlandığına değinen Özgener, "Böylece, Torbalı İlçesi Yeniköy Mahallesi'nde bulunan mülkiyeti hazineye ait olan 715 bin 143 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, organize sanayi bölgesi olarak kullanılacak. Ayrıca Torbalı OSB'nin kuzey batısında bulunan ve TOKİ tarafından mesken yapılmak üzere planlanan yaklaşık 14 hektarlık alanın, projemize dahil edilmesi hususunda görüşmelerimiz devam ediyor.

Değerli Meclis Üyeleri

Gelecekte iyi noktalara ulaşacağına inandığımız We-Cycle Geri Dönüşüm ile Wenergy Temiz Enerji Teknolojileri Fuarlarına ve kentimiz fuarcılığının köklü ve göz bebeği fuarlarından olan MODEKO Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı’na ev sahipliği yaptık.

Yine kendi sektörlerinde dünyanın en önemli etkinlikleri olan INTERPACK Düsseldorf Ambalaj Fuarı, INTERZUM Köln Mobilya Yan Sanayi Fuarı ve FESPA Münih Reklamcılık Fuarı’na yoğun katılımlı heyetlerle ziyaret organizasyonları gerçekleştirdik. Yurtiçinde de üç önemli ihtisas fuarına üyelerimizi taşıdık.

Yanı sıra, ATM Dubai Turizm Fuarı’nda stant açarak kentimizin güzelliklerini ve kültürel mirasını sergiledik. Sizlerin talep ve önerileriyle her sektörde üyelerimizi kendi faaliyet alanlarının en önemli fuarlarıyla Odamız destekleriyle buluşturmaya devam edeceğiz.

Gelinlik, damatlık, abiye sektöründe bulunan 34 sektör temsilcisini İsrail'deki firmalarla Tel Aviv'de toplam 218 görüşme gerçekleştirerek yeni iş bağlantıları kurulduğunu belirten Özgener, "Tıbbi cihaz ve malzeme sektöründen 10 üye ile birlikte önce Paris'te 15 Fransız, sonrasında ise Madrid'te 14 İspanyol firması ile yaklaşık 160 görüşme gerçekleştirdik" diye konuştu.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

Turizmde Mesleki İşaret Dili

İzmir Rehberler Odası’nın (İZRO) Mavi Pencere Özel Eğitim Derneği ile başlattığı, “Turizmde Mesleki İşaret Dili” (Vocational Sign Language on Tourism) Projesi kapanış toplantısı İzmir Ticaret Odası Seminer Salonu’nda 26 Mayıs Cuma günü gerçekleştirildi.

Toplantıda İZRO Yönetim Kurulu Başkanı Macit Şaşzade, İZRO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ayça Kesici, Mavi Pencere Özel Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Kaya ve Koordinatörü Gamze Kaya ile Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir İl Müdür Yardımcısı Kaan Erge yer aldı.

Proje kapsamında A1, A2 ve B1 seviyesinde turizm odaklı işaret dili öğretim müfredatı hazırlandığını söyleyen Mavi Pencere Özel Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Kaya proje hakkında şu bilgileri verdi;

Turizmde Mesleki İşaret Dili (Vocational Sign Language on Tourism) projesi, başta turist rehberleri olmak üzere tüm turizm sektörünün dil gelişimine destek veriyor.

Turizm mesleki yabancı dili, turizm alanında çalışan insanların, yabancı turistlere daha iyi hizmet sunmak amacı ile kullandıkları dilsel araçların tümü olarak tanımlanır. Seyahat acenteleri ve turizm organizasyon firmaları; yabancı dil bilen kişiler ile değil, yabancı dili turizm boyutuyla bilen, başka bir ifade ile mesleki yabancı dil bilen tur rehberleri ile çalışmayı tercih eder.

Çünkü turist rehberliğinde iletişim, alanın tüm unsurları (seyahat, konaklama, ören yeri-müze ziyaretleri vb.) ve yapılarıyla bağlantılı ve belirgin bir dil kullanımını gerektirir. Diğer mesleki diller de bu ve benzeri ihtiyaçtan doğar. Mesleki yabancı diller olguları, olayları ve süreçleri açıkça adlandırma ve açıklama amacını güder. Aynı durum kendine özgü dilbilgisi ve gramer yapısı olan işaret dilleri için de geçerlidir.

İZRO’nun gerçekleştirdiği araştırmalar; mesleki olarak rehberlerin ihtiyacını karşılayacak, turizm odaklı herhangi bir mesleki işaret dili öğretim programının ve dolayısı ile öğretim materyallerinin, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında olmadığını ortaya koymuştur. Bu durum projemizi hazırlamamızın en temel gerekçesidir. Proje, turist rehberlerinin, anahtar yeterliliklerinden biri olan dil gelişimlerini geliştirerek ve yeni bir dil öğrenmelerini sağlıyor. Dil öğreniminde yenilikçi yaklaşımlar ve dijital teknolojiler sunuyor.

Projemiz kapsamında A1, A2 ve B1 seviyesinde turizm odaklı işaret dili öğretim müfredatı hazırlandı. Hazırlanan müfredata yönelik olarak uzaktan öğretim materyalleri ve ölçme değerlendirme araçları üretildi. Bunun yanı sıra binden fazla kelimenin işaret dili karşılığının yer aldığı online “Turizm Terimleri İşaret Dili Sözlüğü” hazırlandı.

Uluslararası projenin çalışmalarını gerçekleştirmek üzere dört ülkeden, beş kurum tecrübelerini bir araya getirerek, işitme engellilerin ve turist rehberlerinin ihtiyaçlarını aynı anda en iyi şekilde karşılayacak şekilde çalışmalarına başladı. Bu amaçla; İzmir Turist Rehberleri Odası (İZRO), Mavi Pencere Özel Eğitim Derneği (İzmir), Doncaster Deaf Trust (İngiltere), RWB Essen (Almanya) ve NCA (Portekiz) kurumları bir araya geldi.

Farklı ülke işaret dillerini öğrenmek, daha fazla bilgiye ve projenin tüm sonuçlarına ulaşmak için lütfen www.vslontourism.com adresinde yer alan siteyi ziyaret ediniz.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

'Cana Can Kat' projesi kapsamında tanı ünitesi açıldı

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “İl sağlık müdürlüğümüz ve belediyemiz ile ortak yürüttüğümüz ‘Cana Can Kat Projesi’ ile hayata geçen merkezin heyecanını birlikte yaşıyoruz” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Kiraz Belediyesi ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün iş birliğinde başlatılan ‘Cana Can Kat Projesi’ kapsamında; orta ve ileri yaş popülasyondaki kardiyovasküler risk profillerinin belirlenmesi ve hipertansiyon sıklığının saptanmasını sağlayacak sağlık taramalarının yapılacağı Kiraz Devlet Hastanesi Anjiyo Tanı Ünitesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Kiraz Kaymakamı Onur Titiz, Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar Kutlu, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Anıl Esen, ilçe yöneticileri, DEÜ Üst Yönetimi, dekan ve müdürler ile Kiraz halkı katıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, DEÜ’nün örnek projelere imza attığını belirterek, gönüllülük esasına dayanan, milletine destek vermeyi amaç edinen bir yönetim anlayışına sahip olduklarını söyledi. Rektör Hotar, kentin DEÜ’ye olan sevgisi ve desteği ile hizmetlerin daha da hızlı tamamlandığını belirterek, “Güzel ilçemizin gönlümüzdeki yeri çok ayrı. Biz, sadece metropolde varlık gösteren bir üniversite değiliz. Biz, aynı zamanda, kentin üniversitesi vizyonunu üstlenen ve iş birliğine açık bir yükseköğretim kurumuyuz. Dolayısıyla İzmir’in ilk Veteriner Fakültesini Kiraz’a kazandıran araştırma üniversitesi olarak, il sağlık müdürlüğümüz ve belediyemiz ile ortak yürüttüğümüz ‘Cana Can Kat Projesi’ ile hayata geçen merkezin de heyecanını birlikte yaşıyoruz. Hem halkımızın öğrencilerimizi, hocalarımızı ve faaliyetlerimizi desteklemesi hem hoca ve öğrencilerimizin gönüllü olması, bu hizmetleri yapmamıza vesile oldu. Bu nedenle çok mutluyuz, çok gururluyuz” dedi.

İhtiyaçlara yönelik adımlar atıyoruz

Devlet üniversitesi olarak, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin yanı sıra nitelikli kamu hizmetlerini vatandaşlara sunmaya özen gösterdiklerini kaydeden Rektör Hotar, “Buradaki hassasiyetimizin temelini, aziz milletimize duyduğumuz bağlılık ve hizmet etme çabası oluşturuyor. Araştırma üniversitesi olarak, kuruluş ilke ve değerlerimizin sınırlarını, sadece akademik çalışmalarla çizmiyoruz. Biz, topluma fayda sağlayacağımız proje ve yatırımlarda geleceğimizi görüyoruz. Ülkemizin en önemli sağlık yatırımlarını bünyesinde barındıran ve bölgesel sağlık hizmeti sunan kurumumuzun kabiliyetini, bu noktada değerlendiriyoruz. Rektörlük olarak vatandaşlarımızın talep ve beklentilerini dikkate alırken; sorunlarını çözecek ve ihtiyaçlarına karşılık verecek adımları atmaya özen gösteriyoruz” diye konuştu.

Kiraz Belediyemizin de katkılarıyla işbirliği protokolünü oluşturduk

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Hotar, “Geçtiğimiz günlerde Veteriner Fakültemiz bünyesinde kurduğumuz hayvan barınağını hizmete açtık. O günkü törende, tarafımıza iletilen bilgiler doğrultusunda, kalp hastalıkları ve hipertansiyon konusunda ilçede sağlık hizmeti ihtiyacı olduğu sonucuna ulaştık. Araştırma Uygulama Hastanemiz, Tıp Fakültemiz ve İl Sağlık Müdürlüğümüz ile iletişime geçerek ön çalışmalara başladık. Kiraz Belediyemizin de katkılarıyla işbirliği protokolünü oluşturduk. Kirazlı hemşerilerimiz için güçlerimizi birleştirerek orta ve ileri yaş grubundakilere yönelik kalp hastalıkları risklerini tespit edecek; tarama, teşhis ve tedavi süreçlerini kapsayan yeni bir işbirliği zemini oluşturduk. Bu gayretlerimizin sonucunda da Kiraz Devlet Hastanesi’nde Anjiyo Tanı Ünitesi hayata geçmiş oldu” ifadelerini kullandı.

Taramalar yapılacak

“Bu merkezde, uzman hekimlerin kontrolünde 40-80 yaş arasındaki vatandaşlarımızın hem kardiyovasküler risk profillerinin belirleyecek hem de hipertansiyon sıklığını saptayacak taramalar yapılacak” diyen Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Altı hafta sürmesi planlanan ve ilk etapta 650 vatandaşımızın yararlanacağı hizmetleri, gerekli olması halinde uzatacağız. Ülkemizin de yüksek risk bölgesinde olduğu gerçeğini düşündüğümüzde, bu çalışmamızın zorunluluk olduğunu görüyoruz.”

İzmir’e ve bölgemize önemli bir katkı sağlandı

Açılışta konuşan DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Caner Çavdar, “Cana Can Kat projesi ile Kiraz ilçemize, İzmir’e ve bölgemize önemli bir katkı sağlanmıştır. Kent bizi bağrına bastı, çok güzel bir enerji ortaya çıktı. Bu önemli çalışmada görev alan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Kiraz Devlet Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Oktay Okuş ise, “Hastanemizde, milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda önemli bir proje hayata geçiriliyor. Gelişmiş sağlık hizmetlerinin önemini pandemi döneminde yakından gördük. Yapılan çalışma nedeniyle Dokuz Eylül Üniversitesi, belediyemiz ve İl Sağlık Müdürlüğümüze çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Anıl Esen de kurum olarak üzerlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.

Çok hasta kaybettik, çok gözyaşı döktük

Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar Kutlu, “Cana Can Kat Projemizin başarısı, Sayın Rektörümüz Nükhet hocamızın başarısıdır. Kiraz’a verilmeyen değeri hocamızdan gördük. Veteriner Hekimlik Fakültesi’nden tutun da kentin tüm sorunlarına destek oldu. Kardiyovasküler hastalıklar yüzünden çok hasta kaybettik, çok gözyaşı döktük. Bundan sonra inşallah bu acılarla karşılaşmayacağız. İl Sağlık Müdürlüğümüze, Kaymakamlığımıza, Üniversitemize ve emeği geçen tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Kiraz Kaymakamı Onur Titiz de, bölgede kardiyovasküler hastalıkların tedavisi konusunda ihtiyaç olduğunu Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar’a ilettiklerini ve sorunun hemen çözüme kavuştuğunu belirterek, “Bu merkez, bölgemize ve insanımıza hayırlı olsun. Destek veren tüm kurumlara teşekkür ediyorum” dedi.

Kadın sağlığına yönelik önemli bir protokol imzalandı

Anjiyo Tanı Ünitesi’nin açılışının ardından; Dokuz Eylül Üniversitesi, Kiraz Kaymakamlığı ve Kiraz Belediyesi’nin taraf olduğu kadın sağlığına yönelik önemli bir protokol daha imzalandı. Protokol kapsamında Kiraz’da yaşayan 18 yaş üstü kadınların işitme sağlığı, ağız ve diş sağlığı, ev kazalarında temel ilk yardım, rahim ağzı kanseri ve sağlıklı beslenme konularının önemine yönelik farkındalıkların oluşturulması amaçlandığı kaydedildi.

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Kiraz’daki sağlık hizmeti kalitesinin arttırılması ve sosyal politikalar konusunda önemli iş birlikleri gerçekleştirdiklerini kaydederek, “Kiraz’daki bir diğer önemli projemiz kadın sağlığına yönelik oldu. Yine Kiraz Belediyesi ve Kiraz Kaymakamlığımızla koordineli şekilde gerçekleştireceğimiz bu proje ile kadınlarda işitme sağlığı, ağız diş sağlığı, ev kazalarında temel ilkyardım, sağlıklı beslenmeye yönelik bilinç oluşturulması, rahim ağzı kanserinden korunmada tarama programlarının önemine dikkat çekmeyi amaçlanmaktadır. ‘Sağlıklı Yaşam İçin Kadınlarımızla El Ele’ sloganıyla yola çıktığımız bu proje kapsamında, anketler, sağlık taramaları, farkındalık eğitimleri ile sağlık verileri elde edilecek. Elde edilecek sonuçlar proje yürütme kurulu tarafından Üniversitemize, Kiraz Belediyesi ve Kiraz Kaymakamlığına bildirilecek. Toplumsal katkı hedeflerimiz doğrultusunda kamusal sorumluluklarını memnuniyetle yerine getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

“Boşluk ” sergisi sanatseverlerle buluştu

Sanatçı Nehir Öven Karaböcek’in “Boşluk ” isimli solo sergisi İzmir Eski Tekel Binaları Sanat Fabrikasında 18 Mayıs Perşembe günü açıldı.

Saat 16.00’da açılışı gerçekleştirilen sergiye çok sayıda sanatsever katıldı.

İzmir Kuşadası Kaya Aldoğan Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesinden mezun olan sanatçı Nehir Öven Karaböcek daha çok tuval resmini tercih etmesine rağmen, dışavurumcu yaklaşımını, çağdaş sanatın verdiği olanaklardan soyutlamayarak farklı malzeme ve tekniği deneme yoluna gitmiştir. Bu bağlamda sanatsal dışavurumu bazen bir enstalasyon bazense bir baskı çalışması ile de biçimlenebilir.

Çalışmalarını Alsancak’ta kendi atölyesinde sürdüren sanatçı başta İzmir olmak üzere İstanbul, Salzburg ve Londra da eserlerini izleyiciyle buluşturmuştur.

Her ne kadar ilk bakışta sadece soyut bir kompozisyon ile karşılaştığımızı zannetsek bile Nehir Öven Karaböcek resminin temelini oluşturan lekenin yapısalcı tavrı üzerinde temellenen, yükselen, güçlü ve oldukça akademik bir çizgi ile sağlam desen anlayışını içinde barındıran, bütüncül anlamda birbirlerini destekleyerek kurgulanmış, soyut figüratif bir resim anlayışı ile karşılanırız.

Sanatçı Nehir Öven Karaböcek çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi;

Portreler, kadının mutsuzluğunun, umutsuzluğunun ve hatta acı çekişinin toplum tarafından görülmeyen öteki yüzünün, yaşadığı sorunların ve baskının fark edilmediğine açık bir göndermedir. Soyut mekân olgusu bu düşüncenin eleştirel bir yaklaşımı neticesinde ortaya çıkar, gerçekte mekân soyutlanmaz, soyutlanan toplumdur bu resimlerde…

Sergi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Kültür Sanat Fabrikası 6. Kısım 4 No’lu Atölye’de 25 Mayıs tarihine kadar gezilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

Karma Baskı Resim Sergisi 2/12 açıldı

İzmir Baskı Resim Grubu’nun “Karma Baskı Resim Sergisi 2/12” isimli sergisi 18 Mayıs Perşembe günü açıldı.

Saat 16.00’da açılışı gerçekleştirilen sergiye çok sayıda sanatsever katıldı.

Sergide eserleri bulunan sanatçılar Ayşen Yılmaz, Aysin Akay, Ayşe Anıl, Esra Kaykusuz, Faize Bostan, Leman Kömürcü, Mahmut Durmuş, Mualla Gürle, Nilgün Altıntığ, Nilgün Köseoğlu, Serpil Özsalman, Sevinç Bayraktar adına Mahmut Durmuş şu açıklamalarda bulundu;

‘İzmir Baskı Resim Grubu’nun oluşum süreci 2006 yılına dayanmaktadır. İzmir Resim Heykel Müzesi Baskı Atölyesinde çalışmaya başlayan grup sanatçıları İzmir Kültür Sanat Fabrikası 3 no’lu işliklerde sanatsal çalışmalarına devam etmektedir. 12 sanatçıdan oluşan grup üyelerinin çalışmalarındaki ortak özellik görsel plastik sanatların ifade biçimlerinden teknik bir dil olan baskı resimdir. Bilindiği üzere baskı resim sanatçının oluşturduğu ve kalıp üzerine sabitlediği resmin bir pres yardımıyla kağıda basılma eylemidir. Kullanılan teknikler Ağaç baskı, Linolyum, Metal gravür, Kolografi ve Mono baskı tekniği ile resimlerini oluşturmaktadırlar. Sanatçıların kendi üslup anlayışında ürettikleri eserler ile birçok ulusal ve uluslararası bienal ve trienallerde eserleri sergilenmiş ve ödüller almışlardır.

Sanatta özgürlük ve özgünlük

Sanat toplumda var olan iletişim araçlarından yalnızca bir tanesidir. İnsanın yaratıcı yönünü geliştirdiği gibi alternatif düşüncenin varlığını da göstererek yeni bilgilere ulaşılmasını sağlar. Sanat yapıtı sanatçının yaratma eylemidir. Önceden tasarlanan bilginin sanat ve özgürlük ilişkisi kapsamında özgün söylemi ile toplumda eğitici görevi üstlenirler. Kimi zaman da ortaya koyduğu görüş ve tavırlarıyla provoke olarak değerlendirilmişlerdir. Bir toplumdaki bilim ve sanatın değeri de o toplumun kültürel yapısını yansıtır.

Çağımız bilgi, teknoloji ve deneyime bağlı olan uzmanlık çağıdır ve sanat eserleri de yoğun bir emeğin ardından ortaya çıkmaktadır. ‘İzmir Baskı Resim Grubu’ sanatçılarının özgün yapıtlarının sanatseverlerle buluşma heyecanı üretimi daha da artırmaktadır. Çalışmalarında ne söylediklerini önemseyen grubun asıl hedefi ise nasıl söyledikleridir. Kişiselleşmiş söylemlerimizi keyifle izlemeniz dileğiyle.

Sergi 25 Mayıs 2023 tarihine kadar T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Kültür Sanat Fabrikası 3 no’lu işlik’te ziyaret edilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

Fark Yaratan Tasarımlar

17-21 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 34. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı’nda ‘stil44’ standı yoğun ilgi görüyor.

Görsel anlamda renkli bir stant alanı oluşturan Step Mimarlık 1992 yılında Mimar Ayşe Elçi tarafından İstanbul’da kurulmuş. 1999 yılından bugüne İzmir’de olduklarını söyleyen stil44 Satış ve Pazarlama Müdürü Engin Tanergün şu açıklamalarda bulundu;

“Step Collection markası ile dekoratif seramik üretimi yapmaktadır. Binyılların mirası seramik sanatını, günümüz modern yaklaşımıyla buluşturan Step Collection, özgün tasarımları ve yüksek kaliteli üretim anlayışıyla pek çok projede başarıyla yer almıştır. Step Mimarlık, 2016 yılında ‘stil44’ markası ile ahşap ve seramiği buluşturarak, mobilya sektörüne özgün ürünler tasarlamaya başlamıştır. Seramik sanatının herkes için ulaşılabilir olmasını ilke edinerek hazırladığı koleksiyonunda; tamamı konusunda eğitim görmüş tecrübeli ekibi ile mobilya aksesuarlarının yanı sıra, elişi seramik karolar, lavabolar ve duvar panoları ile pek çok özgün tasarıma imza atmakta, hem yurt içi hem yurt dışı pazarında çalışmalarına devam etmektedir” dedi.

Markanın yaratıcısı mimar Ayşe Elçi ve ekibi Gülsün Zingal, Narin Kotan, Ayşe Duygu Elçi, Engin Tanergün 34. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı’nda tasarımlarını tanıtarak şu bilgileri verdiler;

“Seramik ve ahşabın uzun öyküsünü yaşam alanlarına taşıyarak, hemen herkesin ulaşabileceği yakınlıkta öznel düşler kurguluyoruz. Küçük mobilya grubu, dekoratif duvar panoları, dekoratif aksesuarlar, seramik karo ve elişi lavabolar ile çeşitlendirilen ürün gamı, tüm dekorasyon ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanıyor. Yaratılan özgün tasarımlar; dekorasyon tutkunları başta olmak üzere, inşaat firmaları, mimarlar, iç mimarlar ve dekoratörler için mükemmel çözümler sunuyoruz.

Dekorasyonda kimlik oluşturmaya yönelik tasarım çalışmaları ile kişiye, firma kimliğine ve talebe özel üretim yapabilme esnekliğine sahip olan firmamız, yarattığı markayı her gün daha yukarı taşımaya kararlı.

Ürünlerimiz, başarılı tasarım ekibimiz tarafından tasarlanıyor

Her yıl yenilediğimiz koleksiyonumuz ile dekorasyon ve yapı sektörüne, özgün tasarımlarımız ve tamamı el işi ürünlerimiz ile hizmet vermekteyiz.

Dekorasyon, hediyelik ve cash&carry mobilya seçenekleri ile çeşitlendirilen ürün gamı, tüm dekorasyon ihtiyaçlarınızı karşılamak için özel olarak tasarlanmaktadır.

Ürünlerimiz, başarılı tasarım ekibimiz tarafından tasarlanarak, el yapımı özenli bir işçilik ile üretilmekte, kalite kontrolü ve her bir üretim için hazırlanan farklı ambalaj ve etiketleme sistemi ile satışa sunulmaktadır.

Koleksiyonumuz, dekorasyon lideri zincir mağazalar, aksesuar satışı yapan butik mağazalar ve seçkin mobilya mağazalarında satışa sunulmaktadır.

Elişi seramik karolar, lavabolar ve duvar panolarımız HoReCa müşterileri, inşaat firmaları, mimarlar, iç mimarlar ve dekoratörler için mükemmel bir çözüm sunmaktadır.

Kendi koleksiyonumuzun yanı sıra; aynı çatı altında, dekorasyonda kimlik oluşturmaya yönelik tasarım çalışmaları ve yüksek kaliteli üretimimiz ile kişiye, firma kimliğine ve talebe özel üretim yapabilme esnekliğine sahip bulunmaktayız” diye konuştular.

İzmir Çiğli A.O.S.B’de ve Bodrum mağazalarımıza hafta içi ve Cumartesi günleri dekorasyonda değişiklik arayan ziyaretçilerimizi bekleriz.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

Ayrancılar'da Nobili Park Airport'un temeli atıldı

İZKOOP Konut Yapı Kooperatifi’nin Ayrancılar’da hayata geçireceği Nobili Park Airport Projesi’nin tanıtımı ve temel atma töreni yapıldı.

Törende deprem gerçeğine ve yaşanan acılara değinen İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, 11 ili etkileyen depremde on binlerce vatan evladının canını kaybettiğini dikkat çekti. Özuslu, depreme dayanıklı, yönetmeliklere uygun, sağlıklı ve güvenli konutların yapılması gerektiğini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmalarını yürüttüğü Örnekköy 3’üncü Etap’ta yer alan İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi’nin Torbalı Ayrancılar’da hayata geçireceği Nobili Park Airport Projesi’nin temeli atıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen programda temel atma törenine video konferans sistemiyle bağlantı sağlandı. İZKOOP Konut Yapı Kooperatifi adı ve sorumluluğuyla yürütülecek proje için düzenlenen buluşmaya İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, kooperatif, sektör ve iş dünyasının temsilcileri katıldı.

Sağlıklı konut bir haktır

Sağlıklı ve güvenli konutun insanlar için bir hak olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Bu hakkı sağlamak devletin en önemli görevi.  Aynı zamanda yerel yönetimlerin de en önemli görevlerinden bir tanesidir” dedi.

 Terörde bu kadar kişiyi kaybetmedik

İzmir’de kentsel dönüşümün kooperatifler ve yerel yönetimlerin desteğiyle birlikte yürütüldüğünü aktaran Başkan Vekili Özuslu, “Deprem bu ülkenin gerçeği. Deprem İzmir’in de gerçeği. Hiç kimse unutmasın ve bu gerçeği hasıraltı etmesin. Şu anda bir deprem olabilir, mümkündür. Bunun sonuçlarını 10 ilimizdeki faciada olduğu gibi yaşamamalıyız. Binayı eksik, yanlış yapmanın, normlara, yönetmeliklere uygun bina yapmamanın ne anlama geldiğini on binlerce vatan evladımızı kaybederek gördük. Terörde bu kadar kişiyi kaybetmedik biz. Deprem kuşağının içinde yaşayan İzmirliler olarak depreme dayanıklı konutlar yapmak iyi ve doğru bir şeydir” açıklamasında bulundu.

İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz ve kooperatif temsilcileri de projenin süreci ve içeriği hakkında bilgilendirmede bulundu.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

34. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı başladı

Açılışta konuşan Başkan Soyer, İzmir’den sektöre verdikleri destekle hedefledikleri gibi geçtiğimiz yıl ihracat hacminde rekor kırıldığını belirterek, “Odalarımız, birliklerimiz ve üreticilerimizle birbirimize kenetlendik. Ve başardık. Şimdi hedefimiz 5 milyar doları aşmak” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Fuar İzmir’de düzenlenen MODEKO 34. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ev sahipliği yaptığı açılış törenine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, milletvekilleri, odalar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Soyer: “Ülke ekonomimize müthiş katkı sağlıyor”

Türkiye’nin mobilya sektöründe önemli üretim ve ihracat potansiyeline sahip olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bizim hedefimiz bu potansiyeli, çok daha iyi yerlere taşımak. MODECO fuarımız işte bu noktada sektörümüze büyük bir değer katıyor. 2021 yılında ülkemizin mobilya sektöründeki ihracatı 4,3 milyar dolardı ve tüm zamanların rekoru kırılmıştı. 2022 yılında sektöre İzmir’den verdiğimiz destekle sektörün ihracat hacminde yeni bir rekor kırmayı hedefledik. Bunun için odalarımız, birliklerimiz ve üreticilerimizle birbirimize kenetlendik. Ve başardık… Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin geçen yıla ilişkin açıkladığı ihracat verilerine göre ülkemizin mobilya ihracatı yüzde 11,2 artarak 4,8 milyar dolar oldu. Şimdi hedefimiz 5 milyar doları aşmak. Bu tablo gösteriyor ki mobilya ihracatımız pandemi sonrasında hiç durmadan aralıksız büyüyor. Bu da ülke ekonomimize müthiş katkı sağlıyor” dedi.

“Ortak akıl işletilmeden çıkan planlar maalesef geleceği aydınlatmıyor”

2021 verilerine göre 538,4 milyon dolar ile en çok ihracatın Irak’a yapıldığını hatırlatan Başkan Tunç Soyer, “Irak’ı 402,5 milyon dolar ile Almanya ve 243,7 milyon dolar ile İsrail takip ediyor. Ardından ABD ve Fransa geliyor. Sektörün dünya pazarındaki gücünü artırma konusunda MODEKO fuarımızın katkısı, bizlere büyük gurur veriyor. Elbette bununla yetinmiyoruz. Hedefimiz belli. Dünyanın en çok ihracat yapan ilk 5 ülkesinden biri olmak ve bu sürece İzmir’in güç vermesi. Çünkü şehrimiz, fuarlar şehri. Bu sektörün ileri gitmesinde ortak akıl yaratılmasının da çok büyük payı var. Ticaret Bakanlığı’ndan KOSGEB'e, Büyükşehir Belediyemizden odalarımıza herkesin katkısı var. Ne zaman ki ortak akıl büyüyor genişliyor, başarı da artıyor. O nedenle sayın vekilimiz Mahmut Atilla Kaya, İnciraltı'nın çok önemli bir vizyon projesi sunduğunu söyledi. Katılmamız mümkün değil, çünkü ortak akıl işletilmeden çıkan planlar maalesef geleceği aydınlatmıyor” dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ile İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, fuarda emeği geçenlere teşekkür etti. Başkan Soyer, açılışın ardından fuar katılımcılarını ziyaret etti.

300'ün üzerinde firma

300’ün üzerinde firma ve 750’nin üzerinde markanın yer aldığı MODEKO, 50 bin metrekarenin üzerinde dev bir alanda düzenleniyor. MODEKO’da bahçe mobilyaları, ev-ofis mobilyaları, mobilya aksesuarları, bebek-genç mobilyaları, yatak-baza-başlık ürün grupları başta olmak üzere eşsiz konseptleri ve yenilikçi ürünler, ilk kez görücüye çıkacak. 27 ülkeden alıcıları ağırlayacak fuarda, Ticaret Bakanlığı ve EİB koordinasyonunda fuar süresince katılımcı firmalar ile yabancı alıcılar ikili iş görüşmeleri yapılacak. Nobel Expo ve Efor Fuarcılık iş birliğinde düzenlenen MODEKO'ya Avrupa’dan Güney Amerika’ya, Körfez’den Afrika ve Ortadoğu’ya kadar 35 ülkeden 25 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi gelmesi bekleniyor.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Daha sakin bir hayat sürmek için Foça’ya yerleştiler

İstanbul’un metropol hayatından sıkılıp doğayla iç içe daha sakin ve dingin bir hayat yaşamak isteyen Öznur ve Yılmaz Çevik çifti İzmir’in Foça ilçesine yerleşti.

İstanbul’un kalabalığından kaçarak İzmir’e yerleşenler kervanına katılan Öznur ve Yılmaz Çevik çifti radikal bir kararla evlerini satarak Foça’ya yerleşme kararı almışlar.

Daha sakin bir hayat sürmek, İstanbul'un dayattığı stresten uzaklaşmak isteyen Öznur ve Yılmaz Çevik çifti Foçaköy’deki yeni evlerinin kapılarını bana açtılar ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Öznur Çevik “Büyükçekmece Belediyesi’nden emekli olduktan sonra eşimle birlikte Türkiye’nin birçok güzel yeri var. Başka şehirlerde yaşayarak nerede yaşayacağımıza karar verelim dedik” diyerek sözlerine başladı.

Burası bizim için cennet

Gençliğimizin tüm güzelliklerini İstanbul’da yaşadık. İstanbul genç şehri. Emekli olduktan sonra İstanbul’un artık bizi yorduğunu anladık. Arabanız olsa da olağanüstü trafiği, her köşesine sinmiş stres, insan kalabalığı bizi boğuyordu.

Biz Büyükçekmece’de oturuyorduk. Yaşadığımız yer çok güzeldi, çok güzel dostlarımız vardı. Bakırköy Belediyesi’nde Fen İşleri, İmar Müdürlüğü gibi 6 ayrı Belediye’de çalıştım. 38 sene İstanbul’da yaşadık. 

Emekli olduktan sonra önce Köyceğiz de ev kiraladık. Daha sonra Dalaman’da 5-6 ay yaşadık. İzmir’de yaşayan Mimar arkadaşımız bize Foça’da bir arsa alındığını ve 15 arkadaş burada ev yapacaklarından bahsetti. Foça bizim sevdiğimiz bir yerdi. Eşim geldi gördü ve arsanın yerini beğendi. Biz de projeye dahil olduk. İyi bir karar verdiğimizi düşünüyoruz. Burası bizim için cennet. Bahçemizin bir bölümünü bostan yaptık. Domates, marul, biber, karpuz, maydanoz, roka her şey ektik. Bostan çok vaktimizi alıyor. Eşim ve ben kitap okumayı çok seviyoruz. Bol bol kitap okuyoruz. Yeni bir çevrede olduğumuz için çok fazla arkadaşımız yok. Zamanla komşularımız olursa daha güzel olacağını düşünüyoruz.

Heykel ve Seramik kursuna yazıldım. İstanbul’u hiç özlemiyorum. İstanbul’un en güzel dönemini yaşadım. Film festivalleri, tiyatrolar, konserleri hiç kaçırmazdım. Beyoğlu’nda gezmeyi çok severdim. Sokaklarda neşeli insanlar gezerdi. Güzel müzik sesleri duyardım.

İstanbul’dan ayrılmadan önce Beyoğluna gittim. Her taraf Arap müziği ve Arapların gezdiği bir yer olmuş. Restoranlar, alışveriş merkezleri her yer Araplarla dolu. Çok gürültülü insanlar. Ben ırkçı biri değilim. Fakat kendimi Arap ülkesinde gibi hissetmeye başlamıştım. İstanbul çok hızlı değişiyordu. İstanbul’un eski günlerini çok özlüyorum.   

Büyük aşkıyla tanışıyor

Evlilik hayatından da bahseden Öznur Çevik kendisinin ve eşinin Sivas doğumlu olduğunu söyleyerek eşiyle tanışmalarını şöyle anlattı;

Eşimle ailelerimiz Sivas’ta komşuydu. Trakya Üniversitesi Mimarlık Bölümünü kazanarak Edirne’ye geldim. Ailem de İstanbul’a yerleşmişti. Ben de genç yaşta İstanbul’a yerleşmiş oldum. Eşim de üniversite eğitimini almak için Kanada’ya gitmiş. Okulunu bitirince orada yaşama kararı almış. 16 yıl yaşadıktan sonra tekrar ülkesine dönmüş.

Bizim tanışmamız Marmaris tatil dönüşü oldu. Kanada’dan Türkiye’ye geldiğinde Marmaris’e kardeşi ile tatile gelmiş. Kardeşi benim arkadaşımdı. Marmaris’te karşılaşınca konuştuk. Abimle tanıştırayım dedi. Orada tanıştık. Ailesi ve eşim orada beni gelin olarak konuşmuşlar. İstanbul’a dönünce eşim beni arayarak konsere davet etti. 1988 yılında evlendik. 1 kızımız oldu.” diye anlattı.

Sessiz ve sakin bir yaşamı tercih ederek Foça’da huzuru bulan Çevik çifti bir sokak köpeğini de bahçesinde bakıyor. Bahçede özgürce yaşayan sokak köpeği ve sokak kedileri birlikte yaşamaya başlamış. Doğa ve hayvanlarla iç içe yaşayan kendi yetiştirdikleri doğal gıdalarla beslenen ev sahipleri hayallerini gerçekleştirdikleri için çok mutlu.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

Yavru Güvercini İtfaiye Kurtardı

İzmir’in Foça ilçesinde bir evin balkonunda bulunan yavru güvercin itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.

Foça İsmetpaşa mahallesi’nde kapalı olan bir evin balkonunda uçamayan yavru güvercin, çevrede yaşayanların dikkatini çekti. Bir haftadır evin balkonunda çevreden atılan ekmeklerle beslenmeye çalışan güvercine su veremeyen çevre sakinleri durumu Foça itfaiyesine bildirdi.

Olay yerine Foça İtfaiye Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Ekiplerin kısa süreli çalışmasının ardından yavru güvercin mahsur kaldığı yerden kurtarıldı.

Çok korkan yavru güvercin tedavi edilmek üzere veteriner kliniğine götürüldü.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Gediz deltasının değerini anlatan sergi

We Cycle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknoloji Fuarı, sanatçı Fırat Karapınar'ın De Port adlı sergisine ev sahipliği yapıyor.

Sergi, sürdürülebilirlik ve ekolojik krizleri ele alarak İzmir'de yer alan Gediz deltasının değerini Türk ve Yunan mitolojisiyle harmanlıyor.

Serginin merkezinde yer alan televizyonun içinden çıkan atıklar, sanat izleyicisinde dramatik bir etki yaratarak doğanın önemini vurguluyor. Halı, hortum, pet şişe, atık kağıt, abiye boncuk kumaş, branda, atık mobilyalar, polyester manken, halat ve magnet gibi atıkların kullanıldığı enstalasyonlar, tükettiğimiz kaynakların sınırlı olduğunu ve geri dönüşümün önemini anlatıyor.

Sergide yer alan mitolojik figürler Poseidon ve Umay, doğanın gücünü ve değerini yansıtırken, atık malzemelerle oluşturulan enstalasyonlar çevre sorunlarına dikkat çekerek insanların doğayla uyumlu bir yaşam sürdürmesi gerektiğini vurguluyor.

Çevre ve geri dönüşüm teknolojilerinin önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen We-Cycle Fuarı, sanatın gücünü kullanarak ziyaretçilerine sıra dışı bir deneyim yaşatacak. Sergide yer alan sanatçı Fırat Karapınar'ın Deport adlı sergi, sürdürülebilirlik ve ekolojik krizleri gündeme taşıyor. İzmir'deki Gediz deltasının değerini anlatan sergi, Türk ve Yunan mitolojilerini harmanlayarak benzersiz bir atmosfer yaratıyor. Poseidon ve Umay figürleri de sergide yer alarak doğanın değerini vurguluyor.

Serginin merkezinde yer alan bir televizyonun içinden çıkan atıklar, sanat eserlerinin oluşmasında kullanılıyor. Sergide halı, hortum, pet şişe, atık kağıt, abiye boncuk kumaş, branda, atık mobilyalar, polyester manken, halat, magnet gibi atıkların yer alması, ziyaretçilerin geri dönüşümün önemini anlamalarını sağlıyor. Sanatçı Fırat Karapınar, eserleriyle sanal dünyayı fiziksel bir şekilde ziyaretçilere sunarak gerçekçi bir dramatik etki yaratmaya çalışıyor.

Deport adlı sergi, atıkların ve geri dönüşümün sadece çevre sorunu değil, insanların da sorunu olduğunu vurguluyor. Sergi, ziyaretçilerin atıkların çevreye verdiği zararları anlamalarını sağlayarak, doğal kaynakların korunması için herkesin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekiyor.

We-Cycle Fuarı'nda yer alan bu sıra dışı sergi, sadece sanatseverleri değil, aynı zamanda çevreyi ve sürdürülebilirliği önemseyen herkesi de ilgilendirecek. De port adlı sergi, atıkların sanat eseri haline getirilmesiyle, geri dönüşümün ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Sergi, doğanın güzelliğine vurgu yaparken, doğanın korunmasının herkesin sorumluluğunda olduğunu da unutturmuyor.

Fırat Karapınar De Port sergisi hakkında şu bilgileri verdi;

“İzleyicilerde farkındalık yaratmayı düşündüm. Doğanın korunması için atıkların geri dönüşümüne ve tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeye yönelik bir çağrıda bulunuyorum. İzmir'de düzenlenen We Cycle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknoloji Fuarı'na katılım gösteren herkesi, bu etkileyici sergiyi ziyaret etmeye davet ediyorum” dedi.

Sergi, 11 Mayıs Perşembe akşamına kadar We-Cycle Fuar alanında ziyaret edilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

İzmir’de İki Fuar Birden..

Bu yıl ilk kez düzenlenen Wenergy – Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi ile bu yıl ikincisi yapılan We-Cycle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknolojileri Fuarı kapılarını açtı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Değişim bizim elimizde. Dönüşümü tam da bu noktadan başlattık. İzmir’de yaşamı birleşe birleşe dönüştürüyoruz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl ilk kez düzenlenen  Wenergy – Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi ile ikinci kez yapılan  We-Cycle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknolojileri Fuarı, Fuar İzmir'de başladı. 11 Mayıs’a kadar sürecek fuarların açılışını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile eşi Neptün Soyer, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri ve milletvekili adayları, siyasi parti temsilcileri, bürokratlar, sektör profesyonelleri ve yabancı satın almacılar katıldı.

 Soyer: “ İzmir’de yaşamı birleşe birleşe dönüştürüyoruz”

İzmir'in iki önemli fuara ev sahipliği yaptığını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bugün kuraklığı, yoksulluğu, iklim krizini, gıda güvenliğimizin tehlike altına girmesini ve afetleri aynı anda yaşıyoruz. Bizler hem çok talihsiz, hem de çok şanslıyız. Talihsiziz... Çünkü doğanın bir parçası olarak eğlenmeyi, üretmeyi, yemeyi, içmeyi unuttuk. Doğanın hakimi olduğumuz yanılgısına düştük ve hayatı kendimize zindan ediyoruz. Yine de çok şanslıyız çünkü artık sorunun kaynağını biliyoruz. Değişim bizim elimizde! İşte biz, İzmir’de dönüşümü tam da bu noktadan başlattık. İzmir’de yaşamı birleşe birleşe dönüştürüyoruz” dedi.

“Doğada çöp üreten tek tür İnsan”

Doğa 'çöp' üretmez diyen Başkan Tunç Soyer, “Doğada atık diye bir şey yoktur. Dünyada çöp üreten tek tür insan... Bu bize çok yalın bir şekilde şunu anlatıyor. Dönüşüm önce zihinlerimizde, düşüncemizde başlamalı. Doğanın kaynakları sınırlı, kendi ihtiyaçlarını ise sınırsız gören insan merkezli düşünce, artık son dönemlerini yaşıyor. Geleceğin dünyasını inşa etmek istiyorsak, ekoloji ve ekonomi arasındaki uyumu tarif etmek zorundayız. Çünkü doğa yoksa hayat da yok” dedi.

Soyer İzDönüşüm'ü anlattı: “İzmirlilere teşekkür ediyorum”

İzDönüşüm projesini anlatan Başkan Tunç Soyer, “İzDoğa ve İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairemiz’in başlattığı bu çalışmayla İzmir için hayal ettiğimiz üç büyük hedefe aynı anda ulaşıyoruz. Birincisi doğayı koruyoruz. İkincisi şehrimizin ekonomisini güçlendiriyoruz. Ve üçüncüsü sokak toplayıcılarını istihdam ediyor, onlara sağlıklı çalışma koşulları sunuyoruz. Şehrimizdeki atıkları henüz kaynağındayken, yani '0 noktasında' ayrıştırıyoruz. Geçtiğimiz Nisan ayında, Karşıyaka, Karabağlar, Buca ve Narlıdere'nin ardından Bornova, Bayraklı ve Menderes ilçelerimizi de ağa kattık. Çeşme'de ise tekstil atıklarımız İzDönüşüm tarafından toplanıyor. Bu süreci şu anda 8 ayrı ilçemizde büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Gururla söyleyebilirim ki bu İzmir nüfusunun üçte biri demek. Bu süreçte, kurduğumuz ayrıştırma sistemi ve kamuoyu oluşturma faaliyetleriyle tüm İzmirlileri ambalaj atıklarını çöp yerine, geri dönüşüm kutularına atmaya teşvik ettik. Ve İzmir’in sağduyulu insanları bu çağrımızı yanıtsız bırakmadı, her birine teşekkür ediyorum” dedi.

“12 farklı şehirden katılımcı, 49 ülkeden ziyaretçiyi ağırlıyoruz”

WE-Cycle ve WEnergy EXPO fuarlarının dönüşüme vurgu yaptığını söyleyen Soyer, “Dönüşüm! Hemen, şimdi. Bu fuarlar, ekonomi ve ekolojinin birlikte büyümesi gerektiğine inanan çok sayıda kurumun iradesi ve gayretleri sonucunda bu noktaya geldi. Yaklaşık yirmi ürün grubunun katıldığı fuarımızda; arıtma, atık gaz, yeşil enerji, geri dönüşüm teknolojileri gibi başlıkların yanı sıra; enerji sektörüne hizmet veren kuruluşlar ve sivil toplum kurumları yer alıyor. Bugün İstanbul’dan, Konya’ya, Giresun’dan Tekirdağ’a kadar 12 farklı şehrimizden katılımcılar bizimle. Dahası Hindistan’dan ABD’ye yaklaşık 49 ülkeden ziyaretçiyi fuarımızda ağırlayacağız” dedi.

Kasapoğlu: “Wenergy hem We-Cycle Fuarları ülkemiz açısından çok kıymetli”

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, “Temiz enerji yaygınlaştırılması gereken bir alan. Teknolojilerinin ne kadar kıymetli olduğunu temiz enerjiye yönelik yeni projelerin ne kadar değerli olduğunu hepimiz biliyoruz. Temiz enerjiyi yaygınlaştırmamız gerekiyor. O yüzden hem Wenergy hem We-Cycle Fuarları ülkemiz açısından çok kıymetli. Uzun yıllar bu çalışmaların devam etmesini diliyorum. Katkısı olan herkesi tebrik ediyorum” dedi. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise, “Doğaya bırakılan atık miktarının azaltılması israfın önüne geçilmesi ülkelerin ekonomisine ciddi katkılar sağlamaktadır. Bu fuarların hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

 Yorgancılar: “Tunç Soyer'e vizyonu başarısı nedeniyle teşekkür ediyorum”

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Hepimizin aile olarak başlayarak ürettiğimiz ve tükettiğimiz her ürünün sonuna kadar takipçisi olarak üzerinden gelebileceğimiz bir konu. İzmir'in İklim Nötr ve Akıllı Şehirler misyonunda öncü şehir unvanını elde etmiş olması da bunun ayrı bir göstergesidir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'e koymuş olduğu bu vizyondan ve başarıdan dolayı teşekkür ediyorum. Ülkemizde sadece İstanbul ve İzmir seçildi. 81 il var 79 ilimiz daha bu konuyla ilgili çalışıp bu başarıyı illerine taçlandırmalarının doğru olduğunu düşünüyorum. Bu fuarın geleceğimiz fuarı geleceğimizin sergilendiği bir fuar olarak görüyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Özpoyraz: “Emek ve sabır gerektirir”

İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, “Bir fuarı ilk kez hayata geçirmek emek ve sabır gerektirir. Fuarların sürekliliğini sağlamak da aynı oranda azim ve çaba gerektirir. Bugün özellikle iklim değişikliği konusunda dünyada cesur adımların atıldığı bir süreci yaşıyoruz” dedi.

 “Bu fuarda yer aldığımız için mutluluk duyuyoruz”

Siemens Elektrifikasyon Otomasyon İş Birimi Yurtdışı ve Enerji Üretimi Satış Müdürü Ediz Gizlier, “Siemens Türkiye'nin Siemens'i olarak 167 yıldır Türkiye'de bulunuyoruz. Güzel İzmir'imizde bu fuarda yer aldığımız için mutluluk duyuyoruz” dedi. EFOR Fuarcılık Genel Müdürü Nuray Eyigele İşleyen, “Çok önemli iki fuar, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. BİFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Vural, “Destekleriniz için çok teşekkür ediyorum” dedi.

Wenergy – Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde,  İZFAŞ, BİFAŞ ve EFOR Fuarcılık ortaklığında ilk kez düzenleniyor. We-Cycle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknolojileri Fuarı ise bu yıl ikinci kez İZFAŞ ile EFOR Fuarcılık ortaklığında yapılıyor.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT