1 Aralık 2019

CKD İzmir şubesi kahvaltılı söyleşi düzenledi


Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Merkezinin tüm şubeleri ve Türkiye genelinde başlattığı “Hayata Tutun Hayatta Tutun, Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi” kapsamında Cumhuriyet Kadınları Derneği İzmir şubesi kahvaltılı söyleşi düzenledi.

1 Aralık Pazar günü Karabağlar Belediyesi Uğur Mumcu tesislerinde gerçekleşen kahvaltılı söyleşiye Ak Parti İzmir İl Kadın kolları, İyi Parti İzmir İl Kadın Kolları, Vatan Partisi İzmir İl Temsilcisi, Vatan Partisi İzmir İl Kadın Kolları, ADD Konak Şube Yöneticileri, CKD İzmir Şubeleri Yöneticileri, Mahalle Muhtarları ve CKD gönüllüleri katıldı.

Söyleşi başlamadan önce açılış konuşması yapan CKD İzmir Şube Başkanı Zuhal Baş, “Toplumumuzu tehdit eden önemli tehlikelerden biri olan uyuşturucu bağımlılığını konuşmak için toplandık. Kampanyamızın sloganı anneler hareketi olsa da bütün kamu kurum ve kuruluşlarını, demokratik kitle örgütlerini, Türk milletinin her ferdine çok önemli görevler düşüyor. 2020 yılında uyuşturucuya karşı yürüttüğümüz kampanya için eğitim çalışmalarımız, kurumlarla görüşmelerimiz devam edecektir. Söyleşimize katılan konuşmacılara, kahvaltılı söyleşimize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

“Hayata Tutun Hayatta Tutun, Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi” kapsamında ilk olarak Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubeden Polis Memuru Bircan Birkan davet edildi. Birkan gençleri batağa götüren nedenleri anlatarak çarpıcı örnekleri verdi.

Birkan, “her gün uyuşturucu bağımlısı gençler ve aileleri ile görüştüğünü söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü. Anne ve baba çocuğuna uyuşturucu kullanma diyor, fakat çocuklarımız yine kullanıyor. Gençler uyuşturucu kullanmaya devam ediyor çünkü bedeninin ihtiyacı var. Tedavi olmadığı sürece bu maddeyi alma gereksinimi duyacaktır. Ailelerin çocuklarına uyuşturucu kullanma demenin hiç anlamı yoktur. Uyuşturucu insan bedenine alındığı andan itibaren bağımlılık yaratmaya başlar. Bağımlılık başladığı andan itibaren kişi çevresine zarar vermeye başlar. Aileler maddi manevi kayıplar yaşamaya başlıyor. Biz emniyet olarak birkaç ay önce uluslararası 5 tonluk uyuşturucu kaçakçılığına el koyduk. Bitiyor mu? Tabi ki bitmiyor. Bitmemenin 2 sebebi var. Uyuşturucu madde ticaretinden elde edilen para terör örgütlerine aktarılıyor. Terörün finansal kaynağı olduğu için sürdürülmeye devam ediyor. İkinci sebebi ise bir şeyin alıcısı olmazsa satıcısı olmaz. Talep azalırsa bu işin arzı da azalacaktır”.

Sağlık İş Şube Başkanı Aile Terapisti Dr. Alper Zobarlar ise şu ifadeler yer verdi; Gençlere şunu veya bunu yapma şeklinde değil, sözel uyarılarımız veya önerilerle iletişime geçmek gerekir. Tavsiyelerimiz ve önerilerimiz işe yaramıyorsa neler yapmalıyız, diğer toplantımızda bunları konuşmalıyız. Gençlerimizi öncelikle uyuşturucuya karşı korumamız gerekiyor. Bağımlı olduktan sonra kurtarmak daha zordur. Öncelik koruyucu olmalıdır. Aile olarak gözlemleyici olmalıyız. Bu gözlemleyici rolü çocuğunuzu rahatsız etmeden, arkadaş ortamı içerisinde yapmalıyız. Cumhuriyet Kadınları Derneği ile gurur duyunuz. Çok önemli bir proje başlattı. Bu projede birlikte hareket etmeliyiz. Bugün ilk söyleşimiz ve 2020 yılında birlikte güzel işler yapacağımıza inanıyorum.

Aile Terapisti Uzmanı Hemşire Şükran Altınbaş Yavuz; Öncelikle CKD İzmir Şubesine böyle bir söyleşide bizleri bir araya getirdiği için teşekkür ederim. Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) ile beş yıldır çalışıyorum. Bağımlılık tansiyon hastalığı, şeker hastalığı gibi bir hastalıktır. İyileşmek için bir takım kuralları vardır. Madde bağımlılığı olan gençlerin biran önce tedaviye başlamaları gerekir. Gençlerimize yalnız olmadıklarını anlatmalıyız. Kendilerine uzanacak güvenli ellerin olduğunu bilmeleri önemlidir” diye konuştu.  


CKD İzmir Şubesi yapılan organizasyonun ardından şu açıklamaları yaptı;

Toplumumuzu tehdit eden önemli tehlikelerden biri de uyuşturucu bağımlılığıdır. Uyuşturucu ile doğru mücadele edebilmek için doğru bilgilenmek ve kullanımı genellikle gençler arasında yaygın olan bağımlılık çeşidinden gençlerimizi koruyabilmek için güvenlik, aile, toplumun iş birliği yapması gerekir sonucu çıktı. Bu anlamda Demokratik kitle örgütlerine de önemli görevler düşüyordu. Toplantının en önemli sonucu ise “benim çocuğum değil bizim çocuklarımız” diyebilmek ve geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza topluca sahip çıkabilme çabasını göstermektir. Bu ruhu 100 kişilik kahvaltılı söyleşimizde hissedebildik. Eğitim çalışmalarımız ve kurumlarla görüşmelerimiz önümüzdeki günlerde de devam edecektir.








İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder