Arif Ziya Tunç; “Sanat ticari bir faaliyet değil insani bir ihtiyaçtır”

 

Grafik tasarımcı, baskıresim, fotoğraf sanatçısı, gezgin.. Arif Ziya Tunç’un “Tersane Art Gallery” isimli atölyesine konuk oldum ve baskıresimi, grafik tasarımı, ürettiği işleri, sanatı konuştuk.

Neden bir galeri açmaya ihtiyaç duydunuz?

Sanatçı olarak üretmeye ihtiyaç duyuyordum. Evinizde bir odanızı ayırarak üretmeye devam edemiyorsunuz. Emekli olduktan sonra istediğim zaman rahat çalışabilmek için kendi atölyemi açtım. Baskıresim donanımına sahibim. Burada baskı resim üzerine çalışmak istiyorum. Amacım burada üretmek. Atölyem baskı resim atölyesi olarak için çok uygun.

Ayrıca başka bir ilgi alanım da fotoğraf. Atölyemi fotoğraflarımı sergilemek için galeri havasına getirdim. Ama sadece kendi ürettiklerimi sergilemek istediğim bir galeri olacak.

Tersane Art Gallery’de neler yapmayı planlıyorsunuz?

Fotoğraf ve baskı resimlerle ilgili atölyemde konuşup paylaşımda bulunmak, güncel sanatlardan bahsetmek, sanatsal tartışmalar için atölyemiz fırsat olacak.

Şu an yalnızca kendi eserlerimi sergilemeyi düşünüyorum. Galeri olarak düşünmememin sebebi belli saatlerde burayı açmak zorunda kalmak istemiyorum. Sanatçı özgürlüğümü kısıtlamak istemiyorum.

Fotoğraftan beklentiniz nedir?

Benim temelim baskı resim ve grafik tasarım. Bu iki temel disiplini fotoğrafla birleştirdiğim zaman

Örneğin bir gün batımı fotoğrafı, gün doğumu fotoğrafı veya manken fotoğrafı çok insana güzel gelebilir. Bana bu tür fotoğraflar örneğin bir çiçek fotoğrafı çok duygusal gelmiyor.

Sanatçı olarak kadraja ne kattığımız önemli. Gün batımı fotoğrafını, antik bir heykel görüntüsünü herkes çekebilir. Ben fotoğraflarımı, fotoğraflardan uzaklaşmadan, fotoğraf tekniğini kullanarak bilgisayar ortamında işleyerek çalışıyorum. 3-5-6 kareyi üst üste bindirerek kolaj mantığı gibi ama tam kolaj değil, bir bütün oluşturuyorum. Fotoğraf çalışmam artık herkesin bunu ben de çekerim olmaktan çıkıyor. Pentür tadına dönüyor. Pentür de aradığımız bütün plastik ve estetik yapılanmaların gözle görüldüğü bir bütün oluşuyor. Son iki senedir fotoğraf çalışmalarım bu uygulamalardan oluşuyor. Sonuçlarımı kendi adıma konuşarak çok beğeniyorum.

Ne zamandan beri baskıresim sanatı ile uğraşıyorsunuz?

Baskıresim, eskizlerle başlayıp, pek çok deneme ve kontrol baskılarıyla devam eden ve numaralı baskıyla sonuçlanıncaya değin, oldukça yoğun çalışmayı gerektiren bir tekniktir.

1971 de baskı resimle tanıştım. O yıldan beri baskı resim yapıyorum. Tüm tekniklerini, kurallarını, temelini biliyorum.

Baskı resimle ilgili “Kapsamlı Materyaller&Teknikler Rehberi (Editörlük ve Çevirmenlik) yaptığım kitabım var.

Son olarak sanatseverlere bir mesajınız var mı?

Baskı resim ve fotoğraf tüm hayatımı dolduruyor. Deneyimlerimi sanata ve baskıresime ilgi duyanlarla paylaşmak istiyorum. İzmir’de baskıresimi merak edenler için baskı resim nasıl yapılır, kalıplar nasıl hazırlanır nasıl presten geçirilir, nasıl kurutulur, bir baskı resim nasıl özgün hale getirilir, numaralandırılması, isimlendirilmesi burada açıklayacağım bir ortam olacak.

Atölyem aynı zamanda bir kütüphane özelliğine sahip. Elimde sanat, felsefe, teknikle ilgili çok sayıda kaynak kitaplarım var. Bu kitaplar üniversite öğrencileri, araştırmacılara yönelik, meraklılar bu kitaplardan faydalanabilir. Paylaşmayı seviyorum. Sahip olduğum bilgileri, kitapları paylaşmak için sanatseverleri atölyeme bekliyorum.

 Arif Ziya Tunç kimdir?

1953 Elazığ doğumlu olan sanatçı, 1974’de GEE, Resim-İş Bölümünden mezun oldu. Akademik kariyerini Dokuz Eylül Üniversitesi, GSF’ de Sanat Doktorasını yaparak tamamladı. 2006’da Doçent, 2011’de Profesör oldu.

Şimdiye kadar 18 kişisel sergi gerçekleştirdi. Yarışmalı Devlet ve Özel Sergilere ve Uluslararası Baskıresim Bienallerine katıldı. İki kez Devlet Yarışmalı Baskıresim Sergisi “Başarı Ödülü” kazandı.

Özellikle son dönem fotoğraflarında pentürü anımsatan ve dijital ortamı zorlayarak oluşturduğu, ekspresif kompozisyon arayışları içinde olduğu görülmektedir. Sanatçının fotoğraf ve baskıresme aynı estetik kaygı ve plastik yapılanma anlayışıyla yaklaştığı görülmektedir.  Dijital ortamın fotoğrafın dilini geliştirdiğine, ifade olanaklarını arttırdığına, sanatsal yaratıcılığa daha çok imkan verdiğine inanmakta ancak bu dijitalleşmenin fotoğrafın özünü bozmaması gerektiğini de savunmaktadır.

Hakemli ve süreli yayınlarda fotoğraf ve baskıresimle ilgili makale ve yazıları yayınlanmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında, akademik ve özel ortamlarda baskıresim ve fotoğraf üzerine pek çok sunu ve söyleşi gerçekleştirmiştir.

İngilizce’ den Türkçe’ ye çeviri kitapları bulunana sanatçı Buca Eğitim Fakültesi, Öğretim Üyesi ve D.E.Ü. Senatosu üyesiyken 2019 tarihinde emekliye ayrıldı.

Sanatçı, halen 2021 Kasım ayı başlarında,  Karşıyaka’da açtığı atölyesinde sanatsal çalışmalarını sürdürmektedir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT