Gaziemir Kent Konseyi Başkanı Günnur Berber’i makamında ziyaret ederek kent konseyi hakkında bilinmeyenleri sorduk.
Konsey
Başkanı Günnur Berber ile yaptığımız röportajı sizler için yayınlıyoruz.
Gaziemir Kent Konseyi Günnur Berber kendinizi okuyucularımıza tanıtır mısınız?
GB: 1984 doğumlu 2 çocuk annesiyim. Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgisayar Teknoloji ve Programlama bölümü mezunuyum. Aynı zamanda köşe yazarlığını da yaptığım Yerel Haberci Dergisi ve Haber İnternet sitesi Yayın Koordinatörüyüm. Hayata dair yazılarım ve şiirlerimle tanındığımı söyleyebilirim. Gaziemir'de bulunan yerel derneklerin kültürel ve sosyal faaliyetlerinde uzun zamandır yer alıyorum. Seydiköy Mübadele Muhacirleri Derneği'nde birçok hayır işlerinin organizsayonlarıyla ilgilenirken bir yandan Seydiköylüler Derneği Tiyatro Grubunda rol alıyorum. Şu an 4. oyunumuzu sergilemek üzere provalarımız devam ediyor. Kitap okumayı çok seviyorum. Daha çok Felsefe ve Psikoloji üzerine kitaplar ilgimi çekiyor. Hayatın anlamını aramak heyecanlı bir yolculuk benim için. Ve herkesin kendini sorgulaması için daha çok okuması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle göreve seçilir seçilmez ilk projem Kent Konseyi kitaplığını kurmaya başlamak oldu.
Bir başka projem Kadınların içindeki gücü fark etmelerini sağlamak. Bunun için kadınları özellikle orta yaş ev hanımlarını evlerden çıkartıp sosyal hayata dahil etmek için çalışıyorum. İlk adım olarak kahvaltı, yemek ve gezi organizasyonlarıyla kadınların bir araya toplanmasını ve etkileşimlerinin artmasını sağlıyorum diyebilirim. Örneğin eskilerde Gaziemir meydanda kahvelerin önünden geçmenin bile ayıp olduğu dönemlerde o baskı ile yetişmiş kadınları; 28 Ekim'de çelenk koyma töreni öncesinde kırmızı beyaz kıyafetlerimizle direk kahvelerde kahvaltıya davet ettim. Aralarında çekinen hala daha çok olsa da sağ olsunlar beni kırmayıp geldiler. Kahvede boyoz, gevrek, çay ile kahvaltımızı yapıp meydanda marşlarımızı söyledik.
Kent konseyinin görevleri nelerdir?
GB: Kent Konseyi’nin görevi; kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışmaktır.
Gaziemir için hangi konular sizin için öncelikli? Neler yapmayı planlıyorsunuz?
GB: Öncelikle toplumun tüm kesimlerine hitap edecek projeleri gerçekleştirmek için toplumun her kesimini içine alabilecek bir yapı oluşturmak gerekiyor. Bu söylenmesi kolay, yapılması ise çok zor olan ancak başarılması halinde en sağlıklı bir örgütlenme modelidir. Bunun içindir ki mahalle temsilciliklerine önem veriyoruz. Tüm dernekler ve siyasi partilerle diyalog kurmaya ve işbirliği yollarını açmaya çalışıyoruz. Genel ve yerel idarenin kurumlarıyla, belediyelerle işbirliği ve iletişim halinde olmak durumundayız. Sanayicimizle, esnafımızla, eğitimcilerimizle kısacası toplumun tüm kesimlerinle iletişim kurmaya önem veriyoruz. Böylelikle Gaziemir Kent Konseyi’nin bünyesinde birçok farklı konuda çalışma grupları oluşturacağız. Bu çalışma gruplarımız kentin ihtiyaç duyduğu konularda projeler hazırlayacaklar ve biz de bunları kamuoyu ile ilgililerle paylaşacağız. Ortak akıl ve yöntemle oluşacak projelerin yaşama geçirilmesi elbette kent yöneticilerinin samimi ve duyarlı yaklaşımlarıyla söz konusu olacak. Biz sivil toplumun talebini ortaya koyacağız. Eminim ki bu da topluma ve Gaziemir’e yarar sağlayacak. Gaziemir Kent Konseyi Başkanı olarak ilk yaptığım işlerden biri de konsey binamızda bir kitaplık oluşturmak. Kampanyamızı konsey sosyal medya hesabından duyurmamızın ardından her kesimden kitap bağışları gelmeye başladı. Gaziemir Şehit Serhat Sığnak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bu konuda bize çok yardımcı oldular. Öğretmen ve öğrencilerimizin yaptığı kitaplıkları, vatandaşlarımızdan gelen kitaplar ile dolduracağız. Bu arada yeri gelmiş iken de belirtmek istiyorum. Şehitler, Gaziler ve onların bizlere emanetleri olan aileler bizler için çok önemli. Bizler için kanını canını veren şehitlerimize minnet borcumuz var. Bunun sembolik bir ifadesi olarak İzmir’in Kurtuluş Günü 9 Eylül’de Halkapınar, Kadifekale ve Narlıdere Şehitlikleri’ni ziyaret ettik. Dua ettik. Saygı duruşunda bulunduk. Yine Gaziemir’de yıllarca oturmuş olan ve vatani görevinde bulundukları esnada şehit olan Furkan Yavaş, Ali Yılmaz ve Uğur Palancı’nın ailelerini evlerinde ziyaret ettik. Acılarının hala taptaze olduğuna, evlatlarını bu ülkeye şehit vermiş olmanın haklı gururuna bir kez daha şahitlik ettik. Şehitlerimiz ve ailelerini hiçbir zaman unutmamalıyız.
Neleri değiştirmek istiyorsunuz?
GB: Gaziemir’de çok daha güzel şeyleri hep birlikte gerçekleştirebiliriz yeter ki isteyelim. Sivil topluma önem verelim. İnsanlarımıza güvenelim. Gaziemir bir gecede düşünülmüş projelerle değil, üzerinde çalışılmış, toplumun benimsediği projelerle yol alabilir. Sürekli farkı bahaneler üreten, benci, tekçi anlayışın değişmesi gerekiyor
Kent konseylerinin bir yaptırım gücü var mı?
GB: Kent
Konseyleri topluma kendilerini iyi ifade etmeleri ve bunun gereklerini yaptığı
sürece elbette kendi yaptırım ve etki gücü vardır.
Kent konseyleri niçin olmalı?
Kent Konseyleri ülkemizin Avrupa Birliği sürecinde uyum mutabakatı çerçevesine ortaya çıkmış bir sivil toplum yapısıdır. Derneklerin bir araya gelerek iletişime geçtiği, ortak işbirliği ve çalışma süreçlerini ortaya koyan demokratik bir kurumsal yapılanmadır. Demokrasiye, katılımcı bir demokraside refahtan pay almak isteyen toplumların kurumsal yapısıdır. Bu tür yapılan önemini iyi kavramalıyız.
Gaziemirlilere bir mesajınız var mı?
Herkesi kentimiz için çalışmaya davet
ediyorum. Hep birlikte Gaziemir’i çok daha güzel yerlere taşıyacağız.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder