Kedilerle büyüdüm ve kedileri her zaman çok severim. Adı olmayan sokak kedisiyle tanışmamız Spil dağı küme evleri ziyaretim sırasında oldu. Sizlere şimdi masal gibi gelecek bir sokak kedisinin gerçek hikayesini anlatacağım.
Arkadaşımın doğayla baş başa kalmak için boş zamanlarında gittiği bir dağ evine davet edildim. Güzel bir Nisan ayı sonlarıydı. Büyük bir bahçesi vardı ve bahçede kiraz ağaçları çiçek açmıştı. Bembeyaz çiçekler olan manzaramızda kendimiz için güzel bir kahvaltı hazırladık. Arkadaşlarla bahçede kahvaltı yapmak için masamıza oturduk. Kahvaltıya başladıktan kısa bir süre sonra uysal ve hüzünlü bir miyavlama sesini duyduk. Ev sahibi bu sese alışıktı fakat ben ve arkadaşım hemen yanımızda bize seslenen bu sese döndük. Bizlere bakan o güzel gözlerle karşılaştık ve sevgiyle merhaba dedik. Orada yaşayan arkadaşıma ismi ne diye sordum. İsmi yok dedi. Buralarda yaşıyor, ben arada geliyorum ve hazır mama getiriyorum. Sokak kedisi de gelince mama veriyorum, diye anlatınca, çok üzüldüm. Burada yaşayan bir canlıya nasıl isim vermezsiniz çok da güzel duman rengi var, diye sitem ettim. Duman ismini verelim dedim. Biz isimsiz “küme evlerinde” yaşayan kedi ile yemeğimizi paylaşmaya başladık. Asil bir duruşu vardı. Aç olduğu belliydi, ne versek yiyordu. Bahar’da bile bulunduğumuz yer özellikle geceleri çok soğuk oluyordu. Kış mevsiminde burada yaşamayı düşünemiyordum bile!
Arkadaşıma isimsiz kediyi bana anlatır mısın? dedim. 2 yıldır buralarda diyerek şu sözlerle anlattı. Tek kedi buralarda başka kedi yaşayamaz ama kedi bu şartlarda yaşamayı öğrenmiş. Kışın buradaki evlerde kimse olmaz. Eksi 15 derecelere iner. Yollar karla kaplanır, araç bile giremez. Ben yılbaşı için geldiğimde aracımı yolun başına bırakıp yürümüştüm. Kedi bu şartlarda bile 2 kışı burada geçirdi. Avlanıyor sanırım. Zor şartlarda yaşamayı öğrenmiş. Havalar ısınınca kiraz bahçelerine bakmak için aileler geliyor. Şimdilik bizler bakmaya çalışıyoruz. Zaten karnı aç olunca gelir. Yılışık bir hayvan değil. Yemeğini alır ve gider. 10 gün önce 3 tane yavrusu olduğunu gördük. Demek arada başka kediler de geliyor ki çiftleşmiş. Biz bu kediden başka kedi görmedik. Sokağa çıkma kısıtlamaları da başlayınca “Küme Evleri” biraz kalabalıklaşmaya başladı. Burada kiraz bahçeleri var. Ormanın içindeyiz. Apartman dairesine tıkılıp kalacağımıza burada olmak daha keyifli. Bu yüzden 3 yavrusunu taşımış kendince güvenli bir yere götürmüş. Şimdi yavruları nerede bilmiyoruz ama onu görünce kuru mama veriyoruz, dedi.
Çok etkilendim. Ve arkadaşıma ilk olarak mutlaka isim verelim dedim. Ben duman olmasını istesem de, arkadaşım Fadime olsun, dedi. Fadime ismiyle ona seslenmeye başladık. Fadime karnı acıkınca kapımıza gelip miyavlamaya başladı. Günün büyük bir bölümünü bizimle geçirdi. Biz bahçeye çıkınca bizimle geziyor biz eve girince yok oluyordu. Hiç evin içine girmeye çalışmadı. Bizi rahatsız edecek davranışlarda bulunmadı. Bize miyavlayarak bir şeyler anlattı. Biz de ona sevgi sözcükleriyle cevap verdik. Yanımızda olduğu sürece şefkat ve ilgimizi esirgemedik. Alıştığı bir ortamı, bebekleri vardı. Spil küme evleri onun mekanıydı. Onun yaşam hakkına saygı duyan kişilerle beraber olduğunu fakat biraz daha sevgi göstermeleri gerektiğini arkadaşıma ve komşularımıza anlatarak “Fadime”ye veda ettik.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT