Son aylardaki gündem konu tüm dünyaya yayılmış bulunan Covid-19 salgını tablosu. Bununla ilgili olarak ülkelerin aldıkları önlemler genellikle 65 yaş ve üzeri gruplarda yoğunlaşmışken, genç gruplarda da bu hastalığın görüldüğünün açıklanması kafaları iyice karıştırıyor.
Bu tür salgınlarda alınacak önlemler için kurulan komisyonlarda, kurullarda etik veya sosyoloji, felsefe uzmanlarının yer almayışının düşündürücü bir diğer tablo olduğuna değinmeliyim. Görsel medya açık oturumlarında da aynı duruma rastlamak olası. Konuşmacıların arasında hiç etik uzmanlarına yer verilmemesi ilginç. Bu zorlu sınavda dünya etik açıdan bir kez daha sınıfta kalmış gibi görünüyor bu durumdan ötürü. Önlemlerin ve tedbirlerin tartışılması aşamasında, etik uzmanı yoksunluğundan dolayı verilen kararlarda, eksikliklerin olduğunu anlamak hiç de zor değil.
Gelelim bu hastalığın yayılmasının engellenmesine ilişkin yapılan çalışmalara.
Özellikle 65 yaş ve üstü grupların bu anlamda bir tedbir gibi sokağa çıkışlarının sınırlandırılması yüzünden toplumsal bir karmaşanın yaşanmaya başlamış üzücü bir tablo. Bu grupların bir tür stigma anlayışına maruz kalması ve sanki diğer yaş gruplarına her şey serbestmiş gibi bir anlayışın ortaya çıkması gerçeği yansıtmıyor. Özellikle toplumumuzda sevgi ve saygıyı hak eden ve incinebilir grupta olan bu kesimlerin yalnızlığı ve sosyal izolasyona uğraması, bu grupların kırılmasına yol açıyor.
İşte bazı yaşanan örnekler:
-Banklarda oturanlara yukarıdan su atılmasının görüntüleri
-Kamera şakası yaparak bu gruptaki insanlarla dalga geçilmesi
-Direkt olarak ceza kesilerek yanlışın daha da çoğaltılması
-Alışverişini yapıp evine dönmeye çalışan yaşlı bayanı otobüse almamak ve onu çaresiz bırakan görüntülerin yayınlanması
-Neden sokaktasın, evine gitmelisin tarzındaki yaklaşımlarla bir yanlış uygulama şeklinin ortaya konması
Sayın okurlar,
Bunlar önlem tarzındaki yaklaşımlar değildir. Düne kadar da yine toplumda pek fazla değer görmeyen bu grupların hastalıktan korunması böyle sağlanamaz. Maddi olarak koruduğunuzu sandığınız bu grupların ruhsal yapılarında oluşturduğunuz travma ile iyice küsmelerine ve içlerine kapanmalarına neden olursunuz. Önce eğitim, önce bilgi ve açıklama diyerek bu kişilerin korunmasına çalışılmasının bire bir şekilde gerçekleştirilmesine çalışılmalıdır. Ayrıca bu gruplar bulaştıran veya tehlike altında olan gruplar değildir. Covid-19 her yaş grubuna etki eden ve hastalık oluşturan hatta öldürebilen bir tıbbi tablodur. Bu nedenle genci yaşlısı herkesin aynı sorumluluk ve duyarlılık içinde olması gerekmektedir. Kaş yapacağım derken göz çıkarmak budur aslında. Lütfen, yaşlılarımıza ve akil pozisyondaki bu kişilere sahip çıkalım. Rencide etmeden, anlatarak, gerekirse aileleri ile temas kurup onları da bilgilendirerek bu zor günlerin sıkıntısız bir şekilde atlatılmasını sağlayalım.
Tabii ki, 65 yaş üstü gruplara da birkaç sözümüz var:
Lütfen, bana bir şey olmaz, ben korunuyorum, sıkıldım dışarı çıktım, hava alıyorum gibi basit mantıklar üreterek alınan tedbirlere karşı çıkmayınız. Sizlerin sağlığı için alınan tedbirlerin geçici olduğunu bilerek, zor zamanlardan sonra yine eski yaşamlarınıza döneceğinizin bilinciyle hareket ediniz. Emin olunuz ki, hiç kimsenin sizleri yok sayma gibi bir anlayışı olamaz. Ancak sizler de toplum sağlığını tehdit eden bu durum karşısında alınan tedbirlere uyunuz. Sizler örnek olmazsanız toplumun geri kalanı da aynı şeyleri yapacaktır.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder