Kişiye özel öyküsü olan takılar yapan ve ürünlerinin tek kalması için ikincisini yapmadan çalışan butik tasarımcı Elir Haydaroğlu'nu Atakent'te çiçekli panonun yanında bulunan atölyesinde ziyaret ettim. Mimar-Tasarımcı Elir Haydaroğlu ile tasarımlarını, haute couture koleksiyonlarını konuştuk.
Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
Tasarıma olan ilgim çocukluğumdan beri vardı. Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Mimarlık eğitiminin ardından İzmir'e dönerek Yüksek Teknoloji Enstitüsü Endüstriyel Tasarımı üzerine yüksek lisans yaptım. Sadece tasarım değil tekniği de seviyorum. Daha sonra şehircilik üzerine araştırmalarım sırasında tasarımın her türlüsünden çok hoşlandığımı fark ettim. Tasarımın üretim aşamasını çok sevmiş olsam da endüstriyel tasarım üzerine çalışmaya başladım. Özel sektörde çalışırken iş yoğunluğumdan hiç tezgahımın başına oturamadım. İşyerim kapandı ve benim hayatımda bir boşluk oldu. Bu süreçte Karşıyaka Ege Park'ta "Topraktan Gelenler Mücevher ve Mozaik Sergisi" açılmıştı. Sergi'yi gezerken Tasarımcı Işıltan Irmak ile tanıştım. Sergisi çok ilgimi çekmişti. Çalışmaları hakkında bilgi aldım. Bostanlı'da Işıltan Irmak'ın eğitim çalışmalarına hobi amaçlı katılmaya başladım. İlk çalışmalarım kendim için takı aksesuarlarıydı. Kuyumcu tezgahında yaptığım kendi tasarladığım takılar benim için terapiydi. Küçük koleksiyonlar yaparak kendimi bu dünyanın içinde buldum.
Kendi atölyenizi kurma fikri nasıl gelişti?
Işıltan Irmak kurslarına devam ettikten sonra asistanlığını yaptım. Bana eğitim vermek konusunda çok şeyler öğretti. Kurs dahil 6 sene birlikte çalıştıktan sonra artık sen büyüdün uçmaya başla dedi. Yine Atakent'te kendime küçük Lil'Atelier'yi kurdum. İlk atölyemden sonra yine Atakent'te şimdiki yerime geçtim. Zamanımın çoğunu atölyem de tasarımlarım üzerinde çalışarak ve üreterek geçiriyorum.
Takı tasarım yapmaya nasıl karar verdiniz?
Yüksek Lisans yaparken grafik programları öğrendiğim yıllar ayrıca grafik tasarımları öğrendik. O yıllar yüksek lisans dönemimde zor bir dönem yaşadım. Ve bir yakınım bana metal işleme takı tasarımından bahsetti. Metal işleme ile çok değişik tasarımlara hayat verebileceğimi bunun da bana çok iyi geleceğini söyledi. Alsancak'ta metal işleme atölyesine nasıl başladığımı hatırlıyorum fakat nasıl tutkuyla bağlandığımı hatırlamıyorum. Başladığım metal işleme atölyesinde kendimi çok iyi geliştirdim. Çok değerli ustalardan öğrendiğim teknikleri diğer insanlarla paylaşmak için atölyemde çalışmalarıma devam ediyorum.
Tasarımlarınızı yaratırken ilham kaynağınızı neler oluşturuyor?
Tasarım benim için duyguların dışa vurumudur. Ben tasarımlarımı yaparken bizzat tezgaha oturup kendim üretiyorum. Dolayısıyla bir ürünün arkasında anlatılacak bir çok şey, her ürünün ayrı bir öyküsü var. Bu yüzden ben tasarımlarıma "öyküsü olan takılar" diyorum. O an hayal ettiğim konu ne ise o konu üzerine yoğunlaşıyorum. Örneğin, mağara resimleri koleksiyonum rahatlamak için gümüş kesmek istediğim bir anda oluştu. Oradaki ilkelliği, doğallığı istiyordum. Bu yüzden parlak bir yüzeyi olan gümüşü ateşle bozarak çörsütme tekniğini kullanarak taş yüzeyini oluşturdum. Oksitle karartıp estetik algısına adanmış bir koleksiyon hazırladım. Diğer tasarımlarım üçleme serisi, bazı çiçekler hiç solmaz anne sevgisi gibi, tanıdık semboller, farklı renkler, nazar ve şans serisi, yeni yıl dilekleri serisi, kağıt sanatları, ünlü ressamların portreler ve resimler serisi, sevgilinin sesini giymek, güçlü ve yalın, savaşçının yolu kabza sarma sanatı Tsuka-Maki serisi, şaman davullarından hayat tınıları serisi, monogram serisi öyküyle ifade şekli. Ben tasarımcı olarak kendimi takılarla ifade ediyorum.
Sosyal medyadaki yeriniz nedir?
elir_haydaroglu ve lil_atelier instagram hesabım var. Tasarımları instagram hesaplarımda paylaşıyorum.
İlk siparişinizi hatırlıyor musunuz?
Animalia serisi olan çok sevdiğim hayvanların stiline çizimler yaptığım bir seriydi. Kedi ve köpekleri çok beğenen bir tanıdığım tasarımlarımı görmüş, İzmir dışında yaşadıkları için bana fotoğraf göndererek oğlu için bir anahtarlık yaptırmak istediğini fotoğraf üzerinden çalışıp çalışmayacağımı sordu. Çok küçük yaşta ailelerine katılan ve çok yaşlandığı için kaybettikleri köpeklerinin fotoğrafıydı. Fotoğraf çok sevdikleri "post yatışı" pozuydu. Çok heyecanlanmıştım. Çizim kısmı basitti, ama gümüşe geçirme kısmını ilk kez deneyecektim. Çok araştırdım, denemeler yaptım. Çok güzel bir sonuç elde ettim. Anahtarlığın sahibi elinde, kalbinde taşıdığı sevdiğini kalıcı bir anı olarak tutması beni de çok mutlu ediyor.
Takı tasarımlarınız da ne tür üretim malzemeleri kullanıyorsunuz?
Çalışmalarım da gümüş, sarı pirinç, bakır, bronz malzemeleri kullanmayı seviyorum. Siz ne yapacağınızı hayal ediyorsunuz. Tasarımlarımda ne olmak istediğini metal kendi söylüyor.
Son zamanlarda en sevdiğim şey hurdaları karıştırmak. Gümüş hurdalar yeni tasarımlarla tekrar hayat buluyor. Son tasarımlarından biri çörsütülmüş gümüş, pirinç hurdaları ve kaplan gözü, yeşim, akik doğal taşlarla birlikte farklı tasarımlarda hayat bulan bir seri.
Takı tasarımlarınızdan satın almak isteyenler veya sipariş vermek isteyenler size nasıl ulaşabilir?
İnstagram hesaplarımdan direk benimle iletişime geçebilirler. Sayfamda atölye adres bilgilerim de var.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder