1980 yılından beri İzmir'in değişmeyen damak lezzeti Köfteci İrfan babadan oğula devreden bir aile işletmesi olarak yoluna devam ediyor.
Arnavut kökenli olan baba İrfan Tokşen şimdi kapalı olan Tekel Sigara Fabrikasının önünde bir köfte arabasıyla bu işe başlamış. Babaları köfteci İrfan'ın vefatından sonra 2 oğlu bayrağı teslim alarak ve kendilerini daha çok çalışıp geliştirerek, köftelerinin lezzetini ve mekanın dokusunu koruyarak ilk günün heyecanıyla hizmet vermeye devam etmiş. İktisat Fakültesi mezunu olan oğlu Birol Tokşen bu işi tek başına sürdürmeye devam ediyor.
Özellikle babadan oğula devreden mekanları çok severim. Köfteci İrfan Alsancak'ta küçük temiz bir dükkan. Ben de Köfteci İrfan'ın müdavimlerindenim. Girişte önce şahane bir köfte kokusu ve ızgaranın başında Birol Tokşen köfteleri kızartırken beni karşılıyor. Bir yandan köfteleri ızgarada kızartırken bir yandan köfteci İrfan'ın hikayesi'ni anlatıyor.
"Babam İzmir'e ilk geldiğinde işe sandviç ile başlamış. O yıllarda İzmir'de tanınmış 3 sandviç büfesi varmış. Babam anlatırdı; Beyaz köşe Talat, Mehmet abinin sandviçleri ve benim büfem, diyordu. Tekel Sigara Fabrikasının önünde bir köfte arabasıyla bu işe başladıktan sonra, 1980 yılında Alsancak'ta şimdi işlettiğimiz dükkanı açıyor. Ben o yıllarda çocuktum. Sabah dükkanımızı babamla açardık. Okula daha sonra giderdik. Ben köfteciliği çocuk yaşta babamdan görerek öğrendim. Hem okudum hem babamın yanında çalıştım. Benim ustam babamdır. Babamızdan yadigar kalan işyerini devam ettiriyorum.
Babamızın adı İrfan. Biz de işletmemizin adını değiştirmedik. Çok kişi beni İrfan diye biliyor. Duygusal anlamda içim sızlasa da gurur duyuyorum.
Butik çalışıyorum
Bizim başka bir şubemiz yok. Bir dönem şube açmayı düşünmüştüm. Abim sıcak bakmamıştı. Şimdi iyi bir karar verdiğimizi düşünüyorum. Butikliğimizi koruyarak çalışmaya devam ediyorum.
Şubeler açarsınız, büyürsünüz fakat kaliteniz aynı olmaz. Çünkü yaptığınız ürünleri korumak için katkı maddesi koymak zorundasınız. Yoksa ürün bozulur. Ben sabah geliyorum. Bugün 5 kilo köfte yapacağım, diyorum. Kasabım belli. Kuzunun veya dananın istediğimiz yerinden kestirip alıyoruz. Sabah köftelerimi hazırlıyorum. Akşama kadar hepsi bitiyor. Çok yağlı olmamasına özen gösteriyoruz. Lezzetimiz bu yüzden. Alsancak bölgesindeyiz. Hastaneye yakınız, doktor muayenehanelerinin olduğu bölgedeyiz. Müşterilerimizin çoğu sağlıkçı. Köftelerimizin özel kıymadan yapıldığını biliyorlar ve lezzetinden memnunlar.
Müşterilerimizle arkadaş olduk
Babamı köfte arabasıyla çalıştığı yıllardan bilen 50-60 senelik müşteriler de geliyor. Ben onları tanımasam da gelip kendilerini tanıtınca mutlu oluyorum. Biz müşterilerimize arkadaş, dost gözüyle bakıyoruz. Onlarla spor, siyaset, yemek gibi her konuda sohbet ediyoruz. Uzun bir süre görmesek telefon edip merak ettiğimizi söylüyoruz. Para kazanmak ta çok güzel ama müşterilerimizin dostlukları ve yemeklerimizi beğenmeleri benim için daha önemli. Bu yüzden mekanımızın müdavimleri değişmiyor" dedi.
Köfteci İrfan aynı zamanda tipik bir esnaf lokantası
Köfteci İrfan küçük bir dükkan. Duvarda İrfan Usta'nın köfte arabasının başında bir fotoğrafı ilgimi çekiyor. Ben esnaf lokantalarını çok severim. Esnaf lokantalarında ne pişirilir ise lezzetine doyulmaz. Yemekler lezzetsiz ise o lokanta iş yapmaz. Esnaf lokantalarının en büyük özelliği yemekleri taze ve lezzetli olmasıdır.
Mevsimine göre yemek çeşitleri değişen mekanda kış dönemi ayak paça ve kelle paça çorbaları çok isteniyor. Et yemekleri, kuzu ve incik haşlama, çorba çeşitleri var.
Küçük esnaf olduğu için günlük tüketebileceği kadar yemek yapıyorlar. Mutfağı bildiğiniz ev mutfağı gibi. Yemekleri bu yüzden erken bitiyor.
Bütün ürünlerimiz günlük alınıyor
Ertesi gün aynı şeyler başlıyor diye sürdürüyor konuşmasını Birol Tokşen. Tüm gün mutfakta kendim çalışıyorum. Biz esnafız. Günlük ne masraf ettik, kazancımız ne oluyor bilmek istiyoruz. Onun için tüm ürünler günlük alınır ve günlük tüketilir. İyi yemek taze ve günlük alınan iyi malzeme ile olur.
En önemli değerimiz dürüstlük ve doğruluk. Verdiğimiz sözleri tutarız, mücadelemiz yıllardır devam eder. Pandemi süreci gibi çok zor bir süreç geçirdik. Yatırımlar yapamadık. Düşündüğümüz planlarımızı gerçekleştiremedik. Mücadeleci bir esnafız. Mücadeleye devam ediyoruz. Müşteri memnuniyeti her zaman önceliğimizdir. Bayrağı babadan aldığımızdan beri mücadeleci ruhumuzu kaybetmedik. Bu işi severek yaptığımız için hala ayaktayız" diye konuştu.
Yemek sonrası tatlı olarak çok hafif tahinli kemalpaşa tatlısını öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder