Cumhuriyet Kadınları
Derneği İzmir Şubeleri, “Müftülere Nikah Kıyma Yetkisi”nin verilmesi ile ilgili
olarak dernek binasında basın açıklaması düzenledi. CKD İzmir şubeleri başkanı
Zuhal Baş “Cumhuriyet Kadınları” olarak buna izin vermeyeceğiz, dedi.
CKD İzmir
Şubeleri Başkanı Zuhal Baş’ın yaptığı basın açıklaması şu şekilde;
“Nüfus
Hizmetleri Kanununda Değişiklik Tasarısı kapsamında, “Müftülere Nikah Kıyma
Yetkisi” TBMM alt komisyonunda 4 kabul 3 ret oyu ile kabul edilerek İçişleri
Komisyonuna gönderildi. Öyle görünüyor ki tasarı hızla Meclis Genel Kuruluna
gönderilecek.
Daha önce
CKD olarak, 25 Temmuz 2017 de iktidar partisi tarafından meclise sununla
tasarıya karşı defalarca itiraz etmemize, uyarmamıza rağmen bu acelenin
nedenini anlamak mümkün değil. Ankara’da Ekim ayı boyunca her türlü eylem
yasağı kararının gerekçesini de böylece anlamış bulunuyoruz.
Ülkemizin
birlik ve beraberlik içinde olması gereken bu zor zamanlarda bu ayrıştırıcı
tasarı vahim bir hatadır. Umuyoruz ki mecliste aklıselim galip gelir ve tasarı
reddedilir.
İtirazlarımızı
uyarımızı tekrarlıyoruz. Tasarı yürürlükteki Medeni Kanuna ve Anayasaya
aykırıdır. Laik Cumhuriyet Rejimini ortadan kaldırmaya yönelik planlı
girişimlerden biridir. Medeni Kanun ile belediyelere verilen resmi nikah kıyma
işlemlerinde bugüne değin hiçbir yetersizlik söz konusu olmamıştır. Ülkemizde
isteyen herkes, inancına göre dini nikah yapabilmektedir. Bu şartlarda
tasarının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Gizli amacın Cumhuriyet Rejimini
yıkmak olduğu açıkça görülmektedir.
Raporda yer
alan yasal hakların geri adım örnekleri;
1-Şiddet
mağduru kadına koruma kararı verilmesi için belge-delil zorunlu olması, ya da
koruma süresinin kısaltılması önerilmiş. Oysa yürürlükteki 6284 sayılı kadına
karşı şiddetin önlenmesine dair kanuna göre şiddet mağduru hakkında belge delil
aranmaksızın 6 ay süreli koruma kararı veriliyor.
2-2002
yılında raporda ise evlilik eşin ölümüyle sona erdiğinde, sağ kalan eşin
edinilen mallardan pay alma hakkının kaldırılması öneriliyor.
3-Aile
Danışmanlık hizmetlerinin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aracılığıyla verilmesi
öneriliyor.
Atatürk’ün
kurduğu ve hepimizin yaşatmakla yükümlü olduğu laik Cumhuriyet rejiminin
yıkılmasına, kadına yönelik ayrımcılığa, kadın ve çocuk hakları ihlallerine,
mer’i kanunlarımız ve Anayasamızın yok sayılmasına seyirci kalmayacağımızı, tüm
yasal ve demokratik direnme haklarımızı kullanacağımızı ilan ediyoruz. Laik
Cumhuriyetten, kadın ve çocuk haklarından yana olan tüm vatandaşlarımız da
birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.”
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder