14 Nisan 2025

Dünya Sanat Günü Karma Sergisi Gerçekleştirilecek


Dünya Sanat Günü kapsamında Kültür Sanat Fabrikası İzmir Resim Heykel Müzesi Geçici Salonunda Küratörlüğünü Ferhunde Algaç Meriç’in üstlendiği karma serginin açılışı 15 Nisan Salı günü gerçekleşecektir.

Küratör Ferhunde Algaç Meriç “Dünya Sanat Günümüz” kutlu olsun diyerek başladığı sözlerini şu ifadelerle sürdürdü;

Sanat, varoluşundan itibaren günümüze kadar insanoğlu ile birlikte evrilerek yaşamı daha anlamlı bir hale getirmek adına aydınlatıcı ve yön gösterici ebedi bir rol oynamıştır. Bu evrilme süreci, sanatçı aracılığı ile sanat eserinde biçimlenerek sonlanır ve bizim dünyayı algılayışımıza bir nebze olsa da yardımcı olur. Esasen sanat, insanı ilgilendiren tüm durumları birbirinden ayırmadan içine alan, eklemlenerek, iç içe geçerek gelişen ve yeni anlamlar, yeni biçimler ortaya çıkaran sanatçı olmaksızın var olamaz.

Hızlı bir iletişim çağının, yadsınamaz bir gerçeklik yanılsamasının tam ortasında kaldığımız aslında tam da şu anda yaşadığımız dünya, bir temsilden ibaret. Ortaya çıkan sanat eseri de bu temsiliyetin izlerini taşıyan, sanat imgesi olarak sanatçı tarafından nesnelleşir. Tersine dönmüş bir algı dünyasında sanatçı olmak, sanat yapmak ve sanat nesnesini görünür kılmak her ne kadar meşakkatli bir süreç olsa da bu yolda varoluşunu ortaya koymak sanatçının tek gayesidir.

Bugün sadece görsel beğeniye sahip olmayan; düşünce, kavram, fikir ve estetik beğeniyi, öğretiyi içinde barındıran bambaşka yeni birçok sanat dilini, sanat biçimini, etkinliğini sonsuz kere çoğaltan sanatçıya ve sanata sonsuz teşekkürler.

30 Nisan 2025 tarihine kadar ziyarete açık olacak serginin Proje koordinatörleri Ayşe Füruzan Caman ve Varol Topaç oldu.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

11 Nisan 2025

İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Ses Sanatçısı Derya Öyünç’ten Unutulmaz Bir Konser


T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu etkinlikleri kapsamında İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu ve Solist Derya Öyünç konseri gerçekleştirildi.

Konserin ilk bölümü Dilkeşide Klasik Takım eserlere ayrıldı.


Konserin ikinci bölümünde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu’nun Ses Sanatçısı Derya Öyünç sahne aldı. Sanatçı Hüseyni ve Bayati eserler seslendirdi.

Kemençe sanatçısı Gökçem Gül Erek’in Hüseyni makamımda taksim ile başlayan ikinci bölümde Sanatçı Derya Öyünç ilk olarak, Rakım Elkutlu’nun Hüseyni Makamında Bestesi “Müheyya oldu meclis sakiya peymaneler dönsün” eserini seslendirdi.


İkinci olarak Bestesi Bekir Sıtkı Sezgin’e ait Bağ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz eserini seslendiren sanatçı, Güftesi Mehmet Akif Ersoy, Bestesi Şerif İçli’ye ait “Ezelden Aşinanım Ben” eseriyle devam etti.

İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Saz Sanatçısı Ufuk Aşkın Kanun ile Beyati Makamında Taksiminde sonra, konser Sanatçı Derya Öyünç dördüncü eseri Bestesi Tabı Mustafa Efendiye ait “Gül yüzlülerin şevkine gel” eseriyle devam etti.


Güftesi Rüştü Şardağ, Bestesi Fehmi Tokay’a ait Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım, Güftesi Necdet Atılgan, Bestesi Selahattin Pınar’a ait “Hayal Deryasına Ben Bazı Bazı”, Güftesi Rıza Tevfik Bölükbaşı, Bestesi Selahattin İçli’ye ait “Sıra Dağlar Mordu” konserin diğer eserleri oldu.

Konserin sonunda Derya Öyünç müzikseverlere bir sürpriz yaparak kendi bestesini seslendirdi.

Güftesi Mediha Şen Sancakoğlu, Bestesi Derya Öyünç’e ait olan Hüseyni Makamı Yanağının Rengi Yokmuş Güllerde isimli eserin sözlerini okuduktan sonra şarkının hikayesini anlattı.

Öyünç, öncelikle sosyal medyadan Değerli Sanatçımız Mediha Şen Sancakoğlu’nun yazdığı şiiri okumak istiyorum, dedi.

Yanağının Rengi Yokmuş Güllerde

Sesinin ahengi devaymış derde

Onda bunda değil tüm gönüllerde

Sevgiyle takılı bu ahu dilber.

 

Saçları savrulur esen yellerde

Sırma kuşak parlar ince bellerde

Güvercin kanadı pamuk ellerde

Al kına yakılı bu ahu dilber.

 

Esiri olmuşlar bir yüzü mahın

Manolya kokulu bu ahu dilber

Her şeyi yaratan yüce Allah’ın

En güzel bir kulu bu ahı dilber.


“Bu şiiri okuduktan sonra çok beğendim. İstanbul Radyosunun değerli sanatçılarından Mediha Şen Sancakoğlunu telefonla aradım. Şiirini çok beğendiğimi ve bestelediğimi söyledim. Bana Derya’cığım ne kadar güzel olmuş. Melodisi çok akılda kalıcı. Bir yarışmaya girse kesin birinci olur diyerek beni yüreklendirdi. Ben de eseri notaya aldım ve TRT’ye gönderdim. TRT repertuarına girmiş eserimi bu gecenin sürprizi olarak sizlere seslendireceğim” dedi.

Bestesi kendine ait olan eseri seslendiren sanatçı salondan yoğun alkış aldı.


Sanatçı Derya Öyünç kendisini izlemeye gelen müzikseverlere ve saz sanatçısı arkadaşlarına teşekkür ederek konserini bitirdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

 

 

 

10 Nisan 2025

İzmir ve Ege Bölgesi’nin ilk Melek Yatırımcılık Zirvesi’ne Yoğun İlgi


İzmir iş dünyasının öncü kurumları, yatırımcılık ekosistemini güçlendirmek ve melek yatırımcılığı yaygınlaştırmak amacıyla önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Melek yatırımcılık; yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi, erken aşama girişimlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve girişimcilik ekosisteminin büyümesi açısından Melek Yatırımcılığı masaya yatıran Zirve’ye 300’ü aşkın girişimci, melek yatırımcı, iş dünyası temsilcisi katıldı.

İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) ev sahipliğinde, TOBB İzmir İl Genç Girişimciler Kurulu ve EGİAD Melekleri koordinasyonunda gerçekleşen “Melek Yatırımcılık Zirvesi”, İzmir Ticaret Odası’nda girişimcilik ve iş dünyasının yoğun ilgisiyle düzenlendi.

Melek yatırımcılık; yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi, erken aşama girişimlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve girişimcilik ekosisteminin büyümesi açısından kritik bir rol üstlenmekte. Yeni iş modellerinin ve teknolojilerin gelişimine katkı sağlayan bu yatırım modeli, Türkiye’de yatırımcılık kültürünün gelişmesinde de önemli bir yere sahip. Bu kapsamda gerçekleştirilen Melek Yatırımcılık Zirvesi, yatırımcılara deneyimlerini paylaşma fırsatı sunarken, melek yatırımcılığa ilgi duyan iş insanlarının bilgi edinmesini sağlamış oldu.  Ekosistemin önde gelen isimlerini, yatırımcı adaylarını, ilham verici paneller, bilgi dolu konuşmalar ve yeni iş birliklerine zemin hazırlayan oturumlarla bir araya getiren etkinlik, kentin girişimcilik ve yatırımlar konusundaki bilinirliğinin arttırılmasına da büyük katkı sağladı.

İzmir’in girişimcilik ve inovasyon kenti olma yolunda güçlü adımlar atıldığını gösteren zirvenin açılış konuşmalarını, sırasıyla EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı & Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Işınsu Kestelli, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı & Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener yaptı.  Melek Yatırımcılık ve Ekosistem Bilgilendirme sunumlarının da yapıldığı organizasyonda, Melek Yatırımcılık alanında EGİAD Melekleri Genel Koordinatörü Melisa İtmeç, Yatırımcılık Ekosistemi ve Rapor Sunumu’nda StartupCentrum Kurucu Ortağı Sami Harputlu yer aldı. Bireysel Katılım Sermayesi Yatırımcı Lisansı ve Destekler başlığında EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz Moderatörlüğünde, Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Gönül Öztürk ayrıntılı bir değerlendirmede bulundu. Melek Yatırımcılık Deneyim Aktarımı Paneli ise, TOBB İzmir Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Cem Elmasoğlu’nun moderatörlüğünde, EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz, EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkan Vekili Özüm İlter Demirci, EGİAD Melekleri 17. Dönem İcra Kurulu Başkan Vekili Filip Minasyan, EGİAD Melekleri 18. Dönem İcra Kurulu Başkan Vekili Zerrin Ülken deneyimlerini paylaştı. Girişimci Sunumları – Pitching Session kısmında ise, Skymod - Oltan Dere - Skymod AI Kurucu Ortağı, Max Potential - Hamdi Uğur & Gökhan Tasdivar - Max Potential Kurucu Ortakları konuşma gerçekleştirdiler. Keynote Konuşmacısı ise Hande Enes – Bireysel Teknoloji Yatırımcısı oldu.

EGİAD Melekleri’nden 10 Yılda 5 Milyon $ Yatırım

Özhelvacı, bu yıl 10. Yılını kutlayan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nın 2024 yılında Türkiye’de “Yılın En Aktif Yatırım Ağlarından biri olarak ödül aldığını hatırlatarak şunları söyledi: “EGİAD Melekleri 10 Yılda 5 Milyon $ Yatırım gerçekleştirerek çok önemli bir girişimcilik misyonunu üstlendi. Melek yatırımcılık; yalnızca finansal bir katkıdan ibaret olmayan, aynı zamanda bilgi, tecrübe ve güçlü iş ağlarının erken aşamadaki girişimlerle buluşmasını sağlayan benzersiz bir destek modelidir. Genellikle girişimcilik yolunun başında olan ancak yüksek potansiyel taşıyan girişimlere yapılan bu yatırımlar, deneyimli iş insanlarının vizyonuyla birleştiğinde gerçek anlamda dönüşüm yaratır. Mevzuatımızda “bireysel katılım yatırımcısı” olarak tanımlanan melek yatırımcılar, girişimcilik ekosistemimizin başlıca itici güçlerindendir.”

Melek yatırımcılığın bölgesel kalkınma açısından kritik bir rol oynadığını vurgulayan Özhelvacı, “Girişimcilik sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmamalı; Anadolu’nun dört bir yanındaki fikirler, doğru destekle güçlü işletmelere dönüşebilir. Böylece hem istihdam artar hem de ekonomik dengesizlikler azalır” ifadelerini kullandı.

Özhelvacı: Melek Yatırımcılar Girişimlerin Önünü Açıyor

Melek yatırımcılığın önemine değinen EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, “Yeni kurulan şirketlerin en büyük ihtiyacı, çoğu zaman bir ‘ilk inanan’dır. Melek yatırımcılar, aynı zamanda risk alabilme cesaretiyle devreye girerek girişimlerin önünü açar. Büyük inovasyonlar artık dev Ar-Ge merkezlerinden çok, genç girişimcilerin hayal gücünden doğuyor. Melek yatırımcılar bu noktada, yenilikçi fikirleri gerçeğe dönüştüren birer köprü işlevi görüyor. Ar-Ge ve inovasyonun finansmanında da melek yatırımcılık, katalizör etkisi yaratıyor ayrıca bölgesel kalkınma açısından da kritik bir rol oynuyor. Melek yatırım ağımız EGİAD Melekleri gibi melek yatırım ağları ise, bu sürecin organizatörleri” diye konuştu.

Risk alabilen, vizyon koyabilen ve genç girişimcilerin yanında durabilen iş insanlarının sadece kendi şirketlerini değil, aynı zamanda geleceği de şekillendirdiğini belirten Özhelvacı, “EGİAD olarak, üyelerimizin melek yatırımcılık ekosisteminde yer almasını; liderliğin bir adım ötesine geçerek ilham verici birer dönüşüm aktörü olmalarını arzu ediyoruz. Geleceğimiz olan gençlerimizi daha iyi anlayabilmek ve özellikle iş dünyasında kuşaklar arasındaki iletişimi koruyabilmek için melek yatırımcılık mükemmel bir fırsat” dedi.

Kestelli: Tarımda Melek Yatırımcılar Devreye Girmeli

Geleneksel tarım yöntemlerinde ve akıllı tarım uygulamalarında her yeni gün bir inovasyonla, gelişen teknolojiye bağlı çözümlerle karşılaştıklarını belirten İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise “Bu değişim ve dönüşüm beraberinde finansman ihtiyacını da getiriyor. Bu noktada, tarım ve gıda girişimlerine destek sağlayan melek yatırımcıların daha çok devreye girmesi gerekiyor.  İTB olarak projelendirip hayata geçirdiğimiz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’nin bu alanda çok önemli görevler üstleneceğine inanıyoruz. İTTM’de çeşitli fon ve kaynak sağlayıcılarla girişimcilerin bir araya geleceği etkinlikler düzenleyeceğiz.  Kitlesel fonlama, iş melekleri, katılım şirketleri, risk sermayedarları gibi finans kaynaklarıyla farklı aşamadaki girişim ve işletmelerin kaynak ihtiyacını sağlamak için farklı organizasyonlar gerçekleştireceğiz.  Ayrıca, sadece tarım, gıda ve agritech sektörlerine özel bir melek yatırımcı ağı oluşturmak da gündeme almayı planladığımız konular arasında yer alacak” dedi.

Tarım, Melek Yatırımcılar için Eşsiz bir Vaha

Kestelli, “Birleşmiş Milletler tarafından yapılan araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyarı aşacağını ve artan nüfus ile yükselen gelir seviyesine bağlı olarak gıdaya olan talebin yüzde 50 ila 60 oranına ulaşacağını öngörüyor. İklim krizinin etkilerini, azalan tarım alanlarını, hızla tükenen su kaynaklarını ve yaşlanan tarım nüfusunu göz önüne aldığımızda bu talebe nasıl cevap verebileceğiz sorusu ile yüz yüze kalıyoruz. Bu sorunun cevabı yeni teknolojilerin kullanımında, yeni fikirlerde ve bu fikirlerin hayata geçirilmesini hızlandıracak sermayede gizli. Yani tarım, melek yatırımcılar için eşsiz bir vaha özelliğini taşıyor.” dedi

Ege Bölgesi’ndeki Toplam 65 Startup Yatırımının 51’i İzmir’den

Türkiye’nin küresel girişim ekosisteminde bir büyüme varsa bunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin payının büyük olduğunu vurgulayan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “2007 yılında Kadın Girişimciler ve 2008 yılında Genç Girişimciler Kurulu oluşumları ile Türkiye genelinde ciddi bir ekosistem yaratmış, kadın ve genç girişimcilerin adeta çözüm ortağı olmuştur. TOBB Genç Girişimciler Kurulu’nun İzmir ayağının yürütücü Odası olarak, girişimcilik ekosisteminin bir parçası olmaktan da ayrıca çok mutluyuz. İzmir'de kurduğumuz sinerjinin özellikle finansman ayağını güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü, bugünün bilinen büyük markaları, facebook, uber, twitter, instagram, airbnb, erken aşamalarda yatırım desteği alarak değerlerini katlamıştır” dedi.

Gençlerimizi girişimciliğe yönlendirmeyi, teknoloji avantajını kullanarak geleceklerini inşa etmelerini, hayallerini gerçekleştirirken, ülke ekonomisine de katkı sunmalarını sağlamayı amaçladıklarını belirten Yorgancılar, “İZQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, iş birliğimizin en güzel örneği. Henüz 3 yaşında olmasına rağmen; global networklar ile buluşturulan girişimcilerimiz, İZQ’nun network gücüyle 2 milyon dolar tohum yatırımı aldı. Bu rakamın 20 milyar dolara çıkacağına inanıyorum.  1,6 milyar nüfus, 26 trilyon dolar GSYİH ve 22,5 trilyon dolar ticaret hacmindeki bir pazarda daha çok yolumuz var. İzmir; 10 üniversite, 6 teknopark, 17 OSB, 103 Ar-Ge merkezi, 26 tasarım merkezi, nitelikli ve genç nüfusu ile girişimcilik ve inovasyon kenti olmaya en büyük aday. Ege Bölgesi’ndeki toplam 65 start-up yatırımının 51’i İzmir’e ait. İzmir’in Türkiye içindeki payı ise yüzde 9’lara yakın. 2024 yılında küresel startup ekosisteminde; yatırımlar tutar olarak yüzde 4,5 artış gösterirken, Türkiye’de adet olarak yüzde 62, tutar olarak yüzde 30’a yakın bir artışla 1,41 milyar dolara ulaştı. Yine aynı çalışma ile açıklanan, Türkiye özelinde, en az 1 kadın kurucu ortağı olan girişim oranının yüzde 32,2’ye yükselmesi, kadın girişimcilerin sistemde giderek güçlendiğini göstermektedir. Bu konuda, özellikle TÜBİTAK fonlarına teşekkür etmemiz gerekiyor” dedi. Avrupa startup ekosistem sıralamasında İstanbul ile 16. sıradayız. Tüm gayretimiz, gerekli potansiyele sahip İzmir’in de bu Avrupa listesinde yer bulması, Akdeniz Çanağı denilen Mısır’dan Fransa’ya uzanan bölgede söz sahibi olmasıdır” dedi.

Mentorluk İzmir’in Genlerinde Var

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener düzenlenen zirvede şu konuşmayı yaptı: “Bugün gençlerimiz; daha duyarlı, daha teknoloji ve etki odaklı düşünüyor. Yalnızca bir ürün satmak değil, bir problemi çözmek istiyor. Özellikle yapay zekâ ve sürdürülebilirlik alanlarında da üretilen girişim fikirlerinin sayısı çoğalıyor. Bu noktada, yatırımcılarımızın sorumluluğunun bir kat daha arttığını görüyoruz. Gençlerimizi İzmir’de tutmak, onların hayallerini burada büyütmelerini ve gerçekleştirmelerini sağlamak adına onlarla daha çok bir araya gelmeli, fikirlerini dinlemeli ve birlikte hareket etmeliyiz. Bugün, ne yazık ki, melek yatırımcılık alanında olmamız gereken konumda olduğumuzu söyleyemiyoruz. Ülkemiz genelinde melek yatırımcı lisanslarında 772’sinin İstanbul, 107’sinin Ankara, 57’nin ise kentimizde olduğunu görüyoruz.

Halbuki İzmir; köklü ticaret kültürü ve aile şirketi yapısıyla melek yatırımcılığı dayanışma modeline oldukça uygun bir şehir. Aile şirketlerimiz yalnızca mal ve hizmet üretmiyor; aynı zamanda bilgi, deneyim ve değer aktarımı yapıyor. Mentorluk, İzmir’in genlerinde var. Biz bu kültürü yeniden tanımlamamız değil, yeniden harekete geçirmemiz gerektiğine inanıyoruz.”

Takım Ruhu İle Hareket Etmeyi Sürdüreceğiz

Gençlerin yatırım yapmaktan ve girişimcilikten çekinmemeleri gerektiğinin altını çizen Özgener, “Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve EGİAD, ayrıca İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESİAD ve Ege İhracatçı Birlikleri ile güç birliği yaparak kentimize “İzQ Girişimcilik Merkezi ve İnovasyon Merkezi’ni kazandırdık. Nasıl ki girişimcilerin projelerini hayata geçirme aşamasında Takım olması önemli ise, bizler de girişimcileri destekleyen kurumlar olarak takım ruhu ile hareket etmeyi sürdüreceğiz.” dedi.

Türkiye Girişimcilik Ekosistemi Hızlı Bir Gelişim Göstermekte

Bireysel Katılım Sermayesi Yatırımcı Lisansı ve Destekler başlığında Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Gönül Öztürk ise, Bireysel Katılım Sermayesi (BKS) sisteminin, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen, melek yatırımcıların erken aşama girişimlere yatırım yaparken vergi avantajı elde etmesini sağlayan bir teşvik mekanizması olduğunu belirterek, “BKS lisansına sahip olan yatırımcılar, yatırım yaptıkları girişimlerin %75’ine kadar olan kısmını gelir vergisi matrahlarından düşebilirler; bu oran, TÜBİTAK onaylı projelere yapılan yatırımlarda %100’e kadar çıkabilir. Lisans başvurusu yapacak kişilerin belirli bir maddi varlığa ve yatırım tecrübesine sahip olmaları gerekir; başvurular Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yapılır ve süreç genellikle belge sunumu, değerlendirme ve onay adımlarını içerir. Son dönemde yapılan BKS Yönetmeliği değişiklikleriyle birlikte yatırım yapılabilecek şirket türlerinde genişlemeler ve yatırımcılar için esneklik sağlayan yeni düzenlemeler getirilmiştir. Türkiye’deki girişimciler yatırım alma sürecinde özellikle yatırımcıya erişim, finansal okuryazarlık eksikliği ve ölçeklenebilir iş modelleri oluşturma konularında zorlanmaktadır. Melek yatırımcılar bu süreçte mentorluk, networke erişim sağlama ve yatırım sonrası destek mekanizmalarıyla süreci kolaylaştırabilir. Türkiye girişimcilik ekosistemi son yıllarda hızlı bir gelişim göstermekte; özellikle teknoloji, oyun, sağlık ve sürdürülebilirlik odaklı girişimler yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Ancak exit (çıkış) stratejileri konusunda hâlâ önemli sorunlar yaşanmakta; potansiyel çözümler arasında fonlar arası iş birliği, stratejik alıcılara erişim ve ikincil piyasa mekanizmalarının gelişimi öne çıkmaktadır. Son olarak, yatırımcılara tavsiyem, sadece sermaye değil bilgi ve zamanlarını da girişimcilere aktarmaları; girişimcilere ise vizyonlarını net belirleyip dayanıklı ve ölçeklenebilir yapılar kurmaları olacaktır.” dedi.

Girişimi Doğru Değerlendirmek Yatırım Yapmak Kadar Önemli

EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz ise, bir yatırımcı olarak girişimi doğru değerlendirmenin, en az yatırım yapmak kadar önemli olduğunu vurgulayarak; “Önümüzdeki üç yıl içinde etki yatırımlarının, kadın yatırımcıların ve bölgesel iş birliklerinin daha da ön plana çıkacağını, tematik fonların yaygınlaşacağını öngörüyorum. EGİAD Melekleri olarak bu dönüşümde aktif rol üstlenmeyi, sadece İzmir merkezli değil ulusal ve uluslararası düzeyde etki yaratmayı hedefliyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana erken aşama girişimlere ilk yatırım yapma cesareti göstererek ekosistemde fark yarattık. Diğer yatırım ağlarıyla birlikte yatırım yaparak kolektif aklın gücünü benimsedik ve ekosistemdeki birlikteliği her zaman destekledik. Bu yaklaşımımızla sadece yatırım yapmakla kalmadık, aynı zamanda örnek bir model oluşturarak melek yatırımcılığın Türkiye genelinde daha fazla yaygınlaşmasına katkı sunduk. EGİAD Melekleri’nin yatırım kültürü; şeffaflık, kolektif akıl ve girişimciliği destekleme odağında şekilleniyor. Farklı sektörlerden gelen yatırımcıların bilgi birikimiyle kararlar alırken, girişimcilere sadece finansal değil stratejik katkı da sunuyoruz. Bu yapısı sayesinde EGİAD Melekleri, yatırımcı olmak isteyenler için hem güçlü bir topluluk hem de sürdürülebilir değer yaratma platformu sunuyor.” dedi.

Melek Yatırımcılığı Tüm Yönleriyle Ele Aldık

TOBB İzmir Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Cem Elmasoğlu ise, Melek Yatırımcılık Zirvesi’nin, girişimcilik ekosisteminin büyümesinde kritik bir rol oynayacağını belirterek, “Melek yatırımcılığı tüm yönleriyle ele alma fırsatı sundu. Alanında uzman konuşmacıların aktardığı bilgiler ve deneyimler, yatırım süreçlerine dair farkındalığı artırırken, genç girişimcilerimizin potansiyel yatırımcılarla buluşmasına da zemin hazırladı. Melek yatırımcılığın sadece finansal destekten ibaret olmadığını; aynı zamanda bilgi, tecrübe ve mentorlukla girişimlerin geleceğini şekillendirdiğini bir kez daha görmüş olduk. Bu değerli ekosistemi büyütmek ve yaygınlaştırmak adına önemli bir adım attığımıza inanıyoruz" dedi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

9 Nisan 2025

Tugay: Marble İzmir’e herkes sahip çıkmak zorunda


Türk doğal taş sektörünün bayramı Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı 30’uncu kez dünyayı İzmir'de buluşturmak için kapılarını açtı.

9-12 Nisan tarihlerinde Fuar İzmir’de sürecek Marble İzmir'in açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Türkiye'nin doğal taşlarının renk ve desenleriyle dünyada eşi benzerinin olmadığını belirterek “Ancak hak ettikleri değeri bulmuş değiller. Bu nedenle bu fuara herkes sahip çıkmak zorunda. İnşallah 50'ncisi, 100'üncüsü de yapılsın. Türkiye'de bu kadar değerli başka bir fuar olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Temelleri 1989 yılında Kültürpark'ta “İzmir Mermer Günleri 89” adıyla atılan, 1995 yılından bu yana ise fuar olarak düzenlenen İzmir'in gururu Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı 30’uncu kez kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Fuar İzmir'de düzenlenen Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı'nda, 150 bin metrekareyi aşan açık ve kapalı alanda binin üzerinde katılımcı yer alacak.

Dört gün boyunca Türkiye ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri ağırlayacak fuarın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ev sahipliğinde yapılan açılışına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Çekiç, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Denizli İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu, Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Tüm Mermer, Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, konsoloslar, birlik, oda, derneklerin başkanları ile temsilcileri, kaymakamlar, bürokratlar, yerli ve yabancı sektör profesyonelleri katıldı.

Tugay: Fuarın anlamı çok büyük

Marble İzmir'in sektörü, sektörün de Marble İzmir'i büyüttüğünü belirterek konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Sektör temsilcileri dışında değeri yeterince anlaşılamamış bir fuar bu. Oysa Türkiye'nin ihracatı için lokomotif sektörlerinden biri. Dışarıdaki insanlar burada ne kadar önemli bir organizasyon gerçekleştiğini tam fark edemiyorlar. Bizim Marble İzmir'i daha iyi tanıtmamız lazım. Dünyanın doğal taş kaynaklarının neredeyse üçte birine sahip bir ülke olarak Türkiye'nin çok daha fazla sahiplenmesi gereken, üretiminde, tasarım kısmında ve ihracatında çok daha fazla desteklemesi gereken bir sektör. Bu nedenlerle bu fuarın anlamı çok büyük” dedi.

“Kiminle iletişim kurmamız gerekiyorsa kuracağız”

İzmir'in ülkenin ticaret tarihinde önemli bir yeri olduğunu söyleyen Başkan Dr. Cemil Tugay, “Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İktisat Kongresi'ni yaparak ticaret anlamında özel görevler verdiği bir şehir. Daha sonra İzmir Enternasyonal Fuarı geliyor. O dönemden bu döneme Türkiye'nin ihracatta ve ticarette dışarıya açılan penceresi olarak görülen bir şehir. Biz bu rollerin gereğini yerine getirmek için şehir olarak tüm dinamiklerimizle çok daha fazla çalışmalıyız. Tüm fuarların çok daha başarılı geçmesi için Türkiye'de kiminle nasıl bir iletişim kurmamız gerekiyorsa onu da yapmalıyız” dedi.

“Çalışmamız, iş birliği yapmamız gerekiyor”

Oda, derneklere fuarlara destekleri için teşekkür eden Başkan Dr. Cemil Tugay, “Eğer sorunları birbirimizi anlayacak şekilde konuşabilirsek, her türlü siyasi çıkarın üzerine çıkarak birlik beraberlik içinde mücadele etmeyi başarabilirsek her şeyi çok daha iyiye götürebiliriz. Bu ülkenin, milletin daha iyi noktalara gelmesi için iş birliği yapmamız gerekiyor. Dünyada ve Türkiye'deki sıkıntılar ortadayken, en çok ihtiyacımız olan şey kendi ülkemizin menfaatini her şeyin üzerinde tutarak sektörleri temsil eden insanlara bütüncül bir bakışla destek olmaktır. Destek olacağız ki insanlarımız iş bulsun, bu ülkeye para girsin. Yatırım için yürekten çaba gösteren pek çok insan istedikleri desteği bir türlü göremiyor. Bir yerlerde hata yaptığımız çok açık. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok. Türkiye’nin refah içinde yaşayan insanların ülkesi olması lazım” şeklinde konuştu.

“5 milyar dolara çıkabilir”

Başkan Tugay, Türkiye'deki doğal taşların renkleri ve desenleriyle dünyada eşi benzeri olmadığını belirterek “Ancak hak ettikleri değeri bulmuş değiller. Birincisi pazarlamayı bilmiyoruz, ikincisi işlenmesiyle ilgili sorun var. Bu fuara herkes sahip çıkmak zorunda. İnşallah 50'ncisi 100'üncüsü de yapılsın. Türkiye'de bu kadar değerli başka bir fuar olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'nin doğal taş alanındaki 2 milyar dolarlık ihracatının 5 milyar dolara çıkmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki katma değerini de artırarak bu işin pazarlamasını da yapabilelim. Bunu başarabileceğimizi de inanıyorum” dedi.

Tancan: Önemli bir platform haline dönüştü

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Marble İzmir Fuarı’nın sadece Türkiye'den değil, dünyanın dört bir yanından sektör profesyonellerini bir araya getirerek doğal taş sektörünün geleceğine yön veren önemli bir platform haline dönüştüğünü belirtti. Tancan, “Sektörümüzün kalkınmasına, Türkiye ekonomisinin büyümesine ve global ticaretin gelişmesine katkı sağlayan bu önemli fuarın, katılımcılarımız için yeni iş birlikleri, güçlü ticari bağlantılar ve önemli fırsatlar yaratacağına olan inancımı da ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

 “Fuarımız ihracatın 30 kat artmasında itici güç”

İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, “30 yıl önce başlayan Marble İzmir, geldiğimiz noktada sadece ülkemizin değil, dünyanın en prestijli doğal taş fuarlarından biri haline geldi. Marble İzmir Fuarı'nın kentimize ekonomik katkı sağladığını hepimiz biliyoruz. Bugün bir arada olduğumuz Fuar İzmir, Türkiye fuarcılığı için önemli bir merkez” dedi. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, tüm katılımcılara başarılı ve yeni fırsatlarla dolu bir fuar süreci dilediğini belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Çekiç ise 30 yıldır mermer ve doğal taş sektörünün vitrine çıktığı, ülkemizin zengin kaynaklarının dünyayla buluştuğu en güçlü platformlardan olan Marble İzmir’in ticaretin, tasarımın, emeğin ve vizyonun buluşma noktası olduğunu söyledi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Sektörün dünyada önde gelen fuarlarından biri olarak Marble İzmir,  ülkemizi dünyaya da tanıtıyor. Marble İzmir'in ilk yılından bu yana Türkiye'nin doğal taş ihracatı 30 kat artmış, fuarımız itici gücü olmuştur” şeklinde konuştu.

“Burası Türk doğal taşının podyumu”

Denizli İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Denizli olarak 52 firmayla temsil ediliyoruz. Makine firmalarımız da var. Bu fuarı gerçekleştiren İZFAŞ'a, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'a teşekkür ediyorum” dedi.

Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Burası Türk doğal taşının podyumu. Bu güzel podyumda hep beraber ürünlerimizi sergiliyoruz. Bu bizim için çok önemli” şeklinde konuştu. Tüm Mermer, Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek ise “30. Marble İzmir Fuarı'mız hayırlı olsun diliyorum, bol kazançlı bereketli olsun” dedi.


 Mermer kaplı otomobil

Açılışın ardından Başkan Dr. Cemil Tugay beraberindeki heyetle fuar katılımcılarını ziyaret etti. Birbirinden renkli doğal taşların sergilendiği stantlarda firma yetkilileri ile görüştü. Fuara 30 yıldır katılan Alacakaya Mermer standındaki sadece Türkiye’de çıkan Elâzığ̆ Vişnesi mermeri ile kaplı otomobili de ziyaret eden Tugay, firma yetkilileri ile fotoğraf çekildi. Dünya markası olan fuarı sektör temsilcileri ve firmalarla birlikte çok daha başarılı hale getirmek için daha uzun yıllar çalışacaklarını söyledi. Bölgesel kalkınmaya önem vereceklerini ve Ege Bölgesi’ndeki tüm illerle çalışmalar yapacaklarını ifade eden Başkan Tugay, sektöre başarılı bir fuar diledi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

8 Nisan 2025

Hazır giyim ihracatında evdeki hesap çarşıya uymadı


İhracatın ve istihdamın lokomotifi moda endüstrisinde 2024 yılında ihracat hesapları, en büyük ihraç pazarı Avrupa’daki durgunluk ve Türk ekonomisinin içinden geçtiği yüksek enflasyon, düşük kur süreci nedeniyle tutmadı.

Türkiye’nin hazır giyim ihracatının 2024 yılında yüzde 7’lik kan kaybı yaşadığını ve 19,2 milyar dolardan 17,9 milyar dolara gerilediğini paylaşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektörler Konseyi Üyesi ve Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “2024, tüm dünyada yaşanan ekonomik daralma, bölgesel savaşlar ve Türkiye’deki yüksek enflasyon, kurun enflasyonla oranında artmaması, artan işçilik/hammadde fiyatları, iç pazarda daralma nedeniyle hazır giyim ihracatçıları açısından oldukça zor geçti. Sene başında yaptığımız tahminlerde toparlanmanın yılın son çeyreğinde olmasını bekliyorduk. Ancak ana pazarımız Avrupa’daki durgunluğun beklenenden uzun sürmesi sonucu toparlanma beklentilerimizi 2026 başına ertelemek durumunda kaldık. Açıkçası pandemi sonrası açılma dönemindeki siparişleri şu an arıyoruz. Sektör gerileme döneminde. Umarım önümüzdeki yıl beklentilerimizin 2027 yılına ertelendiğini konuşmak durumunda kalmayız” diye konuştu.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin, Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen 2024 yılı mali genel kurul toplantısında konuşan Sertbaş, EHKİB olarak geçen seneye göre ihracatlarını az da olsa artırdıklarını, dolar bazında yüzde 4 artışla 1 milyar 388 milyon dolar ihracat yaptıklarını paylaştı. Sertbaş şöyle devam etti: “Her ne kadar toplam ihracatımızı korumaya başarabilsek de artan maliyetlerimiz nedeniyle sektörde karlılık düştü.”

Son 1 yıllık dönemde toplam 4 yurt dışı fuar, 1 yurt içi fuar, 10 sektörel seminer,1 moda tasarım yarışması ve 1 ödül töreni gerçekleştirdikleri bilgisini veren Sertbaş, “Münih’te Tekstil pazarının sektörümüzün en tanınmış fuarlarından olan Munich Fabric Start fuarının “The Source” bölümüne 3-4 Eylül 2024’te 11 firma ile 21-22 Ocak 2025 tarihlerinde 10 firmamızla birlikte katılım sağladık. Fransa’nın Paris kentinde yılda iki kez düzenlenen hazır giyim sektörünün en prestijli fuarlarından olan Premiere Vision Fuarı'nın Manufacturing bölümüne 02-04 Temmuz 2024’te 23 firma ve 11-13 Şubat 2025’te 26 firmamızla birlikte katılım sağladık. Yurt içinde ise İzmir’de İZFAŞ tarafından organize edilen 9-11 Ekim 2024 tarihlerinde 7.kez düzenlenen Fashion Prime Tekstil, Hazır Giyim Tedarikçileri ve Teknolojileri fuarı Manufacturing bölümüne 33 firmamız katılım sağladık. 19-22 Kasım 2024 tarihlerinde 18. kez düzenlenen Türkiye’nin en büyük gelinlik, damatlık & abiye fuarı IF Wedding Fashion İzmir fuarında üyelerimizin katılımını teşvik ettik” dedi.

Tasarım yarışmasında bu sene temamız Küresel Göçebe olacak

Moda endüstrisine yetenekli genç tasarımcıları kazandırmak için 20 yıldır EİB Moda Tasarım Yarışması’nı düzenlediklerini hatırlatan EHKİB Başkanı Burak Sertbaş, EİB 18. Moda Tasarım yarışmasını 2024 yılında ANALOG temasıyla gerçekleştirdiklerini, 2025 yılı Mayıs ayında 19.sunu düzenleyecekleri yarışmanın temasının “Global Nomad/ Küresel Göçebe” olacağını kaydetti.

2025 yılında Rusya ve ABD pazarlarında büyümek istiyoruz

2025 yılında gerçekleştirecekleri projeler hakkında da bilgi veren Başkan Sertbaş, “İhracat kaybımızı telafi edebilmek adına yoğun bir dış pazar aktivitesi yapmayı hedefliyoruz. MFS the Source Fuarı’nın Eylül’de düzenlenecek ikinci edisyonunda yer almak için gerekli hazırlıklara başladık. Eylül ayında ikinci edisyonu gerçekleşecek olan PV Paris Manufacturing Fuarı’na EHKİB olarak Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapacağız. Geleneksel pazarlarımız dışında kalan bölgelere de açılarak pazarlarımızı çeşitlendirmek istiyoruz. Bu kapsamda Ekim ayında Rusya’ya, Kasım ayında ise ABD’ye yönelik sektörel ticaret heyeti gerçekleştirmek için gerekli çalışma ve temaslara başladık” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı gümrük vergilerinin sektörlerine olası etkileri hakkında da konuşan Sertbaş, şöyle devam etti: “ABD Başkanı Donald Trump tarafından Çin başta olmak üzere birçok ülkeye uygulanacak yeni ilave gümrük vergileri açıklandı. Türkiye, yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacak ülkeler arasında yer alıyor. ABD’nin ithalatta uygulayacağı yeni vergi oranları örme ve dokuma giyimde mevcut tedarikçileri önemli ölçüde etkileyecektir. Örme giyimde ABD’nin en çok ithalat yaptığı ilk 6 ülkeye yüksek ilave vergiler getirildi. Çin’e yüzde 54, Vietnam’a yüzde 46, Kamboçya’ya yüzde 49, Bangladeş’e yüzde 37, Hindistan’a yüzde 26 ve Endonezya’ya yüzde 32 ilave vergi konuldu. Tayland, Malezya, Pakistan ve Sri Lanka da yüksek vergiler ile karşılaştı. Bölgemizde yer alan ve ABD’ye gümrüksüz ihracat yapan Mısır’a yüzde 10 ve Ürdün’e ise yüzde 20 vergi getirildi. ABD pazarında rekabet ettiğimiz Uzak Doğu ülkelerinin ürünlerine standart oranın üzerinde ek vergi getirilmesi ülkemiz ürünlerinin fiyatlarını çok daha rekabetçi hale getireceği açık. Çin’in ABD pazarındaki payından bir miktar alabileceğimizi düşünüyorum. Ancak, Uzakdoğu ülkeleri bu sefer Avrupa pazarında bizimle daha çetin bir rekabete girecekler. Kısa vadede avantajlı görünsek de, uzun vadede nasıl bir tablo ortaya çıkacağını yaşayıp göreceğiz.”

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2025 yılı iş programı genel kurulda kabul edilirken, 2025 yılı bütçesi 62 milyon 850 bin TL olarak bağlandı.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

7 Nisan 2025

İzmir’den “dijital göçebelere” davet


İzmir iş dünyası, dünya genelinde sayıları 40 milyonu aşan dijital göçebeleri kente çekmek için kolları sıvadı.

Tayland’dan Portekiz’e, Arjantin’den Endonezya’ya kadar pek çok ülkenin ekonomisine ciddi katkılar sunan dijital göçebelerin rotalarına İzmir’in de eklenmesi için atılması gereken adımlar kentin paydaşları tarafından görüşüldü.

Turizmde yeni çağ

Turizmde Yeni Çağ: Dijital Göçebelik Bilgilendirme Toplantısı, İzmir Ticaret Odası ev sahipliğinde gerçekleşti. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş’in açılış konuşmasıyla başlayan toplantıya, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi temsilcileri katıldı.

Büyük markalar ofislerden, plazalardan çıktı

Hızla gelişen teknoloji ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin iş yapma biçimlerini kökünden değiştirdiğini belirten İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş, “Pandemi bittikten sonra pek çok büyük marka, büyük ofislerden, plazalardan çıkıp, kafe, sahil ve keyifli ortak çalışma alanlarında faaliyet göstermeye başladı. Evden çalışma sürecinde, çalışanların bir kısmı iklim olarak daha elverişli ülkelere gitmeyi tercih etti. Böylece, “dijital göçebelik” konsepti küresel ölçekte hızla yaygınlaştı” dedi.

Çalışma planı kılavuz olacak

Türkiye’de dijital göçebelik hareketinin, 2024 yılında uygulanmaya başlanan Dijital Göçebelik vizesi ile hızla büyüdüğüne dikkat çeken Özkardeş, “Özellikle İstanbul, Antalya, Bodrum gibi şehirler ön plana çıkarken, İzmir’in de potansiyeli oldukça dikkat çekiyor. Kentimizin, kültürel ve tarihi zenginlikleri, yaşam kalitesi ve geniş sosyal olanakları ile dijital göçebeler için yeni bir merkez olabileceği kanaatindeyiz. İzmir Ticaret Odası Başkanımız Mahmut Özgener ve yönetim kurulumuz yenilikçi bakış açısıyla dijital göçebelik konusunu çok önemsiyor. Bunun için, pek çok platformda da ifade ettiğimiz gibi “ortak akıl” ve  “kurumlar arası işbirliği” ile hareket etmek önem arz ediyor. Kentimizdeki tüm paydaşların katkılarıyla hazırlanacak bir çalışma planının hedefimize hızla ulaşmamız konusunda bizlere kılavuz olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Diğer sektörlerle bağlantısı konuşuldu

Toplantının İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Alp Avni Yelkenbiçer moderatörlüğünde gerçekleşen “İzmir’in Dijital Göçebe Merkezi Olma Yolundaki Adımları” başlıklı oturumunda, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeleri Adnan Bozbay ve Kıvanç Meriç, 48. Sigortacılık Grubu Meslek Komitesi Başkanı Zeynep Şebnem Korkut ile 43. Konaklama Grubu Meslek Komitesi Üyesi Gökçe Kesikciler Buğday panelist olarak yer aldı. Panelde dijital göçebelik kavramı ve sektörlerle bağlantısı konuşuldu. Bu çerçevede sektör temsilcileri, konunun İzmir özelinde geliştirilebilmesi için önerilerde bulundu.

Dijital göçebe vizesi hakkında bilgi verildi

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Pazarlama ve İletişim Şube Müdürü Ufuk Kafalı hali hazırda ülkemize geçerli olan dijital göçebe vizesiyle ilgili bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi. Sunumda, vizeye başvuran göçebelerin demografik özellikleri ile ilgili veriler yer aldı.

İzmir’in avantajları masaya yatırıldı

İzmir Ticaret Odası Etkinlikler, Fuarlar ve Turizm Müdürlüğü Turizm Hizmetleri Görevlisi Burçin Tekşal ise dijital göçebelerin tarihçesi ve 21. Yüzyıl ülke karşılaştırmaları ile konu hakkında farkındalık sunumu gerçekleştirdi. Dijital göçebelerin tercih ettiği şehirlere göre İzmir’in sahip olduğu avantajlar mercek altına alındı.

Toplantıda görüşülen öneriler:

İzmir’de Dijital Göçebe Köyü kurulması, dijital göçebelere özel festival düzenlenmesi

Dijital göçebelerin profesyonel gelişimlerini desteklemek için proje odaklı çalışmalar yapmak, seminerler ve atölye çalışmaları düzenlemek

Dijital göçebe olarak kentimizi tercih eden kişilerin kentimizde yerleşik üniversitelerle entegre çalışmalar yapması

Dijital göçebelere özel bir kart oluşturulması ve bu kart ile hem ulaşım hem de kültür sanat faaliyetlerinden faydalanma imkanı sunulması

Sosyal medya üzerinde İzmir’in tanıtımının yapılması

Dijital göçebelerin ağırlıklı olarak etkileşimde bulundukları ve network imkanı sunan fuarlarda İzmir kentinin destinasyon tanıtımının yapılması

Dijital Göçebelik nedir?

Teknoloji sayesinde uzaktan çalışma olanağına sahip bireylerin, istedikleri yerden çalışarak hayatlarını sürdürebilmeleri anlamına gelir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

4 Nisan 2025

Demir çelik sektöründen küresel sıkıntılara rağmen güçlü performans


Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, tüm zorluklara rağmen 2024 ihracat hedefini aşarak 2,35 milyar dolarlık ihracata ulaştı.

Yeni gümrük tarifeleri, küresel durgunluk ve yüksek maliyetlere rağmen sektör, 2025’te de 2,2 milyar dolarlık hedefle yoluna kararlılıkla devam ediyor.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin, 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısında konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, “Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği üyeleri olarak, zorlu bir yılı daha geride bıraktık. İhracat rakamlarımızda önceki yıla göre bir miktar düşüş yaşanmış olsa da ihracatçılarımızın yoğun çabasıyla 2024 yılı için belirlediğimiz 2,2 milyar USD ihracat hedefimizi tüm zorluklara rağmen geçmeyi başardık ve 2024 yılını 2 milyar 354 milyon USD olarak tamamladık. Ulaştığımız ihracat rakamı ile Genel Sekreterliğimiz çatısı altındaki Birlikler arasında yedi yıldır sürdürdüğümüz liderlik unvanını 2024 yılında da korumuş olduk” dedi.

Kur faiz enflasyon dengesi bizler için çok önemli

Başkan Ertan, “Temelde dünyadaki ekonomik durgunluk ve enflasyon problemi ile Çin’in iç piyasadaki talep düşüklüğü maalesef hem çelik ve demirdışı metaller sektörünü hem de ilgili tüm sektörleri olumsuz etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Girdi maliyetlerimizin bilhassa işçilik ve enerji maliyetlerimizn rakiplerimize kıyasla daha yüksek olması, artan küresel rekabet, Avrupa’da süregelen durgunluk, Çin gayrimenkul ve diğer sektörlerdeki durgunluğun henüz toparlanmamış olması da sektörümüzün önümüzdeki dönemde de önünde engel olmaya devam edecek faktörler arasında yer alıyor.  Rekabetçilikte hala zorlanmaktayız. Kur faiz enflasyon dengesi bizler için çok önemli ve iyi korunması gerekmektedir. Kurların enflasyona paralel olarak artması ihracatçılar için çok elzemdir.” diye konuştu.

Almanya’yı geçerek dünyanın 7. büyük üreticisi konumuna geçtik

Ülkemiz üretim ve ihracatının lokomotif sektörlerinden olan çelik sektörünün aynı zamanda tüm dünya için stratejik bir önem taşıdığını belirten Ertan sözlerine şöyle devam etti:

“Zira ülkemiz 2024 yılında sıvı çelik üretiminde dünyanın sekizinci, Avrupa’nın ise ikinci büyük çelik üreticisi konumunda yer aldı. Bu yıl ise Dünya’da yaşanan tüm ekonomik ve siyasi dalgalanmalara rağmen ilk üç aylık dönemde Almanya’yı geçerek dünyanın 7. ve Avrupa’nın 1. büyük üreticisi konumuna geldik. Avrupa’nın da birinci çelik üreticisiyiz. Malumunuz Dünya bir süredir korumacılık dalgasıyla karşı karşıya. Uzun yıllardır damping ve sübvansiyon önlemleri, kota uygulamaları ve yarattığı maliyetlerle boğuşurken ardından iklimsel etkisi kadar ekonomik etkisiyle de ön plana çıkan AB Yeşil Mutabakatı hayatımız girdi. Sevindiricidir ki 2026 yılında mali olarak uygulamaya girecek olan mutabakatın sadeleştirilmesi ve esnetilmesi yönünde Avrupa Komisyonu tarafından çalışmalar yapıldığına ilişkin açıklamalar yapılmakta ve bu durum ihracatçılarımızı bir nebze de olsa rahatlatmaktadır.”

%25’lik verginin tüm demir çelik ihracatı yapan ülkeleri kapsaması elimizi rahatlattı

2 Nisan günü ABD Başkanı’nın “Ekonomik Bağımsızlık Bildirgesi” adıyla açıkladığı yeni gümrük tarife planlarının piyasaları derinden etkilediğini söyleyen Başkan Ertan, “Türkiye, açıklanan minimum gümrük vergisi oranı olan %10’luk grupta yer alırken, tarifelerden en fazla etkilenen ülkelerin başında Çin, AB, Japonya, Vietnam, Güney Kore, Tayvan, Hindistan gelmektedir. Meksika ve Kanada için ise henüz bir uygulama açıklanmadığını görüyoruz. 2018 yılından beri Türk çelikçileri olarak ABD’ye yaptığımız ihracatlarda Section 232 kapsamında %25 gümrük vergisine tabiyiz. Bu %25’lik vergi Türkiye için konulan yüzde 10’luk vergiden ayrı görülmektedir. Bunun bize dolaylı bir etkisi olmayacak. Bu % 25’lik verginin tüm demir çelik ihracatı yapan ülkeleri kapsaması bizim elimizi biraz daha rahatlatmıştır ve diğer ülkelerle aynı seviyede vergiye tabi olmamız bizim rekabetçiliğimizi bu bağlamda biraz daha artırmış bulunmaktadır. Bunun emarelerini son bir ay içinde ABD’ye yaptığımız çelik satışlarında görmekteyiz” dedi. 

2025 yılı ihracat hedefimizi 2,2 milyar dolar olarak belirledik

Yalçın Ertan, “ABD’nin söz konusu gümrük tarife değişiklikleri önemli ticaret sapmalarına yol açabilecek olup, özellikle Türkiye ile Gümrük Birliği Anlaşması olan Avrupa Birliği ülkeleri ve Serbest Ticaret Anlaşması olan Güney Kore ve Malezya’dan tarifeye konu ürünlerde ihracatın Türkiye pazarına yönelmesi olasıdır. Olumsuz etkilerini görebiliriz, hazırlıklı olmamız lazım. Ancak Türk ihracatçıları bu değişken koşullara kısa sürede adapte olma kabiliyetine haizdir, buna göre tedbirlerimizi alacağız. Dünya ticareti son zamanlarda daha çok bölgesellik gösteriyor. ABD aktif ve canlı bir pazar. ABD’ye ihracat olanakları daha fazla olan ülkeler ABD’ye ihracatlarını artırabilecekler ama diğer ülkeler örneğin; Uzakdoğu ülkeleri kendi içinde bölgesel ticarete de ağırlık vereceklerdir. Biz burada AB ve Kuzey Afrika ve Güney Amerika gibi bölgelerde daha çok faaliyet göstereceğiz. Tüm bu gelişmeler ışığında, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak 2025 yılı ihracat hedefimizi 2,2 milyar dolar olarak belirledik. Güncel gelişmeler açısından değerlendirdiğimizde 2025 yılının da en az bir önceki yıl kadar zorlu geçmesini bekliyoruz. İhracat hedefimize ulaşmak ve ihracatçılarımızın bu sıkıntılı dönemleri atlatabilmesi için sektörümüzün ihtiyaçlarını belirlemek üzere üye firmalarımızla koordinasyon halinde çalışmalarımızı gerçekleştirmeye devam edeceğiz” dedi. 

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

2 Nisan 2025

Tijen Hasçilingir’in “Dirim” isimli kişisel resim sergisi açıldı


Türk Amerikan Derneği Tijen Hasçilingir’in “Dirim” isimli kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor.

3 Nisan Perşembe günü açılışı gerçekleştirilen sergiye çok sayıda sanatçı ve sanatsever katıldı.

Sanatçı Tijen Hasçilingir, “çalışmalarımı soyut ve dışavurumcu olarak tanımlıyorum” dedi.


Hasçilingir çalışmaları hakkında şu ifadelere yer verdi;

Bu dizelerle biraz da olsa anlatabildiğimi düşünüyorum, resim yaparken ki beni. Tam bir dışa vurumcuyum. Çevremde gözlemlediğim, yaşadığım, yaşanıldığını hissettiğim her şey, ruhuma değiyor adeta. Kentleşmelerdeki çarpıklıklar, doğadaki, bakış açılarındaki, beyinlerdeki bozuşmalar, yığışmalar, yozlaşmalar, baskılar isyanlara sürükleyebiliyor beni. İsyanlarımla mücadeleyi öğreniyorum sonra. İçime dönüp küskünleşebiliyorum bazen. Çığlıklar atıyorum sessizce kimi zaman. İşte resim bu duygularıma ses oluyor. Kaçmak isteyip kaçamamışlıklarımla yüzleşiyorum resimlerimde bazen. Ya da tam tersi, kaçak oluşlarıma yanıyorum zaman zaman. Mutluluğumun dili oluyor bazen de. Yaşadığım güzelliklerin, sorumlulukları yerine getirmişliklerden duyduğum hazların, hissedişlerimin, aydınlıklarımın dili oluyor. Dibe vurduğumu hissettiğim anlar yansıyor bazen de resimlerime. Yaşamın tezatlıklarına giriftlik oluyor kimi zaman da. Ve umut oluyor. Umut her zaman oluyor.


Tuvalimde her şey dillenir

Ben ruh halime göre önce renklerimi seçer, öyle başlarım çalışmaya. Seçtiğim o renklerle tuvallerimde doyasıya oynarım önce. Dilediğimce ve gönlümce. Koparım o an gerçek an’dan. Müzik illa ki eşlikçidir bu zamanlarıma. Kaptırırım kendimi, ruhum dans eder adeta. İçimde ne varsa bildiğim, bilmediğim dökerim ortaya. İyi-kötü, güzel-çirkin, uyumlu-uyumsuz… Her şey dillenir adeta tuvalimde. Sonra o günün hikayesini derlemeye başlarım ortaya çıkardığım resimde. Başlangıç, gelişme ve sonuç. Mantığım bu aşamada girer devreye ve o gün ki duygularımın hikayesi de o resmimde işte o zaman biter.

Sanatsız kalmayalım

Çalışmalarımı soyut ve dışavurumcu olarak tanımlıyorum. Bu çizgide figüratif çalışmalarım da oluyor, peyzaj da, natürmort da. “Kendilikçi” sınıfındanım derim, kendim için. Yani; bireysel duruşlarıyla “nev’i şahsına münhasırlar sınıfı”na dahil bir sınıfın içinde görüyorum kendimi. Amacım; bir nev’i Tanrı’yı dünyaya hediye etmek. Bu cümlem yanlış anlaşılmasın lütfen. Yani amacım; iyiyi, doğruyu, asıl olanı sözle değil de, işle hakikat haline koymak diyebilirim özet olarak. Milliyetçi düşünceden, insancıl yani bireysel düşünceye geçiş. Yeni insan, yeni bir dünya, yeni bir sosyal yapı, yeni bir gerçek, yeni bir anlayış ve iyiye, doğruya özlem diyebiliriz. Ruh, realitenin verdiği maddeleri, sanatçının duygu, irade ve yeteneğine uygun bir şekilde işleyen,  yeni idealler şeklinde yaratan faal bir kuvvettir. Sanatçı ise, eserini oluşturabilmek için önce hayatı ve toplumu arzu, irade ve idealine göre değiştirip, ruhun süzgecinden geçirmeli. Ardından ona kalanları işlemeye başlamalı. Hiçbir maske takmadan her türlü kötülüğü, rezilliği, çarpıklığı gözler önüne sermeli. Amaç dünyayı daha daha iyiye, doğruya, güzele yönlendirerek değiştirmek olmalıdır. Ben böyle düşünüyorum.


Hepimiz sorduk, sorguladık, düşündük, anladık. Sanatın ruhlara ne kadar iyi geldiğini sanırım çoğumuz biliyoruz. Bu nedenle de ”sanatsız kalmayalım !” diyerek sözlerimi bağlamak istiyorum. Bir şekilde ama illa ki sanatla iç içe olun lütfen! Sanatla uğraşmak isteyen çocuklar, gençler, yetişkinler, herkes için naçizane birkaç şey demek isterim. Entellektüellik çok önemli. Çok okusunlar, incelesinler, araştırsınlar, izleyip gözlemlesinler. Bir felsefeleri, bir duruşları olsun. Prensipleri olsun ve bu prensiplerden asla ödün vermesinler. İlla ki bir tarzları olsun. Her zaman özgünlüğü tercih etsinler. Çok çalışsınlar. Umut çok önemli asla unutmasınlar. Her yönden ve her zaman umudu elden bırakmasınlar.


Sergi Türk Amerikan Derneğinde 18 Nisan 2025 tarihine kadar ziyarete açık olacak.

                                                                                                                             

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT