Ressam, Karikatürist, Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilcisi, Satirik Heykel Sanatçısı, Emekli Resim ve Grafik Öğretmeni çok yönlü sanatçı Mehmet Aslan Basma-Kalıp isimli sergisini İzmir Türk-Amerikan Kültür Derneği’nde açtı. Basma-Kalıp isimli sergisi’nde ziyaret ettiğimiz sanatçı ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bize kendinizden bahseder misiniz?
1945 yılında Eşme’de doğmuşum. Eğitimimi Savaştepe İlköğretmen okulu ve 1967-1970 yılları arasında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim İş Bölümü’nde tamamladım. Uşak Öğretmen Okulu’nda 4 yıl Resim İş Öğretmenliği, Samsun Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nde 5 yıl Grafik dersi öğretmenliği ve İzmir’de değişik eğitim kurumlarında resim ve grafik öğretmenliği yaptım.
Çalışmalarınızda vermek istediğiniz mesaj nedir?
Türkiye’deki kadın sorunlarına değiniyorum. Kadına şiddet, kadının toplum içindeki yerini sorgulayan çalışmaları işliyorum.
Basma/Kalıp isimli sergi fikri nasıl doğdu?
Ben Eşme Armutlu köyünde doğdum. Köylü bir ailenin çocuğuyum. Basma kumaş desenli elbiseleri annem, bacılarım ve çevremizdeki kadınlar giyerlerdi. Annem ve bizim köyümüzün kadınları kilim dokurlardı. Çocuk yaşlarda otantik şeylere ilgim vardı. Basma desenli kumaşların dokuması ve otantik oluşu benim her zaman ilgimi çekmiştir.
Değişik malzemelerle çalışmayı sevdiğim için akrilik tekniğini farklı nasıl çalışabilirim diye düşündüm. Önce küçük denemeler yaptım. Tuval üzerine basma yapıştırarak üzerine akrilik boya çalışmaya başladım. Grafik kökenli olduğum için tuvallerin üzerine nasıl resim yapabileceğimi düşündüm. Deneme çalışmalarımda istediğim sonuçları elde ettim. Basma üzerine çalışırken Basma yapışmadan önce figürleri tasarlıyorum. Basma üzerini boyamak, diğer tuvallerde olduğu gibi yapboz olmuyor. Zeminde basmanın görüntüsünün kalması lazım. Şablon hazırlayıp çiziyorum ve renklendiriyorum. Bu sergi için çok yoğun çalıştım ve ortaya bu çalışmalarım çıktı.
İlk serginizi nerede açtınız ve bugüne kadar kaç serginiz oldu?
İlk sergimi 1979 yılında Ankara Alman Kültür Merkezi’nde karikatür sergisiyle açtım. İlk sergimin üzerinden 40 yıl geçti. Bu süre içinde İzmir, Ankara, İstanbul, Balıkesir, Mersin, Antalya gibi illerde resim, satirik heykel ve karikatür sergilerinden oluşan 45 sergi açtım.
Hayalinizdeki meslek ressamlık mıydı?
Elbette. 6 yıl öğretmen okulunda okudum. İyi bir sanat eğitimi aldım. Okulun atölyesinde iyi çalışmalar yaptık. Gazi Eğitim Enstitüsü 2. Sınıfta grafik eğitimi aldım. Mürşide isimli hocamın çalışmalarımda çok katkısı olmuştur. Grafik ve resim üzerine eğitim aldığım için resimlerim daha çok grafik tarzında oluyor.
Sanatsal çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Resim, özgün baskı, karikatür ve satirik heykeller sanatsal çalışmalarımı değişik dallarda yapıyordum. İlk çalışmalarım yağlıboya resim olarak başladı. Sonra akrilik boya ile çalışmaya başladım. Akrilik tekniği ile çalışmak bana daha rahat geldi. Akrilik çalışmaları birçok sergide sanatseverlerle buluştu. Satirik Heykel ve Karikatür çalışmalarım da devam ediyor. Tüm çalışmalarımı sergiler ile sanatseverlerle buluşturmaya devam edeceğim.
Sergi sonrası programınız nasıl?
10-25 Ocak 2020’de İzmir Resim Heykel Müzesi’nde “Şeykeller” sergisi açacağım. Sergi hazırlıklarım devam ediyor. Farklı malzemeleri biraraya getirerek yaptığım yeni çalışmalarımda da mesajlar var.
Ayrıca Etik Sanat Evi’nde 20 yıla yakın yetişkinlere resim, özgün baskı kursları veriyoruz. Sanatı yaygınlaştırmak için Monoprint günleri düzenliyoruz. Kursiyerlerimize temalı çalışmalar yaptırmayı ve onları belli konularda odaklanıp yaratıcılıklarını ortaya koymayı amaçlıyoruz. Geçen yıl Barış temalı çalışmalarımız sergilendi. Monoprint günleri önümüzdeki yıllarda da devam edecek.
Türkiye’de sanata değer veriliyor mu?
Sanata verilen değerin zaman ilerledikçe çok iyi olmadığını gözlemliyorum. Ben İzmir’e 1979 yılında geldim. İzmir Resim Heykel Müzesi’nde bir sergi açmıştım. Sergiyi izlemeye gelenler taksitle de olsa evlerine asmak için resim alıyorlardı. Şimdi sergi izleyicileri daha çok sergide bulunmak amacıyla geliyor. Türkiye’nin ekonomik durumu sanatsal eserler almayı durdurmuş durumda. Önümüzdeki günleri sanat olarak pek parlak gördüğümü söyleyemem.
Son olarak sanatseverlere neler söylemek istersiniz?
Her şeye rağmen Basma/Kalıp sergimi açtım. Satış konusunda çok beklentim yok. Türkiye’deki ekonomik koşullar belli. Sanatçı olarak her şeye rağmen çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz, sergiler açacağız. Gelecek nesillere katkı sunmaya devam edeceğiz.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT