Bize kendinizden bahseder misiniz?
Ankara
doğumluyum. Ailem Karadenizli. Babam Çamlıhemşin’de doğmuş. Babaannem
Litvanya’lı olduğu için daha sonraki yıllar da Litvanya’ya yerleşiyorlar. Babam
önce Moskova daha sonra Viyana konservatuvarı’nda eğitim alıyor. Eğitimini
bitirince Türkiye’ye dönüyor. Babam Riyaset-i Cumhur (Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası) keman sanatçısı olarak görev yapmaya başlıyor. Babam Latinceyi ana
dili gibi konuşuyor. Ayrıca Almanca, Fransızca ve İtalyanca biliyor. Babamı
anlatmak kelimelere sığmaz. Çok mükemmel bir insandı.
Erol Çebi (ağabeyim) Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası’nda okula başladı. Daha sonra ben de aynı okula yazıldım. Çok iyi eğitim aldık. Muammer Sun ve Hikmet Şimşek benim hocalarımdı. Yüksek lisansımı da aynı okulda yaptım. Devlet tiyatrolarına müzikal oyun ve çocuk oyunları yazdım. 240’a yakın bestem var.
Orkestra şefi olmaya nasıl karar
verdiniz?
Okulda
orkestra şefliği eğitimini almıştım. Armoni mızıkası dağılınca orkestra
şefliğine başladım.
Bir orkestra yönetmenin çok zor
olduğunu biliyoruz. Orkestra şefinin yapması gereken önemli şeyler nelerdir?
Çalınan
eserleri çok iyi bilmeniz gerekir. Tüm orkestra’nın, tüm enstrüman’ların ne
çaldığını orkestra şefi bilmek durumundadır. Orkestra şefi İyi bir eğitim
almalı, enstrüman’ların hepsini iyi tanımalıdır. Eğitim alırken bu incelikleri
öğreniyoruz.
Siz hangi enstrümanı çalıyorsunuz?
Ben trompet
sanatçısıyım. Türkiye’de isim yapmış çok sayıda öğrencim var. Özellikle
kızlarımızın trompet sanatçısı olması için ilk adım atanlardan birisiyim.
1979 yılında
Atatürk’e saygı marşı için bir yarışma açılmıştı. Yarışmayı kazandım.
Anıtkabir’de dinlediğiniz “Saygı Marşı”nı ben çaldım.
Müzikte disiplinin yeri nedir? Sizin
disiplin anlayışınız nasıl?
Önce saygılı
olacaksınız. Orkestra’ya zamanında gelmek, repertuar için hazırlanmak disiplin
gerektiren konular. Çok sayıda konser düzenliyoruz. Disiplin olmazsa hiç bir
şey olmaz.
İzmirli seyircileri nasıl buluyorsunuz?
İzmirliler
çok duygulu ve çok yetenekli. Konserlerimizde İzmirli seyircileri ve biz büyük bir koro oluyoruz. Bütün İzmir’li
seyirciyi kucaklamak istiyorum. İzmirliler iyi bir radyo dinleyicisi. Bu yüzden
birçok parçayı ezbere biliyor. İzmir’de 110 tane kadar koro olduğunu sanıyorum.
Bilinçli bir seyirci olduğunu düşünüyorum.
Repertuar seçimini nasıl yapıyorsunuz?
Elli yılın
bana getirdiği tecrübe var. Solistler hangi parçayı söylemeli, yetenekleri
hangi dallarda. Türkçe parçaları kim güzel söyler. İnceleyip karar veriyoruz.
Araştırmalar günler sürebiliyor.
Benim
hayatım Frank Sinatra ile geçti. My Way şarkısı benim en sevdiğim parçalardan
biridir. Hemen hemen bütün müzik türlerini seslendiriyoruz. Opera, arya, caz,
klasik,pop repertuarımızda yer almaya devam edecek.
Orkestrada o kadar çok farklı sesi
aynı anda nasıl duyuyorsunuz?
Çok iyi
müzik kulağı, algı ve yorum gücünüz olmalıdır. Farklı sesleri aynı anda duymak
bizim işimiz bu. Orkestra, koro ve solistleri bir araya getirip kulağa en hoş
gelecek şekilde müziğin dinleyiciye iletilmesi orkestra şefinin görevidir.
İş hayatınızdan arta kalan zamanda, nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Müzik bütün
vaktimi alıyor. Bir ara öğrencilerimle çalışmaktan öğle yemeği yemek için
vaktim olmazdı. Çok arkadaşım yok. Müzik dışında dostlarımla sohbet ederek
vakit geçirmeyi seviyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası Şefi olarak çalışmaya nasıl karar verdiniz?
1999 yılında
Ahmet Piriştina’nın bir projesi olarak hayata geçirilen kent orkestrası için
önemli Türk bestecilerinden Muammer Sun ile iletişime geçilmiş. Kent
orkestra’sının kurulması için kendisine gelen teklifi “İzmir’de Hüseyin Çebi
varken benim oraya gelmeme gerek yok, o çok güzel bir orkestra kurar” diyerek
proje için beni aradılar. Ahmet Piriştina ile toplantı yaptık. Kent
orkestrasını kurduk. İlk konserimize Ahmet Piriştina’da katıldı. Konser sonunda
bizlere hatıra olarak birer çeyrek altın armağan etti. Çok özel bir hediyedir.
Hala saklarım.
Son olarak söylemek istedikleriniz?
İzmir Devlet
Opera ve Balesi Baş Dekoratörü Oğlum Tayfun’a ve Ankara Devlet Tiyatrosu Giysi
Tasarım Bölümü’nde görevli kızım Funda’ya sevgilerimi ve öpücüklerimi
yolluyorum.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder