İstanbul
sözleşmesi yaşatır basın açıklaması için İzmirli STK temsilcileri Kemeraltı
çarşı girişinde bir araya geldi.
Sivil toplum
örgütleri adına basın açıklamasını İzmir Barosu eski başkanı, Batı Trakya
Türkleri Derneği Başkanı, Balkan ve Rumeli Dernekleri kurucu platform Başkanı Av.
Aydın Özcan yaptı. Av. Aydın Özcan tarafından okunan basın metni şu şekildedir;
2011 Yılında
İstanbul’da törenle imzaya açılan İstanbul sözleşmesi tam adı ile Kadınlara
Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki
Avrupa Konseyi Sözleşmesi ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti tarafından imzalanıp 1
Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
“Toplumsal
cinsiyet” kavramının tanımını yapan ilk uluslararası belge olarak da bilinen
İstanbul Sözleşmesi, kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere ayrım
göstermeksizin, göçmen ve sığınmacı kadınlar da dahil, bir insanın cinsiyeti
üzerinden zulme maruz bırakılmasının önlenmesi, zulme maruz bırakılanların
korunması ve bırakanların gerektiği şekilde cezalandırılması için devletlere
yol haritası çizen uluslararası bir uzlaşma metnidir.
Devletler
İstanbul Sözleşmesini imzalayarak özellikle kadınlar ve çocukların hayatlarını
korumak için bir söz vermiş olurlar. İstanbul Sözleşmesi, imzacı devletlere
tanımlayıp çerçevesini çizdiği şiddetin her çeşidine karşı yasal tedbir alma
yükümlülüğünü, bu sözleşmeye ilişkin düzenlemeleri ve vakaları raporlama
zorunluluğu getirmektedir. Sözleşmenin taraf ülkelerce uygulanıp uygulanmadığını
denetleyen GREVIO mekanizmasının ilk başkanlığını iki dönem 2015-2019 yılları
arasında Prof. Dr. Feride ACAR yapmıştır. Hala Prof. Dr. Aşkın ASAN (Ak Parti
önceki dönem Ankara Milletvekili) GREVIO’ da Türkiye’nin aday gösterdiği uzman
olarak görev yapmaktadır.
İstanbul
Sözleşmesi, “kadına yönelik şiddet” ve “ev içi şiddet” mağdurlarını
kapsamaktadır (m.3/e). “Mağdur”, 3.maddenin a ve b bentlerinde tanımı yapılan,
“kadına yönelik şiddet” ve “ev içi şiddete” maruz kalan herhangi bir kimse anlamına
gelir. (m.3/e) Kız çocukları dahil, yalnızca kadınlar, kadınlara yönelik şiddet
mağduru olabilmesine rağmen, erkekler ve oğlan çocukları da ev içi şiddet
mağduru olabilirler. Dolayısıyla Sözleşme, ev içi şiddet mağduru olan yaşı ne
olursa olsun (çocuk, genç, yetişkin, yaşlı) kadın ve erkek herkesi, ev dışında
ise şiddet mağduru olan kadınları kapsamaktadır.
Gerek
İstanbul sözleşmesi gerek sözleşmeye paralel iç hukuk düzenlemesi olan 6284
sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’na karşı
uzun süredir asılsız, çarpıtılmış iddialar ileri sürülmektedir. Oysa
toplumların ahlaki, hukuki ve etik açıdan gerektiği gibi olmalarına yol
haritası olan bu düzenlemeler devletler ve toplumlar tarafından sonuna kadar
desteklenip uygulanmalıdırlar. Tüm bu düzenlemeler çarpıtıldığı gibi ‘aile
yapısını bozan, nafaka yükümlülüğü getiren, ailenin dağılmasını ve boşanmaları
teşvik edici, eşcinselliğe özendirici’ olmayıp tam tersi sağlıklı bir ortamda
gerektiği gibi büyüyen çocuklar ve toplumda kadının bir birey olarak olması
gereken şekilde eşit ve özgür bireyler olarak hayatını idame ettirmesini
sağlayan ve amaçlayan düzenlemelerdir. Aileleri ve toplumları parçalayan temel
olgular şiddet ve eşitsizliklerdir. Şiddetin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin
engellenmesi toplumları daha sağlıklı, daha huzurlu, daha gelişmiş ve ekonomik
açıdan dahi daha güçlü hale getirir.
Maalesef ki
ülkemizde 2018 yılında 440, 2019 yılında 474, 2020 yılında bugüne kadar temmuz
2020 dahil 183 kadın cinayeti ve 98 şüpheli kadın ölümü, sadece temmuz ayında
36 kadın cinayeti işlendiği tartışmasızken istatistiklere yansımayan şüpheli
kadın ölümlerini de eklediğimizde neredeyse günde 3 kadın öldürülüyorken,
bilindiği kadarı ile yılda 28.360 çocuk istismarı yaşanır iken sözleşmenin daha
etkin şekilde uygulanmasının değil de kaldırılmasının gündemde olması devletin
kadına yönelik şiddeti önleme görevini terk etmesi anlamına gelmektedir.
Sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf
olduğu tüm temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek anlamına
gelecektir.
Türkiye
Devleti’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi Anayasa’daki eşitlik ilkesinden,
şiddeti önlemek ve maruz bırakılanları korumakla ilişkili diğer yasalardan
vazgeçildiğinin, devlet olarak kadın erkek eşitliği ve kadına karşı şiddeti
önleme politikasını terk ederek kadın ve çocukları ateşe attığını tüm dünyaya
ilan etmesi anlamına gelecektir.
Gerek
İktidar gerekse muhalefet partilerinin el birliği ile İstanbul Sözleşmesi’ne
sahip çıkıp gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Ülkemizde her gün
yaşanılan bu istismar ve şiddet vakalarının artık durdurulması için önlemler
alınıp uygulamalar yapılmalıdır. Daha sağlıklı, daha gelişmiş bir toplum için
devletin bu kanayan yarayı artık durdurması mecburidir.
Biz Balkan
Camiası, Balkan Dernekleri ve Kadın Hakları Savunucu Sivil Toplum Kuruluşları
olarak annelerimizin, kız kardeşlerimizin, eşlerimizin, çocuklarımızın ve
torunlarımızın şiddete ve istismara maruz kalmasına ve bu zulmü yapanların hak
ettiği gibi cezalandırılmamasına göz yummayacağız. Tüm Kadınlarımızın ve
çocuklarımızın hak ettikleri gibi sağlıklı hayatlar yaşamaları ve toplumda hak
ettikleri yerlerde olmaları için her zaman yanlarında olup, eşit ve şiddetsiz
bir toplum için direneceğiz.
KATILIMCI
KURULUŞLAR
Balkan
İstişare Kurulu,
Atatürkçü
Düşünce Derneği İzmir Şubeleri,
Batı Trakya
Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şubesi,
Buca Rumeli
Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği,
Buca Rumeli
Göçmenleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği,
Bornova
Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği,
Bornova
Selanikliler Kültür ve Dayanışma Derneği,
Ege Balkan
Rumeli Dernekleri Federasyonu,
Ege Kadın
Buluşması Platformu,
Eşitlik İçin
Kadın Platformu,
Tülay Aktaş
Gönüllü Kuruluşlar Güç birliği,
İzmir Balkan
Dernekleri Federasyonu,
İzmir Kadın
Kuruluşları Birliği,
Ege Balkan
Türkleri Federasyonu,
İzmir
Makedonya Sarovalılar Kültür ve Dayanışma Derneği,
Türkiye
Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu,
İzmir
Trakyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği,
İzmir Rumeli
Sancak Kültür ve Dayanışma Derneği,
MAK-GÖÇ
Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği,
İzmir Çağdaş
Balkan Kadınları Derneği,
İzmir
Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği,
Rumeli
Vardar Kültürünü Yaşatma Derneği,
İzmir
Folklor Gençlik ve Spor Kulübü Derneği,
Uçan Süpürge
Vakfı,
İzmir
Giritliler Derneği,
İzmir Rumeli
Kadınları Derneği,
İzmir Kent
Konseyi,
İzmir Meme
Kanseriyle Savaşım Derneği,
Karşıyaka
Balkan Kadınları Derneği,
Karşıyaka
Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği,
Uluslararası
Kadınlar Dayanışma Derneği,
Lozan
Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilciliği,
Selanik
Türkleri Ve Buca Yaylacıklılar Eğitim Kültür Ve Dayanışma Derneği,
Uluslararası
Balkan Yazarları Araştırma ve Kültür Derneği,
USAYİD
(Uluslararası Stratejik Analiz Yönetişim İnovasyon Düşünce Derneği),
Vatra
Arnavut Kültür Derneği İstanbul
Selçuk
(Ephesus) Rumeli Göçmenleri Dayanışma Derneği,
İzmir Bosna
Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği,
Ege
Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği,
Türk Kültür
ve Sanat Derneği
Uluslararası
Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği,
Menemen
Balkan ve Rumeli Kültür Dayanışma Derneği,
İzmir
Makedonya Göçmenleri Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği,
Cumhuriyet
Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi,
Torbalı
Rumeli Balkan Göçmenleri Derneği,
Sasalı
Sosyal Dayanışma ve Geliştirme Derneği,
Türk Anneler
Derneği İzmir Şubesi,
Türk
Kadınlar Birliği Ege Bölgesi Şubeleri,
Konak Kültür
ve Dayanışma Platformu,
İzmir
Yörükler Derneği Kadın Kolları,
İzmir Kadın
Dünyası Derneği,
Dereköy
Kadınları Destekleme Derneği,
Biz Varız
Makedonya Göçmenleri Derneği,
Kadınca
Yaşam Derneği,
Yakaköy
Kalkındırma ve Tanıtma Derneği,
Buca Genç
Rumeli Kanatlar ve Civar Köyleri Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği,
Ege
Pomakları Kültür ve Dayanışma Derneği,
KADER İzmir
Şubesi,
Kars Ardahan
Dernekleri Federasyonu,
Ege Bölgesi
Karadenizli Kadınlar Derneği,
Kadın Gücü
Derneği Bayraklı Şubesi,
Kadın Gücü
Derneği Genel Merkezi,
Karşıya Kent
Konseyi Kadın Meclisi,
Beşkardeşler
Kültür ve Dayanışma Derneği,
Seydi
köylüler Kültür ve Dayanışma Derneği,
Çamerya
Arnavutları Derneği,
Bornova
Arnavutlar Kültür ve Dayanışma Derneği,
Yeni Kuşak
Köy Enstitüleri Derneği,
Diyarbakır
Türkmenleri Derneği,
Karşıyaka
Kent Konseyi,
Karşıyaka
Balkan Platformu,
Beydili
Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT