Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Üstün; Herkes yönetici olmak istiyor yani
yöneten diyerek “Bu kadar mı kolay yönetici olmak” başlıklı yazısı şöyle.
Bu nasıl bir
tutku böyle? Adeta hırs ve inatlaşma birleşmiş. Benden başkası olmaz, olamaz
mantığı ile hareket ediyor kimileri. En iyisi oymuş. Yeniden yönetici
olmalıymış. Bir fabrikanın başında belki bir CEO belki de yerel yönetici hatta
ülke yöneticisi. Bu nasıl bir mantık anlaşılır gibi değil. Farabî’den haberi
yok sanırım bu insanların. Çünkü yönetici olmak o kadar da kolay değil aslında.
O’nun iyi bir yöneticide aradığı temel ölçütleri bilse acaba kimler yeniden
yönetici olmak ister? Eğer günümüzde yaşasaydı Farabî onları yönetici olarak
görür müydü? O’nun iyi bir yöneticide özellikleri verelim. Verelim ama lütfen
ön yargısız, iç hesaplaşmasız okusun herkes. Büyük düşünür Farabî’yi sevgi,
saygı ve rahmetle anıyorum.
1) Öncelikle
organları tam ve eksiksiz olmalı ki, görevlerini layıkıyla yerine getirebilsin.
2) Kendisine
söylenen her şeyi iyi kavrayabilen, anlayan bir tabiata sahip olmalı ki, hem
konuşan kişinin maksadını hem de söz konusu şeyi olduğu gibi anlayabilsin.
3) Hafızası
kuvvetli olmalı ki, anladığı, gördüğü, işittiği ve sezdiği her şeyi zihninde
tutsun ve unutmasın.
4) Uyanık ve
zeki olmalıdır ki, gördüğü en ufak delili anında fark edip ona göre hareket
edebilsin.
5) Güzel
konuşma kabiliyetine sahip olmalı ki, zihninde bulunan bir şeyi tam bir
açıklıkla ifade edebilsin.
6) Bilgi
edinmeyi, öğrenmeyi sevmeli, buna kendisini vermeli ki, öğrenmenin zahmetlerini
yenebilsin, içerdiği mihnetlere katlansın, bunları yorucu, eziyet verici
bulmasın.
7) Yemeye,
içmeye, cinsel zevklere düşkün olmamalı ve kumar ve eğlenceden sakınmalıdır.
8) Doğruluğu
ve doğruları sevmeli, yalandan ve yalancılardan nefret etmelidir.
9) Yüksek
ruhlu olmalı, yüceliği sevmeli ki utandırıcı şeylere düşmesin ve tabiatıyla hep
yüksek şeyleri arasın, gümüşle altın gibi şeylere ve diğer dünyalıklara göz
koymasın.
10) Adaleti
ve adalet ehlini sevmeli, baskıdan, zulümden ve zalimlerden nefret etmeli ki,
hem kendi akrabasından hem başkalarından hak arasın, onları hakka davet etsin,
zulüm görenlerin imdadına yetişsin, iyi ve güzel bildiği her şeyi desteklesin.
11) Sonra
ılımlı mizaca sahip olmalı ki, kendisinden adalet istendiği zaman şiddet
göstermesin ve aksilik etmesin; fakat zorbalığa ve kötülüğe davet edildiği
zaman şiddet ve aksilik göstersin.
12)
Yapılması gerekli gördüğü şey konusunda azimli ve kararlı olmalı ki, onu
gerçekleştirmek için cesaret göstersin; korku ve zaafa düşmesin.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder