27 Ağustos 2020

Marangozhanenin vitrini olmaz


Ahşaba şekil vermek insanlık tarihi kadar eskidir. Marangoz ustalığı da dünyanın en eski mesleklerinden biri olarak bilinir. İzmir Güzelbahçe Yelki’de yaşayan marangoz ustası Ender Öztaş fabrikasyon üretimlerin artmasına rağmen ahşaba şekil vermeye devam ediyor. 

Doğma büyüme Yelki’li olan Ender Öztaş ile küçük küçük kafeler, güleryüzlü insanların stant açtığı Yelki sokaklarını gezerken tanıştık. Ender Usta marangoz atölyesinin önünde ahşaba hayat verirken çok güzel bir Hamiyet Yüceses şarkısı dinliyordu. Bizim çalışmalarıyla ilgilendiğimizi fark ederek bize çok misafirperver davrandı. Atölyesine davet etti. Birlikte Hamiyet Yüceses şarkıları eşliğinde çaylarımızı yudumlarken Ender Öztaş’ın çalışmaları hakkında bilgi aldık.

1974-1981 yılları arasında TRT İzmir Radyosu’nda sözleşmeli olarak ses sanatçılığı yaptığını anlatan Öztaş sözlerine şöyle devam etti.

Atölyemde çok mutluyum

Uzun yıllar Karabağlar’da kendime ait atölyemde marangoz işi ile uğraştım. Kapılar semtinde saz, ud, mızraplı tanbur gibi müzik aletleri yaptığım atölyemde vardı. Müzik benim için hep önemliydi. Bir dönem işim gereği İzmir’de yaşadım. 6 yıl önce doğduğum yer Yelki’ye tekrar döndüm. Burada kendime ait evim vardı. Atölyemi kurduğumda hobi olarak müzik enstrümanları yapmak istiyordum. Burada beni herkes iyi tanır. Çalışmalarımı bilir. Komşularımın esnafın istekleri olmaya başladı. Onları kıramadım. Son yıllarda insanlar yine doğaya döndü. Hobi olarak açtığım atölyemde siparişler almaya başladım. Yapılması istenen tasarımları fotoğraf ile bana ulaştırıp sandalyeler, sehpalar, tabureler, komidin, dolap, divan gibi siparişler veriyorlar. Çalıştığım zamanlar kendimi daha zinde hissediyorum. Atölyemde çok mutluyum.


Yelki’de yaşamak bir ayrıcalık

Yelki’nin çok temiz bir havası var. Hep eser. Yelki ismi rüzgarından gelmiştir. Benim evimin önünde iki çınar ağacı var. Bir tane de kendim diktim. Özellikle birisi yüz yaşını geçmiş. Bir dönem evimi kiraya vermiştim. Onlar dallarını hep kesmiş. Şimdi ben tekrar bakıma aldım. Çınar ağaçlarının serinliği altında çalışıyorum. Geçtiğimiz yıllarda atölyemin karşısı kahvehaneydi. Çınar ağaçlarının gölgesi altında oturmak isteyen köylüler sandalyelerini alır ağaç altına geçerlermiş. Şimdi 2 çınarımız ve yeni yetişen bir çınarımız altında bizler oturuyoruz.


Son yıllarda Yelki önemli cazibe merkezlerinden oldu. İstanbulluların tercih ettikleri yerlerden biri. Özellikle Pazar günü üretici pazarını gezmeye veya kahvaltı yapmaya gelen misafirlerimiz sokaklarımızı gezerken bol bol fotoğraf çektiriyor. Stresten uzak sakin vakit geçirmek isteyenleri Yelki’ye bekliyoruz” dedi.

Yelki’ye yolunuz düşerse mutlaka Ender ustanın talaş kokan atölyesini ziyaret etmelisiniz.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder