29 Nisan 2025

Buca’nın üçüncü Kent Lokantası açıldı


Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, ilçedeki üçüncü Kent Lokantası’nı binlerce öğrencinin öğrenim gördüğü Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi’nin tam karşısında hizmete açtı.

Lokantada 4 çeşit yemekten oluşan sağlıklı menüleri 50 liradan satışa sunacaklarını açıklayan Başkan Görkem Duman, “Yüksek fiyatlar nedeniyle sağlıklı ve temiz gıdaya ulaşmakta güçlük çeken öğrencilerimizin yanındayız” dedi.

Buca’da dayanışmanın sembolü haline gelen kent lokantalarının üçüncüsü Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi’nin hemen karşısında hizmete açıldı. Tarık Akan Gençlik Merkezi’nin zemin katında yer alan lokantanın açılış törenine Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan yardımcısı ve İzmir milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, Buca Belediyesi meclis üyeleri, muhtarlar, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

 “Kent lokantaları çok kıymetli”

Üçüncü Kent Lokantası’nın Buca’ya hayırlı olmasını dileyen İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Daha önce hiç yaşamadığımız bir yoksulluk var ülkede. Bu koşullar içerisinde bizim yerel yönetimlerimiz üretmeye çalışıyor. Bu derin yoksulluğa bir nebze olsun çare olabilecek bir kap yemek yiyebileceği, bir tas çorba içebileceği bu kent lokantaları bir sosyal belediyecilik örneği. Onun için çok kıymetli. Biz iktidarla mücadele ederken diğer taraftan da yerel yönetimlerimiz üretecek, kent lokantaları açacak, kreşler açacak… Halkın o derin yoksulluğuna derman olmaya çalışacak. Biz ancak üreterek var olabiliriz. Genç, mimar ve üretken bir belediye başkanımız var. Üçüncü Kent Lokantamız hayırlı olsun” diye konuştu.

“Zorlukların farkındayız”

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, öğrencilerin yaşadıkları zorlukların farkında olduklarını, bu nedenle üçüncü Kent Lokantası’nı üniversiteye yakın bir noktada konumlandırdıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da başlattığı ve tüm Türkiye’ye yayılan, vatandaşlarımızın zorlu ekonomik koşullar altında uygun fiyatlarla karnını doyurabildiği bu halkçı lokanta sisteminin ne kadar önemli olduğunu ilçemizde daha önce açtığımız iki lokantamızda gördük. Bugün de Kent Lokantası'nın üçüncüsünü, Tınaztepe Kampüsü'nün karşısında üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu Tarık Akan Gençlik Merkezi’mizin alt katında hizmete açıyoruz. Öğrencilerimizin yaşadığı zorlukların farkındayız. Özellikle şehir dışından ilçemize gelen öğrenciler, çok büyük ekonomik zorluklar yaşıyorlar. Yüksek fiyatlar nedeniyle sağlıklı ve temiz gıdaya ulaşmakta güçlük çekiyorlar. Ailelerin ‘çocuklarım gurbette nasıl besleniyor’ diye dertlendiğini çok çok iyi anlıyoruz. Bunun az da olsa önüne geçebilmek için ilçemizde açtığımız lokantamızda, besleyici yemeklerin çıkmasına öncelik veriyoruz.”

“Kent lokantaları halkın gerçek gündemini türkiye’ye göstermiştir”

Birilerinin küçümsediği kent lokantalarına olan talebin, halkın gerçek gündemini tüm Türkiye'ye gösterdiğine dikkat çeken Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yurdun geneline yaydığı kent lokantaları, kent yoksulluğuna karşı atılmış çok önemli bir adımdır. Elbette, böyle ihtiyaçların ve sıkıntıların varlığından hiç memnun değiliz. Ancak, ekonomik kriz döneminde, derin yoksullukla mücadele ederken hemşerilerimize ve öğrencilerimize umut olabilmek, ihtiyaçlarını bir nebze olsun karşılayabilmek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı” şeklinde konuştu.


"Başkanımızla gurur duyuyoruz"

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman ile gurur duyduğunu ifade ederek, "Birçok genç belediye başkanımız bu dönem görev aldılar. Her biri birbirinden başarılı çalışmalar yapıyorlar. Ben onunla birlikte il yönetiminde görev yapmaktan da keyif almıştım. Gurur duyuyoruz belediye başkanımızla. Bu bir yılda birçok çalışmaya imza attı. Buca, İzmir'in kıymetli bir bölgesi...  Burada yapılaşmaların düzen içerisinde olmasını sağlayacak bir başkanımızın olması bizi mutlu ediyor. Kent lokantaları gurur duyduğumuz Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun ülkemize armağan ettiği projelerden biri. Bu kadar zorluk yaşanan dönemde, vatandaşlarımıza bir nebze olsun destek olabilen çok önemli dayanışma projelerinden biri" dedi.

İzmir Moderrn / Nurten ÖĞÜT

28 Nisan 2025

DEÜ onkoloji araştırmalarına KİTVAK desteği


Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ile Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve Geliştirme Vakfı (KİTVAK) arasında imzalanan protokol kapsamında, DEÜ Onkoloji Enstitüsü'nün laboratuvar altyapısı yaklaşık 3,5 milyon liralık destekle güçlendirilecek.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ile Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve Geliştirme Vakfı (KİTVAK) arasında önemli bir bağış protokolü imzalandı. DEÜ Rektörlüğü'nde yapılan imza töreni, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, KİTVAK Mütevelli Heyet Başkanı H.Engin Cankeş, Yönetim Kurulu Başkanı A. İklil Ulueren ve yönetim kurulu üyeleri ile DEÜ Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Refik Emre Çeçen’in katılımıyla gerçekleştirildi.


Araştırmalara katkı sunacak

İmzalanan protokol kapsamında, DEÜ Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji Bölümü Laboratuvarı'nın yeniden yapılandırılması sürecinde ihtiyaç duyulan araç ve gereçlerin bir kısmı KİTVAK tarafından sağlanan yaklaşık 3,5 milyon liralık destekle temin edilerek Üniversite’ye bağışlanacak. Destek sayesinde, onkoloji hastalarında tekrarlayan, tedaviye direnç gösteren ya da tedaviye yanıt vermeyen klinik tabloların araştırılması için gerekli altyapının güçlendirilmesi ve genel anlamda kanser araştırmalarına katkı sunması hedefleniyor.


“KİTVAK ile uyum içindeyiz”

KİTVAK’a sağladığı destek için teşekkür eden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, “Ülkemizin en önemli hayır kuruluşlarından biri olan KİTVAK ile uzun yıllara dayanan bir iş birliğimiz, paydaşlığımız var. Gerek Balçova’daki sağlık kampüsümüzde hasta yakınlarına yönelik kurulan KİTVAK Abdulrezzak Sancak Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi gerek kanser araştırmalarımıza yönelik bizlere sundukları destekler ile iyi ve uyumlu bir çalışma içindeyiz. İlgilendiğimiz konular zorlu süreçler. Bugün de bir araya gelmemizin sebebi halihazırdaki iş birliklerimizi pekiştirmek. İmzaladığımız protokol ile güncel destek olarak yaklaşık 3,5 milyon Türk lirası değerinde bir bağışla, Onkoloji Enstitümüzde yer alan laboratuvarımızın malzeme ihtiyacının karşılanmasına önemli bir katkı sağladılar. Gerçekten tüm katkıları için Üniversitemiz, hastalarımız ve yakınları adına Vakfımıza şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varlar” dedi.


Toplumsal faydaya katkı

Türkiye’de yalnızca üç Onkoloji Enstitüsünden biri olma özelliğini taşıyan ve Ege Bölgesi'nde alanında kurulan tek enstitü olan DEÜ Onkoloji Enstitüsü’nün bu destekle araştırma ve tedavi çalışmalarını daha ileri bir seviyeye taşıyacağını belirten Rektör Yılmaz, üniversite-sanayi-vakıf iş birliklerinin akademik ilerleme ve toplumsal fayda açısından büyük önem taşıdığını da vurguladı.

“İyilikte buluşuyoruz”

KİTVAK Yönetim Kurulu Başkanı A. İklil Ulueren ise kanser araştırmalarına katkıda bulunmanın toplum sağlığı için taşıdığı öneme dikkat çekerek, Dokuz Eylül Üniversitesi ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Ulueren, “KİTVAK’ın varlığı hastaya ve hasta yakınlarına hep destek olmuştur. Bununla onur duyuyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesi ile de uzun yıllara dayanan bir paydaşlığımız var. Bu birlikteliği iyilik amaçlı devam ettirmek istiyoruz. Bugün de bu kapsamda Üniversite ile bir araya geldik ve hastalığa umut olacak son derece önemli bir yatırıma daha imza attık. Birlikten kuvvet doğar. Bize yüreğini açan ve son derece samimi yaklaşan Sayın Rektörümüze ve tüm üniversite yetkililerine teşekkür ediyoruz” ifadesinde bulundu.


“Hastalara hizmet olarak geri vereceğiz”

DEÜ Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Refik Emre Çeçen ise konuşmasında şunları kaydetti: “KİTVAK yetkililerine iyi ki varsınız demek istiyorum. Sağlık alanının geneli şüphesiz çok önemli ama onkoloji apayrı. Bir ailenin bir çocuğun başına geldiğinde adeta bir afet gibi geliyor ve tüm aile etkileniyor. Ertelenemez bir hastalık. Bu anlamda KİTVAK bu zorlu süreçlerde gerek hastalara gerek hasta yakınlarına sunduğu destekler ile gerçekten büyük destekçilerimiz arasında. Kendilerine tüm destekleri için teşekkür ediyorum. Rektörümüze de çok teşekkür ediyorum çünkü bugüne kadar her konuda bizim önümüzü açtı, yardımcı oldu. Bizler de bu gelişmeleri hastalarımıza hizmet, araştırma anlamında ileriye taşıyacağız” diye konuştu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT 




26 Nisan 2025

Esat Erçetingöz’ün objektifinden “Flamingo Adası”


Galeri Hamam Sanat’ın tarihi atmosferinde sanatseverler, flamingoların renkli ve hassas dünyasını keşfe çıkacak.

Gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Esat Erçetingöz’ün “Flamingo Adası” isimli fotoğraf sergisi, Bornova Belediyesi Müze Müdürlüğü ev sahipliğinde sanatseverlerle buluştu.

Flamingoların eşsiz yaşamına tanıklık etme imkânı sunan sergi, 24 Nisan 2025 saat 14.00’te Galeri Hamam Sanat’ta açıldı.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Magazin Gazetecileri Derneği Başkanı Esat Erçetingöz, flamingoların doğal yaşamını belgelediği 40 özel eseri Bornovalı sanatseverlerle paylaşıyor. Avrupa’nın en büyük yapay flamingo üreme adası olan İzmir Kuş Cenneti’nde çekilen kareler, sanatı doğa bilinciyle buluşturuyor.

Flamingo Adası’nın renkli ve hassas dünyası

Esat Erçetingöz, sergide yer alan eserleriyle ilgili şunları söyledi:

“Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığım özel izinle İzmir Kuş Cenneti’ndeki 6440 metrekarelik Flamingo Adası’nda anne flamingolar ve yeni doğmuş simsiyah yavrularının 640 kare fotoğrafını çektim. Bu sergide bunlardan seçtiğim 40 özel kareyi izleyicilere sunuyorum. İzmir’in bu eşsiz zenginliğini korumak ve bu konuda farkındalık yaratmak için fotoğrafın gücüne inanıyorum”


Sanatın yeni adresi

Galeri Hamam Sanat, Bornova Belediyesi Müze Müdürlüğü bünyesinde, tarihi bir hamam yapısından dönüştürülerek kentte sanatın yeni adresi oldu. Mekân, tarihi dokusunu koruyarak modern sanat eserleri için eşsiz bir sergileme alanı sunuyor. Yerel ve ulusal sanatçıların eserlerini ağırlayan galeri, Bornova’nın sanatla yaşayan ruhuna katkı sağlıyor.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

 

 

 

25 Nisan 2025

Baki Kanıcı 5. İzmir Kitap Fuarı’nda kitabını imzalayacak

 


Kültürpark’ta düzenlenen İZKİTAP-5. İzmir Kitap Fuarı’nda okurlarıyla bir araya gelecek olan Yazar Baki Kanıcı 26 Nisan Cumartesi günü kitabını imzalayacak.

Zeus Kitabevi S.44 no’lu stand’da okurlarıyla buluşacak olan Kanıcı “Buca’nın İnsanları” isimli kitabını, kitap dostlarının sosyal medyada okuduğu, Buca ve Bucalılar ile ilgili duygularını yazdığı yazıları sonucu, bunları bir kitap haline dönüştür önerisiyle kaleme aldığını söyledi.

İzmir'in Buca ilçesinde doğan Baki Kanıcı 26 Nisan Cumartesi günü saat 13.00-18.00 saatleri arasında okurlarıyla buluşup kitabını imzalayacak.

Yazar bu yıl dahil, günümüze kadar ürettiği ve katıldığı sosyal projelerle önce çocuk hastanesinde BUVAK (Dr. Behçet Uz Çocuk Vakfı) önderliği ve kontrolünde hasta çocuk ve annelerine düzenlediği "Kutsal Salı" adını verdiği, üyesi olduğu Vakıf gönüllüleri yol arkadaşları ile yaklaşık üç sene, hem hastane ilkokulunda hem hastane konferans salonunda yaptığı etkinliklerle, onları eğlendirmiş bir saatte olsa mutlu olmalarını sağlamıştır.

Daha sonra farklı gelişen çocukların ihtiyaçlarını ve toplumdaki durumlarını görünce, onların sorunları ve eğitimleri için kolaylıklar sağlayacak projeler üretip, farklı gelişen çocuk, genç ve ailelerin toplumla kaynaşması için çaba göstermiş sosyal medya platformunda örgütlenen yüce gönüllü sayıları on dört binlere ulaşmış yol arkadaşları Bucalılar Sosyal Dayanışma Sayfa Platformu ile hem ilçeye, hem şehre, hem de ülkeye örnek olan Otistik Çocuk Sınıfını (OÇEM) (Bucalıların desteği ile) açmış, hasta çocuklar, farklı gelişen çocuk, genç ve aileleri ile dar gelirli desteğe ihtiyacı olan ailelere hem gıda, hem medikal destek sağlayıp, hem de çok sayıda sergi, konser vb. sosyal projelere imza atmış ve halâ atmaktadır.

Halen Buca'da ayda bir yayınlanan yerel gazetede Bucalılar ve Bucalı aileleri anlattığı "Buca'nın İnsanları" adı altında bir köşesi bulunan Baki Kanıcı, evli ve bir kız çocuğu babasıdır. Mahir adında bir torunu bulunmaktadır.

İzmir  Modern / Nurten ÖĞÜT

24 Nisan 2025

Çetin Erokay’ın “Minimalist” isimli resim sergisi 8 Mayıs’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak


Çetin Erokay’ın eşsiz Geo Art tarzındaki eserleri Alsancak Kültür Sanat Fabrikasında sanatseverlerle buluştu.

22 Nisan Salı günü açılışı gerçekleştirilen Çetin Erokay’ın “Minimalist” isimli resim sergisi 8 Mayıs’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

Sanatçının yapıtları sadece görsel olarak dikkat çekici olmakla kalmıyor, aynı zamanda her bir parçaya özel, farklı bir mekân hissi uyandırıyor. Çalışmalarındaki mekânsal güçler, teknik hassasiyet ve görsel düzenin birleşimi, izleyiciye farklı düzeylerde hitap eden çarpıcı bir etki yaratıyor.


Sergi sanatçının, çizgiler, şekiller, renkler ve konum değişikliği gibi her görsel öğe hem büyüleyici hem de düşündürücü tutarlı bir mesaj yaratmak için seçilip dikkatle yerleştirdiği eserleri bir araya getiriyor.

İranlı Sanat Eleştirmen Ehsan Farah Nejad’ın Sanatçı Çetin Erokay hakkında izlenimleri şöyle;

Eserlerinde uyguladığı sanatsal davranış, alfabedeki harflerden kelime ve cümle yapılmasına benzetilebilir. Çoklu çizgileri, hassas ölçümleri ve çeşitli renkleri ustaca birleştirerek, mesajını benzersiz ve ilgi çekici bir şekilde ileten, çeşitli renk aralıklarını ölçen bir görsel dil yaratır.

Çetin Erokay'ın çalışmaları onun olağanüstü yeteneğinin ve sanatsal vizyonunun kanıtıdır. Mekânsal güçleri ve teknik hassasiyeti ustaca kullanması, benzersiz görsel düzeniyle birleşerek izleyicide kalıcı bir izlenim bırakan bir görsel deneyim yaratıyor. Onun resimleri eşsiz ve ilgi çekici bir şekilde hem büyüleyici hem de derin olan muhteşem bir görsel disiplinin sonucudur.

Resim sanatında görsel elde etmek için kullanılan süreç büyüleyici ve sonsuz bir süreçtir. Sanat eserlerinde korunan güçler harika bir dildir. Sanatçının tuvalin kenarına göre yatay, dikey veya çapraz düz çizgileri ustaca kullanması, izleyicinin sanattaki rolünün daha iyi anlaşılmasına ve çeşitli duygular deneyimlenmesine yol açıyor. Linear mekânsal anlatım, sanat eserinin ana çekiciliği olan ve yakınsama ve ıraksama ile karakterize edilen güç ve düzen açısından zengindir. Bu sanat eseri büyüleyici ve izleyicinin dikkatini yönlendirme yeteneğine sahip bir aura yaratır. Sanat yapıtındaki doğrusal güç ve gerilimlerin görsel ilişkileri mükemmellik arar ve sanatçının anlatımıyla izleyiciyi derin düşünmeye ve görsel imgelerin soyut dilini kullanarak sanatçının bakış açısını takip etmeye zorlar.


Kısacası söz konusu eser, çekişme ve görsel çekicilik dolu, gerçek bir şaheserdir. Sanatçı her çizginin ve eğrinin mükemmellikten başka bir şey olmayan uyumlu bir bütün oluşturacak şekilde dikkatlice yerleştirildiği, güçlü ve sıra dışı sanat eserleri yaratmak için düz çizgileri kullanma konusunda olağanüstü bir beceri gösterir. Sanatçının boş alan kullanımı da esere derinlik ve çekicilik unsuru kattığı için dikkat çekicidir. Sanat eseri, sanatçının bakış açısının gerçek bir yansımasıdır ve çizgilerin karşıtlığı, sanatçının ifadesini tam olarak anlayabilmek için izleyicinin takip etmesi gereken karmaşık bir dil görevi görür.


8 Mayıs'a kadar sürecek sergiyi 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

22 Nisan 2025

Aytaç Sefiloğlu gazetecilik ödülleri sahiplerini buldu


Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) ekonomi gazeteciliğini desteklemek, başarılı çalışmaları ödüllendirmek amacıyla 1995 yılından bu yana düzenlediği Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması’nda dereceye giren gazeteciler, düzenlenen tören ile ödüllerini aldı.

Ödül törenine; İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Başkan Yardımcısı Mehlika Gökmen, Genel Sekreter Reşat Yörük, Sayman Tolga Albay, Yönetim Kurulu Üyesi Esat Erçetingöz, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu, EBSO Yönetim Kurulu Üyeleri, Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Murat Demircan ve çok sayıda gazeteci katıldı.

“MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Aytaç Sefiloğlu’nun vefatının üstünden geçen 25 yıla rağmen dostları tarafından anılmasının çok kıymetli olduğunu ifade eden İGC Başkanı Dilek Gappi, “Bu vefa çok anlamlı. Aytaç Sefiloğlu meslekte dürüstlüğün sembolüdür. Yarışma, bağımsız ve araştırmacı gazeteciliği sembollerinden olan Aytaç Sefiloğlu’nun adını sektörde ölümsüzleştirmek ve model olarak yaşatmak için çok önemli. Günümüzde hakikatin peşinden koşmak çok meşakkatli. Baskılarla, engellemelerle karşı karşıya kalıyoruz. Ama bağımsız, ilkeli ve doğru habercilik için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.


“AYTAÇ SEFİLOĞLU’NUN MİRASINI YAŞATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bu seneki törenin Aytaç Sefiloğlu'nun meslektaşları, haber kaynakları ve dostlarından oluşan 105 ismin anılarından oluşan ‘AYTAÇ ABLA’ isimli kitapla daha da anlamlı olduğunu dile getiren Başkan Gappi, “Emeği geçen EMD İzmir Şubesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası’na, kitabı derleyen; Saadet Erciyas ve Hüseyin Erciyas’a da çok teşekkür ederim. Aytaç Sefiloğlu’nun mirasını yaşatmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu da yarışma, ödül töreni ve ‘AYTAÇ ABLA’ kitabıyla Aytaç Sefiloğlu’nu bir kez daha saygı ve rahmetle andıklarını belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti.

Törende, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ile Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Murat Demircan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’a ekonomi basınına verdiği desteklerden dolayı teşekkür plaketi takdim etti.

Ödüle layık görülen gazeteciler ve eserleri şu şekilde:

AYTAÇ SEFİLOĞLU EKONOMİ GAZETECİLİĞİ ÖDÜLÜ

İREM CEYLİN DEMİRCAN- EKONOMİ GAZETESİ – “ORGANİK TARIMIN POTANSİYELİ MEVCUDUN ÇOK ÜZERİNDE”

EBSO SANAYİ ÖZEL ÖDÜLÜ

HÜSNİYE SEVAL ACUN - YENİ İZMİR İNTERNET SİTESİ – “BİR YILLIK DOĞUM İZNİ KADIN İSTİHDAMINA DARBE Mİ?”

EBSO SANAYİ MANSİYON ÖDÜLÜ

SAADET ERCİYAS - EGE TELGRAF GAZETESİ – “KADIN İSTERSE YAPAMAYACAĞI İŞ YOK”


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

21 Nisan 2025

"Aytaç Abla" kitabı yayımlandı


İzmir ekonomi basınının saygın ismi, genç gazetecilerin "Aytaç Abla"sı Aytaç Sefiloğlu'nun anısı yaşama veda edişinin 25. yılında yayımlanan kitapla yaşayacak.

Aytaç Sefiloğlu'nun ailesi, yakınları, arkadaşları, meslektaşları ve iş insanlarının duygu ve düşüncelerine, anılarına, izlenimlerine ilişkin yazılarının yer aldığı "Aytaç Abla" kitabı yayımlandı.

Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi koordinasyonunda, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın destekleriyle yayımlanan "Aytaç Abla" kitabı, gazeteciler Saadet ve Hüseyin Erciyas'ın derlediği yazılar ve fotoğraflardan oluştu. Yakın Yayınları'ndan çıkan 270 sayfalık kitapta 105 yazı ve 120 fotoğraf yer aldı.

EMD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demircan, "Aytaç Abla" kitabının Aytaç Sefiloğlu’nun anısına yaşatmak adına, meslektaşları, dostları ve ailesinin kaleme aldığı anılarla hazırlandığını söyledi. Saadet ve Hüseyin Erciyas çiftinin önerisiyle başlayan çalışmanın bir yıl boyunca süren titiz bir hazırlık sürecinin ardından tamamlandığını hatırlatan Demircan, kitabın önsözünde şu görüşleri dile getirdi:

"Bu kitabın amacı, sadece bir gazeteciyi anmak değil, aynı zamanda yeni nesil gazetecilere ve medya çalışanlarına ilham vermektir. Çünkü Aytaç Sefiloğlu, gazeteciliğin sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunu gösteren özel insanlardan biriydi. 100'den fazla kişinin duygu dolu satırları, onun meslek hayatındaki başarılarını, insan olarak taşıdığı değerleri ve ardında bıraktığı anıları ölümsüzleştiriyor."

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da Aytaç Sefiloğlu'nun ömrünün ve çalışma döneminin son altı yılında Ege Bölgesi Sanayi Odası Basın Müşaviri olarak görev yapmasının kendileri açısından kıymetli olduğunu vurguladı. Yorgancılar, 1996 yılından bu yana düzenledikleri gazetecilik yarışmasının ismini, vefatının ardından “Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması” olarak değiştirdiklerini hatırlattı.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, "Vefatının üstünden geçen 25 yıla rağmen, dostlarının gösterdiği vefa, anılarla dolu bu güzel eser, iyi insan olmanın karşılıksız kalmayacağını bizlere hatırlatıyor, hayata iyi izler bırakmanın önemini gösteriyor" dedi. Yorgancılar, "Meslektaşlarının deyimiyle, İzmir basınında büyük küçük herkesin 'Aytaç Abla'sının, mekanı cennet, ruhu şad olsun" diye ekledi.

"Aytaç Abla" kitabı, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın düzenlediği 26. Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması ödül töreni öncesinde tanıtıldı. Kitabı düzenleyenlerden Hüseyin Erciyas, genç yaşta amansız hastalığa yenik düşen ve yaşamını yitiren Aytaç Sefiloğlu'nu 25 yıldır özlemle ve saygıyla andıklarını belirtti. "Sevgili Aytaç gerçekten iz bırakan bir arkadaşımız, meslektaşımızdı" diyen Erciyas, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bu kitap sevgili eşim ve meslektaşım Saadet Erciyas'ın teklifiyle geçen yılki anma etkinliğinde gündeme geldi. Onun anısını yaşatmayı kalıcı hale getirmek için bu kitabı hazırlamaya koyulduk ve bir yıllık bir çalışmanın sonunda bu kitap ortaya çıktı. Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Murat Demircan ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızın koordinasyonu çok önemliydi. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın süreci kucaklaması, kitabın basımını üstlenmesi ve sağlaması da çok değerliydi. Aytaç'a ve Ege Bölgesi Sanayi Odası'na yakışan, güzel bir eseri ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Sevgili arkadaşımı bir kez daha saygıyla, rahmetle anıyorum."

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

19 Nisan 2025

Ödüllü Yazar Yılmaz Gürbüz 5. İzmir Kitap Fuarı’nda kitaplarını imzalıyor


İzmir Kitap Fuarı, İzmirli kitapseverlerin akınına uğramaya devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliği ile 18 Nisan'da “Çocuk ve Sanat” temasıyla Kültürpark'ta kapılarını açan İZKİTAP-5. İzmir Kitap Fuarı kitapseverlerin akınına uğruyor.

Kültürpark’ta düzenlenen İZKİTAP-5. İzmir Kitap Fuarı’nda okurlarıyla bir araya gelen Ödüllü Yazar Yılmaz Gürbüz 18-27 Nisan tarihleri arasında kitaplarını imzalamaya devam ediyor.

İleri Yayınları standında kitabını imzalayan Yılmaz Gürbüz Atatürk’ün hayatını kaleme alan yazarlardan biri olarak biliniyor.

Tarih romanlarıyla ünlü

Yazar Yılmaz Gürbüz, Atatürk'ün hayatını yazdığı 5 ciltlik roman serisi on binlerce okuyucuya ulaştı ve beğeni kazandı. Gürbüz, 14. baskısını yapan romanın ilk kitabında Mustafa Kemal'in çocukluğunu ve o dönemdeki Balkanlar'daki atmosferi anlatıyor.

Rum ve Bulgar çetelerinin saldırılarıyla sindirilen Türk nüfus, 93 Harbi'nde yaşanan bozgundan sonra dağılan, yoksullaşan ve göç etmek zorunda kalan milyonlarca Türk..

Minik Mustafa'nın yokluktan çocuk yaşta ölen iki ağabeyi ve her şeye rağmen ailesini ayakta tutmak için çırpınan Zübeyde Hanım'ın olağanüstü çabası.

İçinize işleyecek, sizi etkileyecek ve elinizden bırakamayacağınız bu roman, her yaştan Atatürkçünün okuyacağı çok önemli bir eser.

Yazar Yılmaz Gürbüz İleri Yayınları standında 27 Nisan 2025 tarihine kadar okurları için kitaplarını imzalamaya devam ediyor.


Yılmaz Gürbüz kimdir?

1937’de Kayseri’nin İncesu ilçesinde doğmuş; ilk, orta, lise eğitimini Kayseri’de yapmıştır. Babası Selanik’in Üsküpler Kariyesi’nden Kadıoğulları diye bilinen Salih Bey Oğlu, Hüseyin Bey Oğlu Halil Gürbüz’dür. Annesi Rumeli’nin Kayalar ilçesinin Küçükmatlı köyünden İbrahim oğlu Abrurrahman kızı Hamide Hanım’dır. Aile 1923’te mübadil olarak Türkiye’ye gelmiş ve İncesu ilçesine iskân edilmiştir. Baba, devletçe verilen bir kıraç tarla, bir bağ, bir bahçe ile yedi kişilik ailesinin geçimini sağlayamadığı için 1942’de Tayyare Fabrikası’na kontrolör olarak girmiştir. Yazar, ortaokuladan sonra bu fabrikada bir yıl kâtip olarak çalışmıştır.

Liseden sonra bir yıl Erciyes İlkokulu’nda öğretmenlik yapan Yılmaz Gürbüz, 1958’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girip oradan mezun olmuştur. İstanbul’da bulunduğu yıllarda Peyami Safa’nın Türk Düşüncesi dergisinde çalışmış, bu arada Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirmiş, Çapa Eğitim Enstitüsü’nden öğretmenlik belgesi almış; Şişli Ortaokulu’nda Türkçe öğretmenliği yapmıştır.

Bir süre avukatlık yapan yazar, 1969’da Londra’ya gitmiş, orada Kıbrıslı Türkler ve ağabeyi ile Türkataş Pres adlı yayın ajansını kurmuşlardır. Edebiyat öğretmeni Ülker Gürbüz’le evli olan yazarın mühendis, avukat ve biyolog olan üç çocuğu vardır.

1971’de Türkiye’ye dönen yazar, bir süre Burdur ve Aydın gibi illerde öğretmenlik yaptıktan sonra 1974’te Adalet Bakanlığı’na geçmiş; yurdun çeşitli il ve ilçelerinde 28 yıl cumhuriyet savcılığı görevinde bulunmuştur. İzmir’e yerleşen yazar, burada sekiz yıl avukatlık yaptıktan sonra yazı hayatına dönmüştür.

1975 yılında “Balkan Acısı” romanıyla Peyami Safa ödülü almış ve 1981 yılında Kültür Bakanlığı’nın Atatürk’ün 100. Doğum Yıldönümü anısına açtığı roman yarışmasında da “Acılar Masal Oldu” (Mustafa Kemal’in Romanı -1) adlı eseriyle birinciliğe layık görülmüştür.

Yazarın, Töre dergisinin açtığı Dündar Taşer Roman Yarışması, Eskişehir Valiliği’nin açtığı Yunus Emre Roman Yarışması ve İş Bankası’nın açtığı Yunus Emre konulu inceleme dalında da aldığı ödüller vardır.

1990 ve 1991 yıllarında Yeni Asır gazetesinin açtığı “Güneydoğu Sorunu” ve “Parlamenter Sistem mi Başkanlık Sistemi mi?” konulu iki yarışmada da yazıları ödül alan yazar, bugünkü despotizme giden tehlikeleri işaret etmiş ve Türkiye’nin geleneksel ve tarihi bakımdan parlamenter sistemle yönetilmesi gereğini anlatmıştı.

Çeşitli dergi ve gazetelerde şiir, hikâye ve yazıları yayınlanmış olan Yılmaz Gürbüz İzmir’de 8 yıl avukatlık yaptıktan sonra emekli olmuştur.

Eserleri:

Balkan Acısı

Acılar Masal Oldu

Mübadiller

Sultan Alparslan

Selanik'ten İzmir'e Zübeyde Hanım ve Mustafa Kemal

Kılıçaslan ve Çivril Savaşı

Çanakkale Yanarken

Mehlika

Orkun Bilgesi

Ahh Rumeli

Çöküş ve Diriliş Bir Yunus Emre Romanı

Zirveye Tırmanış

Erciyes Tutkusu

Selahaddin Eyyübi

Mustafa Kemal'in Romanı

Ankaralı Gelin

Zübeyde Hanım'ın Çilesi

Fabl Tamamlama Defteri

Mustafa Kemal'in Romanı (5 Cilt Takım)

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

18 Nisan 2025

Tugay: Bu ülkeyi karanlıktan ellerinde meşale gibi kitap taşıyan gençler çıkaracak


İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Çocuk ve Sanat” temasıyla Kültürpark’ta düzenlenen 5. İzmir Kitap Fuarı kapılarını açtı.

Kentte 10 gün boyunca kültür şöleni yaşatacak fuarın açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bu ülkeyi karanlıktan çıkaracak olanlar, okullarında, sokaklarda, meydanlarda ellerinde meşale gibi kitap taşıyan gençler olacak. Haksız yere cezaevinde tutulan, o şartlarda sınavlarına hazırlanmaya çalışan pırıl pırıl çocuklar yapacak bunu” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliği ile düzenlenen 5. İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 18-27 Nisan 2025 tarihleri arasında festival gibi bir organizasyonla kitapseverleri; katılımcı yayınevleri, sahaflar, müzayedeler, konuk yazarlar, sergiler, söyleşiler ve imza günleriyle buluşturacak fuarın açılışı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın katılımıyla yapıldı. Törende onur konukları yazar, karikatürist ve belgesel film yönetmeni Behiç Ak ile felsefeci ve yazar Wilhelm Schmid, ilçe belediye başkanları, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve yurttaşlar da yer aldı. Başkan Tugay tören öncesi Pakistan Pavyonu’nda onur konukları Behiç Ak ve Wilhelm Schmid ile bir araya gelerek sohbet etti.

Tugay: Aydınlık gelene dek karanlığın karşısında dimdik duracağız

Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay,  kitapların insan yaşamındaki önemine dikkat çekerek, “Edebiyatın, düşün insanlarının sokağın, vatandaşın fotoğrafını çeken tarafını her zaman ilgi çekici buldum. Geçtiğimiz sene düzenlediğimiz kitap fuarımızda değerli yazarımız Hakan Günday, çok kıymetli bir cümle sarf etmişti: ‘Korkunun, baskının ve şiddetin sıradan bir iletişim aracına dönüştüğü, insanların etrafına ve arasına duvarlar örüldüğü çağda, edebiyatın belki de en ihtiyacımız olan özelliği, insanı tanımaya, anlamaya ve insanlar arasında ilham köprüsü kurmaya çalışıyor olmasıdır’ demişti. Aradan geçen bir yılda bu sözün kıymetini daha iyi anladığımızı düşünüyorum. Özellikle son günlerde ülkemizde yaşanan gelişmeleri hepimiz dikkatle ve büyük bir üzüntüyle takip ediyoruz. Fuarımızın katılımcıları arasında yakın zamanda haksız yere gözaltına alınan yazarlar, gazeteciler de var. Ne acıdır ki hâlâ düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı, sansüre ve yaratılmak istenen korku iklimine karşı mücadele vermek zorunda bırakılıyoruz. Hâlâ kurucu değerlerimizden ve kazanımlarımızdan geri adım atmayacağımızı öğrenemeyen bir kesim var ülkemizde. Biz biliyoruz ki bir ülkenin karanlıkla imtihanı, yalnızca siyasi gelişmelerle, ekonomik göstergelerle değil; gençlerinin ne okuduğu, çocuklarının neye inandığı, insanlarının neyi savunduğuyla da ölçülür. Bu ülkeyi karanlıktan çıkaracak olanlar, okullarında, sokaklarda, meydanlarda ellerinde meşale gibi kitap taşıyan gençler olacak. Haksız yere cezaevinde tutulan, o şartlarda sınavlarına hazırlanmaya çalışan pırıl pırıl çocuklar yapacak bunu. Biz de o yolda önlerine çıkan pürüzleri gidermek ile kefil olacağız, çalışmaya devam edeceğiz. Elimizden geleni de ardımıza koymayacağız. Kimsenin şüphesi olmasın. İzmir olarak bize bırakılan mirasın ve sorumluluğun farkındayız. Aydınlık gelene dek, karanlığın karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz” dedi.


“Geleceğe miras bırakıyoruz”

Bu yılki fuarın onur konukları yazar, karikatürist ve belgesel film yönetmeni Behiç Ak ile felsefeci ve yazar Wilhelm Schmid’in edebiyat dünyası açısından çok önemli isimler olduğunu yazarların kendi cümleleriyle anlatan Başkan Tugay, “Kitap fuarları ile amacımız kitap satmak değil, kitapları hatırlamak, yazarları ve yazarların hikayelerini bu vesileyle aktarmak. Yaşadığımız topraklar edebiyat, düşün, dünyası açısından çok değerli.. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak herkesin yayınlamadığı, yayımlanmasının değerli olduğunu düşündüğümüz kitapları da basıyoruz. Biz bu mirası bu ve benzeri çalışmalarla taşımaya çalışıyoruz” dedi. Başkan Tugay, sözlerini ölüm yıl dönümü olan şair ve yazar Oktay Rıfat’ın, “Elleri Var Özgürlüğün” isimli şiirdeki şu dizelerle sonlandırdı:

“Işık kör edicidir, diyorlar, özgürlük patlayıcı. Lambamızı bozan da, özgürlüğe kundak sokan da onlar. Uzandık mı patlasın istiyorlar, yaktık mı tutuşalım. Mayın tarlaları var, karanlıkta duruyor ekmekle su.”

Ak: Bu dönemlerde insan çok şey öğreniyor

5. İzmir Kitap Fuarı'nın Onur Konuğu, karikatürist, yazar ve belgesel film yönetmeni Behiç Ak, “Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor.  Hiçbir zaman için geri adım atmadık, eleştirmeye devam ettik. Bu dönemlerde insan çok şey öğreniyor. Bu topraklar insanlara demokrasiyi yıllar içinde öğretiyor, öğretecek, daha fazla da öğretecek. Buna çok fazla eminim. Türkiye artık her şeye önem veren, her türlü detaya önem veren, demokratik algıya açık gençlerini yetiştirdi. Bu çok önemli bir şey. Burada onur konuğu olarak davet edilmek beni de çok onurlandırdı. Çünkü genellikle benim yaptığım bir işi bilenler diğerlerini çok fazla bilmiyor. İzmir Fuarı, bunu hepsini birden algılamış ve onur konuğu olarak davet etmiş. Çok teşekkür ediyorum” dedi.

Schmid: İnsanları hayatın kötü yanlarına da hazırlamak istiyorum

5. İzmir Kitap Fuarı'nın Uluslararası Onur Konuğu, felsefeci yazar Wilhelm Schmid, “Kitaplarım farklı dillere çevriliyor. Özel bir ülke var ki burada büyük bir sempatiyle karşılanıyor kitaplarım, bu da Türkiye. Benim kitaplarım Türkiye'de neden bu kadar seviliyor bunu öğrenmek istiyorum o yüzden buradayım. Hayatımın ana teması yaşam sanatıdır. Ben herkesin iyi bir hayat yaşamasını diliyorum. Büyük soru güzel hayattan ne anlıyoruz? Tam bunları benim kitaplarımda bulabilirsiniz. Ama şu da önemli; bence güzel bir hayat güzel olmayan zamanları da içerir. Onun için insanları hayatın kötü yanlarına da hazırlamak istiyorum. Bizim ortak tarihimiz, geçmişimizin ilk filozofları buraya çok yakın yerlerde yaşadılar. Onlar benim atalarım. Onun için burada çok evimde hissediyorum” diye konuştu.

Simsaroğlu: Karanlığa karşı en aydınlık adım kelimelerdir

TACT Fuarcılık Kurucu Ortağı Saruhan Simsaroğlu, “Karanlığa karşı en aydınlık adım kelimelerdir. İzmir gibi aydınlık bir şehirde, her şeyin çok güzel olması umuduyla, aydınlık fikirlerle buluşmak üzere İzmir Kitap Fuarı hepimize kutlu olsun” şeklinde konuştu.

Büyükşehir’in İzmir Dergisi de görücüye çıktı

İzmir Kitap Fuarı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı yeni bir kent kültürü dergisi olan ve üç ayda bir yayınlanması planlanan “İzmir: Kültür, Mekan, İnsan Dergisi”nin ilk sayısı da okuyucu ile buluştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, standı ziyaret ederek derginin ilk sayısını inceledi.

Başkan Tugay kitap bağışladı

Kitap fuarında “Fikir Sende, Kitap Askıda” etkinliği düzenlendi. İzmirliler yayınevlerinden aldıkları kitapları Fikir standında kurulan dayanışma ağına getirerek gençlere hediye ediyor. Başkan Tugay da 5 kitap alarak dayanışma ağına katıldı.

Ana teması ise “Çocuk ve Sanat” olarak belirlendi

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine de ev sahipliği yapacak 5. İzmir Kitap Fuarı’nın ana teması  “Çocuk ve Sanat” olarak belirlendi. Kitapseverleri baharın coşkusuyla Kültürpark’ın dört bir yanındaki özel alanlarında ağırlayacak fuara girişler ücretsiz olacak ve 10 gün boyunca 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. 250 katılımcının stant açtığı 5. İzmir Kitap Fuarı, yazar ve yayınevlerini okuyucuyla buluşturuyor. Kitap alışverişinin yanı sıra Türkiye’nin kültürel, politik ve toplumsal nabzını da tutan fuarda bu yıl 116 yazarın söyleşisi, 570 yazarın da imza günü yapılacak.

Sahaf sayısında rekor

Sahaf katılımıyla da rekoru elinde tutan İzmir Kitap Fuarı’nın 50 sahaf katılımcısı var. Bugüne kadar hiçbir kitap fuarı sahaf katılımcı sayısı olarak bu rakama ulaşmadı.

Onur konuklarından söyleşiler ve karikatür sergisi

İzmir Kitap Fuarı’nın onur konuğu yazar, karikatürist ve belgesel film yönetmeni Behiç Ak fuarın ilk gününde “Behiç Ak’la Sanat ve Edebiyat Sohbeti” adlı söyleşisiyle kitapseverlerle buluştu. Ak, 18-22 Nisan tarihlerinde İzmir Sanat Merkezi’nde Karikatür Sergisi ile de fuarı renklendirecek. Fuarın uluslararası onur konuğu Wilhelm Schmid’in 19 Nisan saat 14.00’te “Mutlu Olmaya Çalışmak Bireyleri ve Toplumu Daha Mı Mutsuz Ediyor?” adlı söyleşisi gerçekleşecek.

Ünlü yazar ve şairler geliyor

5. İzmir Kitap Fuarı’nda Ahmet Ümit, Ercan Kesal, Enver Aysever, Murat Yetkin, Pınar Öğünç, Sinan Meydan, Banu Avar, Ayşe Tolga, Zeynep Altıok, Akın Birdal, Ahmet Telli, Tacettin Bayır, Mustafa Balbay, İlber Ortaylı, Aret Vartanyan, Murat Ağırel, Timur Soykan’ın da aralarında yer aldığı isimler hem söyleşiler hem imza etkinlikleri hem de yeni kitap tanıtımları ile 10 gün boyunca Kültürpark’ta sevenleri ile buluşacak.

Fuarın etkinlik takvimi www.kitapizmir.com adresinde

İzmir’in merkezinde yer alan, her yerden kolayca ulaşılabilir olan Kültürpark’ta festival havasında geçecek kitap fuarını on binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi, ulaşım ve daha fazla bilgi  https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alıyor. İzmir Kitap Fuarı, 18-27 Nisan 2025 ve 17-26 Ekim 2025 tarihlerinde olmak üzere Kültürpark’ta iki kez düzenlenecek.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

17 Nisan 2025

9. Büyük Efes Sanat Günleri Başladı


Bu yıl 9’uncusu düzenlenen Büyük Efes Sanat Günleri 17 Nisan Perşembe akşamı görkemli bir açılış kokteyliyle sanatseveri ağırladı.

Swissotel Büyük Efes ve Büyük Efes Sanat iş birliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi’nin sponsorluğunda gerçekleşen açılışta konuşan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “20 Nisan’a kadar devam edecek olan bu özel etkinlikte 400’ü aşkın sanat eseri sanatseverlerle buluşacak. Sanat hayatımıza değer katan tüm sanatçılarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Konak’ta sanatı ve sanatçıyı desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.


Açılış töreni Swissotel Büyük Efes Genel Müdürü Rıza Elibol’un konuşması ve ardından plaket töreni ile devam etti.

17-18-19-20 Nisan tarihlerinde, Swissotel Büyük Efes’in Kordon Salonları’nda 12:00-19:00 saatleri arasında ücretsiz olarak tüm sanatseverlere açık olan Büyük Efes Sanat Günleri, çeşitli söyleşi etkinliklerine de ev sahipliği yapacak.

Büyük Efes Sanat Günleri, 20 Nisan Cumartesi gününe kadar 12.00-19.00 saatleri arasında tüm ziyaretçilere açık olacak.


 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

16 Nisan 2025

İAOSB anaokulu inşaatı temeli törenle atıldı


İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) modern ve nitelikli bir okul öncesi eğitim ortamı sunacak anaokulu inşaatı temeli törenle atıldı.

İAOSB Kadınlar Kulübü öncülüğünde temeli atılan anaokulu, hem kadın istihdamını artıracak hem de çocuklara çağdaş eğitim sunacak.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB), kadın çalışanları desteklemek ve okul öncesi eğitime katkı sunmak amacıyla örnek bir projeyi hayata geçiriyor. İAOSB Vakfı Kadınlar Kulübü’nün öncülüğünde başlatılan modern anaokulu projesinin temeli, düzenlenen görkemli bir törenle atıldı.

Temel atma törenine Çiğli Kaymakamı Fatih Görmüş, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, İlçe Milli Eğitim Müdürü Şuayip Üner, İAOSB Başkanı Cenk Karace ve birçok önemli isim katıldı.


Yeni anaokulunun temel atma törenine katılan Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, projenin önemine vurgu yaparak İAOSB yönetimini duyarlılıklarından dolayı kutladı. Başkan Yıldız, “Bu örnek projeyle sadece 160 çocuğumuza yuva kazandırılmıyor, aynı zamanda kentimize ve geleceğimize güçlü bir yatırım yapılıyor. İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Cenk Karace ve değerli yönetimini bu anlamlı sosyal sorumluluk adımları için yürekten kutluyorum” dedi.

Törende konuşan İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace ise, “Temelini attığımız bu anaokulu sadece bir eğitim kurumu değil aynı zamanda geleceğe olan inancımızın, insana ve topluma duyduğumuz saygının somut bir yansıması. Bölgemiz, bugüne kadar sadece üretime değil aynı zamanda eğitime, bilgiye ve insana verdiği değerle yol aldı. Biz biliyoruz ki sürdürülebilir kalkınma ancak nitelikli insan gücü ile mümkün olabilir. Bu doğrultuda attığımız her adımda eğitim ve insanı odağımıza alıyoruz. Bugün burada temelini attığımız anaokulu ise bunun en güzel örneklerinden birisi” diye konuştu.

Çiğli Kaymakamı Fatih Görmüş ise erken yaşta eğitimin toplumsal gelişim için kritik olduğuna dikkat çekerek, “Bu anaokulu, sadece çalışan annelerimiz için değil, aynı zamanda ilçemizin genel eğitim altyapısı için de önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.


Törenin sonunda anaokulu inşaatının temeli için ilk harç butonuna basılarak açılış gerçekleştirildi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

15 Nisan 2025

Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatçılarında ödül coşkusu


Türkiye’nin gıda ihracatında açık ara lider olan hububat bakliyat yağlı tohumlar sektöründe Ege Bölgesi’nin ihracat şampiyonları ödüllendirildi.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2024 yılında gerçekleştirdiği 965 milyon dolarlık ihracatın yüzde 64’üne imza atarak, Türkiye’ye 2024 yılında 618 milyon dolar döviz kazandıran 7 alt sektördeki 20 üyesi için “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” düzenledi.


Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen törenle ihracat şampiyonlarına ödülleri verildi.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, 2024 yılında Türkiye genelinde sektör olarak 11,9 milyar dolar ihracata imza attıklarını, Ege Bölgesi’nden yapılan 965 milyon dolarlık ihracata en büyük katkıyı 483 milyon dolarla bitkisel yağlar, 140 milyon dolarla hayvansal yemler, 103 milyon dolarla çikolatalı şekercilik mamullerinin sağladığını dile getirdi.

2024 yılında döviz kurlarının olması gereken seviyelere gelmediğinin altını çizen Öztürk, “İklim değişikliğinin tarımsal üretimi olumsuz etkilediği ve özellikle Avrupa Birliği’ne ihracatta kriterlerin her yıl zorlaştığı bu dönemde yılmadan ihracatı artırmak ve yeni rekorlar kırmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve ihracatı desteklemeye devam edeceğiz. İhracat hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda gösterdikleri çabalardan dolayı ihracatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu.

Türkiye Gıda İhracatçıları dünyanın her yerinde

Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu bünyesindeki 6 ihracatçı birliği olarak ortak faaliyet ve projelerine Türkiye Gıda İhracatçıları markası altında devam ettiklerini paylaşan Öztürk şöyle devam etti: “Ege, İstanbul, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Orta Anadolu ve Karadeniz Birlikleri olarak güçlerimizi birleştirerek sektörümüzün tanıtımını ortak bir şekilde daha etkin olarak gerçekleştiriyoruz.   Türkiye Gıda İhracatçıları markamız çatısı altında Worldfood İstanbul, Gulfood, Foodex Japan, Singapur FHA fuarlarında sektörlerimizin tanıtımı için info-stant açtık. Bu stantlarda düzenlediğimiz tadım etkinliklerinde iştigal alanımızdaki ürünler kullanılarak hazırlanan menüleri fuar ziyaretçilerinin beğenisine sunduk, değerlerimizi en iyi şekilde tanıtmaya çalıştık. Önümüzdeki dönemde Summer Fancy Food Show fuarına katılım sağlayacağız.”

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda birliğinin de dünyanın önemli gıda fuarlarına milli katılım organizasyonları yaptığı bilgisini veren Başkan Öztürk, “Foodex Japan, Summer Fancy Food Show, Biofach Nürnberg, Natural Products Expo West ve Çin İthalat Fuarıyla milli katılım organizasyonu yaptığımız fuar sayısı 5 oldu. Bu fuarlara 2025 yılında da milli katılımlarımızı başarı ile yürütmeyi sürdürüyoruz” dedi.


Öztürk: “UR-GE Projelerimizi ikiledik”

İhracatçı firmaların kümelenerek yetkinliklerini geliştirdikleri, ihracatlarını artırdıkları, Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi “UR-GE) projelerini çok önemsediklerini da aktaran Öztürk, iki UR-GE Projesini birlikte yürüttüklerinin altını çizdi.

İki UR-GE Projesinde toplam 36 firmayla yollarına devam ettikleri bilgisini veren Öztürk, “Hububat Ur-Ge projemizde; 23 firmamız var. İhracat Pazarlaması, Kurum Kültürü ve Kurumsallaşma, Dijital Pazarlama eğitimlerini katılımcı üyelerimizle gerçekleştirdik. Şimdi de birebir firmalarımıza özel uzun dönemli verilecek İhracat Pazarlaması ve Kalite Yönetim Sistemleri danışmanlıklarını faaliyete geçirdik.  İngiltere, Rusya, Suudi Arabistan, BAE, ABD, Güney Afrika, Nijerya, Hindistan, Malezya, Kanada, Japonya ve Güney Kore hedef pazarlarımız. Birliğimizin bir diğer UR-GE projesi ise kedi köpek mamalarına özel ‘Turkish Petfood’ oldu. 13 firmamızın yer aldığı Projemiz Bakanlık tarafından onaylandı ve İhtiyaç Analizi aşamasına geçildi. Bu aşamadan çıkacak veriler doğrultusunda kümemizin gelişimine destek sağlayacak, yeni ve hedef pazarlara yol açacak eğitim, danışmanlık, tanıtım, pazarlama ve heyet faaliyetlerine başlamak en önemli hedeflerimizden biri” diyerek sözlerini noktaladı.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısında, 2024 yılı iş programı ve bütçesi kabul edilirken, Yönetim ve Denetim Kurulları, 2024 yılı faaliyetlerinden dolayı oy birliğiyle ibra edildiler.

Egeli gıda ihracatçıları 18 firmayla Suudi Arabistan yolcusu

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 20 – 23 Nisan 2025 tarihlerinde Suudi Arabistan’a “Gıda Sektörel Ticaret Heyeti” düzenleyecek.

Kahve, baharat, yağlı tohum, tahin, helva, reçel, yaş meyve sebze, sos, zeytinyağı, şekerli mamuller, çikolata, gofret, salça, konserve, kuru meyve, süt ürünleri, donuk meyve sebze mamulleri üreticisi 18 Türk firması, 50 civarında Suudi ithalatçı firmalarla ikili iş görüşmeleri yaparken, süpermarket ve firma ziyaretleri yapacaklar. Heyet, Türkiye’nin 2024 yılında Suudi Arabistan’a 461 milyon dolar olan gıda ihracatını 500 milyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyor.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği, “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde ödül kazanan firmalar ve kategorileri şu şekilde oldu;


Şekerli Mamuller Kategorisi

1 FERRERO TÜRKİYE ÇİKOLATA VE TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş.

2 GLOBAL BRANDS UNION GIDA İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

3 BOZTOPRAK GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Baharatlar ve Yağlı Tohumlar Kategorisi

1 SYNGENTA TARIM SAN.VE TİC. A. Ş

2 ARI SUSAM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

3 SEYRAN GIDA SAN.VE TİC.A.Ş.

Hububat ve Hububattan Mamul Ürünler Kategorisi

1 POLEN TOHUMCULUK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2 LA LORRAİNE UNLU MAMULLER TİCARET SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ

3 GLOBAL BRANDS UNION GIDA İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

Bitkisel Yağlar Kategorisi

1- ABALIOĞLU YAĞ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2- YONCA GIDA SANAYİ İŞLETMELERİ İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

3 - KÜÇÜKBAY YAĞ VE DETERJAN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ

Hayvan Yemleri Kategorisi

1-LİDER PETFOOD YEM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2-NORMFEED SU ÜRÜNLERİ YEM SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

3-ÇAĞATAY EVCİL HAYVAN MAMALARI VE YEM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Gıda Müstahzarları Kategorisi

1-STERN INGREDIENTS TURKEY GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2-AJİNOMOTO İSTANBUL GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

3-CHEF SEASONS GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Değirmencilik Ürünleri Kategorisi

1-YÜKSEL TEZCAN GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2-TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH.İHR. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ

3-ÇİÇEK YAĞ HAS UN VE YEM FABRİKALARI ANONİM ŞİRKETİ

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

14 Nisan 2025

Dünya Sanat Günü Karma Sergisi Gerçekleştirilecek


Dünya Sanat Günü kapsamında Kültür Sanat Fabrikası İzmir Resim Heykel Müzesi Geçici Salonunda Küratörlüğünü Ferhunde Algaç Meriç’in üstlendiği karma serginin açılışı 15 Nisan Salı günü gerçekleşecektir.

Küratör Ferhunde Algaç Meriç “Dünya Sanat Günümüz” kutlu olsun diyerek başladığı sözlerini şu ifadelerle sürdürdü;

Sanat, varoluşundan itibaren günümüze kadar insanoğlu ile birlikte evrilerek yaşamı daha anlamlı bir hale getirmek adına aydınlatıcı ve yön gösterici ebedi bir rol oynamıştır. Bu evrilme süreci, sanatçı aracılığı ile sanat eserinde biçimlenerek sonlanır ve bizim dünyayı algılayışımıza bir nebze olsa da yardımcı olur. Esasen sanat, insanı ilgilendiren tüm durumları birbirinden ayırmadan içine alan, eklemlenerek, iç içe geçerek gelişen ve yeni anlamlar, yeni biçimler ortaya çıkaran sanatçı olmaksızın var olamaz.

Hızlı bir iletişim çağının, yadsınamaz bir gerçeklik yanılsamasının tam ortasında kaldığımız aslında tam da şu anda yaşadığımız dünya, bir temsilden ibaret. Ortaya çıkan sanat eseri de bu temsiliyetin izlerini taşıyan, sanat imgesi olarak sanatçı tarafından nesnelleşir. Tersine dönmüş bir algı dünyasında sanatçı olmak, sanat yapmak ve sanat nesnesini görünür kılmak her ne kadar meşakkatli bir süreç olsa da bu yolda varoluşunu ortaya koymak sanatçının tek gayesidir.

Bugün sadece görsel beğeniye sahip olmayan; düşünce, kavram, fikir ve estetik beğeniyi, öğretiyi içinde barındıran bambaşka yeni birçok sanat dilini, sanat biçimini, etkinliğini sonsuz kere çoğaltan sanatçıya ve sanata sonsuz teşekkürler.

30 Nisan 2025 tarihine kadar ziyarete açık olacak serginin Proje koordinatörleri Ayşe Füruzan Caman ve Varol Topaç oldu.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

11 Nisan 2025

İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Ses Sanatçısı Derya Öyünç’ten Unutulmaz Bir Konser


T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu etkinlikleri kapsamında İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu ve Solist Derya Öyünç konseri gerçekleştirildi.

Konserin ilk bölümü Dilkeşide Klasik Takım eserlere ayrıldı.


Konserin ikinci bölümünde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu’nun Ses Sanatçısı Derya Öyünç sahne aldı. Sanatçı Hüseyni ve Bayati eserler seslendirdi.

Kemençe sanatçısı Gökçem Gül Erek’in Hüseyni makamımda taksim ile başlayan ikinci bölümde Sanatçı Derya Öyünç ilk olarak, Rakım Elkutlu’nun Hüseyni Makamında Bestesi “Müheyya oldu meclis sakiya peymaneler dönsün” eserini seslendirdi.


İkinci olarak Bestesi Bekir Sıtkı Sezgin’e ait Bağ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz eserini seslendiren sanatçı, Güftesi Mehmet Akif Ersoy, Bestesi Şerif İçli’ye ait “Ezelden Aşinanım Ben” eseriyle devam etti.

İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Saz Sanatçısı Ufuk Aşkın Kanun ile Beyati Makamında Taksiminde sonra, konser Sanatçı Derya Öyünç dördüncü eseri Bestesi Tabı Mustafa Efendiye ait “Gül yüzlülerin şevkine gel” eseriyle devam etti.


Güftesi Rüştü Şardağ, Bestesi Fehmi Tokay’a ait Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım, Güftesi Necdet Atılgan, Bestesi Selahattin Pınar’a ait “Hayal Deryasına Ben Bazı Bazı”, Güftesi Rıza Tevfik Bölükbaşı, Bestesi Selahattin İçli’ye ait “Sıra Dağlar Mordu” konserin diğer eserleri oldu.

Konserin sonunda Derya Öyünç müzikseverlere bir sürpriz yaparak kendi bestesini seslendirdi.

Güftesi Mediha Şen Sancakoğlu, Bestesi Derya Öyünç’e ait olan Hüseyni Makamı Yanağının Rengi Yokmuş Güllerde isimli eserin sözlerini okuduktan sonra şarkının hikayesini anlattı.

Öyünç, öncelikle sosyal medyadan Değerli Sanatçımız Mediha Şen Sancakoğlu’nun yazdığı şiiri okumak istiyorum, dedi.

Yanağının Rengi Yokmuş Güllerde

Sesinin ahengi devaymış derde

Onda bunda değil tüm gönüllerde

Sevgiyle takılı bu ahu dilber.

 

Saçları savrulur esen yellerde

Sırma kuşak parlar ince bellerde

Güvercin kanadı pamuk ellerde

Al kına yakılı bu ahu dilber.

 

Esiri olmuşlar bir yüzü mahın

Manolya kokulu bu ahu dilber

Her şeyi yaratan yüce Allah’ın

En güzel bir kulu bu ahı dilber.


“Bu şiiri okuduktan sonra çok beğendim. İstanbul Radyosunun değerli sanatçılarından Mediha Şen Sancakoğlunu telefonla aradım. Şiirini çok beğendiğimi ve bestelediğimi söyledim. Bana Derya’cığım ne kadar güzel olmuş. Melodisi çok akılda kalıcı. Bir yarışmaya girse kesin birinci olur diyerek beni yüreklendirdi. Ben de eseri notaya aldım ve TRT’ye gönderdim. TRT repertuarına girmiş eserimi bu gecenin sürprizi olarak sizlere seslendireceğim” dedi.

Bestesi kendine ait olan eseri seslendiren sanatçı salondan yoğun alkış aldı.


Sanatçı Derya Öyünç kendisini izlemeye gelen müzikseverlere ve saz sanatçısı arkadaşlarına teşekkür ederek konserini bitirdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT