29 Mart 2024

Mahalle Sakinleri Aynı Sofrada İftar Açtı

 


İzmir Konak Kültür Mahallesi Muhtarı Nilgün Güney ve İska Aşevi işbirliği ile 29 Mart Cuma günü Alsancak Dominik Caddesi'nde 1000 kişilik bir iftar yemeği düzenledi.

Muhtarlık önündeki iftar yemeğine Konak Belediye Başkan Adayı olan Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Alsancak bölgesi meclis üyesi adayları, İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, Yaşa Çocuk Derneği yönetimi, Lösev Derneği,  Sivil Toplum Kuruluşları üyeleri,  Atatürk Lisesinin yurtta kalan yatılı öğrencileri, Alsancak, Mimar Sinan, Kahramanlar Mahallesi muhtarları ve mahalle sakinleri katıldı.

Birlik ve beraberliğin yoğunlaştığı paylaşımın arttığı bu ayda kurulan iftar sofrasına mahalle sakinlerinin ve esnafının katılımı oldukça yoğun olduğunu söyleyen Kültür Mahallesi Muhtarı Nilgün Güney destek veren herkese teşekkür etti.

Alsancak Bölgesi'nin uzun süre birbirlerini görmeyen komşuları bu sofrada buluşup sohbet etme fırsatı buldular. Ayrıca mahallenin çocukları da unutulmadı çocuklar için Karagöz Hacivat, gölge oyunu oynatıldı. Oyun ablası çocuklara neşeli vakitler geçirmeleri için çeşitli etkinlikler düzenledi. Pamuk şekeri ve macun ikram edildi.

Hazırlıklar öğle saatlerinde başladı

İftar sofrasının hazırlıkları öğlen saat 12.00'de gönüllü ekibi ile başladı. Muhtar azaları, mahalleden gönüllü gençler, kadınlar çocuklar hazırlıklara destek oldular. İftar saati  gelip akşam ezanı  okunduğunda İska Aşevi ekibi ve gönüllüler  masalara sıcak yemek servisi yaptı, ardından saray lokma döküldü. Bu organizasyona iska Aşevinden İsmail Kurultay, Kazım İvriz, Meltem Yaramaz yemekleriyle ve servis ekibi ile destek verdiler.


Organizasyona katkı koyanlar;

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Altınkapı Restaurant ,Kır Çiçeği Restorant, Kantin Cafe Restaurant,  İstanbul TEM Ajans, Stand Dükkanı, İngiltere'den Sinem- Cihan Korap, Ertan Görün, Cem İlkan, Duygu Yüksel, Galip Adhami, Sahir Şanlı, Enver Elmaslı, Nazan  Pedükcoşkun,  Abdullah Kayabaşı, Akşit  Ersoy, Aslan Savaşan, Umutcan Ünlü, Tolgahan Güngör ,Gazi Alabağ, Murat-Melis Erdoğan,Ali Çeçen, Umut Biroğlu.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

28 Mart 2024

Dr. Cemil Tugay Balkan göçmenleriyle iftar yaptı


CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, İzmir ve Ege Bölgesi'de yaşayan Balkan göçmenleriyle iftar yaptı.

Balkan ülkelerinde halen Türk kültürünün korunduğuna dikkat çeken Tugay, şöyle dedi:

Balkan ülkelerinde halen Türk kültürünün korunduğuna dikkat çeken Tugay, “Kültürümüzü korumak ve zenginleşmesini sağlamak için soydaşlarımızın yaşadığı Balkan ülkeleri ile hem kültürel hem de ticari ilişkileri kuvvetlendirmeliyiz. Karşıyaka Belediye Başkanı’yken Balkan ülkelerine kardeş şehirler ve başka projeler kapsamında yaptığım ziyaretlerde orada bu isteğin olduğunu gördüm. Bunu yapacak olanlar sizlersiniz, sizin temsil ettiğiniz sivil toplum kuruluşlarının üyeleridir. Sizin yanınızda kim yer alacak. Eğer İzmirliler takdir eder önümüzdeki 5 yıl için beni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçerlerse ben bunu yapacağım. Yapılacak pek çok şey var. Kültürel aktivitelerin yanı sıra Balkan ülkeleri ve Türkiye’nin güçlü olduğu sektörlerin alışveriş içinde olabileceği fuar organizasyonları ve ticari ziyaretlerin faydalı olabileceğine inanıyorum. Eğer biri İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olacaksa bunu yapması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin genel siyaset anlayışında hata var. Gelir adaletini sağlayan adımları düşünen bir hükümet yok. Yerel yönetimlerin yerel kalkınma için kendini koruması, büyütmesi için çalışma yapması lazım. Bu anlayışla İzmir’i yöneteceğim” dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

25 Mart 2024

“Vicdanım rahat, kafayı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım”


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 5 yıllık görev süresini düzenlediği basın toplantısı ile değerlendirdi.

“Doğru bilinen yanlışları ve yanlış bilinen doğruları anlatmak istiyorum” diyerek detaylı açıklamalar yapan Başkan Soyer, “Benim vicdanım çok rahat. Kafayı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım. Bu 5 yıl ne kadar çok çalıştığımı ben ve arkadaşlarım çok iyi biliyor” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Şato Kütüphanesi’nin bahçesinde düzenlediği basın toplantısı ile 2019- 20124 dönemindeki 5 yıllık icraatlarını anlattı ve bu döneme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Başkan Soyer, zaman zaman hedef alındığı konularla ilgili “Doğru bilinen yanlışları ve yanlış bilinen doğruları anlatmak istiyorum” diyerek detaylı açıklamalar yaptı.

Biyolojik sınırlarımı zorlayarak çalıştım

10 yıl Seferihisar’da, 5 yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çok severek, büyük bir aşkla çalıştığını ve güzel işler yaptığını ifade eden Başkan Soyer, bu süre içerisinde kendisine akıl almaz saldırılarda bulunulduğunu belirtti. Görev süresi içerisinde biyolojik sınırlarını zorlayarak çalıştığını kaydeden Başkan Soyer, “Toplam 20 gün izin kullanmışım. Senede 4 gün demek. Bu süre boyunca günde 6 saatten fazla uyumadım. Her sabah saat 8’e 10 kala belediyeye giriş yaptım. Çıkış saatimiz 21.00 oldu, 22.00 oldu. Mutlaka belediyeye en önce ben geldim. Seferihisar’da da bu böyleydi, belediyeyi ben açıyordum. Olabilecek maksimum ne kadar çalışma potansiyelim varsa onu kullandım. Vicdanım rahat. Eksik, yanlış, kusurlu olanlar bulunabilir ama ben vicdanen kendi biyolojik sınırlarımı zorlayarak bunları yaptım” diye konuştu.

“İlk defa burayı konut olarak biz kullanıyor değiliz”

Başkanlık Konukevi’ni konut olarak kullanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Soyer, “Bu bina 1954’te şark kahvesi olarak tasarlanıp yapılmış, 1969’da belediyeye geçmiş, Tansaş bir dönem işletmiş, kiraya vermiş. Kiraya verdiği dönemde işletilen restoran şato adını taşıdığı için binanın adı şato olarak kalmış. 2001 yılında tahliyesi gerçekleştirilmiş. 2010 yılında restorasyonu tamamlanmış ve misafirhane olarak kullanılmaya başlanmış. İlk defa burayı konut olarak biz kullanıyor değiliz. Bizim evimiz Seferihisar’daydı. İzmir’de görev başlayınca merkezi bir noktada, hızlıca belediyeye erişebileceğim bir arayış içine girdik. Burayı bulduğumuzda da bir bölümünün bize yeteceğini düşündük. Geri kalanını kütüphane yaptık. Türkiye’nin ilk dijital kütüphanesidir. Bu süre içinde de 3 oda 1 salon olarak kullandık. Bu bahçe de halka açık olarak kullanılmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. 

“Eşim olduğu için iftihar ediyorum”

Kooperatifler üzerinden eşi Neptün Soyer’e yönelik karalama çabalarına da yanıt veren Başkan Soyer, “Kooperatifler üzerinden eşi Neptün Soyer’e büyük kaynak aktardı diye konular dillendirildi. Ocak 2007-2019 tarihleri arasında Büyükşehir Belediyesi 501 milyon liralık tarım ve hayvancılıkla ilgili alım yapmış. Bizim dönemimizde bu rakam 1,1 milyar liraya çıktı. Bizden önce sadece Tire Süt Kooperatifi üzerinden alım yapılıyormuş.  Biz bunu Köy Koop üzerinden 42 kooperatife yaydık. Bu çokça yapılan saldırılar neticesinde artık doğrudan doğruya kooperatiflerden belediyenin ürün alması engellendi. Bu uygulama kaldırıldı. Böylece küçük üreticinin artık Büyükşehir Belediyesi’ne ürün satma konusunda bugüne kadar sahip olduğu hak ortadan kalkmış oluyor. Yine büyük şirketlerin Büyükşehir Belediyesi’ne süt satışı yapacakları bir tablo ortaya çıkıyor. Her yıl soruşturma geçiştirdi Köy Koop. Eşim bundan bahsetmemi istemez ve sevmez ama 2021 yılında Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdikleri dosyada toplam 1 milyon 220 bin litre süt almış Büyükşehir Belediyesi ve bu aldığı sütün 170 bin 800 lirası Köy Koop payı olarak kalmış. Bunun da 103 bin 320 lirası damga vergisi olarak ödenmiş. 2021 yılında Köy Koop’un kasasında kalan para 60 küsur bin lira. Hani 180-140 milyonluk alımlar yapıldığı iddiası var ya bunlar doğrudan doğruya üreticiye, kooperatife yansıtıldığı için Köy Koop’un sadece aracılık yapmak ve bütün bu kooperatifleri tek bir çatı altında buluşturmak misyonu var, onu yerine getirmiş. Litre başına 0,14 kuruşluk bir tahsilat gerçekleştirilmiş. Eşim olduğu için söylemiyorum ama ilginç bir özelliği var. Senelerdir Köy Koop’ta yöneticilik yapıyor. Bu süre içinde 1 lira harcırah, maaş, huzur hakkı almamıştır. Türkiye’de böyle başka insan bulunur mu bilmiyorum ama bütün bir hayatını tek bir kuruş karşılık beklemeden köylünün ürününü değerlenmesi için harcamıştır. Onunla iftihar ettiğimi bu vesileyle ilk kez söylemiş olayım” diye de konuştu.


“İzmir Türkiye’nin en pahalı su kullanılan şehri değildir”

İzmir’in Türkiye’nin en pahalı suyunu kullandığı yönündeki iddialara da değinen Başkan Soyer, “İzmir su fakiri bir kent. İzmir’in su kaynaklarının yüzde 60’ı yeraltından çıkıyor.. Yeraltından su çekmenin ağır bir maliyeti var. Ankara, İstanbul’un baraj suyudur şehirde kullandırdığı su. Maliyetleri düşüktür. Sadece bunun maliyeti nedeniyle su fiyatı belirlenir. Bizde bu ağır maliyetler nedeniyle suyun maliyeti de çok yükseliyor. İZSU hem istediği gibi fiyat ortaya koyamayan bir kurumdur, kar amaçlı bir kurum değildir, böyle bir şey mümkün değil, İZSU’nun maliyetleri üzerinden keyfi indirim yapması da mümkün değil. Yasal dayanağı yok. Siz keyfi olarak suyun bedelini şu kadar indiririm diyemiyorsunuz. Gördes Barajı… 13 yıl önce yapılmış. Her sene 59 milyon metreküp su vermesi öngörülerek yapılmış. Bugüne kadar 767 milyon metreküp su almamız gerekirken sadece yüzde 29’unu alabilmişiz. Ama yüzde 100’ünü almışız gibi toplam 258 milyon 68 bin 279 lira ödeme yapmışız. İzmir’e suyu biz getirdik diyorlar. Getirdiğiniz suyu getiremediniz, getirdiğinizin tamamından fazlasının bedelini aldınız. Bedelini bize ödetiyorlar ve vermedikleri suyun parasını da bizden tahsil ediyorlar. Birinci kademe su ücretlendirmelerinde büyükşehirler arasında Manisa ve Muğla’dan sonra üçüncü sırada İzmir. İkinci kademe fiyatlandırmalarında da Muğla, Manisa, Denizli, Bursa ve Mersin’den sonra altıncı sırada. Tablonun böyle olmasına rağmen İzmir Türkiye’nin en pahalı su kullanılan şehri değildir” dedi.

“Cumhuriyet tarihinde yapılmış olan kanalların yarısını biz 5 yıl içinde yaptık”

Kentteki körfez temizliği ve koku eleştirilerine yanıt veren Başkan Soyer, Körfezle ilgili üç büyük adım attıklarını belirterek şunları aktardı:

“Bir tanesi yağmur suyu, pis su kanallarının ayrışması meselesiydi. Cumhuriyet tarihinde yapılmış olan kanalların yarısını biz beş yıl içinde yaptık. 300 kilometre üzerinde yağmur suyu kanalı yaptık. Büyük Kanal Projesi ile büyük ölçüde Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ne gidiyor İzmir’in pis suyu. Buraya giderken yağmur suyu ile karıştığı için normalde arıtılacak suyun çok daha fazlası tesise basılarak kapasitenin zorlanmasına sebep oluyor. Ve böylece de su tam arıtılmadan deşarj edilmek zorunda kalıyordu. Bu 5 yıl içinde bizim yaptığımız yağmur suyu kanalıyla o büyük ölçüde hafifletildi. Tamamı ayrıştırıldığında zaten sorunun büyük ölçüde giderildiğini görmüş olacağız. Ama iz yarısını bitirmiş olduk 5 yıl içinde. İkinci önemli işimiz; 23 yıl önce yapılmış olan birinci, ikinci, üçüncü fazla ilgiliydi, neredeyse hiç revizyon görmemişti. Süreçler tamamlandı ve 13 senedir yapılıp bir türlü gerçekleşmeyen dördüncü fazın ihalesi de gerçekleşti. 600 milyon liralık bir bütçe. 179 milyon lirayla ilk üç fazın revizyonu tamamlandı, 600 milyonluk bir kaynakla da dördüncü fazın imalatı bitiyor, 2024 içinde o da bitmiş olacak. Günde 604 bin metreküp su arındıran arıtma tesisinin kapasitesini 216 bin metreküp daha arttırıyoruz, 820 bin metreküpe çıkarıyoruz. Karabağlar’da yapacağımız yeraltı arıtma tesisiyle 100 bin metreküp daha ilave ediyoruz. Güneybatı tesisinde 50 bin metreküp civarında arttırıyoruz. Dolayısıyla İzmir’in 600 bin metreküp pis su arıtma kapasitesini yaklaşık 1 milyon metreküpe çıkartmış oluyoruz. Çamurla ilgili önemli bir sıkıntı var. 2 buçuk milyon metreküp çamur birikmişti. Bunlarla ilgili rehabilitasyon çalışmalarına başlandı. 50 milyon dolarlık bir anlaşmayı yaptık. Gelecek dönemde gelecek arkadaşlarımız ciddi bir kaynağı üstelik TL üzerinden geri dönecek şekilde temin ettik. 23 yıldır ömrünü tamamlamış çamur kurutma tesislerinin yenilenmesi için kullanılacak. Benim çocukluğumdan beri koku meselesi vardır İzmir’in. Bu çalışmaların devamı getirildiğinde İzmir’de koku problemi ilelebet bitmiş olacak. Deşarj yatağını değiştirmek. İç körfeze yapamayacağız. Körfezin yaşayan bir körfez haline gelmesi için çok önemli adımlar atıldı. 20 milyar üzerinden kaynak ayırdık. Kalıcı bir biçimde çözmek mümkün hale gelecek.”

Basmane Çukuru ve Otogar açıklaması

Basmane Çukuru ve Otogar’a ilişkin de bilgi veren Başkan Soyer, “Basmane Çukuru uyuyan bir meseleydi. Bunu dirilttik ve çok yol aldık. Çokça TMSF başkanıyla müzakere ettik, anlattık, her şeyi önerdik. Defalarca önerdik. Maalesef rasyonel temellerde görüşülen bir mesele olmaktan çıktı ve tamamen siyasi bir angajmana dönüştü. Çözmüyor, çözülmüyor. Halbuki bütün meseleye çok hakimiz, nasıl çözülebileceği konusunda her türlü seçeneğe hazırız, tekrar kamuya kazandırılması için kararlı bir duruş ortaya koyduk. Dilerim bizden sonra bu mesele de çözülebilir. İzmir Otogarı’yla ilgili bizim yapmadığımıza dair bir algı var. Bu da doğru değil. 25 yıl için yapılan anlaşmanın sonuna geldiğimizde tahliye istedik. Bugüne kadar tahsil edilmeyen, ödenmeyen paylarla ilgili icra takibi yaptık, tahliye davası açtık. Pandemi nedeniyle işletmeci şirket kira süresinin 7 yıl uzatılması için dava açtı ve kazandı. İstinafta da bizim talebimiz reddedildi. Biz de başka bir yol bularak kaymakamlık üzerinden tahliyesini talep ettik. Henüz bir dönüş olmadı. Otogar ile ilgili hazırladığımız olağanüstü güzel bir proje var. Hukuki süreçleri sonuna kadar takip ediyoruz” dedi.

“Belediye şirketinde kaç kişi çalışıyor?”

Belediye bünyesindeki personel sayısına değinen Başkan Soyer, “Mart 2014’te 20 bin 142 çalışanı varmış İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin. Mart 2019’da 27 bin 271, şu an itibariyle 34 bin 229. Yani 7 bin 129 kişi artmış Mart 2019’a gelindiğinde, 7 bin 58 kişi artmış Mart 2024’e gelindiğinde. Belediye çalışanlarının doğum yerleri var. 2019’da yüzde 54.67’si İzmirliymiş. 2024’te 53.72’si. Bunun dışındakiler; Manisa, Erzurum, Ankara, Kars, Mardin, Tunceli, Tokat, İstanbul, Konya. Bunların tamamı yüzde 2.83 ile 0.89 arasında değişiyor.” açıklamasında bulundu.

“Buca Metrosu vadettiğimiz tarihten önce bitecek”

Yatırım, ulaşım ve raylı sistem çalışmaları üzerinden rakamlar veren Başkan Soyer, “Yatırım harcamalarına 2023 sonu itibariyle ayırdığımız pay yüzde 35. Türkiye’deki bütün büyükşehir belediyelerinden yüksek. Yaklaşık 2,1 milyar Euro yatırım yapmış durumdayız. Borç ne oldu? Mart 2019’da 5 milyar lira, Şubat 2024 sonunda 25,7 milyar lira. Bizim borcumuzun yüzde 82’si dış finansman kaynaklı borç… Bu borcun 2019 Mart itibariyle değeri 790 milyon euro, Şubat 2024 itibariyle 763 milyon Euro. Yüzde 3 buçukluk bir düşüş var. Bu 5 yıl içinde 878 milyon Euro borçlanma yapmışız, 900 milyon Euro borç ödemişiz. Euro’nun ne kadar arttığını söylememe gerek yok. Bu finansal tablolarda önemli bir veri daha var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borçlanma kapasitesi 92,3 milyar lira iken yüzde 27’sini kullanıyoruz. ‘Her yeri sattı’ diyorlardı, bu da doğru bilinen yanlış. 1,2 milyar lira gayrimenkul satışı yapmışız, 1,6 milyar lira gayrimenkul kamulaştırması yapmışız. Ulaşım sistemine sübvansiyonu ne olmuş? İki misline çıkarmışız. 2019’da bütçe içindeki payı yüzde 12, şu an neredeyse iki katı, 6 milyar liraya çıkmış. Bu hayat pahalılığında insanların mağduriyetini hafifletebilmek için yapabildiğimizin maksimumunu yapmaya gayret ettiğimizde geldiğimiz durum bu. Raylı sistemlerde çok yol aldık. 3 raylı sistem inşaatını aynı anda yürüttük. Narlıdere Metrosu 283 milyon euro ile bitti. Çiğli Tramvayı 187 milyon euroyla bitti. Buca Metrosu için 490 milyon euro kredi bulduk. 36 metrede fore kazıklar bitti, TBM başladı. Vadettiğimiz tarihten önce bitecek Buca Metrosu. Buca Metrosu sadece İzmir tarihi değil, Türkiye tarihi değil, dünya tarihinin en rantabl metro projelerinden biridir. Bununla İzmirli olarak iftihar ediyoruz. Biz 5 yıl içinde 952 milyon raylı sistem yatırımı yapmışız. Bugünkü rayiçle 31 milyar lira yatırım yapmışız. Büyükşehir belediyeleri arasında en yüksek payı ayıran Büyükşehir Belediyesi olmanın gururunu yaşıyoruz. Hükümetin İzmir’e reva gördüğü rakam 3 bin TL oldu” dedi.

“Popülist bir yaklaşımı tercih etmediğimiz için bu noktadayız”

Yolların bozuk olması konusundaki eleştirilere de yanıt veren Başkan Soyer, “Bizim hem yağmur suyu pis su ayrıştırma hattı çalışmaları var. Hem gaz, elektrik kazıları var. Daha önce ilçe belediyelerin sorumluluğunda olan yerlerin bizim sorumluluğumuza geçmesi var. Sonuç itibariyle rekor asfalt serimi yaptık. 5 milyon ton sıcak asfalt çalışması yaptık. Ama verdiğimiz kazılardaki tahribat o kadar büyük ki çokça şikayet duyduk. Popülist bir yaklaşımı tercih etmediğimiz için bu noktadayız. Makyajla iş yapmadık. İzmir’in gelecek 50 yılını teminat altına almak için çalışma yaptık” ifadelerini kullandı.

“Tüp geçide gerek kalmayacak”

Toplu ulaşımda deniz ulaşımı payının arttığını ifade eden Başkan Soyer, “Deniz ulaşımında göreve gelir gelmez feribot sayımızı 7’ye çıkardık. Biz göreve başladığımızda deniz ulaşımının trafik payını iki katına çıkardık. Tüp geçişi konuşuluyor. Biz feribotların sefer sıklığını 15 dakikaya indirmiştik; bizden sonra göreve gelenler 5 dakikaya indirsin tüp geçişine gerek kalmayacaktır. Çok basit bir şey. 6 tane elektrikli geminin alımı için Cumhurbaşkanlığı’na başvuru yaptık. Her şey hazır durumda” şeklinde konuştu.

“İzmir köy olsaydı beyaz yakalar gelmezdi”

Kentte yeşil alan miktarının önemli ölçüde arttığına değinen Başkan Soyer, “5 yılda 7 tane yaşayan park açılışı yaptık. Bunun dışında acil çözüm ekiplerinin çalışmalarıyla da İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 60 artırdık. İzmir köy olsaydı, İstanbul’un Ankara’nın beyaz yakalıları buraya gelmek için can atmazdı. İzmir’e yapılan bir haksızlık olur bu tespit” diye konuştu.

Türkiye’nin ilklerine ev sahipliği yapıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 5 yılda hayata geçirdiği ilkleri sıralayan Başkan Soyer, “Türkiye’nin ilk sünger otoparkını Gaziemir’de açtık. Türkiye’nin ilk halk konut projesiyle kentsel dönüşüm uygulamasını başlattık. Türkiye’nin en büyük tıbbı atık bertaraf tesisini açtık. Barınaklarda ilk defa mama üretim tesisi kurduk. Visitİzmir ile Türkiye’nin ilk dijital turizm ansiklopedisi açtık. Mera İzmir ile Türkiye’nin ilk çoban haritasını çıkardık. TerraMadre’ye ilk kez ev sahipliği yaptık. İlk kez yeşil eylem planı oluşturduk. UCLG’ye ev sahipliği yaptık. İlk ve tek gençlik belediyesini kurduk. Engelsiz İzmir kapsamında ilk hortikültürelterapi bahçesini kurduk. İzmir dünyanın ilk Cittaslowmetropol oldu. İlk Süngerkent projesi İzmir’de başladı. İlk kez Acil Çözüm ekibi kuruldu. Çocuk belediyesi İzmir’de kuruldu. Eşrefpaşa Hastanesi’nde bir tıp devrimi yaşanıyor. Tek belediye hastanesi olmasının dışında hizmette kalite artıyor. Evde sağlık hizmeti başlattık ilk kez” dedi.

“Hem çok iş yaptık hem de çok iyi anlattık”

Başkan Soyer, “Yaptıklarını anlatamadı dediler. Bir taraf sadece reklam yaptı diyor bir taraf da çok şey yaptı ama anlatamadı diyor. Ben ikisine de katılmıyorum. Hem çok iş yaptık hem de çok iyi anlattık. Arkadaşlarımız sosyal medyada ayda 130 paylaşım yapmış.  Ben çok şükür ‘yaptı ama anlatamadı’ kısmından razıyım. Bu kısmı bizim eksikliğimize verin. Anlatamamış olabiliriz. Ama sosyal medyadaki acayip saldırılardan üzgünüm” ifadelerini kullandı.

“CHP’nin bütün adaylarına başarılar diliyorum”

Yerel seçim süreci hakkında konuşan Başkan Soyer, “CHP, bu ülkede demokrasinin teminatıdır. CHP’yi sevebilirsiniz sevmeyebilirsiniz ama CHP eğer iktidarı frenleyecek, dizginleyecek bir güç olmaktan çıkarsa yüzde 80’lerde 90’larda seçim kazanılan bir ülke olur. Türkiye’de bu demokrasinin kaybolması demektir. Bunu aklıselim herkes fark ediyor.  Asıl büyük güç, ana muhalefette olmak zorundadır. O nedenle CHP’nin bütün büyükşehir, il ve ilçe adaylarına başarılar diliyorum. Diliyorum ki CHP büyük kazanımlarla buradan çıkar. Türkiye’nin buna ihtiyacı var” şeklinde konuştu.

“En çok üzüldüklerim en çok sevindiklerim”

Başkan Soyer, 5 yıl boyunca kendisini en çok üzen ve en çok sevindiren konuları da şöyle sıraladı:

“Beni 5 yıl boyunca beni en çok üzen Elektrik Fabrikası’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verilmemesi. Beni inanılmaz üzdü. Gençlik merkezi yapacağız diye çok heyecanlanmıştık. 35 milyon lira verdik ihaleyi iptal ettiler. Bir belediye başkanına zarar vermek için bir şehre nasıl bu kadar zarar verebilirsiniz? Bu inanılmaz geliyor. Önünden her geçtiğimde oranın çürüdüğünü görüyorum. 5 yıl boyunca çürümeye devam ediyor. Buna nasıl vicdanları el verdi çok üzgünüm. İnsanların bu kadar kötü yazabilmesine şaşıyorum. Buna çok üzülüyorum. Benim hiç zarar vermediğim insanlar çok ağır şeyler yazıp çiziyorlar. En sevindiklerim ise, Kemeraltı’nda bir ziyaret yaptık. Esnaf her sokakta alkışlayarak dükkanın önüne çıktı. Yol boyunca alkışladılar. Yine portatif havuzlar koymuştuk Altınordu’da bir çocuğun yüzü gözümden gitmiyor. ‘Başkan yüzmeyi öğrendim’ demişti. Çok heyecanlanmıştım. Avrupa Konseyi Bölgeler Meclisi başkanlığına seçildiğimde çok mutlu olmuştum. 9 Eylül konuşmasıyla çok gurur duymuştum. Körfez çalışmalarından sonra kokuyu yenmek muazzam mutluluk verici oldu” diye konuştu.

“Benim vicdanım çok rahat”

Başkan Soyer, “Bu 5 yıl boyunca ne yaptığımız işin, ne bunun tanıtımının, ne de kamuoyundaki karşılığım nedeniyle başkan adayı yapılmadığımı düşünmüyorum. Bunların hiçbiri doğru değil. Dolayısıyla benim vicdanım çok rahat. Kafayı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım. Bu 5 yıl ne kadar çok çalıştığımı ben ve arkadaşlarım çok iyi biliyor. Eksik yapmış olabiliriz, kusurumuz olabilir ama emin olun ki en iyisini en çoğunu yapmak için çok çalıştık. Hepimiz çok çalıştık. Benim vicdanım çok rahat. Bundan sonra da memleket için çalışmaya devam edeceğim. Ben hayatındaki tercihini bundan yana yapmış bir insanım. Bu memleket aşkı koltuk, makam tanımıyor. Genel başkanlığa aday mısın diye soran olursa baştan söyleyeyim, bunların hepsi olabilir ama benim derdim bu değil. Çok şükür evde baba daha çok para getir diyen çocuklarım, eşim yok. Hiç kimsenin hayatta daha çok beklentisi yok. Bu memleket için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cittaslow görevi devam edecek

Uluslararası görevlerin devamıyla ilgili soru üzerine Başkan Soyer: “Avrupa’daki görevlerimin hepsi bitiyor. Dün Brüksel’de Cittaslow icra komitesi toplantısı vardı iki ilçemizin Cittaslow üyesi olması için uğraşmıştık. O toplantıda görevi bırakmamamı istediler. Bir tür genel sekreterlik makamıyla devam edeceğim” dedi. 

“Siyasi irademin ve tercihlerimin arkasındayım”

Siyasi kararları hakkında soru üzerine Başkan Soyer: “Ben bu siyasi irademin, tercihlerimin her birinin arkasındayım. 22 Haziran’da İzmir duruşu diye bir metin yazmıştım. Büyük bir değişime ihtiyaç var ama bu değişim 1 Nisan’dan sonra olmalı demiştim. Burada yanıldığımı gördüm.  Kurultay süreci, partiyi barıştıran bir süreç oldu, bunu ben bu kadar öngörmemiştim. Ama diğer kısım doğru çıktı. Partide bir kaos, kaynama olur tam seçime giderken doğru olmaz. Keşke 1 Nisan’dan sonra yapılsaymış. Ama bütün bunlar geride kaldı. Yaptığım bütün siyasi kararların arkasındayım. Siyaset hayatı iyileştirme sanatıdır. Ben hep resmin bütününü görerek siyaset yaptım.”

“Değişim sadece yaş ve cinsiyet kotası olmamalı”

Değişim sorusu üzerine Başkan Soyer: “CHP’de büyük bir dönüşüme ihtiyaç var. Bu dönüşüm sadece yaş ve cinsiyet kotası değil, ideolojik bir dönüşüme ihtiyaç var. İktidarın gücünü sınırlayacak bir güce ulaşabilmesi için CHP’nin gerçekten sokağın ne dediğini anlayan, ama popülizm yapmayan, gerçekten dönüştürmek için ve sonra da iktidara alternatif oluşturabilmek için ne tür fikirler ortaya koyması gerektiğini biliyor olması lazım. Çok köklü bir değişim şart. Benim de değiştirmek istediğim şey CHP’nin siyasi konumlanış olarak sosyal demokrat ve sol anlayış üzerinden değerler olur.”

“İnsanların siyasetten umudu kesildiğini işaret ediyor”

Seçim dönemindeki kampanyalara ilişkin soru üzerine Başkan Soyer: “Ben biraz şaşırıyorum. Cemre buluşmalarında çok büyük mesaiyle projeler ortaya çıkmıştı. Ben sadece İzmir’de değil Türkiye’nin hiçbir yerinde seçim heyecanı görmüyorum. Bu kötü bir şey. Bu insanların siyasetten umudu kesildiğini işaret ediyor olabilir. Projelerde çok gümbür gümbür şeyler görmüyorum.”


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

22 Mart 2024

100. Yılın Öyküsü, Şiiri Yarışması Ödül Töreni düzenlendi


İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi, Müzeler ve Kütüphaneler Şube Müdürlüğü tarafından, cumhuriyetin kurucu değerlerine ithafen düzenlediği ‘‘100. Yılın Öyküsü ve Şiiri’’ adlı ulusal öykü ve şiir yarışmasının ödül töreni 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde gerçekleşti.

Seçici Kurullar tarafından ödüle layık görülen eser sahiplerine ödüller takdim edildi. Ödül alan ve yayımlanmaya hak kazanan eserlerin yer aldığı ‘‘100. Yılın Öyküsü ve Şiiri’’ kitabı ödül töreninin ardından ücretsiz olarak dağıtıldı.

Cumhuriyetin 100. Yılına özel düzenlenen ulusal öykü ve şiir yarışmasının ödül töreni, 21 Mart Perşembe günü saat 18.30’da APİKAM’da gerçekleşti. ‘‘İzmirli Yazarlar Buluşması’’ konseptiyle düzenlenen etkinlikte Türkiye’nin dört bir yanından yazarlar ve şairler yer aldı. Öykü ve şiir olmak üzere iki kategori şeklinde düzenlenen yarışmaya 57 kentten 412 katılımcı 438 eser ile başvurdu. ‘‘Cumhuriyet ve Kadın’’ başlığıyla düzenlenen öykü kategorisinde birinciliği ‘‘Karne Günü’’ adlı eseriyle Başak Baysallı kazanırken, ‘‘Cumhuriyet ve Özgürlük’’ temasıyla düzenlenen şiir kategorisinde birinciliği ‘‘Sıradaki Cumhuriyet İşçilere Gelsin’’ adlı şiiriyle Birtürk Özkavak kazandı.

Geleceğe dair umutlarımızı güçlendirdi

Ödül törenine katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay konuşmasında, ‘‘Cumhuriyetin 100. yılını İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak gerçekleştirdiğimiz birçok etkinlikle kutladık. Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı hemşehrilerimizin, büyük teveccühü ile İzmir, geçen bu iki yıl boyunca adeta bir bayram yerine dönüştü. Kutlamalar, kültür sanat etkinlikleri, bilimsel faaliyetler, açılışlar ve daha birçok farklı etkinliğimizle onların sevincini, gülen yüzlerini görmek bize onur verdi, geleceğe dair umutlarımızı güçlendirdi.’’ ifadelerine yer verdi.


Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak bizim için bir onurdu

Cumhuriyetin ilanının 100. yılını kutlama etkinliklerinin önemine değinen Kent Arşivi, Müzeler ve Kütüphaneler Şube Müdürü Tuğba Kılıçkaya, ‘‘Kurulduğu günden bu yana birçok çalışma yapan APİKAM için, cumhuriyetin 100. yılı çok özel ve önemliydi. Cumhuriyetin ilanının 100. yılını kutlama etkinlikleri bizim için koşmaktan çok onur duyduğumuz bir süreçti. 100. Yılın Öyküsü ve Şiiri Yarışması adeta bir maratonun son yüz metresiydi. Yarışmamız en geniş katılımlı etkinliklerimizden biri oldu. 57 kentten 412 katılımcı eserleriyle birlikte başvurdu. Park ve Bahçeler Daireler Başkanlığımız, Güzelbahçe Küçükkaya Köyü Ağaçlandırma Sahasına katılımcılarımızın adına 412 zeytin ve meşe ağacı dikerek bu güzel çalışmaya katkı sundu. Seçici Kurul üyelerimize kıymetli zamanlarını ayırarak özveriyle bizlerle birlikte uyum içinde çalıştıkları için, her birine ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve elbette yarışmada ödüle layık olan eser sahiplerini başarılarından dolayı kutluyoruz. Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak bizim için bir onurdu’’ açıklamalarında bulundu.

Ödül alan ve yayımlanmaya hak kazanan eserler

Öykü Kategorisi

Birinci Başak Baysallı – Karne Günü (İstanbul)

İkinci Kumru Alpaydın – Mektuplar ve Yıllıklar (Ankara)

Üçüncü Sema İşisağ Üçüncü – Hüzzam Taksim ve İki Kuşaktan Şarkılar (İzmir)

Mansiyon Ödülleri

Ayşe Burhan Aytekin – Muhtarlı (İstanbul)

İlkay Yılmaz – Eşlikçiler (İzmir)

Anıl Çetinel Örselli – Omuz Omuza (Ankara)

Yayımlanmaya Hak Kazanan Eserler

Hakan Yaşar – Yüzyılın Postası (İstanbul)

Mehmet Murat Mıhçıoğlu –  Ata Kızı (Kayseri)

Murat Çağlar – İzmirli (Antalya)

Namık Budak – Gitmek mi Zor (Bursa)

Sevil Yılmaz – Önemli Bir Gün (İstanbul)

Utku Erişik – İnan (İzmir)

Öykü Kategorisi Seçici Kurulu: Barış İnce, Bekir Yurdakul, Handan Gökçek, Hülya Soyşekerci ve Nalan Barbarosoğlu

Şiir Kategorisi

Birinci Birtürk Özkavak – Sıradaki Cumhuriyet İşçilere Gelsin (Eskişehir)

İkinci Yaşar Bayar – Yorgun Kıraç (Erzurum)

Üçüncü Dolunay Ünal – Kırıkları Utangaç Gururu Mermer (Samsun)

Mansiyon Ödülleri

Merve Evren – Söz Benim ( İzmir)

Nevzat Konşer – Bir Buket Taze Gül Gibi (Bursa)

Figen Savi – Bir Güz İhtişamı (İstanbul)

Yayımlanmaya Hak Kazanan Eserler

Aysel Kaymaz – Benim Adım Cumhuriyet (Adana)

Çidem Çiçek – Küçük Kadın (Ankara)

İbrahim Şaşma – Kanat Seslerinde Cumhuriyet (Karaman)

Murat Çalık – Monark’ın Ölümü (Kocaeli)

Murat Koçak – Çoban Mehmet’in Rüyası (Konya)

Şiir Kategorisi Seçici Kurulu: Betül Dünder, Bilsen Başaran, Duygu Kankaytsın, Haydar Ergülen ve Tuğrul Keskin


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

21 Mart 2024

“Eğitime Katkı için 2. El Şöleni” düzenlendi


Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği Alsancak Coore Cafe’de “Eğitime Katkı için 2. El Şöleni” düzenledi.

20-21-22 Mart 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen 2. El Şöleni için tüm stantlar özenle süslendi. Kermesi ziyaret edenler satışa sunulan ürünler arasından seçim yapmakta zorlandı.


Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği Genel Başkanı Gülsüm Ormancı ‘Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği olarak her yıl bu tür etkinlikler yapıyoruz. Yapılan her destek öğrencilerimize burs katkısı olacak. Öncelikle kız öğrencilerimize ve tıp fakültesi gibi yüksek ücretli kitapları alamayan öğrencilere destek vereceğiz, dedi.

Ormancı sözlerini şöyle sürdürdü; Kermes ürünleri dernek üyeleri tarafından bağış olarak verilen çoğunluğu 2.el ürünlerden oluştu. Tasarım takı ve dekorasyon ürünleri, giysi, üyelerimizin hünerli ellerinden çıkma tablolar, takılar hediyelik eşyalar öğrencilerimize destek olmak için satışa sunuldu. Kermesi çok sayıda sivil toplum üyesi ziyaret etti. Uluslararası Kadınlar Dayanışma derneğinin tam bir 2.el eşya şöleni olarak gerçekleşen kermesi ile kız öğrencilerinin okumasına destek verildi ve kadın dayanışmasının güzel bir örneği sergilendi.


Coore Cafe işletmecileri Leylâ-Halil Selvi çiftine de kermes için bizlere kapılarını açtıkları için çok teşekkür ederiz, diye konuştu.












20 Mart 2024

Desteklerinden dolayı tablolarını hediye etti

Ayşe Resa Irmak-Leyla Selvi-Nurten İşleyen Öğüt

Ressam Ayşe Resa Irmak üyesi olduğu Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği’ne kermesleri için Coore Cafe’yi açan işletme sahipleri Leylâ-Halil Selvi'ye 3 tablosunu hediye etti.

Ressam Ayşe Resa Irmak, hayat birliktelikleri, mutlulukları paylaştıkça güzel diyerek şu ifadelere yer verdi;

Leyla Selvi-Ayşe Resa Irmak

 IWSA-UKDD (Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği)'mizin Eğitime Destek için düzenlediğimiz kermesimize Alsancak Coore Cafe sahipleri Sayın Leylâ-Halil Selvi'ye Cafe'lerinin kapılarını bizlere açtıkları için, eğitime katkıları, yardımları, ikramları, güleryüzleri için çok teşekkür ederiz. Ben de bu iyi yürekli çifte derneğimizin yönetim kurulu ve üyelerimizin hatırası olarak üç tablomu hediye ettim. Uğurlu gelsin, bereketli işleri olsun. Sağolun, varolun Selvi Ailesi.

Ayrıca bizleri Selvi Ailesi ile tanıştıran Gazeteci Nurten Öğüt arkadaşımıza ve Alsancak Mahallesi Muhtar Azası Fehime Özşancen Hanım'a sonsuz teşekkürler ediyoruz, dedi.


Coore Cafe işletmecileri Leylâ-Halil Selvi çifti de kermesten elde edilen gelirin üniversite de okuyan kız çocuklarına gideceği için memnun olduklarını söyledi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

13 Mart 2024

‘Hong Kong, İzmir’ Seramik sergisi ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor


Au Ho Lam Suzanne ve Ayşegül Veryeri’nin ‘Hong Kong, İzmir’ Seramik sergisi ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

İzmir’li sanatseverleri nitelikli yapıtlarla buluşturan Eskiiz Sanat Galerisi bu kez de Au Ho Lam Suzanne ve Ayşegül Veryeri’nin ‘Hong Kong, İzmir’ isimli sergisine ev sahipliği yapıyor.

Ağırlıklı olarak kadın figürlerinden seramik heykellerine yer veren "kazan" adını verdiği çalışmaların da bulunduğu sergide Seramik Sanatçısı Ayşegül Veryeri eserleri hakkında şu bilgileri verdi;


Toprağın üretkenliğini, kadının kimliği ile özleştirip geçmişten günümüze sunarak, koruyan, besleyen anaç formlarla, tüm doğallığıyla kadın temasını öne çıkardım.

2004 yılında İzmir Resim Heykel Müzesi'nde, Sabit Baytan atölyesinde kille tanıştım. Önceleri sadece malzeme olarak gördüğüm kil, hayatımı şekillendirmeye başladı. Değişik atölyelerde seramikle ilişkim gelişti. 2017'de başladığım Mehmet Tüzüm Kızılcan atölyesine devam ediyorum.

“Au Ho Lam  Suzanne ile Kuşadası’nda düzenlenen  Mehmet Nuri Göçen  Kültür ve Eğitim Vakfı Seramik Çalıştayı’nda üç yıl önce tanıştık ve dostluğumuz ilerledi, beraber İzmir’de sergi açmaya karar verdik ve Eskiiz Sanat Galerisinde sergimizi açtık” dedi.


Kadın başrolde

Au Ho Lam  Suzanne’nın 14 adet  porselen çalışmasını, kendisinin ise 2024 yılı çalışması olan 24 adet seramik eserini  sanatseverlerin beğenisine sunduklarını belirten Veryeri “eserlerimde kadın başrolde, heykellerim ve formlarım her zaman kadın. Toprağın üretkenliğini kadının kimliği ile özdeşleştiriyorum. Bu sergideki işlerimde de toprağın doğallığını korumak için Terrasigillata tekniğini kullandım” ifadelerine yer verdi.

Au Ho Lam Suzanne ise, liflerle yaptığı işlerinde duyuları denemektedir. Her dairesel oluşum belirli bir boşluğu yaratıp sallanan formları doğurur. Değişimin devamlılığını seramiğin farklı evreleriyle gösterirken ruhun sanat yaratıp dünya ile bağlanmasını sağlar.


Au Ho Lam Suzanne ve Ayşegül Veryeri’nin ‘Hong Kong, İzmir’ Seramik sergisi 26 Mart 2024 tarihine kadar gezilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

12 Mart 2024

“Doğayla Barışmak Onu Korumaktır” Organik Eserler Sergisi Galeri A’da açıldı


İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Dairesi Başkanlığı, Kültür ve Sanat Şube Müdürlüğünün Sergi Koordinatörlüğü biriminde Sorumlu Koordinatör olarak görev yapan Özlem Kalmaz’ın “Doğayla Barışmak Onu Korumaktır” Organik Eserler Sergisi Galeri A’da açıldı.

14 Mart Perşembe günü açılan sergiye çok sayıda sanatçı ve davetli katıldı.

Özlem Kalmaz çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi;                                                      

Organik ve organik geri dönüşüm malzemeleriyle sanatsal çalışmalarımı yaparak, insanları organik beslenme, giyinme, üretim ve yaşama daha bağlı kılma vurgusu yapmak ve günümüzün en can alıcı sorunlarının başında gelen ekolojik yıkıma karşı duyarlılık yaratma temelinde tematik çalışmalar yapmaktayım. ‘‘Doğayla Barışmak Onu Korumaktır’’ adı altında yaptığım tuval resimlerim, doğada oluşturduğum ve çeşitli metaforik göndermeler içeren düzenlemelerim sanatsal üretimlerimin başında gelmektedir. Bunun yanında özellikle tuval resimlerimde kadını ön plana çıkarmam bir yanıyla da insan doğa ilişkisinde kadının doğaya daha barışçıl bir bağının olduğunu vurgulamaktadır.


Özlem Kalmaz kimdir

1980 yılında İzmir’de doğdu. 2002’de Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-İş Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Lisans eğitiminden sonra 3,5 yıl İngiltere’de yaşadı. Yüksek Lisansını 2018 yılında aynı üniversitenin Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Resim-İş Öğretmenliği programında tamamladı. Halen Yaşar Üniversitesi’nde Sanat ve Tasarım Bölümünde Doktora öğrenimini tez aşamasında sürdürmektedir. Polonya, Wroclaw’daki Doctoral School of The Eugeniusz Geppert Academy of Art and Design Üniversitesi’nde Erasmus değişim programı kapsamında doktora öğrencisi olarak eğitiminin 2022-2023 güz döneminde bulunmuş ve orada aynı programa katılan çeşitli ülkelerden sanatçılar ve kendisinin de dahil olduğu ‘‘Art Rendez-vous Sumsare’’ sergisinin küratörlüğü yapmıştır. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli uluslararası karma sergilere ve bienallere katılım sağlamıştır. 2021 Yılında 13. Floransa Bienali’nin düzenlemiş olduğu ‘‘International Open Call Competition’’ adlı yarışmada finalistlerden biri olmuştur. 2024 yılında düzenlenen İzmir Akdeniz Bienali’nde Sergileme Koordinatörü olarak görev almıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Dairesi Başkanlığı, Kültür ve Sanat Şube Müdürlüğünün Sergi Koordinatörlüğü biriminde Sorumlu Koordinatör olarak görev yapmaktadır.


Sergi 30 Mart 2024 tarihine kadar gezilebilir.


 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

11 Mart 2024

CHP Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık Projelerini Tanıttı


CHP Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık, Gaziemir'de proje tanıtım toplantısı düzenledi.

Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İlçe Başkanı Kasım Özkan, CHP İzmir Eski Milletvekili Musa Çam, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Özkan Tice, İzmir SMMMO Oda Başkanı Şerif Yıldız, İzmir SMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Mehmet Kuzu, belediye meclis üyeleri, kadın kolları ve partililer katıldı.

Çalışma arkadaşları ile birlikte toplumun her kesimine eşit mesafede, adil ve dürüst çalışacaklarını belirten Işık, “Çözemediğimiz işlerimizi mutlaka toplumumuzda, sivil toplum örgütlerimizle, muhtarlarımızla paylaşacağız. Çözememe sebeplerimizi mutlaka kendilerine anlatacağız. Kimseyle kavga etmeyeceğiz. Ama halkımız adına gerekse mücadeleyi her ortamda yapacağız. Halkın malını çalmayıp çaldırmayacağız. Şantiyede olacağım, bayramda olacağım. Halayda kolunuzda acı da yanınızda olacağım. Buna söz veriyorum. Gülerseniz sizinle gülüp ağlarsanız birlikte ağlayacağım. Size söz veriyorum” dedi.

Mal varlığını açıkladı

Partimizin doğruluğa, dürüstlüğe, belediyeciliğe ne kadar önem verdiğini anlatan halkçı belediyecilik taahhüdü var. Ben bunu huzurlarınızda imzalıyorum. 44 yıllık meslek yaşamımda eşim, oğlum ve kızımla çalışarak edindiğim varlıklarımı resmi olarak açıklayacağım. Benim şu anda Gaziemir'de 1, Karaburun'da 1 evim var. Gültepe'de ailemden kalan yüzde 50 hissesine sahip olduğum 1 evim, 1 arabam ve bankada seçim çalışmalarında harcayacağım param var. Belediye başkanlığı yaptığım süreçte bu makamdan kaynaklanan mal artışı olmayacağını hepinize taahhüt ediyorum.


Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık konuşmasının devamında projelerini açıkladı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT 

10 Mart 2024

“Geçmişten Geleceğe Kadın ve Nakış” sergisi açıldı


“Geçmişten Geleceğe Kadın ve Nakış Sergisi” Konak Metro Sanat Galerisi’nde açıldı.

8 Mart Cuma günü açılan sergiye vatandaşların ilgisi yoğun oldu.


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Ev Hanımları Meslek Edindirme Derneği ve Konak Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü İş Birliğinde gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Ev Hanımları Meslek Edindirme Derneği Başkanı Nevin Öznehir, Konak Halk Eğitim sergi öğretmeni Serma Çalış’ı kariyerindeki kırkıncı yılını doldurmasını kutladı ve plaket takdim etti.


Konak Halk Eğitim Müdürü Hüseyin Akpınar, böyle özel bir günde herkesin kadınlar gününü kutluyorum. Destekli ve yerinde kurslar açarak tüm vatandaşlarımıza yetişmeye çalışıyoruz” dedi. “İzmir, kadın şehri” ifadelerini kullanan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Murat Aydın ise, “Kadınların kentimizde daha çok var olması için canla başla çalışmaya devam ediyoruz. Kadınlar iyi ki bizimle. Onların mücadelesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi her zaman yanlarında olacak” ifadelerini kullandı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

9 Mart 2024

Dolunay Garden İşletme Müdürü Selim Göçer; Vizyonumuz Sıfırlanmış Hata İle Üretim


Bahçe Mobilyaları özel bölümü MODEKO 2024 Fuarında en çok ziyaret edilen bölümlerin başında geldi.

MODEKO 2024 35.Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı geçtiğimiz Çarşamba günü kapılarını açtı. Sektörün büyükleri sektörün güçlü fuarında buluştu. Bahçe mobilyaları özel bölümü sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerin gözlerini kamaştırdı. 

Kayseri’den Fuara katılan Dolunay Garden Bahçe Mobilyalarının İşletme Müdürü Selim Göçer; Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da saygı duyulan başarılı bir firma olmak için çalıştıklarını söyledi. Göçer sözlerini şöyle sürdürdü.

Kendi ürettiğimiz bahçe mobilyalarımızı İzmir’de tanıtmak için fuara katıldık. İzmir’deki müşterilerimizin ürettiğimiz mobilyaları fotoğraflardan değil, dokunarak gerçeğini, kalitelerini görmelerini istedik.

Vizyonumuz, makul fiyatlarda üretimi yapan en iyi bahçe mobilyası ve salıncak üreticisi olmak, sürdürülebilir gelişme ve karşılıklı kazanç işbirliği, ürün kalitesi geliştirmek ve sıfırlanmış hata ile üretim. Bayilerimizle uzun soluklu ilişkiler kurmak.


Misyonumuz, bahçe mobilyası sektöründe yerli üretim kimliğiyle en iyi müşteri memnuniyeti makul düşük fiyatları güvenliği ürün ve hizmet kalitesi ile küresel ölçekte tercih edilen bir bahçe mobilyası ve salıncak markası olmak.

Temel değerlerimiz; Yenilikçilik, iş birliği, güvenirlilik, müşteri memnuniyeti ve ekip çalışması, dedi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

8 Mart 2024

"Doğunun Gizemi Kars" fotoğraf sergisi


İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Magazin Gazetecileri Derneği Başkanı Esat Erçetingöz'ün Doğu Ekspresi ile çıktığı Kaars turunda çektiği fotoğraflar, "Doğunun Gizemi Kars" isimli bir fotoğraf sergisine dönüştü.

Kars'tan başlayıp Ankara'ya kadar uzanan ve Doğu Ekspresi'nin romantik rotasını izleyen 24 saatlik bir tren yolculuğu esnasında çekilen bu eserler, doğunun büyüleyici doğasını ve gizemli güzelliklerini sanatın diliyle ifade ediyor. Yakında sanatseverlerle buluşacak olan "Doğunun Gizemi Kars", ziyaretçilere unutulmaz bir görsel şölen sunuyor.


Ziyaretçiler, fotoğraflar aracılığıyla Doğu Anadolu'nun gizemli atmosferini ve doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı bulacaklar. Doğu Anadolu'nun eşsiz doğa manzaralarını sanatseverlerle buluşturan sergi, 5 Mart'ta Milli Egemenlik Evi Çetin Emeç Sanat Galerisi'nde kapılarını açtı. Sergi, 15 Mart tarihine kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.

Gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Esat Erçetingöz’ün ”Doğunun Gizemi Kars” isimli fotoğraf sergisi İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanattan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay tarafından törenle açıldı.


Tugay "Esat ağabeyimizin "Doğunun Gizemi Kars" isimli bu anlamlı  sergiyi vatandaşlarımızın görmesini tavsiye ediyorum. Kars zengin bir tarihi birikime sahip olan doğasıyla da dikkat çeken bir kentimizdir" dedi.

Esat Erçetingöz de açılışta yaptığı konuşmada "Kısa bir aradan sonra yeni bir sergi ile huzurlarınıza çıktım.

“Doğunun Gizemi Kars” sergisi Doğu Ekspresi ile çıktığım seyahatta çektiğim fotoğraflardan oluşuyor.

Kars’tan başlayarak Ankara’ya gelene kadar geçen 24 saatlik tren yolculuğu sırasında keşfettiğim Doğu Anadolu’nun en güzel doğa manzaralarını sizler için fotoğrafladım bu gezide el değmemiş doğanın, eşsiz manzaraları eşliğinde tren hafif sallantılarla karlar içinde ilerlerken, camlarından sarkan buz parçaları eşliğinde duyduğum hazzı umarım siz de hissedeceksiniz."

Açılışın süpriz konuğu ise CHP Konak Belediye Başkan Adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu idi. Sergideki fotoğrafları tek tek inceleyen Mutlu "Fotoğraflar öyle canlı ki doğunun gizemine yolculuk yaptım.  Karlar içindeki Kars'ı izlerken üşüdüm" dedi.


Gecenin konukları arasında Ünal Ersözlü, Nedim Bubik, Korcan Karar, Atilla Köprülüoğlu, Yılmaz Çoşkun, Nesrin- Melih Dizdaroğlu, İbrahim Aktaş, Derya Yelkenkaya, Serhan Şarman, Şener Kilimcigöldelioğlu, Ayşegül İnceoğlu, Sevgi Sert, m. Osman Akbaşak, İlhan Soytürk, Talat Aydilek, Mahzun Doğan, İsmail Boyacı, Semih Girgin, Tamer Yıldırım, Metin Aksoy ve Baro Fotoğraf Gurubu, Ahmet İmançer, Gürkan Genç, Bedri Karaduman, Kemal Ceran, Ahmet hoşafçı, Çağla Geniş ve Erçetingöz'ün ailesi yer aldı.


Kemeraltı Egemenlik Evi Çetin Emeç Sanat Galerisi’nde 15 Mart’a kadar açık kalacak.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

7 Mart 2024

Mübeccel-İrfan Erol çifti mutluluğa yelken açtı


İş insanı ve İZTO Meclis Üyesi ve önceki dönem Meclis başkan yardımcısı İrfan Erol hayatını Halkla İlişkiler uzmanı, Yaşa Çocuk Derneği Başkan Yardımcısı Mübeccel Hürmen Erol ile birleştirdi.

İnciraltı Bahçelerarası’nda bulunan La Win'de gerçekleştirilen “Nikah Kutlaması Kokteyline İzmirli iş insanları, spor adamları, gazeteciler ve sevenleri katıldı. Çağlar Çiçekcilik'in süslemesini gerçekleştirdiği La Win'de kokteylde konuşan Mübeccel-İrfan Erol çifti şunu söyledi; 'Aşkın dokunduğu yaşamlarımızda siz sevgili dostlarımızla beraberce nikah kutlamamızı yapmaktan mutluluk duyuyoruz.'


Davetlilerin şıklıkla yarıştı kokteylde Mübeccel Hürmen Erol'un gelinliği Bianvo Vita, İrfan Erol’un damatlığı Beymen imzasını taşıyordu. Saç tasarımı ise DMG Hairstyle tarafından gerçekleştirildi.


Çift balayı için Yunan Adaları'nı tercih etti.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

6 Mart 2024

MODEKO’da yabancı ziyaretçi rekoru


MODEKO 35. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı kapılarını açtı.

62 ülkeden 25 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi gelmesinin beklendiği MODEKO, açıldığı ilk gün uluslararası satın alımcıları ağırladı.

Yeni nesil fuarcılık anlayışı sloganı ile yola çıkan Nobel Expo ile sektörün en deneyimli firmalarından Efor Fuarcılık tarafından Fuar İzmir'de düzenlenen ve 300’ün üzerinde markanın katıldığı MODEKO, mobilya sektörünü tek çatı altında buluşturdu. Sektörün ihtiyaçlarını karşıladığı MODEKO’da tedarikçilerle satın almacılar bir araya geldi.

Bahçe mobilyaları, ev-ofis mobilyaları, mobilya aksesuarları, bebek-genç mobilyaları, yatak-baza-başlık ürün grupları başta olmak üzere eşsiz konseptleri ve yenilikçi ürünler, ilk kez görücüye çıktı. Fuarın ilk gününden itibaren ise fuara çıkarma yapan alım heyetleri sektörün yüzünü güldürdü. Avrupa’dan Güney Amerika’ya, Körfez’den Afrika ve Ortadoğu’ya kadar 62 ülkeden 25 binin üzerinde profesyonel ziyaretçinin ise beş gün boyunca fuarı ziyaret etmesi bekleniyor.

NOBEL EXPO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Çelik, MODEKO'nun her yıl ihracata katkı sağlama hedefiyle yol aldığını vurguladı. Çelik “Beş gün boyunca fuarımızda çok sayıda ülkeden alım heyeti ve ziyaretçi ağırlayacağız. Bize güvenerek gelen katılımcıları yüzleri gülerek uğurlayacağız” diye konuştu. Dünya mobilya sektöründe ticaret hacminin 500 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Çelik “Bu rakamdan Çin en büyük payı alıyor. Yaptıkları ihracatla dünyanın yüzde 50'sini sağlıyor. Ülkemizde ise bu rakam 4.8 milyar dolar. İthalatımız da 500 milyon dolar. Amacımız ihracatımızı dünya liginde ilk 5 ülke arasına sokmak. Bu noktada MODEKO büyük katkı sunuyoruz, elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz” dedi.

EFOR Fuarcılık Genel Müdürü Nuray Eyigele İşleyen, MODEKO'nun sektörün en büyük destekçisi olduğunu ifade ederek "İş birliklerini sağlamlaştıran, yeni pazarlar kazandıran ve ekonomiyi canlandıran fuarlarımız küresel pastadan daha fazla pay almamızı sağlayacak. Üreticimize de fuarımıza da güveniyoruz” diye konuştu. Katılımcı ve ziyaretçilerin, sektördeki yenilikleri, trendlerdeki değişimi ve inovatif ürünleri daha yakından tanıma fırsatı bulduğu MODEKO, 10 Mart 2024 tarihine kadar Fuar İzmir’de ziyaretçileri ağırlamaya devam edecek.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

5 Mart 2024

“Bilme Arzusu” kitabı için imza günü ve söyleşi düzenlenecek


Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi 9 Mart Cumartesi günü Prof. Dr. Beno Kuryel'in “Bilme Arzusu” kitabı için imza günü ve söyleşi düzenleyecek.

Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden emekli, halen İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde dersler veren, farklı ders işleme yöntemi ve eleştirel düşünceyi her daim dahil etmesiyle öğrenciler arasında özel bir yeri olan Prof. Dr. Beno Kuryel'in Be Water Coffee&Book Store'da söyleşisi gerçekleşecek. Söyleşide Kuryel'in bilim felsefesi ve psikanaliz üzerine kaleme aldığı kitabı “Bilme Arzusu” da yer alacak ve ardından imza töreni yapılacak.

Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi hakkında;

KMO, kimya mühendisleri ve biyomühendislerin üye olduğu, örgütlendiği, teknik ve sosyal bilgilerin paylaşımı yapıldığı bir meslek odasıdır. Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi, 32. Dönem Genel Kurulu sonrasında teknik ve bilimsel konuların yanı sıra sosyal alanda da birçok etkinliğe üyelerinin sosyal, kültürel bilgi birikim ve paylaşımlarını katmak suretiyle hizmet dönemi boyunca üyeleri ile etkileşimi ve dayanışmayı arttırmayı hedeflemektedir.

KMO Kimya mühendisliği mesleğinin gelişmesinde, mesleğin ülke, toplum ve üyelerinin yararları doğrultusunda uygulanması ve geliştirilmesinde, üyelerinin mesleki çıkar, hak ve yetki, onur ve ortak çıkarlarının korunmasında ve i emeklerinin değerlendirilmesinde, üyeleri arasında dayanışmanın sağlanmasında, diğer meslek odaları üyeleri ve halkla ilişkilerinde dürüstlüğün ve ahlakın korunmasında, haksız rekabetin önlenmesinde, uzmanlık alanında ülkenin ve üyelerinin çıkarlarına uygun politikalar üretilmesinde, oda etkinliklerini ilgilendiren kanun, tüzük ve yönetmeliklerin hazırlanması, geliştirilmesi, değerlendirilmesinde, gerekli önlemleri almak, yurt içinde ve yurtdışında üyelerini temsil eder.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

4 Mart 2024

EGİAD Genç Sporcular İçin Yola Çıktı


Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) genç sporcular için yola çıktı.

EGİAD, sosyal sorumluluk proje kapsamında geliri, EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’na aktarılmak üzere geniş katılımlı bir EGİAD Bahar Festivali düzenleyecek. EGİAD Bahar Festivali geliri için Türk tasarımcıların ürünleri satışa sunulurken organizasyon sayesinde hem tasarımcılarla İzmirlilerin buluşması sağlanacak hem de voleybolcu gençlerin başarısı için EGİAD Ortaokulu’na Spor Salonu yaptırılacak. EGİAD Bahar Festivali organizasyonu, 3 Nisan'da Swiss Otel Büyük Efes İzmir'de düzenlenecek. Oyuncu ve sunucu Ceyda Düvenci’nin konuk konuşmacı olarak katılacağı şenlik havasında düzenlenecek organizasyon, gençler için hem motivasyon yaratacak hem de başarılarına büyük katkı sağlayacak. EGİAD Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyerek, festivali kamuoyunun bilgisine sundu. Toplantıya basın mensuplarının yanısıra EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Başkan Vekili Başak Çayır Canatan, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Kolcu, Ceren Sertdemir Yavuz, Zerrin Ülken ve iş insanı Ferah Sancak katıldı.

EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD olarak 2004 yılında yapılarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanan okula Derneğin hala destek olduğu belirtilerek, okulun gelişmesi ve yenilenmesi için sık sık proje üretildiğini ifade etti. Kodlama Eğitimleri, 3D (3 boyutlu tasarım) Modelleme, Cep Telefonu Yazılım Eğitim, Tübitak 4006 Proje Çalışmaları ile bugüne kadar başarılı çalışmalarıyla adından söz ettiren okulun her zaman arkasında olduklarını kaydeden Yelkenbiçer, “EGİAD Ortaokulu Voleybol Takımı, son yıllarda müsabakalarda, spor salonu olmamasına rağmen elde ettikleri başarı ve özverili çalışmalarıyla göğsümüzü kabarttılar. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında bu gençlerimize destek olmak istedik.” dedi. Spora ve sporcuya desteklerinin her daim olduğunu vurgulayan Yelkenbiçer, “Okulumuzun voleybol takımı iki senedir derecelerle bizleri onurlandırmaktalar. Bir gün bu takımımızda yetişen gençlerimizin uluslararası büyük başarılarıyla gururlanacağımıza inanıyoruz. Yüce Atamızın söylediği gibi "Açık ve kesin olarak söyleyeyim ki sporda başarılı olmak için bedensel dayanıklılık kazanmak kadar, halkın sporun içeriğini ve değerini anlamış olması, içtenlikle sevmesi ve ulusal bir görev olarak görmesi gerekmektedir." Sporu içtenlikle sevmeli ve desteklemeliyiz” diye konuştu.


Çocuklarımız için bir bahar gününde şenlik havasında bir EGİAD Bahar Festivali düzenleyerek hem moral vermek istedik hem de bir fayda yaratmayı amaçladık. Bu amacımızda bize desteğini esirgemeyen Swiss Otel Büyük Efes İzmir'e ve Ferah Sancak’a teşekkür etmek isteriz" diyen Yelkenbiçer, “EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’nu 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’mıza yetiştirmek istiyoruz. Bu spor salonunun tamamlanması için, bu EGİAD Bahar Festivali’nden elde ettiğimizin gelirin tamamının bu salonun yapımına ayıracağız. EGİAD Bahar Festivali’ne katılanlara şimdiden teşekkür ediyoruz. Çok önemli bir projeye katkı vermiş olacaklar. Tasarımcılarımızı, tasarımlarını sergilemek üzere stand açmaya davet ediyor ve herkesi çocuklarımıza yönelik bu proje için küçük de olsa katkı vermek üzere EGİAD Bahar Festivali’ne katılmaya davet ediyoruz” dedi.


EGİAD Bahar Festivali, 3 Nisan Çarşamba günü Swiss Otel Büyük Efes’te gerçekleşecek. Kermes’in stand ve sponsorluk gelirleri EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’nun yapımında kullanılacak.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT