Koleksiyonerlerin yoğun ilgi gösterdiği “Karaca Butik Antika Fuarı”nda stant açan Rahmi Koç çocukluk yıllarında anahtarlık toplayarak başlayan koleksiyon merakının ilerleyen yıllarda farklı bir tutkuya dönüştüğünü ifade ediyor. Antikacı Rahmi Koç ile antika eşya, ikinci el eşya ve koleksiyonunu konuştuk.
Antika işine nasıl başladığınızı kısaca anlatır mısınız?
Çocukluğumdan beri antika merakım var. Ben şanslıyım, babam da antika işi ile uğraşıyordu. Benim de çok ilgim olduğu için antika işine yöneldim.
Antika ile ikinci el eşya arasında ne fark var?
Bir ürünün antika olabilmesi için 100 seneyi geçmiş olacak. Belli bir sanat değeri olacak. İkinci el kullanılmış eşya 3 senelik olabilir 50 senelik te olabilir.
Dükkanınız da ne tür eşyalar var?
Antika ile ilgili olan tüm ürünleri alırım. Satamazsam bile önemli değildir. Ben sevdiğim beğendiğim ürünü alıyorum. Ürün ben de sergilenmek için bekler. Dükkanımda yer alan her parçayı en iyi şekilde muhafaza ederim.
Antikacılık her insanın kendi dönemiyle alakalıdır. Kişi kaç yaşında olursa olsun antika ve eski satan bir dükkana girdiğinde onu geçmişe götürecek bir ürün buluyor. Örneğin eski bir radyo, eski bir telefon kişiyi birden eski yaşanmışlıklara götürüyor. Ve insanlar bundan etkileniyor, anıları zihninde canlanıyor. Antika değeri olan şeyler bazı insanlar için bir şey ifade etmese de eski bir eşyadan çok etkilenebiliyor. Her insanın etkilendiği bir ürün olabiliyor. Kimi antika kimi eski bir eşya. Bizler antikaya gönül vermiş insanlarız. Yaşanmışlığı olduğu için eşyaların bir ruhu olduğuna inanıyorum. Bir objeye baktığımda onunla aramda bir bağ kurabiliyorum.
Eski ürünleri nerelerden buluyorsunuz?
Zaman zaman köyleri, farklı şehirleri dolaşıyorum. Aldığım ürünlerin bazıları bakım gerekiyorsa bakımı yapılıyor. Elden geçirmediğim temiz ürünleri de dükkan da satışa sunuyorum. İnternet üzerinden de satış yapıyorum. Antikacıların üye olduğu internet sayfalarımız var. İnternet sayfasında canlı mezatlar da oluyor. İnternet sayfalarımızdaki üyeler canlı mezatlara katılıyor. Ve beğendiğimiz ürünleri alıyoruz. Koleksiyonerler de mezatlarımızı takip ediyor.
Olmazsa olmaz antika eşya sizce hangisidir?
Radyo, pikap ve gramofon benim vazgeçilmezimdir. Kendim için küçük te olsa koleksiyonum var. Radyo ve gramofon dinlemek, benim için terapi gibidir. Genelde akşamları radyo açar, radyo ışığında müzik dinlerken tatile gitmiş gibi rahat ve huzurlu olurum.
“Karaca Butik Antika Fuarı”nda hangi eşyaları sergiliyorsunuz?
Balıkesir’den geldiğimiz için sınırlı sayıda ürün getirdik. Bugün burada, Murano cam meyvelikler sergiliyorum. 35 yıl önce üretilmiş. İtalya’dan getirdik. Büyükannelerimizin evlerinde vazgeçemediği aksesuar Muranoların hikayesini merak edenler için anlatmak isterim. İtalya’da Murano adasında yapılan cam eserler yıllarca devlet saraylarının, aristokrat ailelerin evlerini süslemiş ve sofralarında kullanılmış. Muranoların zehir barındırmadığı bilinir. O dönemin kralları ve aileleri zehirlenmemek için Murano cam tabaklarda yemek yerlerdi. Günümüzde daha çok süs eşyası eserler üretiliyor. Stant ürünlerimiz arasında gerdek sürahileri de var. Gelin-damat sürahisi olarak da biliniyor. Sürahi ve 2 bardaktan oluşuyor. Geçmiş yıllarda kız çeyizlerinde mutlaka olması gereken eşyalar arasında yer alıyordu. Yeni evlenen çiftlere gerdek gecesinde şerbet ikramı yapılırdı. 75 yıllık bir geçmişi olan bir geleneğe ait.
Ayrıca lüks lambası sergiliyoruz. Gaz ile çalışıyor. Pompalıdır. Kullanması oldukça zordur
Karaca Butik Antika Fuarı hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Çok güzel bir organizasyon. Önümüzdeki aylarda daha çok büyüyeceğine inanıyorum. Daha fazla reklam yapılırsa İzmir’lilerin bu organizasyona daha çok ilgi göstereceğini düşünüyorum. Yeni nesil antika ile ilgilenmeli. Eski ev telefonlarını bilmeyen gençleri görünce üzülüyorum. Özellikle gençlerin ziyaret ederek ürünlerimizi görmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu tür organizasyonlar koleksiyonerleri ve antika satıcılarını bir araya getirdiği için çok önemli olduğunu düşünüyorum.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder