Tel kırma, on yedinci yüzyıla dayanan ve günümüze kadar gelebilmiş değerli el sanatlarımızdan biridir. Yüzyıllar boyunca göz nuru dökülerek, bin bir emekle gümüş, altın ve bakır tellerle işlenen motifler, genç kızların çeyizlerinin baş tacı olmuştur.
68 yaşında olmasına rağmen el emeği göz nuru geleneksel el sanatlarını unutulmaması gerektiğine inanan ve kadınlarımız Türk el sanatlarına sahip çıkmalı diyen Fehime Özcanşen’in duvarları Türk El Sanatları çalışmalarıyla süslü evine konuk oldum. İnsanın her yaşta güzel şeyler üretebileceğini bir kez daha gördüm.
Fehime hanım örgü ve dantel yaparak başladığım el işlerim
kurdela nakışı ile devam etti diyerek konuşmasına başladı ve sözlerine şöyle
devam etti;
Nakış bende eksikmiş, bunu İzmir Konak Halk Eğitim Merkezi El Sanatları kurslarına başladığımda anladım. 16 sene önce kursa başladığım kurslara halen devam ediyorum. Son yıllarda elde Türk İşlemeleri ve Tel Kırma ile çalışıyorum. Kursa devam etme nedenlerimden biri arkadaşlık ve dostlukların güzel olması. Paylaşımcıyız. Birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz. Eğitmenlerimiz çok iyi. Bize çok yardımcı oluyorlar. Kurslar da çok şey öğreniyorum. Ayrıca nakış benim moral kaynağım oldu.
Gözlerim yorulmuyor
Bazı insanlar bana bu yaşta neden kendini yoruyorsun diye soruyorlar. Gözlerine yazık diyen oluyor. Yakın gözlüğüm var, diyorum. Bu yaşta üretmek lazım. Televizyonlar bize öğretici yayınlar yapmıyor ki, izleyelim. Nakış işlerken her şeyi unutuyorum. Nakış beni yormuyor. Dinlendiriyor. Unutulmaya yüz tutmuş Türk El sanatlarını tekrar hayat geçirmek gerektiğini düşünüyorum. Yaptığım nakışlar çok beğeniliyor. Beğeni alması beni daha da mutlu ediyor.
Çok değerli
hocalarımız var
İşlediğimiz her desenin bir öyküsü vardır. Özellikle Ödemiş
yöresine özgü çalışmalar üretiyoruz. Kumaş olarak Ödemiş ipeği ve yöresel
dokuma kumaşlar kullanıyorum. Tel sarmalarda ve tel kırmalarda motifleri
oluşturmada malzeme olarak bakır tel ve el nakışı simleri kullanılarak
çalışıyorum. Desen beğeniyorum. Hocamıza danışıyorum. Bize kumaş seçiminde
yardımcı oluyor. Desen hikayelerini bildiğim için çalışırken duygulanarak
işliyorum.
Yaptığım işleri satmayı düşünmüyorum. 3 gelinim 1 kız
torunum var. Hepsi benim ürettiğim tek çalışma. Başka kimsede eşi yok.
Çocuklarımın ve torunlarımın beni hatırlamaları için güzel bir hatıra olacağını
düşünüyorum.
Aile bütçesine katkı
da bulunabilirler
Ev kadınları mutlaka kendilerine zaman ayırıp Türk El
sanatlarımızı öğrensinler. Yöresel sanatları yaşatarak gelecek kuşaklara
aktarsınlar. Kadınlarımız bu tür kurslara devam ederek meslek sahibi
olabilirler. Aile bütçesine katkı da bulunabilirler.
Herkese önerim, her alanda kültürel değerlerimize sahip çıkmalarıdır. Ülkelerin kültür zenginliklerine sahip olarak yenilenmeleri ve güncel kalmaları; geçmiş değerlerini korumak ve bu değerleri bugünde yaşatarak geleceğe taşımakla gerçekleşebilir’ dedi.
Fehime Özcanşen’in evinin duvarında kullandığı tel kırma
olarak işlenmiş ayna bir sanat eserine dönüşmüş. Aynanın etrafındaki tel kırma
işine baktıkça sabrın işlendiğini gördüm. Ben hayranlık ile aynayı incelerken
Fehime hanımın ürettiği işin verdiği mutluluk ve huzuru yüzünde görebiliyordum.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder