3 Haziran 2018

Bakkallar Can Çekişiyor


Sayıları her geçen gün artan büyük marketler bakkal kültürünü yok ediyor. Son yıllarda İzmir’de her cadde ve sokak başında bir biri ardına açılan büyük marketler özellikle bakkalları kapanma noktasına getirdi. Bakkal esnafı büyük marketler karşısında ayakta durmak için kendi mücadelesini veriyor. Namazgah semtinde bakkal dükkanı işleten Ömer YENİGÜN ile bakkalların yok olma tehlikesini konuştuk.

Bize kendinizden bahseder misiniz?

“1967 yılında İzmir’de doğdum. Bakkallık mesleğine 17 Şubat 1995 yılında başladım. Bu işi yapmak kendi seçimimdi. O yıllarda bakkal işletmek revaçtaydı. Bakkallar iyi para kazanıyordu. Namazgah semtinde oturuyordum. Kendi muhitimde bakkal dükkanımı açtım. Artık Namazgah’ta oturmuyorum fakat dükkanım hala burada. Çünkü kiralar çok yüksek. Başka bir yere dükkanımı taşısam kirayı ödemekte zorlanırım. İşlettiğim bakkal kendi mülküm olduğu için ben direniyorum. “

Eskiden semt sakinleri üzerlerinde para olmayınca “hesaba yaz” derlerdi. Veresiye alan maaşını alınca veya eline para geçtiğinde öderdi. O günleri anlatır mısınız?

“Eskiden her ailenin düzenli alışveriş ettiği bakkallar olurdu. Ay sonunu denkleştiremeyen aileler bu bakkallardan veresiye alışveriş ederlerdi. Günümüzde hala veresiye veren bakkal tanıdıklarım var. Ben dükkanımı açtığımdan beri veresiye çalışmadım. Kendim de dükkanıma aldığım ürünleri peşin alırım. Benim bulunduğum semtte veresiye vermek çok zor. Çok göç oluyor. Burada yaşayanları tanımıyoruz. Para toplamak zor olur. “

Namazgah semtinde bakkal olmak nasıl?

“15 sene öncesinde çok iyi iş yapıyorduk. 1980’li yıllarda burada Namazgah’ın sakinleri vardı. Burada doğup büyümüşlerdi. Herkes birbirini tanırdı. Onlarla iyi iletişim kuruyordum. Son yıllarda bakkal olmak çok zorlaştı. Hırsızlık çok olmaya başladı. Benim bakkalıma da 2 kez hırsız girdi. Şimdi hırsızlık olmasa da göç çok aldı. Suriyeli çok fazla oldu. Farklı dili konuşuyoruz. İletişim zor oluyor. Gelecek yıllarda da işlerin iyi olacağını düşünmüyorum. Ben de emekliliğimi bekliyorum. Emekli olunca bu işi kendi mülküm olduğu için kapatmasam bile iyice küçülürüm. “

Bakkalda hangi ürünleri satıyorsunuz?

“Artık insanlar günlük ihtiyaçlarını bakkallarda alıyor. Benim bakkalımda Tekel ürünleri, içme suyu, tüp gibi ürünlere talep oluyor. Bakkalda olması gereken diğer ürünler var. Pirinç, bakliyat, çay, şeker, deterjanlar, içecekler bunları acil ihtiyaçlarda alıyorlar. Büyük market alışverişlerini yapıp unutulan ürünler oluyor. Bizden tek tek alıyorlar. Marketlere girince toplu alışveriş oluyor. Unutulan ürünleri bizden alıyorlar.”

Açılan büyük marketler bakkal esnafını öldürdü mü?

“Büyük marketlerle mücadele etmek pek kolay değil. Bakkal esnafını son yıllarda en çok etkileyen satış olanaklarını sınırlayan unsurları başında büyük marketler geliyor. Ben burayı açtığım yıllarda sadece Tansaş vardı. Ben o yıllardan beri yakınımda büyük market açılacakmış gibi dikkat ettim. Yani o marketlerde bulunmayan ürünleri bakkalımda bulundurdum. Benim dükkanıma yakın büyük marketler zincirlerinden biri bu sene tam karşıma açıldı. Daha önceki yıllarda açılsaydı mutlaka etkilenirdim. Önümüzdeki yıllarda bende durumumu gözden geçirip karar vereceğim.”

Alışverişte neden büyük marketler tercih ediliyor?

“Büyük marketler kendi ürünlerini satıyor. Fiyatlar da daha ucuz oluyor. Bizdeki ürünler bence daha kaliteli. Markalı ürünler satıyoruz. Çok ta fiyat farkı yok. Büyük marketlerden alışverişlerde ihtiyacınız olmayan ürünleri de alıyorsunuz. Kartla ödüyorsunuz. Sonra ödemeler gelince zorlanıyorsunuz. Oysa bakkala gelen ihtiyacı ne ise onu alıp gidiyor.”

Mesleğinizi olumsuz etkileyen unsurlar nelerdir?

“Bakkal dükkanı benim kendi mülküm. Diğer bakkal esnafından bildiğim en önemli sorunlardan biri kira ödemeleri. Kira fiyatlarının çok yüksek olması. Her bölgeye göre kira fiyatları değişiyor. Çalışma saatlerimiz çok fazla. Ben sabah 06.00 gibi evden çıkıyorum. Akşam 22.00 gibi evime gidebiliyorum. 1997 yılında evlendim. O yıllarda Pazar günü bile bakkal dükkanımı açardım. Son beş senedir ailemle Pazar sabahları kahvaltı yapıyorum. Ben Pazar günü çalışmıyorum ama hafta sonu bakkal dükkanını açan çok esnaf var.“

Çocukluğunuzdaki bakkalları anlatır mısınız?

“1967 doğumluyum. 1974 yılından beri Namazgah semtindeyim. İlkokulu Namazgah semtinde Yıldırım Kemal İlkokulunda okudum. Ortaokulu Hürriyet Ortaokulunda okudum. Lise öğrenimime Atatürk Lisesinde devam ettim. Ağabeyim benim okula gittiğim dönemde bakkallık yapıyordu. Ben ona yardım için gelirdim. Çocukluğum da bakkal dükkanında geçti. O dönem bakkallarda bu kadar çeşit yoktu. Çikolata çeşitleri şimdiki kadar çeşitli değildi. Gofret türü çok fazlaydı. Bakkalın bir çırağı olurdu. Çıraklar alışveriş filelerini taşırlardı. Benim çocukluğumda küçük yaşta iş hayatına alıştırılırdık. Artık bakkallar çırak alamıyor. Yeni nesil sabah 06.00 akşam 22.00 saatlerinde çalışmak istemiyor. Evet, çalışma saatlerimiz çok fazla, ben de çok yoruldum fakat şartlar böyle. Genç nesil rahat iş istiyor.”

Bakkalların geleceğini nasıl görüyorsunuz?

“Hepsi teker teker kapanır diye düşünüyorum. Sermayesi çok kuvvetli olan kalabilir. Özellikle küçük semtlerde veresiye veren bakkallar dayanamaz. Çünkü günümüzde bile veresiye veren esnaf para toplayamamaktan şikayet ediyor. Size borcu olan müşteri para ödeyemediği için dükkanınızın önünden geçmiyor. Hayat pahalılığı müşteri sayımızı her geçen yıl düşürüyor. Giderlerimizi karşılamakta zorlanıyoruz. Planlarımız uzun vadeli değil günlük oluyor.”


İzmir Modern / Nurten ÖĞÜT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder