Dokuz Eylül
Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı öğretim
görevlisi olarak çalıştıktan sonra kendi isteği ile emekli olan Piyanist Seyyal
Saraç, müziğe çok küçük yaşlarda başlamış. Piyanist Seyyal Saraç ile müzik ve
piyano eğitimi, piyano edebiyatı alanında çeşitli araştırmalarını konuştuk.
Bize biraz kendinizden söz eder
misiniz?
1959 yılında
İzmir’de doğdum. Müzisyen olan babamın teşvikiyle ilkokul yıllarında piyanoya
başladım. 1970-71 yılında İzmir Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü’ne girdim.
1979 Haziran’ında Piyano Bölümü yüksek devresini pekiyi derece ile bitirerek
eğitimimi tamamladım. Aynı yılın Eylül ayında bitirdiğim okula sanatçı öğretmen
olarak atandım. 1983 ve 1986 yıllarında Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul
Devlet Konservatuvarı’nın açtığı yaz kurslarına katılarak Devlet Sanatçısı
Ayşegül Sarıca, Judith Uluğ ve Pekinel kardeşlerle çalışma olanağı buldum.
1985’de “Piyano Çalıyorum” başlıklı eğitsel piyano albümüm yayımlandı. Müzik ve
piyano eğitimi ile piyano edebiyatı alanında çeşitli araştırmalarım müzik ve
sanat dergilerinde yer aldı. 1994’te “Şarkı Söylüyoruz” adlı, çocuklar ve
gençler için teksesli ve ikisesli şarkılardan oluşan albüm yayınlandı.
İlk kitabınızı çıkartmayı ne zaman ve
nasıl düşündünüz?
Konservatuvar’da
öğretim görevlisi olarak çalıştığım dönemdi ve kızım küçüktü. Çocuklarımız,
çocuk şarkıları söyleyerek büyümeliler. Çocuk şarkılarının sözleri ve müziği
ile onları eğiten, düzeyli bir müzik beğenisi kazanmalarına yardımcı olacak
şarkılar öğrenmeliler. Yıllar sonra ilköğretim arkadaşları bir araya geldiklerinde
söyleyecek okul şarkıları bulabilmeliydiler. Bir eğitimci ve anne olarak bu
düşünceler beni “Şarkı Söylüyoruz” kitabımı hazırlamaya yöneltti. 1994 yılında
“Şarkı Söylüyoruz” yayımlandı.
“Alaturka” ve “Piyano Çalıyorum”
fikri nasıl oluştu?
1999 yılında
emekli olduktan sonra “Alaturka” kitabım çıktı. “Alaturka” çalışmam bir isyan
gibiydi. Yirmi yılı aşkın piyano öğretmenliğim sırasında, öğrencilerime yabancı
ülkelerin halk şarkılarından, operetlerden ve ünlü batı müziği eserlerinden
uyarlamalara, yorucu piyano çalışmalarını daha zevkli kılmak için bol bol yer
verdim. Niçin bizim şarkılarımız, saz eserlerimizden uyarlamalar çalınmasın
diye hep düşünmüştüm. Halk müziğinden esinlenen piyano parçaları az da olsa
vardı ve bunları severek çalıyorduk. Geleneksel Türk müziği’mizden uyarlanmış
örnek yoktu. Bu düşüncelerle “Alaturka”yı hazırladım.
“Piyano
Çalıyorum” da öğrenciyi en baştan alarak iyi denebilecek bir düzeyde piyano
çalabilmeye kadar ilerletmeyi amaçladım. Kitap satışları çok iyi oldu. “Piyano
Çalıyorum” beşinci baskısı çıktı. Avusturya’dan kitabım için istek geldi,
piyano severlere kitabımı ulaştırdım.
Sizi yazmaya özendiren şeyler nedir?
Yılların
verdiği birikim var. Konservatuvar’da öğretmen olarak ve özel dersler verdiğim
uzun yılların deneyimini paylaşmak istedim. Dünyaya açılmalıyız fakat
"Geleneksel Türk Müziği”ne sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.
Başka kitap çalışmalarınız var mı?
Müzikolog
olan eşim Muzaffer Saraç ile birlikte piyano tarihi üzerine kitap çalışmamız
var.
Sizin beğendiğiniz bestekarlar
kimlerdir?
Chopin,
Schumann. Türk bestekarlarımızdan Münir Nurettin Selçuk ve Timur Selçuk.
Çok severek okuduğunuz bir roman var
mı?
Ahmet Hamdi
Tanpınar’ın “Huzur” romanı.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder