31 Ocak 2025

Mutluluk Kahveleri’ne 3 şube birden


Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun seçim vaatlerinden biri olan Mutluluk Kahvesi Projesi hızla büyüyor.

CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın’ın katılımıyla gerçekleşen Mutluluk Kahveleri’nin yeni şubelerinin açılış töreninde konuşan Başkan Mutlu, “Mutluluk Kahveleri’ni çok önemsiyoruz. Ülkemizde son dönemdeki ekonomi politikalarından en çok etkilenen kısım emekliler oldu. Bize neşeyi, yaşamdan keyif almayı unutturdular. Biz tekrar, bu kahvelerle, herkesin kent yaşamına katılmasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Grup Başkanvekili Günaydın ise “Belediye başkanımızı kutluyorum. Mutluluk Kahveleri demiş. Mutlu Çocuklar Sokakları demiş. Basit bir sözcük. Ama bir insan mutlu ise, altında siyasi, iktisadi, sosyal yapılması gereken işler tamamlanmış demektir” şeklinde konuştu.


Konak Belediyesi tarafından yaşama geçirilen ve emeklilerin sosyalleşerek uygun fiyata çay-kahve içebilecekleri Mutluluk Kahvesi’nin yeni hizmet noktaları, CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın’ın katıldığı törenle hizmete açıldı. Barbaros Mahallesi’ndeki Adile Naşit Parkı’nda düzenlenen toplu açılış törenine, ev sahibi Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Altan İnanç, CHP il yöneticileri ve ilçe başkanları, meclis üyeleri, muhtarlar, emekli dernekleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kemeraltı ve Güneşli Mahallesi’nin ardından Adile Naşit Parkı, Toros ve Sevgi Yolu Ayaküstü Mutluluk Kahveleri’nin de açılışıyla birlikte sayıları beşe ulaşan Mutluluk Kahveleri’nin en yeni şubelerinin toplu açılış törenine emekliler de yoğun ilgi gösterdi. Mahalle anketinde birinci sırada yer alan Mutluluk Kahvesi talebi,  mahalle sakinlerinin isteği üzerine Adile Naşit Parkı’nda hayata geçirilirken Başkan Mutlu, kentin pek çok yerinde Mutluluk Kahvesi açacaklarının müjdesini verdi. Başkan Mutlu, yaşanan ekonomik kriz ortamında emekli vatandaşlara soluk aldırmaya, onların yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Bize neşeyi, yaşamdan keyif almayı unutturdular. Biz tekrar, bu kahvelerle, herkesin kent yaşamına katılmasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.


Günaydın: Basitçe söylemek gerekirse mutlu olmak istiyoruz

CHP Grup Başkanvekili Günaydın törende yaptığı konuşmada, Mutluluk Kahvesi çalışmaları nedeniyle Konak Belediye Başkanı Mutlu ve Konak Belediyesi çalışanlarını kutladı. Herkesin huzur ve barış içinde, geleceğe güvenle bakarak yaşamak istediğini vurgulayan Günaydın, “Birileri bize bağırmasın, demokrasi hepimiz için geçerli olsun. Eşit yurttaşlık olsun. Farklı evlerde doğdular diye insanlar ayrımcılığa uğramasın. Bu tabloyu uzatabiliriz sonuna kadar. Basitçe söylemek gerekirse mutlu olmak istiyoruz” dedi.

Yeni nesil belediyecilik

CHP'nin yeni nesil siyaset ve belediyecilik anlayışının geniş halk kesimleri tarafından benimsendiğini belirten Günaydın, şunları söyledi:

“Belediye başkanımızı kutluyorum. Mutluluk kafeleri demiş. Mutlu çocuklar sokakları demiş. Basit bir sözcük. Ama bir insan mutlu ise, altında siyasi, iktisadi, sosyal yapılması gereken işler tamamlanmış  demektir. İşte bu nedenle, Konak Belediye Başkanımız, sevgili dostum Nilüfer Hanım beni davet ettiği zaman, yoğunluklarımız, çakışmalar gibi nedenlerle 20 gün bir fırsat, zaman bulamadık. Ama nasip bugüneymiş. Bugün güzel bir günde sizlerle beraber olduk. Ben yeni nesil siyaset anlayışımızın, yeni nesil belediyeciliğimizin herkese iyi geldiğini düşünüyorum. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği insanlara yukarıdan bakan, onları ayıran, onları ötekileştiren değil, işte böyle çocuk cıvıltılarının olduğu, mutluluğun, gülümsemenin olduğu, dostluğun, dayanışmanın olduğu belediyeler. Ben hem başkanımı, hem onun bütün yol arkadaşlarını kutluyorum. Özellikle belediye çalışanı emekçi kardeşlerimizi kutluyorum.”


“Bu düzeni değiştireceğiz”

CHP Grup Başkanvekili Günaydın, demokrasi ve adaletten yana olduklarını da ifade ettiği konuşmasında erken seçim istemini dile getirerek şunları söyledi:

“Elimizden aldıkları şey en temel hakkımız. Türkiye’nin en zengin yüzde 20’si ekonominin yüzde 48’ini kontrol ediyor. En yoksul kesim de yüzde 6’lık pay alıyor. Birileri hızla zenginleşirken milyonlarca insan mutfağında çorba kaynatamıyor. Ya biz bu düzeni seyredeceğiz ya değiştireceğiz. Çok şey istemiyoruz, insanlarımız hakkını alabilsinler ve yaşasınlar istiyoruz. İnsanlar ayrımcılığa tabi tutulmasın istiyoruz. Basitçe mutlu olmak istiyoruz. Biz kararlı ve dirençliyiz. Demokrasi ve adaletten yana tutum alıyoruz. Adalet koridorlarında siyasetin dizayn edilmesine, yoldaşlarımızın yolunun kesilmesine hayır diyoruz. Bu memlekette hepimizin erken seçim talebi var. Neden? Çünkü bu ülke yaşanılır ve katlanılabilir olmaktan çıktı. Bu ülke yönetilmiyor, savruluyor. O sandık gelecek. CHP, nasıl bu memlekette yerel seçimde birinci olduysa merkezi hükümeti de kazanacak. Bundan herkes emin olsun.”

Başkan Mutlu: Herkesin kent yaşamına katılmasını sağlamaya çalışıyoruz

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Adile Naşit Parkı, Toros ve Sevgi Yolu Ayaküstü Mutluluk Kahveleri açılışını CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Doç. Dr. Gökhan Günaydın’la birlikte gerçekleştirmekten onur duyduklarını dile getirdi. Ülkenin, son dönemdeki ekonomi politikalarından çok etkilendiğini ve bu sebeple Mutluluk Kahveleri’ni çok önemsediklerini vurgulayan Başkan Mutlu şöyle konuştu:

“Buradaki muhtarımız bir anket yaptı. Mahalleli ne istiyor, onu sordu ankette. Birinci sırada Mutluluk Kahvesi çıktı. Bu talebi bize iletti. Biz de dedik ki hem parkı yeniden elden geçirelim, yenileyelim hem de kahvemizi yapalım. Emeklilerin İzmir’de yaşamasının bir nedeni var. Sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşımı burada elde edebiliyorlar. Bir de sosyalleşiyorlar. Neden büyük kentlerdeyiz? Sosyalleşmek için, sokağa çıkmak için, İzmir’i yaşamak için. İzmirliler zaten sokakta yaşar, keyif insanıdır, neşelidir. Ama bu ülkede bize neşeyi unutturdular, yaşamdan keyif almayı unutturdular. Biz tekrar, bu kahvelerle, herkesin kent yaşamına katılmasını sağlamaya çalışıyoruz.”

“Direnmeye, yan yana, omuz omuza olmaya devam edeceğiz”

Başkan Mutlu, Mutluluk Kahveleri’nde bir araya gelerek tekrar yaşama tutunacaklarının ve hep birlikte direnmeye devam edeceklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonomi politikaları nedeniyle kent yoksulu haline düşürülen emeklilerimiz başta olmak üzere hepimiz geleceğiz ve bu kahvelerde tekrar yaşama tutunacağız. Birlikte sohbet edeceğiz. Bir araya geleceğiz ve direnmeye, birlikte olmaya devam edeceğiz. Burada el ele, omuz omuza, yan yana yürümeye devam edeceğiz.”

Toros’ta bir ilk

Üç farklı noktada üç Mutluluk Kahvesi’ni daha kente kazandırdıklarını belirten Başkan Nilüfer Çınarlı Mutlu, emeği geçenlere teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Özellikle Toros Sosyal Tesisleri’nin alt katında hizmete başlayan Mutluluk Kahvesi’ne dikkat çeken Başkan Mutlu, sosyal dönüşüm mesajı verdi. Bölgeye, kadın ve erkeklerin bir arada oturabildiği ilk kafeyi kazandırdıklarını söyleyen Başkan Mutlu, “Toros sosyal tesislerimizin alt katında bir kafe açtık. Toros’ta kadın, erkek bir arada oturulan ilk kafeyi açtık. Bizim bu kafelerimiz aslında bir sosyal dönüşümü de getiriyor. Hep söylediğimiz bir şey vardı; kentsel dönüşüm sadece binaların yıkılıp yeniden yapılması değil. Oraya sosyal ve ekonomik dönüşümü de götürmek gerekiyor. Bunları da sağladığımızı düşünüyorum. Sevgi Yolu’nda da Mutluluk Kahvemiz var. Daha pek çok yerde, kentlinin buluşacağı, ekonomik olarak keyifle oturabileceği mekanlarımız olacak. Yeni kahvelerimiz hayırlı olsun” dedi.


Açılış törenin ardından Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’yla birlikte Kemeraltı’na giderek Mutluluk Kahveleri’nin ilk açılan şubesini ziyaret etti. Ziyarette İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Başkanlarından Aziz Kocaoğlu da yer aldı.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

30 Ocak 2025

Başkan Denizli, Çeşme’nin geleceğini şekillendirecek projeleri anlattı!


Başkan Denizli, göreve geldiği günden bu yana yaptıkları çalışmaları, devam eden yatırımları ve gelecekte yapılması planlanan projeleri, düzenlediği basın toplantısında anlattı.

Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli, basın mensupları ile bir araya gelerek, göreve başladığı günden bu yana yaptıkları çalışmaları, şu anda devam eden projeleri ve gelecekte yapılacak yatırımları aktardı. Düzenlenen basın toplantısında, ilk günden bu yana Çeşme’deki alt yapı sorunlarına kalıcı çözümler getirmek amacıyla hummalı çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Denizli, şunları kaydetti:

Denizli, Çeşme’ye doğal gazı getiren ilk kadın belediye başkanı olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, “Musalla Mahallesi’ndeki doğal gaz çalışmalarında ilk etapta 2,5 kilometrelik doğal gaz hattı döşemesi tamamlandı, 2,85 kilometrelik ikinci etap çalışmalarına geçildi. Önümüzdeki ay itibarıyla da Çeşme’de ilk doğal gaz verilmiş olacak” dedi. Denizli, altyapıda önemli bir yol katettiklerini söyleyerek, “152 bin ton asfalt yama çalışması, 105 bin m² kilit parke, 4 bin metre bordür taş tamiri, 70 bin m² sathi kaplama yapıldı” dedi.


“İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, İZSU, İZBETON ve Çeşme Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğümüz, yoğun mesai harcıyor. Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana Çeşme genelinde, altyapı çalışmaları kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimizce 152 bin ton asfalt yama çalışması, 105 bin m² kilit parke, 4 bin metre bordür taş tamiri, 70 bin m² sathi kaplama yapıldı.

Yağmur esnasında su taşkınları ve sel gibi oluşabilecek olumsuzlukları engellemek amacıyla Reisdere, Çiftlik, Ilıca, Ovacık, İsmet İnönü, Dalyan Mahalleleri ve Mamurbaba Mevkii’nde İZSU ile birlikte yağmur hattı mazgal çalışması yapıldı. İlçe genelinde yağmur giderleri, mazgalları, açık borular ve dere ağızları temizleme işlemleri, ıslah çalışmalarımız etap etap devam ediyor.”

“Şubat ayı itibarıyla Çeşme’de ilk doğal gaz verilmeye başlanacak”

Çeşme’ye doğal gazı getiren ilk kadın belediye başkanı olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadığını ifade eden Denizli, Çeşme’ye doğal gazı getiren ilk kadın belediye başkanı olacağımın sözünü vermiş ve İzmirGaz ile yürüttüğümüz hummalı çalışmalar sonucu Ekim ayı itibarıyla doğal gaz çalışmalarına başladığımızı duyurmuştuk. Pilot bölge olan Musalla Mahallesi’nde doğal gaz çalışmalarında ilk etapta 2,5 kilometrelik doğal gaz hattı döşemesi tamamlandı, 2,85 kilometrelik ikinci etap çalışmalarına geçildi. Önümüzdeki ay itibarıyla da Çeşme doğal gaz ile buluşuyor” dedi.


“Çeşme Kent Konseyi’ni yeniden hayata geçirdik”

Uzun süredir aktif olmayan Çeşme Kent Konseyi’ni göreve geldiği kısa bir süre içerisinde yeniden hayata geçirdiklerini söyleyen Denizli, “Kent konseylerini, belediyelerle proje geliştiren bir mutfak olarak görüyorum. Toplumu dinleyerek, anlayarak, görerek, toplumun görüşlerinden faydalanarak çalışma yürütüyorlar. Bu sebeple, kent konseylerinin, katılımcı yönetim anlayışını güçlendirmek, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve farklı meslek gruplarından bireylerin karar alma süreçlerine dahil edilmesini sağlayarak ilçemizin sorunlarına ve ihtiyaçlarına yönelik sürdürülebilir çözümler üretmek amacıyla faaliyet göstermesi yönünden oldukça kıymetli olduğuna inanıyorum. Çeşme’nin sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine yönelik daha etkin ve kapsayıcı kararların alınmasına olanak tanıyor” diye konuştu.

“Okullarda bakım onarım çalışmaları tamamlandı”

İlçe genelindeki okulların bakım onarım çalışmalarının yapıldığını söyleyen Başkan Denizli, “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz koordineli çalışmaları ile yaz tatilinin başlaması ile birlikte çocuklarımızın 2024-2025 yeni eğitim öğretim dönemine daha sağlıklı ve güvenli fiziki koşullarda başlamaları için kapsamlı bir çalışma yaptık. İlçe genelindeki 15 okulda eksikleri tespit ederek, okulların ihtiyaç dahilindeki bakım onarım çalışmalarını tamamladık” dedi.

“Çeşme Çözüm Merkezi’ni hayata geçirdik”

Çeşme Çözüm Merkezi’ni resmi olarak faaliyete geçirdiklerinin altını önemle çizen Başkan Denizli, “Sabah 08.00 - Gece 00.00 saatleri arasında çağrı merkezimizden vatandaşlarımız bizlere ulaşabiliyor. Çağrı merkezimiz ve Whatsapp üzerinden veya yüz yüze, sahada yerinde tespitler ile vatandaşlarımızdan gelen talepleri alıyoruz. Gelen şikayet, talep ve önerileri ilgili müdürlüklerimiz ve kurumlara yönlendiriyor, sorunun çözümüne dair süreç ile ilgili vatandaşlarımıza dönüş sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Çakabey Kültür Merkezi’nde kapsamlı bir yenileme sürecine girdik”

Çakabey Kültür Merkezi’ni yeniden şekillendirmek üzere kapsamlı bir yenileme sürecine girdiğine dikkat çeken Denizli, “Bu süreçte, bale, resim ve müzik gibi sanatsal alanlarda eğitim verecek kurslar için gerekli rölöve işlemleri tamamlandı ve iç mekan düzenlemeleri de titizlikle yapıldı. Kursiyerlerimizin ihtiyaçlarına göre her alan özel olarak tasarlandı, böylece modern ve işlevsel bir ortam yaratılarak, sanat kurslarımıza başlandı. Ayrıca, kültür merkezimizin en önemli bölümlerinden biri olan tiyatro salonunun çalışmaları da yapılarak hem yerel sanatçılarımızın hem de Çeşme halkının kültürel etkinliklerde buluşacağı, pek çok kültür sanat etkinliğine ev sahipliği yapacak bir alan oluşturulacak” diye konuştu.

Sanat ve eğitim kurslarımız başladı

Çeşme Belediyesi, “Çeşme Kent Enstitüsü” çatısı altındaki Sanat ve Eğitim Merkezleri’nde düzenlenen ücretsiz sanat, eğitim ve meslek edindirme kurslarının başladığını söyleyen Denizli, “Yetişkinlerden çocuklara kadar geniş bir katılımcı kitlesine hitap eden kurslar hem sanatsal hem de kişisel gelişim fırsatları sunuyor. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi’mizin iş birliği ile meslek edindirmeye yönelik sertifikalı kurslar da yeni eğitim döneminde vatandaşlarımızın istihdamına katkı sağlayacaktır” dedi.

“Yuvamız Çeşme Ovacık Çocuk Etkinlik Merkezi’ni açıyoruz”

Eğitimin önemine vurgu yapan Başkan Denizli, “Eğitim olmazsa olmazımız. Hayatta birer birey olurken sahip olunacak en büyük güç çünkü. Çocuklarımızın, gençlerimizin hem eğlenerek öğrenmesi hem derslerine çalışmaları için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz iş birliği ile Ovacık’a bir kütüphane ve etüt merkezi kazandırdık. Ayrıca, çocuklarımıza, güvenli, sağlıklı, sevgi dolu ve eğitici bir ortam sunmak amacıyla 33 öğrenci kapasiteli, 2 sınıf, bir hobi bahçesi ve bir oyun parkı ile 3-5 yaş arası çocuklarımıza hizmet veren Yuvamız Çeşme Çocuk Etkinlik Merkezi’mizin ilkini Reisdere’de hayata geçirdik. Bugün de Yuvamız Çeşme Ovacık Çocuk Etkinlik Merkezi’mizi açıyoruz” dedi.

“Çeşme Kür Merkezi Otel Dönüşüm Projesi’nde sona yaklaşıldı”

Jeotermal ile yılın 12 ayı sağlık turizmi, günübirlik kullanım ve konaklamaya yönelik Çeşme Kür Merkezi Otel Dönüşüm Projesi’nde sona yaklaştıklarını belirten Denizli, “Projede, mimari olarak tüm yapılar tamamlandı. 2025 yılında bir kısmının, 2026 yılı içinde ise tamamının açılması planlanıyor” dedi.

“Çeşme’nin yarınlarını ortak akılla şekillendiriyoruz”

Katılımcılığı esas alan bir yönetim anlayışını benimsediklerini ifade eden Başkan Denizli, “Çeşme Belediyesi olarak, hayata geçirdiğimiz projeleri paylaştığımız, komşularımızın değerli öneri ve taleplerini dinlediğimiz, Çeşme’nin yarınlarını ortak akılla şekillendirdiğimiz halk buluşmalarını çok önemsiyoruz. Bu sebeple mahallemizin ihtiyaçlarına kulak vermek için komşularımızla buluşuyoruz” diye konuştu.

“Çeşme'nin kent gelişimine katkı sunmak isteyen herkes için ortak çalışma alanı”

Çeşme Vizyon Ofisi’nin açılışını gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Başkan Denizli, ofisin, Çeşme’de yaşayan mimarlar, şehir plancıları, kent tasarımcıları, grafikerler ve birçok birbirinden farklı mesleğe gönül vermiş ve bu alanda çalışmalar yapıp, Çeşme'nin kent gelişimine katkı sunmak isteyen herkesin bir araya gelebileceği bir ortak çalışma alanı olarak tasarladıklarını söyledi. Denizli, “Çeşme’nin geleceğine yön verecek projelerin, ‘Birlikte Çeşme Modeli’ çerçevesinde, ortak akıl ve katılımcı bir anlayışla üretilmesini hedefliyoruz. Bu ofis, farklı disiplinlerden gelen uzmanların bilgi ve deneyimlerini paylaşarak, ilçemizin sürdürülebilir kent gelişimine katkı sağlayacak projelerin temelini atacak önemli bir çalışma alanı diyebiliriz” şeklinde konuştu.

“Spor tesislerimizi kullanıma açtık”

Çocukların sağlıklı gelişimlerinin sanat ve spordan geçtiğini söyleyen Başkan Denizli, “Spor dolu bir yaşamı desteklemek ve çocuklarımızın güvenli, modern alanlarda büyümesini sağlamak amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ildırı’da önceki dönem yapımına başlanan Çocuk Oyun Alanı ve Spor Tesisi’mizin açılışını gerçekleştirdik. Yenilenen Ilıca Ahmet Keleş Spor Tesisi de kullanıma açıldı” diye konuştu. Çeşme Belediyespor Kulübü Yaz Spor Okulları’nda çocukların birçok branşta eğitim aldığını söyleyen Denizli, çocukların yaz spor okullarında kazandıkları bilgi ve becerileri kış etabında da devam ettirdiklerine dikkat çekti.

“Yıl boyunca düzenlenen etkinlikler sanatseverlerle buluşacak”

Çeşme’nin, Arkas Sanat Alaçatı ile yılın her döneminde her disiplinden kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacağının altını çizen Denizli, “Misafirlerimizin ve komşularımızın hem yazın hem kışın sanatla sosyalleşebileceği alanların olması çok kıymetli. Çeşme’nin kültür sanat etkinliklerinin geliştirilmesi amacı ile hayata geçen Arkas Sanat Alaçatı, kalıcı ve süreli sergi salonları ile her disiplinden kültür-sanat etkinliklerine zemin olacak atölye alanlarıyla ziyaretçilere kapılarını açtı. Arkas Sanat Alaçatı, yıl boyunca bu sergilerle beraber tasarlanan sanatçı konuşmaları, seminer, atölye gibi etkinliklerle sanatseverlerle buluşacak” dedi.

Afet Koordinasyon Merkezi kurulacak

Reisdere Mahallesi’nde Çeşme Afet Koordinasyon Merkezi’nin kurulumu için çalışmalara başladıklarını söyleyen Başkan Denizli, “Olası afet zamanlarında Çeşme’nin ve komşularımızın güvenle koordinasyonunu sağlamak amacı ile kuracağımız Çeşme AKOM çalışmalarımız başladı” dedi.

14. Alaçatı Ot Festivali, 17-20 Nisan’da düzenlenecek

Başkan Denizli, bu yıl ve “Kaya Koruğu” konsepti ve "Toprak, Zaman ve Tat" teması ile 14’üncüsü düzenlenecek Alaçatı Ot Festivali’nin misafirlerini ağırlamaya hazırlandığını söyleyen ve Şefler Meydanı, Sanat Sokağı, Edebiyat Buluşmaları, çocuk etkinlikleri, söyleşiler, sergiler, atölyeler, konserler ve doğa yürüyüşleri ile her yaşa hitap eden geniş bir programla katılımcıları bekleyen bu eşsiz festivale herkesi davet ederek, “Ege'nin benzersiz doğası, mutfağı ve kültürünü keşfetmek isteyen herkes için bu festival eşsiz bir deneyim. Doğanın sunduğu tüm güzellikleri birlikte yaşamak için herkesi bu eşsiz festivalimize bekliyoruz” dedi.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

27 Ocak 2025

“Kafa Sesi” sergisi sanatseverlerle buluştu


BonVivant açıldığı günden bu yana 22 sergi, 45’ten fazla sanatçıya ev sahipliği yaptı. 23. sergisinde bu kez “Kafa Sesi” ile Merih Tekin Bender’in yeni eserlerini sanatseverlerle buluşturuyor.

İzmir’in kültür, sanat ve iş dünyasına yeni bir soluk getiren toplantı ve etkinlik merkezi BonVivant, sanatseverleri büyüleyici bir sergiyle buluşturuyor. Merih Tekin Bender’in eşsiz eserinden oluşan bu sergi, sanatçının hayatla, doğayla ve insanlıkla kurduğu derin bağları gözler önüne seriyor. Sanatçının özgün bakış açısını yansıtan eserler, izleyiciyi hem estetik bir yolculuğa çıkarıyor hem de duygusal bir deneyim sunuyor.


Sanatçının Yolculuk adlı eseri, izleyiciyi ruhsal bir seyahate çıkarıyor. Bu eser, insanın bilinmeze olan merakını ve bu süreçte yaşadığı duygusal dönüşümü resmediyor. Bir diğer dikkat çeken eser ise İdolün Düşsel Yolculuğu. Bu eser, hayal gücünün sınırsızlığını ve bireyin kendi idolüyle olan ilişkisini derin bir anlatımla yansıtıyor. Her iki eser de serginin genel ruhunu yansıtan önemli parçalar arasında yer alıyor.


Merih Tekin Bender Gazi Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde aldığı akademik eğitimle sanatsal bilgi birikimini zenginleştirmiş, 2015 yılında profesör unvanını alan sanatçı, halen kurucusu olduğu Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Akademik çalışmalarının yanı sıra, ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlenen 16 kişisel sergi ve 300’ün üzerinde karma sergiye katılmış, küratoryal görevler üstlenmiş ve eserleri birçok müze ile özel koleksiyonda yer almıştır.


27 Ocak 2025’te açılışı yapılan sergi, sanatseverlerin büyük ilgisiyle karşılandı. Sanatçı Merih Tekin Bender’in katılımıyla 15 Şubat 2025’te gerçekleştirilecek sergi turu ve söyleşi, sanat tutkunlarını bu özel eserlerin ilham verici hikayeleriyle bir araya getirecek.


Bugüne kadar 23 sergi ve 45’ ten fazla sanatçıya ev sahipliği yaptıklarını söyleyen BonVivant’ın Kurucusu Perihan İnci, İzmir’in kültür, sanat ve iş dünyasına yeni bir soluk getiren toplantı ve etkinlik merkezi BonVivant ile Merih Tekin Bender’in Kafa Sesi sergisinde sanatın doğa ve spiritüel dünyayla buluştuğu bu etkileyici örneklerine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.


Bender’in olağanüstü yaratıcılığına şahitlik etmek için 28 Ocak 2025 – 1 Mart 2025 tarihleri arasında “Kafa Sesi” sergisine sanat tutkunlarını bekliyoruz” dedi.


Sergi Pazar hariç her gün 10:00-19:00 saatleri arasında ücretsiz ziyeret edilebilir. Grup ziyaretleri öncesinde 0 232 421 72 02 veya 0 549 806 18 76 'dan iletişime geçilmelidir.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

25 Ocak 2025

II. KIBATEK ULUSLARARASI KIBRIS ŞİİR ŞÖLENİ İZMİR'DE YAPILDI


İlki 2023 yılında yapılan Uluslararası Kıbrıs Şiir Şöleni'nin ikincisi 25 Ocak 2025 tarihinde Ay Art Galeri'de gerçekleşti.

KIBATEK KKTC İzmir Başkonsolosluğu, Ay Art Galeri, Ege Kültür Vakfı organizasyonu ile düzenlenen etkinlik KIBATEK yönetim kurulu üyesi Şükrü Aydın tarafından sunuldu. Azerbaycanlı piyano sanatçısı Zamina Babayeva ve öğrencileri Asil İnanç Sel, Meriç Demirhan'ın piyano resitali ilgiyle takip edildi.  KIBATEK Dernek Genel Başkanı H.Aygün Selvitopu yaptığı açılış konuşmasında KIBATEK çalışmalarında Kıbrıs'ta Türkçe'nin ve Türk Edebiyatı'nin özel ve öncelikli yerine dikkati çekti. Ardından KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu yaptığı konuşmada KIBATEK çalışmalarının önemi üzerinde durdu, şölene katılanlara KKTC adına teşekkür ederek, bir şiiri ile etkinliği selamladı. Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Yardımcı "Kıbrıs Türk Edebiyatı'nda Kadın Şairler" başlıklı bir sunum yaparak, Kıbrıs Türk Edebiyatı'nda kadın şairlerin yeri ve önemini örnek şiirlerle anlattı.


Şiir şöleninde sırasıyla Bulgaristan Kırcaali Ömer Lütfi Edebiyat Derneği üyesi şair Mehmet Serbest, Mustafa Çakıcı, Fahri Kamberov, Dr. Mevlüt Kaplan, Kosova Türk Yazarlar Birliği üyesi Aziz Serbest,  Güzin Oralkan, Feyyaz Sağlam, Dr.Mehmet Yardımcı, Erol Faik Birlik , Şükrü Aydın Kıbrıs konulu şiirlerini okudular. İran, Isfahan'dan akademisyen, çevirmen Mariam Grakhani Kıbrıs Türk şairlerinden Özker Yaşın'ın Bir Akdeniz Bahçesi adlı şiirinden Farsça'ya yaptığı  çevirisini okudu. Lidya Cherilıuc ise KKTC şairlerinden Mehmet Kansu, Ayşe Tural ve Tayfun Yücer'den Romence'ye çevrilmiş şiirlerinden örnekler okudu. Kıbrıslı genç akademisyen Orkun Özaşık Kıbrıs Türk şairlerinden Nevzat Yalçın'ın; KIBATEK yönetim kurulu üyesi Leyla Işık Kıbrıs Türk şiirinin güçlü ismi Harid Fedai'den birer şiir seslendirdiler. Azerbaycanlı üyesi Vüsale Gülmemmedoğlu da okuduğu Azerbaycan şiiri örnekleri ile şölene renk kattı.



Barış harekatı ile ilgili anılarını anlattılar

Şölende yer alan diğer KIBATEK üyeleri de Kıbrıs'la ve Barış harekatı ile ilgili anılarını anlattılar. Bulgaristan, Kosova ve İran temsilcileri KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu hanıma ülkeleri adına hediyeler takdim ettiler.

Şölen değerlendirme konuşmasını yapan onursal başkan Feyyaz Sağlam, KIBATEK olarak kuruluş felsefesi itibarıyla daima KKTC 'nin, Kıbrıs'ta Türk Dili ve Edebiyatı'nın yanında olduklarını ve bu şölende de görüldüğü gibi olmaya da devam edeceklerini vurguladı, katılımcılara teşekkür etti. Etkinlik toplu fotoğraf çekimi ve ikramla tamamlandı.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

15 Ocak 2025

Sponsorluk Büyükşehir’den santra Başkan Tugay’dan


İzmir Büyükşehir Belediyesi, U-11 ve U-12 erkek, U-13 ve U-15 kız futbol takımlarının mücadele ettiği liglere isim sponsoru oldu.

Projenin tanıtımında konuşan Başkan Dr. Cemil Tugay, miniklere seslenerek “Moral ise moral, paraysa para, malzemeyse malzeme, tesisse tesis, ne zaman bir şeye ihtiyacınız olursa bilin ki Cemil Tugay, sizin ağabeyiniz, her zaman yanınızda olacak” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “spor kenti İzmir” hedefi için yürüttüğü çalışmalara bir yenisi daha eklendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, U-11 ve U-12 erkek, U-13 ve U-15 kız futbol takımlarının mücadele ettiği liglere isim sponsoru oldu. Amatör spor kulüplerine fazladan malzeme desteği de verilecek. Projenin tanıtım toplantısı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde Bornova’da yer alan Dr. Behçet Uz Rekreasyon Alanı’nda yapıldı. Programda konuşan Başkan Dr. Cemil Tugay, liglerin başlangıcı için düzenlenen gösteri maçını izledi. Ardından teşekkür plaketi takdim edilen Başkan Tugay, sembolik santra vuruşunu da yaptı.

Törene erkek liglerinde mücadele edecek 40 takım, kız liglerinde mücadele edecek 26 takım sporcuları ve yöneticileri ile yaklaşık bin 200 kişi katıldı. Etkinliğin sonunda kız futbol takımlarının karma iki takım oluşturarak yaptığı gösteri maçı ile kız futbol liglerinin startı verildi.

Destek olunan malzeme listesinde 20 antrenman yeleği, engel parkur seti, kaleci eldiveni, top taşıma çantası, 10 futbol topu yer alıyor.


“Olimpiyatlarda İzmir’den altın madalya alan sporcular çıkmasını istiyoruz”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, U-11 ve U-12 erkek, U-13 ve U-15 kız futbol takımlarının mücadele ettiği liglere isim sponsoru olmanın kendileri için önemli olduğuna değinerek “Özellikle kızlarımıza futbolda daha fazla imkan sağlamak istiyoruz. Onların da erkekler kadar başarıyla bu sporu yapacaklarına inanıyoruz. Biz kızlarımızla her zaman gurur duyduk. Yeni başarılarında onları alkışlamak istiyoruz. Şimdiden başarılar diliyorum” dedi.

Sporun İzmir için eskiden beri çok değerli olduğunu belirten Tugay, “Pek çok branşta Türkiye’de ilk şampiyonaların yapıldığı, önemli başarıların elde edildiği bir şehir İzmir. Bizler İzmir’in sporcu kimliğinin güçlenerek artmasını istiyoruz. Çok daha fazla sporcu yetişsin, şampiyonluklar gelsin, kupa ve madalya alan sporcularımız olsun. Önümüzdeki olimpiyatlarda İzmir’den altın madalya alan sporcular çıkmasını istiyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize, sporcularımıza ne kadar çok olanak sağlarsak, ihtiyaç duydukları destekleri verirsek onlar da başarılı olacaklar. Birbirinden güzel, akıllı, çalışkan çocukların bunları başaracağına inanıyorum. Önümüzdeki dönemde elimden geldiğince bizden beklenen hizmetleri yapmak için çalışacağım” dedi.

“Cemil Tugay ağabeyiniz hep yanınızda olacak”

Başkan Tugay, törende çocuklara da seslenerek “Sevgili çocuklar, sevgili sporcular şunu unutmayın; her ne yapıyorsanız yapın başarı sadece ve sadece çalışmakla olur. Kendini en az yetenekli gören sporcumuz şunu bilmelidir; yeterince hakkıyla çalışırsa çok başarılı olur. Her işte bu böyledir. Başarmanın tek yolu çalışmaktır. Moral ise moral, paraysa para, malzemeyse malzeme, tesisse tesis, ne zaman bir şeye ihtiyacınız olursa bilin ki Cemil Tugay, sizin ağabeyiniz, her zaman yanınızda olmaya hazır olacak. Yeter ki biz çalışmak istiyoruz, başarmak istiyoruz deyin. Biz de ne gerekirse yapalım. Biz size inanıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Türkiye’de tek ve örnek gösterilecek yardımlar yapıldı”

İzmir Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Efkan Muhtar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden gelen destekler için teşekkür ederek, “Kıymetli Başkan’ım bize verdiği sözlerin tamamını tuttu. Allah razı olsun. 1 yılını doldurmadı ama spora yatırımları bence Türkiye’de tek ve örnek gösterilecek yardımlar. Değerli kulüplerimize 15 milyon lira nakit desteği sağladı. Teşekkürler… Kamu kurumlarına ait kulüpler hariç bütün kulüplerimiz bu yardımdan faydalandı. Başkanımız durmadı, su ve malzeme yardımı yaptı. Yukarıdaki kulüplere bir veriyorsa size iki verdi. Allah başımızdan eksik etmesin” diye konuştu.

“Bu demokrasi olamaz sonu da iyi olmaz”

Törenin ardından basın mensuplarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturmayı hatırlatması üzerine konuşan Başkan Tugay, “Türkiye’nin bu atmosferde sağlıklı bir demokrasi içinde olması mümkün değil. Bir siyasi parti, rakibi olan siyasi partiyi yargı yoluyla tehdit ediyorsa, baskıyla sindirmeye çalışıyorsa bunun adı demokrasi olamaz, bu yolun sonu da iyi olmaz. Umuyorum en kısa zamanda aklıselim galip gelir. Gerçek güç halkın gücüdür. Halkın gücü her şeyi değiştirmeye yeter. Demokrasi tarafındayız. Ekrem Başkan ile ilgili pek çok yeni soruşturmanın yolda olduğu söyleniyor. Çok açıktır ki buradaki amaç Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olmasın. Cumhurbaşkanı adayı olarak yarışa girmesin diye yapılıyor diye düşünüyorum. Bunun takdiri halkımızdadır” dedi.


14 Ocak 2025

İZTO’DA “İZMİR’DE MEDYA SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” ELE ALINDI


İzmir Ticaret Odası öncülüğünde, “İzmir’de Medya Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri Toplantısı” düzenlendi.

Toplantı, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Eyigele İşleyen, İZTO Meclis Üyesi Abdülhakim Bingöl, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkan Yardımcısı Özer Akdemir’in açılış konuşmalarıyla başladı.


İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Toros Mutlu’nun da sunum gerçekleştirdiği toplantıya, İZTO Meclis ve Komite Üyeleri ve basın mensupları katıldı.

“Basın özgür değil ve her yerden sansür ediliyor”

Basın üzerinden toplumu şekillendirme çabalarının devam ettiği ve gazetecilerin hedef gösterildiği bir dönemde yaşam mücadelesi verildiğini ifade eden İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, “Basın özgürlüğü karnemiz ne yazık ki kırıklarla dolu. Anayasamızda ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ yazıyor. Ancak bu ifade, artık tozlu raflarda kalmış bir söylemden ibaret. Bugün basın özgür değildir ve her yerden sansür edilmektedir. Gerçeklere bakacak olursak, son yıllarda onlarca yerel gazete kapandı. Ancak bağımsız habercilik için mücadelemiz sürecek” dedi.


“Bağımsız habercilik için yeni fonlar yaratılmalı”

İzmir olarak Hasan Tahsin’in kentinde yerel basını geliştirmenin herkesin sorumluluğu olduğunu vurgulayan Başkan Gappi, “Türkiye’de basının özgür ve bağımsız bir yapıya kavuşması için ulusal çapta adımlar gerekiyor. 12 meslek örgütü bir araya gelerek, ‘Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu’nu yayınladık. Basın kartlarının meslek örgütleri tarafından verilmesi ve gazetecilerin örgütlenme hakkının tanınması noktasına odaklandık. Günümüzde belli bir ölçeğin üzerinde istihdam yaratan ulusal ya da yerel medya kuruluşları yüzde 95 devlet yani BİK desteklidir. Tasarruf Genelgeleri de yerel basının iflahını kesmektedir. Yerel basının bağımsızlığı için tek bir kaynağa bağlı kalmamalıyız. Devlet, yerel kurumlar ve özel sektörle birlikte yeni fonlar yaratmalıyız” diye konuştu.

“Basın daha güçlü bir konuma sahip olmalı”

İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Eyigele İşleyen de içinde bulunulan hız çağında medya sektörünün sürekli dönüştüğüne dikkat çekti. İzmir’in basın sektörünün tarihinden aldığı kuvvet ve halihazırda söndürdüğü çalışmalar ile daha güçlü bir konuma sahip olması gerektiğine inandıklarını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü;

Basın çalışanlarına yasal güvence sağlayan 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu'nun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin 63’üncü yıl dönümü olan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü 3 gün önce hep birlikte kutladık. Bu vesileyle hepinizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü bir kez daha kutlamak istiyorum.


Teknolojide yaşanan gelişmeler ile sosyal medyanın yoğun kullanımı, bilgi akışının hızlanmasının yanı sıra doğru bilgiye ulaşmanın zorluğunu da beraberinde getirdi. İçerisinde bulunduğumuz “hız” çağında medyanın da dönüştüğünü gözlemliyoruz. Her ne kadar kullanılan mecralar değişse de, doğru bilgiye ulaşma çabamız ne olursa olsun bitmiyor. Bu temel unsur, mesleğini layığıyla yapan gazetecilerin önemini daha da iyi anlamamıza vesile oluyor. Yaşadığımız her olayda göreve koşan siz değerli medya mensuplarının toplumu bilgilendirmek için gösterdiği üstün çabaya hepimiz şahit oluyoruz.

İzmir; pek çok konuda olduğu gibi ülkemizin basın tarihinde de önemli bir role sahip. Asırlar boyu birçok kültüre ev sahipliği yapan İzmir, çok sesli yapısıyla Türk basın tarihinde ilklere sahne oldu. 19. yüzyıldan itibaren İzmir’de Fransızca, Rumca ve Türkçe başta olmak üzere farklı dillerde çok sayıda gazete yayınlandı. Gazeteci Hasan Tahsin’in İzmir’den attığı ilk kurşun, bir milletin kurtuluş mücadelesinin miladı oldu. Yakın geçmişte de kentimiz pek çok önemli yayının kuruluşuna şahitlik etti, duayen gazetecilerin büyük bir bölümü İzmir’de yetişti. Bu duygu ve düşüncelerle, kentimiz Medya Sektörünün tarihinden aldığı kuvvet ve halihazırda sürdürdüğü çalışmalar ile daha güçlü bir konuma sahip olması gerektiğine inanıyoruz.

 “Yerel medya ekonomik baskılar nedeniyle zayıflıyor”

Gazetecilik mesleğinin özellikle yerel medya kuruluşları için hiç olmadığı kadar zor bir dönemden geçtiğini dile getiren İZTO Meclis Üyesi Abdülhakim Bingöl ise, “Kamu ve özel sektörün yerel medyanın ayakta kalması ve gelişmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Çünkü yerel medya kuruluşlarının sürdürülebilirliği demokrasimiz için bir gereklilik, ifade özgürlüğümüze ve toplumun bilgiye ulaşma hakkına yapılacak bir yatırımdır” dedi.

“Sendikal örgütlülük ekmek, su gibi elzem”

Basın sektöründe sendikal örgütlülüğün elzem olduğunu vurgulayan TGS İzmir Şube Başkan Yardımcısı Özer Akdemir ise Türkiye’de yaklaşık 30 bin basın çalışanı bulunduğunu fakat sendikal örgütlenme oranı yüzde 10’un altında olduğunda dikkat çekti. Akdemir, “İzmir'de örgütlü olan üç yerel gazete, bu alandaki mücadelenin yetersizliğini gösteriyor. Sendikal örgütlenme, basın emekçileri için su ve ekmek kadar elzemdir. Örgütlü bir mücadele olmadan, ekonomik ve sosyal hakların savunulması mümkün değildir” dedi.

“Yapay zeka basın emekçileri için fırsat”

İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Toros Mutlu da gerçekleştirdiği sunumunda, yapay zekanın hukuki, ekonomik ve etik alanlarında yarattığı sorunlar üzerinde durdu. Dr. Mutlu, “Yapay zeka basın emekçileri için bir fırsat. Yapay zeka araçlarının kullanımını medya profesyonelleri tarafından asla dışlamamalı, teknoloji kucaklanmalı” ifadelerini kullandı.

Toplantı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

13 Ocak 2025

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), bölgesel ihracat buluşmalarının ilkini İzmir'de düzenledi


Ege İhracatçılar Birliği'nde düzenlenen toplantıya TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TİM yönetimi ve delegelerinin yanı sıra, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, birlik başkanları ve İzmirli ihracatçı firmaların temsilcileri katıldı.

EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi yaptığı açılış konuşmasında şöyle konuştu;

Geride bıraktığımız 2024, finansmana erişim zorlukları, üretimdeki daralma ve rekabet gücünün kaybı gibi sorunlarla bütün sektörlerimize ağır bir yük getirdi. Bu durumun en belirgin sonucu ise konkordato başvurularında yaşanan tarihi artış oldu. Üretim düşüşü şirket kapanmaları, konkordatoları artırdı. İhracatımızın düşmesiyle kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %77 seviyelerine gerilemiş durumda.

Hazır giyim ve tekstil ülkemizin istihdam deposu olarak bilinir

“Hazır giyim sektörü tekstil ile beraber bundan yaklaşık 2 yıl öncesinde 1,2 milyon kişiye istihdam sağlıyordu. Bizim tahminimize göre kayıp 300 binden fazla.

Aynı dönemde sanayi istihdamındaki toplam kayıp 500 bin kişi. Yani, sanayide istihdam edilip ayrılan ya da işsiz kalan her 2 çalışandan 1’i tekstil ve konfeksiyon sektöründen ayrılmış. 

Bildiğiniz üzere asgari ücret 22.104 TL olarak açıklandı. Bölgesel asgari ücreti tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Rakip ülkelerle kıyaslandığında son dönemde artan maliyetlerimiz nedeniyle rakiplerimize göre %40-50 daha pahalıyız. Yeniden değerlendirme oranını devlet kendi alacakları için yüzde 44 belirledi, biz de buna paralel bir döviz artışı talep ediyoruz.

Son dönemde uygulanmakta olan ekonomik programın temel bir eksikliği olarak, reel sektör ve sanayiye yeterli desteğin verilmediği, ekonomi yönetiminin büyük oranda finansal bir perspektifle yürütüldüğü görülmektedir. Bu durum, reel sektörün çok ciddi bir çıkmaza girmesine neden olmaktadır.

Her ne kadar ihracat istatistiklerinde bir artış görülse de, bu artışın sebeplerini derinlemesine değerlendirdiğimizde şunlar ortaya çıkıyor:

Kazanılan pazarları kaybetme korkusu, sermayesini yitiren sanayi sektörlerinin daha ucuz kredi olan ihracat kredileri için ihracat taahhüdünü kapatma ihtiyacı, işyerini kapatmak isteyen imalatçıların kıdem tazminatını ödeyecek sermayeleri olmamasıdır.

Bu yapısal sorunlar, ihracatçıların çok daha etkin bir destek mekanizmasına ihtiyacı olduğunu göstermektedir.

Yürütülmekte olan ekonomik program; ekonomi yönetiminden uzak, sadece finansa yönelik yönetilmektedir. Bu sebeple; reel sektör ve sanayi zaman geçtikçe bir çıkmaza girmektedir.

İhracatçılara acilen Merkez Bankasının döviz bozdurma mecburiyeti ve döviz alma zorunluluklarının kaldırılarak daha rahat hareket etmesinin sağlanması gerekiyor” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe’de, 2025 yılına 280 milyar dolarlık ihracat hedefiyle başlandığını belirterek, "Bu yılı da inşallah hedefin üzerinde bir rakamla tamamlayacağız" dedi.

Gültepe sözlerini şöyle sürdürdü;

"Sıkıntılı 2 yıl geçirdik. 2023'te küresel talep düşmeye başladı. 2024'teyse rekabetçilikle ilgili ciddi sorunlar yaşadık. Yine de 2024'te yüzde 2,5 artı ile 262 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek yıllık ihracat değerine ulaştık. Küresel ihracattaki payımızı yüzde 1,08'e çıkardık. Özellikle otomotiv sektöründe yüzde 5'in üzerinde bir artışı var, çelik, savunma sanayi, tarım sektöründe artış var. Mal ihracatı yapan 26 sektörümüzden 13'ü artı, 13'ü eksi yazdı. Hizmet ihracatımız son yıllarda cari açığa destek veren sektörlerin başında geliyor. Bu yılı da inşallah hedefin üzerinde bir rakamla tamamlayacağız. 2024'te rekabetçiliğimiz zarar gördü, bazı sektörlerimiz enerji ve güç kaybetti. İnşallah 2025 aynı şekilde devam etmez. En büyük problem, Türkiye'nin pahalı olması. Rakip ülkelerimizden dolar bazında yüzde 50'nin üzerinde pahalıyız. Avrupa, Doğu Avrupa ülkelerinden dolar bazında yüzde 20-25 pahalıyız. En büyük problem, Türkiye'nin kurla enflasyon arasındaki bağlantının kesik olması. Halk arasında ihracatçı yüksek kur istiyor algısı var. Asla öyle bir şey yok, Türkiye'nin istikrarlı bir ekonomiye kavuşması için kur yükselmemeli, dengede gitmeli. İnşallah 2025 yılında kur ile enflasyon paralel bir şekelde gider. Özellikle girdi maliyetleri maliyet içinde teknolojik sektörler dahil olmak üzere nereden baksan kimi sektörde iki katı, kimin de yüzde 20-25. Bunun dengeye oturması lazım. 2025'in ilk 6 ayından sonra daha yukarılara doğru hareket ederiz. İhracatçının rekabet edebilmesi için enerjisini geri toplaması gerekiyor. 2025'te ortaya koyulan 280 milyar dolar ihracatı yakalayabilmek için politikaları biraz değiştirmek, sanayinin ön plana çıkması gerekiyor" dedi.

 İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

12 Ocak 2025

Türkiye deri sektöründe dış ticaret fazlası veren ülke konumundan, dış ticaret açığı veren ülke pozisyonuna düştü


Türkiye’nin deri ve deri mamulleri ihracatı son 3 yılda 530 milyon dolarlık düşüşle 2 milyar 56 milyon dolardan, 1 milyar 526 milyon dolara gerilerken, deri ve deri mamulleri ithalatı 1 milyar 810 milyon dolardan 2 milyar 420 milyon dolara yükseldi.

Türkiye, deri ve deri mamulleri sektöründe 2022 yılında 245 milyon dolar dış ticaret fazlası veren ülke konumundayken, 2024 yılı sonunda 895 milyon dolar dış ticaret açığı verir pozisyona düştü.

Deri ve deri mamulleri sektörünün 7 yıl önceki ihracat rakamlarına gerilediğini dile getiren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, 2024 yılında Türkiye geneli ihracat rakamlarında ayakkabı, saraciye, mamul deri ve kürkler ve deri konfeksiyon alt sektörlerinin hepsinde kan kaybettiklerinin altını çizdi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın toplantısı düzenleyen Zandar, “Türkiye’nin deri ve deri mamulleri ihracatı 2023 yılında 1 milyar 858 milyon dolar iken, 2024 yılında yüzde 18’lik düşüşle 1 milyar 526 milyon dolara indi. Ayakkabı ihracatımız yüzde 22’lik kan kaybı yaşadı ve 1,1 milyar dolardan 877 milyon dolara düştü. Ayakkabı yan sanayinde ise Türkiye genelinde yüzde 38'lik, Ege Bölgesi'nde ise yüzde 44'lük bir ihracat kaybı yaşadı. Bu, sektörümüzün ekonomik baskılar ve uluslararası rekabet koşulları karşısında ne denli zorlandığını açıkça göstermektedir. Deri ve kürk konfeksiyondaki kaybımız yüzde 18 olurken ihracatımız 236 milyon dolardan 193 milyon dolara indi. Saraciye ürünleri ihracatımız 273 milyon dolardan 239 milyon dolara azalırken saraciye ürünleri ihracatımızdaki eksilme yüzde 12 şeklinde gerçekleşti. Mamul deri ve kürk ihracatımız yüzde 3 azalışla 221 milyon dolardan 214 milyon dolara geriledi. 2024 yılının son çeyreğinde istihdam rakamlarımız yüzde 25 düştü” diye konuştu.

2021 yılı Eylül ayında Türkiye’nin faiz indirim kararıyla başlayan sürecin sonunda Türkiye’de 2022 yılında enflasyon rakamlarının yüzde 65’e yükseldiğini, buna karşılık döviz kurlarındaki artışın yüzde 41,7’de kaldığını paylaşan Zandar şöyle devam etti:

“2023 yılına gelindiğinde enflasyondaki artış yüzde 64,7 olurken, dolar kurundaki artış yüzde 57 oldu. 2024 yılında enflasyondaki yüzde 45 iken, dolar kuru yüzde 20 arttı. Son üç yılda enflasyon karşısında döviz kuru yüzde 48 eridi. Mevcut durumda rakiplerimize göre yüzde 50 civarında daha pahalı konumdayız. Bu da ihracat rakamlarımızda çok net kendisini gösteriyor. 1 Ocak 2022 yılından günümüze döviz kuru enflasyon kadar artmış olsaydı bugün dolar kurunun 52,3 TL olması gerekiyordu. Bu döviz kuru da bizim ihracat rakamlarımızı korumamızı sağlardı. Bu politika ihracatımızı düşürürken, ithalatımızı artırıyor. Başka ülkelerin işçilerinin istihdamına katkı sağlıyor.”

Ege Bölgesi’ndeki düşüş daha sınırlı kaldı

Deri ve deri mamulleri sektörünün Ege Bölgesi’ndeki düşüşünün 2024 yılında yüzde 9 ile daha sınırlı kaldığı bilgisini veren Başkan Zandar, “Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerimiz 2023 yılında 182 milyon dolar ihracat yapmışken, 2024 yılında 165 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırabildiler. Ayakkabı ihracatımız yüzde 15’lik kayıpla 112 milyon dolardan 95 milyon dolara indi. Deri ve kürk konfeksiyon ihracatımızda azalış yüzde 22 olurken ihracat rakamımız 27 milyon dolardan 21 milyon dolara indi. Türkiye genelinde 4 alt sektörümüzde de ihracat rakamları düşmüşken, Ege Bölgesi’nde mamul deri ve kürkler ihracatımız yüzde 15, Saraciye ürünleri ihracatımız yüzde 4 artma başarısı gösterdi” diye Ege Bölgesi ihracat rakamlarını özetledi.

Alınan tedbirleri doğru buluyoruz

Ayakkabı ithalatına 31 Aralık 2024 tarihinde getirilen yüzde 10 ilave gümrük vergisini desteklediklerini anlatan Zandar, bu artışın ayakkabı üreticileri için bir fırsat niteliği taşıdığını kaydetti. Hükümetin emek yoğun sektörlere yönelik istihdam odaklı teşviklerini de doğru adım olarak nitelendiren Zandar, “Bu destek sektörümüzün 2025 planları için büyük önem taşımaktadır.  Özellikle çalışan başına 2500 TL’lik destek, sektördeki iş gücü maliyetlerinin azaltılması ve üretimin artırılması amacıyla önemlidir. En büyük ihracat pazarlarımız olan Rusya-Ukrayna hattındaki politik belirsizliğin ortadan kaldırılmasını umuyor, küresel kriz ortamının hafiflemesinin hedef pazarlarımızdaki talep artışlarını tetikleyeceğini düşünerek 2025'i toparlanma yılı olarak görüyoruz” dedi.

Verimliliği artırmak için çalışacağız

Hazırgiyim ve tekstil sektörlerinde pek çok firmanın üretimlerini başta Mısır olmak üzere başka ülkelere kaydırdığını hatırlayan Zandar şöyle konuştu; “Üretimini başka ülkeye taşımayan tek sektörüz. Biz farklı yerlerde üretebilen bir sektör değiliz. Elimizdekileri götürebildiğimiz yere kadar gideceğiz, sonrasında ya sektör değiştireceğiz ya da başka yol arayacağız. Verimliliğimizi artırarak günümüzde hammadde hariç yüzde 62’ye ulaşan maliyetlerimizi önce yüzde 50-55’e, sonrasında yüzde 40’a çekerek ayakta kalmanın yollarını arayacağız. Daha verimli ve sürdürülebilir üretime dayalı ihracat yaparak 2025 ve 2026’ya hazırlıklı gireceğiz.”

Gündoğdu: “Saraciye sektörü son sıradan ikinciliğe yükseldi”

Deri alt sektörlerinden saraciye sektörünün kg başı 14,7 dolarlık ihracat rakamıyla katma değeri yüksek bir ürün grubu olduğu bilgisini veren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, 2013 yılında deri ürünleri arasında en az ihracatı olan saraciye sektörünün 2024 yılı sonunda 239,5 milyon dolar ihracat hacmiyle ayakkabıdan sonra en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci büyük deri ve deri mamulü grubu konumuna geldiğini kaydetti.

“Dünya genelinde ve Avrupa’da lüks çanta ve aksesuar markaları satın alımlarını Türkiye’ye yöneltti” diyen Gündoğdu, “Sektörde markalaşma ve vurt dışı tanıtım çalışmaları hız kazandı. Türkiye dünya genelindeki toplam 90 milyar $’lık ihracattan yalnızca 0,27 pay alıyor. Sektör desteklendiği takdirde yüzde 1 paya ulaşabilir” şeklinde konuştu.

İzmir deri organize sanayi bölgesi istiyor

Deri sektörünün İzmir’de gelişen sanayi ve ihracat potansiyelini korumak, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik konularında öncü rolünü devam ettirebilmesi için İzmir’de deri ve deri mamulleri sektörünün kümeleneceği bir organize sanayi bölgesi istediklerini aktaran Gündoğdu şöyle devam etti: “Türkiye’nin en büyük üçüncü ili olan İzmir’de deri sektörümüzün kümelenmesinin gerek istihdamın artırılması, gerek nitelikli ara eleman devamlılığı, gerekse sektörün sürdürülebilirlik ile ilgili altyapısının gelişmesine katkı sağlayacağı tartışmasızdır. Emek yoğun sektörlerde yan sanayinin gelişmesi için sektörün tüm unsurlarının bir arada hareket etmesi gerekmektedir. İzmir’in sürdürülebilirlik imajı çalışmalarına İzmir Ayakkabı, Saraciye, Deri Konfeksiyon, Deri Mamulleri Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasıyla farkındalık kazandırılacağı değerlendirilmektedir. Şehre görece yakın, personellerimizin rahatça ulaşım sağlayabileceği ve Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde yeni bir organize sanayi bölgesinin sektörlerimizin ihtiyaçlarına yanıt verebileceği tüm sektör paydaşlarımız tarafından olumlu karşılanmaktadır.”

Arıoğul: 3 yıldır fiyat artırdık

Deri konfeksiyon ürünlerinde ortalama ihraç fiyatının 70 dolarları aştığını, katma değerli bir üretim yaptıklarını paylaşan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arıoğul, son 3 senedir müşterilerine devamlı fiyat artışı yapmak zorunda kaldıklarını, günümüzde maliyetlerinin artmasına rağmen müşteriler kaçmasın diye fiyat yükseltmeden devam etmeye çalıştıklarını, 2025 yılının deri konfeksiyon sektörü için çok zor geçeceğini vurguladı.

Türk deri sektörü Garda’ya 92 firmayla katıldı

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 11-14 Ocak 2025 tarihlerinde İtalya’da düzenlenen Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştirdi. Türkiye milli katılım organizasyonuyla 32 firma fuara katılırken, Türkiye 92 firmayla fuara en yoğun katılım gösteren ülkelerden biri oldu.

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, fuar sonrasında yaptıkları ve 29 ayakkabı, 2 saraciye firmasının katıldığı ankette firmaların, Amerika Birleşik Devletleri, Çekya ve İspanya’dan gelen ithalatçılarla verimli ikili görüşmeler yaptıklarıyla ilgili ankete geri bildirimleri olduğunu paylaştı.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

9 Ocak 2025

Hatice Aygün Selvitopu KKTC’de bulunan bazı tezhipli el yazma eserleri araştırmalarını kitaplaştırdı


İzmir’de yaşayan Ressam ve Emekli Öğretmen Hatice Aygün Selvitopu KKTC’de bulunan bazı tezhipli el yazma eserleri araştırmalarını kitaplaştırdı.

Bu çalışmalarının KKTC’de yapılan araştırmaya dayalı bir tez olduğunu söyleyen İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel El Sanatları Bölümü Tezhip Ana Sanat Dalı bölümden mezun olan Selvitopu şu ifadelere yer verdi;

Kıbrıs adası yıllar boyu birçok uygarlığa ve farklı kültürel değişimlere sahne olmuş, tarihin her döneminde sık sık el değiştirmiş, alınıp satılmış ve kiralanmıştır.  1570 de Türk döneminin başlaması ile Türk kültürünün aynen bu adada devam etmesi sağlanmıştır.  Bu gelişmeler sırasında birçok Osmanlı eserleri meydana getirilmiştir. 1963’de Rumların Türklere karşı başlattıkları olaylarda Türk eserleri yıpratıldığı gibi İngilizler tarafından da kendi ülkelerine kaçırılmıştır.

Bu eserler arasında tezhiplenmiş el yazma eserler de yer almaktadır.  1994 yılında eserlerin çok azının sergilenmesi ve tanıtılması, Lefkoşa Sultan 2.Mahmud, Mevlevi Tekkesi ve Girne Milli Arşiv’deki tezhipli el yazma eserleri tez konusu olarak seçmeme neden olmuştur. Bu gün bu eserler o günkü yerlerinden alınarak Girne Milli Arşivi’nde muhafaza edilmektedir.

Bu araştırmam KIBATEK yayınları tarafından kitaplaştırarak birçok kütüphaneye gönderilmiştir.


Hatice Aygün Selvitopu kimdir?

1968 Yılında İzmir’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini annesinin memleketi olan KKTC’de tamamladı. Ortaokul eğitimi sırasında tanıdığı ressam olan Ali Atakan‘ın atölye çalışmalarına katıldı. Doğu Akdeniz Üniversitesi Ekonomi ve İşletme Fakültesi 3. sınıfa kadar devam etti. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel El Sanatları Bölümü Tezhip Ana Sanat Dalını kazanarak 1995 yılında bu bölümden mezun oldu.

Eğitimini tamamladıktan sonra Formasyon alarak sınıf öğretmeni olarak göreve atandı. Eş durumundan İzmir’e yerleşti. 18 yıl sınıf öğretmenliği görevinden sonra 2015 yılında Narlıdere İnönü İlkokuluna Okul Müdürü olarak atandı. Okul Müdürü olarak görevine devam ettikten sonra emekli olan Selvitopu evli ve 2 çocuk annesidir.

2001 yılında Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisin’de “Çakırağa Konağı” ve Kitap Sanatları “ başlıklı makaleleri yayımlandı.

Kıbrıs Balkan Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu’na 2007 tarihinde üye olmuştur.


8 Ocak 2025

İzmir Ege Medya Platformundan Başkan Balaban’a Ziyaret


İzmir merkezi başlayan ve sonrasında Ege Bölgesinden gazetecilerinde katılımıyla 150 kişilik özgün bölgesel bir Platform yapılanması ile dikkat çeken İzmir Ege Medya Platformu toplantı ve ziyaretlerine devam ediyor.

İzmir Ege Medya Platformu üyesi gazeteci yazarlar Manisa’da buluştu. Manisa’da gerçekleştirilen sektörel buluşmaya katılan platform üyesi gazeteciler Yunusemre Belediye başkanı Semih Balaban’ı ziyaret etti.


Aynı zamanda tarihçi olan 5 yıl CHP Manisa İl Başkanlığı da yapmış olan Manisa’nın tanınmış siyasetçilerinden Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban İzmir Ege Medya Platformu üyesi gazeteci yazarları ağırlamaktan ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.


Belediye olarak her zaman basının yanında olduklarını ve yerel medyanın güçlenmesi için gereken her çabaya destek verdiklerini vermeye de devam edeceklerini kaydetti. Başkan Semih Balaban,  yerel medyanın sorunları konusunda yerel yönetimlere de önemli görevler düştüğünü kendilerinin bu konuda İzmir Ege Medya Platformu’na ve sektör bileşenleri ile yapılacak organizasyonlara katkı sunmaya her zaman hazır olduklarını ifade etti.  


İzmir Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan ise, Başkan Semih Balaban’ın medyaya yönelik duyarlı yaklaşımlarından dolayı teşekkür etti. Kaplan, “İzmir Ege Medya Platformu başta İzmir olmak üzere Afyon, Uşak, Balıkesir, Manisa, Aydın ve Denizli olmak üzere Ege bölgesinden 150’ye yakın Egeli gazetecinin özgün bir mesleki yapılanma olan İzmir Ege Medya Platform çatısı altında buluştuğunu açıkladı.

Gazeteciler ve İletişimciler Derneği Başkanı Hakan Özen’de Başkan Semih Balaban’ın başarılı çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirterek, basın olarak her zaman yerel yönetimlerle karşılıklı güven içinde saygı çerçevesinde varsa eksiklikleri de dile getireceğiz. Olumlu ve güzel projelere de her zaman destek vermeliyiz” diyerek başkan Semih Balaban’a ilgisi nedeniyle teşekkür etti.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

7 Ocak 2025

Sinerjim Grup Gazeteciler ile Buluştu


Sinerjim Psikolojik Hizmetler Sağlık, Eğitim ve Aile Danışmanlığı Ticaret Limited Şirketi, Manisa Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti ile İzmir Ege Medya Platformu üyelerini ağırladı.

İzmir Ege Medya Platformunun geleneksel buluşmaları devam ediyor. Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti işbirliği ile Manisa’da Sinerjim grupla bir araya gelindi. Giritligil Taş Fabika Otel'de bilgilendirme yapıldı.


Sinerjim Psikolojik Hizmetler Yönetim Kurulu Başkanı Soner Göl, Şirket Müdürü Uzman Psikolog Selin Zeybek Göl, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Göl yaptığı açıklamada, “Manisa'dan İzmir'e, Online Terapi ile Türkiye'den Dünya'ya açılan Psikoloji markası olarak, dünyanın neresinde, hangi ülkesinde olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının destek aldığı bir kurumdur. Danışanların, telefonla 7/24 Psikolojik destek alabilecekleri, danışan memnuniyetinin öncelikli olduğu bir kurumdur. Danışanlarımıza birçok psikolojik danışmanlık hizmeti verilmektedir: Çocuk Danışmanlığı, Ergen Danışmanlığı, Yetişkinlere yönelik bireysel danışmanlık, Eş-çift terapisi, cinsel terapi, Hipnozla Telkin Terapi yöntemleri uygulanmaktadır. Psikolojik Testler olarak çocuk tanıma testlerine ek olarak: Eral-Nit Zeka Testi ve Moxo Dikkat Testi merkezimizde uygulanmaktadır. Türkiye'de geliştirilen ERAL-NIT Zeka Testi 5-17,yaş grubundaki çocukları değerlendiren, 5 alt test ve 16 alt alandan oluşan, beynin dört lobun fonksiyonel yeterliliklerini ölçen, bireysel olarak uygulanan, uygulama süresi 25 dakika olan bir zeka testidir. Bu test, zekayı beyin fonksiyonlarının bileşkesi olduğu varsayımıyla geliştirilmiştir. ERAL-NIT, beyinin bazı fonksiyonlarını ölçen testlerden oluşan bütüncül bir testtir. Bireylerin çocuğun zihinsel gelişimini bilimsel sonuçlarla takip edebilme imkanına sahip olarak gerekli eğitim desteğinin kapsam ve yönünün belirlenmesinde oldukça önemli katkılar sunmaktadır. Moxo Dikkat Testi, çocuklarda dikkat, zamanlama becerisi, dürtüsellik ve konsantrasyon performansları hakkında yüksek duyarlılıkta bilgi verir. Diğer testlerden farkli olarak görsel, sesli ve kombine çeldiriciler içermektedir. Dikkat eksikliği çocuğunuzun okul ve sınav başarısını, akran ilişkilerini ve ilerde tüm yaşamını olumsuz etkiler. Moxo Dikkat Testi'ni yaptırmanız çocuğunuzun dikkatinin nelerden etkilendiğini anlamanızı ve buna uygun çalışma programı ve öneriler oluşturulmasını sağlar. Programımıza katılımlarından dolayı, onur duyduk. Desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz” dedi.


Manisa Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti Başkanı Hakan Özen, son yapılan genel kurulda Gazeteciler ve İletişimciler adını aldıklarını ifade etti. Özen, İzmir Ege Medya Platformu üyelerini Manisa’da ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi, Sinerjim Psikolojik Hizmetler sahibi Soner Göl ve Selin Zeybek Göl’e bu güzel bilgilendirme için teşekkür etti.

İzmir Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan, 2 yıl önce gene Manisa’da Soner Göl’ün misafiri olduklarını söyledi.


İzmir Ege Medya Platformunun yoluna istikrarlı bir şekilde devam ettiğini dile getiren Kaplan, “İzmir’de kurulmasına rağmen, Manisa, Afyon, Denizli, Uşak, Balıkesir, Muğla, Aydın’a kadar 150 gazeteciye ulaşan geniş bir mesleki yapılanmaya dönüştü. Bugüne kadar 100’ü aşan etkinlik yaptık” dedi.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

6 Ocak 2025

"Sevdamız Karşıyaka" fotoğraf sergisi açıldı


Karşıyaka Belediyesi'nin desteği ile EFSA- Ege Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği üyelerinin hazırladığı "Sevdamız Karşıyaka" fotoğraf sergisi EFSA Dernek binasında açıldı.

Sergi açılışını dernek üyesi olan İsmail Yurtözveri ve EFSA Dernek Başkanı Dr. C. Deniz Seyran’ın yaptığı açılış töreni yoğun bir katılımla gerçekleşti.


Gerçekleştirilen açılışta Dernek Başkanı Dr. C. Deniz Seyran Karşıyaka'yı anlatan fotoğraflardan oluşan serginin kent belleği açısından önemine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi;

“Dernek üyeleri olarak İzmir'imizi ve Karşıyaka'mızı fotoğraflamaya özveri ile devam edeceğiz.

Sergide fotoğrafları yer alan üyelerimizden, A. Serdar Turan, Abdullah Kumsal, Aynur Ekiz, Buket Duman, Cem Balkı, Cesim Boztoprak, C. Deniz Seyran, Fatma Baku, Figen Övün, Fügen Gülgör Algıer, Hatice Öktem Kılıçaslan, Hüseyin Opruklu, İlyas Ertürk, İsmail Yurtözveri, Neriman Türkan, Rıza Algın, Serhat Çağıral, Serkan Yalçınkaya, Tülin Tok, Yılmaz Kalpalp'ın fotoğrafları yer aldı. Bu sergi için emeği geçen herkese teşekkür ediyoru” dedi.


Açılışın ardından davetliler sergiyi gezerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Sergi Müjgan Barutçu sokak No:16/C'de bulunan dernek binasında 15 gün boyunca ziyarete açık olacak.

İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT