Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) üyesi birliklerin başkanları 2024 yılını değerlendirdi ve 2025 yılına ilişkin beklentilerini ve kaygılarını paylaştı.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak
Eskinazi, “2023 yılında hedefimiz mevcudu korumak olacak demiştim. 2024 yılına
girerken de hedefimiz mevcudu korumaktı, bizim için “Bir Ümit Yılıydı” ancak
“Ayakta Kalma Yılı” oldu. 2025 ise ekonomik program ile “Kararlılık Yılı”
olacak” dedi.
Önümüzdeki dönemde
çok sayıda firmanın zor günler geçireceğini öngördüklerini söyleyen Eskinazi,
sözlerini şöyle sürdürdü;
Finansman koşulları, talepteki örselenme, ihracat
kanallarının tıkalı olması, enflasyonla mücadele gibi faktörlerle 2024 yılında
zor bir sene geçirdik.
Geride bıraktığımız 2024, finansmana erişim zorlukları,
üretimdeki daralma ve rekabet gücünün kaybı gibi sorunlarla bütün
sektörlerimize ağır bir yük getirdi. Bu durumun en belirgin sonucu ise konkordato
başvurularında yaşanan tarihi artış oldu. Yıl boyunca mahkemelere toplam 1723
konkordato başvurusu yapılırken, 132 dosyada iflas kararı verildi. Son yıllarda
hedeflerde önemli sapmalar yaşandı. Daha önce 267 milyar dolar olan OVP
hedeflerimiz, 264 milyar dolara çekildi ve bu rakam üzerinde de tekrar düşüşler
yaşandı. Bu sene 262 milyar dolarda kaldık. İhracat hedeflerinde 3 milyar
dolarlık bir geri çekilme var. Önümüzdeki dönemde OVP hedeflerinin gerçekçi bir
çerçeveye oturtulup oturtulamayacağı da belirsiz. Önümüzdeki yıl istihdam
üzerindeki yükler azaltılmazsa ve kur hedefi tutmazsa 280 milyar dolarlık OVP
hedefi de tutturulamayacak. Durum böyleyken, çok sayıda firmanın önümüzdeki
dönemde zor günler geçireceğini öngörüyorum. Merkez Bankası 22 ay sonra ilk kez
faiz indirimine gitti. Bu küçük de olsa bizlerde bir moral etkisi yarattı.
Ülkemizin en önemli ekonomik sorunu yüksek enflasyon. Enflasyon normal
seviyelere düşmeden faizlerin istediğimiz noktaya inmesi de mümkün değil.
Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde
reeskont kredisi faiz maliyetinin %29,93’e düşürüldüğünü açıkladı. Kurların
düşük kaldığı bu dönemde, reeskont kredisi faizinin vade sonuna bırakılması da
isabetli olacaktır.
İhracatçıların krediye olan bağlılığı, sektörlerimizin ne
kadar zorlandığının bir başka kanıtı. Ayrıca Merkez Bankasının bu kredileri
verirken istemiş olduğu yeni şartlar ve zorlama tedbirler bu sıkışık zamanda
ihracatçılarımıza bu kredileri kullanmakta engeller teşkil etmektedir. Enerji
fiyatlarının yüksek olması, rekabetçi olamayışımızın önemli bir nedeni.
Yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin kullanmamız ve fabrikalarda öz-tüketim
enerjisi üretiminin desteklenmesi gerekiyor. Ancak, mevzuat eksikliği nedeniyle
bu konuda da geri kalıyoruz. Üretim maliyetleri yüksek, krediler pahalı,
finansman yok. Kur düşük, kazanç da yok. Çoğu firma üretimini geçen aylarda
devalüasyon yapan Mısır'a kaydırdı. Firmalar ihracat yapamadığı için çareyi
başka pazarlarda arıyor. Mısır’a gidilmesinin bir sebebi de Amerika birçok
tekstil ürününde Mısır’a sıfır gümrük vergisi uyguluyor. Sermayesi kuvvetli
olan firmaların ayakta kalabildiği bir dönemdeyiz. Sermaye yapısı zayıf olan
şirketleri zor günler bekliyor. Çünkü kârlılık yok. Kârlılık olmayınca yatırımlardan
çok uzak kalıyoruz. Yatırım olmayınca da günün şartlarını tutturmak çok zor
oluyor. Geride kaldığımız zaman hem müşteri kaybı yaşanıyor, hem daha pahalıya
mâl ediliyor, hem de imaj zedeleniyor. Emek yoğun sektörlerdeki en büyük
sıkıntı işçilik ücreti. Bugün Türkiye’de büyük fabrikalarda işçilik maliyeti
1500 dolardan aşağı değil. Dünyada rekabet ettiğimiz ülkelerde işçilik ücreti
200-300 dolarlarda. Onlar %50-60 randımanla çalışıyor, biz %85-90 randımanla
çalışıyoruz. 2025 yılından itibaren faiz indirimleriyle ihracatçının finansmana
erişebildiği bir yıl olmasını temenni ediyoruz.
Değerlendirme
toplantısında Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak,
“Tüm zorluklara rağmen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları
Birliği olarak ihracatımızı 1 milyar 314 milyon dolar olarak gerçekleştirmeyi
başardık” dedi. Uçak şu ifadelere yer verdi;
Türkiye genelinde de yaş meyve sebze ve meyve sebze
mamulleri ihracatımızın toplamı 2024 yılı sonunda tarihimizde ilk defa 6 milyar
doları aşarak 6 milyar 131 milyon dolara ulaştı. Bu rakamlar hem bizleri
gururlandırdı hem de 2025 yılına umutla bakmamızı sağladı. Son yıllarda
ihracatımızın odak noktasını üretimin kalitesini iyileştirmek olarak
belirlemiştik. 2025 yılında da ana hedefimiz üretim odaklı olacak. 2024 yılı
kuraklığın etkisini hissettiğimiz ve bu kuraklıktan tarım ürünlerimizin
etkilendiği bir yıl oldu. İklim Değişikliği artık kapımıza dayandı.
Üreticilerimiz ve ihracatçılarımız adına elimizdeki kıt kaynakları en verimli
şekilde kullanmamız artık bir gereklilikten çok zorunluluk haline geldi. Meyve
sebzede tüm dünyada övündüğümüz ürün çeşitliliğimizi korumak, kalıntısız
üretimi teşvik etmek için geçmiş yıllarda olduğu gibi biyoteknik mücadele
yöntemlerini üreticilerimize aşılamamız gerekmektedir. Üretim ayağını
güçlendirirken, yeni pazarlar bulmak için de çalışmalarımıza 2025 yılında hız
kesmeden devam etmek istiyoruz. Bu hedefle 44 firmamızın katılımıyla
başlattığımız yeni URGE projemiz 2025 yılı için bize ışık tutacak. Ticaret
Bakanlığımızın da sağladığı destek ile projedeki firmalarımızın talepleri
doğrultusunda yeni pazarlarda yeni müşteriler bulmayı hedefliyoruz. Yine 2024
yılında ilk defa İzmir’de gerçekleştirdiğimiz ve sektörümüzün göz bebeği olan
Interfresh Fuarına bu yıl çok daha güçlü bir şekilde katılım sağlayarak hem
İzmirimizin hem de sektörümüzün tanıtımını büyük bir gururla üstleneceğiz. Bizleri
artık iyi tanıyorsunuz, 2025 yılında da üye ilişkilerimizde gösterdiğimiz yakın
ilgiden taviz vermeden, durmadan çalışarak, yeni projeler üreterek alnımızın
akıyla bir yılı daha tamamlama gayreti içinde olacağız.
Ege Demir ve
Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Yalçın Ertan ise
şöyle konuştu;
2025 yılı öngörülerimize dayanarak 2024’ün devamında bu yıl
da oldukça zorlu bir yıl geçireceğimizi düşünüyoruz. Bu süreçte ihracatçı
firmalarımıza destek olmak adına Birlik olarak önümüzdeki dönemde en öncelikli
odak alanımız yeşil dönüşüm ve karbonsuzlaşma olacak. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, sektörümüz için
büyük bir pazar oluşturmakta ve AB Yeşil Mutabakatı, ticaret ilişkilerimizi
önemli ölçüde etkilemekte. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) uygulama
dönemi 2026'dan itibaren başlayacak olup bu tarihten önce hazırlıklarımızı
tamamlayarak, uyum sürecini hızla başlatmamız gerekmekte. Bu süreçte üretimdeki
yenilenebilir enerji payını artırmaya yönelik dönüşümler oldukça önemli.
Birlik olarak, önümüzdeki dönemde sektörümüzün küresel
ihracat pazarında daha da güçlenmesi için önemli projeleri hayata geçirmeyi,
önde gelen fuar ve etkinliklerde yer almayı ve düzenlediğimiz ticaret
heyetleriyle yeni pazarlara açılmayı hedefliyoruz. 2025 yılı bu açıdan oldukça
yoğun ve verimli bir program sunuyor. Ocak ayında “Demir ve Demirdışı Metaller
Sektöründe Yeşil Dönüşüm ve Yurtdışı Pazarların Desteklenmesi” URGE Projesini
hayata geçireceğiz. Mart ayında, demir-çelik sektöründe önemli bir pazar yeri
haline gelen Kuveyt’e yönelik bir Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonumuz
olacak. Bu etkinlik, sektör temsilcilerimizin Kuveyt pazarındaki fırsatları
değerlendirmesi açısından büyük bir önem taşıyor. Diğer taraftan, Birliğimizin
ihracat kalemleri arasında giderek daha önemli bir yer edinen yenilenebilir
enerji ekipmanları alanında ise Nisan ayında Danimarka’nın Kopenhag şehrinde
düzenlenecek Wind Europe Annual Event 2025 etkinliğinde yer alacağız. Burada,
info standımız ile sektörün yeniliklerini yakından takip ederek, firmalarımızı
uluslararası platformda temsil edeceğiz. Mayıs ayında ise çelik sektörünün en
prestijli etkinliklerinden biri olan Made in Steel 2025 fuarına katılım
sağlayacağız. Bu fuarda da info standımız ile Birliğimizi temsil ederek
sektördeki en son gelişmeleri ve fırsatları üyelerimize sunmayı amaçlıyoruz.
Yeni yılda, daha güçlü hedefler ve kararlılıkla, sektörümüzü
daha ileriye taşımak için çalışmalarımıza kesintisiz bir şekilde devam
edeceğiz. 2025 yılındaki bu stratejik adımlar, sektörümüzün uluslararası
rekabet gücünü artırmak ve küresel pazardaki konumunu sağlamlaştırmak adına
önemli bir temel oluşturacaktır.
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı
Erkan Zandar,
Ege Kuru Meyve ve
Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık konuşmasında şu
ifadelere yer verdi;
2024 yılı bize, değişimin kaçınılmaz olduğunu ve iş yapış
biçimlerimizi sürekli yenilememiz gerektiğini bir kez daha gösterdi. Tüketici
beklentileri hızla değişiyor ve bu değişime ayak uydurmak için şeffaf,
iletişime açık ve sürdürülebilir yapılar kurmamız gerekiyor. Bu noktada, siz
değerli basın mensuplarının da desteği büyük önem taşıyor. Bilgi akışının doğru
ve etkili bir şekilde sağlanması, sektörlerimizin gelişimi için kritik bir
unsur. 2025 yılı için en büyük hedefimiz, sürdürülebilir üretim ve ihracatı
artırmak. Bunun için üreticilerimiz, ihracatçılarımız, bakanlıklarımız,
üniversitelerimiz ve uluslararası iş ortaklarımızla iş birliği içinde çalışmaya
devam edeceğiz. Tanıtım projelerimizle ürünlerimizin değerini artırmaya ve
karşılaştığımız sorunlara çözüm üretmeye odaklanacağız.
Bugün sizlerle aynı zamanda Türk gıda ürünlerinin uluslararası
pazarlarda ulaştığı yeni başarıları paylaşmak üzere bir aradayız. Ege İhracatçı
Birlikleri olarak, Türk gıdalarının dünya pazarlarında bilinirliğini artırmak
amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarda, Las Vegas Üniversitesi, American Culinary
Federation ve Nevada Restoran Birliği gibi köklü kurumlarla iş birliği yaparak
önemli adımlar attık.
Bu iş birlikleri sayesinde, hem Türk mutfağını tanıtan hem
de ihracatçılarımıza yeni kapılar açan kapsamlı projeler gerçekleştirdik.
Türk mutfağı ve tarımının özgün zenginliği, dünyanın her
köşesine ulaşacak bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyeli gerçekleştirmek
üzere yürüttüğümüz projeler, sadece ihracat rakamlarımızı artırmakla kalmamış,
aynı zamanda Türk ürünlerinin lezzetini ve kalitesini dünyaya tanıtmıştır.
Ege İhracatçı Birlikleri olarak, 2018 yılında başlattığımız
“Turkish Tastes” Turquality Projesi ile bugün önemli bir eşik aşılmış
bulunmaktadır. ABD’deki pazar hedeflerimize adım adım yaklaşırken, bu ülkedeki
faaliyetlerimizi daha da genişletmek için stratejik adımlar atmaktayız.
Projemizin ikinci fazı kapsamında, ABD’den saygın şeflerimiz
ve akademik ortaklarımızla bir araya gelerek önemli çalışmalara imza attık.
Ayrıca, 2024 yılının Ağustos, Eylül, Ekim ve Aralık
aylarında dünyaca ünlü şefleri Türkiye’de ağırlayarak, Türk lezzetlerini ve
ihracat ürünlerimizi tanıttık. Bu etkinlikler, Türk mutfağının kültürel
zenginliğini dünyaya tanıtırken, ihracatçılarımız için de yeni kapılar
açmıştır.
Son dönemde gerçekleştirilen Las Vegas ve New York
etkinliklerimiz, geleceğin gıda profesyonelleri ve dağıtım ağlarıyla kurduğumuz
bağlantılar sayesinde büyük bir yankı uyandırdı.
Las Vegas Üniversitesi’nde organize edilen seminerlerimizde,
ABD’nin önde gelen turizm ve otelcilik fakültelerinden öğrenciler ve
akademisyenlerle bir araya geldik. Gerçekleştirilen restoran programı
kapsamında, Türk mutfağının sadece bir lezzet kaynağı olmadığını, aynı zamanda
kültürel bir mirası taşıdığını bu etkinliklerde etkili bir şekilde anlattık.
New York Türkevi’nde düzenlediğimiz tadım ve tanıtım
etkinliğimizde ise, Türk zeytinyağından deniz ürünlerine, baharatlardan kuru
meyvelere kadar geniş bir ürün yelpazesini misafirlerimizle paylaştık. Bu
etkinliklerde kazandığımız prestij, iş birliklerini geliştirme ve ihracat
potansiyelimizi daha da ileri taşıma noktasında önemli bir adım olmuştur.
Projemizin ticarileşme hedefleri doğrultusunda, ABD’nin
çeşitli bölgelerinde HoReCa (otel, restoran, kafe) sektörüyle yoğun bir iş
birliği içerisindeyiz. Burada sadece Türk ürünlerinin tanıtımını değil, aynı zamanda
kullanım alanlarını da genişletmek için çaba gösteriyoruz. 2018 yılında ABD’ye
gıda ihracatımız 708 milyon dolar iken 2024 yılı sonunda 1 milyar 642 milyon
dolara ulaştık. Bundan sonraki hedeflerimiz bu başarıları hep daha ileriye
taşımaktır. Bu kapsamda, ticaret heyetlerimiz ve etkinliklerimizle bu hedefe
kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Ayrıca, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki
gıda sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı firmalarımızın katılımıyla Avrupa
Birliği’nin Yeşil Mutabakat çerçevesinde ortaya koyduğu strateji ile uyumlu
üretim yöntemlerini geliştirmek ve üretimde sürdürülebilirliği sağlamak
amacıyla “Gıdada Sürdürülebilirlik UR-GE Projesi” yürütmekteyiz. Bu projeye
katılan sektörümüz ihracatçısı firmalarımız ile gelecek nesillere daha yaşanabilir
bir dünya bırakmak için çalışmalarımız devam etmekte. İlave olarak malumunuz
sürdürülebilirlik tüm dünyanın gündeminde. Genel Sekreterliğimizce bir Çalışma
Grubu oluşturduk, her sektör için çalışma yapılıyor. Diğer yandan üyelerimizin
konjonktüre göre gerekli hazırlıklarını yapmalarını teminen danışmanlık
alıyoruz, şimdiye kadar firmalara eğitim düzenledik. Katılımlarınız için
hepinize teşekkür ediyor, ülkemizin ihracatının süreklilikle artmasını ve
önümüzdeki yıllarda daha büyük başarılarla buluşmayı diliyorum.
Ege Hububat Bakliyat
Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, 2025
yılında Birliğimiz ihracat hedefini 1,2 milyar dolar olarak belirlediklerini
vurguladı.
Ege İhracatçı Birlikleri olarak milli katılım organizasyonu
denince ilk akla gelen Birliklerden biriyiz. Japonya/Tokyo’da düzenlenen Foodex
Japan Fuarı’na 25 yıldır milli katılım organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Her
geçen yıl artan bir katılımcı sayımızla Türkiye Japonların en çok ilgi
gösterdiği pavilyonlardan biri oldu. Fuarda Michelin yıldızlı şefimiz Osman
Serdaroğlu ile düzenlediğimiz tadım etkinliği, Türk ürünlerini Japonlara
tanıtmada büyük bir ilgi uyandırırken, Türk somonu ve orkinosu ile yapılan sushi
tadım etkinlikleri, şarap ve zeytinyağı tadımları ile de ürünlerimiz hakkında
detaylı bilgiler verdik. Ayrıca, 2014 yılı Türkiye ile Japonya arasındaki
diplomatik ilişkilerin 100. yılı nedeniyle özel bir anlam taşıyordu. Bu
çerçevede, Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliğinde fuar katılımcısı firma
yetkilileri ve Japon ithalatçıların katılımıyla başarılı bir resepsiyon
düzenledik. Bu sene bir de yeni bir fuar için çalışmalara başladık.
Avustralya/Sidney’de 8-11 Eylül 2025 tarihlerinde düzenlenecek olan “Fine Food
Avustralya 2025 Fuarı için talep toplamaya başladık. Avustralya ve bölge
ülkelerine yönelik ihracat potansiyelinin geliştirilebilmesi için fırsat
niteliği taşıyan ve Güney Yarım Küre'deki en büyük ticaret fuarlarından olan
etkinliğin faydalı ve başarılı olacağına inanıyoruz. Yürüttüğümüz tüm
projelerde önceliğimiz, üye firmalarımızla olan ilişkilerimizi güçlendirmek ve
onlara maksimum fayda sağlamak. Bu çerçevede, dünya trendlerini, üye
firmalarımızın ihracata yönelik ihtiyaçlarını ve yaşadıkları sorunları yakinen
takip ediyor, çözümü için her türlü platformda girişimlerde bulunuyoruz. Yeni
bir yıla adım atarken, birlik ve beraberliğimizin verdiği güçle başarılarımızı
daha da ileriye taşıyacağımıza yürekten inanmaktayım” dedi.
Ege Maden
İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, Ocak ayında Suudi
Arabistan’a 17 firmamızın katılımıyla sektörel ticaret heyeti düzenlediklerini
söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü;
Ticaret heyeti katılımcılarımızdan aldığımız geri dönüşler
ihracatımızı daha da arttıracağımızı kanıtlar nitelikte. Şubat ayında
İngiltere’de düzenlenen Surface Dizayn Show’a info stant katılımı
gerçekleştirilerek sektörümüzü tanıttık. Şubat ayında ilk kez Güney Kore KINTEX
fuarına 10 firmamızın katılımıyla milli katılım organizasyonu düzenledik. Mart
ayında 24. Xiamen Uluslararası Taş Fuarına milli katılım organizasyonumuzu 56
firmamızın katılımıyla gerçekleştirdik. İzmir MARBLE Doğal Taş ve Teknolojileri
Fuarı’nda da info standımızla yer alırken bir de “Alım Heyeti Organizasyonu” gerçekleştirdik.
Kasım ayında Dubai Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyetini 17 firmadan 24 firma
temsilcimizin katılımıyla düzenledik. Aralık ayında Denizli ve Muğla’da
gerçekleştirdiğimiz gibi Sektörel istişare toplantıları ile üyelerimizin talep
ve ihtiyaçlarını takip etmeye ve ilgili kurumlara bizzat aktarmaya devam
edeceğiz. 2025 yılında da fuar ve heyet düzenlenmesine dair çalışmalarımız hız
kesmeden devam edecek.
Ege Su Ürünleri ve
Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birlik Başkanı Bedri Girit, 2024 yılının Ocak-Aralık
aylarında bir önceki senenin aynı dönemine göre tüm sektörlerdeki toplam
ihracatımız %2,5’lik artışla 261 milyar 925 milyon $ olarak
gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde, Tarım sektörü ihracatımız %3,3’lük artışla 36
milyar 233 milyon $ olurken, Sanayi sektöründe %1,8’lik artışla 183 milyar 821
milyon $, Maden sektöründe ise %4,7’lik artışla 6 milyar 12 milyon $ olarak
gerçekleşmiştir, dedi.
Ege Hazır Giyim ve
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş,
Sektör olarak zor dönemden geçiyor olabiliriz ama tamamen de
karamsar değiliz. 2025’te sektör olarak devletimizin ilgili kurumlarından
destek alırsak bu krizden çıkacağımıza inancım tam. Sektör Kurulu olarak
kısa-orta vadeli ihracat hedeflerine ulaşabilmek için beklentilerimizi yetkili
mercilere ilettik her platformda da söylüyoruz. İçinde bulunduğumuz koşullarda
ihracatçının biraz rahatlaması gerekiyor. İhracatçı üzerindeki maliyet yükünün
hafifletilmesi gerekiyor. Ana pazarımız Avrupa’da durgunluk beklediğimizden
uzun süreceğe benziyor. Bu durumu Fransa’da, Almanya’da katıldığımız fuarlardan
da hissediyoruz. Küresel ekonominin 2025 Haziran ayıyla birlikte
toparlanacağını umuyoruz. Dolayısıyla 2025 ikinci yarısından itibaren
müşterilerimizdeki alım iştahını artıracağını ve taleplerin artacağını
umuyoruz. Toparlanmanın siparişlere ve ihracata yansıması 2026 yılını
bulacaktır diye düşünüyoruz, diye konuştu.
Ege Zeytin ve
Zeytinyağı İhracatçıları Birlik Başkanı Emre Uygun ise şöyle konuştu;
Sizlere kısaca 2024 yılı sektör ihracat rakamlarımızdan
bahsetmek istiyorum. Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki yıla kıyasla tutar
bazında %16 artarak 192 milyon dolardan 224 milyon dolara yükseldi. En fazla
ihracat yaptığımız ilk 3 ülke sırasıyla Almanya, Irak ve Romanya oldu. 2024
yılında dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamalar nedeniyle
zeytinyağı ihracatımız geçen yıla kıyasla %16 düşüş ile 535 milyon dolar olarak
gerçekleştirildi. Eylül ayından itibaren kısıtlamaların tamamen kaldırılması,
Türk zeytinyağımızın yurtdışında daha geniş bir erişime sahip olmasını ve
rekabet gücümüzün artmasını sağladı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları
Birliği olarak, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık gibi önemli ticaret
ortaklarımıza gümrük vergisiz ve kotasız zeytinyağı ihracat imkânları sağlanması
ve bu pazarlarda Türkiye'nin ihracat kapasitesini artırma konusunda
çalışmalarımıza devam ediyoruz. Malumunuz olduğu üzere, Avrupa Birliği’nin
ülkemize zeytinyağı ihracatı için tanıdığı yıllık 100 tonluk zeytinyağı kotası
çok yetersiz. Tunus, Fas vb. Kuzey Afrika ülkelerine sağlanan geniş kotalar
karşısında ülkemize verilen bu sınırlı kota, sektördeki potansiyelimizin AB
pazarına tam yansımasını engellemektedir. Söz konusu kotanın en az 30 bin ton
seviyesine yükseltilmesi yönünde Bakanlığımız nezdinde gerekli girişimlerde
bulunmaktayız. Bu süreçte, AB pazarındaki tüketicilerin kaliteli Türk
zeytinyağına erişimini kolaylaştırarak, rekabetçi fiyatlarla daha geniş bir
ürün yelpazesi sunmayı ve sektörel olarak uluslararası arenada rekabet gücümüzü
artırmayı hedefliyoruz.
Ege Tütün
İhracatçıları Birlik Başkanı Ömer Celal Umur, “Sektörümüz, yarattığı
istihdam, ihracat geliri ve sağladığı katma değer ile Türkiye ekonomisinde
önemli bir yere sahiptir. Yaprak tütün, ticari değeri en yüksek tarım
ürünlerimizden biri olarak öne çıkmaktadır. Sektörümüzün başarısındaki temel
etkenler; dünya standartlarını rahatlıkla karşılayan üretim teknolojilerimiz,
ürünlerimizin yüksek kalitesi ve üreticilerle gerçekleştirilen sözleşmeli
üretim uygulamalarıdır. Yaprak tütün üretiminde sözleşmeli üretim modeli
sayesinde, Türkiye genelinde yaklaşık 5.000 köyde tütün üretilmekte ve yaklaşık
60.000 aile geçimini bu üretimden sağlamaktadır. Dünya standartlarına uygun
üretim teknolojilerimiz ve ürün kalitemiz, üretim alanlarımızın artırılması
durumunda, ülkemize sağladığımız ekonomik kalkınma desteğini ve ihracat
gelirlerimizi daha da yükseltecektir. Türkiye, yaprak tütün ihracatındaki
tarihsel başarısını gelecekte de sürdürebilecek önemli bir potansiyele
sahiptir. Ancak, küresel tütün pazarındaki değişimlere hızlı bir şekilde adapte
olmak ve sürdürülebilir üretim politikalarını benimsemek büyük bir gereklilik
haline gelmiştir.2025 yılı, ihracatın ön planda olduğu, dengeli ve
sürdürülebilir büyümenin sağlandığı bir yıl olma potansiyeli taşımaktadır”
dedi.
Ege Mobilya, Kâğıt ve
Orman ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat Gürle;
“Bildiğiniz üzere, temsil ettiğimiz üç sektörün de ana
kaynağı orman. Bu nedenle ormanlardaki tüm çeşitlilik hakkında bilgi sahibi
olmamız, bu kapsamda uzun vadeli politikalar geliştirebilmemiz açısından çok
önemli. Bu doğrultuda, 2025 yılı içerisinde geniş ve kapsamlı bir envanter
çalışması yapmayı ve bu çalışmayı ilgili kurumlarla yürütmeyi planlıyoruz” dedi.
Türkiye İhracatçılar
Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep ise;
İhracat Türk ekonomisinin motoru konumunda. Büyümemizin itici gücü ihracat. Orta Vadeli Programda ortaya konulan hedeflere ulaşmak için yoğun bir mesai yaptık. TİM ve Birlikler olarak 58 ülkeye 135 heyet düzenledik, 350’ye yakın fuara katıldık. Küresel ihracattaki payımızı yüzde 1,08’e çıkardık ve yeni rekorlara imza attık. 2024 yılını 262 milyar dolar ihracatla geride bıraktık. 2025 yılı için belirlenen 279,6 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız, dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder