24 Aralık 2020

Cezaevlerindeki kabadayı mahkumlar ayakkabılarını Salih Usta'ya yaptırıyor


Fabrikasyon ürünlere dönüşen çağımızda, eski sanatkarlar yok olmaya başladı. Geçmiş yıllarda her kasabada bir kunduracı bulunurken, günümüzde neredeyse bu meslekle uğraşan kimse kalmadı. Kaybolmaya yüz tutmuş kunduracılık mesleği az sayıda kunduracının verdiği mücadeleyle ayakta duruyor. Bunu başarabilenlerden biri ilerleyen yaşına rağmen mesleğini severek yapan Kunduracı Salih Ören'i Buca'nın nostaljik sokaklarından Yanıkkahveler'de mütevazi dükkanında ziyaret ettim. Salih Usta'nın ellerinde 61 senedir büyük bir emekle ürettiği şekillenen kunduraların yapım hikayesini, mesleğin inceliklerini konuştuk. 

İşyerimi açtığımda 15 yaşındaydım

1944 Bergama doğumluyum. Ben bebekmişim ailem Buca'ya gelmiş. Kendimi bildim bileli Buca'nın Yanıkkahveler semtinde yaşıyorum. 7 yaşında Memduh Usta'nın yanında çırak olarak mesleğime başladım. Her gün okul çıkışı Memduh Usta'nın yanına koşarak çalışmaya giderdim. Daha sonra Fikret Usta ve Fahrettin Usta'nın yanında kalfa olarak çalıştım. Kunduracılığı öğrenerek usta oldum. 1959 yılında kendi dükkanımı Buca'da açtım. İşyerimi açtığımda 15 yaşındaydım. Artık beni herkes tanıyor. Hiç kimseyle bir sorunum yok. Tüm müşterilerim benden memnun. Yurt dışından müşterilerim var. Ürettiğimiz ayakkabılar kişiye özel ve el yapımı. Siparişi veren müşterimizin önce ayak ölçüsünü alarak ayakkabının kalıbını hazırlıyorum. Kösele ve derisini özel olarak kendim seçerek ve özenli malzeme seçimi kullanıyorum. Büyük bir disiplin içinde özenle üretmeye devam ediyorum. 


Mahkumların ayakkabı ölçüsü ben de var

Özellikle son yıllarda virüsten dolayı ekonomik durgunluk yaşansa da çok şükür işlerim iyi. Kimse sipariş vermezse Türkiye'nin cezaevleri bana yeter.  

Cezaevlerindeki kabadayı mahkumlar, özellikle arkası basık ayakkabıları bana sipariş ederler. Bahçede volta atarken ayakkabının üzerine basarlar. Bunun için özel deri kullanırım. Sonra ayakkabıyı tekrar eski durumuna getirdiklerinde iz kalmaz. Bende mahkumların çoğunun ayakkabı ölçüsü var. Onlardan gelen siparişle istedikleri renge göre ayakkabılarını yapıp gönderiyorum.

Jokey binici çizmeleri yapardım

Bir zamanlar Buca Hipodromu'nda yarışan jokeylerin binici çizmelerini üretirdim. İki tip jokey çizmesi olur. Antrenman jokeylerinin binici çizmesi ayrı yarış atlarına binen jokeylerin binici çizmeleri ayrı olur. Ben gerçek deriden ve tamamen doğal ürünlerden çalıştığım için fiyat bazı jokeylere pahalı geliyor. Plastik çizmeler daha ekonomik olsa da benim ürettiğim jokey binici çizmelerim uzun ömürlü olduğu için az da olsa sipariş alıyorum ve üretmeye devam ediyorum.

Çırak bulamıyoruz

Mesleğimizi gelecek nesillere aktaramıyoruz. Artık çırak bulmak zor. 3 kızım 1 oğlum var. Oğlum farklı bir meslek seçti. Yaptığın işi sevmek önemli. Ben yıllarca mesleğimi severek yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Bu mesleği benden sonra yeğenim Erol devam ettirecek.


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder