Yıllık 160 milyar dolar gıda ithalatıyla dünyanın en büyük
gıda ithalatçısı olan ABD’de Türk gıda ürünlerinin daha fazla tercih edilmesini
amaçlayan Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 6 gıda ihracatçı birliğinin
katılımıyla, Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen “Turkish Tastes-TURQUALITY
Projesi”nde 2. Dönemin 1’inci Yılının sonuna doğru yaklaşılıyor.
Turkish Tastes markasına destek olan ABD’li şeflerin Türkiye
ziyaretleri devam ediyor. Şef Reimund Pitz, İzmir’de üretim alanlarına,
işletmeler ve restoranlara ziyaretler gerçekleştirdi.
EİB Gıda Birlik Başkanları ve Ege İhracatçı Birlikleri adına
projenin koordinasyonundan sorumlu olan ve Turkish Tastes Ambassador Ege
Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
Kazım Gürel ve Şef Reimund Pitz basın toplantısı düzenleyerek proje ile ilgili
son gelişmeleri kamuoyu ile paylaştı.
Ayrıca Şef Reimund Pitz, Kazım Gürel’e Chain des Rotisseur
Honor Society topluluğunun Türkiye Elçisi ödül nişanını takdim etti. ABD’li şef
Türk gıda firmalarının yetkilileriyle de ikili görüşmeler yaptı.
Turkish Tastes Turquality Projesi basın toplantısı Türkiye
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı
Sinan Kızıltan, EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru
Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Su
Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege
Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı
Muhammet Öztürk, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, Ege Mobilya Kağıt ve
Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin
Tarakçıoğlu, Ege İhracatçı Birlikleri adına projenin koordinasyonundan sorumlu
Turkish Tastes Ambassador Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları
Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, Turkish Tastes Turquality Projesi
Koordinatörü Ayhan Karabulut ve firma temsilcileri katılımıyla
gerçekleşti.
Türkiye’de
öğrendiklerimle ilgili ABD’de seminer vereceğim
Şef Reimund Pitz, “Turkish Tastes Turquality Projesi kısa
sürede çok başarılı oldu. ABD’de en fazla mücadele ettiğimiz konu akşam
yemeğinde vegan ve vejetaryen seçeneklerin az olması. Türkiye’de çeşitlilik o
kadar çok ki, hem de kişiye özgü çeşitlilik söz konusu. Bir vejetaryan
Türkiye’de hiç zorlanmaz. Türkiye’de beslenme son derece iyi ve dengeli,
bitkisel proteinleriniz var. Türkiye’de o kadar çok şey öğrendim ki burada
gördüğüm şeyler inanılmazdı. Başka ülkelerde mastercheflerle görüştüm ancak
burada gördüklerimden faydalanacağım ve Türkiye’de öğrendiklerimle ilgili
ABD’de seminer vereceğim. Baharatlarınız, zeytinyağlarınız inanılmaz. Aşçılar
hem geleneksel şekilde çalışıyor hem de teknoloji kullanıyorlar. Zeytinyağınız
muhteşem. Farklı bölgesel kıyılar var ve o kıyılara özgü yemekler var. ABD’de
farklı yarışmalar yapıyoruz ve ulusal şampiyonlar seçiliyor. Liselere yönelik
yarışma programı da var. ABD’de milyonlarca lise öğrencisi var. Sizin gibi
organizasyonlarda bu işin içinde yer alabilir. Amacımız Türk ürünlerini dünyaya
tanıtmak değil yeniden sunmak. Ege İhracatçı Birlikleri, Ege İhracatçı
Birlikleri adına projenin koordinasyonundan sorumlu Turkish Tastes Ambassador
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
Kazım Gürel ve Turkish Tastes Turquality Proje Koordinatörü Ayhan Karabulut’u
başarılarından dolayı çok tebrik ediyorum.” dedi.
Dört yıllık bir
tanıtım stratejisi oluşturduk
Ege İhracatçı Birlikleri adına projenin koordinasyonundan
sorumlu Turkish Tastes Ambassador Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, “EİB olarak, dünyanın
en önemli tüketici pazarı olan ABD’de, gıda ürünlerimizin tanıtımını sağlamak
amacıyla yürütmekte olduğumuz TURQUALITY projemiz kapsamında 2018’den itibaren
çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Markalaşma çalışmaları uzun vadeli,
detaylı ve amaçları net olarak belirlenen bir yol haritası üzerine inşa
edildiği taktirde başarılı sonuçlar verebilir. Bu doğrultuda çalışmalarımızın
ilk adımını esas olarak 2019 yılından itibaren bir yıl süren detaylı bir pazar
araştırması ile atmıştık. Nisan 2019’da ise bu pazar araştırması sonuçlarını
hem sizlerle hem üye firmalarımızla paylaşmıştık. Pazar araştırma çalışması kapsamında, ABD
pazarındaki durumumuzu; ihraç ürünlerimize yönelik ABD’deki güncel trendler,
gelecek döneme yönelik beklentileri, rekabet koşulları, ülke içerisinde
spesifik hedef kitleler ve potansiyeli en yüksek olan ürün gurupları gibi
kriterler doğrultusunda verilere ulaştık ve bu verileri analiz ettik. Analizler
doğrultusunda da iki temel öğeden oluşan dört yıllık bir tanıtım stratejisi
oluşturduk.” dedi.
Las Vegas
Üniversitesi müfredatında Türk Mutfağı ve Türk ürünleri
Kazım Gürel, “Projemizin temel hedefi ABD’de kalıcı bir
yaşayan mekanizma olarak “Turkish Tastes” Community oluşturmak olarak
belirlendi. Bu doğrultuda bir yandan sektöre öncülük eden profesyonelleri Türk
ürünleri hakkında bilgilendirerek farkındalık yaratırken bir yandan da kurumsal
işbirlikleri aracılığı ile uzun vadeli ortaklıklar kurduk. İlk olarak Dünyanın
bir numaralı Turizm ve Otelcilik okulu olan Las Vegas Üniversitesi müfredatına
Türk Mutfağı ve Türk ürünlerine yer verilmesi üzerine iş birliği başlattık.
Ardından Nevada Restoran Birliği ortaklık kurduk. Son olarak ulusalda
görünürlüğümüzü artırmak için ABD’de Executive Şef unvanını veren American
Culinary Federation ve Chain des Rotisseurs ile partnerlik anlaşması imzaladık.
Pandeminin ardından artan çeşitli faaliyetlerimiz ve işbirliklerimiz sayesinde
temel hedefi olan Turkish Tastes Community’nin temelleri oluşmakla kalmamış
ciddi bir mesafe kat etmiş olduk.” diye konuştu.
Güçlü bir markalaşma sürecine girmek için
çalışıyoruz
Gürel, “Artık yavaş yavaş yürüttüğümüz çalışmaların ABD’ye
olan ihracatımızın hem ihraç edilen ürün çeşitliliği hem de değer olarak
artmasına yönelik adımlar atmaya başladık. Bu kapsamda 12 üye firmamızı tabiri
caiz ise buz kırıcı olarak konumlandırarak projemize entegre etmiş
bulunuyoruz. Pazarda yaşadığımız en
önemli sorun maalesef farkındalıkla ilgili. Birçok firmamız hemen hemen tüm alt
sektörler bazında ABD’ye ihracat gerçekleştirmekte fakat gerek aracılar gerekse
son tüketiciler nezdinde tüketilen ürünlerin Türkiye’den geldiği maalesef
bilinmemektedir. Biz öncelikle bu farkındalık sorununu çözmek ardından güçlü
bir markalaşma sürecine girmek için çalışıyoruz. Seçilen firmalarımıza bu
doğrultuda büyük bir görev düşüyor.
Firmalarımızın katılımı ile yürüttüğümüz tanıtım faaliyetlerin etkisinin
sonuç almaya önemli katkılar sunacağına inanıyoruz.” dedi.
ABD’li öğrenciler
Türk ürünlerini daha kariyerlerinin başında öğrenmekle kalmayıp tariflerinde kullanmaya
başlayacak
Son dönemde başlattıkları iki önemli faaliyet hakkında bilgi
veren Kazım Gürel, “İlki büyük önem atfettiğimiz eğitim faaliyetleri ile
alakalı. UNLV işbirliği ile üniversite seviyesinde eğitim faaliyetlerine 2 yıl
önce başlamıştık; ancak bununla yetinmiyoruz. Şimdi partnerlerimizden Nevada
Restoran Birliğinin sektörün geleceğine katkıda bulunmak adına liselerle
başlattığı prostart programı kapsamında işbirliği yaparak aşçılık eğitimi veren
14 lisede de müfredata giriyoruz. Böylelikle programda yer alan öğrenciler
dünyanın en sağlıklı beslenme tarzı olan Akdeniz Usulü beslenmenin doğduğu
toprakların ürünlerini daha kariyerlerinin başında öğrenmekle kalmayıp
tariflerinde kullanmaya başlayacaklar. Bizim açımızdan da geleceğin
profesyonellerine kendimizi şimdiden tanıtma fırsatı elde ederek sadece kısa
dönemde değil uzun dönemde önemli bir kazanım elde etmiş olacağız. Burada
başarılı bir çalışma yürüttükten sonra amacımız tüm çalışmalarımızda olduğu
gibi ABD geneline yönelik genişlemeyi planlıyoruz. Tüm taraflar için hayırlı
olmasını diliyorum.” dedi.
ABD’de HoReCa
sektöründe Turkish Tastes Corner’leri oluşturuyoruz
Kazım Gürel, “İkinci konu ise aslında başlı başına ayrı bir
proje olabilecek bir çalışma. Bu çalışmada ticarileşme amaçlarımızla yakından
ilgili bir müjdemiz olacak. Pazarda yer alan ütün çeşitliliğimizi ve toplam
ihracatımızı artırmak için son tüketiciler nezdinde de farkındalığı artırmamız
büyük önem arz ediyor. Öyle bir faaliyet geliştirdik ki bir yandan son
tüketiciler nezdinde farkındalığı artırırken bir yandan da ürünlerimize olan
talebi artıracağız. ABD’de HoReCa sektöründe Turkish Tastes Corner’leri
oluşturuyoruz. Program kapsamında işbirliği geliştirdiğimiz, seçkin restoran,
cafe, country club ve catering şirketleri gibi son tüketiciye doğrudan hizmet
veren partnerlerimiz aracılığı ile menülerinde Turkish Tastes ürünleri ile
dünyanın tüm mutfaklarından menüler oluşturarak misafirlerine servis edecekler.
Böylelikle ürünlerimizle sadece Türk Mutfağının değil tüm dünya mutfaklarının
tariflerinin hazırlanabileceğini son tüketicilere deneyimleme fırsatı sunmuş
olacağız.” dedi.
Turkish Tastes
ailesini büyütüyoruz
Gürel, “Ayrıca söz konusu mekanlara ürün tedarik eden
distribütörlerin daha fazla Turkish Tastes ürünü talep etmeleri de sağlanacaktır.
Bu doğrultuda pilot çalışmamızı geçen hafta Las Vegas’ta Turkish Tastes
Community’nin ilk katılımcılarından olan bir şefimizin restoranında start
verdik. Çalışmayı her yönü ile oturttuktan sonra, ortaklarımızın da desteği ile
ABD geneline yayacağız. Bu çalışmayı başlı başına ayrı bir proje olarak
görüyoruz. Başta da belirttiğim gibi 2018 yılından itibaren bahsettiğim
hedefler doğrultusunda ABD’de çalışmalar yürütüyor ve Turkish Tastes ailesini
büyütüyoruz. Artık Community mizin taraflarına anlattıklarımızı işin kaynağında
göstermenin zamanı gelmişti. O nedenle topluluğumuzun parçası olan ve büyük
katkılar sunan 3 büyük ismi Türkiye’ye davet ederek, ürünlerimizin üretim
alanlarını, işletmelerimizi ve bu ürünlerle misafirlerini ağırlayan şef restoranlarımızı
işin kaynağında tanıtmak üzere Türkiye’ye davet ettik.” dedi.
ABD gıda sektörünün
en büyük firmalarının şefleri Türkiye’de
Kazım Gürel, “İlk olarak American Culinary Federation’a 2
dönem başkanlık eden ve ABD gıda
sektörünün 2’inci en büyük firması olan US Foods’ta Corportate şef olan Thomas
Macrina Eylül ayında ülkemizi ziyaret etti. Önümüzdeki hafta American Culinary
Federation Yönetim Kurulu üyesi ve Shamrock Foods Corporate şefi Greg
Matchett’ı ağırlayacağız. Bu hafta ise kariyeri özetlenemeyecek kadar uzun
başarılar ve unvanlarla dolu Şef Reimund Pitz’i ağırlamaktan onur duyuyoruz.
Şef yine American Culinary Federation’a 2 dönem başkanlık etmiş ve benim de
yeni üyesi olduğum Chain des Rotisseurs ABD Başkanıdır. Kendisine bugüne kadar verdiği
destek ve ziyareti ile onurlandırdığı için tekrar teşekkür ediyorum” diye
konuştu.
Çin, Japonya ve Güney
Kore’ye kısa vadede gıda ihracatımızın 1 milyar doları aşmasını bekliyoruz
EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege
Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Türkiye
dünyanın gıda deposu konumunda. Türkiye olarak kuru meyve, zeytin zeytinyağı,
su ürünleri, yaş meyve sebze, meyve sebze mamulleri, hububat bakliyat yağlı
tohumlar, odundışı orman ürünleri sektörlerinde güçlü oyuncuyuz. Gıda
sektörlerimizin ihracatlarını artırmak için yaptığımız büyük projelerden birisi
de hedef Pazar odaklı Ticaret Bakanlığımızın desteklediği TURQUALITY Projeleri.
Ege İhracatçı Birlikleri olarak ilk TURQUALITY Projemizi 5 gıda birliğimiz bir
araya gelmesiyle Japonya, Güney Kore ve Çin’e dönük geçtiğimiz süreçte
gerçekleştirdik. TURQUALITY Projemize başladığımızda Japonya’ya 148 milyon
dolar olan gıda ihracatımız 6 yılın sonunda 291 milyon dolara ulaştı.
Japonya’ya gıda ihracatımız bu süreçte yüzde 97 arttı. Çin’e gıda ihracatımız
112 milyon dolardan 302 milyon dolara ilerledi. Çin pazarında yüzde 170’lik
gelişme kaydettik. TURQUALITY Projemiz öncesinde; Güney Kore’ye gıda
ihracatımız 34 milyon dolar iken, bugün 126 milyon dolara ulaştık. Güney
Kore’ye ihracatımız yüzde 270 büyüdü. Bu üç ülkeye yaptığımız gıda ihracatı 294
milyon dolardan 720 milyon dolara ulaştı. TURQUALITY Projemiz öncesinde Çin,
Japonya ve Güney Kore’nin toplam gıda ihracatımızdan aldığı pay yüzde 1,5 iken,
projemiz sonrasında yüzde 2,2’ye çıktı. Yaptığımız tanıtım çalışmaları
sayesinde kısa vadede bu ülkelere gıda ihracatımızın 1 milyar doları aşmasını
bekliyoruz.” dedi.
Türk ihracatı için
tarihi bir gün
Mehmet Ali Işık, “Bugün burada tarihi bir gün yaşıyoruz. 6.
Yılına giren TURQUALITY Projemizde çok sayıda etkinliğe imza attık. Türkiye’nin
ABD’ye gıda ihracatının dört yılda 924 milyon dolardan 1 milyar 815 milyon
dolara yükselmesinde itici bir rol üstlenen TURQUALITY Projemizin, Ege
İhracatçı Birlikleri’nin 84 yıllık tarihinin en başarılı ve hedef odaklı
projelerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. Projemizin başarısı
uluslarararası da tescillendi American Culinary Federation (ACF) tarafından
‘Yılın Endüstri Partneri’ ödülüne layık görüldü. TURQUALITY projemizle Türk
mutfağının Amerika’da üniversitede ders olarak okutulmasını sağladık. Türk
mutfağına hâkim Amerikalı şefleri sektöre kazandırıyoruz. Bu projemizdeki bir
diğer hedefimiz ve söylemimiz, “Hangi yemeği yaparsanız yapın, Türk
lezzetleriyle yapın” ” dedi.
Mehmet Ali Işık, “Kuru meyve sektörü tamamına yakını yerli
girdilere dayalı ilk ihracatçı sektörlerimizden biri olup, 2022 yılı itibariyle
498 bin ton ihracat karşılığında, 1,6 milyar dolar gelir elde edilmiştir. 2012
yılında ABD’ye ihracatımız 71 milyon dolar iken 2022 yılında 126 milyon dolara
ulaşılmıştır. Sektörümüzün başlıca ürünleri Kuru Üzüm, Kuru İncir ve Kuru
Kayısı olup, ülkemiz bu ürünlerin üretim ve ihracatında dünya lideridir. Kuru
İncir ve Kuru Kayısı ihracatımızda ABD ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’nin
ABD’ye kuru incir ihracatın 10 yıl önce 11 milyon dolar seviyelerindeyken; 2022
yılında Türkiye genelinde ABD’ye 12.675 ton kuru incir ihraç edilip
karşılığında 30 milyon 758 bin dolar gelir elde edilmiştir. Bunun 11.607 tonu
EİB tarafından gerçekleştirilmiş, yaklaşık 32 milyon dolar gelir elde
edilmiştir. Türkiye geneli ABD’ye kuru kayısı ihracatı miktarda 12.351 ton,
değerde 70 milyon 781 bin dolar olurken, EİB ihracatı miktarda 4.287 ton,
değerde ise yaklaşık 24 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.” Diye bilgi verdi.
Birliğimizden ABD’ye
yapılan ihracatın %29 hububattan mamullerden
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Türkiye genelinde hububat
bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe ABD’ye 2022 yılında bir önceki
seneye göre %28 artışla 708 milyon dolar ihracat yapılmıştır. ABD’ye yapılan
ihracatta en önemli ürün grupları şekercilik, değirmencilik ve bitkisel yağlar
olup bu üç grup toplam ihracatın %52’sine tekabül etmektedir. Bununla birlikte,
ABD pazarında yağlı tohumlar ve gıda müstahzarları ürün grubu ihracatında
dikkat çekici artış yaşanmaktadır. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve
Mamuller İhracatçıları Birliği olarak ABD pazarına 2022 yılında bir önceki
seneye göre %10 artışla 23 milyon dolar ihracat yapılmıştır. Birliğimizden
ABD’ye yapılan ihracatın %29 hububattan mamullerdendir. Bu ürün grubunda en çok
ihraç edilen ürünler gofret ve yaprak sarmadır. ABD ihracatında gıda
müstahzarları, baharatlar ve bitkisel yağlar diğer en önemli ihraç ürün
gruplarıdır.” dedi.
Türkiye’nin ABD’ye
gıda ihracatı 2018 yılında 924 milyon dolar iken, 2022 yılı sonunda 1 milyar
815 milyon dolara yükseldi
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği
Başkanı Bedri Girit, “Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatının 2018 yılında 924
milyon dolar iken, 2022 yılı sonunda 1 milyar 815 milyon dolara yükseldi. Türk
su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak 2022 yılında ABD’ye
ihracatımızı yüzde 48’lik artışla 71 milyon dolardan 105 milyon dolara taşıdık.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak bu ihracatın
63 milyon dolarlık büyük dilimini yaparak Türkiye’nin ABD’ye yaptığı su
ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının yüzde 60’ını tek başımıza
gerçekleştirdik. Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak ABD’ye
ihracatımızı orta vadede 250 milyon dolara çıkarmak istiyoruz. İhraç ettiğimiz
ürünlerde balık 56 milyon dolarla açık ara önde yer alırken, tabii bal
ihracatımız 18, 2 milyon dolar, süt ürünleri ihracatımız 11 milyon dolar ve
yumurta ihracatımız 5 milyon dolar seviyesinde.” dedi.
Odun dışı orman
ürünlerinde hem Ege Bölgesi hem de Türkiye genelinde ABD 1’inci Sırada
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, “Odun dışı orman
ürünlerine baktığımızda, dünyayı domine eden kekik, defne yaprağı, ada çayı
gibi ürünlerimizin hem ege hem Türkiye geneli ihracatında ABD 1. sırada gelerek
en önemli pazarımızı oluşturuyor. Bu
ürünler çok uzun zamandır topraklarımızda yetişen, ülkemizin sembolü haline
gelmiş miras ürünlerimizdendir. ABD’de 2023 değerlerine bakıldığında Türkiye’nin
%25 ile 1. Sırada olduğunu görüyoruz. Ege Bölgesinden en fazla ihracatı
gerçekleştirilen kekik ve defne özelinde baktığımızda ise son 1 yılda bu ürün
gruplarında ABD’ye 14,3 Milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini, bunun da
%88ine tekabül eden 12,5 Milyon dolarlık kısmının Ege Bölgesi’nden
gerçekleştiğini görüyoruz.” dedi.
Editöre not;
Türk meyve sebze mamulleri sektörü olarak 2022 yılında
ABD’ye ihracatımızı yüzde 27'lik artışla 270 milyon dolardan 343 milyon dolara
çıkardık. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak toplam ihracatın 175
milyon dolarlık kısmını gerçekleştirerek, Türkiye’nin ABD’ye yaptığı meyve
sebze mamulleri ihracatının yarısını tek başımıza başardık. İhraç ettiğimiz
ürünlerde elma suyu 43 milyon dolarla birinci sırada yer alırken, bunu 22
milyon ile biber turşusu, 21 milyon ile kuru domates ve 14 milyon dolar ile
kiraz reçeli izlemiştir.
2022-2023 sofralık zeytin ihracatı sezonu, 30 Eylül 2022
itibarıyla tamamlanmış, ihracatımız geçtiğimiz sezona göre miktar bazında yüzde
8 azalarak 100 bin ton, tutar bazında ise yüzde 7’lik artışla 184 milyon dolar
olarak gerçekleşmiştir.2022-2023 sezonunda siyah zeytin ihracatımız geçen
sezona göre yüzde 5’lik azalışla 75 bin ton olarak gerçekleşmiş, tutar bazında
ise yüzde 11 yükselişle 137 milyon dolar düzeyine ulaşmıştır. Yeşil zeytin
ihracatımız ise geçen sezona göre miktar bazında yüzde 17 azalarak 25 bin ton,
tutar bazında ise yüzde 3 azalarak 46 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.
Bu dönemde zeytinyağı ihracatımız ise tarihi bir rekor kırarak, miktarda yüzde 183
artışla 52 bin tondan 147 bin tona, tutarda ise
yüzde 293 artışla 178 milyon dolardan 701 milyon dolara
yükselmiştir. Ortalama zeytinyağı
kilogram ihraç fiyatımız da 3,43 dolardan 4,76 dolara yükselmiştir. Prina yağı
ihracatımız ise, miktarda yüzde 34 artış ile 11 bin tona, tutarda yüzde 168'lik
artışla 35 milyon dolara ulaşmıştır. Sektörümüzün toplam ihracatı, Eylül ayı
sonu itibariyle yüzde 147 artarak 373 milyon dolardan 922 milyon dolara
yükselmiştir. Bu dönemde, ABD’ye olan
zeytin ve zeytinyağı ihracatımız geçtiğimiz sezona oranla miktar bazında %68
artışla 49 bin tona, tutar bazında ise %147 artışla 213 milyon dolara
ulaşmıştır. Zeytin ve Zeytinyağı ihracatımızda ABD %23 pay ile 2. Sırada yer
almakta olup, 191 milyon dolar zeytinyağı , 11 milyon dolar sofralık zeytin ve
10 milyon dolar prina yağı ihraç edilmiştir.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT