İzmir’li
ilkokul öğretmeni Sabriye Arkat,
okuldan kalan vakitlerini sokak hayvanlarına adadı.
İzmir
Gaziemir’de yaşayan ilkokul öğretmeni Sabriye Arkat, çocukluğundan beri
hayvanları sevdiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti;
“Çocukken
bir kedim vardı. Adını keki koymuştum. Onun için salıncak yapmıştım ve
sallardım. Gece birlikte yatardık. Ben uyuyunca yanımdan gidermiş. Ailem de
hayvanseverdi. Annem ve babam da sokak hayvanlarını beslerdi. Babam DDY’da
kaptandı. Babam emekli olduktan sonra balıkhaneye gider, balık alır
mahallemizde balık satardı. Bu yüzden kedilerimiz çok fazla olmaya başladı.
Çocukluk yıllarımda Basmane selvili mescit mahallesinde yaşıyorduk. Evimizin
bahçesinde kedilere bakardık. Üniversite öğrencilik yıllarımda babamın balıkçılık
yaptığı günlük yaşantısını, çabalarını anlatan kompozisyon yazmıştım. Yüz
almıştım. Benim için çok önemli bir anı olarak hayatımda yer aldı” dedi.
Hayvanlara
sevgisinin hiç azalmadığını fakat sokak hayvanlarını beslemede bir dönem
kopukluk yaşadığını anlatan Sabriye Arkat, “Oğlum on üç yaşındaydı. Sokakta bir
yavru kedi bulmuş eve getirdi. Bu kedi benim olabilir mi? dedi. Adını kekik
koyduk. Tekrar sokak hayvanlarını beslemeye başladım. Uzun yıllar oldu. Hem
okulda besliyorum, hem mahallemde besliyorum. Bu kolay olmuyor. Okulda ve
mahallemde çok mücadele veriyorum.
Okuldaki
hayvanlar için bir anımı anlatmak istiyorum. Onları beslemek için belli bir yer
ayırdım. Sabah eğitim verdiğim yıllardı. Parmaklıkların yanında onları
çağırdığım gibi hepsi çıkıp geliyorlardı. Onları yine beslediğim bir sabah,
müdür beyin tepkisiyle karşılaştım. Veliler çocuklarını okula getiriyordu.
Çocukların ve velilerin gördüğü hoş olmayan bir olaydı. Ben bu tepkiye cevap
vermedim. Kedileri beslemeye devam ettim. Biraz sonra müdür ve müdür muavini
birlikte geldiler. Sokak hayvanlarını okulda beslediğim için hayvanların okula
alıştıklarını ve çocuklara zarar verdiğini söyleyerek bana karşı çıktılar. Buna
benzer o kadar çok olayla karşılaşıyorum ki, mücadeleme devam ediyorum. Hayvanları
beslemekten vazgeçmeyeceğim. Çünkü onların bize ihtiyacı var. Karınlarını
doyurmak zorundalar.
Sokaktaki
hayvanlar bize zarar vermiyor, biz onlara zarar veriyoruz. Hayvan sevgisi
almamış çocuklar özellikle yavru hayvanlara zarar veriyor. Okul bahçesinde bir
kedi bulmuştum. Kedinin sağ arka bacağını iple bağlamışlar, patisinin ucu
kopmuştu. Buna benzer çok olayla karşılaşıyorum. Biz eğitimcilerin en önemli
görevlerinden biri çocuklara hayvan sevgisini aşılamak. Hayvan sevgisi çocukların gelişiminde çok önemli.
Apartmanım
da yönetici ile ayrı sorunlar yaşıyorum. Sokak hayvanlarına mama verdiğim için
beni apartmandan attırmakla tehdit ediyor. Sokak hayvanlarını beslediğim için
hayvanlar apartman bahçesine alışıyormuş. Koku oluyormuş, şikayet varmış.
Apartman yöneticisi bana uyarı yazısı yazmış, yazıya ek olarak emlakçı’dan
sözleşmeyi alıp, eklemiş. Benim kira sözleşmemin apartman yöneticisin de işi
ne. Sokak hayvanlarını beslediğim için bu gibi olaylarla uğraşmak beni üzüyor.
Benim sokak
hayvanlarına olan sevgim artık biliniyor. Benim suçum onları beslemek,
sahiplenilmesini sağlamak. Beslenme ve tedavi masraflarını kendi maaşımdan
ödüyorum. Kimseye zararları yok. Onlara elimizden geldiği kadar sahip çıkalım,
sahip çıkmıyorsak engel olmayalım.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder