İzmir’in Buca ilçesi’nde 1986 yılından beri gevrek, boyoz, börek ve poğaça çıkaran Yayla fırını’nın önünde özellikle sabah saatlerinde uzun kuyruklar oluyor.
Fırından taze çıkmış çıtır gevrek ve boyoz kokusuyla güne başlayanlar, akşamüstü atıştırmalık yapanlar için güler yüzlü çalışanlarına kolay gelsin diyerek boyoz ve gevrek fırınını ziyaret ettik. Yayla Gevrek ve Börek Fırınının önünde 2 küçük masa var. Gevrek ve boyoz siparişimizi verdik. Uzun yoldan geldiğimizi söyledik. Bizim için kahveden çay söylediler. Başta İşletmeci Süleyman bey ve fırında tüm çalışanların işlerini severek yaptığını gördüm.
Odun ateşinde pişen lezzetli boyoz, börek ve gevrekleriyle hem mahalleli hem de İzmir’in başka köşelerinden gelenler için vazgeçilmez bir durak olan Yayla Gevrek ve Börek Fırınının hikayesini işletme sahibi Süleyman Sınur’dan dinleyelim.
Bayındır Zeytinova doğumluyum. Fırıncılık mesleğime 12
yaşında başladım. 1986 yılında kardeşimle birlikte ortak olarak kurduğumuz
Yayla Gevrek Fırınını şuan tek başıma sürdürüyorum.
Her sabah sıcak çıtır çıtır gevrek, boyoz, börek ve
poğaçayla İzmirlilerin sevdiği lezzetleri sunuyoruz. Kahvaltıların vazgeçilmezi
olan Yayla Gevrek ve Börek Fırını 1986'dan beri değişmeyen kadrosu ve samimi
aile işletmesiyle tek lezzet olarak önce Buca’lılara ve son yıllarda İzmir'in
farklı yerlerinden gelen müşterilerimize hizmet veriyoruz.
İzmir’de de
iddialıyız
İzmir’in her yerinden müşterilerimiz var. Sosyal medya hesaplarımızdan bizleri takip eden takipçilerimiz geliyor. Tüm ürünlerimizi çok beğeniyorlar. Aldığınız para helal olsun diyorlar. Buca’da bir tane olduğumuzu söylüyorlar. Artık İzmir’de de iddialıyız.
Farkımız, gevrek ve boyoz yapımının püf noktalarını iyi
biliyoruz. Odun ateşinde olması, kaliteli un ve kaliteli yağ kullanıyoruz ve
tabi ki sevgimizi katıyoruz. Damak tadı bizim için önemli. Kendim yemediğim bir
ürünü müşterime satmam. Özellikle damak tadına düşkün olanları fırınımıza
bekliyoruz.
Bir aile gibiyiz
Butik fırın olarak kalmak istiyorum. İşimin başında kendim olmalıyım. Kalitemizden taviz vermeden işimi kendim sürdürmek istiyorum. Yanımda çalışan elemanlarım eski ustalarımız. Emekliye ayrılan ustalarımız yerlerine oğullarını bırakıp gidiyor. Bir aile gibiyiz. Böyle kalsın istiyorum. Biz yeterince büyüdük. Evliyim. Bir kızım var. Hepimiz birlikte işimizi severek yapıyoruz. Bu benim için yeterli.
İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder