30 Kasım 2023

Rehberlik Ve Araştırma Merkezine ressam dokunuşu


Resimcenneti.com grubu Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nin duvarlarını renklendirdi.

Grup üyelerinden 11 kişilik gönüllü ekibi ile Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nin duvarlarını boyayan Resimcenneti.com grubunun yöneticisi Halil Sezgin’den konu hakkında bilgi aldık.


Karabağlar bölgesinde bulunan İzmir Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi, özel eğitimli çocukların değerlendirildiği bir merkez olduğunu söyleyen Sezgin, iç duvarları, resimcenneti.com sitesinin ressamlarından oluşan gönüllü bir ekip tarafından resimlendiriliyor. Bu çalışma, özel eğitimli çocukların rehabilitasyon merkezinde hoş vakit geçirmesini sağlamak amacıyla yapılmaktadır, dedi.


Halil Sezgin sözlerini şöyle sürdürdü;

“Resimler, çocukların duyu organları, duyguları, sayılar, hayvanlar ve deniz altı canlıları gibi konularda öğrenmelerine yardımcı olacak şekilde tasarlandı. Ayrıca, anı oluşturmak için kelebek kanadı, balonlar gibi öğelerle birlikte resim çektirme imkanı da sunuyor. Çocuklar aynı zamanda boy ölçmeleri için resimlerle yapılmış farklı çalışmaları gözlemleyebilirler. Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde bulunan özel eğitimli çocuklar için gerçekleştirilen bu resimlendirme projesi, gönüllü ressamların ve diğer katkıda bulunanların emeğiyle hayata geçiriliyor. Bu güzel çalışma, çocukların Rehabilitasyon Merkezinde daha renkli ve keyifli bir ortamda vakit geçirmelerini sağlayacak. Ressamların ve gönüllülerin bu projeye katkıda bulunan ekibimizdeki Ressam arkadaşlarıma ve bize destek veren Kurum Müdürüne ve çalışanlarına teşekkür ederiz” diye konuştu.


Bu güzel çalışmanın gerçekleşmesine katkıda bulunan Resimcenneti.com grubunun yöneticisi Halil Sezgin, gönüllü ressamlar Gülçin Kara Yaz, Serap Timoçin Uyuğ, Yeşim Siyahkara, Pervin Burgaz, Murat Fesli, Gülay Erdoğan, İlknur Çelik, Sevda Kandemir Er, Hülya Şimşek, Hülya Gündüz, Zeynep Yavuz Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nin duvarlarını boyamak için heyecanla geldiklerini söylediler. Bu güzel çalışma, çocukların Rehabilitasyon merkezinde daha renkli ve keyifli bir ortamda vakit geçirmelerini sağlayacak olmasından çok mutlu olduklarını ifade ettiler. 


 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

29 Kasım 2023

“Balkanlarda göç ve mübadele” konulu söyleşi gerçekleştirildi


Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği UKDD/IWSA 29 Kasım Çarşamba günü “Balkanlarda göç ve mübadele” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

Alsancak Kenar Kitabevi’nde gerçekleştirilen etkinliğin açılış konuşmasını Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği UKDD/IWSA Başkanı Gülsüm Ormancı yaptı. Ormancı “Cumhuriyetimizin 100.yılı etkinlikleri kapsamında "Balkanlarda Göç ve Mübadele" konulu etkinliğimize İzmir’de çok yağmurlu bir gün olmasına rağmen yoğun bir katılım oldu. Bugün bizleri yalnız bırakmayan üyelerimize ve davetlilerimize çok teşekkür ederiz” dedi.


Söyleşinin ilk konuşmacısı UKDD/IWSA Yönetim Kurulu Üyesi ve Öğretmen Ayten Şenol Bulgaristan da yaşanan zulmü anlatarak şu ifadelere yer verdi;

Balkanlara 14. Yüzyılda iç Anadolu Bölgesinden Türkleri Türklüğü yayma amacı ile götürmüşler. Osmanlı'nın zayıflamasıyla 19.yüzyılın başında önce Sırbistan'da ve Mora da başlayan isyanlarla siyasal, toplumsal ya da ekonomik nedenlerle Balkanlarda yaşayan Türkler farklı tarihlerde Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmışlar. Balkanlarda üç milyon Türk yaşamakta. 1878 yılı Rus-Türk savaşı sonrası bir milyon Türk Türkiye'ye göç etmek zorunda kalıyor. 1912 Balkan savaşı sonrası 450.000 Türk göç etmek zorunda kalıyor.1950 de 155.000 1968-78 de 120.000 ve 1989 da en büyük zorunlu göç yaşanmakta 350.000 Bulgaristan Türkü 1984 de yaşanan asimilasyon ve yaşadıkları zulüm nedeniyle göç etmek zorunda kalıyor.


Aralık 1984 de Bulgaristan da ne oldu? 

24 Aralık 1984 de Türk azınlığın yoğun olduğu bölgelerde Kırcaali bölgesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Komünist partisi yöneticileri ülkedeki toplam nüfusun %10 nu oluşturan Türklerin 20 gün içerisinde isimlerini zor kullanarak değiştirmek için bir kampanya başlattı. Bu kampanya ile Bulgaristan’daki Türk varlığını inkar ederek Bulgaristan da sadece Bulgarların yaşadığı homojen bir ulus devlete dönüştürmek istiyorlardı. Bunun için Türklere zorla isim değiştirme sürecinde gönüllü olarak kabul ettiklerini beyan eden dilekçeler imzalatıldı. Buna direnenler cezaevlerine ya da toplama kamplarına sürülmekte ve ağır işkence ve hakaretlere maruz kalmaktaydı. Komünist hükümeti o süreçte Türklere ne yaptı? Adlarını değiştirdi, Türkçe konuşma yasağı cezalandırıldılar, radyolar kapatıldı, kitaplar toplatıldı, düğünler sünnetler yasaklandı, bazı çocuklar yatılı okullara gitmeye zorlandı, dini vecibelerinin yapmaları engellendi. Bu zulme karşı ayaklanmalar ve protestolar başladı. Dünya Bulgaristan da Türklere yapılan zulme sessiz kaldı ta ki 1986 yılında Naim Süleymanoğlu' Türkiye ye kaçana kadar. Bulgaristan da yaşanan zulmü anlattı ve Türkiye buna kayıtsız kalmadı 1989 yılında sınırları açtı ve zorunlu göç başladı. Birçok insan memleketini terk etmek zorunda kaldı. Bizlere kucak açan Türk Devleti'ne ve milletine minnettarız, dedi.


İkinci konuşmacı UKDD/IWSA üyesi Emekli Öğretmen-Yazar ve Ressam Aysu Kumbaracı Günay babasının vasiyeti üzerine yazdığı “Albümdeki Mucize” kitabından alıntılar yaptı.

Rumeli kökenli bir aileden gelen Günay “yazdıklarım bir roman gibi değil, yaşantımda iz bırakan olayları sıraladığım bir günlük. Geçmişi önce babamdan dinledim. Babamı kaybettikten sonra annem kitabımın oluşumunda çok yardımcı oldu. Annem anlattı ben düne dönük ne varsa araştırdım ve yazdım.


Babaannemin bize anlattığı Çanakkale Savaşı’nın başladığı yılları anlatan bölümden örnek vermek isterim. Babaannem Zehra o günleri anlatırken vücudumdan soğuk terler boşanıyor diyordu. 11 Ekim 1914 gecesi davul sesiyle uyandık diye başladı anlatmaya. “Davul çalıyor, hayırlara vesile olur İnşallah” dedi. Ses yaklaştıkça içimizdeki sıkıntı da artıyordu. Bekçi baba sokaktaki gaz lambasının altında durdu. Davudi bir sesle bağırmaya başladı. Duyduk duymadık demeyin (Hicri yıl 1880-1840) yılları arasında doğanlar 48 saat içinde askerlik dairesine başvuracaklardır. Hepimiz kapıyı açıp dışarı çıktık. Babam, bu ne demek? Dedi. Ne demek olacak, savaş demek. Memleket savaşa girdi beyim.

29 Temmuz 1914 tarihli İlk Adım Gazetesi, İlan-ı Harp başlığıyla çıktı. Bu Birinci Dünya Savaşının resmen başladığını ilan ediyordu. 11 Ekim 1914 Sultan Mehmet Reşad Cihan-ı Ekber ilan ediyordu.


Tarihimize 195’liler olarak geçen 195 kahramanımızın en genci 17, en kıdemlisi 22 yaşındadır. Tümü öğrenci olan orta ve lise öğrencileri, bir bölümü ise öğrenimlerini İstanbul Darülfünun da sürdürmektedir. Olağanüstü vatanseverlikleri ve kahramanlıkları dışında onların ortak özelliği tümünün “maksubeli” oluşudur. Maksubeli sözcüğü yerine bu gün “Tescilli” sözcüğü kullanılmaktadır. Yasalara göre öğrenci olan ve bu sebeple askere alınmayan bu gençler kimliklerini saklayarak askerlik şubesine başvururlar.

Ağabeyim Hayri Kumbaracı da bu grubun içindedir. Büyük abim Fevzi Kumbaracı da Askerlik şubesine başvurmuş. Şimdilik aynı aileden bir gönüllü yeter demişler.


Yıl 1915, babam öleli neredeyse bir yıl oluyordu. Hayri ağabeyi’mden bir haber alamıyorduk. Annemle ben sık sık askerli dairesine uğruyor bir netice alamadan geri dönüyorduk. Üzgünüz, böyle bir bilgi şimdilik elimize geçmedi. Biz sizi daha sonra ararız. Sağ mı, ölü mü belirsiz. Bu belirsizlik bizi kahrediyordu. Annem göz pınarlarında biriken yaşlarını göstermemek için başını yukarı kaldırarak cesur görünmeye çalışırdı. Ama ağabeyim yaşıyordu. Bunu bütün kalbiyle hissediyordu annem”.

Bu bölüm kitabımda yazdığım Çanakkale anılarımızın bir bölümü. Okuyucularım kitabımda Çanakkale anılarımızın daha fazlasını bulabilecektir” dedi.


Söyleşi sonunda UKDD/IWSA Başkanı Gülsüm Ormancı konuşmacılara ve etkinliğin düzenlenmesine katkı sağlayan Kenar Kitabevi işletmecisi Çağlar Karabil’e teşekkür belgesi verdi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

28 Kasım 2023

Kebapçı Nezih yeni yerinde hizmet vermeye başladı


İzmir’de faaliyet gösteren Kebapçı Nezih yeni yerinde hizmete açıldı.

30 Kasım Perşembe günü görkemli bir açılışla misafirlerini ağırlayan İşletmeci Kaan Karabey’i arkadaşları ve sevenleri yalnız bırakmadı.


Babadan gelen kebapçı mesleğini devam ettiren Kaan Karabey 1956’yılından beri lezzetin en iyisini sunduklarını belirterek şu ifadelere yer verdi;

“Aile işletmesi olarak devam eden “Kebapçı Nezih” zengin menüsü ile bugün açılışını yaparak sizlerle buluşturduk. Kebapçı Nezih ismi dedemizden gelmektedir. Kebapçı mesleği babamdan bize aktarıldı. Böylelikle yemeklerdeki lezzetlerde eski tatların o doğallığı oldukça net hissediliyor.


Dedemizin adını babamızın ise mesleğini günümüz çağının da modernliğini alarak yeni restoranımızda kaliteli bir hizmet veriyoruz.  Menü içeriğimiz oldukça geniş. Etin her türlüsünü, kebabın her çeşidini ve dilediğin içeceği bulmak mümkün. Tatlılarımız ise herkesin denemesi gereken türden. Lezzetlerimizi tatması için tüm İzmirlileri Kebapçı Nezih’e bekliyoruz” diye konuştu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

27 Kasım 2023

Başkan Arda 4,5 yılını değerlendirdi


Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, 4,5 yıllık hizmet sürecini değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenledi.

Sarnıç Double Tree By Hilton Otel’de gerçekleşen değerlendirme toplantısında konuşan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, 4,5 yıllık belediye başkanlığı sürecini, “Zorlu ekonomik koşullara karşın önemli çalışmalar yaptık ve önem vizyon gösterdik” ifadeleriyle değerlendirerek hizmetlerini anlattığı bir sunum gerçekleştirdi.

Rekor bir oyla seçimleri kazandık

Gaziemir için yola çıktıklarını ve başarılı olduklarını söyleyen Arda, 4,5 yıllık belediye başkanlığı sürecini, “31 Mart 2019’de rekor bir oyla seçimleri kazanmıştık. Gaziemir Belediye Başkanı olarak fiziki, sosyal birçok çalışmalara imza atarak geleceğin Gaziemir’ini kurmak için ciddi bir adım attık. Kültür, sanat, sağlık ve sosyal hizmetler alanlarında örnek bir belediyecilik sergiledik. Zorlu ekonomik koşullara karşın önemli çalışmalar yaptık ve önem vizyon gösterdik. Gaziemir’i hizmetle parlattık” şeklinde değerlendirdi.

Görev süresi boyunca toplamda 40 yeni araç ve iş makinesi alarak araç filosunu hem gençleştirdiklerini hem de bu filo ile kendi kendine yetebilen bir belediye inşa ettiklerini aktaran Arda, “Doğru zamanda doğru bir yatırım yaparak şimdiki döneme göre değerleme yaptığımızda belediyemizin bu sistemden karı 30 milyon TL’dir” dedi.


Gaziemir Belediyesi tarafından sosyal alan oluşturmak için hayata geçirilen Porta Cafe’nin kadın istihdamına büyük katkı sağladığını belirten Arda, Porta Cafe’de 45 kadın işçinin çalıştığını, çalışanların yüzde 70’inin kadın olduğunu söyledi. Arda, kendisine, ‘kafe belediyeciliği yapıyor’ denildiğini ancak, durumun böyle olmadığını, düşünülenin aksine sosyal ve ekonomik açıdan önem arz ettiğini söyleyerek, “Kamusal alanları genişleteceğiz diyerek çıktığımız bu yolda kira süresi dolan belediye mülklerini, belediye bünyesinde işletme kararı alarak kamusal alanları genişletme kararımızın arkasında durduk. Gaziemirlilerin şu anda severek tercih ettiği Porta Gaziemir”i hayata geçirdik. “Porta 1” açıldığı günden bu yana Gaziemirlilerin teveccühünü kazandı. Sevgi Yolu’nda açtığımız “Porta 2”den sonra temelini ocak ayında atacağımız Porta Sarnıç ise 4 mahalleden oluşan Sarnıç bölgemize hizmet verecek. İlçemizin nüfusunun 137 bin olduğu düşünülürse kurulduğu günden bugüne Porta 1’i 1 milyon 771 bin 636 kişinin, Porta 2’yi ise 1 milyon 240 bin 808 kişi ziyaret etmiş olması bu projenin ne kadar doğru ve halka dokunan bir proje olduğunu göstermektedir. Vatandaşlarımıza kaliteli sağlıklı ve ucuz hizmet vermekten asla vazgeçmeyerek kamusal alanları genişletmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda bu belediye işletmeleri yüzde 70 kadın çalışanıyla ve Gaziemir Üretici Kadın Kooperatifi iş birliği ile kadın istihdamına katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda bu proje ile kadını üretime katarak kadınlar aile bütçelerine katkı sağlamaktadırlar” ifadelerine yer verdi.

Hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz

Geçtiğimiz genel seçimlerde Millet ittifakının seçimi kaybetmesini sağ partilerle yapılan İttifaka bağlayan Arda, Cumhuriyet Halk Partisinin Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybettiği takdirde genel başkanlığı da kaybedeceğini belliydi diyerek, “Bir yöntem denedi, helalleşme lafının altının doldurulduğunu düşünüyorum. Sağ partilerle yapılan ittifak matematiksel olarak yanlıştı. Eski genel başkanımızla da uyum içindeydik. Ancak Özgür başkanımızın da başa gelmesine sevindim. Değişim öncesinde; genel seçim de kaybedilince, halkta bir umutsuzluk vardı.  Demem o ki değişim bir ivme kattı. Hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Temelini atıyoruz

İmza projemiz olan Cumhuriyetin Yüzüncü yılına yakışacak Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi sadece Gaziemir’in değil İzmir’in kültür sanat yaşamına yön verecek. Kendisi de mimari olarak bir sanat eseri olacak projemiz, toplam 3 bin 500 metrekare büyüklüğündeki alanda yaşama geçirilecek merkezimizde 350 metrekarelik sahnesi ve 600 kişilik salonu ile performans sanatlarını Gaziemirliler ile buluşturacak. Mart ayında temelini atıyoruz.

Seçimi rekor bir oyla kazandığını ve göreve gelir gelmez ilk yaptığı işin çöp taşeronu ile anlaşmayı bitirdiğini söyleyen Arda, ” İlk önüme gelen inanılmaz bir rakam olan temizlik hakkediş faturasıydı. İlk işim çöp taşeronu ile anlaşmayı bitirip, 19 çöp aracı almaktı. Tek bir kalemde 30 milyon kira tasarruf etmiş olduk. Bu dönemde engelli aracından tutun iş makinelerine kadar 40 araç aldık. Bu da Gaziemir Belediyesi’nin 3’te 1’ine tekabül ediyor. Ve kredi ile almadık, özkaynaklarımızla aldık. Bu dönemde de pandemi ile karşı karşıya kaldık ama kontrollü bütçemiz vardı. Gaziemir Belediyesi tek bir malını satmadı, özellikle AKP’li belediyelerde ciddi mallar satılıyor. Ülkenin içinde bulunduğu enflasyona rağmen yatırım yapan bir belediye yarattık” dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

25 Kasım 2023

ERDOĞAN BAYSAL 1. ÖYKÜ YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ VE ANMA TÖRENİ


İzmir Edebiyatının önemli isimlerinden yazar Erdoğan Baysal’ın vefatının birinci yıl dönümünde İzmir Yazarlar Kooperatifi’nde anıldı.

Anma programı ve ödül törenine İzmir Yazarlar Kooperatifi ortakları ve yarışmacıların yanı sıra Çiğli Belediyesi Kültür Müdürü Nail Çetin, Atatürk İl Halk Kütüphanesi Önceki Dönem Müdürü Talat Aydilek, Yazar Şair Cem Seyhun Ünbay, Gazeteci Nurten Öğüt, Kadın Yazarlar Derneği Başkanı Yazar Emine Emiral, Yazar Emine Azboz, Yazar İlhan Pınar, Yazar Akay Durulgan, Atatürk Çocukları Kütüphaneleri kurucusu Mesut Tim, kızı Aysun Baysal ve yazarın çok sayıda seveni katıldı.


Erdoğan Baysal’ın kurucusu olduğu İzmir Yazarlar Kooperatifi / İZYAKO tarafından kendisi adına düzenlenen öykü yarışmasının kazananlarına plaketlerinin ve Erdoğan Baysal’ın İzmir Yazarlar Kooperatifi tarafından yayınlanmış eserlerinden oluşan kitap setleri takdim edildi.

İzmir’in yazın ve edebiyat camiasının geniş katılımı ile düzenlenen etkinlikte öncelikle Erdoğan Baysal’ın hayatı ve eserleri hakkında bilgi verildi. Ardından İZYAKO Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Esen’in konuşmasını gerçekleştirdi. Serkan Esen konuşmasında Kooperatifin kurulma nedenleri ve tarihçesi ile yazarların sorunları hakkında değerlendirmelerde bulunarak, Erdoğan Baysal’ın önderliğinde gerçekleşen kurulum sürecini konuklara aktardı.


Konukların da merhum Baysal ile görüş ve anılarını aktardığı konuşmaların ardından dereceye giren öyküler ve sahipleri açıklandı. 1 Eylül – 8 Ekim 2023 tarihleri arasında toplam yüz eser sahibinin başvuru yaptığı yarışmada, tüm öyküler öncelikle Serkan Esen, Mustafa Üzel ve Bekir Bayraktar’dan oluşan ön değerlendirme kurulu tarafından değerlendirilmiş, finale kalan on beş eser de Mümtaz Gökçebağ, Ebru Çaloğlu, Fatma Hatun Esen, Yunus Bekir Yurdakul ve Ayşe Manav’dan oluşan Ana Seçici Kurul tarafından değerlendirilmiştir.


Bu değerlendirme sonucunda dereceye giren öyküler şu şekildedir:

Birincilik Ödülü: “Ekinesin” rumuzu ve “Ya Ben de Ölseydim” adlı öyküsüyle Yayla BOZTAŞ

İkincilik Ödülü: “Döngü” rumuzuyla ve “Nalan’ın Yalan Düşleri” adlı öyküsüyle Sevin SEZGİN

Üçüncülük Ödülü: “Arkeolog” rumuzuyla ve “Keşke” adlı öyküsüyle İlhan ERDEN

Mansiyon Ödülü: “Dokuz Köyün Sürgünü” rumuzuyla ve “Beş” adlı öyküsüyle Mehmet YÜCE

Ödül törenin ardından etkinlik ikramlar ve konukların keyifli sohbetleri ile devam etti.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

24 Kasım 2023

İGC’nin eski ve yeni üyeleri buluştu


Meslekte 25, İGC üyeliğinde 15 yılını dolduran 50 üyeye 'Cemiyet Şeref Divanı Üyeliği Beratı' verildi.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Uluslararası Basın Merkezi’nde düzenlenen törende İGC'ye yeni üye olan 37 gazeteciye de rozet takıldı.

Törene, İGC Yönetim Kurulu Üyeleri, önceki dönem Başkanı Misket Dikmen, çok sayıda İGC üyesi ve basın mensupları katıldı. Törende İGC’nin çalışmaları hakkına bilgi veren Başkan Dilek Gappi, "77 yıllık bir onuru lafla sözle değil, yeni projelerle, istihdam yaratarak, çok çalışarak daha ileriye taşıyoruz" dedi. 

Konuşmasında Şeref Divanı toplantılarının önemli buluşmalar olduğunu ifade eden Gappi, Cemiyet tarihindeki önemli değişimlerin bir kısmının kendi dönemlerinde gerçekleştiğini vurguladı. ‘’Basın Apartmanı’nın yenilenmesi süreci, içinde bulunduğumuz Uluslararası Basın Merkezi’nin İGC’ye kazandırılması, AB ve Hollanda Projeleri’nin hayata geçirilmesi yapılan çalışmalardan sadece birkaçı’’ diye konuştu. Dilek Gappi, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"İçinde bulunduğumuz bu binayı, yani Uluslararası Basın Merkezini İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Cemiyetimize kazandırdık. Karataş Basın Merkezini restore ettik, modern bir merkez yarattık. 


Eğitim çalışmalarını artırdık, sosyal medya, dijital medya, yüksek trafikli site, İngilizce eğitimleri verdik, eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Çalışamayan meslektaşlarımıza telif verdik, dergiler hazırladık, stüdyo kurduk, kendi prodüksiyonlarımızı yapar hale geldik. İzmir Basın Tarihi belgeselimiz tamamlanmak üzere. Basın İlan Kurumu genel kurullarında Anadolu Basını adına mücadelemiz devam ediyor, Çok zor bir dönüşümü gerçekleştirmek durumunda kaldık. Basın İlan Kurumu’nun getirdiği yüksek kriterleri aşmak için çabalıyoruz. 12 arkadaşımıza daha istihdam sağladık. İnternet sitesi ve dijitalleşme konusunda önemli adımlar attık, takipçi sayımızı milyonlara ulaştırdık. Sendika ile 4. Toplu İş Sözleşmesini imzaladık."

 Törende mesleğe yıllarını veren üyelerimiz ile yeni cemiyet üyesi olan genç meslektaşlarımız bir araya geldi. Berat ve rozet takdim töreni sıcak ve samimi bir havada gerçekleşti.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

23 Kasım 2023

Michelin Rehberine Giren Restoranlar, Metro Türkiye’nin İzmir Mağazasında Plaketlerine Kavuştu


Dünyanın en itibarlı restoran derecelendirme sistemi Michelin Rehberi’nin İstanbul 2024 seçkisinde yer alan restoranlar 9 Kasım’da Zorlu PSM’de Metro Türkiye iş birliğiyle düzenlenen törenle açıklandı. Bu yıl ilk kez Michelin Rehberi’ne dahil olan İzmir ve Bodrum seçkisinde yer alan restoranlar 23 Kasım’da Metro Türkiye’nin İzmir Gaziemir mağazasında plaketlerine kavuştu.

Türk mutfağının gelişimi ve Türk şeflerinin dünyada hak ettiği değeri görmesi için 33 yılı aşkın zamandır çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, dünyanın en itibarlı restoran derecelendirme sistemi olarak kabul edilen Michelin Rehberi’nin bu yıl da ana partneri olmaya devam ediyor. Michelin Rehberi’ne bu yıl ilk kez eklenen İzmir ve Bodrum seçkisinde yer alan restoranlara restoranlarının girişinde gururla sergileyecekleri plaketleri 23 Kasım’da Metro Türkiye’nin İzmir Gaziemir mağazasında düzenlenen özel bir törenle takdim edildi.


‘Türk Mutfağı kültürel bir miras’

Michelin Rehberi’nin İzmir ve Bodrum seçkisinde yer alan restoranların şefleri ve yeme içme sektörünün temsilcilerinin katıldığı plaket töreninde konuşma yapan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, bu işbirliğinin, Türkiye’de gastronomi turizminin gelişmesi adına oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. Metro Türkiye olarak, dünyanın en iyi ve köklü mutfaklarından biri olan Türk mutfağının hak ettiği yere gelmesini sağlamak için yerel değerleri evrensel bir bakış açısıyla ele almanın önemine dikkat çeken Türüng, şöyle konuştu:


“Michelin Rehberi, restoranların ve şeflerin kariyerinde önemli bir yere sahip. Michelin Rehberi’nin, Türkiye’deki destinasyonlarını genişletmesiyle birlikte, Türk mutfağının ve şeflerinin uluslararası platformlarda da bilinirliğinin daha da artacağına inanıyoruz. Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından olan İzmir ve Bodrum’un seçkiye eklenmesi ile geçmişi 8.500 yıl öncesine dayanan Ege mutfağının hem ürünleriyle hem yerel lezzetleriyle daha da fazla keşfedileceğine inanıyorum. Hatta, doğru tanıtıldığı ve zenginliği daha da keşfedildiği takdirde, uluslararası bir gastronomi rotası olacak niteliğe sahip. İzmir’de 15 ve Bodrum'da da 19 restoranımız Michelin Rehberi 2024 seçkisine dahil oldu. Özellikle sürdürülebilirliği işinin merkezine alan bir şirket olarak yeşil yıldız alan restoranlarımızın varlığı da bizi ayrıca gururlandırdı. Tıpkı İstanbul ve Ege mutfağında olduğu gibi elbette mutfak kültürümüzü yaşatan daha birçok gastronomi destinasyonumuz ve restoranımız var. Onların da dahil olmasını bizler de sabırsızla bekliyoruz.”


‘Türk mutfağının tanıtımına katkı’

Michelin Rehberi gibi uluslararası öneme sahip bir restoran derecelendirme sistemine partner oldukları için oldukça memnun olduklarını dile getiren Türüng, şöyle devam etti:

“Türkiye’deki tüm turistik bölgelerin, gastroşehirler haline geleceğinden hiç şüphem yok. Bununla birlikte elbette rehberde yer almak, yıldız kazanabilmek ya da kazanılanı koruyabilmek için de heyecanlı bir rekabete tanıklık edeceğiz. Bu gastronomi yolculuğunun bir yol arkadaşı olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.’’


Gastronomi alanında köprü vazifesi

Metro Türkiye bugüne kadar, Türk gastronomisine katkı sağlamak amacıyla, Türkiye’nin ilk gastronomi keşif platformu olan Gastronometro’da pek çok Michelin Yıldızlı şefi, Türk şeflerle buluşturarak köprü vazifesi gördü. Gerçekleştirdiği etkinliklerde aşçılık okulu öğrencilerini yıldızlı şefleri bir araya getiren Metro Türkiye, bu sayede öğrencilerin başarılı şeflerden farklı teknikleri ve aynı malzemelerle farklı yemek yorumlarını öğrenmelerine de katkı sağlamış oldu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

21 Kasım 2023

IF Wedding Fashion İzmir podyumları moda trendlerini belirleyecek


Avrupa’nın en büyük moda fuarlarından IF Weddding Fashion İzmir, 2024 yılında trend olacak birbirinden iddialı tasarımların sergilendiği defileleriyle moda dünyasına yön veriyor.

Fuarın ilk günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da birbirinden renkli defilelere sahne oldu. Özge Ulusoy, Demet Şener, Sema Şimşek, Begüm Özbek, İpek Tenolcay, Deniz Pulaş, Ceylan Saner, Ece Gürsel gibi ünlü modeller de IF Wedding podyumlarında boy gösterdi.

IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, 17. kez kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği partnerliğinde düzenlenen fuarda, Türkiye’nin 11 şehrinden ve yedi ülkeden abiye giyim, gelinlik, damatlık, aksesuar ile çocuk giyim ürün gruplarından 228 katılımcı yer alıyor. Fuarın, binlerce yerli profesyonel ziyaretçinin yanı sıra farklı ülkelerden 5 bine yakın yabancı ziyaretçiye de ev sahipliği yapması bekleniyor. Fuar boyunca pek çok defile de gerçekleştiriliyor. IF Wedding Fashion İzmir, ilk gününde, birbirinden şık tasarımların kendine yer bulduğu defilelerle bir moda şovuna dönüştü. IF Wedding Fashion İzmir’de, 2024 modasına yön verecek tasarımlar ilk kez görücüye çıktı. Birbirinden güzel gelinlik, damatlık ve abiye modellerinin sergilendiği tasarımlar, fuarizmir’de özel olarak oluşturulan defile alanında sektör profesyonellerinin beğenisine sunuldu.


Fuarın ilk günü, beş defileye birden sahne oldu. Açılış töreni ile birlikte bu yıl 14. kez düzenlenen ve genç tasarımcıların sektöre adım atmasını sağlayan Gelinlik Tasarım Yarışması’nda kazananlar da belli oldu. “Akış” temasıyla yapılan yarışmada finale kalan 15 tasarımcının tasarımları düzenlenen defilede podyumda yer aldı. Yarışmada Sercan İzci birinciliği, Aslıhan Yıldırım ikinciliği, Mehmet Melih Sevinç ise üçüncülüğü kazandı. İlk gün, Quesste, Ümit Collection, İğne İplik Moda, Relactive defileleri yapılırken Gala Defilesi’nde ise Rojbey firmasının tasarımları podyumda yer aldı. Defilelerde, Özge Ulusoy, Demet Şener, Ece Gürsel, Simge Ünal, Ebru Öztürk gibi ünlü isimler podyumda yer aldı.

Gala Defilesi’nde 90'lı yılların efsane mankenleri de podyumdaydı. Başarılı mankenler, yeni neslin temsilcileri ile birlikte Rojbey firmasının Murat Cinpir'in hazırladığı tasarımlarını başarıyla taşıdı. Siyah renk tasarımların dikkat çektiği defilede Deniz Pulaş, Begüm Özbek, Zeliha Çal, İpek Tenolcay, Ceylan Saner, Sema Şimşek, Demet Şener, Özge Ulusoy, Ece Gürsel, Alona Kral, Açelya Kartal gibi isimler ayakta alkışlandı.

Defileleri izleyen İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, başarılı modellerle bir araya gelerek sohbet etti. Alıcı, “IF Wedding Fashion İzmir, 17. Kez kapılarını açtı ve dört gün boyunca devam edecek. Avrupa’nın en büyük moda fuarı ve moda şovu. İzmir’de ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Ülkemizin önemli modelleri ile bu podyumda olmak çok güzeldi. Defilelerimiz, fuarımıza büyük renk katıyor, tüm firmalarımıza, tüm partnerlerimize teşekkür ediyoruz. Fuarımıza sektörün en önemli firmaları katılıyor, aynı zamanda Ege Giyim Sanayicileri Derneği ile güzel bir Gelinlik Tasarım Yarışması yaptık, performans defilesi de fuarın üçüncü günü olacak. Herkesi davet ediyoruz” dedi.

Defileye katılan modeller de İzmir’de ve IF Wedding Fashion İzmir’de olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “İzmir’de olmak, bu podyumda olmak çok güzel. IF Wedding Fashion İzmir, 17 yıldır istikrarın adı. Bu, Türkiye’nin alkışlaması gereken bir durum. Organizasyon, firmalar, koreograflar çok iyi. Harika bir koleksiyon ve harika bir defile oldu. Böyle bir ekibin parçası olmak çok güzel, herkese çok teşekkür ediyoruz. Her şey çok güzeldi. İzmir’e de bu yakışırdı” diye konuştu.

IF Wedding Fashion İzmir defile programında, 22 Kasım Çarşamba günü 12:00 Miss Lioness, 13:30 World of The Fashion, 17:00 In Couture, 19:30 Wedding Style, 23 Kasım Perşembe günü 13:00 Mix Brand Fashion Show, 14:00 Cinderella, 15:00 Ozzo Kids, 16:00 Alamo ve 17:00 Enes Yolcu Performans Defilesi yer alıyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) partnerliğinde düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir; T.C. Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası (İTB), İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği (İEOSB), Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF), Mimar Kemalettin Moda Merkezi Derneği, Moda Tekstil Konfeksiyoncular Sanayici İşadamları Derneği (MTK), İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası (İZTERKON), İzmir Moda Tasarımcıları Derneği  (İMOD) destekleriyle gerçekleştiriliyor.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

20 Kasım 2023

İzmir Ticaret Tarihi Müzesi’nde Müze Buluşmaları Serisi Devam ediyor


Müze Buluşmaları serisinin yedinci etkinliği İzmir Ticaret Odası İzmir Ticaret Tarihi Müzesi’nde 20 Kasım Pazartesi günü gerçekleşti.

Müze buluşmaları Kültürel Miras Alan Yönetimi başlığıyla “Eski Tanıklar ve Yeni Tanıklar ile UNESCO Dünya Mirası Kenti: Bergama” devam etti.

İzmir Ticaret Tarihi Müzesi Yönetmeni Dr. Ayşegül Selçuki’nin moderatörlüğünde düzenlenen ve Bergama Arkeoloji Müzesi Müdürü Nilgün Ustura ile Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Tozan’ın birer sunum gerçekleştirdiği toplantıya, sektör temsilcileri ile öğrenciler katıldı.


Toplantıda Bergama Arkeoloji Müzesi Müdürü Nilgün Ustura, Bergama Müzesinin özelliklerini ve Bergama'nın arkeolojik unsurlarını anlatarak devam eden kazılar hakkında bilgi verdi.

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Tozan da Bergama'nın Eski Tanıkları  Filozof Aristides ve Hekim Galenos ile Bergama'ya özgü lezzetlerden örnekler verdi.


Toplantının ardından katılımcıların soruları yanıtlandı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

16 Kasım 2023

İzmir’in Bergama ilçesinde, zeytin ve zeytinyağı sezon açılışı için tören düzenlendi, ilk hasatlar yapıldı


2023-2024 zeytin ve zeytinyağı sezonunun açılışı, Bergama ilçesinde yoğun bir katılımla yapıldı.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) ve Bergama Ticaret Odası (BERTO) iş birliğinde düzenlenen programda, bir zeytin bahçesinden ilk hasat gerçekleştirildi.

Fiyatların yükseldiği bu dönemde zeytinyağında tağşiş, sofralık zeytinde ise merdiven altı üretime dikkat çeken İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Haksız rekabet neden olan, tüketici sağlığını ve güvenini olumsuz etkileyen bu sorunların ortadan kaldırılması amacıyla e-ticaret siteleri de dahil olmak üzere denetim mekanizmalarının daha etkin çalıştırılması gerekmektedir” şeklinde konuşarak sözlerine şöyle devam etti:


“Zeytin ağacı, bu topraklara bahşedilmiş en büyük zenginliklerden biri. Çürüyüp ölse bile dibinden sürgün vererek yeniden dirilir.  Bu yüzden ölümsüzdür, hayat ağacıdır. Meyvesiyle sağlık ve sıhhatin sembolüdür. Homeros, zeytinyağına “sıvı altın” yakıştırması yapar.

Sektörün doğal olarak bazı sorunları bulunsa da ülke olarak zeytin ve zeytincilik alanında çok şanslı olduğumuzu ve her geçen yıl sektörün daha ileriye gittiğini söyleyebilirim.

Türkiye’de toplam zeytin üretimi 2021 yılında 1,7 milyon ton iken 2022’de yüzde 71 artış ile 2,9 milyon tonluk rekor seviyeye ulaştı. Zeytin ve zeytinyağı sektörünün toplam ihracatı da 2022/23 sezonunda toplam 922 milyon dolara yükselerek ihracatta da rekor kırdı.

Ancak üretimde bu sezon bir düşüş olacağını hepimiz biliyoruz. Nitekim, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin yaptığı rekolte tahmin çalışmasına göre; 2023-24 sezonunda sofralık zeytin üretiminin 443 bin ton ve zeytinyağı üretiminin 179 bin ton olacağı açıklandı.

Zeytin üretiminde bu yıl yaşanan düşüşte küresel iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı sıcaklığın, şiddetli doğa olaylarının ve kuraklığın önemli bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz.

Ağaç başına ortalama verimin geçen seneye göre azaldığı ve ağaç başına 7,9 kg zeytin elde edileceği, buna bağlı olarak toplam elde edilecek zeytin miktarının önceki sezonuna göre yüzde 55 azalacağı öngörülüyor.

Tüm dünyada rekolte beklentisi düşük

Sadece bizde değil tüm dünyada rekolte beklentileri son beş yılın en düşük seviyelerinde.

Dünya zeytin ve zeytinyağı üretiminin açık ara bir numarası İspanya’da art arda iki yıldır yaşanan kuraklık nedeniyle üretimde büyük bir düşüş yaşanıyor.

2021-2022 sezonunda 1,4 milyon tonla dünya üretiminin bir numarası olan ülkede üretim tahmini bu sezon 680 bin tona geriledi.

Bu rakamın 500 bin tona kadar gerileyebileceği söyleniyor.

Ülkemiz, zeytin ve zeytinyağı üretimindeki artışını istikrarlı şekilde devam ettirirse İspanya ve İtalya ile birlikte dünya pazarlarında önde gelen konumunu kalıcı hale getirebilir.

Geçen sezon sofralık zeytin üretiminde liderliğe, zeytinyağı üretiminde ise dünya ikinciliğine yükseldiğimiz gibi buradaki konumumuzda kalıcıda olabiliriz.

İzmir olarak bir değerlendirme yaptığımızda ise ülkemizde zeytinciliğinin en önemli merkezlerinden birisi olduğumuzu söyleyebiliriz. 

İlimizde bu sezon yaklaşık 32 bin ton zeytinyağı ve 28 bin ton sofralık zeytin rekoltesi tahmin ediliyor.

On yıl önce bu rakamlar üçte iki oranında daha azdı.

Üreticilerimiz ve girişimcilerimiz bilgi, birikim ve alın terleriyle bugünkü üretim seviyelerine ulaşmayı başardılar.

Bu başarıda Bergama, Dikili ve Kınık ilçelerimizin dahil olduğu dünyanın en verimli ovalarından birisi olan Bakırçay bölgemizin de önemli payının olduğunu belirtmek isterim.

Geçtiğimiz yıl üretimde ve ihracatta yaşanan tüm iyi gelişmelere rağmen sektörde iyileştirme gerektiren önemli konularda yer alıyor.

Yeni sezon öncesinde kısaca bunlara da değinmek, sezon açılışı vesilesi ile taleplerimizi sıralamak isterim.

Zeytinyağında tağşiş, sofralık zeytinde merdiven altı üretim sektörün en önemli sorunlarından birisi.

Özellikle fiyatların bugünlerde olduğu gibi yükseldiği dönemlerde.

Haksız rekabet neden olan, tüketici sağlığını ve güvenini olumsuz etkileyen bu sorunların ortadan kaldırılması amacıyla e-ticaret siteleri de dahil olmak üzere denetim mekanizmalarının daha etkin çalıştırılması gerekmektedir.

Zeytinyağı ihracatımız artığında katma değeri daha düşük olan varilli ve dökme ihracat oranımızda artıyor.

Nitekim geçtiğimiz yıl gerçekleşen rekor ihracatımızın yüzde 79’u varilli ve dökme olarak yapılırken, sadece yüzde 21 kutulu olarak yapılmıştır.

Markalı ihracatı artırmak amacıyla teşvik sisteminde düzenlemeler yapmalıyız.

Önemli pazarlarımızdan birisi olan Avrupa Birliği’ne ihracatta uygulanan gümrük vergisinin kaldırılmasına yönelik çalışmalarımızı ısrarla devam ettirmeliyiz.

Uygun depolama koşullarının yeterli olmaması kalite kaybına ve ekonomik zarara neden olmaktadır.

Üreticilerimizde de işletmelerimizde de mevcut olan bu sorunu azaltmak için lisanslı depoculuk sisteminin yaygınlaştırmaya çalışmalıyız.

Son yıllarda yaşanan gelişmeler iklim değişikliğinin önümüzdeki dönemde ürün arzında önemli dalgalanmalar yaşanabileceğini ortaya koymuştur.

Bu etki sadece üretimin miktarında değil, aynı zamanda elde edilen zeytin ve yağın kalitesinde ve kompozisyonunda olabilmektedir.

İklim değişikliğinin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da azaltacak kültürel uygulamalar konusunda üreticilerimize destek sağlanmalıdır.

Tarım sektörünün genelinde olduğu gibi zeytin tarımında da daha çok bilgiye ve daha çok teknolojiye ihtiyaç bulunmaktadır.

Hem bu teknolojilerin üretilmesi hem de kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla gereken destek mekanizmalarını oluşturmalıyız.

Birkaçını saydığım bu konularda sağlanacak gelişmelerin sektörümüzü küresel pazarlarda daha rekabetçi yapacağına, ihracat gelirimizi de artıracağını inanıyoruz.

Bu konuda devletimize olduğu kadar tüm sektör paydaşlarına da önemli sorumluluklar düşüyor.

132 yıl önce ülkemizin ilk borsası olarak kurulmuş İzmir Ticaret Borsası olarak biz de pamuk, üzüm, incirde olduğu gibi zeytin ve zeytinyağı sektörümüzün gelişimi içinde hizmet veriyoruz.”


“Ürünlerimizi iyi pazarlamalıyız”

Törende konuşan Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu da, zeytin ve zeytinyağında yaşanan sorunların derlenerek kayıt altına alındığını, çözüm bulunması için çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti. Koştu, “Zeytin ve zeytinyağı üretimindeki sorunlara artık bir çözüm getirmemiz gerekiyor. Bergama, Dikili ve Kınık’ın sorunu ortak. Bakırçay Havzası, verimli topraklarıyla birçok medeniyete başkentlik yapmış önemli bir coğrafya. Bakırçay Havzasının kalkınması için bu üç belediyemizin ortak hareket etmesi gerekiyor. Bölgemizin en hızlı şekilde kalkınmasını sağlayan şey ise ulaşımdır. Kuzey Ege Otoyolu İzmir metropolle olan bağlantısını çok hızlı şekilde sağlamlaştır. İzmir-İstanbul Otoyolu da aynı şekilde ulaşım imkanlarımızı kolaylaştırmıştır. Tüm bunlar bölgemizin bir kavşak noktası olmasını sağlamıştır. Birçok şehirden yatırımcı bölgemize yatırım yapmaya geldi. Bu gelişmelerin yanında bizim ürünlerimizi en iyi şekilde pazarlamamız gerekiyor. Zeytin ve zeytinyağıyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımız önemli teşvikler sağladı ve bu bölgemizde de önemli bir başarı sağladı. Birçok tarıma elverişli olmayan tarım arazilerinin zeytin ağaçlarıyla donamasını sağladık. Ağaçlarımız verim vermeye başlıyor ve rekoltemiz artıyor. Bu yıl küresel iklim krizi sebebiyle ekstra bir yıl yaşıyoruz; fakat artık pazarda söz sahibi olmaya başladık” ifadelerini kullandı.


“Zeytinyağı sıkıntısı yok”

İTB Yönetim Kurulu Üyesi ve TARİŞ Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman ise “Türkiye’de geçen yıl elde edilen 421 bin tonluk zeytinyağı rekoltesi gelmiş geçmiş en iyi üretim rakamı. Bu rakamlarla kıyaslandığı zaman 2023 yılında çeşitli faktörler sebebiyle zeytinyağında bir miktar rekolte kaybı yaşansa da son zamanlarda gündemde zeytinyağına ulaşılamayacak şeklinde oluşturulan algı rakamlara bakıldığında gerçeği yansıtmıyor. Geçen yıldan da hemen hemen aynı oranda devreden bir stokumuz var. Yaklaşık 40 bin ton Suriye’den olmak üzere 10 bin ton da fire ve salamura zeytinden geldiği takdirde, 410 bin ton civarında bir zeytinyağı stokumuz olacak. Hem içerideki tüketiciye yetecek hem de ihracat yapacak kadar zeytinyağımız mevcut” diye konuştu.


Törende Bergama Ticaret Odası Başkanı Lütfi Kolat ve Bergama Kaymakamı Avni Oral da birer konuşma yaptı. Bergama Belediyesi Güzellik Ilıcası Tesislerinde düzenlenen programa ayrıca Dikili Kaymakamı Ali Edip Budan da katıldı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

15 Kasım 2023

Hem Milli Hem Yerli Ev alışverişinde yeni dönem ÜKEA İzmir'de açılıyor


Perakende zincir mağazaları, züccaciye, elektrikli küçük ev aletleri, beyaz eşya ve mobilya ile sektörün lideri Ülkü Grup, "ev alışverişinde" yeni bir dönem başlattı.

Menderes'te 7 bin metrekare gibi dev bir alanda kurulan ÜKEA/Ülkü Konsept Ev Alışverişi, sektördeki tüm markaları tek çatı altında topladı. "Evinizi Yeniler" sloganıyla yola çıkan ÜKEA, hedefini ise en kaliteli ürünleri en avantajlı fiyatlarla, tüketiciyle buluşturmak olarak belirledi.


 En Kaliteli En İyi Fiyat

Ülkü Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Ülkü, sektördeki 58 yıllık deneyimlerinin bir sonucu olan ÜKEA'nın, küresel yerli ve milli markalara ait ürünlerin hepsinin bir arada sunulduğu tek konsept olduğuna dikkat çekti. Ülkü "Yerli ve milli bütün markalarımızın her biri ÜKEA'da yerini aldı. Elektronikten beyaz eşyaya, züccaciyeden mobilyaya, aydınlatmadan bahçe mobilyalarına, spor aletlerinden ev tekstili ve küçük ev aletlerine kadar tüm ürünleri, hiçbir yerde bulamayacakları şekilde en kaliteli olanlarını, en iyi fiyatlarla İzmirlilerle buluşturduk" dedi.


 İzmir’in markası İzmirlinin mağazası

ÜKEA'nın yılın 365 günü süren bir fuar deneyimi sunduğunu söyleyen Ülkü "Nasıl ki fuarlarda tüm markalar yer alır ve çok özel kampanyalarla ürünlerini sunar, biz de burada her ay düzenlediğimiz kaçırılmayacak fırsatlarla bir evdeki A'dan Z'ye ihtiyaç duyulan tüm ürünleri sunuyoruz. İstedik ki İzmirliler, evlerinde hayal ettikleri şıklığı, zarafeti, konforu, kaliteyi ve estetiği kendi şehrinde, en uygun fiyata alabilsin. Artık ÜKEA var, kalitesiz-pahalı ürün yok. Üstelik İzmir'in markası, İzmirlinin mağazası" diye konuştu.


Ekrana bakarak değil dokunarak al

Günümüzde e-ticarette birçok ürünün, piyasanın altında fiyatlarda tüketiciyle buluştuğuna da dikkat çeken Ümit Ülkü, ÜKEA'nın bu noktada büyük fark yarattığın söyledi. Ülkü şöyle devam etti:

"Ekran başında alınabilecek ürünler var ama bir de dokunarak, görerek alınacak ürünler var. Mobilya bunların başında geliyor. Biz istedik ki insanlar, e-ticarette bulacağı her fiyatı, ÜKEA'da dokunarak görerek seçerek bulsun ve beğenerek alabilsin. Yani siteye baktın orada ucuz, mağazada pahalı değil. Aksine e-ticaret sitelerinden bile daha ucuza, kaliteli ürünlerden alma fırsatı sunduk. Bunu yapma gücümüzü ise 58 yıldır süren ticaretimiz, toptancılıktan gelen birikimimizden, deneyimimizden geliyor"


 İlk mağazasını Adnan Menderes Havalimanı'nı geçtikten hemen sonra Menderes sınırlarında açan ÜKEA, şimdiden yurtiçi ve yurtdışında büyük ilgi gördü. Ümit Ülkü, İstanbul, Ankara, Antalya, Samsun ve Sakarya ile yurtdışında da görüşmelerin başladığını yakın zamanda Türkiye'nin dört bir yanında ÜKEA mağazaları ile yerli ve milli markaları tek çatı altında tüketiciyle buluşturacaklarını söyledi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT