Dağcılık Federasyonu adayı Ertuğrul Tugay’dan delegelere önemli açıklamalar

Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun 12 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşecek olan 6. Olağan 8. Mali Genel Kurulu’nda federasyon Başkanlığı için “zirvelerin birikimi, temsilde adalet” mottosu ile Ertuğrul Tugay aday oldu.

Ertuğrul Tugay projelerini şu sözlerle anlattı:

Sayın delegasyon öncelikle kendimi sizlere anlatarak başlayıp; seçildiğimde ki seçileceğim ve Dağcılık camiamıza yönetim kurulu ile yapacaklarımı sizlere projelerimizle sunmak istiyorum.

Dağcılığa 1987 yılında,  İzmir Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü’ne (İDADIK) üye olarak başladım. 1996- 2000 yıllarında kulüp başkanlığı yaptım. 2001 yılında Türkiye Dağcılık Federasyonu kurullarına seçildim. 2012 yılına kadar yönetim kurulu üyeliği, 2016-2024 yılları arasında ise As başkanlık görevini yürüttüm. Türkiye’de Dağcılık Federasyonu’nun Dağcılık branşında verdiği tüm eğitimleri tamamlayarak birinci kademe antrenör unvanına sahip oldum. Ülkemizde Dağcılık anlamında önem arz eden dağlara yaz ve kış koşullarında tırmanışlar yaptım. Yurt dışında İran, Gürcistan, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan ve Çin’de yüksek irtifa tırmanışlarını gerçekleştirdim. Memuriyet hayatıma 1990 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün açmış olduğu sınavı kazanarak, Adıyaman Köy Hizmetleri il Müdürlüğü’nde başladım. Daha sonra İzmir Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’nde şube müdürlüğü, İzmir il Özel idaresinde şube müdürlüğü ve daire Başkanlığı, akabinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Daire Başkanlığı ve Genel Sekreter Yardımcılığı gibi önemli idari kadrolarda görev yaptım. 13 Eylül 2024 tarihinden itibaren de İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Başkanlığı’nı yürütüyorum. Görüldüğü üzere uzun yıllar Dağcılık sporu içerisinde hem sporcu hem yönetici olarak görev aldım. Aynı şekilde ülkemizin önemli kurumlarında gerek uygulayıcı gerekse yönetici olarak önemli görevler yürüttüm. Mottomuzdaki zirvelerin birikimi tam da buna karşılık geliyor. Her iki yolda edindiğim tüm deneyimler ve kazandığım yöneticilik birikimi ışığında yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla birlikte federasyonumuzu yeni bir anlayış ile yönetmeye talibiz. Kamusal anlayış ile federasyonumuzun kurumsallaşmasını artıracak, kutuplaşmalardan uzak, ip arkadaşlığının ve paylaşım ruhunun daha etkin olacağı, katılmaktan ve görev almaktan heyecan duyulacak, oy uğruna değil dağcılığın yaygınlaşması ve nitelik kazanması için emek verecek kulüplere destek olacak yönetim anlayışıyla ve genel kurul sürecinde federasyonumuz için iyi ve doğru olanların tartışılacağı, demokratik bir seçim sürecinin yaşanması için adayız.

Dağcılık sporu yaşam tarzımın şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Zorlu koşullarda mücadele etmeme, kendi sınırlarımı tanımama ve kriz dönemlerinde hızlı ve pratik kararlar verebilmeme ve dahası eşsiz coğrafyası ile Dağcılık sporuna sayısız fırsatlar sunan güzel ülkemizin dört bir yanında dostluklar edinmeme yol açtı. Bize tüm bu güzellikleri sunan ve değerler kazandıran dağcılığımıza ve federasyonumuza gönül borcumuzu yerine getirmek için adayız. 13 Ekim’den sonra dağcılığımızın yaygınlaşması, gelişmesi ve nitelik kazanması için şu projeleri gerçekleştireceğiz.

PROJELERİMİZ

1. Genç dağcıları yüksek irtifa ile buluşturacağız. Her yıl federasyon eğitimlerini tamamlayan 30 yaş altı genç sporcular arasından seçilecek bir ekibi yüksek irtifa tırmanış programına alarak yurtdışında bulunan zirvelere tırmanış yapmalarını sağlayacağız.

2. Dijital eğitim arşivi oluşturacağız. Federasyonumuzun eğitim süreçlerinde müfredat birliğinin sağlanması için konu ve branş bazlı eğitim materyalleri hazırlayarak ilgililere ücretsiz sunacağız.

3. Spor Bakanlığı Spor Bilgi Sistemi (SBS) ile Dağcılık Yönetim Sistemini (DYS) senkronize ederek verilerin SBS‘den otomatik çekilmesini sağlayacağız ve kulüplerimizdeki sporcu hareketleri, yönetimsel değişiklikler ve benzeri bilgilerin otomatik güncellenmesini gerçekleştireceğiz.

4. Emeğe saygı, başarıyı takdir ödülleri vereceğiz. Ulusal ve uluslararası düzeyde yapmış oldukları faaliyetlerle Dağcılık sporunun tanıtımına, sporun gelişimine ve marka değerinin artırılmasına yönelik çalışmalarından dolayı ilgili kulüp ve sporculara başarı ödülleri vereceğiz.

5. TDF Mümtaz Çankaya Dağcılık eğitim merkezi ve Dağ evini modernize edeceğiz. Dağ evini günün koşullarına uygun teknik altyapı ile donatarak dağcı dostu ve dağcı odaklı altyapı imkanlarıyla dağlara gönül vermiş doğa severlerin hizmetine sunacağız.

6. Sporcu Antrenör, Mesleki Eğitim ve Gelişim projesini (SAMEG) hayata geçireceğiz. Proje ile federasyonumuz bünyesinde sunulan eğitimler için kaynak sorunu çözülecek. e-içerik sayesinde eğitimin zamandan ve mekândan bağımsız olarak ülke geneline yaygınlaştırılması ve eğitimde fırsat eşitliğine katkı sağlayacak, eğitim videolarının farklı dillerde altyazı ile yayınlanması sayesinde dağcılığımızın ve ülkemizin tanıtımına yardımcı olacak, e-içerikler ile sözel, görsel, işitsel ve bireysel öğrenme gibi farklı öğrenme becerileri içinde imkanlar sunacağız.

7. Performans ölçümüne dayalı sporcu takip sistemini kuracağız. Bu sistem sayesinde milli takım belirleme süreçlerinde sporcuların fiziki performansları takip edilecek, zayıf yönlerinin gelişimine yönelik kamp ve antrenman programları hazırlanacak.

8. Sporu tabana yaymaya devam edeceğiz. Kulüplerimizi dağcılık branşındaki tüm aşamalarda eğitimler vermekle yetkilendireceğiz. Ayrıca Spor Tırmanış ve Dağ Kayağı branşlarında da eğitimler konusunda kademeli olarak kulüplerin yetkilendirilmesi için çalışacağız.

9. Genç kuşakların dağcılık sporuna erişimlerini arttıracağız. Federasyonumuzun eğitimlerine katılan 23 yaş altı sporcuların yol ücretleri federasyon tarafından karşılanacak.

10. Olimpik altyapıyı geliştireceğiz. Olimpik branşlarımızın yaygınlaşma potansiyeli olan illerde Bakanlığımız ve yerel yönetimler ile yoğun temaslar sağlayarak Spor Tırmanış branşına yönelik yeni duvarların yapılmasını, Dağ Kayağına yönelik dağ kayağı simülatörlerinin kurulmasını sağlayacağız. Spor Tırmanış ve Dağ Kayağı branşlarında milli takım süreçlerine ilişkin kamp eğitim merkezlerinin kurulması için çalışacağız.

11. Eğitim ve uygulamalar çalıştayları yapacağız. Federasyonumuzun ilgili paydaşlarının katılımıyla, eğitim süreçlerinde tartışılan konular ile diğer program ve uygulamalara yönelik görüşlerin yüz yüze paylaşılması fırsatını yaratarak, eğitimlerimiz ve programlarımızda dil ve uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik çalıştaylar düzenleyeceğiz.

12. Kanyoning, Buz Tırmanışı ve Yüksek Dağ Koşuşu branşlarının yaygınlaşmasını sağlayacağız. Bu yeni branşlarımızda eğitim ve seminerlerin yanı sıra düzenli olarak branşlara yönelik faaliyetler de programlarımızda yer alacak.

13. Kültür rotaları ve tarihi yollara yönelik faaliyetlere programlarınızda yer vereceğiz. Dönüşümlü olarak ülkemizde yaygınlaşan kültür yollarına ve Anadolu’nun bağımsızlık yolunda kat edilen tarihi yollardaki ruhu yaşamak ve şehitlerimizi anmak adına gerçekleştirilen faaliyetlere yıllık programlarımızda yer vereceğiz.

14. Olimpik branşlarımızda uluslararası deneyimi artırmak için çalışacağız. Olimpik branşlarda gerek sporcularımızın yarışmalardaki başarılarının artırılmasına gerekse antrenörlerimizin deneyim ve kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik yabancı antrenör hizmeti alacağız.

15. Yıllık programlarımızda Dağcılık branşına ilişkin zirve tırmanışlarının sayısını artıracağız. Programlarımızda yer alanlara ek olarak Erinç (Suppa Durek 4.111 m) ve Kisara (3.920 m) gibi zirvelere tırmanışların yapılmasını sağlayacağız.

16. Federasyonumuzun tüm organları ile istişareler gerçekleştireceğiz. Kulüpler, il temsilcilikleri ve alt kurullar ile düzenli istişare toplantıları yaparak ortak akıl ile alınacak kararları yine ortak sorumluluklar temelinde hayata geçireceğiz.

17. Bölgesel Arama-Kurtarma ekiplerine destek sağlayacağız. İlgili kamu kurum-kuruluşları ve yerel yönetimlerle işbirlikleri kurularak, bölgesel arama-kurtarma ekip sayısı artırılacak, daha önce kurulmuş ve kurulacak yeni ekiplerin eğitim ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayacağız. Sporun iyileştirici yanını bilerek, birleştirici gücüne inanarak ve dağcılığımızın paylaşımcı ruhuna güvenerek yönetime talip olduk. Camiamızı temsil eden kıymetli delegelerin onayı ve genel kurulun kararıyla bu görevin bize verilmesi halinde, iyileşerek iyi şeyler yapacağız, birleşerek federasyonumuzun kurumsallaşma sürecinde güçlü temelleri oluşturacağız ve dağcılığın bize kazandırdığı ip arkadaşlığı ve paylaşım anlayışının güzelliği ile de dağların-doğanın tadını hep birlikte yaşamak için çalışacağız.

Camiamıza hayırlı olsun.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

Buika İzmir'de Hayranlarıyla Buluştu

İspanyol şarkıcı Buika, 28 Eylül Cumartesi gecesi İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda turnesinin son konserini vererek Türkiye'ye övgülerde bulundu.

Başarılı sanatçı konser sırasında seyircilerle sohbet etti ve yorumladığı şarkıların hikayelerini anlattı.

Grammy ödüllü İspanyol sanatçı Buika, Türkiye turnesi İzmir Kültürpark Açık Hava Sahnesi'nde muhteşem bir konser vererek hayranlarına unutulmaz bir gece sundu.

Gösterisine başlayan Buika, ilk şarkısının ardından "Seni seviyorum İzmir" diyerek İzmirli müzikseverlere içten bir selam gönderdi.

Konser sırasında Türkiye'de olmaktan duyduğu mutluluğu paylaşan Buika, "Turnemizin son konseri. Yaklaşık 10 gündür Türkiye'deyiz. Çok harika bir ülke. İstanbul, Antalya, Bursa, Ankara'da konserler yaptık. Buraya taşınmak istiyorum" şeklinde konuştu.

Sevilen şarkılarını seslendirdi

Buika, dinleyicilerine daha sonra "No Habra Nadie En El Mundo", "La falsa moneda" ve "Mi nina Lola" gibi hit parçalarını seslendirdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Interfresh Eurasia Fuar’ı Dünyanın Tarım Ambarına Güç Katacak

Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatında milli proje olarak gösterilen Meyve, Sebze, Gıda, Gıda Ürünleri, Gıda Teknolojileri Ambalaj, Tarım Teknolojileri, Depolama ve Lojistik Fuarı Interrfesh Eurasia, Fuar İzmir’de törenle açıldı.

55 ülkeden alım heyeti ile Avrupa’dan 30’dan fazla zincir market temsilcilerinin katıldığı fuarda Türk tarım ürünlerinin yaş, kuru, dondurulmuş ve konserve ürünleri sergilendi.

İzmir Valisi Süleyman Elban, çiftçinin sürdürülebilir ve planlı üretim yapması gerektiğinin önemine vurgu yaptı.

Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Türkiye tarım sektörünün 68,5 milyar dolarlık tarımsal hasıla, genç nüfusu, yetişmiş insan kaynağı, üretim teknolojilerine adaptasyon kabiliyeti ve uygulanan etkin politikalar sayesinde küresel tarım ticaretinin önde gelen aktörleri arasında yer aldığını belirtti.

Ülkemiz Çin ve Hindistan’ın ardından 3’üncü sırada

Tarım ve gıda ürünleri ihracatının 2023 yılında Cumhuriyet tarihinde bir rekora imza atarak 31 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Ağar, şunları kaydetti:

‘’Ülkemiz bugün, yaş meyve sebzeden, işlenmiş tarım ürünlerine kadar hemen hemen her türlü tarımsal ürünün üretildiği ve işlenerek dünya pazarlarına satıldığı bölgesinin en güçlü tarım üreticisi ve ihracatçısı ülkesi konumundadır. Bugün 59,2 milyon tonluk yaş meyve ve sebze üretimi, ülkemizi dünya yaş meyve sebze üretiminde Çin ve Hindistan’ın ardından 3’üncü sıraya yerleştiriyor. 2023 yılında ülkemiz meyve üretim miktarı bir önceki yıla göre yüzde 2,3 artarak 27,4 milyon ton, sebze üretim miktarı ise yüzde 0,6 artarak 31,8 milyon ton olarak gerçekleşti.’’

Yaş meyve ve sebze ürünleri ihracatının ise tarım ürünleri ihracatının yüzde 10’undan fazlasına tekabül ederek yaklaşık 3,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu anlatan Ağar, ‘’Dünyada 120'den fazla noktaya ulaşan yaş meyve sebze ihracatımızda başı çeken ilk beş ülke ise Rusya Federasyonu, Almanya, Romanya, Irak ve Ukrayna. 2023 yılında 2,4 milyar dolarlık meyve ve sebze mamulleri ihracatı gerçekleştiren ülkemizin bu alandaki en önemli pazarları ABD, Almanya ve Birleşik Krallık’’ dedi.

2024 yılında 818 yurtdışı fuar ve 60 yurt içi fuar Bakanlığımızca destekleniyor

Bakanlık olarak ulusal ve uluslararası fuarlara destek olduklarını anlatan Ağar, sözlerini şöyle tamamladı:

‘’2024 yılında 818 yurtdışı fuar ve 60 yurt içi fuar Bakanlığımızca destekleniyor. Ülkemiz, yılda 127 uluslararası fuarın düzenlendiği ve yılda yaklaşık 845 bin yabancı ziyaretçinin ağırlandığı uluslararası fuarcılığın başarılı bir temsilcisi konumundadır. 2023 yılında mal ve hizmet ihracatçılarıma sunduğumuz 9,2 milyar TL’lik desteği 2024 yılında 16,2 milyar TL’ye yükselttik. 2024’de firmalarımıza 13,8 milyar TL tutarında ihracat desteği sağlamış bulunuyoruz.’’

Yaş meyve sebze ihracatı 3,5 milyar dolara ulaştı

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak Interfresh Eurasia fuarının şu ana kadar zor olanı başardığını ve her yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısını artırarak yaş meyve sebze sektöründe uluslararası bir fuar haline geldiğini söyledi.

‘’Bu sene ülkemizde sektörümüzün tek fuarını güzel İzmir’imize kazandırdık. Bu güzel fuara ev sahipliği yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ülkemiz bugün 58 milyon ton sebze meyve üretimi, modern tesislerde işlenerek mamul haline gelen gıda ürünleri ile tarım sektöründe tam bir cazibe merkezi durumundadır. İzmir de hem taze meyve sebze meyve hem de işlenmiş ürünlerde bu cazibe merkezinin kalbi.’’

Türkiye’nin 2023 yılı yaş meyve sebze ihracatının 3,5 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Uçak, şöyle konuştu:

‘’Meyve Sebze Mamulleri de eklenince toplam 6 milyar dolar ihracattan söz ediyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri olarak bu 6 milyar dolarlık ihracatın yüzde 23’ünü kayıt altına alıyoruz. Bu da fuarın Ege Bölgesi’ne taşınmasının yerinde bir karar olduğunu gösteriyor. Interfresh fuarına 2023 yılında 44 ülkeden 12.700 ziyaretçi geldi. Bu sene bu sayıyı 20 bine çıkarmak istiyoruz. Firmalar hem tanıtım yaparak hem de alım heyeti programı ile birçok yeni müşteriye ulaşma fırsatı yakalayacak. Fuarda bu sene meyve sebzenin 4 halinin ziyaretçilerle buluşması da önemli bir gelişme. Tazesinden konservesine, dondurulmuşundan kurusuna kadar tüm meyve ve sebzelerle ilgili alıcıların ve satıcıların bir araya geldiği bir platform olması ülkemizin çeşitliliğini gösterebilmek adına güzel bir fırsat.’’

Fuarı düzenleyen Antexpo A.Ş Genel Müdürü Murat Özer de fuarı destekleyenlere teşekkür ederek, plaket verdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

İzmir Ticaret Borsası Eylül Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleşti

İzmir Ticaret Borsası Eylül Ayı Meclis Toplantısı İzmir’in kadın belediye başkanlarının katılımıyla İZQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşti.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Eylül ayı olağan meclis toplantısı İzQ İnovasyon Merkezi’nde, Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde gerçekleştirildi.

Toplantıya, İzmir’in Kadın Belediye Başkanları; Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız İşçimenler Ünsal, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı katıldı.

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer ve İzmir’in kadın belediye başkanlarının katıldığı toplantıda açılış konuşmalarının ardından ilk olarak Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı söz aldı.

Fıçı yaptığı konuşmada, 151 yıllık belediye geçmişi olan Foça’da ilk kadın başkan olmanın gururunu yaşadığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü;

Foça tarım, hayvancılık ve minimal düzeyde turizm ile geçiniyor. Turizm gelişmekte olan ve yatırım gereken potansiyele sahip. Balıkçılık orta düzeyde ama en önemlisi hayvancılık sektörü. Foça ve Menemen Ovası’nın çok verimli topraklara sahip ve yakın geçmişte yıl içerisinde üç mahsul alındı. Bugün ise birinci sınıf tarım arazileri inşaat alanına çevriliyor ve hobi bahçeleri boyut değiştirerek kooperatifleşme ortaklık payı vermek suretiyle yapılıyor. Kooperatifleşmenin birinci sınıf tarım arazinin bölünmesinin önüne geçilecek uygulamaların başlaması çok önemli bir şey çünkü böyle giderse yakın süreçte tarım yapılabilecek alan kalmayacak. Biz kuraklığı ülke olarak çok ciddi boyutlarda yaşıyoruz. Vahşi sulamanın önüne geçerek, susuz tarıma da yönelmemiz gerekiyor, dedi.

İzmir’in kadın belediye başkanlarının katıldığı Mecliste Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay yaptığı konuşmada, Karabağlar’ın küçük bir Türkiye gibi olduğunu dile getirdi.

“Karabağlar küçük bir Türkiye. Türkiye’deki problemleri ekonomideki işgücündeki tarımdaki yaşadığımız sorunların hepsinin İzmir’deki en çok payını alan yer Karabağlar. Yine güç kavgaları içinde kaybedilen bir savaşla iktidar olabilmek için Konak’tan daha büyük bir ilçe olarak bölünmüş, sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışıyla çalışıyoruz. Yaşlı yoksulluğu, genç işsizliği çok fazla, okuma yazma bilmeyen oranı Türkiye’nin üstünde olan, engelli nüfusu Türkiye ortalamasının üstünde olan bir ilçeyiz. Toplumsal yaraların eşitsizliğin en çok yaşandığı kadınların en çok darbe aldığı işsizliğin en fazla olduğu kayıt dışı mülteci sayısının çok fazla olduğu bir ilçedeyiz. Belediyecilik hizmetlerini vermek noktasında, biz tüm karanlık tablosunun içinde kendi kurtuluş mücadelesini yürüteceğiz” diye konuştu.

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız İşçimenler Ünsal “Bizler Türkiye gibiyiz. İçerisinde bulunduğumuz sorunlardan yerel yönetimlerde çok etkileniyor. Ama her şeye rağmen kadının sorumluluk duygusuyla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye’deki tüm belediyelerde korkunç bir finansal zorluk var. Ama biz kadınlar bunlara çare bulacağız” dedi.

Yamanlar Domates Şenliği yaptıklarını hatırlatan Ünsal, Yamanlar Domatesine coğrafi işaret alacaklarının müjdesini de verdi. Karşıyaka ve Bayraklıyı etkileyen yangın felaketini de hatırlatan Ünsal, “Bu kış bizi tehlike bekliyor. Kışın bizi sel tehlikesi bekliyor. Herkes ne yapacağını biliyor gibi duruyor ama tedbir alıyorlar mı bilmiyorum. Sel için yardım istiyoruz. Sel olmadan buna tedbir istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Birinci önceliklerinin kentsel dönüşüm olduğunu söyleyen Mutlu, “Adaletin, hukukun, demokrasinin olmadığı yerde iyi belediyecilik olmaz.

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

Doğruyu iyi bir planlamayı ranttan yana değil kamudan yana planlamayı parsel bazında imar değişikliğini değil kamucu bir bakış açısı ile toplumun refahını yükseltecek ekonomik sosyal dönüşümü sağlayacak bir kentsel dönüşümü gösterme yeri. Başarılı olacağımıza inanıyorum. İzmir’deki tüm kaçak yapılaşmalar, gecekondular dönüşmeden bu kente bir umut veremeyeceğiz. Bu yüzden kentsel dönüşüm birinci gündemimiz, en önemli sorunumuz. Afet riskleri açısından yapmak zorundayız. Barınma hakkı anayasal hak olduğu için yapmak zorundayız. Herkes güvendiği konutlarda yaşamalı” dedi. Adil kent, eşit yurttaşlığın önemine değinen Mutlu, “Yola çıktığımızda mottom, adil kent, eşit yurttaşlıktı. Konak en zengin ve en yoksulun en eğitimli ile en eğitimsizin bir arada yaşadığı bir yer. Tüm vatandaşın kendini eşit hissettiği bir konak için yola çıktık. Bunu olabildiğince başarmaya çalışıyoruz. Hep birlikte nasıl yaşanır, üzerine bir çalışma yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Efes Selçuk sadece İzmir’in değil sadece Ege Bölgesi’nin değil Türkiye’nin gözbebeğidir” dedi

İzmir’in kadın belediye başkanlarının katıldığı toplantıda konuşan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, İzmir’in kent olarak bir lobisi olması gerektiğinin altını çizdi. Sengel; “İzmir ihracat anlamında ürünlerin üretildiği yerlerden bir tanesidir. Bir meyve sepetinin içinde yaşıyoruz değil mi? İzmir’in gerçekten siyaset ile kamuoyu ile odalarla, kamu kurumlarıyla bir lobisi var mı? Hep beraber bir yerlerle kontak kuruyor muyuz?” dedi.

İzmir’in tarihi, tarımsal ve turistik zenginliklerinin ortaya çıkarılması için bir kompozisyona ihtiyaç duyduğunun altını çizen Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Efes Selçuk Belediye Başkanı olarak şunu söylemek isterim ki; ’Efes Selçuk’ ibaresini kullanmaya başladığım 2019 yılından bu yana bir şeyin mücadelesini veriyoruz. Biz bir markalama çalışması yapıyoruz, değerlerimize sahip çıkıyoruz. Efes’i Aydın’da zannediyorlar. Agroturizm dediğimiz tarımı ve turizmi bir araya getiren bir kavram var. Bunun için özel sektör ve belediyeler olarak neler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. İzmir için, ilçelerimiz için bu kompozisyonu oluşturmalıyız. Biz bütün belediye başkanlarımız ile beraber bunu yapmaya çalışıyoruz. Geçen dönem de bunun için çalıştık ama bence bir lobi oluşturup bir kompozisyon yazmak zorundayız” dedi.

Tüm belediye başkanlarının İzmir için birlik içinde çalışması gerektiğine dikkat çeken Başkan Ceritoğlu Sengel; “Hepimiz yan yana mücadele etmeye çalışıyoruz. Hem üzülüyorum hem de gurur duyuyorum. Üzülüyorum çünkü 30 yıldan bu yana İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi varken, en yüksek kadın belediye başkanı sayısı 8 oldu. Gurur duyuyorum, bugüne kadar en yüksek sayıya ulaştık, 9 tane kadın adayımız vardı. Ne kadının erkekten ne erkeğin kadından farkı yok. Yönetişim gönülle oluyor, akılla oluyor. Hepimizde de eşit var” dedi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

İnci Çokneşeli "Soyut Hikayeler ve Kırılmalar" sergisi açıldı

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümü mezunu İnci Çokneşeli “Soyut Hikayeler ve Kırılmalar” isimli yeni resim sergisi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu.

İnci Çokneşeli'nin sergisi, düşünme, hissetme ve gözlem yapma süreçlerinden doğan soyut hikayeleri keşfetmenizi sağlıyor. Sanatçı, doğadan, ölü doğadan ve günlük yaşamın sıradan objelerinden ilham alarak, bu unsurları soyut kompozisyonlara dönüştürüyor. Her bir eser, doğadaki kırılmalar ve yıpranmaların etkilerini yansıtarak, izleyiciyi derin bir düşünsel yolculuğa çıkarıyor.

Sanatçı sergi hakkında şu bilgileri verdi;

Resim yapma yolculuğumun daha çok zihnimde oluşan hikayelerden ve düşünmek+hissetmek+çizmek=yaşamak+gözlem yapmak +kutudaki öğretiler +sorgulamak denklemi üzerine kurulu olduğu görüşünden yola çıkarak soyut hikayeler ortaya çıktı. Doğadan, ölü doğadan, günlük hayattaki herhangi bir obje yada olayın soyut kompozisyonlara dönüştürülmesiyle yola çıktım. Bu kompozisyonlar sona yaklaştıkça doğadaki kırılmaların, günümüzdeki yıpranmaların, ve hatta yok oluşunun etkileri ortaya çıkmaya başladı. Böylece soyut hikayeler içinde ikinci bir hikaye doğurdu. ”Kırılmalar”.

Sona geldiğimde hikayemi karamsarlıkla değil hepimizin içinde büyüyen bir umut ve çocuksu bir neşeyle bitirmek istedim. Son resim Zümrüdü Anka Kuşu umutlarımızın yeniden yeşereceğini, Miro yorumları ise içimizde hep varolmasını istediğimiz çocuksu neşeyi simgelesin istedim.

 “Soyut Hikayeler ve Kırılmalar” sergisi 29 Eylül 2024 tarihine kadar sergilenmeye devam edecek.

 İnci Çokneşeli kimdir?

(İstanbul – 1956) doğumlu olan sanatçı 1985’de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünden mezun oldu. Uygulamalı ders olarak Litografi okudu. Resim çalışmalarının yanısıra litografi (taş baskı) Çinko ve Linol Baskı (Özgün Baskı resim teknikleri) çalışmaları da yapmaktadır. 2010-2011 yılları  arasında Macaristan'ın Debrecen şehrinde resim çalışmalarına devam ettikten sonra 2011 yılında  İstanbul’a dönerek çalışmalarını sürdüren sanatçı, Nisan 2017 beri İzmir de yaşamaktadır. 

Günümüze kadar 13 kişisel sergi gerçekleştirdi, 10 karma sergide yer aldı. Resim çalışmalarının parelelinde özgün baskı dalında da çalışan İnci Çokneşeli 2016 yılından itibaren Uluslararası Baskı Sanatçıları (Printmakers in the world,World Wide Prints) üyesi olup, baskı konusunda 17 bienale ve uluslararası exlibris kongrelerine katılmış, Sergilenme ve katalogda ve bazı müze arşivlerinde (National Museum of Art of Moldova İaşi  Romanya veRomanya Cluj Napoca Tribuna Graphic Balkan Sanatçıları, Bienal de Doura Portekiz,İtalya(online müze) başlıcalarıdır. 2015 yılında Portekiz li yazar Arthur Moto Miranda nın Dünya exlibris Sanatçıları Kitabında yer alan sanatçının özel (şahıs) ve kurum kolleksiyonlarında resimleri bulunmaktadır.

 

 

 

 

 

Mali müşavirlerde 'Dijital Dönüşüm' başlıyor

 

İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Notitek, Pavo ve Sipay ile ‘Dijital Dönüşüm Projesi’ için bir araya geldi. Mali müşavirler ve mükellefler için hazırlanan yeni nesil ödeme sistemi projesi İzmir’de başlıyor.

İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İZSMMMO)’nın ‘İzmir Dijital Dönüşüm Projesi’ tanıtım lansmanı oda binasının konferans salonunda gerçekleştirildi. PAVO, İZSMMMO, SİPAY ve NOTİTEK ile ‘Dijital Dönüşüm Projesi’yle mükellefler için yeni nesil ödeme imkânı ve çözümleri robotik süreçle sağlanacak. Çok sayıda muhasebeci mali müşavirin katıldığı dijital dönüşüm temalı lansman toplantısına Oda Başkanı Mehmet Kuzu ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Meslektaşlarımız için dönüm noktasındayız

Lansmandaki amacı vurgulayan İZSMMMO Yönetim Kurulu Bakanı Mehmet Kuzu, dijital dönüşümde yapay zekâ destekli PAVO uygulamasının serbest muhasebeci mali müşavirlerin, geleneksel yöntemlerin yerine yenilikçi yaklaşımla yeni nesil teknolojinin ışığında operasyonel verimlilik ve maliyet avantajı sağlayan mükelleflerin hedeflendiği proje İzmir’de hayata geçtiğini söyledi.

NOTİTEK, PAVO ve SİPAY’ın ortaklığıyla hayata geçirilen sistemin kolaylık sağlanmasının yanı sıra, iş yükünün de azaltılmasının hedeflendiğini belirten Kuzu, “Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalar Birliği’nin (TÜRMOB) 122 bin 354 üyesinden 8 bin 841 tanesi İzmir odasına kayıtlı. İzmir’de sadece bağımsız çalışan mali müşavirlerimizin hizmet verdikleri yaklaşık 200 bin mükellef bulunuyor. Dijital dönüşüm yolcuğu İzmir’den başlayarak ve ülkenin diğer şehirlerine İzmir örnek olacağını bekliyoruz” dedi.

İZSMMMO Başkanı Mehmet Kuzu, “Bugünkü lansmanımız gerçekten meslektaşlarımız için bir dönüm noktası olarak görmeliyiz. 17 Eylül 2024 tarihi mesleğimizdeki stresin ve sıkıntıların bittiği gün olsun. Bundan sonraki süreçteki meslektaşlarımızın iş hayatı ve işleyişinin kolaylaştırılmasını istiyoruz. PAVO’nun ürettiği dijital yazar kasalar, mükelleflerin satışlarını kolayca gerçekleştirebilecek. Otomatik olarak ise, meslektaşlarımız kayıp yaşamadan bunu gerçekleştirebilecek. Mutlu mali müşavir deyimi bundan sonraki süreçte gerçekleşecek. Bu konuya sizin sahip çıkmanızla netliğe kavuşacak. Bu sayede tüm işleyişi de dijitale taşıyoruz. İşletmelerin ve meslek gruplarının dijital dönüşümü hayati önem taşıyor. Öncü olacak yenlikleri meslektaşlarımıza tanıtarak maksimum faydayı sağlayacağız. Teknoloji odaklı bakış açısıyla muhasebe ofislerimizin tüm işleyişi de dijitale taşıyıp rutin ve tekrara giren işleyişi kolaylıkla düzenliyoruz. Dijital dönüşüm söz konusu yaklaşımda somut adımlarımızdan biridir. Yeni nesil ödeme sistemiyle ilk geçiş yapan firmalardan biri olarak sektörde tanınan PAVO, robotik süreç otomasyonunda ise, yenilikçi çözümler sunan NOTİTEK ve İş Ortaklığı Yönetimi SİPAY ile hayata geçiyor. İşletmeler artık satış, faturalama ve tek bir uygulama ile dijital ortama girebilecek. E-belge ile bütünleşik sağlayıp android sistem ile iş yeri ve paneliyle de uzaktan yönetmeyi PAVO üstleniyor. NOTİTEK ise robotik muhasebe, analitik rapor almakla sisteme güç katacak. Günlük satış raporlarına ise, istenilen sürede kolaylıkla ulaşılabilecek. Android post satışıyla, ödeme ve fatura dijital robotik kaydı ile gerçekleştirebileceklerdir. Mali müşavirlerimizin mükellefleri içinde aylık sınırsız e-belge olduğu, uzaktan kontrolle ve işletme yönetim paneliyle kullanacağı bir yapıyı sağlıyoruz” ifadesinde bulundu.

Size zaman armağan ediyoruz

NOTİTEK Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Anıl Taşkoyan, "bu bir hayaldi benim için de güzel oldu. İlk başladığımız noktadan büyük hedeflerle ve büyük fikirlerle bu işe girdik. İZSMMMO’nun önceki dönemdeki yönetimle başlayıp, bugünkü yönetimle tüm süreçleri devam ettiriyoruz. Bugüne kadar 13 farklı SMMMO’yu gezdik ve İzmir’den başlayacağımızı belirttik. Bugün de öncelikle iş ortaklarımız PAVO, NOTİTEK ve SİPAY’a teşekkür ediyorum. Verimin merkezileşmesiyle başlarken mottomuz ise, size zaman armağan etmektir. İşe dijitalleşme ile başladık, meslek mensubunun merkezinde olduğu bir projeyi sunuyoruz. Ben çoğu sunumumda bana söylenen bu süreçte dijital dönüşüme başlarken ‘Önce Z raporunu halledelim’ eleştirileri geliyordu. Bunu da akıllı post ve sonrasında sanal postla geçişlerimizde öncülük ediyoruz. NOTİTEK Yazılım ile büyük destekler görüyoruz. Mali müşavirler olarak yazılım şirketi kurduk. Otomatik kayıt hakkı verilmesi ve e-arşiv sorgulama hakkı beyan edildi. Bu ilk projemiz olabilir ama son da olmayacak” dedi.

Ödemede hayatı kolaylaştıran yöntem

PAVO Finansal Teknoloji Çözümleri A.Ş. Genel Müdürü Ercan Taşkesen, “Dijital çağdayız ve bilgi ile iletişime dönüşüm var. Son 20 yıllık dönem ile önceki dönem arasında büyük bir fark var. Konuştuğumuz farklar yapay zeka, yenilebilir enerji ve dahası… Datalarımız, meslek hayatımızda yapılan çalışmada 50 milyon kullanıcıya ulaşıyor. Daha çarpıcı örnek ise, yapay zeka ile yapılan ve en fazla ödeme sistemleri dünyasında yer alacak. Restoran ve satışlarda ise, kasiyersiz ödemeleri görüyoruz. Ailece yapılan alışverişlerde bu kuyruklara girmeyelim dedik. Hepimizin amacı ödeme sisteminde hayatı kolaylaştırmak. Bugünün şartlarında günümüz teknolojisini arkasına almadan yapılan işerin dünyası değil. İkincisi ise, teknolojik alt yapılar değişiyor ve regülatör ile değişim yer alıyor. 2019 yılında yeni bir tebliğ yayınlandı. Bu tebliğ ise, güvenli mobil üretimi idi. Bize söylenen ise ilk kez gelir ile akıllı cihazlar ve tabletlerde yer almasıydı. Biz de PAVO olarak bu dünyaya ilk geçişi yapan bir şirket olduk. 2013 yılından bu yana ödeme sistemlerinde faaliyet gösteriyoruz. Ancak bizim bu yeni dünyaya geçiş yapmamızı sağlayan ve konfor alanımızı sağlayan bu tebliğ oldu. Yatırım yaptığımız kısım aslında teknoloji oldu. Bugün işletmemizin yüzde 65’i yazılım ekibinden oluşuyor. Bu zamana kadar öncelikle ve güvenli mali yazılımla, mevzuata uygun olan bir sistemi kurguladık. PAVO yazar kasayı devlet hastanesi kantinlerinde, taksilerde, fırınlarda ve çeşitli meslek gruplarında hayata geçirdik. Meslek gruplarına özgü butik çözümleri hayata geçiriyoruz. Ayrıca mali müşavirlerde de hayata geçirmek için yola çıktık. PAVO iki mühendisimizin kurduğu bir şirket ancak teknolojiyi daha fazla bize yakınlaştıran mali müşavirler oldu. İzmir’de ürünümüz son derece beğenildiği için Türkiye’de referans gösterildi. Biz geldiğimizde odamızda teknolojik odaklı ve yeniliğe açık bir bakış açısı vardı. İlave ne yapacağımıza baktık ve NOTİTEK ile İzmirli mali müşavirlere büyük kolaylık sağlandı” dedi.

Finans bacağını projeye uyarlamaya çalıştıklarını ifade eden Taşkesen, artık dünya değişiyor ve ödeme süreçleri de değişiyor. Fiziki post makinalarının yanı sıra sanal postlarda bu sürecin içerisinde yer alıyor. Böylesi bir yapının içinde olmaktan gurur ve onur duyuyoruz. Mali müşavirlerin sorunlarını, gelecek kaygılarını anlayabiliyoruz. Şirketim ve şahsım adına da geleceğe umutla bakıyorum. Ben yeni dünyanın bu gücüne inanıyorum. Gelecekte ödeme sistemi var olacak ancak bu yüzük veya kripto para ile de gerçekleşebileceğini” vurguladı.

Oda aidatları SİPAY'dan

SİPAY İş Ortaklığı Yöneticisi Burcu Kaya da, finansal katkılar için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyor. Sektörün değerli markalarıyla güç birliğine devam ettiklerini vurgulayarak, “en değerli iş ortağımız PAVO’dur. Yeni nesil ödeme odaklı çözümler için buradayız. Mali müşavirlerin dijital dönüşümüne katkı sağlamak bizler için çok değerli. SİPAY 2019 yılında kurulan ve BDDK lisanslı ve Merkez Bankası denetimli bir elektronik para ve ödeme sistemidir. Asıl işimiz yazılım ve teknoloji. Bir çok bankaya yazılım alt yapısı hazırlıyoruz. Her yıl 10 kattan fazla büyüme sağlıyoruz. Bizler için iş ortaklarımız değerlidir. SİPAY olarak mali müşavirler odasına kayıtlı üyelerin fiziki postlarını ücretsiz karşılayacağız. Oda üyelerinin aidatlarını SİPAY olarak biz karşılayacağız. SİPAY hesaplarında ücretsiz havale imkanları sunacağız. ATM’lerden destek sağlayacağız. Birçok ünlü markada da indirim sağlama yoluna gidiyoruz. Biz bu projeden ve sizlerle birlikte iş birliği yapacağımıza yürekten inanıyoruz. Bu projede bizimle çalıştığınızda fiziki post ile değil sanal ödeme ile yapacaksınız. Biz sizlere bir SİPAY kartı vereceğiz. Bu kartı aynı zaman da banka kartı olarak düşünün, bu kartla bireysel ödemelerinizi yapabileceksiniz” dedi.

Siyaset kurumlarını baskı altına almalıyız

İZSMMMO Oda Sekreteri Şerif Yıldız da son konuşmacı olarak şunları ekledi: “Bu projeyle ilgili olarak 2022 yılında yönetim kurulu olarak bu kararı almıştık. Aslında bir şeyler yapmak istedik. Son bir ayda mesleği bırakmak isteyenlerin yaş ortalamasının 35-45’e düştüğünü gördük. Bu ise, 35-45 yaş aralığında çalıştırılacak kişinin finans gücünün olmadığını gösteriyor. Mali müşavirler olarak dijital dönüşüme yatırım yapmak zorundaydık. Buradaki işlerin büyük bölümü ofisteki tüm işleri kendisine yüklendiği için patladı. Son 2 yılda meslektaşlardan eleştiriler aldık. Biz sonuç itibarıyla bir şey yapmak isterken muhasebe ofislerindeki işleri, dijitale taşımaya karar kıldık. Bu proje başarıya ulaşacaktır. Yaptığımız bir ilçe ziyaretinde bir meslektaşımız karavandan çalıştığını söyledi. Vergi ve finans konusunda dijital gelişmelere kendimizi alıştırmamız gerekiyor. Dijital gelişim ve dönüşüm için siyaset kurumlarını da baskı altına almak gerekiyor. Mali müşavirlere yönelik yasa ve yönetmeliklerin günümüz şartlarına değişmesi gerektiğini mecliste vurgulamamız gerekiyor."

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

‘Bir Sergi’ adlı resim sergisi açıldı

“Kemeraltı Abacıoğlu Hanı’ndaki Yolo Art-Lounge Sanat Galerisi’nde Ressam Nuri Aslan’ın ‘Bir Sergi’ adlı resim sergisi açıldı.

Kemeraltı’nın tarihi ve kültürel kimliği açısından önemli bir mekan olan Abacıoğlu Hanı, sanat etkinlikleri ile hayat buluyor.

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Ressam Nuri Aslan’ın “Bir Sergi” adlı resim sergisinin açılışına katılarak  “Sanatın kalbi Konak’ta atacak” dedi.

Açılış töreninde sergiyi gezen Başkan Mutlu, Konak Belediyesi olarak sanatı desteklemeye devam edeceklerini, sergide emeği geçenleri kutladı.

Başkan Mutlu, Konak ilçemizin refahı ve sosyal yaşama daha fazla katılması için durmadan çalışacaklarını belirterek, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Kemeraltı Abacıoğlu Hanı’ndaki Yolo Art-Lounge Sanat Galerisi’nde Ressam Nuri Aslan’ın ‘Bir Sergi’ adlı resim sergisinin açılışına katıldım. Tüm İzmirli sanatseverleri 9 Ekim’e kadar bu değerli sergiyi görmeye davet ediyor, Ressam Nuri Aslan’ı ve emeği geçen herkesi kutluyorum.

Başkan Mutlu’nun sergi açılışı ziyareti ve Nuri Aslan’ın eserlerine duyduğu ilgi, sanatın toplumsal hayat içindeki yerinin önemini bir kez daha gündeme getirmektedir. Bu tür etkinliklerin artarak devam etmesi, Konak’ta sanatı yaşatmak ve tanıtmak için gerekli zeminleri oluşturacaktır.

Sergi 9 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

“İzmir’in ortak koridorda Batı’ya açılan kapı olmasını hedefliyoruz”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Akdeniz’in en büyük lojistik buluşma noktası 3. Logistech-Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, Fuar İzmir’de açıldı.

İzmir’i Türkiye’nin lojistik merkez üssü yapma hedefiyle çalıştıklarını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Çin öncülüğünde hayata geçirilen Bir Kuşak Bir Yol projesinde İzmir’in ortak koridorda Batı’ya açılan kapı olmasını hedefliyoruz. Bunun için ulusal ve uluslararası lojistik sektörünü bu fuarda bir araya getiriyoruz” dedi.

Lojistik sektörünün tüm paydaşlarını İzmir’de buluşturan, Akdeniz’in en büyük lojistik buluşma noktası niteliğindeki Logistech-Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, Fuar İzmir’in A ve B hollerinde açıldı. 13 Eylül tarihine kadar açık kalacak fuar, katılımcı ve ziyaretçilerine lojistik sektörüne ait tüm tedarik ve ihtiyaç zincirinin bir arada olduğu bir deneyim sunuyor. Geçen yıla oranla yüzde 50 büyüyen Logistech Fuarı’na 20 binin üzerine aktif ziyaretçi bekleniyor.

“En büyük lojistik fuarı”

Fuar İzmir’de düzenlenen açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir’in tarihsel anlamda lojistik merkezi olduğunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir’i Türkiye’nin lojistik merkez üssü yapma hedefiyle çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Tugay, “Çin öncülüğünde hayata geçirilen Bir Kuşak Bir Yol projesinde karayolunda İstanbul, deniz yolunda da Atina Pire Limanı yerine İzmir’in ortak koridorda Batı’ya açılan kapı olmasını hedefliyoruz. Bunun için ulusal ve uluslararası lojistik sektörünü bu fuarda bir araya getiriyoruz. Fuarımızda nitelikli katılımcı ve ziyaretçi sayısı her yıl artıyor. Stant alanları, 11 bin metrekareyi aştı. Bu özellikleriyle Türkiye’nin en büyük lojistik fuarı niteliği taşıyor” diye konuştu.

“İzmir, tarihsel anlamda lojistik merkezi”

Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı’nda her yıl katlanarak artan ilginin herkese umut verdiğini, kendilerine de yeni sorumluluk ve görevler yüklediğini dile getiren Başkan Tugay, “İzmir özellikle limanıyla ve İpek Yolu’nun denizle buluştuğu noktadaki ticaret potansiyeliyle 1800’lerin ortasında tüm Akdeniz ticaretinin yüzde 40’ının gerçekleştiği bir kent olarak tarihsel anlamda zaten bir lojistik merkezi diyebiliriz. İzmir’in aynı zamanda bir ticaret, tarım ve turizm merkezi potansiyeli olduğunu hepimiz biliyoruz. İzmir’in kalkınmasında muhtemelen en dinamik sektörlerden biri lojistik sektörü olacak. Özellikle sayıları ve kapasiteleri her geçen yıl artan limanlarımız, belli ki İzmir’i tekrar lojistik anlamda hareketlendirecek. Kemalpaşa’da yapımı devam eden lojistik merkez de bu ticaret potansiyelini önemli ölçüde geliştiren bir yatırım olacak. Tüm bunları destekliyoruz. Fuarın ana sponsoru olan Nemport Liman İşletmeleri’ne de destekleri için teşekkür ederim” sözlerine yer verdi.

“13 limanıyla çok önemli potansiyele sahip”

Küresel lojistik pazarın 2022’de 10,68 trilyon dolar olduğunu, e-ticaret endüstrisi geliştikçe küresel lojistik pazarındaki büyüklüğün 2032 yılına kadar yaklaşık 18,23 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini belirten Başkan Tugay, “Ticarette deniz taşımacılığının önem kazandığı görülürken, İzmir limanlarıyla öne çıkıyor. İzmir, tarihi mirası, dünyanın önemli noktalarına birkaç saatlik uçuş mesafesinde bulunması ve 13 limanıyla çok önemli potansiyele sahip. İZFAŞ, fuarımızı bu potansiyeli harekete geçirmek için başlattı. Fuarımızı İzmir’i hem ihracat hem de ithalatta Türkiye’nin lojistik merkez üssü yapma hedefiyle düzenlemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye stratejik konumda”

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Tamer Kıran da bu yıl fuarın İzmir’in ve Ege’nin lojistik performansına önemli katkılar sağladığını belirterek “Bu tür organizasyonların sektördeki son trendlerin takibi, iş ağının güçlendirilmesi ve geliştirilmesi için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, coğrafi konumu itibariyle Asya ve Avrupa arasında stratejik bir köprü konumunda yer alıyor. Bu konum, ülkemizi hem kara hem de deniz yoluyla önemli bir ticaret merkezi yaparken, Türkiye’nin lojistik potansiyeli, sadece coğrafi konumuyla değil gelişmiş altyapı yatırımları ve dinamik ekonomik yapısı ile de destekleniyor. Son dönemde ortaya çıkan ticaret koridorları da, Türkiye’nin lojistik sektöründeki stratejilerinde önemli bir yere sahip. Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi, bu koridorlarda şu an için en dikkat çeken olarak öne çıkıyor. Çin’in bu global projeyi hayata geçirmesi, Türkiye’yi Asya ve Avrupa arasındaki önemli bir transit konumu ülkesi haline getirdi” dedi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, fuarın başlatılması için yapılan çalışmaları aktararak “Bu fuarın Avrupa versiyonlarını örnek alıp daha iyisini yapacağız, fuarı uluslararası boyuta taşıyacağız” dedi.

Stantlar gezildi

Konuşmaların ardından fuarın açılış kurdelesi kesilerek stantlar gezildi. Başkan Tugay, açılış törenine katılan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Tamer Kıran, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ve ilçe belediye başkanları ile birlikte stant kuran firma yetkilileri ile sohbet etti.

Evergreen şirketinin standında firma temsilcisi Jerry Chien ile görüşen Başkan Tugay’a yük gemisi maketi hediye edilirken, fuarın ana sponsoru olan Nemport Liman İşletmeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Cem Harris de Başkan Tugay ve beraberindeki heyet ile fotoğraf çektirdi. Fuarda bulunan stantları gezmeye devam eden Başkan Tugay, Çin firması Wiffa ile de görüşerek sektör hakkında konuştu. Başkan Tugay, fuara katılan Türk firmalarının stantlarını da ziyaret ederek sektör temsilcileri ile görüştü.

 İzmir ekonomisine katkı

Fuarla İzmir’in ve Ege’nin lojistik performansının artması, hem ülke hem de kent ekonomisine ve ihracata da katkı sağlanması amaçlanıyor. 11-13 Eylül tarihleri arasında iki holde gerçekleştirilecek fuarın ziyaretçi profilini ise lojistik ihtiyaçlarına çözüm arayan ithalat ve ihracat yapan firmalar, lojistik tedarik zincirindeki bütün servis sağlayıcılar, kamu yöneticileri, uluslararası operasyonlarda bulunan ve Türkiye operasyonlarını geliştirmek isteyen acenteler oluşturuyor. Fuarda sektörün önde gelen isimlerinin katılacağı paneller ve etkinliklerin yanı sıra lojistik sektörüne ışık tutan bir sergi de yer alacak. Fuarın ilk gününde, sektörün önemli oda ve dernek başkanlarının katılımıyla yapılacak “Başkanlar Paneli” sonrasında da lojistikle ilgili birçok önemli konunun gündeme geleceği oturumlar düzenlenecek. Fuar süresince iş geliştirme konseptiyle yerli ve yabancı ziyaretçiler ile katılımcıların yer alacağı etkinlikler de gerçekleştirilecek.

Destekleyenler

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Logistech’in destekçileri ise T.C. Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İMEAK İzmir Deniz Ticaret Odası, Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD), İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği (DND), Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFMED), Ağır Nakliyeciler Derneği (AND), Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği  (LOJİDER) ile Gümrüklü Antrepo İşletmeciler Derneği (GAİD).

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

“Zirvelerin Birikimi ve Temsilde Adalet”

 

Dağcılık federasyonu seçimleri öncesi Ertuğrul Tugay dağcılık ve doğa sporları camiasına açıklamalarda bulundu.

Dağcılık camiamızın değerli üyeleri; 12 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşecek olan 6. Olağan Genel Kurulu için Federasyon Başkanı adaylığımı camiamızın takdirlerine sunuyorum.

Dağda-doğada olmaktan, bu vesile ile kurmuş olduğum dostluklardan, bu dostluklarla yaşadığım paylaşımlar ve güzelliklerden hep keyif aldım. Bu keyif ile dağcılık, yaşamımda bir parça yer almaktan ziyade benim yaşam tarzımı şekillendirdi.

1987 yılında İzmir Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü (İDADİK) ile başladığım bu yolculukta önce İDADİK te sonra Federasyonumuzda aldığım yöneticilik görevleri, camianın karşılıksız-hesapsız dostluğu ve muhabbetinin yanı sıra spor yöneticiliği konusunda da gelişimime önemli katkılar sağladı.

En önemlisi ise dağlar; gerek yurt içinde gerek yurt dışında yaptığım tırmanışlarda bana çok şeyler öğretti. Kendi kırılganlıklarımı gördüm, sınırlarımı tanıdım. O zorlu koşullar içerisinde, yaşamın zorluklarına karşı dağlar beni pişirdi- dirençli hale getirdi.

Bu dirençli olma hali iş yaşamımda da beni zorluklara- streslere ve krizlere karşı daha güçlü olmamı sağladı. Daha hızlı, pratik, öngörülü ve daha kolay kararlar almama yardımcı oldu. Bu yetkinliklerde benim önemli makamlarda görevler almamı ve idarecilik anlamında yeni deneyimler kazanmama fırsat verdi.

Dolayısıyla tüm bu kazanımlarımı ve deneyimlerimi, gönül borcum olan dağcılık sporuna ve camiamıza aktarmak niyetiyle, bu güne kadar yapılmış olan tüm çalışmalara ve emeklere saygı göstererek yeni fikirler ve yeni projeler ile kart vizit sahibi olmak veya ihtiraslarım için değil, federasyonumuzun değerini parlatmak için camianın önerileri ve beklentileri doğrultusunda dağcılığımızı yeni zirvelere taşımak için 12 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşecek olan 6. Olağan Genel Kurulu için Federasyon Başkanı adaylığımı camiamızın takdirlerine sunuyorum.

Federasyonumuzun kurulduğu günden bugüne görev alan başta Federasyon Başkanlarımıza, Yönetim kurulu üyelerine, alt kurullarda görev alan üyelere ve emektarlarımız antrenörlerimize gönülden teşekkür ediyorum.

Genel Kurul sürecinde deneyimleri ve fikirleriyle destek olmak isteyen herkes ile iletişimde olmaktan onur duyarım. Adil ve demokratik bir seçim süreciyle nasip olur, camiamız takdir eder Başkanlık ve Yönetim görevine layık görür ise yönetim sürecinde de ortak akıl ile “Zirvelerin Birikimi ve Temsilde Adalet” anlayışıyla ve canı gönülden çalışma sözüyle, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

 

Çeşme Festivali, “90’larda Çeşme” teması ile başladı

Çeşme Belediyesi tarafından 13-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenen ve bu yıl Alaçatı ile Çeşme’nin Kurtuluş coşkusu ile birleştirilen Çeşme Festivali büyük bir coşku ile başladı.

Bu yıl “90’larda Çeşme” teması ile düzenlenen ve 4 gün boyunca sürecek olan festivale tüm vatandaşları davet eden Başkan Denizli, “Gençliğimize, çocukluğumuza dair dokunuşları muhafaza etmenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu hafta sonu geleneksel Çeşme Festivali’mizde geçmişe tatlı bir yolculuk yapacağız” dedi.

Çeşme Belediyesi tarafından 13-16 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek ve bu yıl Alaçatı ile Çeşme’nin Kurtuluş coşkusu ile birleştirilen Çeşme Festivali büyük bir coşku ile başladı. Bu yıl “90’larda Çeşme” teması ile düzenlenen ve 4 gün boyunca sürecek olan festival, 90’lı yılların ruhunu yeniden yaşatacak söyleşilerden konserlere, sergilerden çocuk oyun atölyeleri ve halk oyunları gösterilerine kadar dolu dolu etkinlikler içeriyor.

Açılışa, Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli’nin yanı sıra ilçe protokolü katıldı. Çeşme Marina girişinde başlayarak Cumhuriyet Meydanı’nda son bulan kortej yürüyüşü ile başlayan festival; Cumhuriyet Meydanı’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ve Çeşme Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu’nun gösterisi ile devam etti.

Ayios Haralambos Kültür Merkezi’nde düzenlenen “90’larda Çeşme” söyleşisinde, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Güler, Çeşme Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Orhan Belge, Dr. Erdener Kavalcı’nın konuşmacı olarak yer aldı. Başkan Denizli, konuşmacılara katılım belgesi takdim etti.

Festivalin ilk günü, Çeşme Cumhuriyet Meydanı’ndaki Duo Blue konseri ile zirveye çıktı.

“Geçmişe tatlı bir yolculuk yapacağız”

Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli ise burada yaptığı konuşmada 4 gün boyunca sürecek olan festivale vatandaşları davet ederek şu ifadelere yer verdi:

“Çeşme Festivali'nde temamızı doksanlar seçtik. Ben doksanlarda çocukluğunu geçirmiş bir insanım. Hayatta en çok doksanlarda Çeşme'de çocuk olmayı seven insanım. Bütün çocukluğumun ve gençliğimin ilk yılları Çeşme'nin henüz büyümemiş, bisiklet üstünden inmediğimiz, her yere bisikletlerle gittiğimiz, arkadaşlarımızla açık hava sinemasına gittiğimiz, oynadığımız sokak oyunlarımız ve benzeri birçok şey ile bizim bütün çocukluğumuz doksanlarda böyle geçti. Çeşme'nin gelişmesi çok kıymetli ama bizi biz yapan değerlerimizden kopmadan bunu yapmamız lazım. Gençliğimize dair nostaljilerimize, çocukluğumuza dair bazı dokunuşları muhafaza etmenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu hafta sonu geleneksel Çeşme Festivali’mizde biraz tarihi yaşayacağız. Söyleşiler, konserler olacak ve biraz geçmişe gittiğimiz, gastronomide, turizmde, sağlıkta eskiden nasıldı bugün nasıl kıyaslamalarını dinleyeceğiniz geçmişe tatlı bir yolculuk yapacağız.”

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

Hamurcu’da sürpriz doğum günü

Nalan Elbeyoğlu doğum gününü unutmayan oğlu Argun Öztürk kardeşleri Nazan ve Suzan Elbeyoğlu, arkadaşları ile birlikte kutlarken duygulu anlar yaşadı.

Kalite ve hijyen konusunda asla taviz vermeden, bol çeşit içeren ve damak tadına uygun çiğdemliden çikolatalıya kadar 20 farklı çeşitten oluşan mantı menüsüyle hizmet veren “Hamurcu Lokantası” işletmecisi Suzan ve Nalan kardeşler ablaları Nalan için sürpriz doğum günü düzenledi.

İzmir Alsancak’ta kardeşlerinin hazırladığı sürpriz doğum gününde Nalan Elbeyoğlu’nun heyecanı gözlerden kaçmadı.

Nalan Elbeyoğlu doğum gününü unutmayan oğlu Argun Öztürk kardeşleri Nazan ve Suzan Elbeyoğlu, arkadaşları ile birlikte kutlarken duygulu anlar yaşadı. Bu özel geceyi hazırlayan ailesine ve katılan arkadaşlarına yeni yaşında yanında oldukları için teşekkür etti.  

Nalan Elbeyoğlu pastasını keserken katılan herkese teşekkür ederek hatıra fotoğrafları çektirdi.

İzmirdehaber olarak Nalan hanıma yeni yaşında mutluluklar ve sevdikleri ile uzun bir ömür dileriz.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Büyük İşler Büyük Ustalar Sergisi Kemeraltı’nda

İzmir'in Tarihi Kemeraltı Çarşısı, 10 Eylül'den itibaren sanat dünyasının dev isimlerinin eserlerine ev sahipliği yapıyor.

Serginin açılışı Tarihi Akın Pasajı’nda 10 Eylül Salı günü gerçekleşti. Küratör Özge Demirtaş, mekânın büyüsüne dikkat çekerek, “Kemeraltı ve Tarihi Akın Pasajı, sanatın kalbinde bir harika. Havra Sokağı’nın balık kokuları arasında birden sanatın büyüsüne adım atmak gerçekten etkileyici. Sergideki koleksiyon, Timur Ercan’ın büyük özverisiyle bir araya getirildi” dedi.

"Büyük İşler Büyük Ustalar" sergisi kapsamında, Pablo Picasso, Salvador Dali, Adnan Turani, Akın Yıldırım, Komet, Mehmet Güleryüz, Mehmet Uygun, Mustafa Horasan, Ayhan Taşkıran, Bedri Karayağmurlar, Devrim Erbil, Müslüm Teke, Nuri Abac, Nuri İyem, Ergin İnan, Erhan Lanpir, Oktay Değirmenci, Raşit Altun, Evren Sarptunali, Serdar Leblebici, Fikret Otyam, Tamer Bilgiç, Genco Gulan, Yalçın Gökçebağ, Hakan Esmer gibi dünya çapında tanınan ressamların eserleri, Kemeraltı Havra Sokağı'nda bulunan Tarihi Akın Pasajı'nda sergilenmeye devam ediyor.

TARKEM ve ECN Art Gallery'nin ortaklaşa düzenlediği bu sergi, Kemeraltı'nın UNESCO Dünya Mirası olma yolunda en önemli etkinliklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Sergi, sanatseverlere büyük ustaların eserlerini tarihi bir mekanda yakından görme imkanı sunuyor.

TARKEM’in rolü 

TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, serginin önemine vurgu yaparak, “Bu sergi, İzmirli sanatseverlere aylar süren titiz bir çalışmanın sonucunu sunuyor. Tarihi Akın Pasajı ve Kemeraltı’na olan güvenimizle bu güzellikleri artırma sözü veriyoruz” şeklinde konuştu. İneler, Kemeraltı’nın tarihi dokusuna kattığı değeri ve sanatın bölgedeki etkisini ön plana çıkardı.

TARKEM ve ECN Art Gallery’nin ortak düzenlediği sergi, UNESCO Dünya Mirası olma yolundaki Kemeraltı’ndaki en önemli etkinliklerden biri olarak tarihe geçti. Serginin, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaretçilerini beklediği duyuruldu.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

"İstiklalin Parladığı Gün 9 Eylül" isimli söyleşi gerçekleşti

 

İzmir Kültür Sanat Fabrikası "İstiklalin Parladığı Gün 9 Eylül" isimli bir söyleşide Araştırmacı Gazeteci Yaşar Aksoy’u konuk etti.

Araştırmacı Gazeteci Yaşar Aksoy sözlerine İzmir Kültür Sanat Fabrikası Müze Mudürü Cengiz Topal, Müze yetkilisi Arkeolog ve Yörük Ali Efe’nin üçüncü kuşak torunu Şahika ve Efe Erginer’in kızı Elif Erginer’e, ve tüm müze çalışanlarına teşekkür ederek başladı.

İzmir Hükümet Konağına ilk bayrağı çeken Teğmen Alirıza Akıncı'nın torunları Ayşesin Emre ve Cem Emre ile Yörük Ali Efe'nin torunu Şahika Erginer'in katıldığı söyleşide Araştırmacı Gazeteci Yaşar Aksoy şöyle konuştu;

Vahdettin’in yurt dışına gönderildikten sonra Amerikan Başkanı Wilson’a yazdığı bir mektup var. Bu mektupta şöyle diyor; “Ülkemden beni kovdular, saltanatın ve hilafetin tek temsilcisi olarak sizin önünüzde eğiliyorum. Amerika benim başımın tacıdır, bu hain ve şer Türkiye’deki devlete el koyan güçler; kavmi, ırkı, dini belli olmayan bir çeteler topluluğudur.”

Yani anti-emperyalist Kurtuluş Savaşı, tabii ki emperyalizme karşı savaşırken, hilafet ordularına karşı da savaştı. Bu hilafet ordusuna Anadolu Müslümanları neden katılmadı? Bu çok önemli. Hakiki Müslümanlar İstiklal Ordusu’na katıldılar, hilafet ordusuna katılmadılar. Ali Rıza Bodur’un Kurtuluş Savaşı’nda Uşak Müftüsü olan dedesinin göğsünde İstiklal Madalyası var. Çünkü Milli Mücadele’ye katılmış, hizmet vermiştir.

Cumhuriyet, dine karşı, dindarlara karşı değil, dini istismar eden ağır bir sömürücü zümreye karşı yapılmıştır. Mustafa Kemal, devrimin başında Cumhuriyet’i ilan edip, saltanat ve hilafeti ilga etmekle 1000 yıl öteden Anadolu’yu gören bir kurtarıcı önder olarak ferasetini ve belagatini ispat etmiştir.

Yunanlıların İzmir’de Türk bayraklarını toplayarak yaktıklarını söyleyen Aksoy koynundan çıkardığı 100 yıllık Türk bayrağını katılımcılara gösterdi

Kurtuluş Savaşı’nı yaşayan anne ve babasının hatıralarını anlatarak sözlerini sürdüren Aksoy, “Anneme; ‘İstiklal Savaşı’nda seni etkileyen tek bir anı paylaş benimle ve o benim de hatıralarımda yer etsin’ diye sorduğumda, annem bana ‘bayrak’ diye cevap verdi. Yunanlar İzmir’de bayraklarımızı yakmış, tüm Türk Bayraklarını toplayarak ateşe vermişler. Bizlerse intikamımızı almış ve 8 Eylül günü Mustafa Kemal Atatürk’ü İzmir’de gelincik tarlası gibi kıpkırmızı bayraklarla karşılamışız. Tüm Türk anaları, evlerinde ne kadar kırmızı örtü, elbise, kumaş varsa, üzerine ay yıldız işleyerek kendi bayraklarını dikmişler. Rahmetli Namazgahlı Sırrıye Gönenç’in bana emanet ettiği, 8 Eylül 1922 gecesi diktiği Türk bayrağını, size getirdim.” diyerek, koynundan çıkardığı 100 yıllık bayrağı katılımcılara gururla gösterdi.

Söyleşinin ardından 100 yıllık elde dikilen Türk Bayrağı ile hatıra fotoğrafları çekildi.

Daha sonra Araştırmacı Gazeteci Yaşar Aksoy Yakın Kitabevinde bugüne kadar yazdığı tüm kitaplarını okurları için imzaladı. 

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT