Türkiye’nin lezzetlerini dünyanın dört bir tarafına
ulaştıran yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörleri 2024 yılında
ihracatlarını yüzde 4 artırarak 6 milyar 131 milyon dolara taşıdı. Meyve sebze
ve meyve sebze mamulleri sektöründe 6 milyar dolar barajı ilk kez 2024 yılında
aşılmış oldu.
2024 yılında yaş meyve sebze sektörü 3 milyar 401 milyon
dolarlık ihracata imza atarken, meyve sebze mamulleri sektörü rekor ihracata 2 milyar
728 milyon dolarlık katkı sağladı.
Ege Bölgesi yüzde 22
pay aldı
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye
geneli yapılan 6 milyar 131 milyon dolarlık ihracatın 1 milyar 314 milyon
dolarlık dilimini gerçekleştirdiklerini, Türkiye geneli ihracattan yüzde 22 pay
aldıklarını dile getirdi.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde 2024 yılını değerlendirmek için
basın toplantısı düzenleyen Başkan Uçak, 2024 yılının, ihracat dünyası için
oldukça meşakkatli ve yorucu geçtiğini vurguladı. Uçak, “Ancak tüm bu
zorlukların üstesinden gelerek Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak
2024 yılında 1 milyar 314 milyon dolarlık ihracata imza attık. Bu başarıda emeği geçen tüm üyelerimizi üstün
çabalarından dolayı gönülden tebrik ediyorum. Birliğimiz ihracatındaki ürün ve
ülke detaylarını inceleyecek olursak, en çok ihracatı yapılan ürünler 319
milyon dolar ile turşular, 170 milyon dolar ile kurutulmuş domates ve salça,
101 milyon dolar ile meyve suları, 55 milyon dolar ile kiraz, 44 milyon dolar
ile domates, 41 milyon dolar ile üzüm oldu. Birliğimizin en güçlü olduğu
ürünlerde turşular, kuru domates, kestane gibi ürünler önemlerini korudu” diye
konuştu.
En çok ihracat
yapılan ülke Almanya
Türkiye’nin yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri
sektörlerinde en çok ihracat yaptığı ülkelerin, 239 milyon dolar ile Almanya,
197 milyon dolar ile ABD, 101 milyon dolar ile İngiltere, 95 milyon dolar ile
Rusya, 71 milyon dolar ile Hollanda, 63 milyon dolar ile İtalya olduğu
bilgisini veren Uçak, şöyle devam etti: “Türkiye genelinde en çok ihracatı
yapılan ürünlerse; 574 milyon dolar ile meyve suları, 475 milyon dolar ile
mandalina, 428 milyon dolar ile turşular,
426 milyon dolar ile domates, 377 milyon dolar ile kurutulmuş domates ve
salça grubu, 357 milyon dolar ile limon oldu.”
“Üçüncü Kuşak Tarım
Girişimciliği Eğitim Projesi”nin üçüncü ayağı 2025 yılında hayata geçecek
Sürdürülebilir tarım ve ihracatın geleceği için gençlere
büyük değer verdiklerini vurgulayan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği
Başkanı Hayrettin Uçak, ziraat mühendisliği ve gıda mühendisliği eğitimi alan
gençleri tarım sektörüne kazandırmak için 2 farklı dönemde “Üçüncü Kuşak Tarım
Girişimciliği Eğitim Projesi”yle gençlere 6’şar haftalık eğitim programları
düzenlediklerini ifade etti.
“Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Projesi”nde,
üretimden ticarete kadar tüm süreçlerde uzman kadrolar tarafından verilen
teorik ve pratik eğitimlerin yanı sıra bahçe ve fabrika ziyaretleri
düzenlendiğini paylaşan Uçak, 2025 yılında projenin üçüncü ayağını
yapacaklarını kaydetti.
44 firmamız güçlerini
URGE Projesinde birleştirdi
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak Ticaret
Bakanlığı’nın desteğiyle 3 tane başarılı URGE Projesi gerçekleştirdiklerini ve
“Taze Üzüm, Kiraz ve Nar URGE Projesi”nin Ticaret Bakanlığı’ndan “En İyi URGE
Projesi Ödülü” aldığını hatırlatan Başkan Uçak, 2025 yılında yeni pazarlara
açılma hedefiyle 44 firmanın katılımıyla yeni bir URGE Projesini sürdüreceklerini,
2025 yılının ilk yarısında bir ticaret heyeti gerçekleştirmek için
planlamalarının devam ettiğini vurguladı.
Turkish Tastes
sayesinde yeni ihracat anlaşmaları yapıldı
Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 6 gıda birliğinin
ortaklığıyla ABD’ye gıda ürünleri ihracatımızı artırmayı amaçlayan Turkish
Tastes isimli TURQUALITY Projesi kapsamında ABD’de birbirinden başarılı
etkinlikler düzenlediklerini aktaran Uçak, tanıtım faaliyetleriyle başlayan bu
girişimin artık meyvelerini vermeye başladığını ve Türk gıda firmalarının
ihracat anlaşmaları imzalamaya başladıkları bilgisini paylaştı.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin
Uçak, 2024 yılında İzmir’de ilk kez düzenlenen ve meyve sebze sektörü için
büyük bir önem taşıyan Interfresh Fuarı’na, 2025 yılında daha güçlü bir katılım
sağlayarak İzmir’in ve meyve sebze sektörünün tanıtımında öncü bir rol
üstlenmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.
Balık; “İhracatta en
büyük sorun; pestisit”
Yaş meyve ve sebze ihracatında en önemli sorunlardan birinin
pestisit kalıntısı olduğunu ifade eden Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları
Birliği Başkan Yardımcısı Cengiz Balık, “Son dönemde bu konu ciddi şekilde
gündem oluşturmaya başladı. Türk ürünlerinin dış pazardaki algısını düzeltmek
için Turquality Projesi başlatıldı. Ancak, ihracatta geri dönen her TIR’ın
başlıca sorun olarak gösterilmesi doğru değil.
Bu durum, ülke mevzuatlarından kaynaklanıyor ve sadece ihracat üzerinden
çözülebilecek bir mesele değil. Çünkü Türkiye'de üretilen meyve ve sebzenin yalnızca
yüzde 10’u ihraç ediliyor, kalan yüzde 90’ı iç piyasada tüketiliyor. Eğer
kalıntı sorununu yalnızca ihracat açısından çözmeye çalışırsak başarılı
olamayız. Bu sorunu üretim sahasında çözmemiz gerekiyor. Tarım ve Orman
Bakanlığı, bu konuda ciddi tedbirler aldığını ve önümüzdeki süreçte kapsamlı
çalışmalar başlatacağını belirtti.
Ayrıca, bu yalnızca ihracat meselesi değil, Türk insanı da sağlıklı ve
kalıntısız ürün tüketmeyi hak ediyor. Bu yüzden toplumda farkındalık yaratmamız
ve tüketicilerin de pazardan aldıkları ürünleri sorgulaması gerekiyor. Eğer
tüketiciler bilinçlenirse, bu sorunun daha hızlı çözüleceğine inanıyorum” dedi.
Geri dönen ürünler iç
piyasaya sürülmüyor
İhracattan geri dönen yaş meyve sebze ürünlerinin analiz
edilmeden iç piyasaya sürüldüğüne dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını
ifade eden Cengiz Balık şöyle devam etti: “Geri dönen ürünlerin iç piyasada
kolayca satıldığı yönünde yanlış bir algı var. Oysa ihracat belirli kurallar
çerçevesinde yapılıyor. Avrupa Birliği’ne gönderilen ürünler ilk olarak
Kapıkule sınır kapısında analize tabi tutuluyor. İlk analiz Bulgaristan
sınırında yapılıyor ve eğer uygunsuzluk tespit edilirse ürün Türkiye’ye geri
gönderiliyor. Analizden geçemeyen ürünlerin ülkeye dönmesi en az 20 günü
buluyor. Türkiye’ye giren ürün sonra ithalat rejimine tabi tutuluyor.
Türkiye’deki mevzuata göre yeniden analiz yapılıyor ve eğer burada da
uygunsuzluk tespit edilirse ürün imha ediliyor. Eğer ürün uygun bulunursa
ihracatçı bunu çekebiliyor, fakat yaklaşık 25 günlük süreç sonunda bu sefer de
ürünün raf ömrü dolduğu için ticari değerini kaybediyor. Bu nedenle, Türkiye’de
kalıntılı malın piyasaya sürüldüğü yönündeki iddialar gerçeği yansıtmıyor.
Sorunun kökten çözümü
için üretim aşamasında denetimlerin sıkılaştırılması gerekiyor
Yaş meyve sebze ürünlerinde kalıntı oluşumunun önüne geçmek
için 2021 yılından bu yana “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli bir
projeyi sürdürdüklerini sözlerine ekleyen Balık, yaş meyve sebze üretiminin
yoğun olduğu Aydın, İzmir, Manisa, Muğla illerinde; çilek, asma yaprağı,
şeftali, kiraz, nar, limon, üzüm, mandarin, domates, biber ve kornişonun
aralarında olduğu 11 üründe numuneler aldıklarını, ürünlere göre değişiklik
gösteren bu projede kapsamında yılda yaklaşık olarak 600 numune aldıklarını ve
akredite olan laboratuvarlarda analiz yaptırdıklarını, analiz sonuçlarını
üyeler, üreticiler ve paydaş kurumlar ile paylaştıklarını sözlerine ekledi.
Türkmenoğlu: “Mamul
ihracatının yüzde 37’si Ege’den yapıldı”
Türkiye’nin meyve ve sebze mamulleri ihracatının 2024
yılında 2 milyar 728 milyon dolara ulaştığını dillendiren Türkiye Meyve Sebze
Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Türkmen Türkmenoğlu, meyve sebze mamulleri
ihracatının yüzde 37’sine denk gelen 1 milyarlık ihracatın Ege Yaş Meyve Sebze
İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirildiğini paylaştı.
Meyve sebze mamulleri ihracatında Türkiye genelinde ortalama
ihracat fiyatının 1,27 USD olduğu bilgisini veren Türkmenoğlu, “2024 yılında
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği mamul ihracat birim fiyatımız 1,59
USD olarak gerçekleşti. Bu rakam 2023 yılı ile karşılaştırıldığında ortalama
fiyatımız yüzde 1 oranında artış gösterdi. Türkiye genelinde en çok ihracatı
yapılan ürün grubu 574 milyon dolarla meyve suları olurken, Ege Bölgesi’nde 319
milyon dolarla turşular oldu” dedi.
Meyve sebze mamulleri sektörünün, tarım alanındaki diğer
dallardan bazı önemli avantajlarıyla ayrışma gösterdiğinin altını çizen
Türkmenoğlu şöyle konuştu; “Üretim süreçlerimiz büyük oranda ithal hammaddeye
ihtiyaç duymuyor, ihracata dayalı büyüme hedefleri ve sağladığı yüksek istihdam
imkânları, sektöre özgü güçlü yanlarımız. Aynı zamanda mamul ürünlere eklenen
katma değer, ihracat gelirlerinin artışında kilit bir rol oynuyor. Sektörümüz
ayrıca, ülkemizin gıda ihracatına gastronomi temelli katkılarıyla da dikkat
çekiyor. Türk mamulleriyle hazırlanan yiyeceklerin uluslararası alanda
tanınması, tüm Türk gıda ürünlerine olan talebi artırmakta ve ihracat hacmini
genişletiyor. Özellikle HoReCa (otel, restoran, kafe) kanallarında ve perakende
zincirlerinde Türk ürünlerine yönelik talep gün geçtikçe büyüyor.”
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT