30 Eylül 2022

Patilerin Festivali’nden üçüncü kez merhaba


İzmir Konak Belediyesi’nin üçüncüsünü düzenlediği Patilerin Festivali, Basmane Başkanlık Ofisi’nde yapılan basın toplantısıyla duyuruldu.

“Bu Gezegen Hepimizin” teması ile yapılacak festivalin basın toplantısında konuşan Başkan Batur, “Patilerin Festivali, çok önemli bir etkinlik olmasının yanında katılımıyla, işleviyle giderek büyüyen bir organizasyon olarak bize her yıl büyük heyecan katıyor. İzmir’in dayanışma ruhuyla yapılan bir festival.  Kentimizde yaşayan canlarımıza sahip çıkan kurumların ve yerel yönetimin bir arada yaptığı bir çalışma” dedi.


Konak Belediyesi’nin sayıları 50’yi aşan sivil toplum kuruluşunun katılımıyla bu yıl üçüncüsünü düzenlediği, Türkiye’nin can dostlarını odak alan en kapsamlı festivali olan Patilerin Festivali, Basmane Başkanlık Ofisinde yapılan basın toplantısıyla duyuruldu. Toplantıya ev sahibi Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la birlikte sanatçı Melek Şahin, festival sponsoru Lider Pet Food’un Temsilcisi Oktay Diker, festivalin İletişim Koordinatörü Banu Özdemir ve Konak Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Ömer Şimşek katıldı. Özdemir’in can dostu Bella ile Basmane Başkanlık Ofisinin maskotu haline gelen sevimli Kahve’nin de renk katığı toplantıyı basın mensuplarının yanı sıra sivil toplum kuruluşları temsilcileri, bölge muhtarları ve hayvanseverler de izledi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Patilerin Festivali “Bu Gezegen Hepimizin” temasıyla yapılacak. 8 Ekim Cumartesi günü Gündoğdu Meydanı’nda saat 13.00’te başlayacak festivalde can dostlarının güzellik ve yetenek yarışması, kukla dans gösterisi, İzmir Down Sendromu Derneği dans gösterileri ve birçok eğlenceli aktivite yer alacak. Festival akşamında, sevilen müzik grubu Zakkum, muhteşem bir konserle İzmirli dinleyicilerle buluşacak.


Başkan Batur; Hayvan dostu belediye olmaktan gurur duyuyoruz

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Konak Belediyesi’nin hayvan dostu bir belediye olduğunu hatırlattı. İlkelerini kadın dostu, çocuk ve genç dostu, engelli dostu ve hayvan dostu belediyecilik çerçevesinde çizerek bu ilkeler doğrultusunda hizmet ürettiklerini dile getiren Başkan Batur, şöyle konuştu:

“Patilerin Festivali, çok önemli bir etkinlik olmasının yanında katılımıyla, işleviyle giderek büyüyen bir organizasyon olarak bize her yıl büyük heyecan katıyor. Doğamızın, özellikle iklim değişikliğiyle birlikte, süratle ne kadar kötü bir noktaya doğru gittiğini hepimiz gün gün izliyoruz. Buzulların erimeye başladığı, iklim değişikliğinin etkilerinin en fazla hissedildiği bu süreçte sadece insanların değil can dostlarımızın da bundan ne kadar çok etkilendiğini görüyoruz. Biz hayvan dostu bir belediyeyiz ve sokaktaki can dostlarımız da bizim için çok önemli.”

Derneklere özel teşekkür

Başkan Batur, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu belirttiği konuşmasında festivale katkıda bulunan tüm kurum ve kuruluşlar ile bu yıl festivale konuk olan sanatçı Melek Şahin’e şu sözlerle teşekkür etti:

“Konak Belediyesi olarak göreve geldiğimizden bu yana özellikle hayvan dostu derneklerle birlikte çalışıyoruz. Kentin dinamikleri olan sivil toplum örgütleriyle beraber çalışmak bizim için ayrıcalık. Festivalimizde her yıl olduğu gibi başta Lider Pet Food,Reçine At Çiftliği, Hotel Marina Sahil, Havhav com tr, The Woof Köpek Oteli, Rhea zeytinyağları olmak üzere tüm destek ve katkı veren kurum ve kuruluşlara çok teşekkür ediyorum. Yıllarca Çocuklar Duymasın’da kendisini izlediğimiz Melek hanıma, can dostlarla ilgili, özellikle de çocuklara can dostları sevdiren proje ve çalışmalarından dolayı çok teşekkür ediyorum.”

Dayanışma ruhu festivale yansıyor

İzmir’in dayanışma ruhuna dikkat çeken Başkan Batur, “İzmirliler İzmir’in Kurtuluşunun 100. yıldönümünün nasıl kutlanacağını tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya gösterdiler. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve ekibine, alana gelerek o coşkuyu yaşatan tüm İzmirlilere teşekkür ediyorum. İzmir zaten demokrasinin, barışın ve Atatürkçülüğün kenti. İzmirliler bu dayanışma ruhunu her noktada gösteriyor. Festivalimiz de yine bir dayanışma ruhu. Kentimizde yaşayan canlarımıza sahip çıkan kurumların ve yerel yönetimin bir arada yaptığı bir çalışma olacak. Bu gezegen hepimizin ama gezegenimizi bu hale getiren de maalesef bizleriz. Gelecek kuşakların daha iyi bir dünyada yaşamaları için mücadeleye elbette devam edeceğiz” dedi.


 Engelli Kedi Evi açılışına davet

8 Ekim’de Gündoğdu Meydanı’nda saat 13.00’te başlayacak festivalin gün boyu süreceğini ve akşamında da Zakkum konserinin yapılacağını söyleyerek tüm hayvanseverleri festivale davet eden Başkan Batur, bir de açılış müjdesi verdi. Başkan Batur, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde hizmete başlayacak Konak Engelli Kedi Evi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin açılışına davet ederek, “Geçtiğimiz yıl Türkiye Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen, Sahipsiz Evcil ve Sokak Hayvanlarının Barınma ve Beslenme Şartlarının İyileştirilmesi Fikir ve Proje Yarışması’na ‘Konak Engelli Kedi Evi ve Rehabilitasyon Merkezi Projesi’ ile katılmıştık. Buradan kazandığımız ödülle merkezimizi hayata geçirdik. Konak Engelli Kedi Evi ve Rehabilitasyon Merkezimizi 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde açıyoruz. Merkezimiz Türkiye’de ilk olacak. Tüm hayvanseverleri açılışımıza bekliyoruz” dedi.

Banu Özdemir; 8 Ekim’de Gündoğdu’ya bekliyoruz

Festival İletişim Koordinatörü Banu Özdemir de organizasyona katkı koyan kurum, kuruluş ve sanatçılarla 8 Ekim’de İzmir’den tüm dünyaya ‘Bu gezegen hepimizin’ diyeceklerini vurguladı. Katkılarından dolayı Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a teşekkür eden Özdemir, “Sayın Başkanımla birlikte yol yürümek yaşanabilecek en büyük onurlardan, gururlardan bir tanesi. Bizleri doğayla, çocukla, hayvan haklarıyla, toplumun tüm bileşenleriyle tüm İzmir’i, Türkiye’yi bir araya getirdiği için, türlü fedakârlıklarla, özverili personeliyle yanımızda olduğu için İzmir adına, ülkemiz adına, hepimiz adına Başkanımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Özdemir, doğaya sahip çıkmak isteyen herkesi 8 Ekim’de Gündoğdu Meydanı’na davet etti.

Şahin: Bitkilerin, hayvanların da haklarını korumalıyız

Sanatçı Melek Şahin ise İzmirli olduğunu anımsatarak, “Güzel İzmir’imde böyle bir projeye dahil olduğum için çok mutluyum. Ben pandemi zamanında çocuklarımız ve canlarımız için ne yapabilirim diye düşünürken, maske dikerek bunun gelirini sokak hayvanları için dönüştürebilirim diye başlattığım hareketim şimdi kocaman oldu, büyüdü. Sadece biz nefes almıyoruz; bitkiler, hayvanlar var. Onlara saygı duymamız, onların da haklarını korumamız gerektiğini düşünüyorum. Kitap okuyarak, mama kabı boyatarak bir farkındalık çalışması başlattım. Bu dünya, bu gezegen bizim; çocukların, hayvanların, hepimizin” diye konuştu.


Diker; Daha da büyüyeceğiz

Festivalin ana sponsorlarından Lider Pet Food’un Temsilcisi Oktay Diker, organizasyona destek verenlerin sayısının her geçen yıl daha da arttığına dikkat çekerek, “Bu yıl 50’ye ulaştık. Önümüzdeki sene daha da büyüyeceğiz. Herhalde alan yetmeyecek. Hepimizin mutluluk duyacağı bir gün geçireceğiz. Geçen sene başladığımız ‘Mutluluğun Tarifi’ konseptimiz bu sene daha da güzelleşiyor. Sizlerle zenginleşmek, can dostlarımızın huzur ve sağlıklı ömürlerinde bir parça olmak bizim için çok değerli. İzmirli olmak çok güzel. Bu festivalde yer almak bizim için çok değerli” dedi. Diker, İzmir’in bu organizasyonla tüm Türkiye’ye örnek olduğunu da sözlerine ekledi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

28 Eylül 2022

Damak tadının vazgeçilmezi; Boşnak Mantısı


Konu hamur işi olduğunda Boşnak böreğini ve Boşnak mantısını şöyle bir ayırırım. Boşnak yemek kültürünü geçmişimizden günümüze taşıyan bir aile de Boşnak kültürü ile büyüyen Serpil Kaya’nın evine konuk oldum. Serpil Kaya’nın Boşnak böreğini ve Boşnak mantısını tadanlar mutlaka tekrar geliyor, benim gibi..

Serpil Kaya ile ülkemizde de çok sevilen Boşnak böreği ve mantısı nasıl yapılır, malzemeleri ve püf noktalarını konuştuk.

Konuşmasına Boşnak bir ailenin 4 kızından biri olduğunu söyleyerek başlayan Serpil Kaya sözlerini şöyle sürdürüyor;


İzmir doğumluyum fakat Boşnak kültürüyle büyüdüm. Ailemizde saygı, sevgi ve hoşgörü çok önemliydi. Ben çocukluğumdan beri mutfakta olmayı seviyorum. Özel günlerimizde, bayramlarda evimizde mutlaka Boşnak böreği pişerdi. Ben de bu geleneği sürdürmeye devam ediyorum.

Ülkemizde de çok sevilen Boşnak mutfağı ve özellikle (Burek) Boşnak böreğini hazırlamak için önce hamuru karıp, sonra yufkayı açıyorum. Yufkalar çok ince olmalı. İçini de hazırladığım malzemesini koyduktan sonra tepsiye yerleştiriyorum.


Yapımı emek ister

Boşnak mantımız da çok lezzetlidir. Yapımı emek ister. Hamuru için un, su ve tuzu bir güzel yoğuralım. Üzerine bez örtüp dinlenmeye bırakalım. İç harcı için kıyma, ince doğranmış soğan, tuz ve karabiberi karıştırın.

Dinlenmiş hamuru bezelere ayırdıktan sonra her bezeyi yemek tabağı büyüklüğünde hafif unlayarak açalım. Açtığım bezeleri yağlayarak üst üste koyduktan sonra elinizle çekerek hamuru büyütelim. Ve çekiştirerek el yardımı ile inceltebildiğimiz kadar inceltelim.


Kıymalı harcı uzunlamasına içine yaydıktan sonra küçük parçalar halinde kesiyorum. Sarma işlemi bittikten sonra yaklaşık 3 cm genişliğinde kesip tepsiye diziyorum. Bütün bezelere aynı işlemi yaptıktan sonra yağladığım fırın kabına diziyorum. Tepsiye dizdiğim mantıların üzerini yağlayarak önceden ısıtılmış fırında pişiriyorum.


Fırından çıkınca üzerine yoğurtlu servis yapın. Finalde mantımız sarımsaklı yoğurtla buluşunca değmeyin lezzetine… Afiyet olsun!


 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

 

 

27 Eylül 2022

İZTO’DA Seçim Öncesi Son Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi


İzmir Ticaret Odası (İZTO) 2018-2022 dönemi son meclis toplantısı Meclis Başkan Yardımcısı Yavuz Ateşalp yönetiminde, İZTO Çok Amaçlı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, seçim öncesi son meclis toplantısında 4,5 yılını değerlendirdi ve gündeme dair açıklamalarda bulundu. İZTO Başkanı Özgener,  yapacakları projelerde ve çalışmalarda her kesimin fikrini almaya özen göstermeye yeni dönemde de devam edeceklerini söyledi.

Oda başkanlığı görevi için yeniden aday olan Özgener, “Büyük hedeflerimizin öznesi olan insanı her zaman merkeze yerleştirerek ilerlemeyi sürdürdük” dedi.

Özgener, “Bu nedenle, üye iletişimini geliştirmek için sürekli kendimizi yeniledik.  2018–2022 dönemi boyunca Çağrı Merkezi, Whatsapp Destek Hattı ve websitemiz başta olmak üzere, güçlendirdiğimiz tüm iletişim kanallarımızdan üyelerimizle 6 milyon 723 bin 489 etkileşim gerçekleştirdik.

Üye iletişimi ve dijital iletişim kanallarına verdiğimiz önemin en büyük karşılığını, pandemi sırasında aldık. Yaşam şartlarımızın değiştiği ve fiziki akışın kesintiye uğradığı bu dönemde, Odamız hızla inisiyatif alarak, belirsizliklerin yönetilmesinde ve değişen şartların oluşturduğu güncel sorunların çözümünde aktif rol oynadı. Sosyal bağlarımızın, birlik anlayışımızın ve iletişim kanallarımızın gücü hareket kabiliyetimize büyük katkı sağladı.” Şeklinde konuştu.

Oda başkanlığı görevi için yeniden aday olan Özgener, toplantıda iklimsel, sosyal, ekonomik, kültürel problemleri öngörerek, işleri ve ekonomiyi dönüştürmenin şart olduğunu da söyledi. Gelişmiş ülkelerin, reel sektör ve vatandaşları için piyasalara ciddi anlamda mali kaynak desteği aktarmasının dünya genelinde enflasyonist bir etkiye neden olduğunu ifade eden Özgener, “Enflasyonun belirli bir seviyeye ve özellikle tek haneli rakamlara inmesi, uzun bir mücadeleyi ve toplumun tüm kesimlerinin bu alanda kenetlenmesini gerektiriyor. Çünkü enflasyonun yarattığı tahribat, aslında bir fırsat eşitliği problemi. Eğer bunu yapmazsak cari açık, işsizlik, ücretlerde artış gibi kalemlerin de kalıcı olarak iyileşmesi pek mümkün görünmüyor” dedi.

Önümüzdeki dönemde daha çok kenetlenerek ilerlememiz gerekeceğinin farkındayız

Özgener, oda komite ve meclis asil yedek üye seçimlerinin 3 Ekim’de, yönetim kurulu, disiplin kurulu, birlik genel kurulu delege seçimleri ile meclis başkanlığı ve başkanlık divanı seçimlerinin ise 8 Ekim’de gerçekleştirileceğini hatırlatarak, 4,5 yıllık görevi süresinde yaptıkları çalışmaları anlattı.

Görevi boyunca kentin ekonomik kalkınması için artı değerler üretmek ve ticaret hayatını daha üst seviyelere taşımak, sektörleri geliştirmek ve üyelere daha iyi hizmet sunmak amacıyla çalıştıklarını kaydeden Özgener, şöyle konuştu: “Önümüzdeki dönemde daha çok kenetlenerek ve belirsizlikleri aşmamızı sağlayacak refleksler geliştirerek ilerlememiz gerekeceğinin farkındayız. Daha önceki deneyimlerimiz ve başarılarımızın bize kazandırdığı güçle, her engelin altından hep birlikte kalkacağımıza inanıyorum. Yapacağımız projelerde ve çalışmalarda, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her kesimin fikrini almaya azami özen göstereceğiz.”


İZTO Başkanı Mahmut Özgener’in konuşmasının ardından meclis üyeleri tarafından bir süre ayakta alkışlandığı. 2018-2022 döneminin son meclis toplantısında, “2018-2022 yılları hizmet ödül takdimi” gerçekleştirildi.  Özgener ile İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz ve 2018-2022 döneminde oda meclisinde görev yapan meclis ve disiplin kurulu üyelerine teşekkür plaketleri verildi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

26 Eylül 2022

90. Dil Bayramı İzmir’de Kutlandı


Dil Derneği İzmir Temsilciliği 90. Dil Bayramı etkinliği düzenledi.

26 Eylül 2022 Pazartesi günü saat 16.00’da Konak Belediyesi’nin katkılarıyla Konak AKM yanındaki alanda Türkçe Taşı'nda kutlandı.


Sunumunu Yürütme Kurulu üyesi Ferzan Sarpkaya ile Yaşar Üniversitesi öğrencisi Helin Su Acar'ın yaptığı izlence saygı duruşu ve İstiklâl Marşının okunmasıyla başladı. Ardından açış konuşmalarına geçildi.


İlk konuşmacılar Dil Derneği İzmir Temsilcisi Gürsel Gezen ve Konak Belediyesi Kültür Müdürü Abdullah Tunalı'ydı.

Gürsel Gezen kısaca Dil Devriminin önemine, Türkçenin dününe bugününe, ona yaşatılanlara değinip başta Konak Belediyesi, Kültür Müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü çalışanları, emekçileri olmak üzere bu etkinliğe emek veren, katkı koyan, katılan herkese teşekkürlerini iletti. Kültür Müdürü Abdullah Tunalı da konuşmasında Dil Devrimine, Türkçemize daha güçlü sahip çıkmamız gerektiğini vurguladı.


Daha sonra emekli öğretmenlerden oluşan Mandolin Grubu “Mandolinden Ezgiler” sundu.

İzmir'de Türkçe, Dil Bayramı, Türkçe Günleri denilince ilk akla gelen Yazar, Şair Hidayet Karakuş,  Dünyanın ve ülkemizin bugün içinde bulunduğu olumsuz, can yakan, can acıtan koşulları değerlendirdi. Laiklik olmadan demokrasinin olamayacağı vurgusuyla Türkçenin dünden bugüne yaşadıklarına değindi. Dilimizi koruyup geliştirmede dil bilincine sahip olmanın da yeterli olmadığını, bugün dil bilincine sahip olanların bile kişisel çıkar gözetimiyle dilimizi kullanmadaki özensizliklerinin yarattığı olumsuzluğun dilimize çok zarar verdiğini belirtti. Önümüzdeki yıllarda ülke yönetimine gelecek olanlardan eğitime, dilimize yönelik ivedi beklentilerini dile getirdi.


Karşıyaka Emlakbank İlkokulu Öğretmeni Vahdettin Yılmaz'ın 21 öğrencisi birer yazar, şair kimliğiyle Nazım Hikmet'in "Dünyayı Çocuklara Verelim" şiiriyle Tahsin Saraç'ın "Türkiye" şiirini coşkuyla seslendirdiler.

Tiyatro Sanatçısı, Yönetmen, Eğitmen Gürol Tonbul ise “Atatürk'ün, halkın konuştuğu dili, aydınların dilini, yeniden yaratılan, üretilen dili nasıl harmanlayıp yolu açtığını; sanata, sanatçıya verdiği desteği yaşanmış örneklerle dile getirip gelecekten umutlu olduğunu belirtti.   


     

İzmir Atatürk Lisesi çıkışlı geleceğin tıp doktoru, genetik mühendisi olma yolundaki İrem Sezginer kemanı ve o yumuşak sesiyle, Bilge Su Özkan gitarıyla şarkılar seslendirdiler.

Tanı Okulları Ortaokulundan Öğretmen Meryem Doğan’da konuşmasında M.Kemal Atatürk'ün "Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." sözünü anımsattı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

23 Eylül 2022

Gayrimenkul Sektörü İzmir’de Masaya Yatırıldı


Son yıllarda dünya da en büyük fiyat artış oranıyla dikkatleri çeken, kurumsal ve bireysel yatırımcıların gözdesi haline gelen Türkiye gayrimenkul sektörü İzmir’de masaya yatırıldı. Geçtiğimiz yıl Konut ve Gayrimenkul sektöründe dünya şampiyonu olan İzmir’de konut ve gayrimenkule olan yatırım yabancıların da ilgisini çekmeye başladı.

İzmir fiyat artışında dünyada 3’üncü sırada

Geçtiğimiz yıl Dünya da ki 150 kenti kapsayan konut fiyatları endeksi araştırma raporuna göre dünyada konut fiyatlarının en fazla arttığı kent %184,9 ile İstanbul oldu.Ankara %165,4 ile ikinci, İzmir %150,9 ile üçüncü, Miami %34 ile dördüncü oldu.


Uzmanlar Türkiye'deki konut fiyatlarının hızla yükselişinin arkasında yüksek enflasyon ve Türk Lirası'ndaki değer kaybı gibi nedenlerin yattığını dile getirirken, yabancıların ilgisinin artışına da dikkat çektiler. Yabancıların Türk vatandaşlığı kazanması için satın alacakları konut tutarı limiti de bu yıl 250.000-USD ‘den 400.000-USD rakamına yükseltildi.

Türkiye gayrimenkul sektörü dünyada 4’üncü sırada

İzmir ve Ege Bölgesi’nden 100’ü aşkın gazeteci ve yazarın bir araya gelerek oluşturduğu İzmir Ege Medya sektörel buluşmalar kapsamında Gayrimenkul sektörü uzmanları ile bir araya geldi. İzmir Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan, sektörel buluşmalar kapsamında, son yıllarda Türkiye’de ve İzmir’de gayrimenkul sektöründe ki hareketliliğe dikkat çekerek, öngörüleri ve gelişmeleri gayrimenkul sektörünün uzman isimleri ile değerlendirdiklerini kaydetti.

İzmir ve İstanbul’da metrekare fiyatları daha da artacak

Gayrimenkul sektörünün önde gelen isimlerin yaptıkları değerlendirmelerle özellikle emlak fiyatlarındaki artışın, sektörün küresel çapta hangi noktaya geldiğini ortaya koyuyor. Dünya da 4. sırada bulunan Türkiye gayrimenkul sektörü, fiyat artışlarında dünyanın birçok gelişmiş ülkesini geride bıraktı. Uzman isimler özellikle İzmir ve İstanbul’da metrekare fiyatlarının gelecek dönemlerde daha da artmasını beklediklerini dile getiriyor.


Coldwell Banker Supreme-2023 Gayrimenkul Sektöründeki Gelişmeler Organizasyonunda İzmir Ege Medya Platformu ile bir araya gelen uzman isimler sektörel gelişmelere ilişkin şu görüşleri dile getirdiler;

Mehmet Can- Supreme Ofis Gayrimenkul Değerleme ve Finans Danışmanı:

2020 yılından günümüze global ve ülkemizdeki gelişmeleri irdelediğimizde;

-Pandemi ile başlayan emtia artışları ve tedarik zincirlerinin bozulması

-Enflasyonist baskının artması ve buna bağlı olarak ülkelerin faiz artışına gitmesi

-Ukrayna / Rusya Savaşı arasında devam eden savaş

-ABD, AB ve İngiltere düzleminde oluşan Atlantikçiler ile Rusya, Çin ve İran’dan oluşan Avrasyacılar arasında soğuk savaşın yeniden alevlenmesi ve buna bağlı olarak vekalet savaşlarının başlaması

-2021 Merkez Bankası faiz indirme kararları ve dövizdeki kur ataklarına bağlı olarak dolarizasyon sürecinin hızlanması

-Dövizdeki kur ataklarının engellemesine dönük olarak kur korumalı mevduat hesabı ürününün çıkarılması

-Konut kira bedeli artış oranı %25 oranıyla sabitlenmesi

-Kira anlaşmazlıkları için ekim ayından itibaren Arabuluculuk müessesinin zorunlu hale gelmesi şeklinde sıraladığımız maddeler Türkiye ve dünya gayrimenkul konut fiyatlarını etkileyen başlıca unsurlar olmaya devam edecektir.

İzmir şu an en büyük gözde yatırım noktalarından birisi olarak Türkiye’nin cazibe alanı oldu. İzmir’e çok ciddi anlamda talep var. Çeşme, Seferihisar, Urla, Karaburun gibi sayfiye alanlarında markalı projeler inşa edilmektedir. İzmir’de halen büyük bir konut arzı açığı var. Şu anda mevcut proje ve arz talebe karşılık vermekten uzak görünüyor. Bu nedenle konut ve kira gibi barınma ihtiyacında yaşanan açık nedeniyle ben fiyat artışlarının yukarı doğru seyredeceğini düşünüyorum. Ancak şu an hükümetin açıkladığı sosyal konut projesi bu fiyatlarda ki yükselişi şimdilik durdurmuş görünüyor. Geçen yıl çok önemli kur atakları yaşadık. 2022 yılında enflasyonun baz etkisi sebebiyle fiyat artış hızının azalacağını görmekteyiz.

Arz durumu istenilen noktaya gelmeden de ben fiyatların duracağını veya düşeceğine inanmıyorum. Diğer taraftan şu an konutta ciddi anlamda bir maliyet baskısı var. Arz talep dengesizliği ve maliyet artışları Türkiye’de gayrimenkul ve konut sektörünün en başlıca meselesidir. Bankacılık sektörünün konut sektörüne dönük kredi kullandırmakta iştahsız olması yanın da kredi taleplerine çok düşük kullandırım limitleri ile karşılık vermektedir. Konut üretiminde finansman ayağının sekteye uğraması sebebiyle müteahhitler konut imalatından kaçınmaktadırlar. Son yıllarda alınan inşaat ruhsatı verilerinin sürekli azalan bir seyir izlemesi bunun en önemli sebebidir.

İzmir’i tedarik merkezi olarak seçtik

Burcu Kurt, Döveç Grup Satış Müdürü;

Döveç Grup kurumsal tanıtımı ve son projesi olan Querencia Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapan bir işletme olarak inşaat sektörünün önemli yatırımlarından birine imza atıyoruz. Bizim orada bu anlamda üretim merkezleri olmadığı için inşaat sektörüne yönelik en önemli merkezlerin başında gelen İzmir’i tedarik merkezi olarak belirledik. Artık malzeme alım hizmetlerimizi İzmir’den yapacağız. Bu bizim İzmir’e olan gönül bağımızın da ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor.

2016 yılında 1 sterlin ortalama 4 TL idi. Kendime bir ev almayı düşünüyordum. 72 bin sterline 120 metrekare 3+1 daireyi almak istemiştim olmadı. Yıl 2017 başka bir proje açtık. 72 bin sterline bu sefer 2+1 daire fiyatı oluştu. Bu yeterli olur olmaz derken o daire de gitti. 2019 yılında ise 1+1 72 bin Sterlin oldu. 92 bin sterline 2+1 başka bir daire aldım kendime.

Şimdi yıl 2022 1+1 daire fiyatları bugün Kıbrıs’ta 180 bin Sterlin oldu. Şimdi yıl 2023’e geldiğinde inanın bu rakamları da bulamayacağız. Fiyatlar çok daha fazla artacak. Kıbrıs’ta çok fazla Osmanlı’dan kalma vakıf toprağı var. Bu yüzden inşaat yapabileceğimiz alan son derece sınırlı.

Onur Yalın-Tekinalp Şirketler Grubu Finansal

CEO-2023 AVM ve Ticari Gayrimenkullerin durumu, sorunları ve beklentileri Türkiye’de kurulu hali hazırda 448 adet AVM bulunmaktadır.2018 yılında yaşanan kur atağına istinaden sözleşmelerin TL cinsinden oluşturulması sebebiyle yatırımcı taraf tarafında zarar oluşmaktadır. Ayrıca her geçen gün AVM işletim maliyetleri artması, kullanılan banka kredilerin geri ödenmesinde yaşanan zorluklar nedeniyle birçok AVM yönetimi iflas ile karşı karşıyadır.

Yüzde 70 artış daha yaşanabilir

Hünkar Türtük - Coldwell Banker Supreme Saha Direktörü ve Global Luxury Lüks Konut Uzmanı - 2023 Gayrimenkul Piyasası Beklentileri

İzmir’de fiyatlar 2 sene içinde en az 3 katına çıktı. Bir ay, iki ay sonra tahmin edemediğimiz fiyatlar ortaya çıktı. Konut fiyatları daha da artıyor. Geçmişte yüzde 20-25 artıyorsa şimdi yüzde 90-100 artış yaşanıyor. 2023 Ocak ayında yüzde 70 daha artış yaşanacağını öngörüyoruz. Çünkü İzmir en büyük göç alan kentlerin başında geliyor. Enflasyonun üzerinde bir artış bizim için hiçte uzakta değil. Bölgesel lokasyon olarak Ege ve Akdeniz de büyük fiyat artışları yaşanabilir.  ABD’de aynı şekilde aylık yüzde 10 fiyat artışı öngörülüyor. Bu Amerika için çok büyük bir rakam. Burada da fiyatlar öngörülenlerin çok üstünde bir artış yaşanacak. 

Senelik 800 bin konut üretiminden uzağız

Toplantı sonuç değerlendirmesinde ise sektöre ilişkin şu öngörüler ve başlıklar öne çıktı:

Sektörde Ağustos ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre fiyatlar %150 arttı. Gayrimenkul satışları Temmuz ayına göre %13 azaldı. İkinci çeyrek konut yapımı 124 bin olarak gerçekleşti. İlk çeyrekte 130 bin konut yapımına başlandı. Yıllık ihtiyacımız olan 700-800 bin konut üretimden çok uzağız. Konut arz tarafı aksıyor bu yüzden fiyatlar enflasyonun üstünde artmaya devam etti.

8 milyon kişi kiracı

Türkiye’de 8 milyon kişi kirada. Bunların yarısı konut satın almak istemekte. Kira fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar sonucu Hükümet yetkilileri Sosyal konut projesi ile arz açığına müdahale etti. Hükümetin açıkladığı Sosyal Konut projesi ile piyasa bir nebze rahatlar.2028’e kadar 250 bin daha yapılacak dendi ama ilk etaptaki 250 bin olan adedi 500 bin yapıyoruz demelerini 1 ay içinde bekliyoruz.

Çünkü 5 milyona yakın kişi başvurdu. Anladık ki konutta efektif olmayan talep ne kadar yüksekmiş. Yılbaşı ile inşaatlar başlar. Bu projenin piyasaya fiili etkisi 2 yıl devam eder.

Ege ve Akdeniz’de Konut Yatırımı

Satılık fiyatlarını etkiler. Çünkü gelecekteki konut fiyatları bugünü etkiler. Nominal olarak fiyatlar geriye gitmez ama satışlarda durağanlık olur.

Gelişen iletişim teknolojisi büyükşehirden doğaya kaçışı getirecek. Ege ve Akdeniz bölgesinde konut yatırımı daha cazip olacak. Uluslararası limanlara 1 saat uzaklıkta yerlerin yatırım için gözde yerler olduğunu söyleyebilirim.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

22 Eylül 2022

Hicran Akuzun; Her görüşten insanın sorununu çözmeye çalışıyorum


4 dönemdir İzmir Konak İlçesine bağlı Alsancak mahalle muhtarlığını yapan Hicran Akuzun’u makamında ziyaret ettim.

Muhtar Hicran Akuzun ile kahve sohbeti yaptık. Sohbetimizin konusu Alsancak idi.

2004 yılından beri 4 dönemdir muhtarlık yapmaya devam ettiğini belirten Akuzun işini çok sevdiğini belirtti. İstanbul doğumlu Hicran Akuzun 2 yaşında Alsancak semtine geldiğini ve 2 yaşından beri Alsancak semtinde yaşadığını ifade etti.


Akuzun sözlerini şöyle sürdürdü;

Mahalle sakinleriyle aramız çok iyi Bana sevildiğimi hissettiriyorlar. Bana ailemizin bir parçası olduğumu söylüyorlar. Biz büyük bir aileyiz. Muhtar olduğumdan beri Alsancak Mahallesi benim ailem oldu. Elimden gelen her şeyi yapıyorum. İnsanların dertleriyle ilgileniyorum. Bana bir istekle gelen kim olursa olsun elimden geleni yapıyorum. Sürekli mahalle sakinlerimle birlikte vakit geçiriyorum. Gerçek ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek bizim önceliğimiz. Erzak, giysi, ilaç, ev eşyası gibi yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorum. Okullar açılınca çocuklarımıza kırtasiye malzemeleri yardımında bulunuyoruz. Bir mahalle sakinimden bir şey istesem beni kırmıyorlar. İhtiyaç sahiplerine destek oluyorlar.


Mahalle muhtarlıkları belediyeler ile halk arasında köprü görevi görür. Konak Belediye Başkanımız Abdul Batur ve Belediye yetkililerimiz mahallemize hep destek veriyorlar. Sorun olan bölgede hangi birim olursa arıyorum Konak Belediyesi yetkilileri sorunlarımızı çözmek için destek veriyor.

Sokaklarımız sıkı kontrol ediliyor

Alsancaklıların kabusu haline gelen travesti sorunuyla ilgili son yıllarda Emniyet yetkililerimiz çok iyi çalışıyor. Sokaklarımızı sıkı kontrol ediyorlar. Bekçiler sokak başlarında bekliyor. Emniyet yetkilileri uyuşturucu taraması yapıyor. Alsancak mahallemiz eski yıllara göre daha iyi.

Muhtarlık yapmaya sağlığım el verirse bu dönemden sonra da devam etmek istiyorum.  Muhtar olmayı seviyorum, işimi titizlikle yapıyorum. Sevmeden bu işi yapamazsınız. Beni bu göreve layık gören mahalle halkımın sesi olmaya devam edeceğim.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

21 Eylül 2022

Egeli Gazetecilerden Büyük Güçbirliği!


Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren gazete, radyo, tv ve haber sitesi sahipleri başta olmak üzere 100’ü aşkın medya profesyoneli İzmir-Ege Medya Platformu çatısı altında buluştu.

Başta İzmir olmak üzere Afyon, Uşak, Balıkesir, Manisa, Aydın, Muğla ve Denizli’den katılımın sağlandığı platform Türkiye’nin ilk bölgesel nitelikli mesleki network organizasyonu olma unvanına sahip.

İzmir - Ege Medya Platformu Kurucusu ve Başkanı Ahmet Kaplan, İzmir Medya Platformu olarak 2014 yılında başladıkları yolculuğu komşu illerden katılımın artmasıyla birlikte bölgesel nitelikli bir oluşuma dönüştürdüklerini belirterek, “Platformumuzun varoluş sebebi aslında meslektaşlarımız arasında dayanışma, bilgi alışverişini ve iletişimi artırmaktır. Özellikle dijital dönüşümün bütün taşları yerinden oynattığı böyle bir dönemde birlikte olmak her zamankinden daha önemli. Mesleğe yeni başlayanların dinamizmi ile gazeteciliğin duayenleri arasında etkileşimi artırmak zorundayız” dedi.

110 BULUŞMA GERÇEKLEŞTİ

Bugüne kadar platform olarak; siyaset, sivil toplum, yerel yönetimler, iş dünyası ve sektörel organizasyonlar olmak üzere 110’u aşkın konukla bir araya geldiklerini de belirten Ahmet Kaplan, bu ziyaretler sayesinde mesleğe yeni adım atan kuruluşların ve genç gazetecilerin önemli haber kaynakları ile buluşabilmesine aracılık ettiklerini açıkladı.

FARKLI GÖRÜŞLER AYNI ÇATI ALTINDA

Platformun kesinlikle politik bir boyutu olmadığının özellikle altını çizen Ahmet Kaplan, “Tamamen mesleki resflekslerle bir araya geldik. Farklı görüşlere sahip gazetecilerin bir arada bulunabildiği, çoğulcu bir ağ yapısıyla öne çıkıyor.

Hepimiz bir kavram olarak kutuplaşmanın neyi ifade ettiğinin farkındayız. Bugün Türkiye’nin toplum katmanlarında birbirini tehdit olarak gören farklı mahalleler ve komünler oluşturuldu. Biz her alanda yaşanan ötekileştirme ve kutuplaştırmaya karşı ülkemizin ihtiyaç duyduğu Kuvayi Milliye ruhunu kendi mesleki alanımızda başarabiliyorsak bu ülkemiz içinde önemli bir kazanımdır “ şeklinde konuştu.

EN BÜYÜK BÖLGESEL MESLEKİ NETWORK

Bu amaçların dışında tüm medya bileşenlerinin bir araya geldiği mesleki profesyonellerin, tecrübe ve deneyimlerini birbirleri ile paylaşma, ortak paydaşlar oluşturma gibi çeşitli mesleki konularda da önemli işleve sahip olduğunu dile getiren Ahmet Kaplan, “Türkiye’de tek bölgesel nitelikli mesleki bir network oluşturduk. Bu network daha da büyümeye devam edecek. Çünkü mesleki networkler kişilere farklı bir bakış açısı kazandırır ve mesleğindeki profesyonellik ve deneyimi artırır. Meslekte güçlü bir ağa sahip olmak meslek başarı seviyesini etkileyen bir faktördür. Mesleğe profesyonel bakış açısı, yeni bilgiler keşfetme gibi çeşitli avantajlar sunmaktadır. Bütün bunlarla birlikte sektörümüze yönelik her türlü birlikteliği mesleğimiz adına da bir kazanım olarak görüyoruz” diye konuştu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

20 Eylül 2022

ELİDAŞ yeni yatırımıyla hedef büyüttü


Pamukta lisanslı depoculuk sisteminin önemli örneklerinden ELİDAŞ’ın kapasite artışı ve ek tesisler açılış töreni gerçekleşti.

Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, katılımıyla gerçekleşen Selçuk ELİDAŞ Tesisleri’ndeki açılış törenine, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, İTB Meclis Başkanı ve ELİDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İTB Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve çok sayıda konuk katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan İTB Meclis Başkanı ve ELİDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz;

“Türkiye’nin üçüncü, pamuk ürününün de ilk lisanslı deposu olan ELİDAŞ, aynı zamanda ürün senetlerini elektronik olarak oluşturan ilk depo olma özelliğini taşıyor. İlklerin öncüsü ELİDAŞ, 2011 yılında 17 bin ton kapasite ile çıktığı yolculuğuna artık 35 bin ton kapasite ile devam edecek. ELİDAŞ bugün 17 ortaklı yapısı ile ‘kazan kazan’ ekosistemlerinin en başarılı örneklerinden biridir. Bu anlamda adeta ülkemize de rol model olduk. Ne mutlu ki tesis kapasitemiz son 5-6 yıldır daha kasım ayı sonu gelmeden yüzde 100 doluluğa ulaşmaktaydı. Bu anlamda, yatırım kararı alarak kapasitemizi ikiye katlamak artık sektör için önemli hale gelmişti. Geriye baktığımızda görüyoruz ki artık çok daha sağlam adımlarla yürüyor, amaçladığımız hedefe ulaşmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Lisanslı depoculuk, tarımda çağdaş pazarlamanın gereği… Çünkü bu sistem ürünlerin uygun şartlarda depolanmasına ve hasat sonrası gerçek değerinde satılmasına olanak sağlarken; analiz ve sınıflandırma hizmetiyle de ürünün standardize edilmesini sağlıyor. Ayrıca alıcı ve satıcıya da ürünün gerçek kalitesi hakkında bilgi veriyor. Son yıllarda gittikçe önem kazanan bir husus da burada saklanan tüm ürünlerin bu zor yıllarda sigortalı olarak saklanmasıdır. Böylece üreticimizin ürünleri temel risklere karşı korunmuş olmaktadır. ELİDAŞ, bugün yaptığı son yatırımla Ege Bölgesi rekoltesinin 5’te 1’ini karşılayacak duruma geliyor. Bu, aynı zamanda pamuk özelinde yaratılmış yaklaşık 1,5 milyar TL’lik kredi kaynağı… Umudumuz bu kapasitenin ülke bazında tüm diğer lisanslı depolarla bütün ürünlerimizde 3’te 1’e kadar çıkmasıdır. Yeni tesislerimizin hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim” açıklamalarında bulundu.


Törende konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,

İTB’nin proje fabrikası gibi çalıştığını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Hem üreticimizin kazancını artıran hem de sanayicimize kolaylık sağlayan lisanslı depoculuk, TOBB’un girişimiyle başladı. 2005 yılında lisanslı depoculuk sisteminin temelini oluşturan kanun, TOBB’un katkılarıyla hazırlandı. Özel sektörü, lisanslı depoculuk yatırımına teşvik etmek için 5 yıl bekledik, bir lisanslı depo kurulmadı. 2010 yılında TOBB öncülük etti, lisanslı depoculuk LİDAŞ’ı kurduk. Bu adımlarımız sayesinde özel sektör de bu alana ilerledi. Bugün ülkemizde faaliyette olan lisanslı depo kapasitesi 8 buçuk milyon tonu geçti. Ticaret borsalarımız ellerini taşın altına koydular. Elektronik satış salonları, akredite laboratuvarlar, lisanslı depolarıyla ticaret borsalarımız; tarım ve hayvancılık sektörünün sağlıklı işlemesini sağladı. Bu alanda öncü kurumlardan biri İTB’dir. 130 yıllık köklü geçmişiyle ülkemizin en köklü borsasıdır. Lisanslı depo sistemi hayata geçince en hızlı aksiyon alan İTB’dir. İTB adeta proje fabrikası gibi çalışıyor, hayata geçirdiği projelerle iftihar ediyorum. ELİDAŞ, elde ettiği başarıların ardından kapasitesini artırmış, bugün yeni tesisini İzmir’imize kazandırmıştır. Hayırlı, olmasını diliyorum.”


“Lisanslı depoculukta bir sonraki adım olan ürün ihtisas borsasıydı, bunu da Türkiye’de kurduk” diyerek konuşmasını sürdüren Hisarcıklıoğlu, “Böylece fiziki yer değiştirme gerekmeksizin elektronik ortamda ürün ticareti yapılması artık mümkün olmuştur. Üreticimizin buradan temin ettiği elektronik ürün senedi ile finansman temin eder hale gelmiştir. TÜREV’in 3 yıllık faaliyet döneminde işlem hacmi 55 miyar TL’ye, işlem miktarı da 20 milyon ton, yatırımcı sayısı da tüm Türkiye genelinde ve dışarıda 135 bin yatırımcıya ulaşmıştır. Lisanslı depoculuk ve TÜREV sayesinde bugün tarımsal ürünlerin fiyatları artık 3-5 kişi tarafından speküle edilemiyor. Tamamen borsalarda fiyatlar oluşuyor. Tarımsal ürünlerin fiyatları daha şeffaf hale gelmiştir ve belirlenmiştir. Hedefimiz tarım piyasalarının etkinliğini artırarak gelişmiş bir kent piyasasına sahip olan bir ülke haline gelmek. Tarım ve gıdanın öneminin artığı bu devirde gelişmiş bir tarım piyasasıyla, coğrafi konum avantajını kullanarak Türkiye, tarımda merkez üs haline gelebilir” ifadelerini kullandı.

ELİDAŞ bir işaret fişeği oldu ama yetmez

İTB önderliğinde kurulan ELİDAŞ’ın kurulduğu ilk günden itibaren üreticilerden yoğun ilgi gördüğünü belirten İTB Başkanı Işınsu Kestelli, şunları söyledi: “Bugün de yapılan ek yatırımla kapasitesini yüzde 100’den fazla artırıyoruz. ELİDAŞ, ülkemizde pamuk depolaması konusunda faaliyet gösteren ve ürün senetlerinin elektronik olarak oluşturulduğu ilk lisanslı depo şirketi olarak sektörde büyük fark yarattı. Günümüzde tarım alanında küresel rekabet son derece çetin… Dünya piyasalarında söz sahibi olabilmek için pazarlama olanaklarını genişletmek, Kalite ve standartlara uygun üretim yapmak, ürünleri sınıflandırmak, hasat ve hasat sonrası ürün ve kalite kayıplarını azaltacak tedbirleri almak, açık ve hızlı ürün ticareti yapmak ve tüm bu faaliyetlerde fark yaratmakla mümkün olabilir. Türkiye’nin, tarım ürünleri üretim ve ticaretinde sahip olduğu potansiyeli etkin kullanabilmesi, dünya tarım ürünleri piyasasında güçlü bir konum elde edebilmesi, istenilen seviyede bir ekonomik kapasiteyi yakalayabilmesi de ancak ve ancak tarımda etkin bir pazarlama sisteminin oluşmasına bağlıdır.  Bunu başarabilmek içinde stoklama imkânı olan depolanabilir ürünlerde lisanslı depoculuk faaliyetlerini yaygınlaştırmak ve Ürün İhtisas Borsacılığı çok önemli bir araç… ELİDAŞ bunun en iyi örneklerinden biridir.”


“ELİDAŞ bir işaret fişeği oldu ama yetmez” ifadeleriyle açıklamalarını sürdüren İTB Başkanı Kestelli, “Pamukta verimliliği ve üretimi de artırmamız şart… İTB olarak bir süredir üzerinde çalıştığımız, kuruluş aşamasında sona yaklaştığımız ve Türk tarımının Silikon Vadisi olma hedefini koyduğumuz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’nin bu konuda da fark yaratacağına gönülden inanıyoruz. İTB olarak en önemli hedefimizi tarımın servetini dönüştürmek olarak belirledik. Bunu söylerken sadece ürünlerimizin ekonomik değerini ve temsil ettiğimiz üye firmaların finansal anlamdaki kazançlarını dönüştürmeyi kastetmiyoruz. Aynı zamanda, tarıma inanan ve emek veren tüm paydaşlarımızın yaşamını olumlu anlamda dönüştürmeyi ve geliştirmeyi hedefliyoruz.  Bunu sağlamak için el birliğiyle çalışmaya, projeler geliştirmeye, yeni ilklere imza atmaya devam ediyoruz. Bununla da büyük bir gurur duyuyoruz” diye konuştu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

19 Eylül 2022

Atalay Dönmez; Tepecikliler Grubu Platformu gurubumuz, çığ gibi büyüdü


Tepecikliler Grubu Platformu
Tepecik semtinde yaşayan eski ve yeni Tepeciklileri önce sanal olarak oluşturdukları facebook hesabında daha sonra Tepecik semtinin asıl bünyesinde toplamak eskiyi yad etmek ve yardımlaşmak için kurulan bir grup.

Tepecikliler Grubu Platformu Kurucusu Atalay Dönmez ile grubun nasıl kurulduğunu ve sosyal sorumluluk projelerini konuştuk.

Tepecik İzmir’in en eski semtlerinden biridir diyerek sözlerine başlayan Dönmez şu ifadelere yer verdi;

Kadim semt Tepecik şehrin en güzel insanlarına sahiptir. Gün geldi bu güzel insanların her birini şehrin, ülkenin ya da dünyanın bir başka yerine savurdu hayat. Birlikte gülen, ağlayan, birlikte yiyen, içen, teklifsizce girip çıktıkları komşu evlerde birlikte büyüyen o güzel çocuklar,  ahretlikler, kankardeşler hasret kaldılar birbirlerine.  Can cana büyüyen bu insanların ölümleri de, düğünleri de garip kaldı. Bir gün bir aile toplantısında çok sevdiğim bir dostumun ölüm haberini almıştım. On beş gün olmuştu öleli. Bu bana çok dokundu. Oysaki onun namazında bulunmayı, bağıra bağıra helallik vermeyi, tabutunu omuzlayıp mezarına toprak atmayı ve çok değer verdiğim ailesinin yanında olmayı çok isterdim ancak maalesef nasip olmadı. İşte o gün eve geldiğimde, gerekli gereksiz her şekilde kullandığımız sosyal medya mecralarından Facebook ile bir şeyler yapabilir miyim? diye düşündüm.


Aldığımız kararları birlikte uyguluyoruz

“Hüzünler paylaşıldıkça azalırken, sevinçler paylaşıldıkça artarmış” mantığı ile 12 Ocak 2014 tarihinde TEPECİKLİLER GURUBU nu kurdum. 300-500 kişi bile olsak en azından mutlu günlerimizden, hastalıklarımızdan ya da cenazelerimizden haberimiz olsun yeter diyerek yola çıkmıştım aslında. Sabah uyandığımda 500’ün üzerinde bir katılım gördüm. Hepsi de Tepecik semtinin eski insanlarıydı. Daha sonra kısa sürede binlerce katılım oldu. Şu an yaklaşık 9000 katılımcıya ulaştık. Gurubu kurup tek başına çıktığım bu yolda, hem katılımcıların, hem de paylaşımların kontrolünü yapmak zorlaşınca, çok sevdiğim, Ünal Çetinbaş, Erşan Yetişir, Nükhet Kızılkaya, Timur Mert, Bedri Sohodol, Gökhan Durakoğlu, Muammer ve Emine Tevge, Levent Kavruk, Ayşe Dilbazer, Sedat Perçinbilgi gibi dostlarım yönetici olup bütün yükümü paylaştılar. Bu güne kadar yaptığımız her etkinlikte hep birlikte olduk. Hepsine de ayrı ayrı teşekkür ederim. Hepsi de hala yöneticidir, işi çok ciddiye alarak yapılacak her etkinlikte koşarak yanımda olurlar. Yapılacak her etkinlik ve kampanya öncesi birlikte toplanır, kararlar alır, görev dağılımı yapar ve aldığımız kararları birlikte uygularız.

Gurubumuzun amacı, sadece eski günleri yad edip, mutlu ve hüzünlü günlerimizi paylaşmaktır. Eski ve yeni resimler koyup insanların birbirlerini tekrar görmelerini sağlamaktır. Dostları bu mecrada buluşturmaktır. Gurubumuzda siyasi ve dini konular, hakaret, küfür ve şiddet asla yoktur. Herkes istediği siyasi görüşü destekleyebilir ama bunu sayfamızda zikredemez. Hepimizin tek ortak bileşeni MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür. Bu konular bizim kırmızı çizgimizdir.

Bu arada sayımız çoğaldıkça artık sosyal sorumluluk projelerine imza atmamız gerektiğini düşünmeye başladık. 2015 yılından 2020 yılına kadar altı kez Fuar Göl Gazinosunda Vuslat gecesi adıyla 500-600 kişinin katıldığı yemekli eğlenceler düzenledik. Pandemi dolayısı ile şu an Vuslat gecelerine ara verdik. Yılda en az iki kez kahvaltı buluşmalarımız oldu. Her yıl Ramazan aylarında İftar toplantılarımız oldu. Bunlar işin toplanıp yiyip içme ve eğlenme yönüydü. Diğer yandan Sosyal sorumluluk projelerimiz kapsamında;

-Tepecik Eğitim araştırma hastanesi çocuk onkoloji servisi yararına kadın kollarımız tarafından Hastane içinde kermes düzenlendi. Yaklaşık 4 saatlik sürede Tepecikli hanımların kendi elleri ile yaptığı yiyecek ve giyecek satışlarından yaklaşık 8000 TL. bir kazanç elde ettik. Toplanan para ile çocuk onkoloji bölümünün ve çocuk acil servisin önemli eksiklerini giderdik.

-Kurulduğumuzdan bu yana her ramazan ayında gurubumuz üyelerinden toplanan yardımlarla, ihtiyaç sahipleri için erzak poşetleri düzenleyip dağıttık. Muhteviyatı oldukça kapsamlı olan poşetlerimiz ile 200 civarında aileye yardımda bulunduk. (Ancak son iki ramazan büyük marketlerden alınan 200 civarında ve yüklü meblağı olan alışveriş çeklerini ihtiyaç sahiplerine dağıtıp, herkesin ihtiyacına göre alışveriş yapmasını sağladık.)

-Ege Orman Vakfı ile irtibata geçip Kınık’ta 730 ağaçlı bir hatıra koruluğu oluşturduk. Tepecikliler Gurubu olarak artık bir dikili ağacımız var diyebiliyoruz.


-Ulu önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve silah arkadaşları ile ahirete göçmüş eski Tepecikli büyüklerimizin ruhlarına Tepecik Eğitim ve araştırma hastanesinin bahçesinde, Tepecik merkezde ve Konak saat kulesinin altında olmak üzere üç ayrı noktada eş zamanlı olarak yaklaşık 10.000 kişilik lokma döktürüp dağıttık. 

-Geçtiğimiz yıl yaşanan son büyük orman yangınlarında Milas’taki yangında kullanılması amacı ile orman işçilerimize ve yangın söndürme ekibine altı yanmaz ayakkabı gönderdik.   

- Yaşlı hastası olup da beze ve hijyen malzemesine gerek duyan hasta sahiplerine yetişkin bezi ve hijyen malzemesi yardımında bulunduk ve bulunmaya devam ediyoruz.

-Tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyan birçok kişiye el uzattık.

-Büyük İzmir depreminde kadınlarımız Bayraklı’daki depremzedeler için yemek yapmış ve göndermiştir. Buna benzer daha bir çok lokal yardımlarda da bulunduk.

Tabi ki bütün bunlar halen Tepecik İzmir’de, ülkenin başka bir şehrinde veya yabancı ülkelerde yaşayan, Tepecik’te doğmuş büyümüş ya da bir şekilde Tepecik ile yolu kesişmiş, Tepecik mahallemizin havasını solumuş gurup üyesi dostlarımızın yardımları ile gerçekleşmiştir. Hepsine minnet borçluyuz.

Tüm bu yaptığımız sosyal etkinliklerden sonra bir ara dernekleşme düşüncesi kafamıza yerleşti. Ancak pandemi dolayısıyla şu an bunu erteledik. Platform olarak devam etme kararı aldık. Bu yüzden  “TEPECİKLİLER GURUBU” olan ismimizi  “TEPECİKLİLER GURUBU PLATFORMU” olarak değiştirdik.

Sosyal mecrada masumane bir mahalle toplantısı olarak kurulan gurup, çığ gibi büyüyerek 9 yılda bu hale geldi. Güzel şeyler yaptık. Elimizden geldiği kadar yapmaya devam edeceğiz. Bana ve yönetimdeki arkadaşlarıma güvenen tüm eski ve yeni Tepecikli dostlarıma Tepecik’ten ve TEPECİKLİLER GURUBU PLATRORMU’ndan selam olsun, diye konuştu. 

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

18 Eylül 2022

Ersin Baskın; Köftenin harcında sevgi var


İzmir’de keşfedilmeyi bekleyen bir hayli fazla çeşit ve bir çok mekan var. Kiminin lezzeti özel baharatlarında kiminin ki soğanında, kiminin lezzetli ise yıllardır bu işi yapan ustanın ellerinde saklı.

Bu seferki durağımız bu işi yapan yılların ustası Ödemiş Köftecisi Ersin..


İzmir Yenişehir’de bulunan Ödemiş Köftecisi Ersin’in sofrasına gittiğim zaman getirilen tabakta kendimi Ödemiş’te gibi hissederim.

Ünlü köfteci Ersin Usta 2005’ten bu yana güleryüzlü hizmet anlayışı ve eşsiz lezzetiyle tanınan Ödemiş Köftecisi Ersin İzmir’de öne çıkan adreslerden biri.  


Ödemiş köftesinin yanında sunulan rende havuç ve marulla süslemiş fasulye piyazının köftenin yanına çok yakıştığını düşünüyorum.

Köftede en önemli rolü et oynar diyerek sözlerine başlayan Ersin Usta konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Eti bildiğim ve güvendiğim yerden alırım. Et kadar ızgara da önemlidir. Izgara başında duran kişinin işinin erbabı, usta olması gerekir.


Ödemiş köftemizin leziz ve yumuşak olması içeriğinde bulunan irmikten kaynaklı olup dananın döş, pirzola ve but bölgesinden elde edilmiş bunun yanı sıra kimyon ve karabiberin harmanlanmasıyla unutulmaz lezzetimizin yaratıcısı olduk” diye konuştu.

Esnaf lokantası tadında lezzetli bir Ödemiş köfte yemek istiyorsanız Ödemiş Köftecisi Ersin’e bir şans verin derim.


Pazar günü kapalı olan işletme hafta içi 10.00-18.45 saatleri arasında açık.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

17 Eylül 2022

BBF 2022 Foça’da düzenlendi


Bilgelik ve Bilim Festivali BBF 2022 16-18 Eylül 2022 tarihlerinde Foça Leon Otel’de  düzenlendi.

Festivale ev sahipliğini Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz yaparken etkinlik  Grimoir Akademi ve SevMedya işbirliği ile hayata geçirildi.

Festivalin açılış törenini Erhan Önel sunarken protokol konuşmalarını SevMedya Yönetim Kurulu Başkanı Aslıkan Sevinç Topsakal, Leon Otel yöneticisi Nurgül Uçar, SevMedya Genel Yayın Yönetmeni Erkan Sevinç, Grimoir Akademi kurucusu Selin Acar ve Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz yaptı.

Törende organizasyon adına SevMedya İstanbul temsilcisi Ecem Naz Tunca Nurgül Uçar ve Fatih Gürbüz’e birer anı tabağı hediye etti.

Eğitimler felsefeci yazar Ali Naki Gündoğdu ile başladı. Festival çerçevesinde hekim gazeteci yazar Prof. Dr. Erkan Sevinç, gazeteci fotoğraf sanatçısı Esat Erçetingöz, felsefeci yazar Göktuğ Halis, nefes yaşam koçu İkbal Kaya, araştırmacı yazar Murat İrfan Ağcabay, mimar sanatçı masalcı Ümit Elgin ve sanat tarihçisi, rüya yorumcusu yazar Zeynep Ergen’in eğitim ve workshopları gerçekleştirildi.

Festival Genel Koordinatörü Selin Acar katılımcıların sertifikalarını son gün alacaklarını ve festivalin 2023 yılı eylül ayında yine Foça’da düzenleneceğini belirtti.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

16 Eylül 2022

Türkiye’nin Gıda Ambarı Gediz Ovası S.O.S Veriyor


Türkiye’nin en verimli arazileri arasında yer alan Gediz Havzası’nda tehlike çanları çalıyor. Turgutlu Ticaret ve Sanayi Odası (TUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Tariş Pamuk Birliği Başkanı Faruk Aydın, Göl Marmara Gölü’nün kuruması ile bu bölge de yeraltı sularımız düşmeye başladı. 89 bin dönüm alan tamamen kurudu. Tehlike çok büyük. Türkiye’nin en verimli toprakları S.O. S veriyor” uyarısında bulundu. 

Büyük tehlike kapımızda

Ege bölgesindeki gazeteci ve köşe yazarlarından oluşan İzmir Ege Medya Platformu üyelerini konuk eden Turgutlu Ticaret ve Sanayi Odası (TUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Tariş Pamuk Birliği Başkanı Faruk Aydın, Türkiye’nin en verimli topraklarından Gediz Havzasının büyük bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu açıkladı. Devletin Gediz Havzası ile ilgili acil eylem planı hazırlayarak harekete geçmesi için çağrıda bulunan Aydın, sözlerine şöyle devam etti:


Gediz Havası üzerinde yer alması nedeni ile verimli topraklara sahip olan bölgemizin önemli gelir kaynaklarından biriside tarım ve hayvancılıktır. Özellikle sultaniye üzüm, pamuk, domates ve salatalık öncelikli olmak üzere birçok tarımsal ürün ve son dönemlerde başta erik, kiraz olmak üzere meyvecilikte de bölgemiz Türkiye’de önemli bir yere sahiptir. Topraklarımız çok verimli yılda 3 mahsul alıyoruz. Ancak son yıllarda artarak devam eden büyük bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıyayız. Kuraklık, su sıkıntıları başladı.

89 bin dönüm alan tamamen kurudu

89 bin dönüm alan tamamen kurudu. Gölmarmara Gölü konusunda mutlaka acil bir çalışmaya ihtiyaç var. Gölmarmara’nın yeniden canlandırılması bu suyun geri getirilmesi lazım. Bozdağ’dan baktığımızda masmavi gölü görebiliyorduk. Şimdi göl kurudu. S.O.S veriyor. Biz daha önce böyle bir durum yaşamadık. Devletin acilen bu konuya el atmasını bekliyoruz. Diğer taraftan da bizim az su isteyen ürünlere yönelmemiz gerekir.

Acilen damlama sulama sistemine geçilmeli

Bu kuraklığa karşı Gediz havzasında artık damlama sulama sistemine geçtik. Biz bunu burada başardık. Ancak artan kuraklığa karşı biz bunu sadece burada değil, tüm Ege’de Türkiye’nin her yerinde başarmalıyız.

Atık sular Gediz’e akıyor

Bölgemizde tüm atıklar Gediz havzasına aktığı için sulama bile yapamıyoruz. Arıtma yok. Orada ki canlıları da bitirdi. Gediz havzası ve Gölmarmara Gölü konusunda DSİ ile görüşeceğiz.”

Dünya’da ABD ve İran ile yarışıyoruz

Pamuk üretimi Ege’nin olmazsa olmazıdır. Beyaz altında bölgemizin ayrı bir yeri var. Biz bütün kazanımlarımızı geçmişte Pamuk’tan elde ettik.

Sultaniye üzümü pamuğun yerini aldı. Şu anda Türkiye’de sultaniye üzümünün yüzde 90’nını Manisa bölgemiz üretiyor. Bu konuda Dünya da İran ve Amerika ile yarışıyoruz.

 

Ahmetli’ye tarım ihtisas OSB bölgesi kuruluyor

Manisa Ahmetli’ye bölgenin en büyük tarım ihtisas OSB’sini kuracağız. Orada çok büyük bir alanda Tarıma dayalı OSB kurmayı hedefliyoruz. Tarıma dayalı emtiaların hepsini biz burada üretiyoruz. Emtiası, hammaddesi burada olduğu için Ahmetli’ye tarım OSB kurulması için çalışmaları başlattık. Tarıma dayalı ihtisas OSB ile bölgenin de kaderinde önemli bir değişiklik olacak. Ahmetli belediyesi ile işbirliği ile yer konusunu da çözeceğiz. 2 sene içinde başlamış olmayı planlıyoruz.”

Turgutlu Ticaret Odası olarakta bu konularda da önemli çalışmalar yaptıklarını dile getiren Turgutlu Ticaret ve Sanayi Odası (TUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Aydın,  Göreve geldikleri günden bugüne üyelerin sorunlarını gidermek, bölgenin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlamak, için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Odamız kalite yönetim sistemi belgesi, müşteri memnuniyet sistemi belgesi ve akreditasyon  belgesine sahip. Yine ilçemizde ekonomik yapının gelişmesi için projeler yürütüyoruz. Hizmet binamızın üzerine güneş enerji sisteminden yararlanarak elektrik enerjisi üretmeye başladık makine ve gıda sanayimizin gelişimi için projeler yürütüyoruz. Üyelerimizin KOSGEB, Zafer Kalkınma Ajansı gibi kaynaklardan daha etkin bir şekilde faydalanması için danışmanlık ve yönlendirme faaliyetleri yürütüyoruz” diye konuştu.


İzmir Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan ise, Ticaret Odaları ile başladıkları buluşmalara Torbalı’dan sonra Turgutlu ile devam ettiklerini belirterek, İzmir’den başlayan yolculuk tüm Ege Bölgesi Gazetecilerinin de bir araya gelmesi ile 100’ü aşkın sayıya ulaştığını kaydetti. Kaplan, Tek bölgesel oluşum haline geldiklerini belirterek, bölgemizin sesini duyurmada önemli roller üstleniyoruz” dedi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

15 Eylül 2022

Tüp Bebek Tedavi Malzemelerinde Yerli Üretim Devri Başlıyor


Tüp bebek tedavisi için geliştirdiği mikroçipler ile alanında bir ilke imza atan, “Çip Bebek” markasıyla Ege Serbest Bölgesi’nde tüm dünyaya mikroçip üretip ihraç eden Türk bilim insanı ve girişimcileri, “Hillal Biyoteknoloji” adıyla Ege Serbest Bölgesi’nde yeni bir fabrika daha açarak Türkiye’de daha önce üretilmeyen tüp bebek tedavi malzemelerini üretmeye başladı.
Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır 

Dünyada sadece 5 firmanın ürettiği, tüp bebek tedavisinde kullanılan embriyo kültür solüsyonlarını Türkiye’de ilk kez üretmeyi başaran Hillal Biyoteknoloji’nin Ege Serbest Bölgesi’ndeki tesisinin açılışı, Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve davetlilerin katılımı ile yapıldı. Bir yıldır üzerinde çalışılan bu üretim ile yurtdışından her yıl Türkiye’ye yapılan milyonlarla dolarlık ithalata son verilmesi ve 2 yıl içinde milyonlarca dolarlık ihracat yapılması hedefleniyor.

“Dünyada üretilenlerin en iyisi”

Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyete geçen tesisin açılışında konuşan HillalBioteknoloji CEO’su Op. Dr. Selçuk Kılınç, Türkiye’de daha önce üretilmeyen tüp bebek tedavisinde kullanılan embriyo kültür solüsyonlarını uzun süren ar-ge çalışmaları sonucu üretmenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Daha önce tüp bebek tedavisi için mikroçip üreterek tüp bebek tedavisinde bir devrim yarattıklarının belirten Kılınç, “Tüp bebek merkezleri ile çalışırken tedavilerde kullanılan malzemelerde dışa bağımlı olduğumuzu gördük.  Ciddi bir döviz kaybı yaşanıyor, biz de bu ihtiyacı görerek yerli ve milli üretim seferberliğine katkı sağlamak istedik. Tüp bebek uygulaması sırasında kullanılan, son derece hassas ve özel şartlarda üretilen bu ürünlerimizi Türkiye ve dünyada kabul gören akredite laboratuvarlarda testlere tabii tuttuk. Gördük ki ürettiğimiz ürün, dünyada üretilen diğerlerine göre en kaliteli, en taze ve en düşük maliyetlisi. Dünyada sadece 5 firmanın ürettiği embriyo kültür solüsyonlarını üreterek, milyon dolarlık ithalatın önüne geçerek çok daha fazlası değerleri, ülkemize ihracat geliri olarak kazandırmak istiyoruz. Uluslararası standarttaki, aseptik dolum tesisleri de olan steril oda özelliklerine haiz bu tür bir tesis Türkiye de ilk kez kuruldu. Tamamen öz sermayemiz ile bu yatırımı yaptık. MAX markasıyla ürettiğimiz bu ürün dünyanın en kalitelisi olmaya aday. Bu projede emeği geçen herkese de teşekkür ederim” diye konuştu.

Op. Dr. Selçuk Kılınç

Litresi 4 bin dolar

Bakanlık yetkililerinin açılışa katılım göstererek kendilerine verdikleri desteğin çok anlamlı olduğunu dile getiren Op. Dr. Kılınç, “Ülkemizin geleceği için hepimiz artık daha az kol gücü ancak yoğun bilgi ve beyin gücü ile bütün dünyaya hitap edebilecek, katma değerli üretim yapması gerekiyor. Bugün Dünyada 1 litre akaryakıt 1.5 dolarlar düzeyinde iken bu teknoloji ile üretilen sıvılarımızın 1 litresi 4000 dolarlar düzeyine tüm Dünya ülkelerine ihraç edilecek. Biz de ülkemiz için katma değerli üretim yapmanın onurunu yaşıyoruz” diye konuştu.



İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT