Çocukluğum dağlarda geçti
Çocuk yaşta
annemi kaybettim. Üç kardeştik. Babam keçi çobanıydı bizi de öyle yetiştirdi.
Çocukluğum dağlarda keçilerle geçti. Sonra eve gelir geç saatlere kadar
keçileri sağardık. Parmaklarımız tutmazdı. Çok yorulur yatar erkenden yine
kalkardık. Yemek yapacak annemiz yok. Sabah zeytin ekmek, dağda zeytin ekmek
akşam yemeği yine zeytin ekmek. Başka yemek bilmezdik. Ama onun lezzetini hiç
unutmam. Çok tatlı gelirdi. Babama çok para kazandırdık ama bize bir yararı
olmazdı. Dağları ve keçilere çobanlık yapmayı çok seviyorum. Artık yaşım
ilerledi. Çok yoruyorlar beni. Onlar keçi, keçiliklerini yapıyorlar. Öyle zor
yerlere çıkıyorlar ki onları toplarken çok zorlanıyorum.
Keçilerimi sattım çok pişmanım
Geçtiğimiz
hafta dağda oğlaklar bir yana keçiler bir yana çok dağılmışlar. Onları toplamak
çok zamanımı aldı. 3 tanesi öyle ulaşılması zor yerlere çıkmışlar ki, çok zor
indirdim. Keçilerimi almak isteyen biri vardı. Onu aradım. Ne kadar paran varsa
al gel, yarın gelirsen caymış olurum dedim. Hemen geldi. Keçilerimi sattım. 10
gün kadar oldu. O kadar pişmanım ve onları o kadar özlüyorum kelimelerle
anlatamam. Yine keçi alacağım ve dağlarda onlara çobanlık yapacağım. Allah
sağlık versin ben keçilerime çobanlık yapmaya devam edeceğim.
Efe torunuyum
Ben sabah
kalktığımda gübre kokusu, keçilerimin çan sesini duymak, toprakla uğraşmak
isterim. Efe torunuyum. Hala efe kıyafetlerimle dolaşırım. Festivallere konuk
olarak davet edilir, yöresel zeybek oynarım. Gaziemir Belediyesi, Menderes
Belediyesi, Torbalı Belediyesi’nden teşekkür plaketleri aldım.
Zeybek ateşi tekrarlanmalı
Geçtiğimiz
yıllarda sivil toplum kuruluşları ve Efe Kültürü sevdalıları bir araya gelerek
“Zeybek Ateşi ve Efe Kurultayı” yaptık. Zeybek ateşini Türkiye’de ilk kez
Tire’de yaktık. Her yıl tekrarlanıyordu. Artık yapılmıyor. Umarım en kısa
zamanda zeybek ateşini tekrar yakarız. Özellikle gençlerimize, çocuklarımıza
efe kültürünü anlatmalıyız. Efelik köklü ve onurlu bir kültürdür. Bu tür
etkinlikler çok önemli.
İki oğul ve
beş torun sahibi Hasan Balduk kendini Seydiköy aşığı olarak tanımlıyor. Eski
Seydiköy’ü çok özlüyor.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder