Evine gelen
misafirlerinin antika eserlerine hayran kaldığını belirten Bekir Yılmaz, “Benim
merakım ilkokul yıllarında pul koleksiyonu ile başladı. İleriki yıllarda
aldığım çok eski bir fener ile antika’ya merak duymaya başladım” dedi.
Antika almak için sürekli pazarları
dolaştığını belirten Bekir Yılmaz, “Otuz seneye yakın bir zamandır
bitpazarlarını dolaşıyorum. Bulabildiğim plak, taş plaklar, gramofon, fotoğraf
makinesi, objeler, telefonları maddi imkanım elverdiğince aldım. Özellikle
benim için çok değerli olan tarih dergileri var. Önemli günlerin gazetelerini
biriktirdim ve biriktirmeye devam ediyorum. Fotoğraf çekmeyi seviyorum,
fotoğraf üzerine basılmış eski kitaplar, eski tarihi fotoğraflar biriktirdim.
Artık elimdeki değerleri insanların da görmesini ve faydalanmasını istiyorum.
Geçtiğimiz yıllar da Bornova Belediyesi İletişim Müzesi açmayı planlıyordu.
Onlarla irtibat kurdum. Elimdeki telefon ve radyoları müze de sergilenmesi için
görüşmelerimiz olmuştu. Elimde çok fazla ev telefonları, cep telefonları var. Bilgisayar
koleksiyonum da ilk laptoplar var. İletişim üzerine olan eserlerim bu müze de
değerlenecekti. Fakat müze açılamadı. İlerde başka bir şekilde sergileme imkanı
bulabilirsem değerlendirmek istiyorum.”
Koleksiyonun da en sevdiği parçaları anlatan Bekir
Yılmaz, “Nokia cep telefonlarının ilk modelleri, ayrıca çantalı gramofon ve
yine çok değer verdiğim silindir şeklinde bir ses kaydedici kovan benim için
paha biçilmez parçalardan, dünya da sesin kaydedilmesi ve tekrar dinletilmesi
1855’li yıllara kadar gidebiliyor. Kaydedilen sesi ilk defa yeniden
dinlenebilir hale getiren kişi Thomas Edison’dur. Edison, bir diyaframa bağlı
bir iğne vasıtasıyla, kalay folyo kaplanmış bir silindire ses çizgilerini ilk
defa aktarmayı başaran kişidir. Günümüzde bu alete biz fonograf diyoruz.
300’den fazla telefon koleksiyonum var. Telefonun ilk çıktığından bugüne kadar
geçirdiği tüm evreleri gösteren bir koleksiyonum bulunmakta. Duvar telefonları
çok eski evlerde kullandığımız telefonlar benim için çok özeldir. Koleksiyonumu
gelecek kuşaklara aktarmak istiyorum. Parçalarımı evimde biriktirmekte sıkıntı
yaşıyorum. İlgili müzelere veya antika meraklılarının değerlendirmelerini
istiyorum” diye konuştu.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder