Son aylar da
yurdumuzun her bölgesinden hayvanlara karşı işlenen bir suçun haberi geliyor.
Köpeğini aracının arkasına bağlayarak işkence edenler, öldüresiye dövülen,
tecavüz edilen hayvanlar.
Şanslı
olanlar sevgi alıyor, karınlarını doyurabiliyor. Kendilerini hayvanlara adamış
insanlar sayesinde, her şey bu kadar karanlık değil.
Gaziemir
Sevgi mahallesin de yaşayan Nurcan Suna pek çok insanın umursamadığı bir
sorumluluğu tamamen gönüllü olarak üstlenmiş. Sokak hayvanları için her gün
umut ışığı olmuş bir kişi. Onun koskoca yüreği hiçbir canlının aç ve susuz
kalmasından yana değil. Sokak hayvanları gönüllüsü Nurcan Suna ile hayvanların
sorunlarını konuştuk.
Hayvanlarla ilgilenmeye ne zaman
başladınız?
Çocukluğumdan
beri hayvanları hep sevdim. Bu sonradan olan bir şey değil. Çocukluğum bahçeli
bir evde geçti. Bahçemizde kedilerimiz, köpeklerimiz, tavuklar ve ineğimiz
vardı. Yaşım ilerledikçe sokaktaki canlara da yardım etmeye başladım. Sokakta
bulduğum sahipsiz yavruları evimde bakmaya başladım. Hiçbir günüm hayvansız
geçmiyordu. Bu benim yaşam şeklim olmaya başladı. Ve böyle devam ediyor.
Sokak hayvanlarının insanlar için bir
tehdit olduğunu düşünenler var. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Ben onlara
sokak hayvanı olarak bakmıyorum ki. Onlarda canlı ve yaşamak için mücadele
veriyorlar. Allah’ın yarattığı güzel canlılar. Ben onlara bakınca Allaha
şükrediyorum. Ne kadar güzellikler yaratmış, diyorum. Öyle düşünenler bu dünya
da onların da yaşam hakkı olduğunu kabul ederlerse tehdit olarak
görmeyecekleridir.
Yaşadığınız Gaziemir sevgi
mahallesinde sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili tabloyu nasıl anlatırsınız?
Geçmiş
yıllarda sorunlarımız çoktu. Hayvanlar kısırlaştırılmadığı için sokaklar da doğuyorlardı.
İnsanlar onları çöp bidonlarına atıyorlardı. En azından günümüzde bu tür
olaylar olmuyor. On beş sene kadar öncesini konuşursak ben Gaziemir meydana
yemek hazırlar götürürdüm. Şimdi yemek veren sokak gönüllüleri çoğaldığı için
ben artık kendi mahallemdeki canlara bakıyorum. Bizim semtimizde belediye
hayvanların kısırlaştırılmasına önem veriyor. Bu yüzden hızlı bir şekil de
çoğalma olmuyor. Hayvanlar için barınma imkanı olmaması beni üzüyor.
Sahiplendirmek onları sokaktan kurtarmak için çalışıyoruz.
Sokak hayvanlarına uygulanan şiddet
çok fazlalaştı. Bunu önlemek için sizce neler yapılmalıdır?
Bu tür
haberleri izlemek beni çok üzüyor. Bu insanlar Allahtan korkmayan cahil
insanlar. Hayvan sevgisi çocuk yaşta verilmeli. Bu anne ve babanın görevi. Çocuk
eğitim hayatına başlamadan hayvan sevgisi alırsa bu tür üzücü olaylar olmaz
diye düşünüyorum. Sokaklarda çok sık karşılaştığım durumlar oluyor. Çocuk küçük
ve hayvan görünce sevgi ile koşuyor. Hayvanı sevmek istiyor, dokunmak hayvanı
tanımak istiyor. Hayvan ona saldırmıyor, hiçbir şey yapmıyor. Anne hemen tepki
gösteriyor. Elleme ısırır, tırmalar diyerek çocuğa korku öğretiyor. Çocuk
kendine zarar vermeyen hayvana karşı savunmaya geçiyor. Öğretmenler de çocuklar
için özel hayvan sevgisini anlatan dersler vermesi gerekir diye düşünüyorum.
Çünkü günümüz de çok fazla olumsuz olaylar olmaya başladı.
Hayvan sever olarak insanlardan nasıl
tepkiler alıyorsunuz?
Bazı kişiler
bana hakaret ediyor. Bu hayvanlara yemek veriyorsun burayı pisletiyorlar
diyerek tepkileri oluyor. Ben zaten Gaziemir’deki evimi alırken özellikle zemin
kat aldım. Sokaktaki canlarımızın bakımı daha kolay olsun diye aldım. Bana deli
diyenler oluyor. Bana hayvanları sevdiğim için deli desinler önemli değil.
Ahlaksız, yüzsüz arsız demesinler deli desinler diyorum.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Benim
bölgemdeki hayvanlar çok mutlu. Karınları doyunca oynuyorlar, zıplıyorlar. Ben
onları izlerken mutlu oluyorum. Bütün sokakta yaşayan hayvanlar mutlu olsun
istiyorum. O canların sahip olmak istediği bir kap yemek ve su. Hepsi bu kadar.
Bunları yapmıyorsanız onlara zarar vermeyin.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder