21 Şubat Dünya Rehberler Gününde, İZRO Yönetim Kurulu Başkanı Macit Şaşzade ve İZRO Üyeleri bir araya geldi.
Alsancak tarihi Havagazı Fabrikasında düzenlenen Dünya
Rehberler Günü etkinliğinde meslekte 25. 40. ve 50. yılını dolduran
rehberlere plaketleri takdim edildi.
Ödül töreni öncesi bir konuşma yapan İZRO Yönetim Kurulu Başkanı Macit Şaşzade, turist rehberleri için yeni getirilmek istenen yasayı değerlendirdi. Bazı bölümlere istihdam açılmak için yapılan yasanın yasalaşması halinde bu kez hali hazırda mesleği icra eden rehberlerin istihdam sorunu yaşayacağına dikkat çekti.
İZRO Yönetim
Kurulu Başkanı Macit Şaşzade, “turist rehberleri şu günlerde büyük bir sorunla
uğraşıyor. Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları Birliği
Kanununda değişiklik yapılmasına dair verilen kanun teklifi, Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunuldu. Meclise sunulan yasa teklifi ile Arkeoloji ve Sanat
Tarihi gibi bölüm mezunu olanlara 100 saatlik bir eğitimden geçirilerek yabancı
dil bilme şartı olmadan turist rehberi olma hakkı tanınıyor. Yine Turist
Rehberliği eğitimi alan 40 ön lisans ve 46 lisans olmak üzere 86 programdan
mezun olanlara da yabancı dil bilme şartı olmaksızın rehber olabilme hakkı
tanınıyor. Her tur aracında bir rehber bulundurma zorunluluğu kalkıyor” dedi.
Yasa teklifine
yönelik tüm Türkiye’de tur rehberlerinden itiraz sesleri yükselirken, uzmanlar
ise bu yasayı ‘kaş yapayım derken göz çıkaracak yasa’ şeklinde yorumladı. Bu
konuda İzmir Turist Rehberleri Odası (İZRO) Yönetim Kurulu Başkanı Macit
Şaşzade, yönetim kurulu, diğer odalar ve üst kurulumuz TUREB ile Ankara’ya
çıkarma yaparak yasa teklifinin mesleği etkileyeceği olumsuz yönleri Mecliste
anlatmaya çalışıyorlar. Çalışmalara ilişkin bilgiler veren Şaşzade, turist
rehberlerinin ve bu alanda eğitim gören öğrencilerin endişeli olduğunu
belirterek, “Yasa geçerse bazı bölümlerdeki işsizlik sorununu çözeyim derken
mevcut rehberler için yeni bir işsizlik sorunu ortaya çıkacak” dedi
Yasa teklifinin
geçirilmesinin altında yatan sebeplere değinen İZRO Başkanı Şaşzade, “Bazı
istihdam sıkıntısı yaşanan; Arkeoloji ve Sanat Tarihi gibi alanlarda iş imkanı
yaratılmaya çalışılıyor. Bu şimdi Arkeoloji ve Sanat Tarihi mezunlarıyla
başlayacak. Arkasından 86 tane lisans ve ön lisans ve lisansüstü bölüm var ve
bunlardan mezun olmuş binlerce insan var ve birikmiş durumda. Bu birikim ise
kamu kurumları üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Atama bekliyorlar. Durum
böyle olunca kendilerince çok basit bir çözüm buldular. ‘Bu yeni mezunları 100
saatlik bir eğitim ile özel sektöre aktaralım’ deniyor” ifadelerini kullandı.
Bu durumun anayasanın eşitlik ilkesi ile çeliştiğini belirten Şaşzade, “Birisi
4 yıl okuyup rehber oluyor, birisi 2 yıl okuyup rehber oluyor. Birisi ise üniversite
bitirip, üstüne tezsiz yüksek lisans bitirip rehber oluyor. Bir de bunun üstüne
arkeolojiden ve sanat tarihinden mezun olanlara, 100 saatlik bir kurs açıp,
mezun edin ve piyasaya girsinler. 13 bin 300 tane rehber var ve bunları da
yeterli görmüyorlar. Peki sizin her sene binlerce kişinin mezun olduğu
rehberlik bölümlerinden iş bulmayı bekleyen kaç bin kişinin olduğundan
haberiniz var mı? Bu konuyu gündeme getirdiğimiz zaman ise; ‘Üzülmeyin biz
onları da bir kotaya koyarız’ diyorlar. İş bulamayan, çalıştığı yerde tam
olarak parasını alamayan rehberlerin sorunları var. Bunları çözmeyip başka
alanları da buraya yönlendirirseniz; bu alanda bir kaosa sebebiyet
verebilirsiniz. İşsizlik sorununa çare olayım derken daha büyük bir işsizlik
sorunu yaratabilirsiniz” dedi.
İZRO Başkanı
Şaşzade teklif edilen tasarıyla ilgili endişelerini de şu sözlerle anlattı;
Tasarıda kamudan iş bekleyen sanat tarihçi ve arkeologlara rehberlik yolunu açmak, kamuya istihdam baskısını azaltarak yükü özel sektöre aktarmaktır. Rehberlik mesleğini icrası için gerekli eğitimini 100 saatlik bir süreye sığdırmaktadır. Bu durumda bu kadar rehberlik bölümü mezunu iş bulamıyorken, binlerce yeni rehberle emeği ucuza almak değil de nedir?
Her tur
aracında turist rehberi bulunma zorunluluğu kaldırılması ifadesi muğlak ve kötü
kullanıma açık ifadedir. Turist Rehberleri Turizm Kamu diplomasisinin
gereklerini yerine getirir ve Türkiye tanıtımına büyük katkı verir ve yeni
dostlar kazandırır. Ama yeni yasa sadece müze ve ören yerlerine hapsolma tehlikesini
berberinde getirmektedir. Rehberlik mesleği sadece ören yerini ve müzeyi
anlatmaz, bölgenin tarihini, kültürünü ve folklorunu anlatır. Ayrıca tur
esnasında oluşabilecek krizleri yönetir. Teklifin bu şekilde kabul edilmesi
durumunda, yabancı gruplara eşlik eden grup liderleri bu anlatımları
diledikleri gibi yapar. Jeopolitik yapısı itibariyle Türkiye gibi bir
coğrafyada Ermeni meselesi, Kıbrıs meselesi ve bunun gibi hassas konuları
yabancı grup liderlerine bırakılamaz. Bu bir milli güvenlik meselesidir.
Yabancı dil
zorunluluğunun kaldırılması, iç turizm de artan talebi karşılamak için gerekçe
olarak sunuluyor. Günümüzde yapılan hemen her iş başvurusunda yabancı dil şartı
aranırken rehber olmak için istenmemesi şaşırtıcı. Bugün Türkiye’ye dağılmış
13.000 turist rehberi vardır ve hepsi de ana dili olarak Türkçelerini
kullanmaktadırlar. Eğitim alan yeni nesilleri 21. yüzyılın rekabetçi
koşullarına hazırlamak yerine, dil bilmeden Rehber olmalarının önünü açmak
büyük hatadır.
Anayasada da
belirtildiği üzere kazanılmış haklar geri alınamaz. Her beş yılda bir dil
sınavı tekrarı düşünülemez. Avukatlık, doktorluk gibi kaç meslekte tekrar sınav
uygulanıyor, düşünülmesi gerekir.
Böylesi önemli
bir konuda, turizm paydaşlarından görüş alınmadan, sunulan gerekçeler bilimsel
verilere desteklenmeden ve tartışılmadan hazırlanan bu taslak, maalesef
bekleneni vermekten uzak. Turist Rehberliğinin gelişimine katkısı olmayacağı
açıktır. Bu yasa taslağının onaylanması durumunda hem Türk Turizmi, hem de
Turist Rehberliği mesleği yara alacaktır. Ayrıca bu durum Türk Turizmi
hizmetlerinde ciddi bir kalite kaybına ve imaj bozulmasına sebep olacaktır. Bu
tasarının geri çekilmesini ve tüm paydaşların katılımı ile yeni düzenlemenin
hazırlanmasını öneriyoruz.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder