Fatma ve Cengiz Tezer çiftinin buram buram çiçek kokan keyifli sohbetlerin yapıldığı evlerine konuk oldum.
Şehir hayatının gürültüsünden uzak, sakin bir ortamda doğayla iç içe yaşamayı tercih eden Tezer çifti İzmir’in Menderes ilçesi Ataköy mahallesi’nde yaşıyor.
Sekiz senedir 5 dönüm bir alanda yaşayan Fatma ve Cengiz
Tezer doğayla baş başa oldukları evlerinin bahçesine girer girmez öncelikle
direkler üzerine oturtulmuş bir serender karşılıyor bizi.
Menderes Ataköy’deki evin etrafı ve içi irili ufaklı saksılar içinde çiçekler ve çiçek kokuları içinde Tezer çifti bize etrafı gezdiriyor. Mutlu, huzurlu bir evin dışında zeytin ağaçları, meyve ağaçları, kediler, tavuklar, 300den fazla saksı çiçeği olan bahçesini gezdirirken sohbet ediyoruz.
Öncelikle Tezer çiftinden bahçelerindeki serender’in
hikayesini dinliyorum;
Rize’li olan Fatma hanım evinin bahçesinde hep bir serender olmasını istemiş. Rize’de eşiyle gerçekleştirdikleri seyahat dönüşü eşine, ölmeden bir serender alamazsam mezarıma bir serender yaptır demiş. Cengiz Tezer eşinin hayalini gerçekleştirmek istemiş ve dönüşte hemen bir serender satın almış. İzmir’e geldiklerinde bahçelerine kurmuş.
13 yaşında İzmir’e geldiğini söyleyen Fatma Tezer serender
hakkında şu bilgileri verdi;
Serender, genellikle Orta ve Doğu Karadenize özgü, kırsal yörelerde görülen mimari bir yapıdır. Yapı, direkler üzerine oturtulmuş bir tür odadır. Mutlaka evin dışında bulunur, kesinlikle ev ile serender arasında herhangi bir geçit, köprü bulunmaz. Yerden yüksektir. Yüksek direklerin tepesinde ortalama 50 cm. çapında yuvarlak teker bulunur. Böylece direği tırmanan farelerin Serendere girmesi önlenmiş olur. Genellikle kare şeklinde tasarlanmıştır. Yapımında ahşap dışında herhangi bir malzeme kullanılmaz. Karadeniz bölgesinde genellikle evlerin yakınında bulunur.
Sıkılmaya vaktimiz
olmuyor
Burada çiçeklerimle, komşularımla vakit geçiriyorum. Bahçede
vakit nasıl geçiyor anlamıyorum. Tüm günüm bahçede geçiyor. Çocuklarım ve
torunlarım çok sık ziyaretimize geliyor. Yemek yapmayı seviyorum. Hamsi
pilavını, laz böreğini, ev açması baklavamı ailem ve dostlarım çok beğenirler.
Büyükşehirde yaşamayı hiç özlemiyoruz. Burada sıkılmaya vaktimiz olmuyor. Sürekli bir zaman yetmiyor hissiyle geçiyor günlerimiz, diye konuştu.
Eskişehirli olan Cengiz Tezer kendi hayatını kazanmak için
izmir’e gelme kararı almış. Doğayı çok sevdiğini söyleyen Cengiz bey sözlerini
şöyle sürdürdü;
Temiz hava solumak, müstakil bir yaşam alanında yaşamak, toprakla uğraşmak, temiz gıdaya ulaşmak imkanını şehir hayatı sunmuyor. Burada yaşamak bilinçli bir karardı. Hiç pişman olmadık. Daha önce Yeniköy de yaşamıştık. Ormanda yürüyorduk. Bolca temiz hava alıyorduk. Sonsuz bir yeşilin içinde olalım hep böyle yaşayalım istedik. Yeni evimizi yaptık ve buraya yerleştik. Doğada yaşamanın güzel yanlarını hiç acele etmeden, sakin bir şekilde yaşıyoruz” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder