İzmir Ticaret Odası öncülüğünde, “İzmir’de Medya Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri Toplantısı” düzenlendi.
Toplantı, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Eyigele İşleyen, İZTO Meclis Üyesi Abdülhakim Bingöl, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkan Yardımcısı Özer Akdemir’in açılış konuşmalarıyla başladı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım
Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Toros Mutlu’nun da sunum gerçekleştirdiği
toplantıya, İZTO Meclis ve Komite Üyeleri ve basın mensupları katıldı.
“Basın özgür değil ve
her yerden sansür ediliyor”
Basın üzerinden toplumu şekillendirme çabalarının devam ettiği ve gazetecilerin hedef gösterildiği bir dönemde yaşam mücadelesi verildiğini ifade eden İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, “Basın özgürlüğü karnemiz ne yazık ki kırıklarla dolu. Anayasamızda ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ yazıyor. Ancak bu ifade, artık tozlu raflarda kalmış bir söylemden ibaret. Bugün basın özgür değildir ve her yerden sansür edilmektedir. Gerçeklere bakacak olursak, son yıllarda onlarca yerel gazete kapandı. Ancak bağımsız habercilik için mücadelemiz sürecek” dedi.
“Bağımsız habercilik
için yeni fonlar yaratılmalı”
İzmir olarak Hasan Tahsin’in kentinde yerel basını
geliştirmenin herkesin sorumluluğu olduğunu vurgulayan Başkan Gappi,
“Türkiye’de basının özgür ve bağımsız bir yapıya kavuşması için ulusal çapta
adımlar gerekiyor. 12 meslek örgütü bir araya gelerek, ‘Gazetecilik Hak ve
Özgürlükler Deklarasyonu’nu yayınladık. Basın kartlarının meslek örgütleri
tarafından verilmesi ve gazetecilerin örgütlenme hakkının tanınması noktasına
odaklandık. Günümüzde belli bir ölçeğin üzerinde istihdam yaratan ulusal ya da
yerel medya kuruluşları yüzde 95 devlet yani BİK desteklidir. Tasarruf
Genelgeleri de yerel basının iflahını kesmektedir. Yerel basının bağımsızlığı
için tek bir kaynağa bağlı kalmamalıyız. Devlet, yerel kurumlar ve özel sektörle
birlikte yeni fonlar yaratmalıyız” diye konuştu.
“Basın daha güçlü bir
konuma sahip olmalı”
İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Eyigele İşleyen de içinde
bulunulan hız çağında medya sektörünün sürekli dönüştüğüne dikkat çekti.
İzmir’in basın sektörünün tarihinden aldığı kuvvet ve halihazırda söndürdüğü
çalışmalar ile daha güçlü bir konuma sahip olması gerektiğine inandıklarını
söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü;
Basın çalışanlarına yasal güvence sağlayan 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu'nun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin 63’üncü yıl dönümü olan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü 3 gün önce hep birlikte kutladık. Bu vesileyle hepinizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü bir kez daha kutlamak istiyorum.
Teknolojide yaşanan gelişmeler ile sosyal medyanın yoğun
kullanımı, bilgi akışının hızlanmasının yanı sıra doğru bilgiye ulaşmanın
zorluğunu da beraberinde getirdi. İçerisinde bulunduğumuz “hız” çağında
medyanın da dönüştüğünü gözlemliyoruz. Her ne kadar kullanılan mecralar değişse
de, doğru bilgiye ulaşma çabamız ne olursa olsun bitmiyor. Bu temel unsur,
mesleğini layığıyla yapan gazetecilerin önemini daha da iyi anlamamıza vesile
oluyor. Yaşadığımız her olayda göreve koşan siz değerli medya mensuplarının
toplumu bilgilendirmek için gösterdiği üstün çabaya hepimiz şahit oluyoruz.
İzmir; pek çok konuda olduğu gibi ülkemizin basın tarihinde
de önemli bir role sahip. Asırlar boyu birçok kültüre ev sahipliği yapan İzmir,
çok sesli yapısıyla Türk basın tarihinde ilklere sahne oldu. 19. yüzyıldan
itibaren İzmir’de Fransızca, Rumca ve Türkçe başta olmak üzere farklı dillerde
çok sayıda gazete yayınlandı. Gazeteci Hasan Tahsin’in İzmir’den attığı ilk
kurşun, bir milletin kurtuluş mücadelesinin miladı oldu. Yakın geçmişte de
kentimiz pek çok önemli yayının kuruluşuna şahitlik etti, duayen gazetecilerin
büyük bir bölümü İzmir’de yetişti. Bu duygu ve düşüncelerle, kentimiz Medya
Sektörünün tarihinden aldığı kuvvet ve halihazırda sürdürdüğü çalışmalar ile
daha güçlü bir konuma sahip olması gerektiğine inanıyoruz.
“Yerel medya ekonomik baskılar nedeniyle
zayıflıyor”
Gazetecilik mesleğinin özellikle yerel medya kuruluşları
için hiç olmadığı kadar zor bir dönemden geçtiğini dile getiren İZTO Meclis
Üyesi Abdülhakim Bingöl ise, “Kamu ve özel sektörün yerel medyanın ayakta
kalması ve gelişmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.
Çünkü yerel medya kuruluşlarının sürdürülebilirliği demokrasimiz için bir
gereklilik, ifade özgürlüğümüze ve toplumun bilgiye ulaşma hakkına yapılacak
bir yatırımdır” dedi.
“Sendikal örgütlülük
ekmek, su gibi elzem”
Basın sektöründe sendikal örgütlülüğün elzem olduğunu
vurgulayan TGS İzmir Şube Başkan Yardımcısı Özer Akdemir ise Türkiye’de
yaklaşık 30 bin basın çalışanı bulunduğunu fakat sendikal örgütlenme oranı
yüzde 10’un altında olduğunda dikkat çekti. Akdemir, “İzmir'de örgütlü olan üç
yerel gazete, bu alandaki mücadelenin yetersizliğini gösteriyor. Sendikal
örgütlenme, basın emekçileri için su ve ekmek kadar elzemdir. Örgütlü bir
mücadele olmadan, ekonomik ve sosyal hakların savunulması mümkün değildir”
dedi.
“Yapay zeka basın
emekçileri için fırsat”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım
Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Toros Mutlu da gerçekleştirdiği sunumunda,
yapay zekanın hukuki, ekonomik ve etik alanlarında yarattığı sorunlar üzerinde
durdu. Dr. Mutlu, “Yapay zeka basın emekçileri için bir fırsat. Yapay zeka
araçlarının kullanımını medya profesyonelleri tarafından asla dışlamamalı,
teknoloji kucaklanmalı” ifadelerini kullandı.
Toplantı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder