Geçmişte çok önemli bir semt olan Basmane’yi gelecek
nesillere aktarmak için anılarını yazmaya devam eden Dr. Osman KOÇANAOĞULLARI
ile Basmane anılarını konuştuk.
İzmir’in
tarihi semti Basmane’de yaşayanlar neden ayrıldılar?
Basmane, İzmir de hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde
Türklerin yoğun olarak yaşadığı tek yer. Devamlı olarak göç almış bir bölge. Bu
açıdan baktığımızda da, göç alabilmesi için buradan ayrılmaların olduğunu da
bilmemiz gerekiyor.
Yaşadığım ve yakından tanıdığım eski Fettah Mahallesi
anılarım Tilkilik, Hatuniye bölgeleri içinde her halde geçerlidir. Öncelikle,
eski yerleşiklerin Basmane' den ayrılmalarından söz etmek istiyorum.
Basmane’den
ayrılışlar:
Terk edilen ev-konak-köşklerin sahipleri o bölgenin eski
yerleşikleri, ekonomik açıdan da genellikle varlıklı sayılabilecek kesimi.
Basmane’den ayrılmaların başlangıçta ki en önemli nedeni, yetişen neslin iş,
evlilik nedeni ile başka yerlere taşınmış olmaları olmuş. Ben bu dönemi
görmedim. Benden daha yaşlı nesilden dinledim. Genç nesil buradan ayrılıp
kendilerine yeni bir düzen kurmuşlar. Geride yaşlı anne-baba kalmış.
Bu durumda iki olay yaşanmış.
1- Ayrılan gençler, anne ve babalarını yanlarına
almışlar. Sonuçta evleri boş kalmış.
2- Yaşlı anne-baba burada kalmış, vefat edinceye kadar
buralarda yaşamışlar. Vefatları sonucun da bu binalar yine boş kalmış. Geride
kalan yaşlı anne-baba’ların bir bölümü de, çevrelerinde bulunan eski komşuların
taşınması nedeni ile bir müddet sonra onlarda buradan ayrılmışlar. Bunun da
sonucunda binalar boş kalmış.
Neden ne olursa olsun, boş kalan evler, buradan ayrılan
yeni nesil tekrar doğup büyüdükleri evlere geri dönmedikleri için boş kaldılar.
Daha sonra da ya buraları kiraya verdiler, ya da çoğunluğun yaptığı gibi
sattılar. Satmayanların ya da satamayanların geride bıraktıkları binalar,
günümüzün yok olup giden Basmane-Tilkilik bölgesi evleridir. Ben bu döneme
şahit oldum.
Basmane’den çok sayıda ayrılışlar esas olarak 1940’lı
yılların sonu ile 1950’li yılların başında yaşanmış. Buranın eski yerleşikleri
de eski tanıdıklarının buralarından ayrılmış olmaları sonucu 1960’lı yılların
başına kadar çok hızlı bir şekilde sürdü. Basmane’den her bir ayrılış, yeni bir
Basmane’den ayrılmayı tetikledi. Sonuçta da bu günlere gelindi.
Bu ayrılış döneminde kiraya verilen veya satılan bu evler
de ya Anadolu’nun çeşitli yerlerden gelen aileler tarafından dolduruldu ya da
ihtiyaç nedeni ile otellere dönüştürüldü. Oteller sokağı böyle gelişti.
Basmaneye
gelişler:
Osmanlının son döneminde, özellikle de Balkan savaşı
sonrası başlamak üzere, bugüne kadar çok göç almış bir yer. Bu bilgiler, resmi
kayıtlar ile değil, benim bildiğim, gördüğüm göçler.
1912 sonrası Basmane’ye gelen Rumeli göçmenlerinin çoğu
parasız olarak gelmiş, ama çoğu o zamanın Basmane’sinin varlıklı bölümüne
yerleşememiş. Gelenlerin çok az bir bölümü buralardan ev alabilmişler, yine bir
bölümü daha sonra buralardan yer alıp yerleşebilmişler. O dönemlerde, Basmane
1297, 1298 sokak, Osmanzade ve Evliyazade yokuşları, Tilkilik lüks semtlerdi.
Emlaklar çok pahalı, yerleşikler, o bölgelerin eski yerleşikleri ve
varlıklılardı.
Dedemler bu yıl içinde göç edip Basmane’ye
yerleşenlerden. Dün görüştüğüm, en eski yerleşiklerden (1830'lar) bir eczacı
dostumuz Reha Tuksavul (Altınpark eczanesi) dedemler ilk geldiklerinde
kendilerine yardım ve destek olan Bayraktarlar sülalesinden olduğunu belirtti.
Ben de yeni öğrendim. Satın mı alınmış yoksa kiracı mı olmuşlar, bilgim yok.
Daha sonra burada Piyangocu Hasan Tahsin oturmuş. Hasan Tahsin’in bu eve
yerleşmesi, dedemlerin Şeyh Bedri efendinin evine taşınmalarından sonra olmalı
(1927 veya 1928). Bu ev, Basmane karakol karşısındaki sokağın bitiminde
karşınıza gelen evdir.
Sonra, mübadele ile gelenlerden yerleşenler var. 57-58 yıllarında
Rumeli göçleri ile yerleşenler oldu. Sonra, 1960 yılından başlayarak Anadolu’dan
göçler başladı ve oteller bir biri ardı sıra açılmaya başladı. Basmane Garı,
göçlerin bitiş noktasıydı.
En eski yerleşikler bu bölgeyi 1955’lerden sonra terk
etmeye başladılar. 1965’lerden sonra eski yerleşikler artık buralarda yoktu
veya çok azı kalmıştı. Sonuçta bu günlere geldik.
Ben bu göçlerin 1950’lerin sonlarından itibaren olan
bölümünü gördüm, bir kısmını tanıdım, arkadaşlıklar da kurdum. Halen
görüştüklerim var.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder