“Lise tahsilimi
Tokat Öğretmen Okulu'nda başlamama rağmen başarılı çocukları yatılı okula
sınavsız geçiren bir yönetmelik avantajıyla Amasya Kız İlköğretmen Okulu’nu
bitirdim. Sonrasında AÖF Eğitim Ön Lisans programını tamamladım. Alper Tunga,
Bilge Kağan, Ceren ve Çise adlarındaki çocuklarımdan Ceren “Down Sendromlu”
doğunca yurt içi ve yurt dışı çeşitli eğitim programlarına katılarak özel
eğitim formasyonu aldım. Çeşitli birimlerde bu alanda öğretmen, koordinatör ve
yönetici konumunda görev yaptım. Emekli olduktan sonra ve halihazırda özel bir
kurumda koordinatör ve refleksolog olarak görev yapmaktayım.”
“Down Sendromlu” kızı Ceren Barlas'ı anlatırken gözleri ışıl ışıl oluyor. Sözlerine şöyle devam ediyor:
“Benim en büyük şansım Ceren. Çünkü bu çocuklar Yüce Allah’ın koruması altındalar. Allah özel çocuklarını güvenebildiği kullarına emanet olarak gönderirmiş. Ceren’i de bana emanet etti. Ben kendimi Allah’ın sevdiği bir kul olarak görüyorum. Ceren gerçekten çok özel bir çocuk, her gün benim ne giyeceğime o karar veriyor. Kıyafetlerimi ütüleyip hazırlıyor. Çok zevkli seçimleri var. Kahvaltımı hazırlayıp içeceğim ilaca kadar düşünüp kapıdan beni dua ederek uğurluyor. Ceren 30 yaşında. İstiklal marşını on kıta ezbere okuyor. Hekimoğlu türküsüyle oynarken hayranlıkla izleniyor. Arka arkaya tüm dünya müziklerini çalın figürlerini hemen o müziğe göre oynuyor. Disco-oryantal-roman veya dünyadan herhangi bir ülkenin folklorik müziğini çalın, hiç şaşırmaz hemen ritmine uyar. Öğrenmeyen çocuk yoktur. Öğretemeyen ebeveyn ve öğretmen vardır. Bu tüm çocuklar için geçerlidir. Bu sektörde alın teri döken, helal çalışıp, helal kazanmayı amaçlayan tüm kurumlara, tüm çalışanlara minnettarım. Unutmayalım ki Yüce Allah’ın koruması altında olan bu çocuklar, işbirliği içinde, sevgi ve özveriyle çalışanları vezir ettiği gibi, onları birer kazanç malzemesi olarak görenleri de iki dünyada da rezil ederler. İnançlarımdan beslenirim öncelikle, bilinenin veya sıradan kabullerin ötesinde bir dostluğum vardır, Allah ile benim. Koşulsuz teslimiyetim nedeniyle kişilerden çok olgulara odaklanır, sebep sonuç ilişkisinden yol bulurum. Sevgisinden yaratıldığım Allah’tır benim her türlü besin ve esin kaynağım.” diyor ve konuyu şiire getiriyor. Duygularını şiirle anlattığını söylüyor. Kızı Ceren için yazdığı bir şiiri bizimle paylaşıyor.
SANA İHTİYACIM VAR.
Sana
ihtiyacım var anne,
Tutmayan
elim,
Söylemeyen
dilim,
Görmeyen
gözüm,
Duymayan
kulağım,
Basmayan
ayağım olursun değil mi?
Ama seven
yüreğimi,
Sessiz
dileğimi bana bırak anne.
Sana
ihtiyacım var arkadaşım,
Derdimi
paylaşmana,
Benimle
oynaşmana,
Seninle
kaynaşmama,
Gönlüne
karışmama izin verir misin?
Gel desem
gelir misin?
Sana elimi
uzattım öğretmenim,
Ayağa
kalkmama,
Görmesem de
bakmama,
Kemerimi
takmama,
Yüreğine
akmama izin verir misin,
BENİ SEVER MİSİN?
Sana
ihtiyacım var amca,
Sana
ihtiyacım var abla,
sana
ihtiyacım var dede,
Gölgene
sığınmama,
Kollarında
avunmama,
Tahtına
kurulmama,
Köpürüp,
durulmama,
Boynuna
sarılmama izin verir misin,
Beni dinler
misin?
Size
ihtiyacım var benim, hepinize.
Elele gelir
misin?
Gönlünü
verir misin?
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder