31 Mayıs 2022

Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış; İhtiyaç Sahiplerinin 12 Ay Et’e Ulaşmasını Sağlıyoruz


Kızılay İzmir Şubesi yönetimi İzmir-Ege Medya Platformu üyesi gazeteci ve yazarlar ile bir araya geldi. Buluşma da Türk Kızılay’ın son dönemde tüm dünya da büyük bir atağa geçtiğini kaydeden Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, Küresel düzeyde hizmetlerimizle birlikte dünyanın her bölgesinde Türk Bayrağı’nın dalgalandırıyoruz. Bunlar birilerini rahatsız ettiği için operasyonel müdahalelerle karşılaşıyoruz. Ancak biz her şeye rağmen Türk milletinin bağışları ile mağdur ve ihtiyaç sahiplerine sınır tanımadan hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.

 

Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, İzmir- Ege Medya Platformu üyesi gazetecileri ağırladı. Medya ve gazetecilik yönü olan Türk Kızılay İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Melih Bingöl, Gözde Birman ve Ferzan Yapkuöz’ün de hazır bulunduğu toplantıda kurum faaliyetleri ile ilgili sunum eşliğinde bilgilendirmeler yapan Baykalmış, gazetecilerin Türk Kızılay ve faaliyetleri ile ilgili sorularını da cevaplandırdı.

Türk Kızılay İzmir Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantının açılışında takdim konuşmasını İzmir ve Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan yaptı. Platformun amacı, yapısı ve faaliyetleri ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapan Kaplan, platformun basın ahlak ilkeleri çerçevesinde İzmir ve Ege de ki farklı kesimlerden basın mensuplarının tamamen mesleki bir insiyatifle bir araya gelmesiyle kurulduğunu ifade ederek, “ İzmir Medya Platformunu 7 yıl önce tamamen mesleki reflekslerle kurdum. Ne siyasi bir tercihle ne de siyasi saiklerle kurulmuş bir organizasyon değiliz. Tamamen mesleki reflekslerimizle ve mesleki bir anlayış içerisinde İzmir Medya Platformu olarak yola çıktık. Bugün Ege Medya Platformu’na evrilen bir yeni oluşumla yolumuza devam ediyoruz” dedi. İzmir ve Ege Medya Platformu’nun bölgesel nitelik kazanan Egeli gazetecileri bir çatı altında bir araya getiren en büyük oluşum olduğuna da dikkat çeken Kaplan, “100’ü aşan bir gazeteci oluşumuyuz. Aynı zamanda büyük ve güçlü bölgesel networkün alt yapısını oluşturuyoruz. Mesleki anlamda en büyük dayanışma gücüne eriştik. Görüşü, fikri, düşüncesi, yaşam tarzı ne olursa olsun, aramızda her renkten ve düşünceden arkadaşlarımız var. Grupta yer alan herkes birbirinin düşüncesine saygı içerisindedir. Bu sadece İzmir adına değil, ülkemiz adına da büyük bir kazanımdır. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz dayanışma ve birliktir. Ayrışmaya karşı gerçekten birleşmeye ihtiyacımız var. Biz İzmir ve Ege Medya Platformu olarak buna öncülük yaptığımız için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı. Kaplan, ardından sözü Türk Kızılay İzmir Başkanı Kerem Baykalmış’a bıraktı.


Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, yaklaşan kurban bayramına dikkat çekerek; Kurban kesme organizasyonunda dini vecibelerin tam olarak yerine getirildiğine şahit olmuş birisi olarak, vatandaşlara gönül rahatlığıyla kurbanlarını Türk Kızılay’a bağışlamaları tavsiyesinde bulundu.

Kurban Bayramı’nın yaklaştığı ve Kurbanlık telaşının yaşandığı şu günlerde vatandaşların en önemli gündemlerinden birisi olan vekaletle Kurban bağışı konusunda önemli açıklamalarda bulunan Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, “Kurban organizasyonumuzda ben birebir şahidim. Bunun videoları da var. Kızılay bana Kıbrıs’ta bu konuda görev vermişti. Kıbrıs’a gittim. Kesimlerde bağışı yapan insanların vermiş oldukları vekaletleri listelerinden tek tek okuyarak videoya çekip kesimi gerçekleştirdik. En ufak bir şüpheniz olmasın.

İhtiyaç Sahipleri 12 Ay Boyunca Konserve Olarak ta Et’e Ulaşabiliyor

Kurban Bayramı’nın yaklaştığı şu günlerde toplumun en önemli gündemlerinden birisi olan vekaletle Kurban bağışı konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Kerem Baykalmış, vatandaşların kurbanlarını Türk Kızılay aracılığıyla gönül rahatlığıyla kestirebileceklerini vurgulayarak, bu konuda şunları söyledi: “Kurban Bağışı yurtiçi 2475 TL, yurtdışı Kurban Bağış bedeli 1475 TL.  Et’ler, et entegre tesislerinde 800 gramlık kavurma haline getiriliyor. Hem milletimizin dini vecibesini yerine getirirken hem de almış olduğumuz bu bağışları 6 milyon insana, ihtiyaç sahiplerine 1 yıl boyunca dağıtıyoruz. Sadece Kurban Bayramında değil ihtiyaç sahipleri 12 ay boyunca konserve olarakta et’e ulaşabiliyor.”

Bu Ramazan 285 bin haneye sıcak yemek götürdük. Sıcak yemek evlerine gitti. Mobil mutfaklarda ürettiğimiz ürünleri Kızılay’ın selamıyla insanların kapısını çalarak, onları ayağımıza getirerek değil. Onların kapısına götürerek bu hizmeti vermeye çalıştık.”

Hilal-i Ahmer-den Kızılay’a 154 yıl

Türk Kızılay'ın 154 yıldır yurt içinde ve yurt dışında faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak konuşmasına başlayan Kerem Baykalmış, “Bizim bütün faaliyetlerimizin tanıtımında, saha içerisinde yapmış olduğumuz faaliyetlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasında, eksiklerimiz varsa bu eksiklerin giderilmesinde sizlerin üzerine de çok büyük görevler düşüyor” diyerek, gazetecilerden destek istedi.

Türk Kızılay’ı ile ilgili genel bilgiler paylaşan Baykalmış, Kızılay kuruluş amacı itibariyle din, dil, ırk, siyasi düşünce gözetmeksizin, milyonlarca insana ulaşabilme kapasitesi olduğunu kaydetti.

“Osmanlı zamanından Hilal-i Ahmer isminden 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Kızılay’ı adını verdiği 50 ülkede temsilciliği bulunan 196 ülke de operasyonel insani yardım faaliyeti yürütebilen 154 yıllık tarihiyle Dünya Yardım Teşkilatı’na üye bir kuruluşuz” şeklinde konuşan Baykalmış sözlerini şöyle sürdürdü: 

Türk Kızılay son dönemde büyük bir atağa geçti. Avrasya ve Afrika Bölge Başkanlığı yapan Dünya Yardım Teşkilatı Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık bu son dönemde Kızılay’ımızın yapmış olduğu ataklar neticesinde Dünya Yardım Teşkilatı Genel Başkanlığı’na aday oldu. Son dönemde Genel Kurulumuzu da gerçekleştirdik. Bu vesileyle çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

“İlçelerle Koordineli Çalışarak Hizmet Verimini Arttırdık”

Kerem Baykalmış, Türk Kızılay İzmir Şubesi yeni dönem çalışmalarıyla ilgili olarak şu bilgileri de paylaştı: “4 bin gönüllümüz var. 15 ilçede teşkilatlanmamız var. Yapılan tüzük değişikliğiyle önceden bağımsız olan tüm şubeler İzmir Şube çatısı altına toplandı. Teşkilat yapımız siyasi parti teşkilat yapılanmasına benzedi. Genel Merkezin görevlendirmemesine rağmen her ay mutat toplantılarımızı istişare toplantılarımızı düzenledik. Geçmiş dönemde şubeler yılda bir kere toplanıyormuş. Biz her ay toplanıp elimizdeki imkanları birbirimizle paylaşıp saha faaliyetlerini daha da aktif hale getirmeye çalıştık. Depoda tuttuğumuz her ürünü ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaştırmadığımızda bu işin büyük vebali var. Arkadaşlarımızla, gençlerimizle, kadın kollarımız ve engelli birimimizle bu bilinçle hareket ediyoruz.”


Kızılay Kan Satmıyor, İftira Atıyorlar

Sözlerini “Sizlerin bu teşriki mesaide eksiklerimiz var ise diyalog kanallarını açık tutup istişare etmemizin de faydalı olacağına inanıyorum. Bir hatamız varsa düzeltip özür dilemekten de asla çekinmeyiz. Ama yanlış aktarılan bir şey varsa kurumlarımızın bundan göreceği zarar dolayısıyla da itibar kayıpları inanılmaz derecede sıkıntıya yol açıyor” şeklinde sürdüren Baykalmış, bu konudaki en çok karşılaştıkları sıkıntılardan birisinin Kızılay’ın topladığı kanların parayla satıldığı iddiası olduğunu dile getirerek, bu konuda şunları söyledi: “Bizim bir kan merkezimiz var. Kan ihtiyaç hasıl olduğunda parayla satın alınamayacak bir ihtiyaç. Ama Türk Kızılay’ın bunu parayla sattığı yalanıyla hep karşılaşıyoruz. Kan demek hayat demek. Biz kar amacı gütmeyiz. Devletimizin yükünü hafifletiriz ve Avrupa standartlarında laboratuvarlarımızla da yüzde 99 noktasında hijyene uygun üretimleri milletimize en kısa vadede ulaştırırız.”

Sosyal Medya’dan da İftira Attılar

Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, sosyal medya da yayılan yalan yanlış paylaşımlarla ilgili yaşanan sıkıntılardan da bahsetti. İki gün önce bir sosyal medya paylaşımındaki detayları bu sıkıntıya en kötü örneklerden birisi olarak anlatan Baykalmış, olayı şu şekilde anlattı: “2018 yılında sosyal medyaya düşmüş bir haber geçenlerde sosyal medyaya tekrar düştü. İzmir Şube olarak Konak Bayramyeri’nde bir dağıtım yapıyoruz. Bir tane hanımefendi sosyal medyasından canlı yayın yapıyor. ‘Biz açlıktan ölüyoruz, burada Suriyelileri doyuruyorlar, bir eve 50 koli gıda yardımı indirdiler’ diyerek bize hakaretler saydırıyor. O kadar eğri bir yaklaşım ki neresini düzelteceğini şaşırıyorsun. Yapılan yardım Kızılhaç tarafından Kızılay’a şartlı bağışlanmış gıda kolileri. Toplum Merkezimiz tamamen çalışan personeliyle beraber Avrupa fonlarından beslenir. Türkiye’deki mültecilere destek verir. Kızılay Kızılhaç işbirliğiyle bunlar bize emanet edilmiş. Bu emanetleri mecburen ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız, çünkü mültecilere dağıtılması şartıyla bize bağışlanmış… Ortak bir alanda uygun bir yere depolayıp aileleri oraya çağırıp dağıtalım. Konu esasında buradan başlıyor. Bir eve 50 tane koli indirmenin imkanı yok. Tamamen provokasyona yönelik bir paylaşımla ve 2018 yılında gerçekleşmiş bir olay iki gün önce yeni yaşanmış gibi tekrar sosyal medyaya düştü. Gerçeği bilmeyen vatandaşlarımız ‘kanımız haram olsundan tutunda bundan sonra bir zırnık vermeyiz’e kadar bizi itham edici ve yapmış olduğumuz emekleri zayıflatıcı algılara sebebiyet veriyorlar.”

Sınırları Aştığımız İçin İtibarsızlaştırmaya Çalışıyorlar

Bu saldırıların operasyonel yapıldığını da ifade eden Kerem Baykalmış, bu konuda ise şunları söyledi: “Çünkü Kızılay sınırları aştı. Ukrayna’daki savaşa Kızılhaç’tan önce giden ilkyardım kuruluşu olduk. Bunlar abartısız cümlelerdir. Otomatikman Suriye’de askerlerimizin bile iaşesinde mobil mutfak gücüyle profesyonel personelimiz var. İzmir depreminde saat 13:00’te deprem oldu, biz 18:00’da çorba dağıtmaya başladık. Suriye, Filistin, Libya, Bosna Hersek’ten Avrupa’ya… Küresel olarak ta takdir görürken Türk Bayrağı’nın dalgalanması birilerini rahatsız ettiği için bununla alakalı operasyonel müdahalelerle karşılaşmaya başlıyoruz: Türk Kızılay olarak biz devletten bağış almayız. Türk Kızılay’ın bütün faaliyetleri Türk milletinin yapmış olduğu bağışlarla sürdürülmektedir” dedi.

Biz İhtiyaç Sahiplerinin Kapısına Gidersek İşimizi İyi Yapmış Oluruz

Artan saha çalışmalarının bir sonucu olarak 3 katrilyon olan bütçenin şimdi 10 katrilyona çıktığını da belirten Baykalmış, “Bu saha faaliyetleriyle gerçekleşiyor. Göreve geldikten sonra bu kadar iş yapınca İzmir’de 12 tane daire bağışı aldık. İnsanlar Kızılay’ın kapısının önünden geçmiyordu. Burada yardım almak isteyenler aşağıda kuyruk oluşturuyordu. Dedim ki arkadaşlara burada bir sıkıntı var. İnsanlar, mağdurlar, ihtiyaç sahipleri bizim kapımıza geliyor. Biz onların kapısını çalmadığımız müddetçe iş yapıyoruz diye adlandırmayalım kendimizi, dedim” ifadelerini kullandı.

Sadece Kan Merkezini Değil İnsani Yardımı da Öne Çıkarıyoruz

Kızılay’ın yıllarca sadece kan ihtiyacı gideren bir kurum olarak bilindiğini, bu algıyı değiştirmek için de çabaladıklarını aktaran Baykalmış, “Kan merkezi o kadar öne çıkmış, insani yardım faaliyetlerimiz o kadar geride kalmış ki bizi sadece kan hizmetleriyle özdeşleştirmişler. Otomatikman bunu geçlerimiz, yönetimimiz, gönüllülerimiz, sizin gibi değerli basın mensubu arkadaşlarımızın desteğiyle değiştirmek istedik. Kızılay isminin geçtiği her yerde ‘Ben de Kızılay’a yardım ediyorum’ dedirtebilirsek bu konuda kendimiz başarılı olmuş kabul edeceğiz.”

Mültecilere Yardımları Avrupa Birliği Adına Dağıtıyoruz

Kerem Baykalmış, kamuoyunun en hassas olduğu konuların başında gelen mültecilere yardım konusuna da açıklık getirdi. En çok karşılaştıkları sorunun “Mültecilere niye yardım yapılıyor?” sorusu olduğunu ifade eden Baykalmış, “Bu konuda Avrupa Birliği Kızılay’a şu anda 1 milyar Euro fon ayırdı. Örneğin Kızılay Kart. Avrupa Birliği fonlarıyla ihtiyacı tespit edilen insanlara dağıtılıyor. Birincisi, bizim vazifemiz kapımıza gelen insana yardımcı olmak. İkincisi, emanet edilene sahip çıkıp hakkını verebilmek. Bunu da şu şekilde yönetiyoruz. Devletimizle ciddi manada paydaşız ve aynı hassasiyetleri taşıyoruz. Devletimizin Sosyal Yardımlaşma Vakıfları var. Sosyal Yardımlaşma Vakıflarınca tespit edilen ihtiyaç sahibi insanlara yardım yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Üç Defa Denetimden Geçtik

Yapılan bütün toplanan ve dağıtılan yardımlar ile tüm faaliyetlerin ilgili mercilerce defalarca denetlendiğini de dile getiren Kerem Baykalmış, bu konuda şu bilgileri paylaştı:

“Kendi iç denetim mekanizmamız var. Personelimizin yapmış olduğu tespitler var. O tespitlerle de ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dernekler Masası denetliyor, İç İşleri Bakanlığımız denetliyor, Sayıştay denetliyor, Cumhurbaşkanlığı denetliyor. (3 defa denetleme geçirdik) Bir de Türk Kızılay’ının müfettişleri denetliyor. Gayet şeffafız ve şuan kadar denetlemelerin hepsinden sorunsuz geçtik” dedi

Çalışan Sayısını Azalttık, Yardımlarımızı Arttırdık

Baykalmış, Türk Kızılay İzmir Şube olarak yaptıkları ayni ve nakdi yardımlarla ilgili şu bilgileri verdi: “3 yılda 12 milyon 831 bin TL’lik yardım yapmışız. muhtelif 100 adeti aşkın Gıda Kolisi dağıtmışız. 1 milyon 148 bin adet hijyen seti dağıtmışız. Konserve ete geleyim 28 bin 223 adet. Biz göreve gelmeden önceki 4 yılda dağıtılan konserve kutusu 4 bin adet. Biz 3 yılda 28 bin adet dağıtmışız” dedi

Kuzey Irak Sınırındaki Bayraklarımızı Yeniledik

Sadece İzmir’de değil Türkiye’nin farklı noktalarında ve özellikle Doğu, Güneydoğu hattına insani yardımlar başta olmak üzere hizmet ulaştırdıklarını dile getiren Baykalmış, bu konuda şunları söyledi: “Kuzey Irak sınırında tam 18 tane şehidi olan bir korucu köyü var. Mezarlarındaki Türk Bayraklarımız eskimiş ve yıpranmıştı. Bu 1-2 bin liralık bir şey ama önemli olan o hilalin orda dalgalanması lazımdı. Biz bin 500 kilometre uzaklıktaki o bayrakların Türk Kızılay İzmir Şubesi olarak değiştirdik. Mesele burada bu aşkı, bu heyecanı paylaşabilmek. Bu enerjiyi verebilmek. O zaman bunun bir karşılığı oluyor. O insanlar buraya geliyor. Biz oraya gidiyoruz. Bir dostluk ve insicam oluşuyor. Kardeşlik, sevgi ve muhabbet oluşuyor. Bugün zaten en ihtiyaç duyduğumuz konu da bu değerlerimizi tekrar yeniden sıcak tutabilmek ve kazanmak, daha iyi yerlere taşımak.”

Bilgi Kirliliğine Karşı Destek İstedi

Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış’ın yanısıra toplantıda Türk Kızılay İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Melih Bingöl Gözde Birman ve Ferzan Yapkuöz tanışma vesilesiyle birer kısa konuşma yaptılar.

Türk Kızılay İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Melih Bingöl, tanışma bölümündeki paylaşımında “Kızılay’ın daha doğru anlatılması adına, insanların bizi daha iyi tanıması adına sizlerin bize destek olacağınızı biliyoruz. Ama en azından fikri anlamda çevremizdeki insanlara bilgi kirliliğinin giderilmesi anlamında destek bekliyoruz. Türk Kızılay’ımız maalesef yapmış olduğu insani yardımların ötesinde siyasi konulara malzeme yapıldı. İkili ilişkilerimizde bile bu bilgi kirliliğinin önüne geçebilirseniz hepinize minnettar olacağız. Sadece kendi adımıza değil yardımları ulaştırabilmemiz için, yıl boyu 12 ay bizden yardım bekleyen ihtiyaç sahipleri adına onlara bu yardımların ulaşmasında sizin aktardığınız bilgilerin de önemli olduğundan dolayı onlar adına da İnşallah minnettar olacağız” dedi.

Türk Kızılay İzmir Şubesi Kadın Kolları Başkanı Gözde Birman da tanışma esnasında “Başkanımız Kerem Baykalmış tarafından Kızılay İzmir Kadın Kolları Başkanlığı görevi verildi. Tabi biz bu işi gönüllülük usulüyle yapıyoruz. Benim de kafamda bazı sorular vardı. Başkanımızla tanıştım. İşleyişlere içerde şahit oldum. Gönül rahatlığıyla bütün mahallelere, evlere ulaştık, Ellerinden tuttuk. Ne ihtiyaçları varsa gidermeye çalıştık. Organizasyonlar gerçekleştirdik. Ben gelmem diyenler bizim parçamız olmak için şimdi bütün destekleriyle, gönülleriyle bizim yanımızdalar. Bu bizi çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

30 Mayıs 2022

Rasta Saç Hakkında Merak Ettikleriniz


Birbirinden eğlenceli saç modellerini Swissotel Büyük Efes’te düzenlenen Çocuk Karnavalında sergileyen Gamze Turaman ile rasta saç yaptırmak isteyenler için merak edilenleri konuştuk.

Öncelikle karnaval nasıl geçiyor?

Farklı bir stil yaratmanızı, her zaman fark edilmenizi sağlayacak bu saç modeliyle ilgili çocuklar çok meraklı. Karnavalda ziyaretçilerimizin saçlarına şekiller verdik. Saçların güzelliğine güzellik kattık. Bizim için festivaller önemli. Türkiye’nin farklı şehirlerinde düzenlenen festivallere katılım sağlıyoruz.

Kalıcı rasta nasıl yapılır?

Tığ ve tarak kullanarak (bal mumu kullanmadan) yapıyorum.


Yıkaması nasıl olur?

4-5 günde bir defne sabununu köpürterek saçına uygularsan rastaların daha sağlıklı yıkanır. Burada köpürtmek önemli. Direk uygularsan eğer saçında kepek şeklinde sabun ve şampuan kalıntıları oluşur.

Rasta saçlıların genelde bitli olduğu söylenir?

Kendi kişisel bakımına dikkat etmezsen tabi ki de bitlenirsin! Rasta bit yapmaz, biti sen ve bulunduğun ortamdan çekersin.

Rasta saç modelleriniz hangileri?

Afrika örgüsü, rasta, hair Wrap, cornrows, afro dalgası gibi modellerimizi sosyal medya hesaplarından takip ederek görebilirsiniz. İstenilen renk ve uzunlukta ekler hazırlıyoruz. Randevu alarak bizimle irtibata geçilirse detaylı bilgileri veriyoruz.


Rasta yapımı kolay mı?

O kadar kolay değil. Rastayı adamakıllı hiçbir zaman öğrenemezsiniz. Sadece zaman ayırarak tecrübe kazanmış olursunuz. Tam anlamıyla öğrenememenin nedeni de saç tipleri. Herkesin saç yapısı aynı değil kime nasıl rasta uygulayacaksın nasıl takacaksın o saçı nasıl ayırman gerekiyor bunların hepsi tecrübe gerektirir. Benim bu tecrübeyi edinmem 14 yılımı aldı ama hala tam anlamıyla evet ben bu işi biliyorum diyemem, kimse diyemez. Her saçta yeni bir başlangıç yapıyoruz. Başlamayın demiyorum tabii ki öğrenin ama en azından bilen birinin yanında öğrenin.

Size nasıl ulaşabilirler?

Çocuk karnavalı için Aydın’dan geldik. Stüdyomuz Aydın’da. rastapanhandmade instagram hesabımız ve Rasta Pan Handmade facebook hesabımızdan ulaşabilirler.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

29 Mayıs 2022

Çocuk Karnavalı’nın Tüm Geliri Hasta Çocuklara


SwissOtel Büyük Efes’te bu yıl gerçekleştirilen 9. Çocuk Karnavalı’nda hem büyükler hem küçükler renkli ve eğlenceli saatler yaşadı.

Dr. Behçet Uz Çocuk Vakfı yararına gerçekleştirilen karnavala İzmirliler yoğun ilgi gösterdi.  

Ailelerin ve çocukların biraraya geldiği karnavalda, gün boyu eğlenceli oyunlar, kukla gösterileri, sanat etkinlikleri yapıldı.


Dr. Behçet Uz Çocuk Vakfı yararına yapılan karnaval için vakıf yetkilileri şu ifadelere yer verdi;

‘SwissOtel Büyük Efes 9. Çocuk Karnavalı 29 Mayıs Pazar günü saat 11.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşti. Vakfımız yararına yapılan bu Karnavala katılım muhteşemdi, Çocuklarımız çok eğlendiler. Bu güzel karnavalı tertip eden SwissOtel Büyük Efes yönetimine ve katılarak destek veren misafirlerimize vakfımız adına teşekkürlerimizi sunarız’ diye konuştular.

Karnavala katılan aileler hastanede yatan çocuklar için katkı sağlayan etkinliğin çok önemli olduğunu söylediler.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

28 Mayıs 2022

Deniz kenarında huzurlu tatil


Aydın ili Kuşadası kadınlar denizi plajı İzmirliler tarafından sıkça ziyaret edilen bir tatil beldesidir. Kadınlar denizi dalgaları, berrak ve temiz suyu, ince kumu ile meşhurdur.

Kadınlar denizi sahiline bakan otellerden Sunday Otelinin yaz sezonuna hazır olduğunu söyleyen otel resepsiyon sorumlusu Deniz Kayaali denize sıfır konum ve kullanışlı odaları ile şık bir sahil oteli olduklarını söyledi.


Kayaali sözlerini şöyle sürdürdü;

“Sunday Beach Hotel'in bütün odalarında uydu televizyonu, özel kasa, balkon mevcuttur. Bazı odalarımız deniz manzarasına bakmaktadır. Geçen sezonlarda olduğu gibi bu sezonda maksimum hijyen anlayışıyla güvenli bir ortam sunmaya devam ediyoruz” dedi.

Sunday Beach Hotel Genel Müdürü Mehmet Ceylan bu yıl otelin tadilattan geçerek yenilendiğini söyleyerek şu açıklamalarda bulundu;

“Otelimizde tüm yenilikler ve değişiklikler değerli misafirlerimizin geri bildirimlerininin analizleri yapılarak planlanmıştır. Yenilenen otelimizle hizmet vermeye başladık. Otelimiz İzmir Adnan Menderes havaalanına arabayla 85 km uzaklıktadır. Eşsiz tatil deneyimini keşfetmek için misafirlerimizi bekliyoruz.


Otelimizde konaklamak için yaz döneminde tam kapasite çalıştığımız için mutlaka rezervasyon yaptırarak gelsinler” dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

26 Mayıs 2022

Sokak hayvanlarına gözü gibi bakıyor


Çevreye duyarlılığı ile bilinen İzmir’li Sevilay Bora aynı zamanda hayvan sever bir esnaf.

Seferihisar Ürkmez’de büfe ve çay evi işleten Sevilay Bora çevresindeki sokak kedilerini besliyor. Kendi imkanları ve çok az hayvan severin desteğiyle temin ettiği mamalar ile sokak canlarının bakımını yapıyor. İşyerini Türk bayrakları ile donatmış. Atatürk hayranı. Allah Atatürk’ten razı olsun, diyor.


Gar Büfe ve Çay Evi isimli işletmesi çiçek bahçesi gibi. Çiçekleri ve hayvanları çok sevdiğini anlatan Bora sözlerini şöyle sürdürdü;

Çiçeksiz bir hayat düşünemiyorum

“İzmir Bayındır’lıyım. 12 sene önce Ürkmez’e yerleştik. Yaz-kış burada yaşıyoruz. Belediyeye ait park ve işyerimdeki ağaçların, çiçeklerin bakımını biz yapıyoruz. Belediye’den eşimin ağabeyi kiralamış biz de işletiyoruz. Otogar parkı olarak biliniyor. Ürkmez’e gelen tüm ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Bir yorgunluk çayı veya kahvesi içmek için mola veriyorlar. Çiçekleri çok seviyorum. Evimde de çok çiçek var. Çiçeksiz bir hayat düşünemiyorum. Kışın evimin içine alıyorum. Onlar da üşüyorlar. Yazın bahçe de bakıyorum. Çok fazla zamanımı alıyorlar fakat çok sevdiğim için zor gelmiyor.


Parkta bulunan çınar ağacını 25 sene önce eşimin ağabeyi dikmiş. Yaz sıcaklarında insanlara çok güzel gölge oluyor. 3 senedir çiçekleri ben diktim ve bakıyorum. Özellikle zambak gibi dayanıklı çiçekleri dikiyorum. Hem görüntüsü güzel, hem uzun süre dayanıyor.

Mama fiyatları çok yüksek

Geçen yıllara göre mama fiyatları çok zamlandı. Baktığım hayvan sayısı çoğalıyor. Çok zorlanmaya başladım. Yaz mevsimini burada geçiren bazı hayvan severler giymedikleri giysileri bize getiriyorlar. Onları düşük fiyata satıyoruz. Mama için kullanıyoruz. Mama fiyatları yükselse de onlara ucuz mama almıyoruz. Onların hayatı ile oynamıyoruz. Elimizden geldiği kadar bakıyoruz. 3 sokak köpeği ve çok fazla kedi sabah-akşam mama bekliyor. Beni görünce miyavlayarak çevremi sarıyorlar.

Hayvan sevgisi ailemizde var

14 yıldır sahiplendiğim rocky isimli köpemiz bizimle yaşıyor. İşyerimiz de bizimle, evde bizimle. Bizim dost olduğumuz herkesi sever. Kedilere baktığımı biliyor, kedilere karşı çok sakin. Sokak kedileri onunla birlikte uyuyor. Hiç zarar vermiyor.


Her sabah 5 gibi uyanıyorum. Çiçekler, hayvanlar, işyerimiz, ailem, evim, rocky, kendi ihtiyaçlarım bir günümü dolduruyor. Hiç şikayetçi değilim. Hepsini severek yapıyorum. İyi bir uyku tüm yorgunluğumu alıyor. 

Ürkmez’i seviyorum

Ürkmez özellikle emeklilerin tercih ettiği bir yer. Denize çok yakın. Mahalleleri yokuş değil. Yürüyüş için düz yollar. İzmir’e ulaşım çok kolay. Belediye otobüsleri 20 dakikada bir var. Pandemi’den sonra ev fiyatlarında çok fazla yükseliş oldu. 1+1 daireler bile çok yüksek fiyatlı. Ürkmez çok tercih edilen bir yer olmaya devam ediyor. Ben de burada yaşadığım için çok mutluyum” diye konuştu. 


Ürkmez merkez’de Gar Çay evi olan işletmenin özellikle parkın içinde çınar ağacı gölgesinde Sevilay Bora’nın kendi yaptığı ev yapımı limonatasını içerek kısa bir mola vermenizi tavsiye ederim. 

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

23 Mayıs 2022

Boyoz için özel yağ


Turyağ bu sene 21-22 Mayıs tarihleri arasında 7.’si düzenlenen Uluslararası Master Of Cake- Pasta ve Çikolata Festivalinde yerini aldı.

Festival boyunca ustaların ihtiyaçlarını karşılamak üzere özel olarak geliştirilen Turyağ yağı ziyaretçilere tanıtıldı.

1916 yılında İzmir Turan semtinde kurulan 1996’da yönetim merkezi İstanbul’a taşınan Turyağ, 2008 yılında ise üretimini İzmir Turan semtinden Balıkesir’deki modern tesislerine taşıdı.


Turyağ ustalarından Birol Bayındır Antalya Bölgesinden festival için İzmir’e geldiğini söyledi. Yenilikçi ürün portföyü ile Türkiye genelinde festivallere katıldıklarını ifade etti.

İzmir Bölge Satış Temsilcisi Selçuk Uçar, Ege Bölge Satış Müdürü Emrah Ergen, Cargill Pazarlama görevlisi Birkan Şolpan, Pazarlama Uzmanı Pelin Koç şu açıklamalarda bulundular;

‘Yüzde 100 susuz yağ gerektiren, sıcak tüketilen tüm milföy hamurları, kruvasan, kuru poğaça, boyoz ve börek çeşitleri için özel ürettiği Turyağ Puffya’yı sektörünün beğenisine sunduk. Turyağ markamız Master Of Cake- Pasta ve Çikolata festivalde etkinliklerde kullanılıyor. Boyoz ve gevrek yapımları için yağ desteği verdik. Sıcak tüketilen tüm börek çeşitleri, boyoz, gevreklerin yeni nesil yağı Turyağ puffya markamızı ‘Boyoz Federasyonu’ ile birlikte tanıtıyoruz. Boyoz Federasyonu bizim yağlarımızı kullanarak boyoz yaptılar ve halkımıza dağıttılar.


Festivale ilgi yoğun

Sektör temsilcileri, ziyaretçiler bizi ziyaret ettiler. Çok ilgi vardı. İzmirliler boyoz deyince Turyağ’ı hatırlasınlar istiyoruz. Turyağ puffya boyoza çok yakışıyor. Ürünlere parlak ve çıtır bir görünüm kazandırdığı için çok beğeniliyor’.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

22 Mayıs 2022

Master Of Cake İzmir'de birinci belli oldu


Pasta ve Çikolata profesyonellerini bir araya getiren 7.Uluslararası Master Of Cake- Pasta ve Çikolata Festivali kapsamında gerçekleştirilen yarışmada festival birincilik ödülünü en yüksek puanı alan Ayfer Özer kazandı.  Çiçek aranjmanı kategorisinde yarışmaya katılan Pasta şefi Ayfer Özer, jüriden tam not aldı.

İzmir Alsancak’ta bulunan Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde 21-22 Mayıs 2022 tarihlerinde düzenlenen Master Of Cake- Pasta ve Çikolata festivalinde gerçekleştirilen Pasta yarışmasına  Türkiye,İran ve Azerbaycan gibi ülkelerden yaklaşık 200  pasta şefi başvurdu.

 Her yıl farklı içeriklerle hazırlanan festivalde bu yıl ilk kez ekmek kategorisi de eklenerek yeni bir alan oluşturuldu. Festivalin ilk gününde yarışmaya başvuran pastaların teslim edildiğini ve jüri tarafından değerlendirildiğini söyleyen Master Of Cake Organizasyonu Genel Koordinatörü Zümra Uludoğan, yarışmaya başvuran eserlerin kategorisine göre teknik, sanatsal, görsel ve lezzet açısından puanlandırıldığına dikkat çekti. Festival jürisi Daniel Dieguez ( İspanyol Cake Art sanatçısı ve Öğretmeni), Dada Marcic (Hırvatistan- Pasta Şefi), Mine Ataman ( Ankara -Ekmek şefi), Fatih Çınar (İstanbul- Ekmek Şefi), Muharrem Arıcı (Ankara -Ekmek Şefi) , Hikmet Özdemir (Pasta Şefi), Ozan Güngör (Aydın Adnan Menderes Üniversitesi -Öğretim Görevlisi) ve Pınar Barut (Kıbrıs -Doğu Akdeniz Üniversitesi -Öğretim Görevlisi)’den oluştu.

Master Of Cake İzmir- Pasta ve Çikolata Festivalinde en yüksek puanı alan Ayfer Özer festival birincisi olurken kategorilerine göre ödül alan diğer isimler şöyle sıralandı.


Festival birincilik Ödülü Ayfer Özer, Büyük Dekoratif Tasarım Ödülü Süleyman Maden, Minyatür Dekoratif Tasarım Ödülü Serpil Aydın, Şeker Hamuru/ Düğün Pastası Gülten Çarkacı, Kutlama Pastası           Mervenur Çin, Kurabiye Gülten Çarkacı, Çiçek Aranjmanı Ayfer Özer, Saksı Çiçeği Abrisham Sheikholeslami, 3D Büst Kek Mervenur Çin, Çikolata ve İzomalt Büşra Büke, Pettifour Gülten Çarkacı, Pasta Tasarım Elmira Mathtomi, Cupcake Fikriye Betül Gömeç, Ekmek kategorisi Sema Geçgel, Grup Ekmek Hatice Kübra Tikbıyık, Sanatsal ekmek Neslihan Açıkgöz, Yöresel Lezzetler Yıldız Yardım.

1 günde 10 bin gevrek ve boyoz ikram edildi

Uluslararası Master Of Cake İzmir Festival Genel Koordinatörü Zümra Köse Uludoğan'ın “herşeyin pastadan olduğu bir platform olarak nitelendirdiği festivalde, dünyaca tanınmış İspanyol Cake art-kek sanatçısı ve öğretmeni Daniel Dieguez ”Yüzüklerin efendisi filmi Orman devi Ent” karakterini 400 kilo çikolata kullanarak aslına uygun el işçiliği ile bir sanat eseri şeklinde yaptı. Çocuk etkinlikleri, atölyeler ve konserlerin yer aldığı festival boyunca günde 10 bin gevrek ve boyoz ikram edildi. Katılımcı firmalardan Katsan çikolata pasta şefleri Kadir Pehlivan, Ergun Güner ve İsa Divleli tarafından ilk gün 750 kişilik  orman meyveli yığma pasta yapılırken, ikinci gün ise İzmir'in kurtuluşunun 100.yıldönümü adına 500 kişilik çikolatalı pasta yapılarak ziyaretçilere dağıtıldı.

Altınmarka Çikolata şefi Ekrem Aycı ise çikolata yapımına dair yaptığı sunumda ziyaretçilere bilgi verdi ve tadım yapıldı. Festival etkinliklerinde Sosyal sorumluluk projesi kapsamında İzmir Aşçılar Derneği tarafından organize edilen  Down Sendromlu çocuklar tarafından sunulan defile  renkli görüntülere sahne oldu.

Uluslararası Master Of Cake İzmir Festival Genel Koordinatörü  Zümra Köse Uludoğan, “36 firmanın katıldığı festivalde 21 profesyonel şef farklı show ve tadımlarla hünerlerini de  sergileme fırsatı buldu. Önümüzdeki yıllarda daha da geliştireceğimiz festivalimizi yurtdışına taşımayı planlıyoruz ve alt yapı çalışmalarına başladık. Bir sonraki festivalimizde pasta ve çikolata severler için yeni alanlar ve sürprizler için olacak” açıklamasını yaptı.


İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'in  ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu'nun katıldığı festivalin ödül töreninde kategorilere göre kazanan isimlere ödülleri takdim edildi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

21 Mayıs 2022

Seferihisar’da 11. tohum takas Şenliği


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda atalık tohumları korumak ve çoğaltmak için başlatılan Tohum Takas Şenlikleri on birinci kez Seferihisar’da düzenlendi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla, Seferihisar Belediyesi tarafından Ürkmez Çarşısı’nda yapılan Tohum Takas Şenliği’ne İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Seferihisar Belediyesi meclis üyeleri, mahalle muhtarları, kooperatif başkanları ve temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.

Şenliğin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Tohumlarımızın bereketinin ülkemize ve tüm dünyaya ulaşmasını istiyoruz. Atalık tohumlarımızın kıymetini anlatmaya ilk olarak köylerimizden, tarladaki çiftçilerimizden başladık. Atalık tohumların yüz yıllardır kendini yenileyen, sürdürülebilir gıdanın temeli olduğunu anlatmaya çalıştık. Bu süreçte en büyük destekçimiz, atalarından kalan tohumlarını sandıklarından çıkarıp bizimle paylaşan kadınlarımız, yaşlılarımız oldu. Bir avuç tohumla çıktığımız yolda Türkiye’nin ilk Tohum Takas Şenliği’ni İzmir’de Seferihisar’da gerçekleştirdik. Unutulmaya yüz tutan tohumları yeniden üreticilerimizle buluşturmuş olduk. Atalık tohumların hak ettiği değeri görmesi için birçok konuda önderlik yaptık. Karakılçık buğdayımız Türkiye’de binlerce dönümde ekiliyor. Binlerce aileyi doyuruyor. Karakılçık buğdayı İzmir’in sınırlarını aşmış, Kars’a kadar ulaşmıştır. Küçük üreticilerimizi birer ihracatçı haline getirmek için en büyük gastronomi fuarı Terra Madre’yi İzmir’e taşıyoruz. Önümüzdeki tüm engellere rağmen, ülkemizi yoksulluğun ve kuraklığın pençesinden kurtaracağız” şeklinde konuştu.

Tohum takas şenliğinde toplanmak bizleri umutlandırıyor

Seferihisar Başkanı İsmail Yetişkin ise, Canan Kaftancıoğlu’na yapılan haksızlığı gündeme getirdiği konuşmasında, “Bu sadece bize yapılan baskı değil, demokrasiden yana, adaletten yana olan herkese yapılan bir baskıdır. Hep birlikte Maltepe’nin sesi olalım. Bizi yıldıramayacaklar. Umutsuzluğa asla kapılmayacağız. Biz 100 yıldır buradayız; burada olmaya da devam edeceğiz. Bugün tohum takas şenliğinde toplanmak bizleri umutlandırıyor” dedi.


Toplumun büyük bölümünün açlık ve sefalet içinde olduğuna işaret eden Yetişkin, “Bu verimli topraklar, bu ülkeyi yönetenler yüzünden bu hale geldi. Bugün buğdayını, hayvan yemini ithal edilen bir ülke olduk. Binlerce dönümlük tarım arazileri artık ekilmiyor. Dünyanın en büyük problemi iklim kriziyken bizde zeytinlikler madene açılmaya çalışılıyor. Kanal İstanbul’la, Çeşme Projesi’yle tarım arazileri yok edilmeye dayatılıyor. Ama bizim burada atalık tohumlarımız için bu kadar kalabalık toplanmamız, başka bir anlayışın ürünüdür. Sayın Başkanımız Tunç Soyer’in vizyonerliği sayesinde, Seferihisar’da tarım, başka bir hale geldi. Kendisi bir yandan Maltepe’de demokrasiye sahip çıkarken bir yandan burada atalık tohumlara sahip çıkması, güzel günlerin yakın olduğunu gösteriyor” dedi.

300 bin fide dağıtıldı

Konuşmaların ardından Özuslu ve Yetişkin, Can Yücel Tohum Merkezi’nde üretilen 300 bin yerel fideyi Türkiye’nin birbirinden farklı bölgelerinden gelen çiftçilere dağıttı. Şenliğe Edirne, Ereğli, Bodrum, Menteşe, Honaz, Ödemiş, Hatay Büyükşehir, Bornova, Kemalpaşa, Buca ve Selçuk Belediyeleri katılım sağlayarak kendi stantlarında yörelerine özgü ürettikleri atalık tohumları sergiledi.

Şenlik kapsamında Ürkmez Çarşısı'nda kooperatif ve çiftçiler stant kurdu. Seferihisar Belediyesi’nin 4. Uluslararası Resim Çalıştayı kapsamında düzenlediği Baskı Resim Festivali’nin eserleri de sergilendi. Yöresel ve el emeği ürünlerin yer aldığı şenlikte Shukar Muzika ve Funniest Maestro gruplarının konseriyle keyifli anlar yaşandı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

19 Mayıs 2022

‘9.Çocuk Karnavalına’ çok az kaldı


Dr. Behçet Uz Çocuk Vakfı yararına düzenlenecek olan, 9. Geleneksel Swiss Otel Çocuk Karnavalı için geri sayım başladı.

Merakla beklenen Swissotel 9.Çocuk Karnavalı, bu sene de minik misafirlerini sınırsız eğlence ile 29 Mayıs Pazar günü buluşturacak.

Swissôtel Büyük Efes ve 4 Team “Dr. Behçet Uz Çocuk Vakfı” yararına bu karnavalda el ele veriyor. Swissôtel Büyük Efes’ in yemyeşil bahçelerinde, 29 Mayıs Pazar günü 11.00 – 17.00 saatleri arasında gerçekleşecek olan Çocuk Karnavalı, sınırsız açık büfe ve gün boyu sürecek keyifli oyunlarla renklenecek.

Etkinliğin sosyal mesafe kurallarına göre gerçekleşeceğini söyleyen yetkililer minik misafirlerini ve ailelerini çok eğlenecekleri çocuk karnavalına bekliyor.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Çocukların ortaklaşa resmettiği resimler sergilendi


İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen "İzmir Tarımı" mobil uygulaması etkinlikler kapsamında bir parçasını Seferihisar Çocuk Belediyesi çocuklarının, diğer parçasını ise Yeni Boğaziçi Mehmetçik Çocuk Belediyesi çocuklarının tamamladığı “Resmini Sen Tamamla” resim sergisi Kültürpark’ta sergilendi.

Çocukların ortaklaşa resmettiği ‘Resmimi Sen Tamamla Resim Sergisi’nin amacının, çeşitli yörelerde, ülke ve illerde, farklı dil, sosyoekonomik ve kültürel yapıya sahip çocukların ortak çalışmaları ile çocuklar arası iletişimin ve etkileşimin sağlanması olduğunu söyleyen yetkili öğretmenler şu ifadelere yer verdi;

‘Seferihisar Çocuk Belediyesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Yeni Boğaziçi ve Mehmetçik Çocuk Belediyeleri, Seferihisar Çocuk Belediyesi öncülüğünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Çocuk Belediyeleri ile daha sonrasında İzmir İlçelerinde kurulacak olan ve Türkiye’de kurulmuş Çocuk Belediyelerinin katılımını sağlayacak bir zincir projedir’ diye konuştular.

Kültürpark’ta sergilenen “Resmini Sen Tamamla” Resim Sergisini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer’de ziyaret etti.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

18 Mayıs 2022

Umur Türker Atölyesi Öğrencilerinden muhteşem sergi


Umur Türker Atölyesi öğrencilerinin eserlerinden oluşan ‘Umur Türker Atölyesi Öğrencileri Resim Sergisi’ düzenlenen kokteyl ile sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Turgut Pura Vakfı Sanat Galerisi’nde 16 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirilen serginin açılışına Ressam Umur Türker, Ressam Oktay Değirmenci, Seba Sanat Galerisi Su Gurubu sanatçıları, Uluslar Arası Aktivist Sanatçılar Birliği Başkanı Ümit Yaşar Işıkhan, Uluslararası Kadın Dayanışma Derneği Genel Başkanı Gülsüm Ormancı ve dernek yöneticileri ile çok sayıda sanatsever katıldı.


Yurtdışında birçok kişisel sergiler açan Ressam Umur Türker sergi açılışında yaptığı konuşmada ‘öğrencilerimizin eserlerini beğenilerinize sunuyoruz. Arkadaşlarımızın hepsini tebrik ediyorum’ diye konuştu.

Umur Türker Atölyesi öğrencilerinin 2022 yılsonu sergisi izleyicilerden tam not aldı.

23 Mayıs 2022 tarihine kadar açık kalacak sergi, Aylin Alpbaz Öğütçü, Aytül Akın, Bircan Sezgin, Dila Kırçar, Elif Kafesçioğlu, Hasan Öğütçü, Kıymet İzer, Neval Kafesçioğlu, Pelin Önce, Olena Moskovenko, Zehra Bastıyalı’nın eserlerinden oluşuyor.


Açılış sergi kokteylinin ardından hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle son buldu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

17 Mayıs 2022

İzmir Çeşme Projesi’ne Karşı Tek Ses Oldu


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 16 bin hektarlık doğal alanı tehdit eden Çeşme Projesi’ne karşı ortak basın açıklamasında konuştu.

Başkan Tunç Soyer tüm hukuki süreçlere dahil olmaya devam edeceklerini söyleyerek, “Çünkü bir belediye başkanının asli görevi, görev yaptığı şehrin doğasını korumaktır. İzmir’in her karış toprağı korumamız altındadır” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise Çeşme Projesi’nin Kanal İstanbul ile aynı olduğunu vurguladı.

Çeşme Yarımadası’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılmak istenen ve ilçenin yüzde 55’lik alanını kapsayan “Çeşme Turizm Projesi”ne karşı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Tabip Odası, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ortak basın açıklaması düzenledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, meslek odaları, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Kültürpark Lozan Meydanı’nda buluştu. “Bu kentin emekçileri Çeşme talan projesine hayır diyor” pankartının arkasında kortej Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşte sık sık “İzmir Çeşme’ye sahip çık”, “Kurtuluş yok ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.

Başkan Tunç Soyer: ‘Turist Çekmek İçin Çeşme’yi Parsellemeye Gerek Yok’

Cumhuriyet Meydanı’ndaki basın açıklamasında konuşan Başkan Tunç Soyer, doğanın bekçileri olarak Çeşme için bir arada olduklarını söyledi. 8 bin 500 yıllık İzmir’in tarihiyle, doğasıyla ve canlı varlığıyla dünyaya anlatacak sayısız hikâyesi olduğunu ifade eden Soyer, “İzmir’i bir dünya şehri yapmak için başarmamız gereken tek şey, onun kendi değerlerine inanmak. Bu değerleri anlamak ve tüm dünyaya anlatmak. İzmir’e turist çekmek için Çeşme’nin tepelerini, kıyılarını parsellemeye, yabancı sermayeye satmaya hiç ihtiyacımız yok. Bu şehirde daha çok betona, daha çok yıkıma hiç ihtiyacımız yok. Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinde Bakanlıkça yapılan planlama çalışmaları ne yazık ki İzmir’in değerlerini tehdit ediyor” dedi.


‘Dışardan Zoraki Dayatılmış Bir Kurgudur’

Şimdiye kadar doğayı, yerel kültürü ve yerel ekonomiyi korumayan turizm projelerinin başarıya ulaşmadığını söyleyen Soyer, eski turizm anlayışından vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Çeşme Projesi’ne neden karşı olduğumuzu bir cümleyle özetlemek isterim. Çeşme Projesi, Çeşme’ye ait değildir. Dışardan zoraki dayatılmış bir kurgudur. Proje alanı İzmir’in en kurak, toprak ve su açısından en fakir yerleri. Oysa bu proje bu alana aşırı su kullanan golf sahalarını getiriyor. Bölgede farklı tarihlerde ilan edilmiş 11 turizm merkezi bulunuyor. Bu alanların sadece üç tanesinin onaylı imar planı var. Çeşme’de bunca turizm alanı boşken, bu proje yepyeni bir bölgeyi imara açıyor. Çeşme’nin su kaynakları zaten çok kısıtlı. İlçenin şimdiki su ihtiyacını karşılamak için bile Karaburun’dan su taşıyor, deniz suyunu arıtmaya başlıyoruz. Hal böyleyken bölgedeki nüfusu artırmanın hiçbir gerçekçi temeli yok. Ulaşım, meselenin diğer bir ayağı. Çeşme’nin İzmir’le tek bir yol bağlantısı var. Yaz aylarında daha şimdiden bu yol tıkanıyor. Böylesine büyük bir projenin trafik için hiç bir gerçekçi çözümü yok” ifadelerini kullandı.

‘İzmir’in Kimyasına, Aklına ve Ruhuna Aykırı’

Soyer, “Tasarlanan çalışma, kağıt üzerinde veya dünyanın başka bir yerinde güzel olabilir. Fakat Çeşme Projesi İzmir’in kimyasına, aklına ve ruhuna aykırıdır. Bu nedenle, bu projeye karşı yürütülen tüm hukuki süreçlere İzmir Büyükşehir Belediyesi dahil oldu ve bundan sonra da yeni davalar açmaya devam edeceğiz. Doğa, kimsenin babasının çiftliği değildir. Şunu herkes bilsin isterim. İzmir’in madencilere bırakacak tek bir zeytin ağacı yoktur. İzmir’in ranta kurban edilecek bir karış kıyısı yoktur. Bergama’dan Seferihisar’a, Selçuk’tan Kiraz’a ve Çeşme’ye kadar İzmir’in her karış toprağı korumamız altındadır. Çünkü bir belediye başkanının asli görevi, görev yaptığı şehrin doğasını korumaktır. İzmir’i yaşatmak için direnişimizi tüm paydaşlarımızla birlikte sonuna kadar sürdüreceğiz. Göreceksiniz! Doğamızı direne direne koruyacağız. Direne direne kazanacağız” şeklinde konuştu.

‘İstanbul’da Kanal İstanbul Neyse, İzmir’de De Çeşme Projesi Odur’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise, “Sizler, ‘Çeşme ranta kurban edilmesin. Biz İzmirliyiz, Çeşme’de yaşıyoruz. Çeşme’nin bu güzelliğini bozmayın’ diyorsunuz. Ama birileri haritacılık oynuyor. Recep Tayyip Erdoğan almış eline cetveli kalemi şurası Katarlılara burası şuraya diye dağıtıyor. Bunlar hazineyi soydular. Bunlar 128 milyar doları buharlaştırdı. Cumhuriyet’ten beri ne kadar fabrika varsa sattılar. Kıyıları, sahilleri, ormanları sattılar. Sıra Çeşme’ye geldi. Bütün kuşlar gitti, sıra leyleğe geldi. Sizinle dayanışma içindeyiz. Ben Buradan AKP’li Hamza Dağ’a sesleniyorum: ‘Her konuda konuşuyorsun, İzmirle ilgili en ufak konuda ağzını açmıyorsun’. Çeşme Projesi bir rant projesidir. İstanbul’da Kanal İstanbul neyse, İzmir’de de Çeşme Projesi odur. Eğer sende biraz İzmir sevgisi varsa bu projeye karşı durursun. Akıllarını başlarına alsınlar. Bugün Cumhuriyet Meydanı’ndayız. Bu bir uyarıdır. Eğer bu proje devam ederse Gündoğdu’da yüzbinleri doldururuz” dedi.


‘Çeşme’nin Doğasına Zararlı’

Çeşme Projesi’ne açılan davanın avukatı Ömer Turgut Erlat, hukuki süreçte gelinen noktayı anlattı. Danıştay 6’ıncı Dairesi’nin atadığı bilirkişinin “Projede kamu yararı yoktur” raporuna rağmen yargı sürecinin tamamlanmadığını söyleyen Erlat, projenin Çeşme’nin doğasına vereceği zararları anlattı.

Açıklamaya Kimler Katıldı?

Basın açıklamasına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Tacettin Bayır, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, CHP ilçe başkanları, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin meclis üyeleri, sendikalar, meslek odaları, çevre dernekleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, işçiler, muhtarlar ve yüzlerce yurttaş katılım gösterdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

16 Mayıs 2022

Gazeteci Hasan Tahsin Ölümünün 103. Yılında Anıldı


Milli mücadelenin simge ismi Şehit Gazeteci Hasan Tahsin, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği organizasyonla Konak’ta ‘İlk Kurşun Anıtı’ önünde anıldı.

İşgal kuvvetlerinin 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali sırasında ilk kurşunu atarak milli mücadeleyi başlatan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in ölümünün 103’üncü yılı nedeni ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Konak Atatürk Meydanı’nda bulunan ‘İlk Kurşun Anıtı’ önünde tören düzenledi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Gappi, önceki dönem Cemiyet Başkanı Misket Dikmen, Yönetim Kurulu ve cemiyet üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen törene, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekilleri Atila Sertel, Murat Bakan, ve Tacettin Bayır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyeleri ile çok sayıda parti temsilcisi ve gazeteci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından İGC Başkanı Dilek Gappi ve yönetim kurulu üyeleri, gazeteciler adına anıta çelenk koydu.


Hasan Tahsin’in milli mücadeledeki önemine ve o dönemin şartlarına dikkat çekerek sözlerine başlayan İGC Başkanı Dilek Gappi, “Hasan Tahsin’in bağımsızlık mücadelesi göğsümüze taktığımız bir nişandır. Bugün Hasan Tahsin’nin fikirlerini yaşatmaya bir kez daha and içmek için buradayız.  Onu tek gün değil, 365 gün yüreğimizle, canımızla, ruhumuzla, çalışmalarımızla her yerde yaşatacağız. Ne mutlu Hasan Tahsin’in mücadelesini sözde değil, özde verebilenlere” dedi.

CHP İzmir Milletvekili ve İGC Onursal Başkanı Atila Sertel de, Türkiye’deki ifade özgürlüğüne, gazetecilerin üzerindeki siyasi ve ekonomik baskılara değinerek, “Ancak unutmayın güzel günler çok yakında ve gelecek” dedi.


Son olarak konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Şu an bulunduğumuz bu meydan, önünde bulunduğumuz bu anıt; Anadolu’daki milli mücadeleyi başlatan ilk kurşunun ve büyük zaferi müjdeleyen son kurşunun atıldığı yerdir. Bize düşen bu mirası canla başla korumaktır” diye konuştu.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

15 Mayıs 2022

İzmir Sanat Bienali Sona Erdi


Ünlü ressam Seba Uğurtan’ın girişimleri ile düzenlenen Uluslararası İzmir Sanat Bienali 13-15 Mayıs 2022 tarihlerinde gerçekleştirildi.

6. Uluslararası İzmir Sanat Bienali’nde konu başlığı ‘Domino Etkisi’ kavramı sanatçının kendi düşüncesinin yorumu ile görsellik kazandı.

6.Uluslararası İzmir Sanat Bienalinde sanatçılar "Domino Etkisi" başlığı ile kendi benliklerine ulaşabilme, düşünebilme,  var olanı, olmayanı, olabilecekleri hayal edebilme, görme, şekillendirme, yaratma, yorumlama yetisini kullanarak, ruh ve bedenin ortaklaşa sunduğu form, kişisel farklılıklarını ifade etme gücü ile eserlerini oluşturdu.

İzmir Sanat Bienali’ne dair şu açıklamalar yapıldı;

Sanat eseri yaratmada en büyük önem, bireysel ifadeyi kullanabilme gücüdür. Bu güç ile sanatçı, yanına gerekirse ekibini alır. Teknik ekiple beraber çalışmalarla imgesel düşünceye var oluş kazandırılır. Günümüz koşullarında ne acıdır ki sanatçılar sanat eserlerinin oluşturulabilmek için maddi destek bulamamaktadır. Kültür bakanlığımızın sanata ve sanatçıya vereceği destek tüm dünyada ülkemizin aydınlık yüzünü gösterebilmek için önemli bir yer tutacaktır.

2011 yılında 311,  2013 yılında 410, 2015 yılında 120, 2017 yılında 69, 2019 yılında 78, Türk ve yabancı sanatçının katılımı ile gerçekleşen bienale 2021 yılında pandemi nedeni ile ara verilmiştir. 2022 yılında 70 sanatçının katılımı ile 13 -15- Mayıs 2022 tarihlerinde bienale tüm dünyadan katılan sanatçı sayısı bu güne kadar 1258 e ulaşmıştır.


13-15 2022 Mayıs ayında gerçekleştirilen 6. Uluslararası İzmir Sanat Bienali, İzmir’in sanatla buluşturmada süreklilik kazanmıştır. Bienalin 12 yılında toplumun her kesiminden izleyicinin bienale çekilebilmesi önemsemektedir. Seba Sanat Galerisi, Bienal jürisi, Bilimsel komitesi büyük bir özveri ile çalışmalarına devam etmektedir.

Nihai amacımız, İzmir’i dünyaca ünlü bir sanat ve kültür şehri haline getirmektir. Sanatın birleştirici gücünün dünya barışı için ne kadar önemli bir yer tuttuğunu anlatmaktır. Bu süreçte bize sergi salonlarını 7 gün süre ile sanatçılara tahsis eden T.C Kültür Bakanlığı. İzmir valiliği, İzmir İl Kültür Müdürlüğüne, Bornova belediye başkanımız Mustafa İduğ’a, ayrıca genel giderlerimiz için bienale destek veren 5 sanatçı dostumuza, Eserleri ile bienale katılan tüm sanatçılara sonsuz teşekkürler.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

14 Mayıs 2022

‘Rastlantı Atık Sanat Sergisi’ Sürdürülebilir Tasarım Projesi


Sürdürülebilirlik için farkındalık oluşturmayı amaçlayan Tasarımcı Fırat Karapınar We-Cycle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknolojileri Fuarı’nda atıklardan yaptığı birbirinden renkli sanat eserlerini sergiledi.

Atık malzemeleri toplayarak atölyesinde tasarımlar yapan Fırat Karapınar projelerinde sürdürülebilirlik üzerine yoğunlaştığını söyledi.

Karapınar çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi;


Dünyadaki yoğun tüketim sonucu atık maddeler önlenemez şekilde büyüdü ve tüm yaşam alanlarını tehdit etmeye başladı. Sanayileşme öncesi üretilen nesneler, yaşam döngüsü içinde doğaya karışıp yok olabiliyordu. Kullan at plastikler, hızlı tüketim ve moda anlayışı çağdaş insanlık krizlerini açığa çıkardı. Serginin çıkış noktası medeniyet toplumunun kendi yarattığı düzenin bir kaos ortamına dönüşmesi ve insanlığı daha derin çıkmazlara sürükledi.

Rastlantı adlı sergide İzfaş Fuarı atıklarından da yararlanıldı. Fuar atıkları bir sonraki fuar için malzemeye dönüşüyor. Eser üretilirken sıfır atık ile çevreye duyarlı sanat anlayışı gelişiyor. Döngüsel ekonomi modeli ile uyumlu sanat anlayışı çağdaş dünyada yerini kalıcı hale getiriyor.


Aborjin kültürü serginin çıkış noktası oldu. Doğaya saygılı ve kendilerini doğanın parçası olarak gören aborjin halkının yaşama bakışı sergiye ilham verdi. Aborjinlerin doğaya atfettikleri değeri atıklara yansıtarak eserler oluşturuldu. Altın, gümüş, bakır renkleri sembolik bir değer olarak kullanıldı. Değeri metal renkleri atık malzemeler ile çelişki yaratarak malzemenin değerini sorgulamamızı sağlıyor. Postapokaliplik anlayış ile oluşan eserler çağdaş toplum ikiyüzlülüğünü çarpıcı bir biçimde vurgulamaktadır.

Serginin kavramsal yapısı Zygmunt Bauman’ın atık felsefesi üzerine kuruldu. Öncelikle küreselleşme ve modernleşme süreçlerinin dünyadaki yankılarını anlatıyor. Kendi dizeleri modernleşme sürecini şu şekilde ifade ediyor:

“Tüm insanlığa ulaşması ve evrenselleşmesi amacıyla yola çıkan modernleşme, bu hedefini gerçekleştirdikçe, gezegeni tahakküm altına almasının yarattığı sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldı. Bugün modernleşmenin zafer yürüyüşü gezegenin en uzak köşelerine ulaştı; insan üretiminin ve tüketiminin neredeyse tümü pazarlar aracılığıyla gerçekleşiyor; metalaşma, ticarileşme, parasallaşma süreçleri yerkürenin en ücra en saklı köşelerinde tedavüle girdi.”

Dünyayı sürdürülebilirlik kurtaracak

Sergi kapsamında: Tüketim eşyaları olan ayakkabılar, kıyafetler, elektronik aletlerin dönüşümünü görmekteyiz. Sanat izleyicisinde kendi kullandığı eşyalara hiç bakmadığı bir gözle bakması sağlamak hedeflendi.

Fırat Karapınar, 9 Eylül Üniversitesi’nde Resim eğitiminden sonra Sanat ve Tasarım bölümünde yüksek lisans yaptı. Heykel, grafik, seramik, aksesuar tasarımı, fotoğrafçılık ve özgün baskı gibi farklı alanlarda eğitimler alarak özgün yaklaşımlar geliştirmeyi hedefledi. İzmir de sanat ve tasarım çalışmalarına devam etmektedir. Sürdürülebilir sanat ekolünü benimsedi. Sıfır artık ile çevre dostu ayakkabı, çanta ve kostüm tasarımları yapmaktadır.


Ulusal ve Uluslararası birçok sanat ve tasarım yarışmalarına katıldı ve dereceler elde etti. Workshop, karma sergiler, fuarlar, mesleki seminerler ve sertifikalar ile akademik yetkinliğimi geliştirdi. Çalışmalarında ki hedefleri: üretilen eser ile disiplinlerarası bir sanat alanı yaratmak, endüstriyelleşmiş estetik değerlere karşı deneyimi güçlendiren ortamlar yaratmak, toplumsal hafıza üzerinde yer edinen sanat, sanatçı ve eser arasındaki bağlara sanat seyircisini dahil etmek, “kitsch” olarak adlandırılan tüketim eşyalarının avangard tasarımlara dönüştürmek, sanat için hammaddeyi sürdürülebilir kılmak, satın almak yerine geri dönüşüm materyallerini tercih ederek üretilen atık miktarını azaltmak.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

 

 

13 Mayıs 2022

“İzmir Tarımı” mobil uygulaması üreticilere tanıtıldı


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in "Başka Bir Tarım Mümkün" vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen ve tarım üreticilerini destekleyecek İzmir Tarımı mobil uygulamasını Kültürpark’ta tanıttı.

Kuzey Kıbrıs Cittaslow Ağı’nı temsilen 5 belediyeden 48 üreticinin de katıldığı “Kıbrıs Günleri” kapsamında ise yerel lezzetler ve kültürel ürünler İzmirliler ile buluştu.

Tanıtım törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, Köy Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Ertuğrul Tugay ve Barış Karcı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başkonsolosluğu Vekili Almila Tunç, CHP Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ali Rıfat Koç, KKTC Cittaslow Ağı üyesi Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mehmet Zurnacılar, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, sivil toplum kuruluşları oda, dernek ve birlik başkanları, temsilcileri, muhtarlar ve üreticiler katıldı.

Seferihisar Çocuk Belediyesi’nin Halk Oyunları gösterisiyle başlayan lansmanda İzmir Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Ata Temiz ve Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Şevket Meriç “İzmir Tarımı” mobil uygulamasını üreticilere tanıttı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, mobil uygulamanın tanıtım toplantısında “Bugün, hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulan Cittaslow ağına üye beş şehrin yerel üreticilerini İzmir’de ağırlamanın hem de İzmir Tarımı dijital uygulamamızın tanıtımını bir arada yapmanın mutluluğu yaşıyorum. Kıbrıs Günleri’nde İzmir’i iyi, adil ve temiz gıda ile buluşturmaya devam ediyoruz. İzmir Tarımı uygulamasıyla ise İzmir’deki tarımsal çalışmalarımıza çok önemli bir halka daha ekliyoruz” dedi.

İzmir tarımı mobil uygulaması çok önemli

Açılış konuşmasında tarımı içine girdiği çıkmazdan kurtarmak için İzmir’de iki önemli adım attıklarını söyleyen Başkan Tunç Soyer, “Birincisi atalık tohumları ve yerli hayvan ırklarını desteklemek, ikincisi küçük üreticiyi büyütmek. Bu değişim için gerekli olan şey planlama ve destekleme. Yani hangi ürünün nerede ve ne zaman, ne kadar ekileceğini planlamak, küçük üreticileri kooperatif ve birlik çatısı altında desteklemek. Planlama konusu belki de işin en can alıcı yanı. Bugün Kültürpark'tayız. Yarın biri buraya 18 katlı bina yapacağım dese güler geçersiniz. Çünkü burasının bir planlaması var. Peki, tarımda bir planlama var mı? Maalesef yok. Kimsenin ne yapacağını, ne yetiştireceğini, karşılığında ne elde edeceğini bilmediği, sadece büyüklerin var olduğu bir tarım politikası içindeyiz. Aksine tarım önce küçük üreticinin elinden tutmalı ve onun ürününü pazarlamasına yardımcı olmalı. Bunun için planlama yapmamız lazım. Bizler havza ölçekli planlama yapıyoruz. Bunu yapmak için veriye ihtiyacımız var. Bu nedenle İzmir Tarımı mobil uygulaması çok önemli” dedi.

Planlama ile kuraklık ve yoksullukla mücadele

Türkiye'nin her yerinde CHP’li belediyelerin canla başla tarım konusunda bir şeyler yapmaya çalıştıklarını söyleyen Başkan Soyer, “Bizim belki de en büyük farklılığımız bütün bu çalışmaların bir çerçevenin içine oturduğu, bir politikaya dönüştüğü uygulamalar yapmak. Yani başka bir tarım derken, biz sadece İzmir'de küçük üreticiye nefes aldıracak çalışma yapıyor değiliz. Yeni bir Türkiye kurulduğunda nasıl tarım politikaları uygulamalıyız ki, bugün içine düştüğümüz ithalat odaklı politikalardan kurtulabiliriz, onu gösteriyoruz. Bunun için yaptığımız her çalışmanın bir omurgası, bir felsefesi var. Bugün sunulan bu dijital uygulama böyle bir bakışın ürünü” ifadelerini kullandı.

“Tüm çiftçilere dünya gıda ticaretinin kapılarını aralayacak”

Günbegün yaygınlaşan ve kitleselleşen yoksulluğu bitirmenin pekâlâ mümkün olduğunu belirten Başkan Soyer, “Başka Bir Tarım Mümkün vizyonumuz ve altı ayaklı İzmir Tarımı stratejimiz işte bu mümkünü ispat ediyor. İzmir Tarımı ile aynı anda hem kuraklık hem de yoksullukla mücadele ediyoruz. Eylül ayında dünyanın en önemli gastronomi fuarlarından birini İzmir’e taşıyoruz. Terra Madre Anadolu fuarı, İzmir Tarımı stratejimizin en önemli ayaklarından biri. Bu fuar, başta İzmirli üreticiler olmak üzere ülkemizin tüm çiftçilerine dünya gıda ticaretinin kapılarını aralayacak. Ne mutlu ki, Kuzey Kıbrıs’taki Cittaslow üyesi belediyeler de yine bu fuarda bizimle olacak. Biz diyoruz ki, küçük üreticimiz, ürününü istiyorsa pazarda, istiyorsa da en güzel ambalajlarla marketlerde satsın. Arzu ediyorsa, ürününü limanlarımızdan tüm dünyaya ihraç edebilsin. Çiftçimiz kooperatif ve birlikler çatısı altında buluştuğu sürece, bunun önünde hiçbir güç duramaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, tam da bunun için örgütlenen üreticimizin yanında” ifadelerini kullandı.

Uygulama, alıcılarla buluşma imkanı sağlıyor

Başkan Soyer, İzmir Tarımı mobil uygulamasıyla İzmir’deki üreticilere sadece bir tıkla zirai destek alma, ürünlerini sergileme ve alıcılarla buluşma imkânı sağlandığını söyledi. Soyer, “Uygulamamız sayesinde üreticilerimiz tarlası ve ürettiği ürünle ilgili yetiştiricilik önerileri ediniyor. Çiftçimiz tarlasındaki bitkilerin sağlığını, gelişimini renkler ve yüzdelerle bu yazılım üzerinden takip edebiliyor. Eğer üretilen bitki gelişiminde sorun varsa ‘mühendise sor’ modülü sayesinde ziraat mühendislerimizden teknik destek alabiliyor. Üreticimiz hal fiyatları, ilaç, gübre, mazot ve yem fiyatları gibi pek çok gider kalemindeki piyasa fiyatlarına da bu uygulama sayesinde erişebiliyor.

İzmir’in herhangi bir yerinde tarımsal faaliyet gösteren çiftçimizin üretimini, uydu görüntüleme sistemi ve yazılımın içinde yer alan algoritmalarla analiz edebiliyoruz. Bu sayede, arz talep dengeleri üzerinden yıl içerisine İzmir’de hangi ürünlere ihtiyaç olduğunu anlıyoruz. İzmir Tarımı uygulamamız “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonumuzu dijitalleşmenin sunduğu imkânlarla daha da güçlendiriyor” dedi.

Tunç Başkan’ın liderliğinde üretimde ayağa kalkıyoruz

KKTC Cittaslow Ağı üyesi Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mehmet Zurnacılar, “Değerli Başkanımız Tunç Soyer’in bizleri ziyaretiyle başlayan hayal bugün gerçek oluyor. İlk kez böyle bir etkinlikte bulunuyoruz. Katkılarınız ödenemez. Birlikte çok güzel çalışmalar yürütüyoruz. Tunç Başkan’ın liderliğinde üretimde ayağa kalkıyoruz. Yaptığı çalışmalar Türkiye’nin genelinde ve Kıbrıs’ta uygulanıyor. Başka bir tarımın mümkün olduğunu İzmir’den izliyoruz. Hep birlikte üretiyoruz. Kıbrıs Günleri üretici buluşmasında 80’den fazla lezzet ve el yapımı eşyaları görebileceksiniz” dedi.

Tanıtımın ardından aynı yerde Cittaslow Ağı’ndaki Kıbrıs belediyelerinin stant açtığı Kıbrıs Günü’ne katılan Başkan Soyer, Kıbrıs'a özgü yiyecekleri tatma fırsatı buldu. Soyer, “Kıbrıslı kardeşlerimizin burada olması, lezzetlerini, kültürünü ve geleneklerini sergilemesi ne kadar güçlü olduğumuzu, zengin olduğumuzu bir kez daha bize hatırlatıyor. Çok güzel bir gün. Kıbrıs'la olan bağlarımızı daha da güçlendirmemiz lazım” dedi. Başkan Soyer, etkinlikler kapsamında bir parçasını Seferihisar Çocuk Belediyesi çocuklarının, diğer parçasını ise Yeni Boğaziçi Mehmetçik Çocuk Belediyesi çocuklarının tamamladığı “Resmini Sen Tamamla” resim sergisini ziyaret etti.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT