Uzun yıllar çalıştığı hemşirelik mesleğinin yanında yardımseverliği, çocuk hakları, kadın sorunları, hayvanseverliği ve hayvan haklarına duyarlılığı ile bilinen Özgül Gedikli ile oğlum dediği Zeytin isimli köpeğini konuştuk.
Zeytin’le yollarınız nasıl kesişti?
Zeytin’den önce de Belçika terrier cinsi bir köpeğimiz vardı. 13 yaşında sağlık sorunlarından dolayı kaybettik. Kızım Burçak bu durumdan çok derinden etkilendi. Ben de çok üzüldüm. Artık yeni bir köpek istemiyordum. Kızım ve ben çalışıyorduk. Sabah’tan akşama kadar can dostumuzun evde yalnız kalmasına üzülüyordum. Fakat kızım benden habersiz arayışlara girmiş. Hastanede birlikte çalıştığım doktorumun akrabasının köpeğinin fotoğraflarını görmüş. Bana fotoğrafları göstererek onu sahiplenmek istediğini söyledi. Kızımı üzmemek için Balçova’da bulunduğu yere giderek zeytini gördük. Ve o gün kızım da ben de onunla yollarımızın kesiştiğini anladık.
Seni en çok nesi etkiledi?
Zeytini görmeye gittiğimiz gün korkunç bir baş ağrısı yaşıyordum. Bakışları ile karşılaşınca sanki bana şifa vermek isteğini anlatıyordu. Ve onunla yakınlaşınca gerçekten baş ağrım geçti. Bu iş tamam dedim. Zaten kızım onun fotoğraflarını gördüğünde kararını vermişti. Kızım doktor arkadaşlarımla konuşurken ben Zeytinle baş başa kaldım. Ona yaklaşarak başını okşadım. O bana yakınlaştı ve evimize üç kişi döndük.
Birbirimize alışmamız 1 ay kadar sürdü. Bize geldiğinde üç yaşındaydı. Şimdi yedi yaşında. Evcil hayvan demiyorum. Zeytin bizim oğlumuz, can dostumuz, hayatımızın bir parçası. Koruyucu özelliği var. Gezmeye çıktığımız zaman onu sevmek isteyenler oluyor, kendini sevdirmiyor.
Zeytin’le bir gününüz nasıl geçiyor?
Sabah 9’da kalkıyoruz. Birlikte yürüyüşe çıkıyoruz. Yürüyüşe çıkacağını anlayınca evde çok fazla su içiyor. Çünkü dışarıda içtiği suyu boşaltacağını bilecek kadar akıllı. Covid 19 virüsü olmadan önce Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda uzun bir yürüyüş yapıyorduk. Son günlerde yürüyüşlerimizi kısa tutmak zorundayız. Yazın Datça’ya birlikte gidiyoruz. Bol bol yüzüyor. Çok güzel yüzüyor, dalıyor. Suyun altına attığımız eşyaları dalarak alıyor, bize getiriyor. Spor salonları kapalı olduğu için kızım işten sonra evde spor yapıyor. Zeytin sporda ona eşlik ediyor. İkisi bir arada çok güzel eğlenerek spor yapıyorlar.
Köpek sahiplenmek isteyenlere neler söylemek istersiniz?
Hayvan sahibi olmak büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluğa sahip herkes evine mutlaka bir hayvan alsın. Sokaklar ve barınaklarda kedi ve köpek çok olduğu için bu tür dostları sahiplenmelerini tavsiye ediyorum.
Son olarak paylaşmak istediğiniz bir şeyler var mı?
Çok yorgun ve sıkıntılı olduğum dönemlerde Zeytinle yürüyüş yapmak bana meditasyon gibi geliyor. Birlikte deniz kenarında uzun yürüyüşler yapıyor, sessiz, gözlerimizle konuşuyoruz. Ayrıca son günlerde çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Corona Virüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasağı nedeniyle sokak hayvanları çok etkileniyor. Benim bulunduğum Karataş semtinde sokaklarda kedi çok fazla. Bizler mahalle sakinleri olarak bu konuda üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Herkes sokak hayvanlarının yoğun olduğu bölgelere bir kap su ve mama bırakmayı unutmasınlar.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder