2 Aralık 2025

İzmir'de TOBB Kadın Girişimciler Zirvesi


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu'nun İzmir ve Gaziantep üyeleri düzenlenen programda bir araya geldi.

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu'nun İzmir'deki işbirliği programı, kadın girişimciliğini destekleme ve iş dünyasında kadınların rolünü güçlendirme hedefiyle gerçekleştirildi. Ege İhracatçı Birlikleri'nde düzenlenen programda, TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Deniz Celep ve TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşe Ahi, üyeler arasındaki iş birliğinin önemini vurguladı.


Ege İhracatçı Birlikleri'nde organize edilen İzmir İşbirliği Programı'nda konuşan TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Deniz Celep, üyelerin iş birliğinde olmasının ticareti geliştireceğini ve fark yaratacağını ifade etti.

Farklı sektörlerde yer alan kadın girişimcilerin olduğuna işaret eden Celep, "Güç birlikleri ve iyi bir iletişimle firmalarımız daha farklı noktalara gidebiliyor. Firmalarımızın ve üyelerimizin birbiriyle iletişim halinde olup işbirlikleri yakalamasını arzu ediyoruz." dedi.

TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşe Ahi ise üyelerin birlikteliğini önemsediklerini, görüşmelerin kadının gücünü ve iş hayatını güçlendirdiğini anlattı.


Konuşmaların ardından diyetisyen Hatice Nur Ege uzun ve sağlıklı yaşam konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

29 Kasım 2025

"İLETİŞİM YÜZYILINDA KENTLERİN HİKAYESİ" FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILDI


Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürlüğü ve İzmir Ticaret Odası iş birliğiyle hazırlanan, T.C Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dijital Arşiv Sistemi’nde yer alan Şehirler Koleksiyonu ile Yeğitek arşivinde bulunan 1930-1985 yıllarına ait İzmir fotoğraflarından oluşan “İletişim Yüzyılında Kentlerin Hikayesi Fotoğraf Sergisi”nin açılışı İzmir Ticaret Odası (İZTO) Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi.

Küratörlüğünü Özlem Tezcan'ın üstlendiği serginin açılış törenine; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, BASİFED Danışma Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Bülent Uçak ve Ercan Korkmaz, EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu, İZTO Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ve Anadolu Ajansı İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal katıldı.


İzmir’in hikayesini geniş kitlelere ulaştırmak büyük gurur

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, serginin İzmir'in çok katmanlı hikayesini iletişimin dönüştürücü gücüyle buluşturduğunu söyledi.

Sergideki fotoğrafların şehirlerin yalnızca sokak ve binalardan ibaret olmadığını, hafıza, duygu ve kurulan bağlardan da oluştuğunu gösterdiğini belirten Özgener, "İzmir tarih boyunca iletişimin, ticaretin ve kültürel etkileşimin merkezi oldu. Bugün teknolojinin hızla değişen diliyle yeniden şekillenen bu kadim şehir, fotoğrafın zamansız anlatımında yeniden hayat buluyor. Sergide gördüğümüz her kare, İzmir'in dününü, bugününü ve geleceğe dair umutlarını taşıyor. İzmir'in hikayesini daha geniş kitlelere ulaştırmak, kent kimliğini güçlendirmek ve bu şehre duyduğumuz bağlılığı pekiştirmek hepimiz için büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda büyük bir gurur” dedi.


Özgener, Oda olarak İzmir'in kültürel birikimine katkı sağlayacak projelere her zaman destek vereceklerini ve bu sergiden fotoğraflarla bir kitap oluşturmak istediklerini dile getirdi.

fotoğrafların bambaşka bir hatırası var

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel ise sergideki fotoğraflarla İzmir'in eski kent hayatını, gündelik koşturmacasını, ticaretini ve sanayi faaliyetlerini yansıtmaya çalıştıklarını belirtti.

Ziyaretçileri nostaljik seyahate çıkarmayı amaçladıklarını anlatan Yüksel, "Fotoğraf çektirmek 'Kanıyla, canıyla ben de varım bu hayatta', sonraki nesillere bir hatıra ve miras bırakmak demek. Dolayısıyla sergide gördüğümüz fotoğrafların her birinin anlamı, bambaşka bir hatırası ve çok zengin bir içeriği olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

28 Kasım 2025

‘‘Kalplerde Boşluk’’ Seramik ve Kağıt Heykel Sergisi Açıldı


‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında; Seramik Sanatçısı Dijle TALUN’un 4. Kişisel sergisi  ‘‘Kalplerde Boşluk’’ Seramik ve Kağıt Heykel Sergisi İzmir Kadın Müzesinde açıldı.

1999 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Seramik bölümünden mezun olan sanatçı, 2003 yılından itibaren Seramik öğretmenliği yapıyor. 2010 yılından bu yana ürettiği özgün temalarının yanı sıra toplumsal konulara duyarlılığı ile bilinen Dijle Talun, “Artık hayatta olmayan kadınlara ithafen hazırladığı çarpıcı eserlerinden oluşan "Kalplerde Boşluk" sergisi yalnızca bir sergi değil” diyerek şu ifadelere yer verdi;

"Kalplerde Boşluk" sergisi aynı zamanda her gün, kamu vicdanını rahatsız eden, şiddet sonucu yakınları ve diğer erkekler tarafından hayattan koparılan kadınların bir toplumun vicdanına kazınmış sessiz çığlıklarının yankısıdır.

Her bir kadının ardında kalan sessizliği, duygusal boşluğu, sıkışmışlığı ve unutulmuşluğu görünür kılmayı, mobbingin ve sistematik baskının ezdiği kadınların sesini duyurma çabasıdır.



Sanatçı Talun, Kalplerde Boşluk vurgusuyla askıda asılı, kalpleri boş bırakılmış bedensiz elbiselerle temsil edilen kadınların yokluklarına dikkat çekiyor. Her elbise bir kadının hikâyesi. Her boşluk, giden kadının  ardında bıraktığı başka birinin eksik kalbinin yankısıdır. ‘Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, ataerkil düzenin ve buna karşı sessizliğin bir sonucudur. Şiddet bir kader değildir. Ve biz biliyoruz ki; şiddet yalnızca erkekten kadına değildir,kadının kadına uyguladığı baskıda görmezden gelemeyeceğimiz başka bir yaradır.


‘Kalplerde açılan boşluk, sadece bir ölüm değildir. Bir çocuğun annesiz büyümesi, toplumun vicdanında açılan büyük bir yaradır’’ diyor.

‘‘Kalplerde Boşluk’’ isimli sergisinin manifestosunda;

Kalpler boş kalmasın diye, sevgiyle dolan kalplerin çoğalması, şiddetin son bulması niyetiyle, ezilmişliğe, görünmezliğe, sessizliğe karşı sanatın diliyle ses olmak için hazırladığı eserleriyle, izleyiciyi şiddetin kaynağına bakmaya, eşitsizliği sorgulamaya, sıradanlaştırılmaya çalışılan bu gerçekle baş başa bırakıyor.


Seramik Sanatçısı Dijle TALUN’un “Kalplerde Boşluk”  sergisi 25 Kasım -5 Aralık 2025 tarihleri arasında İzmir Kadın Müzesinde ziyaret edilebilir.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

25 Kasım 2025

Kınık'ta Zeytin ve Zeytinyağı Sezonu Açıldı


Bergama Ticaret Odası (BERTO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle, Kınık ve Bergama Belediyelerinin destekleriyle 2025-2026 Sezonu Zeytin ve Zeytinyağı Açılış Töreni Kınık Çocuk Köyü’nde yapıldı.

Zeytin hasadı ile başlayan programa; BERTO Yönetimi, İTB Yönetimi, Kınık Oda Başkanları, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü temsilcileri, kooperatifler, üreticiler ve basın mensupları katılım gösterdi.

Törenin açılış konuşmasını yapan Bergama Ticaret Odası Başkanı Lütfi Kolat, daha önce iki kez Bergama’da gerçekleştirilen sezon açılış programını bu yıl Kınık’ta düzenlemekten memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Kolat, gelecek yıl programın Dikili’de yapılacağını da duyurarak, bölgenin zeytin ve zeytinyağı üretiminde öne çıkması için çalışmalara devam edeceklerini ifade etti.

Başkan Kolat, bu süreçte destek olan kişi ve kurumlara, Sezon Açılış Programı’nın düzenlenmesinde emeği geçen kurum, üretici, kooperatif ve kişilere teşekkür etti.

Törende konuşan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli; böyle özel bir günü daha anlamlı kılan 24 Kasım Öğretmenler Günü ile aynı güne denk gelmesidir. Bu vesileyle, başta baş Öğretmenimiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında fedakârca görev yapan tüm öğretmenlerimizin gününü gönülden kutluyor, onların emeklerine ve ülkemize kattığı değere en derin şükranlarımı sunuyorum.


Bu yıl sezon açılış etkinliğimizin ilkini geçtiğimiz Cuma günü tarihi bir mekânda Metropolis Antik Kentinde Torbalı Belediyemiz iş birliğinde yapmıştık. Bugün de burada Bergama Ticaret Odamız iş birliğinde ve Bergama ve Kınık Belediyelerimizin desteği ile ikinci etkinliğimizi düzenliyoruz. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bölgemizde düzenlediğimiz hemen hemen her sektörel etkinlikte veya çalışmada artık çevre oda/borsa, belediyeler ve kamu kurumlarımızla, bizleri çok mutlu eden iş birliği içinde çalışıyoruz. Bu şunu gösteriyor. Hepimiz bir şekilde tarıma gönül veriyoruz. Sektörümüzü geliştirmek adına yapabileceğimiz her türlü katkıyı sağlamaya çalışıyor, etkinlikler düzenliyoruz. Sezon açılışlarının bende anlamı daha yoğun. Çünkü yeni bir başlangıç yapıyoruz. Yeni bir sayfa açıyoruz. Bizler, tarım sektörü temsilcileri olarak her yeni mahsulü merakla ve heyecanla bekliyoruz. Bu nedenle her koşulda üretime devam etmeye çalışan kıymetli üreticilerimizi canı gönülden tebrik ediyorum.

2025–2026 sezonu için yapılan ilk tahminlerde 2,5 milyon ton sofralık zeytin ve 310 bin ton zeytinyağı üretimi bekleniyor. Bu tahminlerin geçtiğimiz yıla göre yaklaşık 3’te 1 oranında düşüşü ifade ettiğini söyleyebiliriz. Üretimin düşmesinde hem iklim değişikliği hem de kuraklık ve aşırı sıcaklıkların etkisi belirleyici oldu. Kentimiz İzmir ise, Türkiye zeytinciliğinin en güçlü merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. 21 milyon zeytin ağacı varlığı ile ilimiz İzmir, ülkemiz toplam ağaç sayısının yüzde 10’nuna sahip. Bergama ve Kınık ilçelerimizde 2,3 milyon zeytin ağaç varlığı ile önemli üretim merkezlerimizden birisi konumunda yer alıyor.


Bizler, İzmir Ticaret Borsası olarak sektörün güçlenmesi için birçok alanda çalışmalar yürütüyoruz. Avrupa Birliği destekli projelerimiz ile Zeytin-Zeytinyağı sektörümüzün rekabet gücünü artırmaya çalışıyoruz. Zeytinyağı Tadım Panelimizin yerelde ve ulusalda düzenlediği çok sayıda tadım etkinliği ile sektörü ve halkımızı kaliteli zeytinyağı konusunda bilinçlendirmeye devam ediyoruz. Borsamızın vakfı BORSAV’ın eğitimleri ile üreticilerimize bilgi ve beceri kazandırıyoruz. Toprak ve Çocuk Programı ile çocuklarımıza doğayı, tarımı ve zeytini sevdiriyoruz. Tarım Gençlerle Yükseliyor ve Instagram fotoğraf yarışmalarıyla herkesin tarıma ve zeytine ilgi duymasına vesile oluyoruz.

Özetle, 134 yıllık tarihimizden aldığımız güçle tarımın servete dönüşmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Kıymetli katılımcılar, Bu topraklar bize yüzyıllardır bereketini cömertçe sunuyor. Zeytin de onların en kıymetli hediyelerinden biri… Bizim görevimiz, bu emaneti korumak, büyütmek ve gelecek nesillere aktarmak. Bugün burada attığımız her adım, sektörümüzün yarınları için bir yatırımdır.

Bu duygu ve düşüncelerle; 2025–2026 zeytin sezonunun tüm üreticilerimize, sektörün tüm paydaşlarına bereket, bolluk, huzur ve başarı getirmesini diliyorum. Ayrıca, her zaman olduğu gibi bu yılda iş birliğini esirgemeyen Bergama Ticaret Odamıza, destek veren Bergama Belediyemize ve nazik ev sahipliği için Kınık Belediyemize, Sayın Başkanlarımıza ve etkinliğimize zaman ayırıp katılan siz kıymetli misafirlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum dedi.

Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur, zeytinin binlerce yıllık geleneğimizin bir parçası olduğunu vurgulayarak, “Bakırçay, dünyanın en verimli topraklarından biridir. Zeytin köklerini derine salar ve uzun yıllar ayakta kalır. Her ekilen fidan hepimize umut olsun” ifadelerini kullandı.


İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Betül Öztürk ise "Zeytinyağının Ege Gastronomisindeki Yeri" başlıklı sunumuyla katılımcılara değerli bilgiler aktardı.

Tören, zeytinin ekonomik ve kültürel önemine dikkat çekilmesi, üreticilere moral verilmesi ve bölgesel dayanışmanın pekiştirilmesi açısından büyük ilgi gördü.

Konuşmaların ardından düzenlenen zeytinyağı tadım etkinliği ile program sona erdi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT


21 Kasım 2025

İTB ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEZONUNU METROPOLİS’TE AÇTI


İzmir Ticaret Borsası ile Torbalı Belediyesi iş birliğiyle Metropolis Antik Kenti’nde düzenlenen sezon açılışında zeytinciliğin geçmişi, bugünü ve geleceği ele alınırken, Torbalı’nın zeytin üretimindeki potansiyeli ve sektörün çözüm bekleyen sorunları gündeme taşındı.



İzmir Ticaret Borsası zeytin ve zeytinyağı sezonu açılış törenini Torbalı Belediyesi iş birliği ile Metropolis Antik Kenti’nde gerçekleşti. Zeytin üreticiliğinde 8 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan antik kentte gerçekleşen açılış töreninde zeytinciliğin önemine, ticari ve kültürel boyutuna ilişkin konuşmalar gerçekleştirilirken sektörün geleceğine yönelik önemli adımlar atıldı. Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Altan İnanç, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İTB yönetim kurulu üyeleri, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve sektör temsilcileri katıldı.


Torbalı belediyesi metropolis zeytinyağı ile dünyaya açılacak

Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, törende yaptığı konuşmada zeytinciliğe verdi önemi anlatarak başladı. Torbalı Belediyesi’nin patentini aldığı Metropolis Zeytinyağı markasının Türkiye ve dünyaya açılacağı müjdesini veren Başkan Demir “Torbalı Belediyesi’nin patentini alarak zeytinyağı üretimine geçtiğini belirten Başkan Demir, Metropolis Zeytinyağı’nı tanıttı. Başkan Demir “Bugün Torbalı’da 70 bin 420 dekarlık zeytinlik alanımız var. Bunun 9 bin 650 dekarı sofralık zeytin, 6 bin 770 dekarı ise yağlık zeytin üretimine ayrılmış. Yüzölçümüne oranla en çok işlenen arazi Torbalı’da bulunuyor. Torbalı Belediyesi olarak 450 dekar zeytinliğe sahibiz. Torbalı Belediyesi’nin ürettiği ve patentini aldığı Metropolis Zeytinyağını sizlere tanıtmaktan son derece mutluyum ve gururluyum. Geçen yıl 50 ton zeytin topladık, 7 buçuk ton zeytinyağı elde ettik” dedi.

‘Zeytinyağı fiyatları düşük kaldı’

Zeytinyağı fiyatlarının zeytin üreticisini zarar ettirdiğini ifade eden Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir “Fiyatlara baktığımız zaman zeytinyağında geçen yıla oranla yüzde 20 fiyat artışı bulunurken, enflasyon ise bu rakamın çok daha üzerinde. Yüzde 35 oranında bir rekolte kaybı var, bunun sebebi de don olayları. Zeytinyağının litresi 450 TL bandında olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“İTB ile proje ortaklıkları yapmak istiyoruz”

Torbalı için İzmir Ticaret Borsası ile çok sayıda projeye imza atmak istediklerini ifade eden Torbalı Belediye Başkanı Demir “Çiftçimiz bu zararı nasıl arka plana atabilir, kurumsallıkla ilgili ne yapabiliriz dediğimizde İTB bize kapılarını açtı.

Ortak projeler geliştirmek istiyoruz. Markalaşma, doğru budama ve doğru gübreleme eğitimi… Zeytinde bir markayız ama İtalya ve İspanya var önümüzde. Doğru işleyip doğru anlatıyorlar ve bunun sonucunda bizden daha pahalıya satıyorlar. Bizim zeytinyağımızı orada şişeleyince 25 Euro’ya satılıyor. Avrupa’da kişi başı 20 litre zeytinyağı tüketiliyor, ülkemizde ise bu ortalama 4 litre. Bizim kendi ürettiğimiz zeytinyağımız o kadar önemsenmiyor. Bunun üzerine istişarelerde bulunuyoruz” dedi.

“İTB Torbalı’ya teknoloji merkezi kursun belediye olarak yer verelim”

İTB’ye çağrıda bulunan Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir “İki kırmızı çizgimiz var; biri Cumhuriyet diğeri Mustafa Kemal Atatürk. Mustafa Kemal Atatürk’ün gurur duyacağı bir nesil olmak istiyoruz. Ben yeri vereceğim; İTB ise teknoloji merkezini buraya kurarsa çiftçilerimizi hep birlikte aydınlatalım. Ben başkan olarak üstüme düşeni fazlasıyla yapacağım” şeklinde konuştu.

Kestelli “Burada olmak çok özel bir duygu”

Zeytincilikte 8 bin yıllık geçmişe sahip olan Metropolis Antik Kenti’nde açılış töreni yapıyor olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade eden İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün burada sizlerle birlikte, bu tarihi yerde olmak benim için mutluluk verici bir olay. Metropolis Antik Kenti yalnızca binlerce yıllık tarihin geçmişe sahip arkeolojik bir alan değil aynı zamanda binlerce yıllık bir tarım kenti. Burada yaşayan insanlar binlerce yıl önce de zeytin yetiştiriyor ve zeytinyağı üretiyordu. Burada yaşayan Helen, Romalı, Bizanslı ve Anadolu halkları gibi kadim halklar zeytini yalnızca bir tarım ürünü olarak görmediler, aynı zamanda kültürel bir değer olarak benimsediler. Kadim halklardan devraldığımız zeytinliklerde aynı kültürü daha modern yöntemlerle sürdürüyor olmak mutluluk verici. Hayat ağacı olan zeytin, bu coğrafyada her zaman bereketin, sağlığın ve kalıcılığın simgesi oldu. Bir medeniyet yükselirken de bir medeniyet çökerken de zeytin ağacı hep burada durdu, kökleriyle bu topraklara tutundu, gövdesiyle insanlara gölge oldu, meyvesiyle yaşam verdi.”

Kestelli “Sektörü koruyacak önlemler alınmalı”

Aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olan Kestelli, “2024 – 2025 sezonunda 3.6 milyon ton zeytin ve 475 bin ton zeytinyağı ürettik, 2025 – 2026 sezonunda 2.45 milyon ton zeytin ve 310 bin ton zeytinyağı üretilecek. Yani sektörde daralma yaşanacak. Depolama altyapısının yetersizliği kalite kaybına ve ekonomik zarara neden oluyor. Bu noktada lisanslı depoculuğa geçişi hızlandırmamız gerekiyor. Malum kronikleşen sorunumuz olan artan maliyetler ve finansmana erişim zorlukları rekabet gücümüzü sınırlıyor. Markalı ihracat oranının düşük kalması ise dünya pazarında gerçek potansiyelimize ulaşmamızı engelliyor. Artık biliyoruz ki iklim değişikliği, verimi ve kaliteyi tehdit eden en kritik unsur. Bunun için kültürel uygulamalar ve adaptasyon modelleri geliştirilmeli ve desteklenmeli” dedi.

Yıldır “Miras aldığımız doğayı aynı şekilde miras bırakabilmeliyiz”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay’ın selamlarını getirdim. Öncelikle bir anımı anlatmak istiyorum; Kanada’da gördüğüm bir zeytinyağı şişesinin üzerinde Türkiye’de üretildiği, İtalya’da şişelendiği yazıyordu. Övünç Başkanımızın dediği gibi, kendi ürünümüze sahip çıkmayı ve kendimiz şişeleyip pazarlamayı öğrenmeliyiz. Şu an durduğumuz toprakların üzerinde farklı halklar yaşadı, çünkü bu topraklar başta zeytincilik olmak üzere tarım için son derece verimli topraklardı. İklim değişikliğinden bahsediyoruz. Yeni koşullara uygun şekilde tarım faaliyetlerini sürdürmenin yollarını bulmalıyız. Bizden sonraki nesillere aynı mirası bırakabilmek için hesap kitap yapmalıyız. Madencilik faaliyetleri yaparken, ağaçlara ya da doğaya zarar vermeden yapmanın yolunu bulmalıyız. Bizden önce var olan ağaçların bizden sonra da var olmasını sağlamak, en önemli önceliklerimizden biridir” dedi.

Birlikte zeytin hasat ettiler

Zeytin ve zeytinyağı sezon açılış töreni, açılış konuşmalarının ardından zeytin hasadı ve yöresel lezzetlerin tadım ikramı ile devam etti. Katılımcılar hep birlikte zeytin ağacından zeytin topladı. Zeytin hasadı sırasında renkli görüntüler yansıdı. Daha sonra, Torbalı’nın kurutulmuş domatesi, kırma zeytini, yeşil zeytini, zeytinyağı, coğrafi işaret patentli Aslanlar biberi ve meşhur ayranı ikram edildi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

18 Kasım 2025

Karabağlar'da kentsel dönüşüm başladı


Karabağlar Belediyesi, Osman Aksüner Mahallesi’nde yürütülen 1. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Kentsel Dönüşüm Ofisi’ni hizmete açtı.

Açılış öncesinde düzenlenen basın toplantısında proje detayları basın mensupları aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

Kocaer “Yerinde, adil ve sosyal dokuyu koruyan dönüşüm”

Karabağlar Belediyesine ait Kibar Hizmet Binası’nda düzenlenen basın toplantısında sunum yapan Karabağlar Belediye Başkan Yardımcısı Özlem Şenyol Kocaer, projeyi hem teknik hem sosyal açıdan bütüncül bir model olarak tanımladı.

Kocaer, 1. Etap alanında 236 yapı, 470 bağımsız bölüm ve 381 hak sahibi bulunduğunu belirterek “Her hanenin ihtiyacını ayrı değerlendiriyoruz. Amacımız kimseyi mağdur etmeden, mahallenin sosyal yapısını koruyarak yerinde dönüşümü sağlamak” dedi.

Saha çalışmalarının uzman ekipler tarafından yürütüldüğünü belirten Kocaer, SPK lisanslı değerleme uzmanları tarafından mevcut yapı tespitleri, değerleme çalışmaları ve hane halkı anketlerinin sürdüğünü ifade etti. Kocaer, yeni planlamayla bölgeye 8.737 m² yeşil alan, erişilebilir kamusal mekanlar ve sürdürülebilir tasarım ilkelerinin kazandırılacağını vurguladı.

Kocaer, ayrıca Melez Çayı üzerindeki tarihi Kızılçullu Su Kemerleri’ne de dikkat çekerek “Antik Smyrna’dan günümüze ulaşan bu kültürel mirasın, yeni tasarlanacak çay yatağı ve kent parkıyla birlikte bölgeye ve Karabağlar'a önemli bir değer katacağına inanıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.


 Kınay “Karabağlar’da sadece binaların değil yaşamın dönüşümünü hedefliyoruz”

Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ise yaptığı konuşmada kentsel dönüşümün yalnızca fiziksel bir yenileme değil, yaşamın tamamını kapsayan bir değişim süreci olduğunu vurguladı. Kınay, belediyenin dönüşüm sürecindeki temel yaklaşımını “Kentsel dönüşüm, ülkemizin uzun yıllardır çözüm bekleyen en önemli meselelerinden biri. Biz Karabağlar ‘da sadece binaların değil, yaşamın dönüşümünü hedefliyoruz. Sağlıklı, güvenli ve dayanıklı yapılar kadar; komşuluk ilişkileri, mahalle kültürü ve sosyal yaşamın korunması da bizim için aynı derecede değerli” olarak değerlendirdi.

Dönüşüm sürecinin tüm paydaşlarla işbirliği içinde yürütülmesi gerektiğini belirten Kınay, şeffaflık ve katılım ilkesine dikkat çekti. Ve “Bu süreç ilçe belediyesinin tek başına yürütebileceği bir yapı değil. Bakanlık, Büyükşehir Belediyesi, yatırımcılar ve en önemlisi vatandaşlarımız..Her aşamada birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Biz, tüm süreci başlangıçtan sonuna kadar açık bir şekilde paylaşmayı, doğru bilgiyle yürütmeyi ve her adımı vatandaşımızla birlikte atmayı temel ilke olarak benimsiyoruz” diye konuştu.

“Karabağlar dönüşüme en çok ihtiyaç duyulan bölge”

Karabağlar’ın dönüşüme en çok ihtiyaç duyulan bölgelerden biri olduğuna işaret eden Kınay, belediyenin sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu ifade ederek “Karabağlar, İzmir’in en büyük dönüşüm alanlarından biri. Biz, yetkimizin olduğu her noktada çalışmalarımızı başlattık ve hızlandırdık. Bugün paylaştığımız 1. Etap projesi, kendi imkânlarımızla hayata geçirdiğimiz bir Karabağlar modelinin ilk adımıdır. Amacımız 8 aylık süreçte tüm görüşmeleri, uzlaşıyı ve bilgilendirmeleri tamamlamak; elde ettiğimiz örnek modeli de tüm ilçeye yaymak” dedi.

“Dönüşümde temel öncelik vatandaştan yana bir tutum”

Dönüşümde temel önceliklerinin “vatandaştan yana bir tutum” olduğunu vurgulayan Kınay, “Rantın kimseye fayda sağlamadığı örnekleri yıllarca gördük. Biz bu sürecin merkezine vatandaşın hakkını, kamusal yararı ve kentin geleceğini koyuyoruz. Kimseyi mağdur etmeyen, adil ve gerçekçi bir modeli hayata geçireceğiz. Doğru bilgi her zaman belediyemizdedir; vatandaşlarımızdan ricamız, bilgi kirliliğine itibar etmemeleri ve her soruyu doğrudan bizlerle paylaşmalarıdır” diye ekledi.

540 hektarlık alan

540 hektarlık büyük dönüşüm alanına da değinen Başkan Kınay, yetki sınırlarının önemini hatırlatarak “540 hektarlık alan neden başlamıyor diye soruluyor. Çünkü bu alanın tamamı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetki alanında. Biz, yetkimiz olmayan alanlarda da takipçi olmayı sürdürüyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisindeki planların hızlanması için de aynı kararlılıkla çaba gösteriyoruz” dedi.


Konuşmasının sonunda Karabağlar’a dair hayalini de paylaşan Başkan Kınay  “Karabağlar, İzmir’in kalbi ve belleğidir. Bu kentin tarihini, emeğini, kültürünü taşıyan bir yer. Bizim hayalimiz, yaşayan ve yaşatan bir Karabağlar yaratmak. Bugün açtığımız Kentsel Dönüşüm Ofisi belki küçük bir adım gibi görünse de, bu kararlılığın, bu inancın ve birlikte kuracağımız geleceğin somut başlangıcıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

Kentsel dönüşüm ofisi hizmete girdi

Basın toplantısının ardından Osman Aksüner Mahallesi’nde Kentsel Dönüşüm Ofisi açıldı. Açılışa Başkan Kınay, belediye yöneticileri, meclis üyeleri, muhtarlar, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum temsilcileri ve mahalle sakinleri katıldı.

Osman Aksüner Mahalle Muhtarı Murat Toprak, ofisin hak sahipleriyle birebir bilgilendirme sürecini güçlendireceğini belirterek, Başkan Kınay’a çiçek verip teşekkür etti.

Kınay, da burada yaptığı konuşmada “Bugün yalnızca bir ofis açmıyoruz; Karabağlar’ın geleceğini birlikte kuracak bir süreci başlatıyoruz. Amacımız hak sahiplerinin yerinde, güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanına kavuşması” diye konuştu

Kentsel dönüşüm ofisinde neler yapılacak?

Sahada detaylı tespit ve değerleme çalışmaları; Ofiste görev alan teknik ekipler, her bir taşınmazın arsa, bina ve bağımsız bölüm özelliklerini güncelliyor. SPK lisanslı değerleme uzmanları tarafından taşınmazların güncel piyasa değerleri belirlenecek.

Mahallenin hafızası kayıt altına alınacak;

Kentsel dönüşümle eş zamanlı olarak, mahallede sözlü tarih projesi başlatıldı.

Bu kapsamda odak grup toplantıları yapılacak; mahalle sakinlerinin anıları ve deneyimleri kayıt altına alınacak.

İlk adım olarak bölgede anket çalışması başlatıldı.

Model belirlenecek, uzlaşı süreci başlayacak

Toplanan veriler ışığında alan için en uygun dönüşüm modeli oluşturulacak ve uzlaşı süreci başlayacak. Belediye bu süreci tamamen şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütecek.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

9 Kasım 2025

Sonsuz Yaşam...

10 Kasım 2025 günü 87. kez büyük Atatürk'ü andık...
Mustafa Kemal ATATÜRK

Görüntüler yine aynıydı, saygı duruşu her yerde  gerçekleşti. Bitmeyen bir sevgiyle karşı karşıya olmanın ayrıcalığını yaşadık. Yine onu neden bu kadar çok sevdiğimizi düşündüm.

Bu seneki Cumhuriyet Konserinde gördüm bu sorunun cevabını...
Kültür düzeyi yüksek bir halk yaratma ülküsüydü cevap. Konser salonunda şef Gürer AYKAL bir Cumhuriyet çocuğu olarak, tam da Atatürk'ün istediği bir insan olarak karşımızdaydı. Senfoni Orkestrası keza öyle. Hele hele sanatseverleri anlatmama bile gerek yok. İşte bu yüzden Onu her zaman hatırlamak bizim için de vazgeçilmez bir ülküdür.

İyi ki doğdun büyük insan, iyi ki bizim atamız oldun. Ölümün ise asla kabul edilemeyecek üzücü bir durumdan başka bir şey değil. Ölümsüzlük bu olsa gerek! Sonsuz yaşam bu olsa gerek...

7 Kasım 2025

İzmirMeets başlıyor


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, 19 Kasım’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde “Teknoloji ve İnovasyon” temasıyla düzenlenecek “İzmirMeets” etkinliği öncesi basın toplantısı düzenledi.

İzmir’i yeniliğin, üretimin ve geleceğin başkenti yapma hedefinde olduklarını belirten Başkan Tugay, “İzmir’in geleceği için tarihi bir buluşma olacak” diyerek tüm İzmirlilere davette bulundu.

Her yılın öne çıkan başlıklarının seçildiği bir konseptle hayata geçirilen “İzmirMeets” etkinliği, bu yıl “Teknoloji ve İnovasyon” temasıyla 19 Kasım’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılacak. Geleceğin dünyasını bugünden şekillendirmek isteyen liderleri, girişimcileri ve düşünce önderlerini bir araya getirmeyi hedefleyen zirve, teknolojiyle dönüşen iş dünyası dinamiklerini keşfetmek, yeni fırsatları tartışmak ve dönüşüm sürecinde yol gösterici çözümler sunmak için güçlü bir platform oluşturacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, geleceğin dünyasının konuşulacağı etkinlik için basın toplantısı yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı iş birliğinde düzenlenecek etkinlik, İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek.

 “İzmir, teknoloji ve inovasyon alanında kararlılıkla yükseliyor”

Üçüncü İzmirMeets buluşmasında şehircilikten spora, enerjiden girişimciliğe ve medyaya kadar teknolojiyle dönüşen yaşamın farklı alanlarını, alanında uzman isimlerle tartışacaklarını kaydeden Başkan Tugay, bir günlük programda altı ana oturum ile geleceğin dünyasını konuşacaklarını belirtti. İzmirMeets’in, her yıl çağın öne çıkan bir başlığını ele alarak İzmir’in potansiyelini, üretkenliğini ve yenilikçi gücünü görünür kılan bir platform haline geldiğini vurgulayan Başkan Tugay, “İzmir, bugün sadece Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olmasının çok ötesinde aynı zamanda yenilikçi düşüncenin, girişimciliğin ve teknolojik gelişimin de güçlü merkezlerinden biri haline gelmiş bir şehir. Kentimizde 10 üniversite ve 190 bini aşkın öğrencimiz var. 5’i faal olmak üzere 6 teknoloji geliştirme bölgemizde 600’den fazla firma ve 5 bini aşkın çalışan üretim yapıyor. 99 Ar-Ge merkezi ve 24 tasarım merkeziyle İzmir, Türkiye’deki Ar-Ge kapasitesinin yüzde 8’ine sahip. Son üç yılda kentimizden bin 350 patent başvurusu yapılmış, 400’den fazlası da tescillenmiş durumda. İzmirli girişimcilerin aldığı yatırım miktarı, 2020’de yalnızca 330 bin dolarken, 2023’te 17 milyon dolara yükseldi. Bu tablo, İzmir’in teknoloji ve inovasyon alanında kararlılıkla yükseldiğini gösteriyor. Belediye olarak biz de bu yükselişi destekleyecek adımlar atıyoruz” diye konuştu.

“Dijital ve yeşil dönüşümün buluştuğu yer”

İzmir Planlama Ajansı ve İzmir Teknoloji ve İnovasyon AŞ iş birliğiyle hazırlanan Yapay Zekâ Eylem Planı’nın, kentin dijital dönüşümünü yönlendiren stratejik bir rehber niteliğinde olduğunu hatırlatan Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaşım, atık, afet ve enerji yönetiminde yapay zekâ tabanlı uygulamaları yaygınlaştırıyor; veriye dayalı, şeffaf ve verimli bir yönetim anlayışını güçlendiriyoruz. Öte yandan İzmir, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi kapasitesinin yüzde 16’sını ve güneş enerjisinin yüzde 3’ünden fazlasını tek başına karşılıyor. Bu da İzmir’in yalnızca dijital değil, yeşil dönüşümün de öncüsü olduğunu gösteriyor. İzmirMeets 2025, dijital ve yeşil dönüşümün buluştuğu bir yer olacak. Burada sadece bugünü değil, geleceği konuşacağız. Fikirleri değil, çözümleri paylaşacağız. İzmir’in girişimcileri, gençleri, bilim insanları ve yatırımcıları burada bir araya gelecek. Kentimizin bilgi, teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı geleceğine ışık tutacak; yeni iş birliklerine ve ortak çözümlere zemin hazırlayacağız. İzmir’i yeniliğin, üretimin ve geleceğin başkenti yapma hedefimiz doğrultusunda, 19 Kasım’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde gerçekleşecek buluşmamıza tüm İzmirlileri davet ediyoruz.”

Türkiye ve İzmir’in potansiyeline dikkat çekti

İnovasyon ve teknolojinin, yeni çağın en sihirli iki alanı olduğunu ifade eden Başkan Tugay, “İnovasyonun, Türkiye’de çok yakında hızlıca herkesin gündeminde olacağına emin olun. İnovasyonun bir kültür olduğunu, bu kültürün toplumun tüm kesiminde var olması gereken bir değer olduğunu bilmeliyiz. Biz aslında İzmir’in kendi insanlarıyla, bilgi ve birikimleriyle ve gençleriyle her türlü gelişimi sağlayabileceğini düşünüyoruz. Dünyanın gelecek vaat eden ülkeleri arasında Türkiye’nin 3. sırada olduğu ile ilgili bir Birleşmiş Milletler çalışması var. Türkiye’nin, İzmir’in potansiyelinin farkında olmak lazım” sözlerine yer verdi.

 “İzmir için tarihi bir buluşma”

İnovasyonun kültür olarak en zor var olacağı alanlardan birinin de kamu kurumları olduğunu, kamu kurumlarının değişime fazla açık olmadığını dile getiren Başkan Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ailesi olarak çok yoğun bir şekilde kurum için inovasyon kültürünü geliştirip yerleştirme çabasındayız. İzmirMeets bu anlamda da şehrimizde farkındalık sağlayacak. Etkinliğimize önemli ve değerli konuklar gelecek. Onların dünyada inovasyon ve teknoloji ile ilgili anlatacakları bizim de gençlerimize, bu alanda çalışan özel sektör temsilcilerine, bilim insanlarına, akademisyenlere rehber olacağını; akıllarında yeni pencereler açacağını düşünüyorum. İzmir için tarihi bir buluşma olacak. Bu herhangi bir buluşma değil, İzmir’in geleceği ile ilgili önemli bir buluşma” dedi.

“İzmirMeets, bir etkinliğin ötesinde”

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de “İzmir’imiz bin yıllardır denizlere açılan ufkuyla, yeniliğe her zaman açık insanlarıyla, düşünce ve üretim kültürüyle coğrafyamızın öncü güçlerinden biri oldu. İnsanımızla, kültürümüzle, ekonomimizle, geleceğe yön veren bir kentiz. Bu durum bizler için bir varoluş biçimi. Her zaman ileriyi düşünen bir kent olduk. İzmir, tarihi boyunca olmayacak deneni yapan insanlardan kurulu bir yerleşim olarak, Anadolu’nun vizyon merkezi görevini yerine getirdi. Bugün elimizdeki güç, sadece coğrafyamızın güzelliği değil, insanımızın üretkenliği, gençlerimizin hayal gücü ve ortak aklın enerjisi. İşte bu güç, bizi yeni bir İzmir markası ortaya yaratmaya yöneltti; İzmirMeets… İzmirMeets, bir etkinliğin ötesinde, dünyayı dinleme ve İzmir’in kendini dünyaya anlatma biçimi olacak” diye konuştu.

“Öncü şehir İzmir”

Her yıl farklı bir tema etrafında şekillenecek buluşmaların, sadece sektörleri değil, düşünce biçimlerini de dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Mahmut Özgener, şöyle konuştu: “2025 yılı temamız ‘Teknoloji ve İnovasyon’, İzmir’in bugünkü eğilimlerini değil, gelecekteki yerini de tarif ediyor. Etkinliğimizde, geleceğin dünyasını bugünden şekillendiren liderler, girişimciler, akademisyenler ve vizyoner gençler bir araya gelecek. İzmirMeets sahnesine çıkan her konuşmacı, sadece bilgi değil, bir hayal, bir çağrı, bir miras bırakacak. İzmirMeets’in her detayı bu kentin ruhundan doğdu. Logomuzda İzmir’in simgesi ‘35’ rakamı, kentin canlı sokaklarını süsleyen begonvillerin rengiyle buluştu. Kentimizin ekonomisi, 100’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkeziyle büyüyor. Start-up ekosistemimiz sadece fikir değil, çözüm üretiyor. Üniversitelerimiz gençlerin geleceği inşa ettiği merkezler haline geliyor. Bu tablo, İzmir’in artık sadece bir katılımcı kent değil, bir öncü şehir olduğunun göstergesi. Bu yılki İzmirMeets’in ana felsefesi, teknolojiye anlam katan insanları bir araya getirmek. Organizasyon, gençlerimize, onların özgür düşünebilen ve hayal kurabilen zihinlerine yatırım olacak. Küresel ekonomilerin daraldığı, dönüşümün hızlandığı bu dönemde İzmir bir kez daha yol gösteren şehir rolünü üstlenecek. İzmirMeets, bu vizyonun ilk somut adımı.”

“Katma değer üretmek için bu yola çıktık”

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt ise “İzmirMeets, üç aydır üzerine çalıştığımız bir proje. Teknolojinin geldiği noktayı artık hepimiz biliyoruz. Biz de buradan hareketle şehrimize ne kadar faydalı oluruz, ne kadar katma değer üretebiliriz, ne kadar değer katabiliriz diye yola çıktık. İzmirMeets, geleneksel hale gelecek ve her sene farklı bir tema olacak. Böyle bir projeye ön ayak oldukları için Başkan Tugay ve Başkan Özgener için teşekkür ederim” dedi.

Gelecek konuşulacak

İzmirMeets’te  “Şehircilikte Gelecek”, “Verinin Geleceği, “Sporda Gelecek”, İzQ ile Girişimcilikte Gelecek”, “Enerjide Gelecek”, “AI ile Güçlen” ve “Gelecekte Yeni Medya” konuları konuşulacak. Cüneyt Özdemir Medya Teknoloji Danışmanı ve Sunucu Çiçek Çizmeci Devge ve AU INOVA Araştırma Merkezi ve INOVA NeuroLab Direktörü Doç. Dr. Dicle Yurdakul moderatörlüğünde yapılacak oturumlarda TikTok Türkiye ile Orta ve Güney Asya İş Geliştirme Başkanı Barış Aldanmaz, Scoutium Yönetici Ortağı Ali Akçay, EY Türkiye Data ve Analiz Lideri Serter Baltacı, TBS Investment & Management Company Partneri Tunç Berkman, Sportrada Türkiye Ülke Müdürü Bahadır Ertangün, İnovasyon & Teknoloji Danışmanlığı Lideri, TMT Sektör Lider, KPMG Türkiye Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi, İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, EGİFED Yönetim Kurulu Başkanı, İzQ Yönetim Kurulu Üyesi Alp Avni Yelkenbiçer olacak.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

3 Kasım 2025

Kıllıoğlu Hamamı’nın kentle buluşmasına özel sergi: ‘Boşluk – Aralık – Mesafe’


Konak Belediyesi’nin restore ettiği tarihi Kıllıoğlu Hamamı, ‘Boşluk – Aralık – Mesafe’ sergisiyle kapılarını açarak kentle ve günümüzle buluştu.

Sergi açılışında konuşan Başkan Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Tarihi mekanları yaşatmayı önemsiyoruz; onları sadece bina olarak değil, bir hafıza olarak, geleceğe aktarılan bir mektup olarak görüyoruz. Kentin mirasını özenle, sanatla ve kültürle buluşturma yolundaki çalışmalarımızı hiç durmadan sürdüreceğiz” dedi.


Konak Belediyesi’nin restorasyon çalışmalarıyla, Basmane’de, 18. yüzyıldan bugüne uzanan tarihi tüm heybetiyle ortaya çıkarılan Kıllıoğlu Hamamı, ev sahipliği yaptığı ‘Boşluk – Aralık – Mesafe’ karma sergisiyle kapılarını açtı. Sergi açılışına Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu başta olmak üzere, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç, serginin Küratörü Ferhunde Algaç Meriç, Turgut Pura Vakfı Başkanı ve Sergi Koordinatörü Varol Topaç, sanatçılar, CHP Konak İlçe Yöneticileri, belediye bürokratları ile meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Büyüleyici enstalasyonlar ve sanat eserlerinin Kıllıoğlu Hamamı’nın tarihi atmosferiyle buluştuğu sergi açılışında Başkan Mutlu, tarihi mekanları yaşatmayı, hafızlarını geleceğe taşımayı çok önemsediklerini vurguladı. Başkan Mutlu, proje mimarına, restorasyonda ve sergide emeği geçenlere teşekkür etmeyi ihmal etmedi.

Mutlu: Tarihi mekanları sadece bina olarak değil, bir hafıza olarak görüyoruz

Göreve gelir gelmez Kıllıoğlu Hamamı restorasyonunun tamamlanması için hızla harekete geçtiklerini, meclisten geçip ihaleye çıkılmasının ardından projenin hayata geçtiğini belirtti. Başkan Mutlu, Kemeraltı ve Basmane bölgesi başta olmak üzere tarihi, günümüzle buluşturmak için çalıştıklarını dile getirerek şunları söyledi: “Basmane için, Kemeraltı için tarihi bir günde hep birlikteyiz. Konak’ın yeniden kültür ve sanatın merkezi olması; Kemeraltı ve Basmane’deki o tarihi yapı stokunun da restore edilerek halkın kullanımına açılması için yola çıkmıştık. Bugün bu iki amacımızı birlikte buluşturduğumuz bir mekanın açılışını çok güzel sergiyle taçlandırmak bizim için onur ve gurur verici. Bugün bir arada olduğumuz için çok mutluyum. Mekanları yaşatmayı önemsiyoruz. Mekanları sadece bina olarak değil, bir hafıza olarak görüyoruz. Bu binalar, geçmişten geleceğe aktarılan bir hafıza, birer mektup. Modern dokunuşlarla, çağın mimari anlayışına uygun bir şekilde restore edilerek yaşatılması, tekrar kullanıma sunulması çok kıymetli.”

“Kentin mirasını sanatla ve kültürle buluşturmaya devam edeceğiz”

Tarihi hamamın kente kazandırılmasını hem mimari açıdan hem de kentin kültür ve sanat yaşamına katkısı yönünden değerlendiren Başkan Mutlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Gördüğünüz gibi şeffaf, kendisini içe kapatmayan, aynı zamanda Basmane’yle Anafartalar Caddesi’yle sürekli geçişkenliği sağlayan; kapalı kapılar ardında değil geçerken görebileceğiniz ve içinde ne olduğunu hissedebileceğiniz bir mekan. Bu geçirgenliği de çok önemsiyoruz. Sanatçılarımız da eserleriyle bu tarihi mekana çağdaş bir soluk kazandırdılar. Kentin mirasını özenle, sanatla ve kültürle buluşturma yolundaki çalışmalarımızı hiç durmadan sürdüreceğiz.”


Meriç: 18. yüzyıldan kalan bu mekanı güncel sanat eserleriyle değerlendirdik

Sergi Küratörü Ferhunde Algaç Meriç de serginin ana başlıkları ve sanatsal yolculuğuna dikkat çektiği konuşmasına şu sözlere yer verdi: “Bu mekanda bize bir sergi açma fırsatı tanıyan Konak Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Biz bu mekanı ilk gördüğümüzde burada büyük bir ‘boşluk’ gördük ve bu boşluğun tamamlanması için bir çalışma gerçekleştirdik. 18. yüzyıldan kalma olan bu mekanın günümüzle bir ‘aralık’ oluşturmasını ve boşluğu da ‘mesafe’yi kısaltmak amacıyla güncel sanat eserleriyle değerlendirmeyi düşündük.”

Topaç: Buradaki ilk sergiyi gerçekleştirebiliyor olmak bizim için çok keyifli

Turgut Pura Vakfı Başkanı ve Sergi Koordinatörü Varol Topaç ise serginin hazırlık sürecini değerlendirerek tarih v sanatın buluşmasını sağlayan emeğe dikkat çekti. Topaç, “Öncelikle Konak Belediye Başkanımıza bu mekanı İzmir’e kazandırdığı için, çağdaş sanat uygulamalarına farklı bir mekan oluşturduğu için teşekkür ediyorum. Buradaki ilk sergiyi gerçekleştirebiliyor olmak bizim için çok keyifli. Sanatçı için zor bir mekan. Ama hep birlikte, beyin fırtınaları da yaparak bu noktaya geldik” diye konuştu.


Tarihi mekana modern dokunuş

Konuşmaların ardından açılış kurdelesi hep birlikte kesildi.  Başkan Mutlu, tarihi hamamı ve sergiyi konuklarla birlikte gezdi. Tarihi mekanı modern bir dokunuşla buluşturan ve 28 Kasım’a kadar ziyarete açık olacak sergide yer alan Aslı Özer, Kemal Kahveci, Neda İsmail Atar, Sema Okan Topaç, Varol Topaç ve Yasin Uysallar’ın eserleri büyük beğeni topladı.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

2 Kasım 2025

Çiğ köfte bahane Urfa mutfağı şahane


Şanlıurfalılar damak zevkinin en güzel örneklerini veren zengin çeşitte yemeklerle beslenmesini bilmişlerdir.

Bu akşam, yemek yapma becerisinin yanında yaptıkları yemekleri misafirleriyle paylaşmak geleneğini sürdüren Ülgen ailesinin evine konuk oldum.


1967 yılında Urfa’da doğan Mehmet Ülgen davet ettikleri tüm arkadaş ve dostlarını başta “Çiğköfte” olmak üzere Urfa yöresinin yemek çeşitleriyle ağırlamayı seviyor.

Çiğ köftesinin namı sınırları aşmış Şanlıurfa’nın, enfes mutfağını Mehmet Ülgen’le konuştuk. 


Yöremize has yemeklerimizi akrabalarımız ve dostlarımızla buluşarak devam ettiriyoruz diyerek sözlerine başlayan Ülgen şu ifadelere yer verdi;

13 yaşında Urfa’dan ayrılarak İzmir’e yerleştik. Uzun yıllar beyaz eşya sektöründe çalıştıktan sonra Gemi personeli olarak çalışma hayatıma devam ettim. Deniz yoluyla Avrupa ülkeleri, Amerika ve birçok ülkeye seyahat ettim. Şimdi emekliyim.


Urfa yemeklerine ilgim aileden geliyor. Örf ve adetlerimizi unutturmamak için biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Urfa’da akrabalarım yaşadığı için bağımız devam ediyor. Kızım da Urfa’ya öğretmen olarak atandı. Urfa seyahatlerimiz artık daha sık olacak.

Çiğ köfte Urfa mutfağımızın olmazsa olmazı

Urfa kültüründe çiğ köfte özel misafirlere büyük bir özenle yoğrularak ikram edilen bir yemektir. Kültürümüzde çiğ köfte sadece bir lezzet değil aynı zamanda paylaşımın ve saygının ifadesi olarak kabul edilir. Bu gece çok sevdiğimiz dostlarımızla Urfa yöresel mutfağımızın olmazsa olmazı çiğ köftemizi paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.


Adıyamanlı arkadaşlarımız alınmasın çiğ köftenin özü Urfa’dadır. Çiğ köfteye nar ekşisi ve zeytinyağı konulmaz. Adıyaman mutfağının çiğ köftesi tariflerine de saygı duyarım. Urfa’da çiğ köfte zeytinyağı, nar ekşisi olmadan bu şekilde yapılır.

Bugün soframızda yine patlıcanla yapılan Urfa usulü tepsi kebabımız var. Tepsi kebabı, patlıcan ve kıyma ile yapılır. Yanında lavaş ekmeğine dürüm yapılarak ve soğan ayran eşliğinde yenilir. Taş fırında çok lezzetli oluyor. Fakat burada imkanımız olmadığı için biz evimizdeki fırında pişiriyoruz.


Eşim ile birlikte hazırlıyoruz

Mutfakta yemekleri eşim ile birlikte hazırlıyoruz. Özellikle Urfa yemeklerini ben hazırlıyorum. Eşim Egeli olduğu için bu gece Urfa ve Ege mutfağını hazırladık. Hepsi ayrı birer lezzet. Farklı kültürlerden yiyecekleri bir arada dostlar sofrasında buluşmaya devam edeceğiz, diye konuştu.  


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

1 Kasım 2025

HATIRLA! KİMSİN?


Bu yıl üçüncü kez Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne ev sahipliği yapan İzmir, geçmişin izlerini modern sanatın renkleriyle bir araya getirerek kenti bir sanat şölenine dönüştürüyor.

İzmir Kültür Sanat Fabrikası - İzmir Resim ve Heykel Müzesi Geçici Sergi Salonu’nda yer alan “HATIRLA! KİMSİN?” sergisi ziyaretçilerin büyük beğenisini kazanıyor.

Yazan, Yaratıcı Küratör, Genel Sanat Yönetmeni Nurgül Şenefe, izleyiciyi içsel bir keşfe davet ederken sergi hakkında şu bilgileri verdi;

İlk bakışta deforme olmuş, ucube figürler ve gizemli bir deneyimsel atmosferle karşılaşacaksınız… Tıpkı yaşamda olduğu gibi: gözlerimiz önce biçime, kusura, çirkine, farklı olana takılır. Oysa illüzyonlarımızdan ve yargılarımızdan sıyrıldığımızda; sanatçının emeğini, renklerin ahengini, ışığın dokunuşunu, kompozisyonun dengesini ve malzemenin ruhunu fark etmeye başlarız. İşte o an, “çirkinlik” temsili figürler ve resimler olmaktan çıkar; estetiğin, derinliğin ve özdeki güzelliğin kapısını aralayan sanat eserlerine dönüşürler.

Bu yapımda, insanın çirkinleşebilme potansiyeline olan tepkimizi sanatla, estetik ve deneyimsel bir dil üzerinden sunuyor. Çirkinlik ve güzellik arasındaki sınırları bulanıklaştırırken, insan doğasının saklı yüzlerini görünür kılmayı izleyiciyle buluşturuyor.

Reha Barış eserlerinde, figür ve figür dışı öğeleri birbirine geçirerek görsel olarak rahatsız edici ama düşündürücü bir etki yaratıyor

Reha Barış, taşıdığı karanlık, çarpıtılmış ve hayalî motiflerde resim ile çizgiyi ustalıkla bir araya getiriyor. Çalışmalarında çizgiyi dijital dünyanın olanaklarıyla buluşturarak duygu, hikâye ve hayal gücüyle örülü görsel anlatılar kuruyor. Anatomik olarak çarpıtılmış, gerçeklik ile rüya arasında bir geçiş durumu sunan eserlerinde, figür ve figür dışı öğeleri birbirine geçirerek görsel olarak rahatsız edici ama düşündürücü bir etki yaratıyor. İzleyiciler, grotesk ve sürreal karakterlerde çirkinliğin estetiği ve tuhaflığın büyüsüne kapılacak.

Ödüllü Sanatçı Ayhan Doğan ise “bu yapımda, sahne ve müze tasarımı alanındaki derin deneyimiyle serginin mekân tasarımında izleyiciyi bilinçaltının karanlık kıvrımlarının içinde bir karaktere dönüştüren evren yaratıyor.


Şenefe, bu projesinde eserler, mekan tasarımı ve seçimi, müzik ve animasyon gibi farklı disiplinleri bir araya getirerek; hem rahatsız edici hem de büyüleyici bir estetikle vücut bulan bütünsel bir evren inşa ediyor. Çirkinliği, sanatsal bir maske olmaktan çıkarıp, izleyiciye bakan bir aynaya dönüştürüyor.

“Hatırlama Yolculuğu”, insanın kendini anlama ve mana arayışında; sözle ifade edilemeyeni, inançtan bilince geçenleri, sanat ve deneyimsel ortam aracılığıyla metaforlaştırarak, soyutu mümkün olduğunca somutlaştırmayı hedefleyen bir deneyimin ilk edisyonudur.

Nurgül Şenefe kimdir?

Yaratıcı kültür endüstrilerinde uzmanlaşmış, çok yönlü bir sosyal girişimci, multidisipliner bir küratör, yaratıcı yapımcı/yönetmen, yazar, eğitimci ve danışmandır. İş dünyası ile yaratıcı endüstrileri birleştiren geçmişi sayesinde, görsel sanatlar, kültür, sanat ve edebiyat alanlarında özgün projeler geliştirir; yerel ve uluslararası ölçekte sanatçılarla, kurumlarla iş birlikleri kurar. Sanat yoluyla toplumsal etki yaratmayı hedefleyen projeler tasarlar,  fikirden uygulamaya tüm aşamalarında aktif rol alır.

300’den fazla kitabın editörlüğünü, 50’den fazla çocuk kitabının çevirisini yapmış; 20’den fazla hikâye yazmıştır. Küratör olarak bugüne kadar  250’den fazla sanatçıyı buluşturan dokuz büyük sergiye imza atmıştır. Andy Warhol İstanbul Sergisi’nden Anadolu’nun Neolitik mirasını konu alan çağdaş illüstrasyon sergilerine ve Budapeşte’de açılan uluslararası projelere uzanan geniş bir küratöryel yelpazede üretim yapar.


Türkiye’de illüstrasyon alanında öncü bir sosyal girişimci ve aktivisttir.  Aynı zamanda illüstrasyonun telif hakları, sürdürülebilir iş modelleri ve yeni teknolojilerle (örneğin yapay zeka) ilişkisi üzerine çalışmalar yürütür. Eğitimci-Danışman kimliğiyle, yurtiçi ve yurtdışında sanatçılara ve freelance girişimcilere yönelik atölyeler, mentorluk programları, konuşmalar ve seminerler düzenler. insan ve doğa odaklı bir gelecek için çalışan, çok katmanlı bir profesyoneldir.

HATIRLA! KİMSİN? Bilinçaltının karanlık kıvrımlarında bir yolculuk sergisi 2 Kasım 2025 tarihine kadar, 09:00 - 21:00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

31 Ekim 2025

Gürer AYKAL yönetiminde Cumhuriyet Konseri...

Adnan Saygun Kültür Merkezinde, 31 Ekim 2025 Cuma akşamı, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Cumhuriyet Özel Konseri gerçekleşti. Gürer AYKAL’ın yönettiği konserin ilk bölümünde Piyanist Korkmaz Can SAĞLAM yer aldı. 

Gürer AYKAL
Müzik için önemli olan, sanatçının belli
duyguları uyandırması için dinleyiciyle bağ kurabilmesidir. O akşam bu bağın mükemmel şekilde nasıl kurulduğunu canlı olarak izledim. Çok sesli müziğin içinde her sesin, birbirleriyle yarışmadan, düzenli ve uyum içinde birbirini takip etmesini, senfoni gerçeğinin muhteşemliğini bir kez daha yaşadım.

Konsere gelen İzmirli sanatseverlerin coşkusu her zamanki gibi inanılmazdı. Senfoni eşliğinde söylenen İstiklal Marşımızın böylesine güzel söylenmesi de ayrıca beni mutlu etti. Sanki herkes müzik eğitimi almış gibiydi. 

Şef  Gürer AYKAL’ın İzmir Marşına ve 10. Marşına gösterdiği ilgiye sanatseverlerin katılımı muhteşem bir ahenk oluşturdu.

Herkes çok mutluydu! İzmirli olmaktan gurur duyduğum zamanlardan biriydi o gece…
Kormaz Can SAĞLAM






30 Ekim 2025

Başkan Tugay: Depremin siyaseti olmaz, vicdanımızla konuşacağız


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 30 Ekim 2020 depreminde hayatını kaybeden 117 yurttaş için Bayraklı’daki 30 Ekim Deprem Anıtı ve Parkı’nda düzenlenen törene katıldı.

Tugay, kentsel dönüşüm çalışmalarına kaynak gerektiğini anımsatarak, “Depremin siyaseti olmaz. Herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerek. Dünya Bankası kredi vermek istiyor ama engel oluyorlar. Söz konusu insan canı ise her türlü hesabı bir tarafa bırakacağız, vicdanımızla konuşacağız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 30 Ekim 2020 depreminde hayatını kaybeden 117 yurttaş için Bayraklı’daki 30 Ekim Deprem Anıtı ve Parkı’nda düzenlenen törene katıldı. Törene ayrıca CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan’ın yanı sıra ilçe belediye başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Tören, 30 Ekim’de hayatını kaybedenlerin isimlerinin yer aldığı Deprem Anıtı önünde dua edilmesiyle başladı. Daha sonra anıta karanfil bırakıldı. Depremin meydana geldiği saat 14.51'de sirenlerin çalmasıyla alanda duygusal anlar yaşandı.

Başkan Tugay üzüntüsünü paylaştı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 30 Ekim İzmir depreminin acısını yüreklerinde derinden hissettiklerini söyledi. Başkan Dr. Cemil Tugay, bu tür olayların yaşanmaması için önlem alınması gerektiğini ifade ederek “Bazı şeylerin siyaseti olmaz. Gerçekten kim nerede hata yaptıysa, bunu kabul ederek gereğini yerine getirsin. Kimse samimiyetsiz olmasın, çünkü insanların canlarından bahsediyoruz. Mevzuat eksikliği varsa, onu düzeltmek için muhatap kimse, o eleştiriyi o alacak üzerine. O işin kontrolünü yaparken kim eksik kalıyorsa, o işin muhataplığını o alacak üstüne. Kentsel dönüşüm çalışmasına ihtiyaç var. O kentsel dönüşüm için kaynak lazım. Bayraklı ve Bornova'da 100 bine yakın bina tarandı. Dayanıklılığı incelendi. Ortaya yapı envanteri çıktı. Dediler ki ‘Burada 4 bin 100 konutun performans testlerinin yaptırılması gerekiyor.’ Yani bu yapıların riski olabileceği söylendi. Biz de ilgili belediyelere bu yazıları yazdık, bina sahiplerine durumu bildirdik. O günden bugüne işlerin ilerlemesini bekliyoruz. Yarın hepimizin korktuğu o deprem olursa? O binalara bir şey olursa bunun vebalini kim üstlenecek? Belediyelerimiz yazılarını yazdı, bina sahiplerini uyardı ama şunu halletmemiz gerektiği açık. İnsanlar binaları riskli çıkarsa o binaları boşaltmak zorunda. Kendilerine ev bulmak zorunda. O riskli yapıların yenilenmesi için bir yöntem bulunması lazım. Biz belediye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu söyledik” ifadelerini kullandı.

“Dünya Bankası’nın kredisini neden kullandırmadınız”

Deprem olduğu zaman kenti afet bölgesi ilan etmediklerini hatırlatan Tugay, “5 yıldır sorunları çözülmemiş insanlar var. Dayanıksız yapıların dönüşümü için çözüm emsal artışı vermek mi? Bu devletin insanlara kaynak verecek gücü yok mu? Her şeye gücü var da, buna mı yok? Biri söylesin, bunun muhatabı kim? Eğer diyorsanız ‘Belediye bu kaynağı yaratsın.’ Tamam ama nasıl? Olmayan arsamız, olmayan kaynağımızla mı? Acı olan ne biliyor musunuz? ‘Dünya Bankası 330 milyon dolar para ayırdı. Siz kullanamadınız’ diye eleştiri yapıldı. Allah'tan korkun! Belediyelere bunu kullandırın diye nasıl yalvardım. Kentsel dönüşüm çalışmasına ihtiyaç var. Bu kaynağı belediyeler üzerinden halka kullandıralım diye yalvardım. 4 bin 100 binanın değişmesi lazım diye söyledim. Yazılarımızı yazdık. Cevap yok. Ondan sonra kalkıp bundan faydalanmadınız diye açıklama yapıyorlar. Dünya Bankası vermek istiyor ama engel oluyorlar. Belediyeler bu paraları kullanmasın, insanların sorununu çözmesin, halkın desteğini kazanmasın istiyorlar. Ancak kentsel dönüşüm için kaynak sağlamak zorundalar. İnsanların rezerv konuta ihtiyacı var. Kentsel dönüşüm yapılacak binalarda yaşayanları orada ücretsiz barındıralım. Üzerinde bulunduğumuz toprakta deprem riski var ise her türlü hesabı bir tarafa bırakacağız, vicdanımızla konuşacağız” ifadelerini kullandı.

“İnsanın bazen elinden bir şey gelmiyor”

İnsanların hayattan kopmasını artık göze alamadıklarını belirten Başkan Tugay, şunları söyledi: “Ben o kadar üzgünüm ki anlatamam. Kaybettiğimiz insanların geride bıraktığı ailelerinin üzüntülerini yakından gözlemledim. Onlara yürekten sabır diliyorum. Ülkenin başka bir yerinde böyle bir acı yaşatmamak için üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Ancak herkesin sorumluluğunu bilmesi gerek. Çok çalışma yaptık. Zemin araştırmaları, bina taramaları, deprem master planı… Bunu daha da hızlandırarak devam edeceğiz. Ama yapamadıklarımız için muhatap kimse, ona durumu anlatmaya çalışmaktan öte bir şey yapamıyoruz. Umuyorum böyle zamanlar, böyle konuşmalar bazılarının vicdanına kulak vermesini sağlar. Olumlu sonuçlarla çıkarız” dedi.


“Her yurttaşın güvenli bir evde huzur içerisinde yaşaması için mücadele ediyoruz”

CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç ise İzmir'de kendilerini en çok üzen konulardan birinin 30 Ekim depremi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bir ülkenin depreme hazırlığı sadece mühendislikle değil vicdanla, liyakatle olur. Bu ülkede binalar çöküyor ama sorumlular asla yargılanmıyor. Hukuk çökerse, kent de çöker, toplum da çöker. Kentsel dönüşüm yıllardır rant aracı haline getirildi. İnsanların can güvenliği değil arsaların metrekare değerleri konuşuluyor. Ekonomik kriz barınmayı lüks haline getirdi. İzmir bilimin rehberliğinde, emeğin ışığında, dayanışmanın gücü ile yeniden ayağa kalkıyor. Biz her yurttaşın güvenli bir evde huzur içerisinde yaşaması için mücadele ediyoruz.”

“Bilimin ve aklın rehberliğinde mücadele ediyoruz”

Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal ise 30 Ekim 2020'de saat 14.51'i gösterdiğinde Bayraklı'da hayatın bir anda değiştiğini belirterek “Kaybettiklerimizi rahmetle anarken o günün tanıklığını ve sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Biliyoruz ki bir daha aynı acıları yaşamamak için omuz omuza vermek zorundayız. Depremde yıkılacağını bildiğimiz binlerce konutumuz var. Bu sadece bizi korkutan bir gerçek değil, bizi harekete geçirmeye mecbur bırakan bir sorumluluk. Deprem sadece mühendisin değil vicdanın da sınavıdır. Bu bilinçle bilimin ve aklın rehberliğinde vatandaşlarımızın güven içerisinde yaşaması için mücadele ediyoruz” diye konuştu.

“İş birliği ve dayanışma önemli bir güç”

İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Kurucu Başkanı Haydar Özkan, 30 Ekim İzmir depreminin üzerinden 5 yıl geçtiğini anımsatarak, “Depremde sadece binalar yıkılmadı. 117 canımızı kaybettik. O gün kaybettiklerimiz için sadece gözyaşı dökmüyoruz. Onların anısını yaşatmak, acılarını unutturmamak için buradayız. Biz İzmirlilerin dayanışması ile ayakta kaldık. Komşusuna koşan, el uzatan, yüreğini paylaşan binlerce insan... O günün en büyük mirası, bu dayanışmadır. Sabırlı ve azimli insanlar sayesinde bugün emsal artışı ve hak kazanımları elde ettik. Sabahlara kadar mücadele ettik. Onların kararlılığı sayesinde depremzedeler haklarını kazandı. Toplumsal iş birliği ve mücadele önemli bir güç” dedi.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT