8 Haziran 2020

Ali Aktaş; Arılarım benim çocuklarım...


Son yıllarda arıcılık gittikçe artan bir popülerliğe sahip oldu. Arı ve arıcılık hakkında daha fazla bilgi almak için Manisa’nın Salihli ilçesi Allahdiyen Mahallesi’nde yaşayan Ali Aktaş’nın çalışmalarını görmek için düştük yollara. Allahdiyen ziyaretimde Ali Aktaş’ın kovanlarını ziyaret etme fırsatım da oldu ve kendisiyle arıcılık hakkında konuştuk.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Salihli Allahdiyen köyünde doğdum. Babam hayvancılık ve tarım işleriyle uğraşıyordu. Ben 1969 yılında Almanya’da çalışmaya gittim. 1980’li yıllarda Türkiye’ye döndüm. Çünkü eşim ve çocuklarım Allahdiyen köyündeydi. Almanya’da yaptığım birikimle şu an oturduğum evimi ve 2 tane dolmuş aldım. O yıllarda köylere ulaşım çok zordu. Dolmuş çalıştırmak iyi kazandırıyordu. Allahdiyen-Salihli arası 10 sene kadar dolmuşçuluk yaptım.

Arıcılıkla tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
Manisa’da arıcılık yapan bir tanıdığım vardı. Onun yanına gider arılarla nasıl vakit geçirdiğini izlerdim. Benim ilgi duyduğumu gördü. İki tane kovan verdi ve sende arıcılık yapmaya başla dedi. Yok ben yapamam dedim, denersin dedi. Ben arılarla vakit geçirirken çok mutlu olduğumu farkettim. Kovan sayısını zamanla arttırdım. Şu an 120 kovan arım var. Arılarım benim çocuklarım gibi.

Arıcılığı ne kadar zamanda öğrendiniz?
2 kovanımı arkadaşımdan aldığımda Menemen’e götürdüm. Bu işi ilerletirken Tarım Köy işleri bakanlığında görevli memurlardan İnci hanım kontrol için gelirken bana çok şey öğretti. İlaçlamayı kendim yapmaya başladım. Yıllarca kendim çalışarak öğrendim. Artık arıcılıkta tecrübeliyim. Uygulayarak deneyimledim. Yılların getirdiği emek ve deneyimle bu günlere geldim.

Allahdiyen’de hangi çeşit ballar üretilmekte?
Sağlıklı bir arı, sağlıklı bir doğanın göstergesidir, derler. Yaşadığım yer muhteşem bir doğaya sahip. Kovanlarım dağ ormanlarının içerisinde bulunuyor. Kovan arıları çam, kekik, kestane, ıhlamur, yer kekiği ve onlarca çiçekten topladığı nektarları bala dönüşüyor. Çok lezzetli ballar oluyor. Yaz mevsiminde ürettiğimiz ballar çok güzel çünkü bin bir çiçekten bal oluyor. Kışın genelde çam balı üretiyoruz.
Arıcılık bakımında hangi işlemler yapılıyor?
Kendi sağlığımı düşünerek arıları nelerin kızdırdığını öğrendim. Arı sokmasına alerji olup olmadığınızı zamanla öğreniyorsunuz. İlk yıllar arılar beni çok soktu. Şimdi onları tanıdığım için böyle olaylarla karşılaşmıyorum. Kovanda ana arının olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Ana arıyı görmezsem yeni bir ana arı veririm. Hastalıklara dikkat ederim. Ben sık sık kovanlarıma bakarım. Arılarda canlıdır. Onlar sağlıklı ve mutlu olurlarsa, size güzel bal üretirler. Üretici de mutlu olur.

Pazarlamanızı nasıl yapıyorsunuz?
Geçtiğimiz yıllarda pazarlara çıkıyordum. 80’li yaşlardayım. Pazarcılık beni yoruyor. Artık tüketici beni tanıyor. İzmir ve Manisa’dan sürekli ballarını benden alan çok müşterim var. Kendileri gelip beni buluyor. Ürettiğim balımı tadanlar benden vazgeçmiyor. Onlar yakınlarına söylüyor. Beni bulan müşterilerim zaten toplu alıyor. Bu da bana yetiyor.
  
Yaşadığınız zorluklar neler?
Arılarımı arabamla taşıyarak yer değiştirdiğimde zorlanıyorum. Arı kovanının yeri her zaman değişmez. Arıların az çalıştığı dönemlerde kovanların yerini değiştiririm. Bu konuda yardımcı bulmak zor. Herkes arı ile uğraşmak istemiyor. Arı’dan korkan, alerjisi olan çok insan var. Bu yüzden yardımcı eleman aramak ve bulmak zorlaşıyor.    


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder