25 Temmuz 2022

Sami Hosseini Def Kampı


Def çalma konusunda üstün becerileri ve “Def Metodu” kitabı ile bilinen Sami Hossaini, Anadolu kültürünün unutulmaya yüz tutmuş enstrümanlarından def (erbane)’nin unutulmaması için yeni projelerlerle çalışmalarını sürdürüyor.

Enstrümana dair Türkiye’de bir ilk olan ve başlangıç düzeyinde “Def Metodu” kitabıyla bu alana katkı sağlamıştır. Başlangıç düzeyi birinci kitabın ilki 2016 yılında basılmış olan ve birinci kitabın genişletilmiş 2. baskısı ve ikinci kitap da 2021 yılında basılmıştır.

Türkiye’de defin tanıtımı için Ege Üniversitesi (İzmir), 19 Mayıs Üniversitesi (Samsun), Akdeniz Belediyesi (Mersin), Renkler Kültür Sanatevi (İstanbul), Hermel Cafe ve Sanatevi (Adana), Müzik Köyü (Muğla/Fethiye), Batman, Mardin, Diyarbakır, Elazığ, Van, Ankara ve Almanya gibi birçok yerde workshoplar vermiştir.


Halen  Tarihi Kemeraltı Çarşısı Piyaleoğlu işhanı’nda def yapımı, satışı ve def hakkında meraklı herkese bilgi vermeye çalışan ran’lı sanatçı Sami Hossaini ile Teos Sanat kampında buluştuk. Hossaini’nin sanat yaşamını def kampını konuştuk.

1986 yılında İran’da dünyaya gelen sanatçı 11 yaşında def çalmayı öğrenmeye başladığını söyledi. 5 sene def üstadlarından eğitim aldığını sözlerine ekleyen Hossaini şu ifadelere yer verdi.

Eğitim süreci bittikten sonra İran’ın farklı şehirlerinde def eğitimleri vermeye başladım. İran bana dar gelmeye başladı. Dünyayı tanımak istiyordum. İzmir benim için tesadüf oldu. Birçok yer gezdikten sonra İzmir’e geldim. İzmir insanını çok sevdim.


2012 yılında Türkiye’nin İzmir şehrine geldiğimde Diş Hekimliğinde okumayı düşünüyordum. İran’da diş laboratuvarı okumuştum. İzmir’de Diş Hekimliği okuyacaktım. Fakat çocukluğumdan beri hayalim olan konservatuara girmeye karar verdim. Ege Üniversitesi D. T. M. Konservatuarı Çalgı Yapımı bölümünde okudum. Çalgı Yapımı bölümünü başarıyla tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi D. T. M. Konservatuarı yüksek lisans programında öğrenciliğim devam ediyor.

Ayrıca defjenlik sürecimde birçok müzisyenle ortak konserler verdim. İran’da kendi yönetmenliğimde “Ahura” ve “İrfan” adlı iki müzik grubu kurdum ve bu gruplarla farklı şehirlerde birçok konser düzenledik.

Def eğitimi veriyorum. 2013 yılında Ahura Ritim Topluluğu’nu kurduk ve Ahura Ritim grubumuz Türkiye’de devam ediyor. Bunun yanı sıra 8 yıldır devam ettiğim def yapımını 2016’da Türkiye’de açtığım atölyemde sürdürüyorum.

İlk def eğitim kampı

2021 Ağustos ayında ilki olan Def Kampında yaklaşık 40 öğrenci ile 3 günlük bir eğitim kampı gerçekleştirdik. Türkiye’de bu enstrüman için yapılmış eğitim kamplarının ilkiydi.


2022 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında 5 günlük yoğunlaştırılmış def eğitimi için bu yıl ikinci kez Teos Sanat kampında buluştuk. Her seviyeden defjenin katıldığı kamp Türkiye’nin ilk def kampı. Geçen sene katılım daha yoğundu. Bu yıl ekonomik sebepler uçak biletleri ve benzin fiyatlarının yüksekliği kampa katılımı etkiledi. Türkiye’nin her yerinden kampa için gelen arkadaşlarımız bu yıl ekonomik sebeplerden gelemediklerini söylediler.

Bu yıl her türlü zorluklara rağmen İstanbul, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Antalya, Muğla-Bodrum, İzmir gibi illerden katılım oldu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

22 Temmuz 2022

Önce Baretinizi Takınız!


Manisa'nın Soma ilçesinde 2014 yılında meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden 301 madenci, İzmir'de Sefa Erdoğan’ın "Soma-Yüzleşme" performans fotoğraf sergisi ile anılıyor.

Sefa Erdoğan’ın ‘Soma-Yüzleşme’ performans isimli fotoğraf sergisi 26 Temmuz Salı günü Tarihi Bıçakçı Han, Antrepo 4 Salonu’nda açıldı.

Bu bir performans fotoğraf sergisidir

Fotoğraf sanatçısı Sefa Erdoğan sergi hakkında şunları söyledi:

“Sergi Soma faciasını konu alması ve 8.yılında anma nedeniyle önemlidir. Bu sergi bir haykırışın sessizliğini yansıtmak için oluşturulmuştur. Sanatsever misafirlerimizi de bu haykırışın sessizliğinde katılmaya davet ediyoruz. Sergi süresi boyunca gelenleri masada ağırlayacağım. Uykusuz, yorgun ve bitkin olacağım. Gelenlerin hislerinize, duygularına ihtiyacım var.”


Serginin öyküsü

Sergideki tüm fotoğraflar yanmış ahşap üzerine transfer baskı yöntemiyle işlenmiş. Bu baskının ilham kaynağı sanatçının bir maden işçisiyle yaşadıkları. Maden işçisi olay yaşanmadan evvel bir düğüne katılmak için İstanbul’a doğru yola çıkar. Olayın gerçekleştiğini duyduktan sonra ilk uçakla Soma’ya gelir. Arkadaşlarını kurtarmak için madene girer ve uzunca bir süre kurtarma çalışmaları kapsamında madende kalır. Yorgun bir şekilde madenden çıkan madenci sanatçı ile göz göze gelir. Sanatçı ve orada bulunan diğerlerinin üşüdüğünü fark eden madenci deponun arkasına geçer. Odunun kırılış seslerini işiten sanatçı olayı anlamlandıramaz. Bir süre sonra bir varil içinde birkaç odun parçası ile madenci sanatçının bulunduğu yere gelir ve odunları ateşe verir. Bir maden ocağının birkaç metre ötesinde odun ateşiyle sanatçı ve çevresindekiler ısınır.


Sergi 31 Temmuz 2022 tarihine kadar hafta içi 10.00-17.30, Hafta Sonu: 11.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

21 Temmuz 2022

Hayrettin Uçak; 2022 yılını rekorlarla kapatmak istiyoruz


20-22 Ekim 2022 tarihleri arasında Antalya’da düzenlecek olan taze meyve sebze sektörünün tek fuarı ‘Interfresh Euraisa’ öncesinde Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, fuarı düzenleyen ANTEXPO Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer, basın toplantısı düzenledi.

İzmir’de bir otelin konferans salonunda düzenlenen toplantıda yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinde 2022 yılının ilk yarısındaki ihracat performansı değerlendirilirken, Interfresh Euraisa Fuarı hakkın bilgiler paylaşıldı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 6 aylık artış ivmesini devam ettirdikleri takdirde yılın sonuna koydukları 1.3 milyar dolarlık hedefe ulaşacaklarını ve 2022 yılını rekorlarla kapatmak istediklerini söyledi.

Hayrettin Uçak, hepinizin bildiği ve takip ettiği gibi 6 aylık aralıklarla siz değerli basın mensupları ile bir araya gelerek sektörümüzü değerlendiriyoruz. Sizleri hem sektörümüz hem de Birliğimiz ile ilgili son gelişmelerden haberdar ediyoruz. Dönemsel her toplantımıza yoğun katılım göstererek bizleri mutlu ettiğinizi söylemek istiyor, her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunuyorum, dedi. Uçak şu ifadelere yer verdi;


Altı aylık dönemde 122 ülkeye ihracat gerçekleştirmişiz

‘6 aylık ihracat performansından söz etmek istiyorum. Yaş Meyve Sebze ve Mamulleri ihracatımız 2022 yılının ilk 6 ayında bir önceki yıla göre %9 artışla 551 milyon dolara yükseldi. Biliyorsunuz geçtiğimiz yılı 1 milyar 182 milyon dolar ihracat ile kapatmıştık.

6 aylık artış ivmemizi devam ettirdiğimiz takdirde bu yılın sonunda ihracatımızı 1 milyar 300 milyon dolara, Cumhuriyetimizin 100.yılı 2023 sonunda ise ihracatımızı bir buçuk milyar dolara taşıyabileceğimizi düşünüyorum.

Ülkeler bazında da yaş meyve sebze ve mamuller ihracatımızda en fazla ihracat yaptığımız ilk 3 ülke 3 milyon dolarla Almanya, 87 milyon dolarla Amerika ve 65 milyon dolarla Rusya olmuştur.

Tabi ihracatımızda yaşanan, hammadde fiyatlarındaki artışlar, lojistik sorunları, Euro-Dolar paritesinin durumu bizleri zaman zaman rekabetçi fiyatlar verme konusunda zorluyor. Ancak şunu unutmayalım ki biz bir tarım ülkesiyiz. İhraç ettiğimiz ürünü kendimiz üretiyoruz. Son derece modern işleme tesislerimizde ürünlerimizi işliyor ve paketliyoruz. Dolayısıyla bizim her zaman önümüzün açık olduğunu düşünüyorum.

Öğrencilerimizi başarı ile mezun ettik

Ocak ayında sizlerle buluşmamızda Mart ayında Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi Programını başlatacağımızı söylemiştik. 6 hafta süren ve başarı ile tamamlanan proje kapsamında üniversitelerin son sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş 40 genç girişimciye sürdürülebilir tarım için gerekli süreçleri kapsayan kapsamlı bir eğitim programı sunduk ve öğrencilerimizi başarı ile mezun ettik.


Mezunlarımızın eğitim programımızdan çok memnun olduklarını duymamız bizleri çok sevindirdi.

Eğitim süresince, çok güzel ve yenilikçi projeler ortaya çıktı, bu projelerden bazılarını değerlendirmek için arkadaşlarla iletişim halindeyiz. Bildiğiniz gibi Nisan ayında Birliğimizin seçimli genel kurulu gerçekleşti ve değerli üyelerimiz beni ve yönetim kurulumuzu 4 yıl daha göreve layık gördüler.

Genel Kurul’da üyelerimiz hitap ettiğim gibi, birliğimizdeki görev ve sorumlulukları üyelerimize de yaymak adına birliğimiz bünyesinde alt komiteler kurma düşüncemiz vardı. Meyve Sebze Mamulleri ile ilgili 7 kişilik alt komitemizi oluşturduk. Önümüzdeki günlerde diğer komiteleri de oluşturarak faaliyetlerine başlamalarını arzuluyoruz. Burada amacımız bu komitelerin sektör sorunlarına çözüm önerileri getirmesi, ihracatımızı artırmak için yeni projeler üretmesidir. Umuyorum yakın zamanda komitelerimizin meyvelerini toplamaya başlayacağız. Yine geçen yıldan beri devam ettiğimiz ve bu yıl kapsamını genişlettiğimiz Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projemize hız kesmeden devam ediyoruz.


Bu sene 10 üründe projemiz devam ediyor. Çilek, kiraz, kornişon ve şeftalide analiz sonuçlarımızı aldık, şu an için sonuçların genel anlamda olumlu olduğunu söyleyebilirim.

Bu 6 aylık dönemde, üretici ve ihracatçılarımızla gerçekleştirdiğimiz ürün ve bölge bazlı geniş katılımlı toplantılarımıza yoğun bir mesai harcadık. Kemalpaşa, Sultanhisar, Selçuk, Ödemiş ve Alaşehir ilçelerinde geniş katılımlı toplantılar düzenledik.

Bu toplantılara konusunda uzman konuşmacılar davet edilerek üreticilere bilgi aktarımı yaptık, üreticilerimizden beklentilerimizi ortaya koyduk.

Ağustos ayından itibaren Ege Üniversitesi ile Mandarin, Nar ve Domateste Hasat Sonrası Kayıpların Belirlenmesi Projesi’ne başlıyoruz. Bu projede, hasat sonrası meydana gelen kayıpların %30 ile %50 arasında azaltılmasını sağlamak, Kayıpların azaltılmasıyla daha az kimyasal kullanımını sağlamak, pazarlanabilen kaliteli ürün miktarını artırmak gibi hedeflerimiz var.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün de projemize paydaş olma gibi bir düşüncesi var. Umuyorum bu proje de sektöre faydalı bir proje olacaktır.


Yine üretimde kaliteyi artırmak amacıyla, önümüzdeki günlerde İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile birlikte, İzmir’in Selçuk, Menderes ve Seferihisar ilçelerinde bulunan 100 mandarin üreticisinde İyi Tarım Uygulamalarının yapılmasına yönelik bir proje başlatıyoruz.

Pandemi sebebiyle ara verdiğimiz yurtdışı faaliyetlerimize de bu yıl tekrar başladık

İlk olarak Birliğimiz bünyesinde yürütülen Yaş Meyve Sebze URGE Projesi kapsamında Hindistan’a ticaret heyeti düzenledik ve bu heyette 50’nin üzerinde alıcı ile ikili iş görüşmeleri yaptık. Eylül ayından itibaren hem urge heyetlerimiz hem de yurtdışı fuar katılımlarımız hız kesmeden devam edecektir.

Fuara katılım sağlayacağız

Bu sene 20-22 Ekim 2022 tarihlerinde Antalya’da üçüncü kez düzenlenecek Interfresh fuarı hakkında bir iki cümle söylemek istiyorum.

Fuar ülkemizdeki tek yaş meyve sebze fuarı durumunda ve sektör olarak bu fuarı sahiplenmemiz gerektiğine inanıyorum. Her çeşit meyve ve sebzenin yetiştiği, bereketli topraklara sahip ülkemizin adından söz ettiren uluslararası nitelikte bir taze meyve sebze fuarına ev sahipliği yapmasının önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Bizler de Türkiye’deki İhracatçı Birlikleri olarak ortak bir stant ile fuara katılım sağlayacağız.

Bu tür fuarlar ile potansiyel alıcılar, firmalarımızla bir araya gelerek yüz yüze ticari görüşmelerde bulunuyor, firmalarımızın tesislerini ziyaret ederek yerinde görme imkânı buluyor.

Firmalarımızın uluslararası standartların üzerindeki modern tesislerini yurtdışındaki alıcılarımıza göstermek için bir fırsat yaratıyor. Umuyorum Ekim ayında verimli bir fuar olacaktır’ diye konuştu.

ANTEXPO Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer ise, 20-22 Ekim 2022 tarihleri arasında İnterfresh Fuarı'nın üçüncüsü gerçekleştireceklerini belirterek, “Uzun bir aradan ve pandemiden sonra sektörün ilk fuarı yeniden sektörle buluşacak. Bu gerçekten benim için çok önemli. Ürettiğimiz ürünler kadar fuarlar da pazarlama noktasında sektörün önemli bir parçası. Eğer ürününüz varsa elinizdeki ürünü dünyanın farklı ülkelerine pazarlamak istiyorsanız ya onlara tek tek ziyarete gideceksiniz. Ya da bulunduğunuz yerde bunu yapacaksınız. Yurt dışından gelen alıcılara ürünlerimizi ve işletmelerimizin Türkiye'de bulunduğunuz bölgede en rahat gösterebileceğimiz platformlar fuarlar" diye konuştu.

Özer, Avrupa'dan üç, Rusya'dan ve Ortadoğu'dan iki market zincirinin fuara katılacağını belirterek, fuarda 16 ülkeden 160 farklı alıcıyı stant açan firmalarla buluşturacaklarını söyledi.

İzmir önemli bir tarım kenti

İzmir’in önemli bir tarım kenti olduğunu söyleyen İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen,  “Gerek üretim alanı gerekse üretim miktarlarıyla ülkemiz tarımına, ihracatına, üretim miktarına ciddi katkı sağlayan bir şehrimiz. Üretmek kadar pazarlamak da kıymetlidir. Bu sektörü hem üretenler hem pazarlayanlar olarak bir arada götürmek zorundayız. Bu kadar önemli ve öne çıkan sektörün içinde üreticinin, pazarlamacının, organizasyoncuların, müteşebbislerin katma değeri var. İzmir’e baktığımızda hem pandemiye rağmen hem iklimsel kuraklığa rağmen ihracat rakamlarımızda en az yüzde 15 civarındaki artış sevindirici” ifadesine yer verdi.

Yağmur sularını yeraltı depolarına koymalıyız

TARSİD Başkanı Prof. Dr. Rahmi Öztürk, “Yeşil Mutabakat ve sürdürülebilir tarımda dikkat etmemiz gerekenler var. Fosil yakıtlardan hızla uzaklaşmalıyız. AB ve gelişmiş ülkelerde hızlı dönüşüm başladı, önlemler alındı. Türkiye hızlı bir şekilde pozisyonunu almak zorunda. Dünyada ortalama ısının yükselmesi ile deniz suyunun yükseleceği konuda uzman görüşleri var. Dünyada acilen durumu çözmezsek 180 milyon kişi mülteci durumuna düşecek. Yağmur hasadı ve yağmur tarlaları ile yağmur ve sel sularının bir yerde toplanması gerekiyor. Hollanda’da bu planlama var. Yağmur sularını yeraltı depolarına koymalıyız. Binalarda ciddi radyasyon yayılımı söz konusu. Binalarda yalıtımlar ele alınmalı.” dedi.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

12 Temmuz 2022

‘Bay Baraka’da bir kahve biraz mola


İzmirde bulunan Kadifekale önemli bir antik kaledir. Kadifekale günümüzde en çok ziyaret edilen alanlar arasında yer alıyor. 

Benim en büyük zevklerimden biri olan Türk kahvesi, yoğun bir günün arasında mola vererek içilen en keyifli tat. Hem günün yorgunluğunu biraz azaltmak hem de keyifli bir an geçirmek için kendime kahve içilecek duraklar belirlerim.


Kadifekale İzmir'in simgelerinden bir tanesi olarak bilinir. Her yıl çok sayıda turist ağırlayan, özellikle yaz aylarında bölgenin nüfusunda ciddi bir artış görülen Kadifekale benim sık ziyaret ettiğim yerlerden biridir.

Kale’den içeri girerek ekmek yapan Mardin’li kadınların olduğu alana giderken kahve molası ve antik bir kale içinde sessiz ve sakin bir ortamda kendi halinde sakin bir yer olan kahve molası verdiğim “Bay Baraka” dan bahsetmek istiyorum.

45 senedir Kadifekale’de olduğunu söyleyen Bayram Deder Mardin doğumlu. Çocuk yaşta ailesiyle İzmir Kadifekale’ye yerleşmişler. Kadifekale’den ne kadar kurtulmak istedimse saplanıp kaldım hatta buraya kök saldım diyerek anlatmaya başlıyor.

‘Bay Baraka’ isimli yerin hikayesini dinlemek istediğimi söylüyorum. Deder şöyle anlatıyor.

Çok emek verdim

“11 senedir Kale içinde ‘Bay Baraka’yı işletiyorum. Ben buraya çok emek verdim. Kadifekale işlenmemiş bir mücevher. Hala kıymeti bilinmiyor. Bana göre sahipsiz kalmış bir yer. Önemli biri gelirse temizlik yapılıyor, gelen kişi de etrafında bir sürü insan hızlı bir şekilde geçip gidiyor. Etrafında bulunan insanlar ezbere konuşuyor. O da onları dinliyor. Kadifekale’ye hala olması gereken değer verilmemesi beni üzüyor. Burada yaşayan biri olarak ben elimden geleni yapıyorum.

Etrafı temizleyen buraların pisliğini kaldıran benim. Yol gösteren, rehberlik yapan, hayvanları koruyan köpeklere bakan, kuşlara yem veren benim. Poşet içinde yavru köpekleri çöpe atmışlar, onları çıkardım. Baktım ve bakmaya devam ediyorum. Ayağı kırılmış, hasta köpeklere elimden geldiği kadar bakıyorum. Yaban güvercinlerini bakıyorum. Benimle dalga geçenler oldu. Şimdi sırf güvercinlerle iletişimimi görmeye gelenler var.

Bay Baraka’da yorulunca dinlenmek için mola verenlerin kahve ve çay ile huzurla dinlendiklerini düşünüyorum. Burası hakkında merak edilenleri cevaplıyorum. Sohbet ediyoruz. Gelen bir daha geliyor. Bay Baraka çok salaş bir yer ama ziyaret eden memnun kalıyor. 


Tarihi değeri olan bir yer

Benim amacım Kadifekale kötü bir yer olduğu söylentisini kaldırmak. Kadifekale denince herkes kulaktan dolma bir şey söylüyor. Buraya tüm İzmir gelsin. Gençlerimiz, kızlarımız, turistler herkes gelsin. Burası tarihi değeri çok özel bir yer. Artık eskisi gibi değil. Daha önceki yıllarda Kadifekaleli olmayan bazı kimseler olaylar çıkartmış. Çamur at izi kalsın misali adı kötüye çıkmış. Her yerde bir kötü vardır. Her semtin bir edepsizi vardır.

Günümüzde Kadifekelaye aileler de gelmeye başladı. Eskiden buraya gelmek bir hayaldi. Şimdi siz 2 bayan gelmişsiniz. Benim mekanımda kahve içiyorsunuz. Sizin gibi gelen herkesi korumak benim görevim. Benim mekanımda kimse zarar görmez. Karşıdan bakınca ‘Bay Barakayı’ kimse bir şeye benzetemiyor. Ama buranın eski halini bilmiyorlar. Ben çok emek verdim bu duruma getirdim. Odun ateşinde demli çayımı içmeye gelen sürekli ziyaretçilerim vardır. Arabalarını park edip bir çayımı içip biraz sohbet eder ve giderler.

Çay ve kahve yapmak marifettir

İzmir İkiçeşmelik yolu’nda Osmanlı Kıraathanesi sahibi vardı. Çok yaşlıydı. Benim yanıma geldi. Sohbet ederken sana bir kahve tarifi vereceğim dedi. Ağzının tadını bilen kahve tiryakileri nerden olursa gelir sende içer dedi. Benim kahvem krema gibi olur. Diğer içilen kahveler su gibidir. Fincanda yapıyorum. Ama çok emek veriyorum. Fincana kahve atıyorum çok az su ile krema haline gelene dek çırpıyorum. Tekrar su ilave ederek fincanda pişiriyorum. Kahvemin farkını tatmaları için herkesi Bay Baraka’yı ziyarete belliyorum” dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

 

 

11 Temmuz 2022

Bitpazarında arabesk kasetler yok satıyor


Bir zamanlar günlük hayatımızın büyük bölümünü kaplayan kasetler tekrar satışa sunulmaya başladı.

Özellikle 70’li yıllarda evlerimizde kasetçalar, otomobillerde oto teyp’ler yerini almıştı. 80’li yıllarda müziğimizi yanımızda taşımak moda olmuştu. Walkman’lar hayatımızda önemli bir yerdeydi.

İzmir’in Bornova ilçesi’nde kurulan bit pazarı’nda en çok ilgi gören ürünlerin başında arabesk kasetler geliyor. Özellikle Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Zeki Müren ve Orhan Gencebay’ın kasetlerinin ilgi gördüğünü söyleyen kasetçi Hüseyin Müslüm Gürses’in kasetlerinin yok sattığını söyledi.

Ben de Müslüm Gürses hayranıyım diyen kaset satıcısı lakabının Müslümcü Hüseyin olduğunu sözlerine ekledi ve şu ifadelere yer verdi;


‘Otuz yıldır kaset satıyorum. Müzik kasetleri artık üretilmediği için bazı sanatçıların kasetleri çok soruluyor. Arabesk sanatçıların kasetlerini çok soruyorlar. Ben her hafta Salı günü Bornova bit pazarında tezgah açıyorum. Beni İzmir’de herkes tanır. Telefon açarak bana istedikleri kasetleri söylüyorlar. Ben de elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum.

Kaset koleksiyoncularının veya kaset almak isteyen müşterilerimiz beni 0 532 7849594 numaralı telefondan arayabilir, aradıkları kasetleri bulmaları için yardımcı olurum’ diye konuştu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

10 Temmuz 2022

Kamp ateşinde yemek


Teorik olarak kamplarda yapamayacağınız yemek yoktur. Azmederseniz, biraz da hünerliyseniz kamp ateşinde yemekleri hazırlarken bir yandan da doğanın ve arkadaşlarınızla olmanın tadını çıkarabilirsiniz.

Doğayı ve birlikte kamp yapmayı seven bir arkadaş grubuna konuk oldum. Levent Yaka, Yusuf Uysal, Erhan Sunar, Fehmi Yıldırım, Meryem Değerli, Tarkan Güner birlikte kamp yapmayı seviyorlar. Ürkmez sahilinde karayolları kampı yakınında kurdukları çadırları ve akşam yaktıkları kamp ateşi etrafındaki sohbetlere ben de katıldım. Öncelikle grup ve etkinlikleri hakkında bilgi almak istedim.  Grup kurucularından Levent Yaka şu bilgileri verdi;


“Birkaç doğasever arkadaş ile bağımsız olarak birlikte doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Kamp hayatını da seviyoruz. Birlikte kamplarımız oluyor. Sosyal medyada fotoğraflarımızı gören arkadaşlarımız bize katılmaya başladı.

Kış mevsiminde doğa yürüyüşlerimiz oluyor. Dağlarda yürüyüşler ve zirve çıkışlarımız oluyor. Özellikle böyle yorgunluk sonrası ateş yakıp arkadaşlarımızla sohbetlerimiz çok keyifli. Yorgunluk sonrası kamp yemekleri ve sohbet çok eğlenceli oluyor.

Kimseden bir ücret talep etmiyoruz

İsteyen arkadaşlarımız bizim bulunduğumuz kamp alanına kendi imkanları ile kendi yiyecekler ile geliyor. Kamp yemeklerimiz ortak olsa da katılmak istemeyen olabilir. Genelde ücretsiz yerler de çadır kuruyoruz. Grup çok küçük olduğu için dikkat çekmiyoruz.


Çok fazla büyümeden arkadaşlarımızla etkinlikler yapıyoruz. Kamplarımız ve yemeklerimiz bizim için önemli. Çok hünerli arkadaşlarımız var. Kamp yemeklerimiz ve kamp sohbetlerimiz kadar kamp içeceklerimiz de çok önemlidir. Bizler federasyona bağlı bir kulüp değiliz. Emekli olmuş, doğada olmayı seven küçük bir grubuz. Fermente olmuş üzüm suyu veya rakı kamp gecelerimizde tadında içilir. Kimse gecemizin tadını bozmaz.

Bu akşam da doğada kolay ve doyurucu menümüz var. Ben ton balıklı makarna hazırladım. Yusuf arkadaşımız da tavuk ciğeri sote hazırlayacak. İçki olarak kendi yaptığımız kırmızı şarap ve rakı olacak. Kamp ateşimiz etrafında deniz manzarası ile güzel bir kamp gecesi bizi bekliyor” dedi.

Kamp ateşinde hazırladığı tavuk ciğer sote tarifini bizlerle paylaşan Yusuf Uysal, kampın en keyif aldığı yanlarından birinin de kamp yemekleri hazırlamak olduğunu söyledi ve bu akşam bizler için yapacağı kamp yemeği tavuk ciğeri sote tarifini anlattı;

Tabağımız da yemek bırakmıyoruz

Kaç kişiysek ona göre tavuk ciğerimiz alıyoruz ve temizleyip küçük parçalar halinde doğruyoruz. Mutlaka odun ateşimiz olacak. Ateşimiz çok harlı olmayacak az da yanmayacak. Sürekli ateşi kontröl etmemiz lazım. Tavuk ciğeri sotemizi odunlu çay semaver’inin alt kısmında yapıyoruz.

Zeytinyağı kullanıyoruz. İnce ince doğradığımız sotelik soğanları renkleri dönene kadar zeytinyağında soteliyoruz. Doğradığımız ciğeri ekleyerek ağzını kapatıyoruz. Pişmeye yakın domatesleri ekliyoruz. Karıştırıyoruz. Son olarak istediğimiz baharatları da ekliyoruz. Kapağını kapatarak pişiyoruz. Soteyi soframıza koyduğumuz da herkes tabağına yiyeceği kadar alıyor. Asla tabağımız da yemek bırakmıyoruz. Bu bizim için önemli bir detay.


İsteğe göre yanında şarap veya rakı içebilirsiniz. Afiyet olsun.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

9 Temmuz 2022

Yüksel ve Güngör Katırcıoğlu; Bayram tatlısız olmaz


Kurban bayramının temmuz sıcaklarına denk geldiği bu günlerde, bayramda ne tatlısı yapacağını düşünen hanımlar hem hafif hem de tatlı keyfini yaşatacak tatlıları tercih ettiler.

Ramazan bayramın da olduğu gibi bu bayram da Yüksel ve Güngör Katırcıoğlu çiftinin Çeşmede yaşadıkları evlerine konuk oldum.


Kemalpaşa Armutlu doğumlu olan Yüksel hanım oldukça lezzetli sütlü bir tatlı damla sakızlı muhallebi, bu bayram tercih ettiği bir tatlı olmuş. Yüksel hanımdan bayram için neden bu tatlıyı tercih ettiğini ve tarifini anlatmasını istedim.

‘Bir bayram geleneği olarak tatlı ikram etmek ailemizden gelen bir adet. Bu sene kurban bayramı Temmuz ayına denk geldi. Sağlımıza da dikkat etmek için ağır tatlı türlerini tercih etmedim. Torunlarımın ve bizi ziyaret eden dostlarımız damla sakızlı muhallebi tatlımı çok beğenirler. Hem hafif hem lezzetli olduğunu söylüyorlar. Çeşme’de yazlığımıza bayram ziyaretimize gelen dostlarımız için beğenilen sakızlı muhallebi tatlısını yaptım. Başta ailem ve arkadaşlarımız, komşularımız, akrabalarımız, dostlarımız bayramlaşmak için geldiklerinde tatlı olarak ikram ettim ve çok beğenildi.

Nerede o eski bayramlar

Biz aile olarak bayram geleneklerimizi elimizden geldiği kadar devam ettiriyoruz. Eşim ve ben büyük olarak Çeşme’de yazlığımızda ziyaretimize gelen akrabalarımızı ve dostlarımızı karşılıyoruz. Bayram çikolatamız ve kolonyamız masamızın üzerinde kapıdan bayram ziyaretimize gelenler için veya çocuklar için hazır. Sitemizin ismi Huzur sitesi. Biz de burada çok huzurluyuz. Genelde 60 yaş üzeri emekli 26 evden oluşuyor. Akademisyen, profesör, avukat, doktor, öğretmen, mali müşavir gibi komşularımızla çok iyi ve samimiyet içinde günlerimiz geçiyor. Herkesin geçmiş bayramını kutluyorum’ dedi.


Damla sakızlı muhallebi için malzemeler;

Yarım paket margarin veya isteğe bağlı tereyağı, 1 bardak un, 1 kilo süt, 1 bardak toz şeker, damla sakızı.

Yapılışı;

Un ile tereyağı veya margarini kavuruyorum. Sütü yavaş yavaş ilave ediyorum. 1 bardak toz şekeri de ekliyorum.  1 kaşık toz şekerle damla sakızlarını döverek ilave ettim. Tüm malzemeleri sürekli karıştırmak gerekiyor, topaklanmaması için. Karıştırdıktan sonra tepsiye döktüm. Dolapta dondurduktan sonra keserek servis yaptım. Üzerine Hindistan cevizi isteğe göre tarçın ile süsledim.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

8 Temmuz 2022

Yazlık Evde 4 Gün Mahsur Kaldı


İzmir’in Çeşme ilçesinde ev sahibi İzmir’e dönünce mahsur kalan Pamuk isimli kedi 4 gün sonra ev sahibinin tekrar yazlığına dönmesiyle kurtuldu.

Çeşme Reisdere’de yazlık olarak kullandığı evini kapatarak İzmir’e gelen ev sahibi eve dönünce şok yaşadı. Kapıyı açarken evden dışarı bir kedi fırlayarak kaçınca büyük bir şaşkınlık yaşadı.

Sokak kedisi olan Pamuk Reisdere’de yaşayan Durak ailesi tarafından sahiplenilmiş. Mehmet ve Pembegül Durak çifti çocukları Yasin ve Beren’in hayvan sevgisini küçük yaşlarda aşılamanın önemli olduğunu düşündükleri için oğlunun köpeklerin elinden kurtardığı yavru kediyi bahçelerinde bakmaya başlamış.


Oğlum Yasin ve arkadaşları Pamuk yavru iken onu kovalayarak bir köşede sıkıştıran sokak köpeklerinden kurtarmışlar, diyerek anlatmaya başlayan Pembegül Durak ‘Pamuk’ kedinin hikayesini şöyle anlattı.

“Okuldaki çocuklar yavru kediyi alıp başka kedilerin olduğu bir yere götürerek kartondan yuva yapmışlar ve düzenli olarak bakmışlar. Oğlum ismini ‘Pamuk’ koymuş. Başka arkadaşları Beyaz demiş. Pamuk biraz büyüdükten sonra oğlum Yasin’in peşinden gelerek evimizi öğrendi. Biz de durumdan böyle haberdar olduk. Küçük kızım Beren de onu çok sevdi. Çok yağmurlu bir günde pencerimize saklandı. Orada geceyi geçirdi.


Çocuklarımızın hayvan sevgisiyle büyümesini istiyoruz

Bahçemizde ona tekrar bir kedi evi yaptık. Biz eşimle Kayseriliyiz. Bizim yaşadığımız yerde evde pek kedi bakılmaz. Ben kedileri elimle dahi sevemezdim. Fakat Pamuk benim hayvanlara karşı daha duyarlı olmamı sağladı. Çocuklarımızın da hayvan sevgisiyle büyümesini istiyorduk. Geçtiğimiz kış hava çok soğuk geçti. Reisdere’de rüzgar çok sert eser. Soğuk gecelerde evimizde yatırdık. Aslında sokak kedisi biz yalnızca mama ve su vererek onu kollamaya çalışıyoruz. Etraftan zarar görmesini engelliyoruz. Kurban bayramı öncesi 3 günlüğüne Çeşme dışına gittik. O günlerde üst kattaki komşumuz evdeydi. Komşumuz evini yazlık olarak kullanıyor. Bir şekilde evine girmiş. Ev sahibi onun evde olduğunu fark etmemiş kapısını kilitleyip gitmiş. Biz evimize geldik. Çocuklarım her yerde Pamuk kediyi aramaya başladı. Bizi terk ettiğini düşündük. Karşı dairemizin de kedisi var. Arada miyavlama duyduk ama karşı daireden geldiğini düşündük. Bayramın birinci günü üst kat komşumuz gelince Pamuk kediyle karşılaşmış. Biz de bir anda bahçemizde görünce çok sevindik. Onun 4 gün evde kapalı kaldığını öğrenince hemen mama ve su verdik. Çocuklarım çok sevindi. Çok kısa bir sürede tekrar eski yaşamına uyum sağladı. Her hangi bir olumsuz sağlık sorunu göremedik.


Pamuk bizimle yaşamaya devam ediyor

Pamuk 9 aylıkken anne oldu. Daha 1 yaşına gelmeden 4 yavrusu oldu. Bahçemizde yavrularıyla birlikte ona bakmaya devam ettik. İkinci gün bir yavrusu öldü. İki gün sonra 2 yavru daha öldü. Onları karşı boş bahçeye gömdük. Tek yavrusuyla ona bakmaya devam ettik. Yavru biraz büyümeye başlayınca dolaşmaya başladı. Onu arayıp buluyorduk. Başka evlerin bahçelerine gidiyordu. Çok yaramaz ve çok sevimliydi. Sanırım biri onu sahiplendi. Çok aramamıza rağmen bulamıyoruz. Pamuk yine yalnız olarak yanımızda bizimle yaşamaya devam ediyor. Çevrede herkes onu çok seviyor. Mahallemizin sevimli bir kedisi olarak birlikte yaşıyoruz” dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

7 Temmuz 2022

Feri isimli yavru köpeğe çocuğu gibi bakıyor


İzmir’de haftanın belli günleri bit pazarlarında tezgah açan Balçovalı lakabıyla bilinen pazarcı esnafının sahiplendiği Feri isimli yavru köpek bit pazarının maskotu oldu.

‘Balçovalı’ lakaplı pazarcı esnafı 30 yıldır bu işi yaptığını söyledi. Feri ile yollarının nasıl kesiştiğini şu sözlerle anlattı.


‘Günü birlik bu işi yapanlar da var. Ben sürekli tezgah açarım ve beni tanırlar. Evdeki fazla eşyalardan kurtulmak için günü birlik bu işi yapanlar da çoktur. Her hafta Cumartesi ve Pazar günleri Tepecik, Salı günü ise Özkanlar pazarlarındayım. İhalelere katılıyorum. Dedektör gibi eşya ararım ben. Gaziemir, Bostanlı, Narlıdere her yerleri gezerim, araştırırım. Beni tanıyanlar telefon ederler gider eşyalarını alırım.

Pazarı gezenler onu çok seviyor

Feri 5 kardeşti. 3 erkek 2 kız. Diğer 4 kardeşi de esnaf arkadaşlarımız sahiplendi. Annesi yok. Öldü mü başına bir şey geldi mi kimse bilmiyor. Feri benim bir arkadaşımın sahiplendiği yavruydu. Fakat geçtiğimiz günlerde arkadaşım vefat etti. Feri bana kaldı. Ben de nereye gidersem onu yanımda götürüyorum. Daha çok küçük. Pazarı gezenler onu çok seviyor. İlgiden bunalınca eşyaların arkasına saklanıyor. Bitpazarına gelenlerin ilgisi çok fazla.


25 ve 27 yaşlarında iki oğlum var. Feri benim kızım oldu. Artık 2 oğlum bir kızım var diyorum. İşe beraber eve beraber gidip geliyoruz’ dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

6 Temmuz 2022

Rotary'de yeni dönem başladı


Uluslararası Rotary 2440. Bölge Federasyonu, 2022-2023 Dönemi hedef ve faaliyetlerini düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı.

Uluslararası Rotary 2440. Bölge Federasyonu 2022-2023 Dönemi hedef ve faaliyetlerini İzmir’de Pasaport Kordon otelde düzenlediği kahvaltılı basın toplantısı ile paylaştı.


UR 2440. Bölge Federasyon Başkanı Serdar Durusüt, 2022-2023’den 300’den fazla etkinlik yapacaklarını söyledi. 2022-23 döneminde 72 Rotary, 42 Rotaract ve 26 Interact kulübü ile topluma hizmet yarışında yer alacak olan 2440. Bölge Federasyonua bağlı Rotaryenlerin, tüm hizmetlerini, tüm dünyadaki diğer rotaryenler gibi yedi öncelikli alanda gerçekleştireceğini söyleyen Durusüt, “Bu alanlar; barış ve anlaşmazlıkların çözümü, temiz su ve hijyen, hastalıkların önlenmesi ve tedavi, anne ve çocuk sağlığı, temel eğitim ve okur yazarlık, ekonomik ve toplumsal kalkınma, çevreyi koruma ve destekleme. Bu sayılan öncelikler dışında, günümüzün ve toplumun ihtiyaç ve taleplerine paralel olarak, birçok konuda oluşturduğu komiteler ile çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Örneğin, İzmir Depremi’nde kurduğumuz ve ihtiyaç son bulana kadar gelen tüm taleplerin karşılandığı 100 çadırlık yaşam alanı kuruldu. Bodrum ve Marmaris yangınlarında zarar gören vatandaşlarımıza gerek yangın ile mücadelede gerek ise ortaya çıkan hasarın telafisinde destek olmak için yüz binlerde liralık maddi ve ayni destek verilmiştir” dedi.


2022-2023 döneminde yapılmasını planlanan projeler

2022-23 döneminde yapılmasını planladıkları projeleri paylaşan Durusüt, “İklim krizi ve çevre konuları ile insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konuları hiçbir şekilde gündemimizden düşmeyecek ve çeşitli etkinlikler yapılarak çalışmalara devam edilecek. Büyük Zaferin 100. yılı olması nedeni ile Afyon ili Şuhut ilçesinde her yıl düzenlenen 26 Ağustos Büyük yürüyüşüne katılınacak. Çanakkale Boğazında, Çanakkale Rotary kulübü tarafından, her yıl 30 Ağustos’ta düzenlenmekte olan uluslararası yüzme yarışları 35. senesinde de gerçekleştirilecek. Uluslararası nitelikte yapılmakta olan yüzme yarışına bu sene yerli yabancı 850 kişilik katılımcı ile ile gerçekleştirilecek. Barış içinde yaşamak Rotaryenlerin öncelikli konuların birisi olacak. Bu nedenle önümüzdeki yıl hem İzmir’de hem de Bursa’da Barış konferansları düzenlenecektir” açıklamalarında bulundu.

Dünyada savaşın son bulması en önemli dileğimizdir

 ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün sözü halen önemini koruyor ve dünya var oldukça koruyacaktır. Bu kapsamda Rotaryenler üzerlerine düşen tüm görevleri yapmak için tüm imkanları ile çalışmaktadırlar.


Tüm toplumların yaşam haklarına saygı duyulması, onların çeşitliliğine hoşgörü ile bakılması, fırsat eşitliği sağlanması ile dünya bütünlüğü oluşturulmasına inanmak hepimizin isteği olmalıdır.

Her yıl yenilenen kadroları ile Rotaryenlerin bu yıl da topluma olan borçlarını ödemek için çalışacaklarını belirten Durusüt, “umuyoruz ki, önümüzdeki yeni dönemde de gerçekleştireceğimiz hizmetlerimiz ile toplumumuza ve ülkemize faydalı olmayı başaracağız. Katılımınız için ve bizi bekleyen yoğun bir yılda yanımızda olacağınız için hepinize çok teşekkür ederim” diye konuştu. 

Durusüt’ün sözlerini tamamlamasının ardından yeni dönemde görev alacak kulüp başkanları projelerinden kesitler sundular.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

4 Temmuz 2022

CHP Konak İlçe çocuklarla bayramlaşma etkinliği düzenledi


CHP Konak İlçe Başkanlığı Sosyal Hizmetler Komisyonu çocuklar için organize edilen etkinlikte bir araya geldi.

CHP Konak İlçe Başkanlığı Sosyal Hizmet Komisyonu, bayram dolayısıyla Konak’taki 111 mahallede yaşayan çocuklar ve aileleriyle bayramlaştı. Etkinlik orkestra ile birlikte tam bir şölen havası içinde geçti. Çocuklar orkestra eşliğinde gönüllerince eğlendi.


Konak Belediyesi Toros Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen bayramlaşma etkinliğine Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, Kadın Kolları Başkanı, Gençlik Kolları Başkanı, İlçe Yöneticileri, Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.


Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Çocuklar için ne yapsak az. Mustafa Kemal Atatürk’ün emanet ettiği çocuklarımız bizim için çok önemli” dedi.


CHP Konak ilçe ise yaptığı açıklamada, İlçe Başkanlığımız, Sosyal Hizmetler Komisyonumuz, Neşeli Eller Gönüllüleri ve yardımseverlerin desteği ile çocuklarımıza bayram hediyelerini verdik. Çocuklarımızın neşesi, yüzlerindeki gülümseme her şeye değer. Dünya sizinle güzel. Birlikte başaracağız, ifadelerine yer verildi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

3 Temmuz 2022

Seferihisar’da Lavanta ve Ekinezya Şenliği Coşkusu


Seferihisar Belediyesi Lavanta ve Ekinezya hasadını, 3 Temmuz Pazar günü Turgut ve Düzce Köyleri’nde düzenlenen şenliklerle kutladı.

İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği Ekinezya ve Lavanta Hasat Şenliği'ne, Seferihisar Belediye Bandosu, Sinan Efe Aksoy, Zehra İmge Yıldırım sahne alırken Ürkmez Kadın Tiyatro ekibi ise bir gösteri sundu.

Lavanta hasadı, üretici pazarı ve stantların gezilmesinden sonra bir lavanta tarlasına gidilerek hasat gerçekleştirdi.


Seferihisar’ın Turgut Köyü’nde 2015 yılında 5 dönüm araziye ekimi yapılarak üretimine başlanan lavantanın üretimine bugün 200 dönüm arazide devam ettiğini belirten Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, "Düzce Köyü’nde üretimine başlanan ekinezya ise şimdiden Seferihisar’ın marka ürünlerinden olmaya aday" dedi.

Sıcağa rağmen tüm İzmir ve çevre illerden yüzlerce vatandaşın katıldığı şenlikte konuşan Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin;


‘2015 yılında miras ile bölünüp küçük parsellere ayrılan bir araziye Seferihisar Belediyesi lavanta ekti ve bugün Seferihisar artık lavantası ile ünlü bir şehir haline geldi. Lavanta ekiminin vizyonu Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Tunç Soyer’e aittir. Biz de ondan bu vizyonu miras aldık ve yine şifası ve katma değeri olan ürünlere sahip ekinezya bitkisinin ekimini gerçekleştirdik. Şimdiden 30 dönüm arazide üretim devam ediyor. Seferihisar için tarım hayat damarlarından biridir. Bu sebeple hem mandalina, zeytin gibi eski ürünlerin hem de lavanta, ekinezya gibi yeni ürünlerin en etkili yöntemlerle üretilmesi bizim için çok önemli. Tarım ve turizmi bir arada değerlendirebilmek için neredeyse tüm tarımsal ürünlerimizi şenliklerle, festivallerle taçlandırıyoruz’ dedi.


Büyük ilgi gören lavanta tarlalarında vatandaşlar da hasata katılırken bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

1 Temmuz 2022

Kemeraltı Esnaf Derneği’nin Yeni Binası Törenle Açıldı


Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği’nin yeni hizmet binası İzmir Valisi Yavuz Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye başkanı Abdül Batur tarafından törenle hizmete açıldı.

Çarşıdaki 863 sokakta yeni hizmet binasının açılış törenine İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, CHP İzmir Milletvekilleri Bedri Serter ve Tacettin Bayır, eski AK Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Barış Karcı, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile temsilcileri, muhtarlar ve Kemeraltı esnafı katıldı.


Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin; Bir tane Kemeraltı’mız var, dünyanın en büyük açık hava alışveriş merkezi diyoruz. Ama gün geldiği zaman eksiklerimizi kabul etmediğimiz de bir adım sonraya taşıyamıyoruz. Bizim ticari, siyasi bir beklentimiz yok. Biz STK olarak sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz.

Öncelikle bize düşen sorumluluğu alma düşüncesindeyiz

Biz burayı kamu ve yerel ile nasıl kurtaracağız? Bize düşen nedir? Biz öncelikle bize düşen sorumluluğu alma düşüncesindeyiz. Alt yapı çalışmaları ile ilgili bilgi verirken, esnafa yönelik eğitimler sağlanacağını söyledi. Girgin, "Biz Kemeraltı’nı 35 bölgeye böldük, 35 bölgeye de temsilcilikler verdik. Buradaki temsilci arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Merkeze bağlı olarak tüm sorunlardan haberdar olup birlikte çözmeye çalışacağız" diye konuştu.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise konuşmasında şunları söyledi;

“Kemeraltı dünyanın en eski en büyük açık hava alışveriş merkezi. Bu kriterler tek başına dünya markası yaratmaya yeter. Bu aks İzmir’i ileriye taşıyacak bir alandır. Bize göre Kemeraltı İzmir’in kalbidir, can damarıdır. İzmir büyüyecekse de, küçülecekse de Kemeraltı’na bağlıdır. Kemeraltı’nı güçlendirirsek İzmir de güçlenir. Kemeraltı olağan üstü bir zenginlik ve gelecek kuşaklara aktarılacak bir hazine. Biz gereken altyapı ile ilgili ne varsa yapmaya hazırız. Anafartalar, Mimar Kemaleddin gibi alanlarda hem aydınlatma hem sokak sağlamlaştırma çalışmalarını başlatacağız. Kemeraltı’nı restoranlarıyla kafeleriyle cıvıl cıvıl bir mekan haline getireceğiz. Son olarak biz binayı çimentoyu asfaltı yaparız; ama o kültürü yaşatacak olan sizsiniz. Size sormadan hiçbir şey yapmayacağız, sizinle beraber karar vereceğiz. Eğer esnafın onayı yoksa o iş yanlıştır. El birliği ile bir iş yapıyorsak da onu korumak kollamak sizin işiniz” dedi.

Son olarak İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’de konuşmasında şöyle dedi;

“Burası tarihi öneme sahip bir alan. İzmir’in tarihte oynadığı rolde önemli rolü olan Kemeraltı. İzmir, Anadolu’nun İzmir’e açılan kapısı Avurpa’nın da penceresi, İzmir’in kalbi de Kemeraltı. Burada çok dinamik, canlı bir ticari hayatı olmuş. Son yıllarda belki biraz irtifa kaybetti; ama burada yakaladığımız hava umarım eski günlere, hem İzmir’i hem de Kemeraltı’nı döndürecek. Merkezi hükümet ve valilik olarak bize tanınan imkanlar çerçevesinde Kemeraltı’nın tarihi dokusunu ortaya çıkartmak için ciddi işler yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.


İzmir, şu anda hak ettiği konumda değil. İzmir’i ben Türkiye’deki herhangi bir şehir karşılaştıramam. Biz İzmir’i Milano Barcelona gibi şehirlerle karşılaştırabiliriz. Onların ağırladığı turist sayısı 50 milyon, biz İzmir’de ancak 1 milyon turist ağırladık. Demek ki daha katedecek çok yolumuz var. Bütün şehri masanın üstüne yatırıp sektörlerin uyum içinde çalışacağı bir şekilde kurgulamamız lazım. Bir tek bir kurumla olmaz iş birliği içinde herkes kendisine düşeni yapmalı. Kavga etmeye vaktimiz yok, yapacağımız çok iş var. Bu binanın açılışının da bunun başlangıcı olmasını diliyorum.”

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT